Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all articles
Browse latest Browse all 15059

“Tercih değil, yönelim”

$
0
0
Ülkemizin gerçeklerinden, ancak anlamak istemediğimiz konulardan biri LGBTİ bireyler. Ülkemizin yarısından çoğu ön yargıyla bakıyor onlara ve bununla yetinmiyorlar bir de hakları varmış gibi ötekileştiriyorlar. Sanırım unutuyorlar onların da bizler gibi insan olduklarını.

Ben; bu tutumları, düşünceleri kabullenmeyip, onların seslerine ses olabilmek ve bir nebze olsun seslerini duyurmak için bu konuyu ele almaya karar verdim. İzmir’de yaşamını sürdürmek için uğraş veren birbirinden sıcak ve dost canlısı üç güzel insanın evine konuk oldum. Tabii bu röportajı koparmam biraz zor oldu ki onlara sonuna kadar hak veriyorum çünkü güven ortamı kalmayan bir ülkede yaşamaya çalışıyoruz. Fakat bu üç güzel insan teklifimi geri çevirmediler ve beni evlerinde ağırladılar. İlk başlarda biraz çekindik birbirimizden, ancak sonrasında ortam öyle sıcak ve samimi oldu ki üç tane dost kazandım diyebilirim.

Ailelerinden başladık söyleşimize, nasıl tepki verdiklerini aralarının nasıl olduğunu sordum. Henüz bir aydır bu sektörde olan ve ailesini yönelimini 15 gün öncesinde açıklayan A.C. söze başladı. Ailesinden birisinin hastalığı sebebiyle durumu açıklamak zorunda kaldığını ifade eden A.C.; “Aile fertlerimden birinin rahatsızlığından ötürü ben normal işimi bırakmak zorunda kaldım. Çünkü benden başka refakat edecek biri yoktu. Ben 12 yıl özel bir şirkette danışmanlık görevinde bulundum, tabii kimseye yönelimimim farklı olduğunu açıklayamadım. O şekilde bu yaşıma kadar geldim. Ancak işten ayrılmam ve ailemdeki nüfusun yaşanan ölümlerden sonra azalmasıyla eve bakabilecek, ekmek getirecek yani kısacası çekip çevirecek tek ben kaldım. Sonrasında oturup düşündüm ve benim özümün ne olduğunu açıklamaya karar verdim. Dediğim gibi 15 gün önce aileme durumu anlattım. Ben buyum ve bundan sonra bu şekilde para kazanıp size bakacağım. İster kabul edin, ister etmeyin ama benim özüm bu dedim. Tabii açıklamış olmanın verdiği bir rahatlık oldu ve tabiri caizse kendi kimliğimi buldum” dedi.

“Bunu kesin yaz medya bizi hep yanlış tanıttı artık bu değişsin!”

Konu konuyu açarken A.C. ile beraber aynı evi paylaşan, uzun yıllardır sex işçiliği yapan ev arkadaşı B.D. söze girdi. Ailelerinden destek göremeselerdi bugün hayatta bile olamayacaklarını belirten trans birey B.D.; “Ben küçüklüğümden bu yana kendimi hep kadın gibi hissediyordum. Öyle ki, beş yaşında annemin topuklu ayakkabılarını giyer, makyaj yapmaya özenirdim. Bu hormonal bir şey yani bir hastalık ya da Türk toplumunda söylendiği ve bizim karşı çıktığımız tabirle bir tercih değil. Tam anlamıyla bir yönelim. Bunu aileme açıkladığımda tabii herkes şaşırdı. Sonuçta okumuş, görmüş, bu konuda bilgi sahibi olan insanlar değil ama çok şükür yanımdalar. Her gün sık sık telefonla konuşuyoruz” diyor ve ekliyor; “Ailemizden destek alıyoruz ama toplum bizi dışlıyor, anlaşılır şey değil..”

Bu işi sevdikleri ya da istedikleri için yapmadıklarını üstüne bastıra bastıra defalarca söyleyen LGBTİ bireyler ısrarla, “Bunu kesin yaz medya bizi hep yanlış tanıttı artık bu değişsin!” diye beni sıkı sıkı tembihlediler. Evet.. İstemeden, hiçbir rızaları olmadan bu işi yapmak zorundalar. Neden mi? Nedeni çok açık, çünkü iş bulamıyorlar. Devlet dairelerinde iş bulmayı hayal bile etmediklerini belirten A.C., özel şirketler bile yüzümüze bakmıyor sırf yönelimimiz farklı diye bizi dışlıyor diyor. B.D. ise, ön muhasebeci olduğunu, fırsat verilse bu işi bir daha asla yapmayacağını ve mesleğine geri dönüp iyi bir hayat yaşamak istediğini belirtti.

“Belki farkında değiller ama resmen mutluluk satıyoruz”LGBTİ

Söyleşimiz tüm hızıyla giderken, konu mahalle baskısına geldi. Resmen irkildiler. Çünkü başlarına çok kötü şeyler gelmiş ve çok zor durumlarda hayatta kalma mücadelesi vermişler. Yakın zamanda başlarına gelen olayı anlatırken bile o günü tekrar yaşadılar. Evlerine gelmek isteyen üç kişi müşteri olarak arayıp randevu almışlar. Sonrası tahmin edeceğiniz üzere tehdit ve zorbalıkla devam eden olaylar silsilesi. Neyse ki, fazla zarar görmeden uzaklaşmayı başarmışlar ve kaldıkları evden birkaç saatte taşınmışlar. Kimseye bir zararımız yok, gürültümüz, patırtımız asla olmaz diyen A.C.; “Medyanın gösterdiği gibi faça atan, sağa sola saldıran, içki içen, uyuşturucu madde kullanan, herkesi huzursuz eden insanlar değiliz. Kimseye hiçbir zararımız yok. Belki farkında değiller ama resmen mutluluk satıyoruz biz. Evinde bulamadıkları huzuru gelip bizde bulan insanlar, dışarı çıkınca bizi kötülüyor. E ne diye geliyorsunuz o zaman değil mi? Madem bizi beğenmiyorsun, istemiyorsun, dışlıyorsun ne diye gelip bizimle birlikte oluyorsun. Bazıları bunlara ülke gerçekleri diyor, e biz de bu ülkenin gerçeğiyiz bizi neden dışlayıp, soyutlamaya çalışıyorsunuz?”

Haklılar değil mi? Her ne olursa olsun karşımda duran üç kişi çok basit bir tabirle ‘insan’. Onların da istekleri, hedefleri, gelecek için umutları var. Ancak umutlarını tüketen bir toplumumuz var. Yaşama şansı tanımayan ve hiçbir şekilde tanımaya, anlamaya çalışmayan bir toplum. Kilometrelerce uzaktan gelenlere kucak açan, Türk insanı yönelimi farklı olan kendi insanlarına sırt çeviriyor..

Konuştukça açılıyor hatta konuyu dağıtıyoruz derken, üç arkadaşın en çekingen olanı P.N. konuya girdi. Daha çok ama çok yeni olduğunu, sonunda dayanamayıp dürtülerinin, hormanlarının istediği kimliğe bürünmüş olmanın mutluluğunu paylaştı benimle. Ancak bir sorunu var, ailesine daha açılamamış ve gelecek tepkileri hiç kestiremiyor. Nasıl olacağı konusunda ev arkadaşlarından destek alan ve yalnız olmadığını bilen P.N. ailesinden kopmak da istemiyor.

Sadece ev arkadaşlarından mı destek alıyorsun, diğer LGBTİ bireyler destek vermiyor mu? soruma ise şaşırtıcı bir cevap verdi. ‘Bizim aramızda rekabet var.’

Meğer kendi içleri de oldukça çalkantılıymış. Birbirlerini sevmeyen, birbirlerinin arkasından kuyu kazan birçok LGBTİ birey varmış. İşte bu yüzden topluma kendimizi kabul ettiremiyoruz diyen B.D.; “Daha düne kadar kardeşsiz biz diyen, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen arkadaşlar bizi şikayet ediyor, iftira atıyor. Nedeni de müşteri kapmak. Sanki biz sokaktan adam topluyoruz da onlara kimse kalmıyor. Biz daha kendi içimizde bir olamadık ki toplumla bir olalım” diyerek bu duruma tepki gösterdi.

İzmir’deki LGBTİ derneğinin de hiçbir işe yaramadığını söyleyen B.D.; “Benim paramla geçiniyorlar ama bana hiçbir faydası yok. Ailesinden destek göremeyen, hayata tutunamayan arkadaşlarımıza kucak açmıyorlar. Birçok arkadaşımız bu yüzden intihar etti. Dernek olarak onlara destek vermeli, yol göstermeli. Yaptıkları tek şey şahsi davalarımız varsa onları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne göndermek hepsi bu.”

İstanbul’da Trans bireylerin kurduğu Mor Çatı’nın çok iyi bir şey olduğunu da sözlerine ekleyen B.D.; “İzmir’de deböyle bir kuruluşun olması lazım. Tabii daha yeni yeni oturan bir anlayış ama gerçekten büyük ihtiyaç” dedi.

“Herkes Allah’ın yazdığı hayatı yaşıyor, tıpkı bizim yaşadığımız gibi”

LGBTİÇayımızı, kahvemizi içerken devam ettiğimiz söyleşimizde konu ‘din ve inanç’a geldi. Din konusunda oldukça hassassız hatta ben Umre’ye gittim geldim diyerek konuya giren üçlünün en cevvali B.D.; “Benim eşcinsel olmam Allah’ı ve Peygamberimizi reddetmeyi gerektirmiyor. Ateist olan arkadaşlarımız çok ama din ile hetero olmanın alakası yok. Kaldı ki, ben Umre’ye gittim. Kuran bilirim, okurum da. Ayrıca herkes Allah’ın yazdığı hayatı yaşıyor, tıpkı bizim yaşadığımız gibi.”

B.D.’nin düşüncelerine katılan diğer LGBTİ bireyler de din ile hiçbir sorunlarının olmadığını ve inançlı bireyler olduklarını ifade etti.

A.C.; “Her gece yaptığım işten dolayı günaha giriyorum, bunun için Allaha sığınıyorum ve dua ediyorum. Çünkü, bizi sadece o kabul ediyor, bir bakıma ondan başka kimsemiz yok. Allah bizi böyle yarattı, kimin haddine ki bizi dışlamak, ayrıştırmak. Lütfen biraz insan olmaya özen gösterelim, çaba sarf edelim. Günah benim günahım. Her koyun kendi bacağından derler, tam da öyle işte. Biz de sizin gibi insanız ama eşit değiliz.”

Söyleyecek çok fazla şey yok aslında .. Belki biraz empati yapmak yeterli olacaktır sanırım. Biz haberci olarak görevimizi yaptık, herkese sağladığımız ifade özgürlüğünü üç güzel arkadaşımıza da sağladık. Her geçen gün yeni bir sorunla karşı karşıya kalan güzel ülkemiz, bazı şeyleri bir kenara bırakıp güzel günlerin gelmesi için daha fazla çabalar..

Sevgi, saygı ve hoşgörüyle..

Ceren Polat

http://cinarhaberajansi.com/tercih-degil-yonelim/

Viewing all articles
Browse latest Browse all 15059

Trending Articles


SCCM 2012 Client Installation issue


Hazine Bulmak için İstihare-Yasin-i Şerif Havasslarından


Ibrahim Suresi Ruhaniyet Keşfi


el-Vehhab Rızık Bolluğu için


El-ilah ve El-muhyi havvasları


Cin çağırma


Havas ilminde rüneler?


İstenmeyen kişiden uzaklaştırma, kurtulma


Cin Suresi Fazileti


Hayy zikriyle herşey yaptırılabilir gibi bir şeyler okudum tecrübe edenler


AYETEL KÜRSİNİN HAVASSI-Her Türlü Dilek İçin


Süfli Hadim-Cin Daveti


Fil suresinin bir hassesi


Nedeni bilinmeyen baş ağrısı için dua


3 Gün Sonra Asik Olur Senden Asla Ayrilmaz


Suleyman mührü


11 adim duasini yaptim kulagima fisildadilar


Ayna ve Garip yüz


tüm kalpleri mıknatıs gibi kendine çeker ve bütün işleri düzene girer


VPN siz Havas okuluna kavuşmak istiyorum



<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>