Funda Yeliz ALATAŞ
Sizi tanıyarak başlayalım;
Ben Zinnur Yıldız. Daha evvel birçok dernekte çalıştım, işbirliği yaptım. En son 30 Mart yerel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi Avcılar Belediye Meclis Üyesi adayıydım. Şu anda da başta Öykü Ay ve birkaç arkadaşımızla birlikte oluşturduğumuz insiyatifle zor durumdaki LGBTİ arkadaşlar için bir yardım kampanyası başlattık.
Bu insiyatifi oluşturma ihtiyacı nasıl doğdu?
Bir LGBTİ arkadaşımızın kendisini şiddetten korumak için üçüncü kattan aşağı atarak belinin kırılmasıyla başladı. Ama onun da öncesinde Ramazan ayında bizler de dahil bireylerin facebook, twitter üzerinden yemek resimleri vs. paylaştığı zaman sadece LGBTİ bireyleri değil bütün herkesi kastederek “Bu kadar aç insan var” diye bize gelen bir duyuru bizim içimizi acıttı. Öykü Ay ile biz bunun böyle olmaması gerektiğini düşündük. Ve bu kampanyayı başlattık.
Buna da Lambdaİstanbul öncülük etmiş oldu. Uyarıyı yapan dernek başkanı Ebru Kırancı arkadaşımız da şaşkın; kampanyanın bu kadar büyüyeceğini bilmiyordu. Biz küçük bir yardımla başladık. Ardından sürekli telefonlar aldık ve biz de daha ileri gidebileceğimizi düşünerek diğer kampanyalara başladık. Şu anda oldukça iyi gidiyoruz. Devamını da getirmeyi düşünüyoruz.
Özellikle LGBTİ bireylerin çok zor durumda kalmaları, ortalama yüzde doksan dokuzunun seks işçisi olması, bugünlerde artarak süren Avcılar-Beylikdüzü tarafındaki seks işçilerinin şiddet ve gaspa uğramaları bizim çıkış noktamızı oluşturdu. Bunu birçok televizyon kanalına gerek twitter üzerinden gerek telefonla arayarak, içişleri bakanlığına mail atarak duyurmaya da çalıştık ama hiçbir sonuç alabilmiş değiliz. Bu çağrılarımızın çıkış noktası şiddete karşı sesimizi duyurmak ve birlikte yardımlaşmak.
BİRÇOK YERDEN YARDIM GELİYOR
Lambdaİstanbul dışında size destek olan bir yapı oldu mu?
Aslında Labdaİstanbul da bize destek olmuyor. Sadece oradaki arkadaşımızın “bunları yayınlamayın, aç olan insanlar var” demesiyle başladı. Tamamen bireysel bir girişim, destekler de bireysel. Böyle de devam ediyoruz.
LGBTİ bireyler dışında diğer kesimlerden de duyarlılık ve destek gördünüz mü?
Tabii öncelikli olarak yardımları LGBİ bireyler yapıyor ama bizim ummadığımız şekilde Öykü Ay’ın komşuları ve esnaflar gibi birçok arkadaş katıldı. Sadece İstanbul’la da sınırlı kalmadı. İzmir, Ankara, Adana, Mersin gibi birçok yerden yardım geliyor. Yardım eden herkese de çok teşekkür ediyoruz.
HAYALİMİZ KENDİMİZE AİT BİR EV
Ne gibi çağrılara cevap verebiliyorsunuz? Neler yapabildiniz şimdiye kadar?
Bu kampanya maddi ve manevi içeriklerle devam ediyor. Şu anda LGBTİ arkadaşlarımızın kaldığı misafirhanenin bir yıllık kirası peşin ödenmiş durumda. Cezaevinde de on iki LGBTİ arkadaşımıza ulaştık, ağırlıklı olarak LGBTİ olsa da, LGBTİ olmayan arkadaşlarımıza da gıda, giysi gibi yardımları elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen üç aileye ulaştık. Bayramda da gidip kendilerine ekstra maddi destekte bulunduk. Şimdilik yaptıklarımız bunlardan ibaret. Umduğumuzun çok daha ilerisine ulaştık. Küçük bir adımla başladığımız kampanyamızın, neredeyse Türkiye geneline yayıldığını gördük. Umduğumuzun çok üzerinde bir rakam topladık.
Misafirhane diyerek andığınız, ortak bir dayanışma evi mi?
Hiçbir şekilde çalışamayan, maddi manevi hiçbir imkânı olmayan LGBTİ arkadaşlarımız için tutulmuş bir dairedir bu. Şu anda bu dairede çok zor durumda olan sekiz arkadaşımız kalıyor. Bir yıllık kiraları ödendi ve bütün ihtiyaçları karşılanıyor. İlerleyen günlerde yapmayı hedeflediğimiz daha büyük bir kampanya ile bir arazi satın alıp iki katlı prefabrik bir ev yapmayı düşünüyoruz. Ama başarıp başaramayacağımızı zaman gösterecek.
Bireysel çabalarla nereye kadar sürebilir? Neler yapılabilir daha fazla?
Şu anda misafirhanenin 2 yıllık kirası toplanmış durumda ve bir yıllığı ödendi. Ayrıca büyük bir projemiz daha var, büyük bir kulüp tutup, bu kulüpte tanıdığımız özellikle LGBTİ sanatçılar ve oyuncularla birlikte böyle bir projemiz var aslında. Hayata geçirip geçiremeyeceğimizi henüz biz de bilmiyoruz. Bu projeler sadece üç beş LGBTİ’nin ve onların çevresindeki aile, komşu ve esnaflarla yürütülebilecek projeler değil. Destekler gerekiyor tabii ama en büyük desteğin medya olması gerekiyor. Medyanın yüzde doksanının da kimin elinde olduğu belli. Çok nadir birkaç kanal bize yer veriyor, yer verenlerde kısa süreli geçiştirdiği için zaten dikkate alınmıyor.
Peki bu söyleşimiz yayınlandıktan sonra, ihtiyaç sahibi olan, ya da destek olmak isteyen birisi size nasıl ulaşabilir?
Genelde sosyal medya üzerinden yürütüyoruz iletişimi. Öykü Ay ve Zinnur Yıldız profillerine girildiğinde bütün iletişim bilgilerimiz var, buradan bize her şekilde ulaşabilirler. Yapılan yardımların fotoğrafları, dekontlar vs. bu hesaplardan paylaşılıyor.
YASADA EŞİT, GERÇEKTE BİR SIFIR MALUP
LGBTİ bireylere meslek edindirme yönünde bir çabanız oldu mu? Bu açıdan destek gördünüz mü?
Ben pembe kimlik sahibiyim. Ama dünyanın her yerinde yasalar çerçevesinde kadın olsam bile ben kadın olarak da hiçbir şey yapamıyorum. Ben dikiş de dikebilirim, güzel araba da kullanabilirim, mühendis de olabilirdim her şeyi yapabilirdim. İmkân verildi de yapmadık mı? Birçok LGBTİ arkadaşım iş başvurusu yaptığında sadece görüntüsünden dolayı bile hiçbir işe alınmıyor. Benim İŞKUR başvurum da var, sırf ben orada LGBTİ transeksüel olduğumu belirttiğim için bir anda siteden üyeliğim düşürülmüş. Bir LGBTİ bireyin bir işyeri açtığını düşünün, insanların kafasındaki kalıplaşmış düşünceleri aşamıyoruz.
Resmi kurumlara başvurunuz oldu mu? Nelerle karşılaştınız?
Ben birçok kişiye nazaran daha girişimciyimdir. Cinsel kimliğimi asla saklamam. Nereye giderseniz gidin, ister pembe ister mavi kimlik taşıyın, sadece trans birey, LGBTİ birey olmanızdan dolayı zaten her şeyden yoksunsunuz. Dünyaya geldiğinizde bir sıfır mağlup olarak geliyorsunuz. Bunun karşılığında aslında birçok şey yapılabilecek yasal zeminler var ama bu imkanlar da bizlerden alınıyor. Bizler de birer vatandaşız. Bizler de vergimizi ödüyoruz. Ama bir İŞKUR’da bile bunu aşamıyorsunuz.
www.evrensel.net