Apple CEO‘su Tim Cook‘un eşcinsel olduğunu açıklaması haber bile değildi pek çokları için. Cook, bu göreve atandığından beri dünyanın en kuvvetli gayleri listesinde bir numarada yer alıyordu zaten. Şirket çalışanlarıyla birlikte her yıl San Francisco‘daki gay onur yürüyüşünde yer aldı. Sadece ağzından resmi bir cümle çıkmamıştı, ama hiçbir zaman da Serdar Ortaç gibi bir minibüs dolusu mankenle poz vermeye kalkmadı. Apple tarihinin en büyük ürün lansmanını gerçekleştirdi iPhone 6‘yla, hisseleri daha da değer kazandı ve Cook görevini sağlamlaştırdı. Apple‘a yönelik artık yeni ürün icat edemediği eleştirilerini de önümüzdeki sene çıkacak kol saatiyle bastırdı.
Dünyada koltuğu en sağlam CEO. Apple yönetim kuruluna danıştı, onay aldı ve Bloomberg Businessweek‘e bir yazı yazarak eşcinsel olduğunu, bundan gurur duyduğunu, hatta bunun kendisine Tanrı’nın bir hediyesi olduğunu düşündüğünü yazdı.
Businessweek tercihi önemliydi Tim Cook‘un. CEO‘ların okuduğu, dünyaya paraya yön verenlerin takip ettiği bir dergide söz aldı. Kendi eşitlerinin arasında, kapalı bir çevreden kamuoyuna seslendi. Steve Jobs zamanında Apple, şirket olarak dışarıya kapalı, ama CEO‘sunun hayatının detayları epey bilinen bir firmaydı. Jobs‘ın ayakkabı giymediği, yıkanmadığı, deodorant kullanmadığı gibi detaylar hep yazılıp çizildi. Aynı şekilde aşk hayatı, kızıyla inişli-çıkışlı ilişkisi de. Üstelik onun hayatını romanında karakter haline getiren kişi bizzat kız kardeşi Mona Simpson‘dı. Tim Cook hep Steve Jobs‘ın yakınındaydı; Jobs‘ın aksine serin kanlılığıyla biliniyor.
Apple‘a katkılarından biri Steve Jobs‘a rağmen iPod‘un “Nano” modelini piyasaya çıkarmaktı. Jobs, hiç kimsenin kapasitesi daha az, daha küçük bir iPod’u hemen hemen aynı paraya almayacağını düşünüyordu. Ama Jobs‘ın aksine her sabah spor yapan Cook normal iPod’larla koşmanın ne kadar zor olduğunu biliyordu. Cook sayesinde spor salonlarında kollarına küçük iPod iliştiren bir dolu insan görmeye başladık.
Tim Cook zamanında Apple daha şeffaf, dışarıya daha açık bir şirkete dönüştü. Ama CEO’su kendisini kamuoyundan uzak tuttu. Nitekim Businessweek‘e yazdığı yazıda da hiç ön plana çıkmak istemediğini söylüyor.
Hal böyleyken, rahatı yerindeyken, koltuğunu hiç kimse tehdit etmezken neden kalkıp birden eşcinsel olduğunu açıkladı?
Çünkü Amerika‘da eşcinsel haklarına dair devrim niteliğinde değişimler (mesela evlilik eşitliği) kabul görürken dolapta kalma devrinin de bittiğinin farkıydı. Öte yandan, bu devrim dünyanın başka yerlerinde yeteri kadar yankı bulmuyordu. Mesela Apple‘ın ciddi pazar payına sahip olduğu Çin‘de eşcinsel hakları bir oksimorondan ibaret. Amerika‘nın bazı eyaletlerinde bile hâlâ eşcinsellik işten atılma, ev tutamama gerekçesi olabiliyor.
Tim Cook, Apple CEO‘sunun eşcinsel olduğunun bilinmesi küçük yerde birine ilham olacaksa bu adımı atmak istediğini açıklıyor yazısında.
Televizyon yıldızı Ellen DeGeneres, 90’ların sonunda lezbiyen olduğunda kariyeri yerle bir olmuş, uzun süre sonra toparlamıştı. Şimdi bu mesele bile değil ve Ellen zirvede.
Birkaç sene önce Frank Ocean en maskülen müzik dalı hip-hop’ta parlayan bir yıldız olmasına rağmen 19 yaşında bir erkeğe aşık olduğunu yazdı blog’unda. Basketbolda Brooklyn Nets‘ten Jason Collins, futbolda Michael Sam ezberleri, maço duvarları yerle bir etti. Televizyon haberciliğinde CNN‘den Anderson Cooper ve Don Lemon şeffaf dolabından çıktı. New York şehrini yöneten Bill De Blasio‘nun eşi bir dönem bir kadınla aşk yaşadığını açıkladı. Oscar adayı Ellen Page dolaptan çıkan son Hollywood ünlüsü oldu.
Bu fotoğrafta hâlâ çoğunlukla bir erkekler kulübü olan iş dünyasından bir isim epeydir eksikti. Tim Cook, “Fortune 500” şirketlerinin beşinci sırasındaki CEO olarak bu fotoğrafı tamamladı, yeni kurulan bir dünyanın tarihinde yerini aldı.
Not: Bu yazıdaki bazı bilgileri Walter Isaacson’ın “Steve Jobs” kitabından aldım. Apple’le ilgisi olsun olmasın, okumayan herkese tavsiye ederim.
Oray Eğin - Sözcü
Dünyada koltuğu en sağlam CEO. Apple yönetim kuruluna danıştı, onay aldı ve Bloomberg Businessweek‘e bir yazı yazarak eşcinsel olduğunu, bundan gurur duyduğunu, hatta bunun kendisine Tanrı’nın bir hediyesi olduğunu düşündüğünü yazdı.
Businessweek tercihi önemliydi Tim Cook‘un. CEO‘ların okuduğu, dünyaya paraya yön verenlerin takip ettiği bir dergide söz aldı. Kendi eşitlerinin arasında, kapalı bir çevreden kamuoyuna seslendi. Steve Jobs zamanında Apple, şirket olarak dışarıya kapalı, ama CEO‘sunun hayatının detayları epey bilinen bir firmaydı. Jobs‘ın ayakkabı giymediği, yıkanmadığı, deodorant kullanmadığı gibi detaylar hep yazılıp çizildi. Aynı şekilde aşk hayatı, kızıyla inişli-çıkışlı ilişkisi de. Üstelik onun hayatını romanında karakter haline getiren kişi bizzat kız kardeşi Mona Simpson‘dı. Tim Cook hep Steve Jobs‘ın yakınındaydı; Jobs‘ın aksine serin kanlılığıyla biliniyor.
Apple‘a katkılarından biri Steve Jobs‘a rağmen iPod‘un “Nano” modelini piyasaya çıkarmaktı. Jobs, hiç kimsenin kapasitesi daha az, daha küçük bir iPod’u hemen hemen aynı paraya almayacağını düşünüyordu. Ama Jobs‘ın aksine her sabah spor yapan Cook normal iPod’larla koşmanın ne kadar zor olduğunu biliyordu. Cook sayesinde spor salonlarında kollarına küçük iPod iliştiren bir dolu insan görmeye başladık.
Tim Cook zamanında Apple daha şeffaf, dışarıya daha açık bir şirkete dönüştü. Ama CEO’su kendisini kamuoyundan uzak tuttu. Nitekim Businessweek‘e yazdığı yazıda da hiç ön plana çıkmak istemediğini söylüyor.
Hal böyleyken, rahatı yerindeyken, koltuğunu hiç kimse tehdit etmezken neden kalkıp birden eşcinsel olduğunu açıkladı?
Çünkü Amerika‘da eşcinsel haklarına dair devrim niteliğinde değişimler (mesela evlilik eşitliği) kabul görürken dolapta kalma devrinin de bittiğinin farkıydı. Öte yandan, bu devrim dünyanın başka yerlerinde yeteri kadar yankı bulmuyordu. Mesela Apple‘ın ciddi pazar payına sahip olduğu Çin‘de eşcinsel hakları bir oksimorondan ibaret. Amerika‘nın bazı eyaletlerinde bile hâlâ eşcinsellik işten atılma, ev tutamama gerekçesi olabiliyor.
Tim Cook, Apple CEO‘sunun eşcinsel olduğunun bilinmesi küçük yerde birine ilham olacaksa bu adımı atmak istediğini açıklıyor yazısında.
Televizyon yıldızı Ellen DeGeneres, 90’ların sonunda lezbiyen olduğunda kariyeri yerle bir olmuş, uzun süre sonra toparlamıştı. Şimdi bu mesele bile değil ve Ellen zirvede.
Birkaç sene önce Frank Ocean en maskülen müzik dalı hip-hop’ta parlayan bir yıldız olmasına rağmen 19 yaşında bir erkeğe aşık olduğunu yazdı blog’unda. Basketbolda Brooklyn Nets‘ten Jason Collins, futbolda Michael Sam ezberleri, maço duvarları yerle bir etti. Televizyon haberciliğinde CNN‘den Anderson Cooper ve Don Lemon şeffaf dolabından çıktı. New York şehrini yöneten Bill De Blasio‘nun eşi bir dönem bir kadınla aşk yaşadığını açıkladı. Oscar adayı Ellen Page dolaptan çıkan son Hollywood ünlüsü oldu.
Bu fotoğrafta hâlâ çoğunlukla bir erkekler kulübü olan iş dünyasından bir isim epeydir eksikti. Tim Cook, “Fortune 500” şirketlerinin beşinci sırasındaki CEO olarak bu fotoğrafı tamamladı, yeni kurulan bir dünyanın tarihinde yerini aldı.
Not: Bu yazıdaki bazı bilgileri Walter Isaacson’ın “Steve Jobs” kitabından aldım. Apple’le ilgisi olsun olmasın, okumayan herkese tavsiye ederim.
Oray Eğin - Sözcü