Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all articles
Browse latest Browse all 15058

Sumru Yavrucuk: Asıl engel beyinde

$
0
0
Ötekileştirilmiş iki insanın, birbirlerini bulduktan sonraki dostluklarını anlatan ‘Tamam mıyız?’da anne-oğulu canlandıran Sumru Yavrucuk ve Deniz Celiloğlu “Farklı renkler bir araya gelip, birbirlerini bulduktan sonra yalnız değillerdir” diyor.


 Filmden önce tanışıyor muydunuz?
Sumru Yavrucuk: Deniz’le okuma provasında tanıştık. Sonraki karşılaşmamız çekimlerde oldu. Birden “İşte benim oğlum. Sonuna kadar onun yanında olmak zorundayım” diyen bir anneye dönüştüm.
Deniz Celiloğlu: Sumru Abla’yla birbirimize uyum sağlamamız çok önemliydi.
Ve tanıştığımızın ertesi günü bana tam bir  anne oldu.

 Bu filme neden “Evet” dediniz?
S.Y:  Çağan Irmak’tan böyle bir teklif gelmesi bile tek başına bir neden olabilir. Ama senaryoda da şimdiye kadar pek rastlamadığım türden, farklı dertleri olan insanların hikayesi anlatılıyordu. Oyuncular için o kadar doyurucu yazılmış bir senaryoydu ki; hepimiz seve seve bu işin içinde olduk. Bu film, insanları sevince boğacak bir film.
D.C:  Senaryoda beni en çok etkileyen; bir aşk hikayesinin başka karakterler ve duygularla anlatılıyor olmasıydı.

  Filmde totemlere inanan bir ‘Temmuz’ var. Siz de totemlere inanır mısınız?
D.C: Evet, inanırım. Mesela filmden çıktığımda annemin gözlerinde yaş  görürsem “Bu iş olmuş” diyecektim. Ve gördüm...  Anneme bu konuda çok  güveniyorum. Sözünü esirgemez hiç.

  Bu filmde iki tane ötekileştirilmiş insan var. Toplumdaki ötekileştirmeyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
DC: Bu hikaye sayesinde ‘Temmuz’u anlıyorum, o oluyorum. Karşımda da  ‘İhsan’ var. Onunla iletişime geçiyor, duygularını biraz daha anlamaya başlıyorum. Karakterlerin aslında yalnız olmadıklarını, sadece içlerindeki heveslerin ve özgüvenlerin bastırılmış olduğunu görüyoruz filmde. Farklı renkler bir araya gelip, birbirlerini bulduktan sonra yalnız değillerdir.
S.Y:  Filmde ötekileştirilmiş iki insan var, evet. Ama onları tekilleştiren kim? Eşcinsel ya da engelli olmak, toplumdan ayrılmayı gerektirecek bir hal midir? Film, aslında engelliliğin beyinde olduğuna da gönderme yapıyor.

“Huzur; annemin kollarında” 

  Karakterlerinizi ortaya çıkartırken nelerden beslendiniz?
DC: Ben çok gerekmedikçe ve tarihsel bir olgu yoksa, senaryonun dışına çıkmamaya çalışırım. Çağan, her derdini ve istediğini senaryoda çok düzgün anlatabilen biri. Ben bu konudaki hazırlığımı Çağan’la yaptım.

  Canlandırırken gözlerinizin dolduğu bir sahne oldu mu?
D.C: Evet, iki sahnede gözlerim doldu. Biri annemle olan sahneydi. Bazen öyle anlar oluyor ki; bir kişinin yaşı kaç olursa olsun, aradığı huzuru ancak annesinin kollarında buluyor. Bir de ‘İhsan’ın “Ben asla bir kıza sarılamayacağım, öpemeyeceğim. Göz yaşlarımı bile silemeyeceğim” dediği sahnede ‘Temmuz’un değil ‘Deniz’in duygulu anları kameraya yansıdı.  Çünkü Aras da (Bulut İynemli) o engelliliğin içindeki çaresizliği çok iyi yansıttı.

 En çok zorlandığınız sahne hangisi oldu?
D.C: Filmin sonunda kucağımda ‘Aras’ı beş kat yukarı çılgınca taşıdığım sahne, en zorlandığım sahneydi. Fiziksel olarak o sahnede ben Aras’ı taşıyordum ama aynı zamanda o da beni taşıyordu. Metaforu olan, filmi en tepeye koyacağımız bir sahneydi.

 ‘İhsan’ı canlandıran Aras Bulut İynemli nasıl bir rol arkadaşıydı?
D.C: Ben çok çekingen bir insanım. Ama Aras bunu çok kolay aşmamı sağladı. Çok uyumluyduk. Çünkü bu filmi beraber götürüyorduk.

 Filmde rüyaların rehberliği de var...
S.Y: Rüyalar çok önemlidir. İnanılmaz ipuçları verir. Ben gerçek hayatımda da rüyalardan rehberlik alırım. Hayatımda zorlandığım şeylerin çözümünü, rüyamda gördüğüm çok olmuştur.
DC: Rüyalar, bizim bilmediğimiz, bastırdığımız, unuttuğumuz ve hatırlamadığımız gerçekliğimiz... Rüyalarımda gördüğüm şeyleri mutlaka oturup düşünür, analiz etmeye çalışırım.

ÇAĞAN’IN SETiNDE STRES YOK

 Bir Çağan Irmak filminde oynamak nasıl bir şey?
S.Y: Şahane bir şey. Hatta senaryo bana geldiğinde “Sonunda” dedim. Her oyuncu onunla çalışmayı ister. Tadı damağımda kaldı.
D.C: Oyuncu, duygusal bir meseleyle uğraşırken, yönetmenin setteki huzuru sağlaması çok  önemli. Çağan bunu o kadar güzel yaptı ki anlatamam. Onun setinde stres denen bir şey yok.

MELiS GÜVENÇ - MİLLİYET

Viewing all articles
Browse latest Browse all 15058

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue



<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>