Çağan Irmak, son filmi 'Tamam Mıyız?'ın Londra'daki özel gösterimine katıldı, soruları yanıtladı. Biri eşcinsel diğeri bedensel engelli iki erkeğin arasındaki yoğun dostluk üzerine kurulu olan filmi için Irmak, "Bana bu hikâyeyi yazdıran etki Türkiye'deki gençlik oldu" dedi.
![]()
Sanatçıların ‘sanatçı kibrinden’ vazgeçmeleri gerektiğini belirten Irmak şöyle konuştu: “Sanatçılar yaşadıkları ortamdan inmeli, sokağa çıkmalı, metroya binmeli, Taksim’e inmeli. Bunun adı mütevazılık değil. Ben bu hikayeyi sokakta buldum. Aynı şeyi siyasetçiler için de düşünüyorum. Halkla daha iç içe olmalılar. Artık dünya değişiyor. Hiçbir yalan gizli kalmıyor sosyal medya sayesinde. Artık Türkiye ’de birbirlerini anlayama, tamamlayama çalışan bir gençlik oluştu. Bu hikâyeyi bana onlar yazdırdı. Hikâyeyi de gerçekten sokakta buldum” dedi.
Irmak Gezi Direnişi’ne katılması ile ilgili olarak ise “Ben bir yönetmenim ve ülkemde bir şeyler yaşanıyor. Destek versem de vermesem de. Gözlemlemek için orda olmak zorundaydım. Gezi’ye destek vermeyen sanatçılar bile keşke bir baksaydı, çünkü sen sanatçısın, toplumun nabzını tutmak zorundasın, orada ne olup bittiğini yakından anlamak zorundasın. O yüzden en başta orda bulunma nedenim oydu” dedi.
İktidar ne olursa olsun, sanatçının muhalif olması gerektiğini söyleyen Irmak, muhalif olmanın reddetmek değil, yanlış giden şeyleri görmek ve iletmek olduğunu belirterek, “O yüzden sinemacı kimliğimle de muhalif olmak zorundayım. Sinemanın kendisi muhalif zaten, o yüzden doğmuş. Sinema karşı çıkıştır. Bunu özenli bir dille yaparsanız ballı kaymak olur” diye konuştu.
Filmdeki ana karakter Temmuz’un eşcinsel olmasıyla ilgili ise “Allah herkesi böyle yaratmış. Bir insanı yaradılışından dolayı yargılamak Allah’a küfretmek değil midir? Artık bunları kabul etmemiz gerek. Çok sıkıcı, geç bunları. Ne olursa olsun. Bunu Allah yaratmadı mı? Senin kul olarak reddetmeye hakkın yok zaten” dedi.
GONCA YAĞCI/DHA
Irmak Gezi Direnişi’ne katılması ile ilgili olarak ise “Ben bir yönetmenim ve ülkemde bir şeyler yaşanıyor. Destek versem de vermesem de. Gözlemlemek için orda olmak zorundaydım. Gezi’ye destek vermeyen sanatçılar bile keşke bir baksaydı, çünkü sen sanatçısın, toplumun nabzını tutmak zorundasın, orada ne olup bittiğini yakından anlamak zorundasın. O yüzden en başta orda bulunma nedenim oydu” dedi.
İktidar ne olursa olsun, sanatçının muhalif olması gerektiğini söyleyen Irmak, muhalif olmanın reddetmek değil, yanlış giden şeyleri görmek ve iletmek olduğunu belirterek, “O yüzden sinemacı kimliğimle de muhalif olmak zorundayım. Sinemanın kendisi muhalif zaten, o yüzden doğmuş. Sinema karşı çıkıştır. Bunu özenli bir dille yaparsanız ballı kaymak olur” diye konuştu.
Filmdeki ana karakter Temmuz’un eşcinsel olmasıyla ilgili ise “Allah herkesi böyle yaratmış. Bir insanı yaradılışından dolayı yargılamak Allah’a küfretmek değil midir? Artık bunları kabul etmemiz gerek. Çok sıkıcı, geç bunları. Ne olursa olsun. Bunu Allah yaratmadı mı? Senin kul olarak reddetmeye hakkın yok zaten” dedi.
GONCA YAĞCI/DHA