Boston Gay Men’s Chorus grubu, daha önce iptal edilen konserini bu sefer fethe katılan Osmanlı askerlerinin medfun bulunduğu Şehitlik Dergâhı’nda düzenliyor
Daha önce 27 Haziran Cumartesi günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenleneceği ilan edilen konser, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine grubun patronu Ahmet Nazif Zorlu tarafından iptal edilmişti.
Kamuoyunda yoğun eleştirilere neden olan Boston Eşcinsel Erkek Korosu, “Türkiye’de ilk” olarak nitelendirdikleri konserine Boğaziçi Üniversitesi yönetimi kucak açtı! Böylelikle Boston Gay Men’s Chorus ilk konserini Boğaziçi Üniversitesi’nin sınıfları içerisinde bulunan Şehitlik Dergâhı’na iki yüz metre mesafede bulunan Rumelihisarı Şehitlik Dergâhı’nda; BÜ Güney otopark alanında düzenleyecek. Boğaziçi Üniversitesi’nin web sitesinde konuyla ilgili olarak şu açıklama yapıldı:
“BOSTON GAY MEN’S KOROSU BOĞAZİÇİ’NDE”
Kurulduğu günden bu yana toplum temelli sosyal yardım projeleriyle dikkat çeken Boston Gay Men’s Chorus (BGMC) Türkiye’deki ilk konserini Boğaziçi Üniversitesi’nde veriyor. Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü tarafından düzenlenen konser 27 Haziran tarihinde saat 18:30’da Güney Kampüs Otoparkında gerçekleştirilecek.
Ücretsiz olarak düzenlenecek olan konsere Boğaziçi Üniversitesi mensupları kurum kimliklerini göstererek katılabilirler.
Boston kentinin en başarılı koroları arasında gösterilen ve her yıl 10.00’den fazla kişi tarafından canlı olarak dinlenen, internet ve televizyon kayıtlarıyla da onbirlerce kişiye ulaşan grup, çalışmalarına Reuben M. Reynolds III’ün Müzik Direktörlüğünde devam ediyor.”
Rumelihisarı, İstanbul’un Avrupa yakasındaki ilk Müslüman yerleşim birimidir. Konstantiniyye’nin fethinin ilk hazırlıkları sadedinden Serdengeçti Es-Seyyid Mahmud Bedreddin (ks) Hazretleri, ailesi, akıncı neferleri ve muhyî dervişleriyle birlikte Sultan II. Mehmed’in emri gereğince boğaza nazır Bizans toprağına; şimdilerde Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs içerisinde bulunan ve Feth-i Mübîn’in akabinde Rumelihisarı Şehitlik Dergâhı ismini alacak olan araziye yerleşmiştir.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ AKL-I SELİMLE HAREKET ETMELİDİR
Konserin düzenleneceği Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul’un fethinin ilk hazırlıklarının yapıldığı, Osmanlı askerlerinin ilk fetih şehitlerini verdiği, Osmanlı Cihan Devleti’nin İstanbul’un Avrupa yakasındaki ilk toplu şehit mezarı olan Şüheda Kuyusu’nun bulunduğu ve İstanbul’un ilk manevi ocağı olan ve 1453 yılından 1947 yılına kadar Şehitlik Dergâhı’nın, halk arasında Nafi Baba Tekkesi olarak bilinen dergâhının sınırları içerisinde bulunuyor.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, mezunları ve Nafi Baba Vakfı Camiası eşcinsel konserinin tarihimize, ecdadımıza açık bir hakaret olarak değerlendirip Boğaziçi Üniversitesi yönetimin akl-ı selim ile hareket ederek konseri iptal etmesini bekliyor.
YIKAMAYACAKLAR!
Akif Özmen (Yönetici, BÜ Makine Mühendisliği 1978 mezunu)
562 yıl sonra, evet fethinden 562 yıl sonra Türklerin gözbebeği İstanbul’u Amerikalı cinsel sapıklar ve onların ülkemizdeki yardakçı ajanlarına karşı koruma ihtiyacı duymaları ne kadar şaşılacak şey! Bari karşımıza doğru dürüst normal düşman çıksa… Bir uşağın kalleşçe arkasından vurarak öldürücü yara açtığı ve ölümüne neden olduğu Cyrano de Bergerac gibi
“Günün birinde
Bir yiğidin kılıcı saplansa da bağrıma
Kalbimden vurularak ölsem! demiştim ama.
Ne yaparsınız, kader, arkadan çullanarak,
Kılıç yerine odun, yiğit yerine uşak,
Beni maskara etti. Pekala oldu böyle!
Her fırsatı kaçırdım, hatta ölümü bile!”
Diyecek miyiz ? HAYIR.
Asıl hakaret binlerce yıllık tarihi olan Müslüman Türklerin bu yeni sayılacak topraklarını Sodom Gomore’ye dönüştürme niyeti.
Evet, ülkemiz yıllardır işgal edilmek istenmektedir. Boğaziçi Üniversitesi de Lord Hamlin tarafından “İstanbul’un fethedildiği bu noktadan geri alma” amacıyla Robert College ismiyle Rumeli Hisarüstü’nde kurmuştu. Şimdi yine Rumeli Hisarüstü’nden ahlakı, insan onurunu, aileyi, toplum düzenini, bilimi, bilgiyle hareket etmeyi ve en önemlisi de sağlığı tehdit eden homoseksüelite ile yıkma girişimi yaşanmaktadır.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, İngilizlerin İstanbul’u işgali esnasında onlarla işbirliği yapan aşağılık elitleri Sodom ve Gomore romanında betimlemişti. Bunu daha önce de denemişlerdi. Ama başlarına Allah’ın korkunç gazabını çektiklerinin farkında değiller.
Surlar delik-deşik, her yer harabe,
Sarayda hınç oldu kristal vazom,
Cinsiyet belirsiz, karman-karışık,
Yıkılsın Gomore, yıkılsın Sodom!
TAHA
Evet, yıkılacaklar, yıkamayacaklar!
BU KONSER EN HAFİF İFADEYLE ECDADA SAYGISIZLIKTIR
Enes Karakurt (BÜ Türk Dili ve Edebiyatı 4’üncü Sınıf Öğrencisi)
Feth-i mübin’in intişar ettiği bir nokta... Yüzlerce şehidimizin medfun bulunduğu bir mezarlık... Yüzlerce sene ilim, irfan yuvası olmuş Nafi Baba Tekkesi ve Dua tepe...
İçerisinde bulunduğumuz şu mübarek Ramazan-ı Şerif’te, bizler için son derece önemli olan bu bölgede, eşcinsel bir koro tarafından konser verilmesi kararı şüphesiz ki bu toprakların insanlarına, inançlarına ve değerlerine büyük bir saygısızlıktır!
“Türkiye’de bir ilk” diye sundukları bu rezil organizasyona, binlerce öğrencisinin “mescit” talebini dahi umursamayan Boğaziçi Üniversitesi Yönetimi kucak açmaktadır. Halkın mukaddesatıyla dalga geçercesine alınan bu karara ise yetkililer henüz ses çıkarmamaktadır.
“Özgürlükçü” olarak nitelendirilen Boğaziçi Üniversitesi, ne yazık ki sınırlarını yönetimindeki bazı kesimlerin belirlediği “özgürlük” kavramı dâhilinde hareket etmekte ve bulunduğu ülkenin kültürünü, maneviyatını hiçe sayan bu kararla birlikte ecdadımıza ve onun hatıratına hakaret etmektedir.
Biz, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak “Müslüman mahallesinde salyangoz satmak”a çalışan bu anlayışa karşıyız ve bu kararı protesto ediyoruz!
VAKİT HENÜZ GEÇ DEĞİLKEN KONSER İPTAL EDİLMELİDİR
Emine Müberra Çakır (BÜ Siyaset Bilimi 2’inci Sınıf Öğrencisi)
27 Haziran tarihinde öğrencisi bulunduğum Boğaziçi Üniversitesi’nde Boston Gay Men’s Chorus’un vereceği konser, üniversitemiz sınırları içerisinde bulunan Şehitlik Dergâhı’na değer veren, vermeye çalışan ben ve benim gibi birçok kişiyi üzmüştür. Böyle bir etkinliğin gerek bir eğitim kurumunda verilecek olması ahlaken uygunsuz, gerekse o eğitim kurumunun sınırları içerisinde bulunan fethin ilk şehitlerinin metfun bulunduğu Şüheda Kuyusu’na bir saygısızlıktır. Şuan duraklatılmış gibi görünse de bir içki firmasının yürüttüğü ‘Muhabbet Sokakları(!)’ projesiyle fethin, fethin fatihinin ve şehitlerinin manevi hatırasına yapılagelen bu saygısızlık şimdi de üniversite sınırları içerisinde verilecek olan konserle devam ettirilecektir. Üniversite yönetiminin sınırları içerisinde bulunan Şüheda Kuyusu ve Şehitlik Dergâhı’nın gerek öğrenciler arasında gerekse kamuoyundaki bilinirliğinin arttırılması için çalışmalar yapması gerekirken bu ve buna benzer etkinliklere izin vermesi, bu tür etkinliklerin ev sahipliğini yapması sorgulanmalıdır. Velhasılıkelam, fethin ve onun aziz şehitlerinin hatıralarına yapılacak olan bu saygısızlık çok geç olmadan durdurulmalı, bu konser iptal edilmelidir.
KONSERİN İPTAL EDİLECEĞİ KANAATİNDEYİM
İbrahim Zeybek (Yönetici, BÜ Makine Mühendisliği 1978 mezunu)
Kavram kargaşası içinde geçip gidiyor yaşamımız… Sanat evrenseldir; evrenselliğin kaynağı da insanların inançları, duygu ve değer yargılarına saygılı olmasından gelir.
Müzik de bir sanattır ve evrensel değerler taşır. Ama Boston Gay Men’s Chorus (BGMC) gösterisi bir sanat değildir, zira aktivitede öne çıkarılan göstericilerin cinsel tercihleridir.
Cinsel tercihler kişilerin kendi özel tercihi olabilir ama bunun ön plana çıkarılması, özellikle e vurgulanması temel insan haklarına aykırıdır.
Ben kişisel olarak insanların cinsel tercihlerine karışmıyorum fakat tercihlerinin reklam edilmesi, değerli ve saygın gösterilmesine de karşıyım.
Sahi sizce neden grup isimlerine herhangi bir isim değil de Boston Gay Men’s Chorus olarak tanımlamışlar.
Ben eşcinselliği, evrensel ahlak kavramının dışında olduğuna inanıyorum; peki ya siz? Sahi siz çocuğunuzun, kardeşinizin veya eşinizin gerçekten eşcinsel olmasını ister miydiniz? Lütfen bir düşünün…
Boğaziçi Üniversitesi gibi saygın ve evrensel değerler kazandırmayı hedefleyen bir eğitim kurumunun bu yaman çelişkiden kurtulup gösteriyi iptal edeceği inancındayım; aksi bir durumu ise hiç düşünemiyorum.
KABUL ETMİYORUM
Haydar Murad Hepsev (Muharrir, BÜ YL terk)
İtiraz ediyorum, kabul etmiyorum, (sizin deyiminizle söyleyeyim: protesto ediyorum)...
Ey BÜ Yönetimi, Boston Eşcinsel Erkek Korosu (Boston Gay Men’s Chorus) tarafından Üniversitede düzenlenecek konseri asla kabul etmiyor ve bu kararınızı bir provokasyon olarak değerlendiriyorum.
Hem Ramazanda, hem içinde İstanbul'un Fethinden yadigar şehid mezarlarının bulunduğu bir yerde, hem yabancılarca ve ayrıca hem de toplumun büyük kesiminin lanetlediği insanlarca gerçekleştirilmesi planlanan bu konser, provokasyon değil de nedir? Edepsizlik değil de nedir; ihanet değil de nedir; düşüncesizlik değil de nedir?
Siz de Ahmet Nazif Zorlu Bey gibi aklınızı başınıza devşiriniz ve derhal bu çirkin hatta iğrenç işten vazgeçiniz...
BU GİRİŞİME ENGEL OLMAK VİCDANİ BİR GÖREVDİR
Merve Arabul (BÜ PDR 2015 mezunu)
27 Haziran Cumartesi günü Boston Gay Men’s Chorus Boğaziçi Üniversitesinde konser vereceğini duyurdu. “İlk kez müslüman bir ülkede konser verecek” sloganıyla Zorlu Center’da gerçekleştirilmesi planlanan konser iptal edilmişti fakat Boğaziçi Üniversitesi LBGTİ Çalışmaları kulübü tarafından sahiplenilerek aynı tarihte Boğaziçi Üniversitesinde yapılması kararlaştırıldı.
Cumartesi günü gerçekleşecek konserin mekânı uzun yıllar NAFİ BABA TEKKESİ olarak bilinen şehitlik dergâhı sınırlarının içerisinde yer alıyordu. İlk şehitlerimizin verildiği yer olan bu mekân İstanbul’un fethedilmesinde manevi değerlerimiz açısından büyük bir öneme sahiptir. Toplumumuz şehitlik mertebesine büyük önem verdiği göz önüne alındığında “İlk kez Müslüman bir ülkede konser verecek” sloganıyla yapılacak olan bu konseri şehitlik dergâhına ve şehitlerimizin ruhuna yapılacak bir saygısızlıktır.
Boston Gay Men’s Chorus grubunun müzik yoluyla eşcinselliği meşrulaştırmaya hizmet ettiği göz önüne alındığında bu konserin aynı zamanda toplumumuzun dini değerleri açısından önemle karşıladığı Ramazan ayına denk gelmesi de yine toplumsal manevi değerlerimizin hiçe sayıldığını düşündürmektedir.
Gerçekleşmesi planlanan bu konserin hem İstanbul’un Fethi’nin ve Fatih’in manevi hatırasına zarar vereceği hem de Ramazan ayının manevi ruhuna da saygısızlık olacağı kanaatindeyim. İnancımız, tarihimiz ve kültürümüzle hiçbir şekilde bağdaşmayan ve ahlaki değerlerimize karşı olan bu girişim açıkça manevi değerlerimizi görmezden gelmek ve hiçe saymak olarak atfedilmektedir.
Bu ideolojinin savunucuları tarafından açıkça ifade edilen “Ahlakınız Batsın” gibi söylemler de göz önüne alındığında; ahlaki ve manevi değerlere hassasiyeti olan toplumumuz için önemli değerlere sahip bugünlerde ve Nafi Baba’nın hatırası önünde böyle bir konser düzenlenmesi kabul edilebilir bir davranış değildir.
Boğaziçi Üniversitesi ortamında gerek öğretim görevlileri gerekse bir kesim öğrenciler tarafından özellikle ruh sağlığı alanında eğitim gören öğrencilere LGBT hareketinin bilimsel bir gerçek olduğu dayatılarak kabul edilmesi yönünde söylemlere yer veriliyor. Öğrencilerin bunu kabul etmemesi durumunda mesleki olarak yetersiz olacakları görüşleri dile getirilmiş, aldıkları diplomanın hakkını veremeyecek olmaları yönünde fikirler öne sürülmüştür. LGBT hareketine karşı yapılan tüm eleştirileri nefret söylemi olarak nitelendiren ve onlara karşı söylemleri dile getirme hakkı tanımayan Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bazı öğretim görevlileri ve bir kesim öğrencilerinden kendi toplumlarının verdiği değerlere de aynı hassasiyeti göstermesi beklenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti içerisinde eşitlik ve özgürlükleri savunmak demek, kendi görüşünden olmayan düşüncelerin dile getirilmesini engellemek, eğitim içerisinde kendi düşüncelerinin dışındaki düşünceleri bilimsellik dışı çerçevesinde göstermeye çalışarak, tartışma zeminine yer vermeden bastırmak demek değildir.
Yapılacak olan bu konserin bir eğlence etkinliğinden öte; homoseksüelliği toplum nezdinde normalleştirmeye ve sevimli göstermeye çalışan ve toplumsal ve ahlaki değerleri küçültmek adına yapılan bir girişim olduğu görülmektedir.
Bu konserin duyurusu vesilesiyle de toplumun ahlaki değerlerinin bu şekilde sindirilmeye çalışmasını kabul etmeyeceğimizi belirtmek istiyorum.
Bu amaçlara hizmet eden girişimlere engel olunmadığı takdirde toplumsal ve ahlaki değerlerimizde ciddi tahribatlara sebep olacaktır. Toplumsal yapımızı ve ahlaki değerlerimizi korumak adına bu gibi girişimlere sesimizi yükseltip engel olmaya çalışmak ahlaki ve vicdanı görevimizdir.
ÖRT Kİ ÖLEM HALDEYİZ!
M. Celaleddin Gökçek (Yönetici, BÜ Makine Müh 1982 mezunu)
Normal şartlar altında İbrahim Ethem Gören’in hazırladığı bu rosyanın/haberden içimin acıması gerekirdi. Ya bende bir arıza var ya da içinde bulunduğumuz Müslüman toplumda!
Devir zaten hoşeroluk devri! Müslüman’ın daha önce tanımadığı bilmediği dünyalıklarla; kadınla, parayla, hırsla ve makamla imtihan devri... Ve bizim yola tertemiz çıkan insanımız imtihanlardan kötü çuvallıyor. Sözünü, dostunu, inancını küçük bir zevk ya da menfaat uğruna satan mı Hoşero! Erkekliğini satan ve bunu da açıkça söyleyen mi?
Yüreği, ciğeri, ruhu hoşero olmuş ama camide en ön safı tutmuş tiplemeler ne kutsalımız varsa çiğnemiş, zaten “ört ki ölem” haldeyiz, cinsiyeti hoşero olmuş birileri bundan daha ötede gam değil. Bizim zaten yüzümüz yerde, Rabbimize de Efendimize de… Her şeyimiz yerle yeksan olmuş, hiçbir ibadetimizde ruh kalmamış, yürekler secde görmüyor.
Kusura bakmayınız, belki duymak/okumak istediklerinizi yazmadım ama benim içim kanıyor, ara sıra dilime vurursa da mazur görünüz.
http://www.dunyabulteni.net/haberler/333242/tepki-ceken-malum-koro-sehitlik-derghinda
İbrahim Ethem Gören/Dünya Bülteni Haber Merkezi
Boston Gay Men’s Chorus (Boston Eşcinsel Erkek Korosu) Türkiye’deki ilk konserini, Sevgili Peygamberimizin (sav) ni’mel ceyş/güzel asker sıfatıyla övdüğü İstanbul’un fethinde şehit olan Osmanlı askerlerinin medfun bulunduğu Şehitlik Dergâhı’nda düzenliyor.Daha önce 27 Haziran Cumartesi günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenleneceği ilan edilen konser, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine grubun patronu Ahmet Nazif Zorlu tarafından iptal edilmişti.
Kamuoyunda yoğun eleştirilere neden olan Boston Eşcinsel Erkek Korosu, “Türkiye’de ilk” olarak nitelendirdikleri konserine Boğaziçi Üniversitesi yönetimi kucak açtı! Böylelikle Boston Gay Men’s Chorus ilk konserini Boğaziçi Üniversitesi’nin sınıfları içerisinde bulunan Şehitlik Dergâhı’na iki yüz metre mesafede bulunan Rumelihisarı Şehitlik Dergâhı’nda; BÜ Güney otopark alanında düzenleyecek. Boğaziçi Üniversitesi’nin web sitesinde konuyla ilgili olarak şu açıklama yapıldı:
“BOSTON GAY MEN’S KOROSU BOĞAZİÇİ’NDE”
Kurulduğu günden bu yana toplum temelli sosyal yardım projeleriyle dikkat çeken Boston Gay Men’s Chorus (BGMC) Türkiye’deki ilk konserini Boğaziçi Üniversitesi’nde veriyor. Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü tarafından düzenlenen konser 27 Haziran tarihinde saat 18:30’da Güney Kampüs Otoparkında gerçekleştirilecek.
Ücretsiz olarak düzenlenecek olan konsere Boğaziçi Üniversitesi mensupları kurum kimliklerini göstererek katılabilirler.
Boston kentinin en başarılı koroları arasında gösterilen ve her yıl 10.00’den fazla kişi tarafından canlı olarak dinlenen, internet ve televizyon kayıtlarıyla da onbirlerce kişiye ulaşan grup, çalışmalarına Reuben M. Reynolds III’ün Müzik Direktörlüğünde devam ediyor.”
Rumelihisarı, İstanbul’un Avrupa yakasındaki ilk Müslüman yerleşim birimidir. Konstantiniyye’nin fethinin ilk hazırlıkları sadedinden Serdengeçti Es-Seyyid Mahmud Bedreddin (ks) Hazretleri, ailesi, akıncı neferleri ve muhyî dervişleriyle birlikte Sultan II. Mehmed’in emri gereğince boğaza nazır Bizans toprağına; şimdilerde Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs içerisinde bulunan ve Feth-i Mübîn’in akabinde Rumelihisarı Şehitlik Dergâhı ismini alacak olan araziye yerleşmiştir.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ AKL-I SELİMLE HAREKET ETMELİDİR
Konserin düzenleneceği Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul’un fethinin ilk hazırlıklarının yapıldığı, Osmanlı askerlerinin ilk fetih şehitlerini verdiği, Osmanlı Cihan Devleti’nin İstanbul’un Avrupa yakasındaki ilk toplu şehit mezarı olan Şüheda Kuyusu’nun bulunduğu ve İstanbul’un ilk manevi ocağı olan ve 1453 yılından 1947 yılına kadar Şehitlik Dergâhı’nın, halk arasında Nafi Baba Tekkesi olarak bilinen dergâhının sınırları içerisinde bulunuyor.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, mezunları ve Nafi Baba Vakfı Camiası eşcinsel konserinin tarihimize, ecdadımıza açık bir hakaret olarak değerlendirip Boğaziçi Üniversitesi yönetimin akl-ı selim ile hareket ederek konseri iptal etmesini bekliyor.
YIKAMAYACAKLAR!
Akif Özmen (Yönetici, BÜ Makine Mühendisliği 1978 mezunu)
562 yıl sonra, evet fethinden 562 yıl sonra Türklerin gözbebeği İstanbul’u Amerikalı cinsel sapıklar ve onların ülkemizdeki yardakçı ajanlarına karşı koruma ihtiyacı duymaları ne kadar şaşılacak şey! Bari karşımıza doğru dürüst normal düşman çıksa… Bir uşağın kalleşçe arkasından vurarak öldürücü yara açtığı ve ölümüne neden olduğu Cyrano de Bergerac gibi
“Günün birinde
Bir yiğidin kılıcı saplansa da bağrıma
Kalbimden vurularak ölsem! demiştim ama.
Ne yaparsınız, kader, arkadan çullanarak,
Kılıç yerine odun, yiğit yerine uşak,
Beni maskara etti. Pekala oldu böyle!
Her fırsatı kaçırdım, hatta ölümü bile!”
Diyecek miyiz ? HAYIR.
Asıl hakaret binlerce yıllık tarihi olan Müslüman Türklerin bu yeni sayılacak topraklarını Sodom Gomore’ye dönüştürme niyeti.
Evet, ülkemiz yıllardır işgal edilmek istenmektedir. Boğaziçi Üniversitesi de Lord Hamlin tarafından “İstanbul’un fethedildiği bu noktadan geri alma” amacıyla Robert College ismiyle Rumeli Hisarüstü’nde kurmuştu. Şimdi yine Rumeli Hisarüstü’nden ahlakı, insan onurunu, aileyi, toplum düzenini, bilimi, bilgiyle hareket etmeyi ve en önemlisi de sağlığı tehdit eden homoseksüelite ile yıkma girişimi yaşanmaktadır.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, İngilizlerin İstanbul’u işgali esnasında onlarla işbirliği yapan aşağılık elitleri Sodom ve Gomore romanında betimlemişti. Bunu daha önce de denemişlerdi. Ama başlarına Allah’ın korkunç gazabını çektiklerinin farkında değiller.
Surlar delik-deşik, her yer harabe,
Sarayda hınç oldu kristal vazom,
Cinsiyet belirsiz, karman-karışık,
Yıkılsın Gomore, yıkılsın Sodom!
TAHA
Evet, yıkılacaklar, yıkamayacaklar!
BU KONSER EN HAFİF İFADEYLE ECDADA SAYGISIZLIKTIR
Enes Karakurt (BÜ Türk Dili ve Edebiyatı 4’üncü Sınıf Öğrencisi)
Feth-i mübin’in intişar ettiği bir nokta... Yüzlerce şehidimizin medfun bulunduğu bir mezarlık... Yüzlerce sene ilim, irfan yuvası olmuş Nafi Baba Tekkesi ve Dua tepe...
İçerisinde bulunduğumuz şu mübarek Ramazan-ı Şerif’te, bizler için son derece önemli olan bu bölgede, eşcinsel bir koro tarafından konser verilmesi kararı şüphesiz ki bu toprakların insanlarına, inançlarına ve değerlerine büyük bir saygısızlıktır!
“Türkiye’de bir ilk” diye sundukları bu rezil organizasyona, binlerce öğrencisinin “mescit” talebini dahi umursamayan Boğaziçi Üniversitesi Yönetimi kucak açmaktadır. Halkın mukaddesatıyla dalga geçercesine alınan bu karara ise yetkililer henüz ses çıkarmamaktadır.
“Özgürlükçü” olarak nitelendirilen Boğaziçi Üniversitesi, ne yazık ki sınırlarını yönetimindeki bazı kesimlerin belirlediği “özgürlük” kavramı dâhilinde hareket etmekte ve bulunduğu ülkenin kültürünü, maneviyatını hiçe sayan bu kararla birlikte ecdadımıza ve onun hatıratına hakaret etmektedir.
Biz, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak “Müslüman mahallesinde salyangoz satmak”a çalışan bu anlayışa karşıyız ve bu kararı protesto ediyoruz!
VAKİT HENÜZ GEÇ DEĞİLKEN KONSER İPTAL EDİLMELİDİR
Emine Müberra Çakır (BÜ Siyaset Bilimi 2’inci Sınıf Öğrencisi)
27 Haziran tarihinde öğrencisi bulunduğum Boğaziçi Üniversitesi’nde Boston Gay Men’s Chorus’un vereceği konser, üniversitemiz sınırları içerisinde bulunan Şehitlik Dergâhı’na değer veren, vermeye çalışan ben ve benim gibi birçok kişiyi üzmüştür. Böyle bir etkinliğin gerek bir eğitim kurumunda verilecek olması ahlaken uygunsuz, gerekse o eğitim kurumunun sınırları içerisinde bulunan fethin ilk şehitlerinin metfun bulunduğu Şüheda Kuyusu’na bir saygısızlıktır. Şuan duraklatılmış gibi görünse de bir içki firmasının yürüttüğü ‘Muhabbet Sokakları(!)’ projesiyle fethin, fethin fatihinin ve şehitlerinin manevi hatırasına yapılagelen bu saygısızlık şimdi de üniversite sınırları içerisinde verilecek olan konserle devam ettirilecektir. Üniversite yönetiminin sınırları içerisinde bulunan Şüheda Kuyusu ve Şehitlik Dergâhı’nın gerek öğrenciler arasında gerekse kamuoyundaki bilinirliğinin arttırılması için çalışmalar yapması gerekirken bu ve buna benzer etkinliklere izin vermesi, bu tür etkinliklerin ev sahipliğini yapması sorgulanmalıdır. Velhasılıkelam, fethin ve onun aziz şehitlerinin hatıralarına yapılacak olan bu saygısızlık çok geç olmadan durdurulmalı, bu konser iptal edilmelidir.
KONSERİN İPTAL EDİLECEĞİ KANAATİNDEYİM
İbrahim Zeybek (Yönetici, BÜ Makine Mühendisliği 1978 mezunu)
Kavram kargaşası içinde geçip gidiyor yaşamımız… Sanat evrenseldir; evrenselliğin kaynağı da insanların inançları, duygu ve değer yargılarına saygılı olmasından gelir.
Müzik de bir sanattır ve evrensel değerler taşır. Ama Boston Gay Men’s Chorus (BGMC) gösterisi bir sanat değildir, zira aktivitede öne çıkarılan göstericilerin cinsel tercihleridir.
Cinsel tercihler kişilerin kendi özel tercihi olabilir ama bunun ön plana çıkarılması, özellikle e vurgulanması temel insan haklarına aykırıdır.
Ben kişisel olarak insanların cinsel tercihlerine karışmıyorum fakat tercihlerinin reklam edilmesi, değerli ve saygın gösterilmesine de karşıyım.
Sahi sizce neden grup isimlerine herhangi bir isim değil de Boston Gay Men’s Chorus olarak tanımlamışlar.
Ben eşcinselliği, evrensel ahlak kavramının dışında olduğuna inanıyorum; peki ya siz? Sahi siz çocuğunuzun, kardeşinizin veya eşinizin gerçekten eşcinsel olmasını ister miydiniz? Lütfen bir düşünün…
Boğaziçi Üniversitesi gibi saygın ve evrensel değerler kazandırmayı hedefleyen bir eğitim kurumunun bu yaman çelişkiden kurtulup gösteriyi iptal edeceği inancındayım; aksi bir durumu ise hiç düşünemiyorum.
KABUL ETMİYORUM
Haydar Murad Hepsev (Muharrir, BÜ YL terk)
İtiraz ediyorum, kabul etmiyorum, (sizin deyiminizle söyleyeyim: protesto ediyorum)...
Ey BÜ Yönetimi, Boston Eşcinsel Erkek Korosu (Boston Gay Men’s Chorus) tarafından Üniversitede düzenlenecek konseri asla kabul etmiyor ve bu kararınızı bir provokasyon olarak değerlendiriyorum.
Hem Ramazanda, hem içinde İstanbul'un Fethinden yadigar şehid mezarlarının bulunduğu bir yerde, hem yabancılarca ve ayrıca hem de toplumun büyük kesiminin lanetlediği insanlarca gerçekleştirilmesi planlanan bu konser, provokasyon değil de nedir? Edepsizlik değil de nedir; ihanet değil de nedir; düşüncesizlik değil de nedir?
Siz de Ahmet Nazif Zorlu Bey gibi aklınızı başınıza devşiriniz ve derhal bu çirkin hatta iğrenç işten vazgeçiniz...
BU GİRİŞİME ENGEL OLMAK VİCDANİ BİR GÖREVDİR
Merve Arabul (BÜ PDR 2015 mezunu)
27 Haziran Cumartesi günü Boston Gay Men’s Chorus Boğaziçi Üniversitesinde konser vereceğini duyurdu. “İlk kez müslüman bir ülkede konser verecek” sloganıyla Zorlu Center’da gerçekleştirilmesi planlanan konser iptal edilmişti fakat Boğaziçi Üniversitesi LBGTİ Çalışmaları kulübü tarafından sahiplenilerek aynı tarihte Boğaziçi Üniversitesinde yapılması kararlaştırıldı.
Cumartesi günü gerçekleşecek konserin mekânı uzun yıllar NAFİ BABA TEKKESİ olarak bilinen şehitlik dergâhı sınırlarının içerisinde yer alıyordu. İlk şehitlerimizin verildiği yer olan bu mekân İstanbul’un fethedilmesinde manevi değerlerimiz açısından büyük bir öneme sahiptir. Toplumumuz şehitlik mertebesine büyük önem verdiği göz önüne alındığında “İlk kez Müslüman bir ülkede konser verecek” sloganıyla yapılacak olan bu konseri şehitlik dergâhına ve şehitlerimizin ruhuna yapılacak bir saygısızlıktır.
Boston Gay Men’s Chorus grubunun müzik yoluyla eşcinselliği meşrulaştırmaya hizmet ettiği göz önüne alındığında bu konserin aynı zamanda toplumumuzun dini değerleri açısından önemle karşıladığı Ramazan ayına denk gelmesi de yine toplumsal manevi değerlerimizin hiçe sayıldığını düşündürmektedir.
Gerçekleşmesi planlanan bu konserin hem İstanbul’un Fethi’nin ve Fatih’in manevi hatırasına zarar vereceği hem de Ramazan ayının manevi ruhuna da saygısızlık olacağı kanaatindeyim. İnancımız, tarihimiz ve kültürümüzle hiçbir şekilde bağdaşmayan ve ahlaki değerlerimize karşı olan bu girişim açıkça manevi değerlerimizi görmezden gelmek ve hiçe saymak olarak atfedilmektedir.
Bu ideolojinin savunucuları tarafından açıkça ifade edilen “Ahlakınız Batsın” gibi söylemler de göz önüne alındığında; ahlaki ve manevi değerlere hassasiyeti olan toplumumuz için önemli değerlere sahip bugünlerde ve Nafi Baba’nın hatırası önünde böyle bir konser düzenlenmesi kabul edilebilir bir davranış değildir.
Boğaziçi Üniversitesi ortamında gerek öğretim görevlileri gerekse bir kesim öğrenciler tarafından özellikle ruh sağlığı alanında eğitim gören öğrencilere LGBT hareketinin bilimsel bir gerçek olduğu dayatılarak kabul edilmesi yönünde söylemlere yer veriliyor. Öğrencilerin bunu kabul etmemesi durumunda mesleki olarak yetersiz olacakları görüşleri dile getirilmiş, aldıkları diplomanın hakkını veremeyecek olmaları yönünde fikirler öne sürülmüştür. LGBT hareketine karşı yapılan tüm eleştirileri nefret söylemi olarak nitelendiren ve onlara karşı söylemleri dile getirme hakkı tanımayan Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bazı öğretim görevlileri ve bir kesim öğrencilerinden kendi toplumlarının verdiği değerlere de aynı hassasiyeti göstermesi beklenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti içerisinde eşitlik ve özgürlükleri savunmak demek, kendi görüşünden olmayan düşüncelerin dile getirilmesini engellemek, eğitim içerisinde kendi düşüncelerinin dışındaki düşünceleri bilimsellik dışı çerçevesinde göstermeye çalışarak, tartışma zeminine yer vermeden bastırmak demek değildir.
Yapılacak olan bu konserin bir eğlence etkinliğinden öte; homoseksüelliği toplum nezdinde normalleştirmeye ve sevimli göstermeye çalışan ve toplumsal ve ahlaki değerleri küçültmek adına yapılan bir girişim olduğu görülmektedir.
Bu konserin duyurusu vesilesiyle de toplumun ahlaki değerlerinin bu şekilde sindirilmeye çalışmasını kabul etmeyeceğimizi belirtmek istiyorum.
Bu amaçlara hizmet eden girişimlere engel olunmadığı takdirde toplumsal ve ahlaki değerlerimizde ciddi tahribatlara sebep olacaktır. Toplumsal yapımızı ve ahlaki değerlerimizi korumak adına bu gibi girişimlere sesimizi yükseltip engel olmaya çalışmak ahlaki ve vicdanı görevimizdir.
ÖRT Kİ ÖLEM HALDEYİZ!
M. Celaleddin Gökçek (Yönetici, BÜ Makine Müh 1982 mezunu)
Normal şartlar altında İbrahim Ethem Gören’in hazırladığı bu rosyanın/haberden içimin acıması gerekirdi. Ya bende bir arıza var ya da içinde bulunduğumuz Müslüman toplumda!
Devir zaten hoşeroluk devri! Müslüman’ın daha önce tanımadığı bilmediği dünyalıklarla; kadınla, parayla, hırsla ve makamla imtihan devri... Ve bizim yola tertemiz çıkan insanımız imtihanlardan kötü çuvallıyor. Sözünü, dostunu, inancını küçük bir zevk ya da menfaat uğruna satan mı Hoşero! Erkekliğini satan ve bunu da açıkça söyleyen mi?
Yüreği, ciğeri, ruhu hoşero olmuş ama camide en ön safı tutmuş tiplemeler ne kutsalımız varsa çiğnemiş, zaten “ört ki ölem” haldeyiz, cinsiyeti hoşero olmuş birileri bundan daha ötede gam değil. Bizim zaten yüzümüz yerde, Rabbimize de Efendimize de… Her şeyimiz yerle yeksan olmuş, hiçbir ibadetimizde ruh kalmamış, yürekler secde görmüyor.
Kusura bakmayınız, belki duymak/okumak istediklerinizi yazmadım ama benim içim kanıyor, ara sıra dilime vurursa da mazur görünüz.
http://www.dunyabulteni.net/haberler/333242/tepki-ceken-malum-koro-sehitlik-derghinda