LGBTİ yürüyüşüne düzenlenen polis saldırısına sadece Cumhuriyet, Taraf, Birgün, Hürriyet ve Milliyet gazeteleri ön sayfada yer verdi.
13.’sü düzenlenen lGBTİ Onur Yürüyüşü’ne polis saldırdı. Biber gazı ve plastik mermi kullanan polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
Cumhuriyet sürmanşetten verdiği habere, “Gökkuşağı korkusu” başlığını attı ve “İstanbul Beyoğlu’nda bu yıl 13. kez düzenlenen LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne katılmak isteyenlere polis sert şekilde müdahale etti. Grupları plastik mermi, tazyikli su ve biber gazıyla dağıtan polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Polis ‘Ramazan ayında bu yürüyüşü yapamazsınız’ diye anons yaptı” ifadelerini kullandı.
Taraf ön sayfasında resim altında yer ayırdığı habere, “Gökkuşağına saldırı” başlığını attı ve “ABD’de eşcinsel evliliği serbest bırakan Yüksek Mahkeme kararının coşkusu sürerken, tüm dünyada eşcinseller, Love is Love, sloganıyla Onur Yürüyüşü düzenledi. Yürüyüş’ün İstanbul’daki adresi ise Taksim oldu. Ancak polis göstericileri TOMA ve gazla dağıttı” ifadelerine yer verdi.
Birgün gazetesi, “Müstakbel koalisyon ortağınızı iyi tanıyın!” manşetini attı ve “13’üncüsü düzenlenen yürüyüşte sesini duyurmak isteyen LGBTİ bireylere karşı polis yine ‘destan yazdı’. Yürüyüşe ramazan bahanesiyle müdahale edildi ancak geçen seneki Onur Yürüyüşü de ramazan ayında gerçekleşmişti ve yürüyüşler 13 yıldır sorun yaşanmadan düzenleniyordu” ifadelerine yer verdi.
Hürriyet haberi ön sayfasının altında, “Biber gazı ve su” başlığıyla verdi ve “İstanbul Taksim’de 12 yıldır yapılan LGBTİ Onur Yürüyüşü, bu yıl valilikçe engellendi. Toplananlara gaz, su ve plastik mermiyle müdahale oldu. İzin başvurusuna iki haftadır yanıt vermediği iddia edilen valilikten saat 19:00’da izin çıktı. ABD, İngiltere ve Fransa’nın İstanbul Başkonsolosları da yürüyüşteydi” dedi.
Milliyet birinci sayfasının altındaki habere, “Olaylı yürüyüş” başlığını attı ve “İstanbul LGBTİ Onur Haftası kapsamında İstiklal Caddesi’nde yapılacak ‘Onur Yürüyüşü’ne izin vermeyen polis, gruplara tazyikli su ve boyalı plastik mermiyle müdahale etti. Yürüyüş girişiminde ABD İstanbul Başkonsolosu Charles F. Hunter’la eşi Ramadan Çaysever de yer aldı” dedi.
“‘Katliam’ değil, yaralama girişimi”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “‘Katliam’ değil, yaralama girişimi” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Trabzon Savcılığı’nın, Fenerbahçe otobüsüne yapılan silahlı saldırıyı ‘adam öldürmeye teşebbüs’ten değil ‘adam yaralamaya teşebbüs’ten yürüttüğü ortaya çıktı. 85 gün geçmesine rağmen faillerin yakalanmaması, 50 kişilik özel ekibin Ankara’ya dönmesi, soruşturmanın Trabzon Cinayet Masası’nda görevli 5 polise devredilmesi saldırının önemsenmemesi olarak algılandı” ifadeleri yer aldı.
“Yakıyor, siliyor, boşanıyorlar”
Taraf gazetesinin manşetinde yer alan, “Yakıyor, siliyor, boşanıyorlar” başlıklı haberde, AKP tek başına iktidarı kaybedince, kamu kurumları evrak imhası için seferber oldu. Birçok üst düzey bürokrat da mali sorumluluktan kaçmak için malları eşlerine verip boşanma davası açtı. Birçok kamu kurumunda geriye dönük yüzlerce ihale mercek altına alınırken, bazı kamu kurumlarında kamera kayıtlarının silinmesi için özel komisyon bile oluşturuldu. Binlerce evrak tek tek yakıldı” ifadelerine yer verildi.
“İslamcılar iktidarda ‘altın buzağı’ sendromu yaşıyor”
Zaman gazetesi manşetinde Mazlumder Başkanı Ahmet Faruk Ünsal’ın açıklamalarına, “İslamcılar iktidarda ‘altın buzağı” sendromu yaşıyor” başlığıyla yer verdi: “Ezilmiş toplumların galiba pusulası şaşıyor. Birden refaha çıkınca geçmişi unutuyor. Bunun Kur’an’daki örneği İsrailoğulları’nın hikayesidir. Hz. Musa’nın önderliğinde Kızıl Deniz’i geçtiler ama yaşadıklarını unutup Sina’da altından buzağı yaptılar. Bizim zalimimiz iyidir ya da bizim mazlumumuz başkasından daha mazlumdur anlayışı içinde değiliz. Türkiye’de sendikalar, STK’lar ve basın çok entegre bir manzara ortaya koydu. Siyasi iktidarla bir aynılaşma oldu.”
http://platform24.org/medya-izleme/976/-gokkusagi-korkusu
13.’sü düzenlenen lGBTİ Onur Yürüyüşü’ne polis saldırdı. Biber gazı ve plastik mermi kullanan polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
Cumhuriyet sürmanşetten verdiği habere, “Gökkuşağı korkusu” başlığını attı ve “İstanbul Beyoğlu’nda bu yıl 13. kez düzenlenen LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne katılmak isteyenlere polis sert şekilde müdahale etti. Grupları plastik mermi, tazyikli su ve biber gazıyla dağıtan polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Polis ‘Ramazan ayında bu yürüyüşü yapamazsınız’ diye anons yaptı” ifadelerini kullandı.
Taraf ön sayfasında resim altında yer ayırdığı habere, “Gökkuşağına saldırı” başlığını attı ve “ABD’de eşcinsel evliliği serbest bırakan Yüksek Mahkeme kararının coşkusu sürerken, tüm dünyada eşcinseller, Love is Love, sloganıyla Onur Yürüyüşü düzenledi. Yürüyüş’ün İstanbul’daki adresi ise Taksim oldu. Ancak polis göstericileri TOMA ve gazla dağıttı” ifadelerine yer verdi.
Birgün gazetesi, “Müstakbel koalisyon ortağınızı iyi tanıyın!” manşetini attı ve “13’üncüsü düzenlenen yürüyüşte sesini duyurmak isteyen LGBTİ bireylere karşı polis yine ‘destan yazdı’. Yürüyüşe ramazan bahanesiyle müdahale edildi ancak geçen seneki Onur Yürüyüşü de ramazan ayında gerçekleşmişti ve yürüyüşler 13 yıldır sorun yaşanmadan düzenleniyordu” ifadelerine yer verdi.
Hürriyet haberi ön sayfasının altında, “Biber gazı ve su” başlığıyla verdi ve “İstanbul Taksim’de 12 yıldır yapılan LGBTİ Onur Yürüyüşü, bu yıl valilikçe engellendi. Toplananlara gaz, su ve plastik mermiyle müdahale oldu. İzin başvurusuna iki haftadır yanıt vermediği iddia edilen valilikten saat 19:00’da izin çıktı. ABD, İngiltere ve Fransa’nın İstanbul Başkonsolosları da yürüyüşteydi” dedi.
Milliyet birinci sayfasının altındaki habere, “Olaylı yürüyüş” başlığını attı ve “İstanbul LGBTİ Onur Haftası kapsamında İstiklal Caddesi’nde yapılacak ‘Onur Yürüyüşü’ne izin vermeyen polis, gruplara tazyikli su ve boyalı plastik mermiyle müdahale etti. Yürüyüş girişiminde ABD İstanbul Başkonsolosu Charles F. Hunter’la eşi Ramadan Çaysever de yer aldı” dedi.
“‘Katliam’ değil, yaralama girişimi”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “‘Katliam’ değil, yaralama girişimi” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Trabzon Savcılığı’nın, Fenerbahçe otobüsüne yapılan silahlı saldırıyı ‘adam öldürmeye teşebbüs’ten değil ‘adam yaralamaya teşebbüs’ten yürüttüğü ortaya çıktı. 85 gün geçmesine rağmen faillerin yakalanmaması, 50 kişilik özel ekibin Ankara’ya dönmesi, soruşturmanın Trabzon Cinayet Masası’nda görevli 5 polise devredilmesi saldırının önemsenmemesi olarak algılandı” ifadeleri yer aldı.
“Yakıyor, siliyor, boşanıyorlar”
Taraf gazetesinin manşetinde yer alan, “Yakıyor, siliyor, boşanıyorlar” başlıklı haberde, AKP tek başına iktidarı kaybedince, kamu kurumları evrak imhası için seferber oldu. Birçok üst düzey bürokrat da mali sorumluluktan kaçmak için malları eşlerine verip boşanma davası açtı. Birçok kamu kurumunda geriye dönük yüzlerce ihale mercek altına alınırken, bazı kamu kurumlarında kamera kayıtlarının silinmesi için özel komisyon bile oluşturuldu. Binlerce evrak tek tek yakıldı” ifadelerine yer verildi.
“İslamcılar iktidarda ‘altın buzağı’ sendromu yaşıyor”
Zaman gazetesi manşetinde Mazlumder Başkanı Ahmet Faruk Ünsal’ın açıklamalarına, “İslamcılar iktidarda ‘altın buzağı” sendromu yaşıyor” başlığıyla yer verdi: “Ezilmiş toplumların galiba pusulası şaşıyor. Birden refaha çıkınca geçmişi unutuyor. Bunun Kur’an’daki örneği İsrailoğulları’nın hikayesidir. Hz. Musa’nın önderliğinde Kızıl Deniz’i geçtiler ama yaşadıklarını unutup Sina’da altından buzağı yaptılar. Bizim zalimimiz iyidir ya da bizim mazlumumuz başkasından daha mazlumdur anlayışı içinde değiliz. Türkiye’de sendikalar, STK’lar ve basın çok entegre bir manzara ortaya koydu. Siyasi iktidarla bir aynılaşma oldu.”
http://platform24.org/medya-izleme/976/-gokkusagi-korkusu