Assolistlik yıllarını konuşuyoruz...
"O zamanın kulis savaşlarını anlatmaya ömür yetmez" diyor arkadaşım.
Bir kaç yaşadığı anıyı anlatıyor ama anlatırken hop oturuyorum hop kalkıyorum.
Neler neler yapmış malum assolistlerimiz…
Ben içlerinden birini sizlere, yine isim vermeden, kimseyi rencide etmeden yazıyorum…
………
Dönemin en gözde mekanlarında çıkan iki assolist, ikisinin de en parlak yılları…
Gazetelerde hergün manşetler, çarşaf çarşaf haberler, dergilerde fotoğrafları…
Hepsi birbiri ile yarışıyor; kıyafet olsun, saç olsun, repertuar olsun…
Fakat iki assolist arasında su sızmıyor, ikisi de birbirini destekleyip duruyormuş.
Mekan sahibinin de dikkatini çekmiş bunların bu yakınlığı.
Herkes birbirini yeme peşindeyken bunlar neden bu kadar samimi diye düşünüp dururken bunların bu yakınlığı şaşırtıcı...
O dönemin şef garsonu koşarak patronun odasına gider ve kulisten abuk sabuk sesler geliyor diye patrona iletir.
Patron da koşarak kulise dalar ve manzara karşısında şok olur.
İki assolist kuliste mercimeğin dibini tutturmuş!
Patron birine sağlam bir Osmanlı tokatı yapıştırır.
Çünkü patronunda bir ilişkisi var assolistlerden biri ile!
……..
O günden sonra bir süre iş bulamazlar.
Biraz inzivaya çekilir ikiside ve araları açılır.
Yıllar yılları kovalar ve karşılaştıkları yerlerde uzaktan uzağa kafa sallayıp selamlaşır hale gelirler.
Şimdilerde ise ekranlarda birbirlerine girdiklerini görüyoruz.
Herkes şaşkınlık içinde izler olanları, bunlar eski ahpap neden böyle yapıyorlar denilse de.
Geçmişte bu yaşadıkları olayı pek fazla kimse bilmediği için insanlara garip gelir!
Çağla Akalın
"O zamanın kulis savaşlarını anlatmaya ömür yetmez" diyor arkadaşım.
Bir kaç yaşadığı anıyı anlatıyor ama anlatırken hop oturuyorum hop kalkıyorum.
Neler neler yapmış malum assolistlerimiz…
Ben içlerinden birini sizlere, yine isim vermeden, kimseyi rencide etmeden yazıyorum…
………
Dönemin en gözde mekanlarında çıkan iki assolist, ikisinin de en parlak yılları…
Gazetelerde hergün manşetler, çarşaf çarşaf haberler, dergilerde fotoğrafları…
Hepsi birbiri ile yarışıyor; kıyafet olsun, saç olsun, repertuar olsun…
Fakat iki assolist arasında su sızmıyor, ikisi de birbirini destekleyip duruyormuş.
Mekan sahibinin de dikkatini çekmiş bunların bu yakınlığı.
Herkes birbirini yeme peşindeyken bunlar neden bu kadar samimi diye düşünüp dururken bunların bu yakınlığı şaşırtıcı...
O dönemin şef garsonu koşarak patronun odasına gider ve kulisten abuk sabuk sesler geliyor diye patrona iletir.
Patron da koşarak kulise dalar ve manzara karşısında şok olur.
İki assolist kuliste mercimeğin dibini tutturmuş!
Patron birine sağlam bir Osmanlı tokatı yapıştırır.
Çünkü patronunda bir ilişkisi var assolistlerden biri ile!
……..
O günden sonra bir süre iş bulamazlar.
Biraz inzivaya çekilir ikiside ve araları açılır.
Yıllar yılları kovalar ve karşılaştıkları yerlerde uzaktan uzağa kafa sallayıp selamlaşır hale gelirler.
Şimdilerde ise ekranlarda birbirlerine girdiklerini görüyoruz.
Herkes şaşkınlık içinde izler olanları, bunlar eski ahpap neden böyle yapıyorlar denilse de.
Geçmişte bu yaşadıkları olayı pek fazla kimse bilmediği için insanlara garip gelir!
Çağla Akalın