Stuttgart Sol Parti İl Örgütü yaptığı sempozyumla bir ilke imza attı. 25 Mayıs yerel seçimler çerçevesinde hazırladığı bir programla, eşcinselleri, transeksüelleri konuşmacı olarak halkla buluşturdu.
Altes Feuerwehrhaus salonunda yapılan sempozyumun moderatörlüğünü Stuttgart Belediye Meclisi Sol Parti üyesi Christoph Özasek yaptı. Programa Kinga Club sahibi ve yine Sol Parti'nin Stuttgart Belediye Meclis adayı Laura Halding-Hoppenheit, MCC Cemiyet Stuttgart üyesi ve Papaz Axel Schwaigert, CSD Stuttgart İnisiyatifi'nden Christoph Michl, VVN-BdA Stuttgart İnisiyatifi'nden Janka Kluge (transeksüel) ve Transeksüel İnsanlar Arkadaş Grubu, LSBTTIQ Eyalet Ağı'ndan Isabelle Hlawatsch katıldı.
Sol Parti (Die Linke), 25 Mayıs belediye seçimlerinde belediye meclis adayı Laura Halding-Hoppenheit "Yıllardır Eşcinsel, transeksül ve AIDS hastalarına sahip çıkıyorum. Çünkü bu benim yaşam felsefem. Çaresiz, sosyal yönden zayıf olanlar ve yaşadığı toplum tarafından dışlanan bu insanların en az bizim kadar onurlu, gururlu ve değeri olduğuna inanarak hareket ediyor ve onlara bu bağlamda davranıyorum. Ben AIDS hastalarını ölene kadar yanımda çalıştırdım. Çalışmadığın, toplumun içine gelmediğin zaman çabuk ölürsün. Onun için çalışman lazım deyip, o insanları ölene kadar çalıştırdım; onurlandırdım" ifadeleriyle 30 yıllık çalışmalarında tutum, davranış ve düşüncelerini dile getirdi. Laura Halding-Hoppenheit devamla "İşte bundan dolayı aday oldum"şeklinde konuştu.
Ailelerin kabusu
Isabelle Lach da "İster eşcinsel ister transeksüel olalım, toplumun bize karşı fobisi var. Okullarda eğitim program ve kitaplarında sadece kadın ve erkek olmak üzere iki insani biyoloji üzerinden eğitim veriliyor. Halbuki bunun dışında farklı bedensel biyolojik yapılar da vardır. Ama bu konu hala tabu olma özelliğini taşıyor. Toplumun doğru eğitilmesi için bu konuda politikacılardan ders kitaplarında değişiklik, öğretmenlerin bu konuda eğitilmelerini talep ediyoruz. Eğer bu konu toplum içinde eğitim yoluyla doğru işlenir ve anlatılırsa, bu konudaki korku ve çelişkiler de yenilir" dedi. Diğer bir konuşmacı olan eşcinsel Papaz Axel Schweige de şu ifadeleri kullandı: "Homofobi insanların aynı cins insanlarla olan ilişkilerinden kaynaklı bir korkudur. Ebeveynlerin kabusu olan eşcinsellik durumu, bilgi ve eğitim eksikliği yüzünden hala toplumun kabullenmekte zorlandığı şey olarak ortada duruyor. Benim ailemin aile içinde dahi benim durumum hakkında birbiriyle konuşamaması gibi."
Yüzleşme gerekli
Transeksüel Janka Kluge ise bu konuda yaşadığı travma ve hayal kırıklığını dile getirdi. "Toplumda bu konumda olan öğretmen, doktor, avukat, hakim gibi insanlar, kendilerini bu konuda açıklamaya korkuyorlar. Bu inkar etme AB’de yüzde 25 civarındadır. Ben kendi vücudumun alışılagelenin dışında olduğunu tespit ettikten sonra Berlin’e gidip, transeksüllerin içinde yer aldım. Ama baktım ki hepsi seks işçiliği yapıyor. Bu durum beni şok etti. Böyle bir yaşam, kesinlikle benim düşüncem ve yüreğimin kabullenemeyeceği bir durumdu. Onun için yaşamak istemedim. Defalarca intihar girişiminde bulundum. Anladım ki Berlin’de yaşamak bana göre değildi. Cinsiyetimden dolayı 25 yaşında adımı değiştirmek için yaptığım müraacat, tam 7 sene sonra kabul edildi. Bir gerçeklik var ki, toplumda hala bize karşı bir hoşgörü gelişmiş değil" ifadesini kullandı.
Christoph Michl ise toplumun çocuk yaşta bu sorunla bilimsel olarak eğitim yoluyla yüzleşmesi gereğini dile getirdi. Michl "Bu konuda en büyük araç eğitimdir. Eğitimde yapılacak değişiklikle toplumdaki bu sorunların halledilmesi gerekir. Çünkü biz toplumdan dışlanmak, yadsınmak istenmiyoruz" dedi.
Program, 17 Mayıs’ta yapılacak sokak eylemi hatırlatması ardından soru ve cevap bölümü ile sona erdi.
GÜL GÜZEL/STUTTGART
http://www.yeniozgurpolitika.org/index.php?rupel=nuce&id=30227
Altes Feuerwehrhaus salonunda yapılan sempozyumun moderatörlüğünü Stuttgart Belediye Meclisi Sol Parti üyesi Christoph Özasek yaptı. Programa Kinga Club sahibi ve yine Sol Parti'nin Stuttgart Belediye Meclis adayı Laura Halding-Hoppenheit, MCC Cemiyet Stuttgart üyesi ve Papaz Axel Schwaigert, CSD Stuttgart İnisiyatifi'nden Christoph Michl, VVN-BdA Stuttgart İnisiyatifi'nden Janka Kluge (transeksüel) ve Transeksüel İnsanlar Arkadaş Grubu, LSBTTIQ Eyalet Ağı'ndan Isabelle Hlawatsch katıldı.
Sol Parti (Die Linke), 25 Mayıs belediye seçimlerinde belediye meclis adayı Laura Halding-Hoppenheit "Yıllardır Eşcinsel, transeksül ve AIDS hastalarına sahip çıkıyorum. Çünkü bu benim yaşam felsefem. Çaresiz, sosyal yönden zayıf olanlar ve yaşadığı toplum tarafından dışlanan bu insanların en az bizim kadar onurlu, gururlu ve değeri olduğuna inanarak hareket ediyor ve onlara bu bağlamda davranıyorum. Ben AIDS hastalarını ölene kadar yanımda çalıştırdım. Çalışmadığın, toplumun içine gelmediğin zaman çabuk ölürsün. Onun için çalışman lazım deyip, o insanları ölene kadar çalıştırdım; onurlandırdım" ifadeleriyle 30 yıllık çalışmalarında tutum, davranış ve düşüncelerini dile getirdi. Laura Halding-Hoppenheit devamla "İşte bundan dolayı aday oldum"şeklinde konuştu.
Ailelerin kabusu
Isabelle Lach da "İster eşcinsel ister transeksüel olalım, toplumun bize karşı fobisi var. Okullarda eğitim program ve kitaplarında sadece kadın ve erkek olmak üzere iki insani biyoloji üzerinden eğitim veriliyor. Halbuki bunun dışında farklı bedensel biyolojik yapılar da vardır. Ama bu konu hala tabu olma özelliğini taşıyor. Toplumun doğru eğitilmesi için bu konuda politikacılardan ders kitaplarında değişiklik, öğretmenlerin bu konuda eğitilmelerini talep ediyoruz. Eğer bu konu toplum içinde eğitim yoluyla doğru işlenir ve anlatılırsa, bu konudaki korku ve çelişkiler de yenilir" dedi. Diğer bir konuşmacı olan eşcinsel Papaz Axel Schweige de şu ifadeleri kullandı: "Homofobi insanların aynı cins insanlarla olan ilişkilerinden kaynaklı bir korkudur. Ebeveynlerin kabusu olan eşcinsellik durumu, bilgi ve eğitim eksikliği yüzünden hala toplumun kabullenmekte zorlandığı şey olarak ortada duruyor. Benim ailemin aile içinde dahi benim durumum hakkında birbiriyle konuşamaması gibi."
Yüzleşme gerekli
Transeksüel Janka Kluge ise bu konuda yaşadığı travma ve hayal kırıklığını dile getirdi. "Toplumda bu konumda olan öğretmen, doktor, avukat, hakim gibi insanlar, kendilerini bu konuda açıklamaya korkuyorlar. Bu inkar etme AB’de yüzde 25 civarındadır. Ben kendi vücudumun alışılagelenin dışında olduğunu tespit ettikten sonra Berlin’e gidip, transeksüllerin içinde yer aldım. Ama baktım ki hepsi seks işçiliği yapıyor. Bu durum beni şok etti. Böyle bir yaşam, kesinlikle benim düşüncem ve yüreğimin kabullenemeyeceği bir durumdu. Onun için yaşamak istemedim. Defalarca intihar girişiminde bulundum. Anladım ki Berlin’de yaşamak bana göre değildi. Cinsiyetimden dolayı 25 yaşında adımı değiştirmek için yaptığım müraacat, tam 7 sene sonra kabul edildi. Bir gerçeklik var ki, toplumda hala bize karşı bir hoşgörü gelişmiş değil" ifadesini kullandı.
Christoph Michl ise toplumun çocuk yaşta bu sorunla bilimsel olarak eğitim yoluyla yüzleşmesi gereğini dile getirdi. Michl "Bu konuda en büyük araç eğitimdir. Eğitimde yapılacak değişiklikle toplumdaki bu sorunların halledilmesi gerekir. Çünkü biz toplumdan dışlanmak, yadsınmak istenmiyoruz" dedi.
Program, 17 Mayıs’ta yapılacak sokak eylemi hatırlatması ardından soru ve cevap bölümü ile sona erdi.
GÜL GÜZEL/STUTTGART
http://www.yeniozgurpolitika.org/index.php?rupel=nuce&id=30227