Yeni yasal düzenlemeler öncelikle Türkiye’nin artık tamamen polis devletine doğru gittiğinin açık işaretidir. Çünkü Türkiye’de polise verilen yetkiler dünya da diktatörlükle, monarşiyle yönetilen ülkelerde güvenlik birimlerine verilen yetkilerle aynıdır. Bu yasada herkesi ilgilendirecek vahim düzenlemeler var .Bu düzenlemelerde LGBTİ bireyleri ve özellikle seks işçiliği yapan ve hükumeti ağır bir şekilde eleştiren tüm bireyleri etkileyecek en çarpıcı düzenlemeler şöyle:
1-Polis, şüpheli gördüğü araç ve şahısları istediği şekilde arayabilecek, 24 saatlik gözaltı yetkisi 48’e çıkarılacak. Toplu olaylarda gözaltı, savcının talimatıyla 4 güne çıkarılabilecek.
Yani polis istediği kişiyi yolda çevirip makul şüphe altında istediği kişileri gözaltına alabilir ve savcıda gözaltı süresini uzatabilir. Yani yolda çalışan bir seks işçisini ya da arkadaşlarıyla ailesiyle gezen tüm bireyleri istese makul şüphe adı altında gözaltına alır ve bu gözaltı süresini 48 saate kadar uzatabilir.
2-Malvarlığına el koyma suçlarının kapsamı genişletiliyor .
Belki bizlerin de onlara göre yasal olmayarak kazandığımız malvarlığımıza el koyabilirler. Yani kanuna göre suç olduğu kabul edilen eylemler sonucu elde edilen malvarlıklarına devlet el koyabilecek. Ama şu aşamada sadece katalog suçlarına ilişkin bu düzenleme yapılıyor. Bunun kapsamı genişletelebilir. Mesela gezi olaylarına destek verenlerin malvarlığına el koyabilir. Bundan sonra hükümet aleyhine toplu gösterilerde bulunanları anayasal düzeni bozmaya çalıştığı suçlamasıyla eylemlere katılanların malvarlığına savcılık ve mahkemeler el koyabilecek. Yani hükumeti eleştiren herkes çete kapsamına alıp malvarlıklarına mahkeme kararı ile el koyulabilir.
3-Konutlarımız daha rahat aranabilecek, telefonlarımız daha kolay dinlenecek.
Bu yolla seks işçilerin hayatı zorlaştırılmaya çalışılacak. Yani tüm iletişim bilgilerimizi takip edecekler . Galiba bu da tek başına yani telefon kayıtları tek başına delil olabilecek o yüzden telefon ve internet erişimini hükumet takip edecek.
4-Noterde yapmış olduğumuz tüm işlemleri noter polise bildirme paylaşma zorunluluğu getiriyor.
5-Avukatlar, soruşturma süresince müvekkillerinin dosyalarını inceleyemeyecek, dosyadaki suç isnatlarını ve dayanaklarını öğrenemeyecek
Yani tutuklu yargılanacak arkadaşların dosyalarını isterse savcılar avukatlarına göstermeyebilir yani tutukluluk halini elinden geldiğince uzatılmaya çalışılacak.
6-Son olarak; tasarı kamu personelini ‘tehdit etmek’ gibi yeni bir suç kapsamı getiriyor.
Bu maddeyle hükumeti eleştiren herkesin potansiyel suçlu görülmesinin önü açılıyor. Mahkemelerin sıklıkla ‘hakaret’ suçlamasıyla insanları mahkum ettiği düşünülecek olursa, ‘tehdit’ suçlamasının muhalif sesleri susturmak için bir başka yol olacağı kaçınılmazdır.
Yani bundan sonra hükumet sosyal medyayı da takip ederek hükumeti eleştiren insanları hükumeti tehdit ettiği suçlamasıyla yargılayabilecek. Yani artık bundan sonra hükumetin her eylemine destek vereceğiz ya da Kuzey Kore’deki gibi hepimiz yalandan ağlayacağız. Durum çok vahim bu açıdan. Hükumetin yaptığı her şey doğru görülecek. Kısaca “PADİŞAHIM SEN ÇOK YAŞA” diyeceğiz.
AKSİ DURUM CEZAEVİ…
İdil Su
http://www.carkmag.com/yeni-guvenlik-yasasi-ve-lgbti-bireyler-icin-olasi-sonuclari/
1-Polis, şüpheli gördüğü araç ve şahısları istediği şekilde arayabilecek, 24 saatlik gözaltı yetkisi 48’e çıkarılacak. Toplu olaylarda gözaltı, savcının talimatıyla 4 güne çıkarılabilecek.
Yani polis istediği kişiyi yolda çevirip makul şüphe altında istediği kişileri gözaltına alabilir ve savcıda gözaltı süresini uzatabilir. Yani yolda çalışan bir seks işçisini ya da arkadaşlarıyla ailesiyle gezen tüm bireyleri istese makul şüphe adı altında gözaltına alır ve bu gözaltı süresini 48 saate kadar uzatabilir.
2-Malvarlığına el koyma suçlarının kapsamı genişletiliyor .
Belki bizlerin de onlara göre yasal olmayarak kazandığımız malvarlığımıza el koyabilirler. Yani kanuna göre suç olduğu kabul edilen eylemler sonucu elde edilen malvarlıklarına devlet el koyabilecek. Ama şu aşamada sadece katalog suçlarına ilişkin bu düzenleme yapılıyor. Bunun kapsamı genişletelebilir. Mesela gezi olaylarına destek verenlerin malvarlığına el koyabilir. Bundan sonra hükümet aleyhine toplu gösterilerde bulunanları anayasal düzeni bozmaya çalıştığı suçlamasıyla eylemlere katılanların malvarlığına savcılık ve mahkemeler el koyabilecek. Yani hükumeti eleştiren herkes çete kapsamına alıp malvarlıklarına mahkeme kararı ile el koyulabilir.
3-Konutlarımız daha rahat aranabilecek, telefonlarımız daha kolay dinlenecek.
Bu yolla seks işçilerin hayatı zorlaştırılmaya çalışılacak. Yani tüm iletişim bilgilerimizi takip edecekler . Galiba bu da tek başına yani telefon kayıtları tek başına delil olabilecek o yüzden telefon ve internet erişimini hükumet takip edecek.
4-Noterde yapmış olduğumuz tüm işlemleri noter polise bildirme paylaşma zorunluluğu getiriyor.
5-Avukatlar, soruşturma süresince müvekkillerinin dosyalarını inceleyemeyecek, dosyadaki suç isnatlarını ve dayanaklarını öğrenemeyecek
Yani tutuklu yargılanacak arkadaşların dosyalarını isterse savcılar avukatlarına göstermeyebilir yani tutukluluk halini elinden geldiğince uzatılmaya çalışılacak.
6-Son olarak; tasarı kamu personelini ‘tehdit etmek’ gibi yeni bir suç kapsamı getiriyor.
Bu maddeyle hükumeti eleştiren herkesin potansiyel suçlu görülmesinin önü açılıyor. Mahkemelerin sıklıkla ‘hakaret’ suçlamasıyla insanları mahkum ettiği düşünülecek olursa, ‘tehdit’ suçlamasının muhalif sesleri susturmak için bir başka yol olacağı kaçınılmazdır.
Yani bundan sonra hükumet sosyal medyayı da takip ederek hükumeti eleştiren insanları hükumeti tehdit ettiği suçlamasıyla yargılayabilecek. Yani artık bundan sonra hükumetin her eylemine destek vereceğiz ya da Kuzey Kore’deki gibi hepimiz yalandan ağlayacağız. Durum çok vahim bu açıdan. Hükumetin yaptığı her şey doğru görülecek. Kısaca “PADİŞAHIM SEN ÇOK YAŞA” diyeceğiz.
AKSİ DURUM CEZAEVİ…
İdil Su
http://www.carkmag.com/yeni-guvenlik-yasasi-ve-lgbti-bireyler-icin-olasi-sonuclari/