Stadın içini kadınlar dışını erkekler doldurmuştu. Fenerbahçe'ye, küfür yüzünden değil hükümeti rahatsız eden sloganlar atıldığı için ceza verildiği yönünde herkes hem fikirdi. Ve Fener'e ceza olsun diye stada alınan kadınlar tam da o sloganları atarak bu cezayı verenlere gerekli 'ayarı' verdi!
![]()
Türkiyede çok ilginç iki ceza uygulaması var. Bunlardan biri televizyon kanallarının ceza alması durumunda belgesel yayımlaması zorunluluğu Diğeriyse sahası kapatılan takımın maçlarına sadece kadın ve çocukların alınması.
Futbol Federasyonu'nun seyircisiz maç cezalarında stada sadece kadın ve çocukların alınmasına karar verdiği sezon 2011-2012 sezonuydu. Fenerbahçe 'nin Manisasporla oynadığı 20 Eylül 2011'deki maça sadece kadın ve çocuklar alındı. Bu, Türk futbol tarihinde ilk kez yaşanıyordu. Maçı o gün 46 bin kadın ve çocuk izledi. İlk izlenimler beklendiği gibiydi. Şen tezahüratlarla stadı dolduran kadınlar, ofsaytın gol sanıldığı anlar, şarkılar, türküler... Ve dışarıda bekleyen binlerce erkek... Fenerbahçe bu şekilde 11 maç oynadı. Ve zorlu bir ligin ardından Fenerbahçe'nin ipi göğüslediğinin kesinleştiği maç olan dünkü Rizespor maçında da Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda yine kadın ve çocuklar vardı.
Radikal Spor servisinin hazırladığı bir habere göre bu da bir ilkti. Bu özel durumu özel olarak izlemek için Kadıköy'deydik. Elbetteki her yer ve herkes sarı lacivertti. Maç öncesi kadınlar kadar erkekler de stadın etrafında yerini almıştı. Parklarda kafelerde binlerce Fenerli maç saatini bekliyordu. Maçı kadınların izlemesi durumu çoktan ilginçliğini kaybetmiş durumda. Konuştuğum birçok kadın bu uygulama nedeniyle daha önce stada girip takımlarını desteklemişti. İlk kez girecek olanların da yanındaki arkadaşları daha önce bu deneyimi yaşadığı için maç öncesi hemen hepsi duruma hakim görünüyordu.
Fotoğraf: SERKAN OCAK
'Bizi iplemiyorlar'
Bir kafede maç saatini bekleyen altı kadınla konuşuyoruz önce. Şampiyonluk garanti olduğundan maçtan çok stadda olmayı ve takımı desteklemeyi önemsediklerini söylüyorlar. Ancak kulübün kupa kutlamasını ertelemiş olmasına epey kırılmışlar. İçlerinden biri "Bizi iplemiyorlar" diyor. "Duyduğumuza göre kadınlar izliyor diye asıl kutlamayı bugün yapmayacaklarmış" deyip şöyle devam ediyor: "Biz yine de takımımızı destekleyeceğiz. Ayrıca ofsaytı bilmiyorlar futboldan anlamıyor muhabbetinden de çok sıkıldık."
Yoğurtçu Parkı da her maç olduğu gibi kalabalık ve hareketli. Kombineleriyle sürekli maçlara giden bir grup kadın çimlerde oturuyor. "Önce şunu söyleyelim" diyorlar: "Kadınları cezalı maçlarda sahaya almak kadınları aşağılamaktır. Aslında gelmeyecektik. Ama takımı yalnız bırakmak istemedik. Ötekileştiriyorlar bizi."
Sürekli maçlara giden kadınlardan çoğu bu uygulamayı desteklemiyor? Küfür için, slogan için sahanın kapatılmasının anlamsız olduğunu söylüyorlar. Hamiyet Kaya 58 yaşında olduğunu belirterek, "Ben anneyim, anneanneyim, babaanneyim. Bizim niyetimiz küfretmek değil. Ancak bu yasaklı günlerde sesimizi ancak sahalarda duyuruyoruz" diyor. 'Mustafa Kemalin askerleriyiz' ve 'Ali İsmail Kokmaz Fenerbahçe Yıkılmaz' sloganlarının saha kapatmakta etkili olduğunu söyleyen kadınlar, "Biz yine de o sloganları atacağız" diyor.
Hülya Bozkurt Doğan ise 'Bayan' sözcüğünden duyduğunu rahatsızlığı dile getiriyor: "Bana 'Bayan' diyene 'Ben kadınım' diyorum. Hamileyken bile maça gittim ben. Biz de taraftarız. Futbol uzun süre önce politize oldu. 3 Temmuz sürecinden sonra biz bunu yaşıyorduk. Artık daha görünür oldu ve herkes yaşamaya başladı."
Gülşah Çalışkan da komşularıyla birlikte maça gelmiş. Gezi'de öldürülen gençleri hatırlatıyor ve "Anne olarak içim yanıyor. Bu beni futbola daha da yaklaştırıyor. Galatasaray ve Beşiktaşlılar rakip değil artık. Bu çocuklar söz konusu olduğunda herkes tek yürek oluyor." Maçı tamamen pazar etkinliği olarak görenler de var. "Siyaset bulaştırılmasın. Biz burada eğleniyoruz" diyen de var "Karma maçlar daha eğlenceli" diyen de. İşin bir de erkeker boyutu var. Bu maç özelinde epey kızgınlar. Doğuş Celasun "Endürstiyel futbolun dayatmasıyla böyle önemli bir maçı kafelerde izleyeceğiz" diyor. Neredeyse tüm erkekler aynı durumdan şikayetçi. Stad her ne kadar kötü tezahürattan kapatılmış olsa da çevresinde toplananlar için hiçbir şey değişmiyor. "Ali İsmail Korkmaz Fenerbahçe yıkılmaz" sloganıyla inliyor her yer... Ve tabii ki küfürlerle de..
Demet Bilge - Radikal
Futbol Federasyonu'nun seyircisiz maç cezalarında stada sadece kadın ve çocukların alınmasına karar verdiği sezon 2011-2012 sezonuydu. Fenerbahçe 'nin Manisasporla oynadığı 20 Eylül 2011'deki maça sadece kadın ve çocuklar alındı. Bu, Türk futbol tarihinde ilk kez yaşanıyordu. Maçı o gün 46 bin kadın ve çocuk izledi. İlk izlenimler beklendiği gibiydi. Şen tezahüratlarla stadı dolduran kadınlar, ofsaytın gol sanıldığı anlar, şarkılar, türküler... Ve dışarıda bekleyen binlerce erkek... Fenerbahçe bu şekilde 11 maç oynadı. Ve zorlu bir ligin ardından Fenerbahçe'nin ipi göğüslediğinin kesinleştiği maç olan dünkü Rizespor maçında da Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda yine kadın ve çocuklar vardı.
Radikal Spor servisinin hazırladığı bir habere göre bu da bir ilkti. Bu özel durumu özel olarak izlemek için Kadıköy'deydik. Elbetteki her yer ve herkes sarı lacivertti. Maç öncesi kadınlar kadar erkekler de stadın etrafında yerini almıştı. Parklarda kafelerde binlerce Fenerli maç saatini bekliyordu. Maçı kadınların izlemesi durumu çoktan ilginçliğini kaybetmiş durumda. Konuştuğum birçok kadın bu uygulama nedeniyle daha önce stada girip takımlarını desteklemişti. İlk kez girecek olanların da yanındaki arkadaşları daha önce bu deneyimi yaşadığı için maç öncesi hemen hepsi duruma hakim görünüyordu.
Fotoğraf: SERKAN OCAK
'Bizi iplemiyorlar'
Bir kafede maç saatini bekleyen altı kadınla konuşuyoruz önce. Şampiyonluk garanti olduğundan maçtan çok stadda olmayı ve takımı desteklemeyi önemsediklerini söylüyorlar. Ancak kulübün kupa kutlamasını ertelemiş olmasına epey kırılmışlar. İçlerinden biri "Bizi iplemiyorlar" diyor. "Duyduğumuza göre kadınlar izliyor diye asıl kutlamayı bugün yapmayacaklarmış" deyip şöyle devam ediyor: "Biz yine de takımımızı destekleyeceğiz. Ayrıca ofsaytı bilmiyorlar futboldan anlamıyor muhabbetinden de çok sıkıldık."
Yoğurtçu Parkı da her maç olduğu gibi kalabalık ve hareketli. Kombineleriyle sürekli maçlara giden bir grup kadın çimlerde oturuyor. "Önce şunu söyleyelim" diyorlar: "Kadınları cezalı maçlarda sahaya almak kadınları aşağılamaktır. Aslında gelmeyecektik. Ama takımı yalnız bırakmak istemedik. Ötekileştiriyorlar bizi."
Sürekli maçlara giden kadınlardan çoğu bu uygulamayı desteklemiyor? Küfür için, slogan için sahanın kapatılmasının anlamsız olduğunu söylüyorlar. Hamiyet Kaya 58 yaşında olduğunu belirterek, "Ben anneyim, anneanneyim, babaanneyim. Bizim niyetimiz küfretmek değil. Ancak bu yasaklı günlerde sesimizi ancak sahalarda duyuruyoruz" diyor. 'Mustafa Kemalin askerleriyiz' ve 'Ali İsmail Kokmaz Fenerbahçe Yıkılmaz' sloganlarının saha kapatmakta etkili olduğunu söyleyen kadınlar, "Biz yine de o sloganları atacağız" diyor.
Hülya Bozkurt Doğan ise 'Bayan' sözcüğünden duyduğunu rahatsızlığı dile getiriyor: "Bana 'Bayan' diyene 'Ben kadınım' diyorum. Hamileyken bile maça gittim ben. Biz de taraftarız. Futbol uzun süre önce politize oldu. 3 Temmuz sürecinden sonra biz bunu yaşıyorduk. Artık daha görünür oldu ve herkes yaşamaya başladı."
Gülşah Çalışkan da komşularıyla birlikte maça gelmiş. Gezi'de öldürülen gençleri hatırlatıyor ve "Anne olarak içim yanıyor. Bu beni futbola daha da yaklaştırıyor. Galatasaray ve Beşiktaşlılar rakip değil artık. Bu çocuklar söz konusu olduğunda herkes tek yürek oluyor." Maçı tamamen pazar etkinliği olarak görenler de var. "Siyaset bulaştırılmasın. Biz burada eğleniyoruz" diyen de var "Karma maçlar daha eğlenceli" diyen de. İşin bir de erkeker boyutu var. Bu maç özelinde epey kızgınlar. Doğuş Celasun "Endürstiyel futbolun dayatmasıyla böyle önemli bir maçı kafelerde izleyeceğiz" diyor. Neredeyse tüm erkekler aynı durumdan şikayetçi. Stad her ne kadar kötü tezahürattan kapatılmış olsa da çevresinde toplananlar için hiçbir şey değişmiyor. "Ali İsmail Korkmaz Fenerbahçe yıkılmaz" sloganıyla inliyor her yer... Ve tabii ki küfürlerle de..
Demet Bilge - Radikal