Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all articles
Browse latest Browse all 15058

Ve’bal gibi yanıt!

$
0
0
Birkaç gün evvel yazdığım “Velev ki ibn..siniz” başlıklı köşe yazısına epeyce tepki gelince, bi zahmet oturup epeyce bilgi paylaşan Silivri’den E.P.’nin açıklamalarına yer vermeyi tercih ettim. Okur’un yanıtlarının birçok kısmına katılmadığım bir yana, bilgilendirme kılıfındaki laf sokuşturmalarına da takıntılı olmadığımı baştan belirtmiş olayım. E.P.’nin LGBT konusundaki kendince bilimsel, hukuki ve toplumsal analizi aynen aşağıdaki gibi. Milyarlarca bakış açısı, fikir ayrıklığı, bireysel öngörü ve kanaatten sadece birisi yani...

*
Bugün Gazete İstanbul'da yayınlanan yazınız ile ilgili yazmak istedim size. Yazılarını takip ettiğim bir yazarsınız. Bir çok eleştiriye cevap vermek, yazmak, anlatmak gibi bir çaba içine girmesem de sizi ve yazılarınızı önemsediğimden yazıyorum. Yazmak ihtiyacı hissettiğimden..

LGBT bireyler ve gerçekleştirilen “Onur Yürüyüşü” hakkındaki yazınız; eksik, hatalı ve yanlış bir çok bilgi içeriyor. Keşke yazıyı kaleme almadan önce bir bilen ile en azından bilgi edinmek bakımından temas kurmuş olsaydınız. Yazınızda "Bir kaç gün önce yapılan sözde Onur Yürüyüşü..." diye andığınız yürüyüş 13 senedir ve son derece onurlu bir biçimde gerçekleştiriliyor. Gayet barışçıl ve renkli bir organizasyondur. Bir yıl katılmanızı, oraya katılan insanlarla sohbet etmenizi, tanımanızı, anlamaya çalışmanızı çok arzu ederim. Yürüyüşün amacı sandığınız gibi "evlilik talebini" dillendirmek ve bu çerçevede bir hak talebinde bulunmak değil, hayatın içinde LGBT bireylerin de hayatın renklerinden biri olduğuna dikkat çekmek, insan onurunun kutsal bir değer olduğunu ifade etmek, sadece cinsel eğilimi farklı olduğu için farklılıkları kabullenemeyen toplumun bazı kesimlerinin bu bireylere yönelik uyguladığı psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddete değinmektir. Ve yine yazınızın ilgili her bölümünde eşcinsellikten bir "tercih" olarak bahsetmişsiniz. Bu bir tercih değil, bir eğilimdir. Onu da düzeltmekte fayda görüyorum.

Türkiye koşullarında toplumun bu denli reddettiği bir eğilimi, hiç bir birey "heteroseksüel" olmak seçeneğine tercih etmez. Dahası, İran gibi sonucu idam olan ülkelerde yaşayan eşcinseller var. Bu bir irade ve tercih meselesi olsa bu insanların eşcinselliği tercih edebiliyor olması için aptal olması gerekir. En sade ve anlaşılır şekli ile açıklamaya çalışıyorum durumu. Yoksa bunun daha bilimsel açıklamaları da var. Yazınızda eşcinsellik ile ilgili "Bu bir hastalık belirtisi de olabilir, sapkınlık da sayılabilir ya da bilim adamlarının çalışması neticesinde yaradılışa dair normalliğe de dahil edilebilir" demişsiniz. Lakin bunu 40 yıl evvel söyleseniz kabul edilebilir olurdu. Bundan tam 40 yıl önce uluslararası tıp otoriteleri eşcinselliği hastalık statüsünden çıkardı. 40 yıl önce bilim insanları bunun bir hastalık yahut sapkınlık/davranış bozukluğu olmadığı, olamayacağını, yaradılışa dair normallik ile iliştirilebileceğini kabul etti. Bu konu yazınızda belirttiğinizin tam aksine adı 40 yıl önce net biçimde konulmuş, çözüme kavuşturulmuş ancak homofobik çevrelerce hala henüz sindirilememiş bir gerçek. Bu bilgiyi doğrulamak için bir bilirkişiye de ihtiyacınız yok. İnternette basit bir tarama ile de bu bilgilere ulaşabilirsiniz.

"Cinsel tercihini(!) bu tip insanlar üzerinden gerçekleştiren hatırı sayılır epeyce erkek bulunmakta" demişsiniz. Burada kasıt trans bireylerle ilişkiye giren ve size göre "heteroseksüel" normlarındaki aktif erkekler. Fakat o sizin "tercih eden" dediğiniz heteroseksüel erkekler için de durum aynı. O da biseksüellik. Yani adam heteroseksüel olup da cinsel doyum için bir trans ile seks yapmıyor. Adam biseksüel olduğu için bir trans ya da gay ile ilişkiye girebiliyor. Heteroseksüel olsa bir trans ile zaten ilişkiye giremez. Uyarılmaz, tahrik olmaz, cinsel arzu duymaz. Yazınızın devamında 7 madde halinde sıraladığınız sorulara da açıklık getirmeye çalışayım;

1) Erkek erkeğe yada kadın kadına evlenmenin yolunu hukuken açmak bir topluma zarar getiremez. Aksine bu haktan yoksun bırakmak, bu hakkı gasp etmek daha tehlikeli ve vahim sonuçlar doğurur. Birbirini seven, birbiri ile yaşamını birleştirmiş iki insanın, birbiri üzerindeki koruyucu yasal düzenlemeleri elinden almış oluyorsunuz. Ve bu hiç insani değil.

2) Bireysel ve toplumsal akıl ve ahlak ile iki insanın birbirini sevebilmesi arasında nasıl bir bağ oluşturabildiniz? Devletin işi aşka düzen, kanun, set koymak mı? Bireyler arasında rıza dışı bir durum yok ise iki insanın birbirini sevebilmesinin neresi ahlaksızca geldi size? İşin cinsellik ile örtüşen kısmı sizi ya da toplumu ya da bizi neden nasıl ilgilendirebilir? Dört duvar arasında yaşadığınız özel yaşamınız üzerinde, seksüel yaşamınız üzerinde başkası yada devlet tasarruf kullanmaya kalksa hoşunuza gider mi? "E sokakta da sevişilmez ama" diyeceğinizi duyumsuyor gibiyim. E ama dünyanın neresinde olursa olsun heteroseksüel çiftlerinde sokakta sevişebilmesi hoş karşılanmaz. Eşcinsellerinde sokakta sevişmek gibi bir iç özlemi yok. Ama el ele tutuşan iki erkek ya da el ele tutuşan iki kadını görmeye tahammül edememek sizin estetik yargılarınızla ilgilidir ve sırf bu tablo gözünüze estetik gelmiyor diye insanlara acı vermemelisiniz. Toplumsal ahlak dediğiniz şeyde kime neye ve nereye göre belirlenir? Mesela doğunun bazı yerlerinde mini etek taytla gezmek ahlaksızlık olarak değerlendirilebilirken, batıda küçük yaşta kız evlendirmek ahlaksızlık olarak görülebilir. Kimin ahlak değerlerine göre devlet aşkı sevgiyi şekillendirip düzenleyecek? Toplum çoğunluğu heteroseksüel kabul edilip eşcinsellere yaşama hakkı vermemek mi çözümünüz?

3) Toplumsal mutabakat ile eşcinsellik arasında nasıl bir bağ var? İki kişinin doğrudan kendisini ilgilendiren bu konu toplumu nasıl sarsabilir?

4) Erkek erkeğe evlilik üçüncü kişileri ilgilendiren ve etkileyen bir durum değil. Ancak ensest dediğiniz ilişki biçimi doğrudan üçüncü kişileri ilgilendiriyor. Sağlık açısından doğacak çocukların engelli doğacağı bilimsel gerçeğinden hareketle birinci derecede kan bağı bulunanların ilişkisi devlet yasaklarına tabidir. Ve fakat suç da değildir. Rızaya dayalı ensest ilişki kayıt altına alınmaz ama cezası da yoktur. Bireysel olarak onaylamam ama rıza dışı bir durum söz konusu değil ise de tarafların yaşayacağı "yatak odası ilişkisi"ne karışamam.

5) Sapkınlığın sonu sınırı içerisine LGBT'yi sokamazsınız. Sokmamalısınız. Yukarıda sebeplerini açıkladım zaten. Ortada ne bir tercih meselesi, ne bir hastalık durumu mevcut. Kaldı ki öyle bile olsa yineliyorum insanların yatak odası ile ilgilenmeniz daha büyük ahlaksızlık olur. Bu insanlar da "Aşkıma, sevgime, yatak odama dokunma" diyor. Kötü mü ediyor? 13 senedir de bu yürüyüş gerçekleştiriliyor.

6) Türk Ceza Kanununa göre erkek erkeğe ilişki suç sayılıyor demişsiniz. Fevkalade uydurma bir bilgi. Bunu hangi hukukçu size söylediyse söyleyin, baroya ihbar edelim. Kanun uydurmaktan başka hiçbir şey değil bu. Bırakın Türk Ceza Kanununu hangi yasanın hangi maddesine göre erkek erkeğe ilişkiye girmek suç? Eşcinselliği suç olarak tanımlayan bir tane yasa maddesi gösterin lütfen. En çok bu konuda ısrar ediyorum. Lütfen. Toplumu yanlış bilgilendiriyorsunuz çünkü. Suçu övmek ne demek yahu? Suç olmayan bir şeyi suç gibi gösterip, suç icat edip sonra da övmek ile nasıl itham edebildiniz? Kaldı ki ortada övülen bir şey de yok.

7) Erkek erkeğe evlilik yaygınlaşırsa kızlar kiminle evlenecek demişsiniz. Eşcinsellik sadece erkek erkeğe olan bir yönelim değildir. Kadın kadına ilişki de en az erkek erkeğe ilişki kadar yaygındır. Kadın kadına evlilik artınca bunca erkek ne olacak? Kaldı ki, kadın lezbiyen ise siz onu heteroseksüel bir erkeğin koynuna girmeye nasıl zorlayabilirsiniz? Bu alenen tecavüzdür yahu! Tam tersi de öyle. Adamın kadınlara ilgisi yok ise yani homoseksüel ise bir kadınla cinsel ya da duygusal bir birlikteliğe nasıl zorlayabilirsiniz? Heteroseksizm uğruna bu faşizmi nasıl düşünebilirsiniz? Bana ne evde kalacak olan kızlardan? Bana ne heteroseksüel kızların halinin ne olacağından? Sırf heteroseksüel kızlar evde kalmasın diye ben bir kadınla evlenmeye, onunla ilişkiye girmeye zorlanabilir miyim? Bu nasıl bir zihniyettir? Siz kendinize nasıl bu düşünce biçimini yakıştırabilirsiniz?

İşin siyasi kısmı ile ilgili eleştirileriniz sizi ve siyaset camiasını bağlar. O kısmı beni hiç ilgilendirmiyor. Lakin LGBT bireyler ile ilgili yaptığınız her yanlış değerlendirme, bilgilendirme ve bu bilgiler üzerinden yaptığınız yönlendirme ve sorgulama toplumda LGBT bireylere yönelik kin ve nefret duygusunu ve toplumsal homofobiyi tetikleyip cesaretlendiriyor. Nefret cinayetlerinin vebali boynunuza.. Bilginiz olsun.

*
Okur açıklaması uzun olunca, üzerinde emek harcayıp gönderdiği iletiye yanıt vermek de kaçınılmaz oldu. Bu mevzudaki karşı cevabımı da yarınki köşe yazısında belki de daha net anlaşılsın diye bir kez daha ele alacağım. Boynumda nefret cinayetinin vebali kalmasın diye yani...

 Cengiz ALÇAYIR

Viewing all articles
Browse latest Browse all 15058

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue