Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all articles
Browse latest Browse all 15058

Soma faciasında yürek dağlayan ayrıntılar!

$
0
0

Tek yumurta ikizleri İsmail ve Süleyman Çata kardeşler Soma'daki madende aynı vardiyada çalışıyorlardı ve beraber geldikleri dünyadan beraber ayrıldılar. Bu dünyadan beraber ayrılan ikizlerin cenaze törenlerinde tek bir fark göze çarptı. İkizlerden birinin tabutunun kapağı varken diğerininki yoktu. Soma'daki tabut azlığından dolayı ikizlerden bir tanesine tabut kapağı bulunamadı. (İkizlerin askerlik fotoğrafları. Soldaki İsmail Çata, sağdaki Süleyman Çata)


Durumu özetleyen fotoğraf, sözleri tüketen, boğaza yumruk gibi oturan fotoğraf.

Yerin yedi kat altına, ölüm korkusunu hiçe sayarak neden girildiğini anlatıyordu bu fotoğraf.

Bin bir güçlükle cansız bedenine ulaşılan maden işçisinin çorabındaki delik yürekleri öyle bir deldi geçti ki, yüzlerce sayfa ağdalı yazıya bedeldi.

Anlatıyordu gerçeği.

Gerçek şuydu: Eprimiş, delinmiş çorap ayakkabının içinde saklanır ama çoluk çocuğa ekmek ölüm pahasına götürülürdü…


Soma'da Türkiye'yi kahreden facianın ardından Manisa seferber oldu. Merkez ve köylerdeki cenaze araçları, tabutlar ve tüm personel Soma'ya gönderildi.

Hürriyet


23 yaşındaki Aydan Karayel, 11 ay önce dünyaevine girdiği 28 yaşındaki maden mühendisi eşi Burak Karayel’in faciada yaşamını yitirdiğini öğrendiğinde sinir krizi geçirdi. Eşinin madende 2 yıldır görev yaptığını, başka bir iş bulması konusunda defalarca arayışta bulunduklarını haykıran Aydan Karayel güçlükle teskin edildi.
11 ay önce mutluluğa adım attığını belirten isyanlarında ‘Daha birbirimize doyamadık. Beni bırakıp nereye gittin’ diye haykıran Aydan Karayel baygınlık geçirdi. Yakınları tarafından yatıştırılan genç kadın, yetkililerin, eşinin adını ölenler arasında okuması sonrası yine kriz yaşadı.


En ağır yük: kardeş!
Ekmek parası için girdikleri madenden çıkarılan cansız bedenleri, şimdi ünlü Kırkağaç kavunlarını saklamak için kullanılan soğuk hava deposunda... İsimleri anne, baba, bacı, eş, evlat ya da yavuklularının yürek dağlayan çığlıklarında yankılanıyor!

Ali Günaydın... Beş yıllık madenci. Kardeşi Akif de kendisi gibi maden işçisi.
Tek farkları, birbirine komşu iki ayrı ocakta çalışmaları. Olay günü ikisi de Sabah vardiyası için evlerinden çıkıyor... Her gün yaptıkları gibi birbirleriyle helalleşip, binlerce metre aşağıdaki görev bölgelerine indiler. Ağabey Ali, paydos sireni çaldığında derin bir ‘oh’ çekti; bugün de kazasız belasız geçmişti. O an felaket haberi geldi, komşu ocaktan... Kardeşinin de aralarında olduğu 800’ü aşkın madenci, mahsur kalmıştı. Hemen koştu; yangın çıkan ve yetkilerinin ne yapacağını şaşırdığı kapıdan ocağa indi. Tek başına ve korumasız... Ali çılgınlar gibi kardeşi Akif’i arıyordu. Zifiri karanlıktaki dar hollerde, bastığı her yer birbiri üzerine yığılmış işçi cesetleriyle doluydu. Akif... Akif diye bağırıyordu ama ses gelmiyordu. Koşarken yuvarlandı, bir ‘ceset duvarı’na çarparak durabildi.

Kardeşinin cesedini taşıdı
“60 kişi kadar vardı” diyor kendisi. Birbirlerine sarılmış işçi arkadaşlarının cansız vücutlarını ayırdı. Üç-beş derken ne kadar cesedi sağa-sola çektiğini hatırlamasa da, Akif’i gördü. Sarıldığı arkadaşından ayırdı, nefesini yokladı. Gözleri fırlayacakmış gibi büyümüş kardeşi soluk almıyordu.
Sırtladı, yanan taşıma bandından yükselen ve yüzünü yalayan alevlere aldırış etmeden çıkışa koştu.
45 derecelik bir eğim vardı. Koştu, koştu... Sırtındaki kardeşiyle maden çıkışına ulaştı. Ama geç kalmıştı... Akif’i, 32 yaşındaki kardeşi artık yaşamıyordu. Maden faciasındaki bu gerçek öykü, aslında, o gün yaşanan yüzlerce trajediden sadece biri...

‘Ben bile geç kaldım’
Ali ile gece 03.00 sularında Kırkağaç’taki soğuk hava deposunun önünde karşılaştık. Ağlıyordu. Sabah şakalaşarak ayrıldığı kardeşinin cesedini taşımanın şokunu henüz atamamıştı; isyan ediyordu.
Felaketten hemen sonra ocağa ilk inen kişiydi ama yetişememişti, kurtaramamıştı kardeşini.
“Ben bile geç kaldım. Yüzlerce kişinin halini artık siz düşünün” dedi; şöyle devam etti:
“Kardeşim 1200 lira aylıkla çalışıyordu. Trafo nasıl patlar aklım almıyor. Büyük ihmal. ‘Kaza’ diyorlar ama felakete böyle bakmak, hayatlarını kaybeden madencilerin kemiklerini sızlatmaktır.
Ellerimle çıkardığım kardeşimin cansız bedenini bile göstermiyorlar. Sorumluların ihmalleri; bilirkişi ya da müfettiş raporlarıyla değil, sağ çıkan arkadaşlarımızla konuşarak tespit edilmeli.
Yazıklara olsun bu ülkeye...”

Milliyet


Soma maden faciasında ölenleri projeksiyonla teşhis ettiler

Soma'daki faciada yaşamını yitiren madencilerin otopsi ve teşhis işlemleri saatler sürdü. Ailelerin ilk aşamada teşhis edemediği tüm cenazeler Kırkağaç İlçesi'nde kurulu soğuk hava deposuna götürüldü. Burada cenazelerin çekilen fotoğrafları, numaralandırılarak dijital ortamda bilgisayara yüklendi. Maden ocağından çıkan cenazeleri yüzlerinden tanıyamayan aileler, Kırkağaç'a gelerek soğuk hava depolarındaki fotoğraflardan yakınlarını teşhis etmeye çalıştı. Fotoğraflar, bilgisayarların yanı sıra projeksiyon cihazıyla perdeye yansıtılarak da izletildi. Yakınını tespit edemeyen ailelerin bazıları, projeksiyon cihazı ve bilgisayar kullanan görevlilerden tekrar tekrar göstermelerini istedi. DHA


"KİMİ BAYILIYOR, KİMİ KELİME-İ ŞEHADET GETİRİYORDU"

Manisa Soma'daki maden faciasından sağ kurtulan Bayram Çakan, Habertürk'e konuştu. 9 yıldır madende çalışan Çakan, "Saat 15.00'te vardiya değişimi oluyordu. Benim de vardiyam bitmişti, çıkıyordum. O sırada vardiyası başlayacak arkadaşlar geldi. Saat 14.50'de amirlerden biri 'Duman var' diyerek bizi uyardı. Yukarı geçirmediler. Maske taktık, 45 dakika bekledik. Sonra duman olmayan bir yere geçtik. Oraya da duman gelmeye başlayınca arada sıkıştık. Yarım saat duman içinde durduk. Bu arada bayılanlar, fenalaşanlar oldu. Kelime-i Şehadet getirenler vardı. Elbette umutsuzluğa kapıldığımız oldu, çünkü bir çıkış yolu olmazsa 2 dakika içinde öleceğimizi biliyorduk. Çıkmasaydık, orada kalacaktık. Sonra bir başka amir, yol gösterdi. Geldiğimiz yere döndük. Kimi düştü bayıldı, ben hızla dışarı çıktım. Çok şükür çocuğuma kavuştum" dedi. 4 yaşında Emine Naz adlı bir kızı olan Çakan, "Herkesin tek isteği, yerin üstüne çıkmak, çocuklarına kavuşmaktı" diye konuştu.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 15058

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue



<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>