Hayatının çoğunu Kopenhag’da yaşayan 27 yaşındaki Michelle “Kopenhag’ın zengin kültürel seçenekliliğini seviyorum” diyor. Birkaç yıl şehir dışında yaşamış ama genç öğrenci her seferinde Danimarka’nın büyüleyici başkentinin yolunu bulmuş. “Başka bir yolla yapamazdım.”
Michelle kendini biseksüel olarak tanımlıyor ki bu yaşadığı yeri seçerken kendi oldukça etkilemiş. “Kopenhag’ın LGBT topluluğu kesinlikle kişisel olarak bana şehri daha alımlı ve ilgi çekici kıldı” diye açıklıyor. “ Her çeşit insanlarla tanışabileceğiniz birçok farklı iletişim ağları ve samimi mekânlar var.
Her İki Tarafta Bir Ayak
Biseksüelliği sayesinde Michelle her iki tarafta da bir ayağı var gibi hissediyor ve Kopenhag’daki hem heteroseksüel hayatından hem de eşcinsel hayatından keyif alıyor. Fakat biseksüel bireylerin iki çevrede de çabucak görünmez hale geldiğini düşünüyor. “Araya karışmak benim için çok kolay. Özellikle de yeni tanıştığım insanlara cinselliğimi sergilemediğim için”
Michelle’in deneyimlerine göre Biseksüeller, sadece Kopenhag’da değil, genelde kafası karışmış ve herkesle yatan olarak algılanıyor; Michelle’in tiksindiği bir algı. Michelle sabırlı bir şekilde “Benim kafam karışmış değil. Cinsiyeti fark etmeksizin birinden hoşlanabilir veya aşık olabilirim” diyor ve cinselliğinin otomatik olarak aşk hayatında bir sürü “hareketlilik” olduğu anlamına gelmediğini ekliyor.
Michelle için önyargıları yıkmak çok önemli ve bunun biseksüelliği normalleştireceğini umuyor. “Heteroseksüellikten farklı bir cinsel yönelime sahip olsanız da tamamen normal bir hayat sürebilirsiniz”.
Sevginin Aleniyete Dökülmesi
Michelle’in hiç ciddi bir kız arkadaşı olmamasına rağmen partnerinizin cinsiyeti ne olursa olsun Kopenhag’da aşkınızı dışavurabileceğinizi düşünüyor.
“Aşık olduğun kişiyle el ele yürümek çok doğal hissettiriyor. Bence aşık olmuş herkes bunu anlayabilir” diyor Michelle. Bu yüzden Kopenhag sokaklarında el ele tutuşan eşcinsel çiftler gördüğünde onaylayan gülümsemeler gönderdiğine emin olmaya çalışıyor. “Bence bu çok güzel”.
Michelle çarpık bir gülümsemeyle “Bir süre önce Frederiksberg’te bir kıza hoşça kal öpücüğü verdim ve gerçekten bunun çok da büyük bir şey olmadığını düşünüyorum” diyor. Birinin arzularsa sevgisini toplum içinde de sergileyebilmesi onun için çok önemli.
Yapıcı Bir Çevre
Michelle kendini partici olarak görmüyor, o daha çok arkadaşlarıyla buluşup bir bardak kahve veya soğuk bira içmeyi seviyor. Sık sık soluğu tanıdık yüzlerle karşılaştığı Kafe Oscar’da alıyor. “Bu Kopenhag’daki LGBT toplulukla ilgili hoşuma giden şeylerden biri. Plansız bir şekilde tanığın kişilerle karşılaşıyorsun”.
Ayrıca enerjik Vesterbro’daki lezbiyen barı Vela’nın aylık olarak düzenlediği etkinlik olan Salon Indigo’dan övgüyle bahsediyor. Michelle burada diğerlerinin arasında konuşarak aydınlanma fırsatı elde ediyor veya gökkuşağı aileler, kuir sanat, cinsel dışavurum ve daha fazlası hakkında konuşabiliyorlar.
Meatpacking bölgesindeki Warehouse 9 sa Michelle’in LGBT favorilerinden. Michelle “Herkes için yerin var olduğu havalı, açık fikirli ve artistik bir çevre” olarak açıklıyor. Warehouse 9 yıl boyunca canlı müzikten münazaralara, film ve partilere kadar çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Yeşil Alanlı Kentleşmiş Şehir
Michelle’e göre şehrin geniş kültürel seçenekleri şehri özel kılan tek şey değil. “Kopenhag çok kentleşmiş bir şehir ama aynı zamanda bir sürü yeşil alanı var” diyor. “Arada sırada buralara huzur ve sessizlik için gidebilirsiniz”.
Michelle özellikle Kopenhag Gölleri’ne düşkün; manzara eşliğinde bir yürüyüş onu Østerbro’dan alıp Nørrebro’yu geçtikten sonra şehir merkezine Vesterbro’ya götürür. Bazen Botanik Bahçesi’ne uğrar ya da yolunu doğal güzelliklerin yanı sıra büyüleyici mimari sunan Ørestad’a çevirir.
Biseksüeller İçin Daha Fazla Etkinlik
Michelle’e Kopenhag’da neyin eksik olduğunu sorduğumuzda önce biraz düşünüyor. Şehrin genellikle farklı insan gruplarına sunacak bir sürü şeyinin olduğunu ama biseksüellerin gözden kaçan azınlıklar olduğunu belirtiyor. “Lezbiyenlerin ve biseksüel kadınların buluşabileceği daha fazla belirli yerler olmalı” diyor.
Michelle belirli olarak sadece biseksüeller için olan bir barın gerçekçi olup olmadığından emin değil. LGBT gece hayatını yöneten birçok Kopenhag eşcinsel barını dile getiriyor ve bu mekânlardan bazılarının bazen bir geceyi biseksüellere adamasını öneriyor. “Böylece ‘görünmez bi’lerle tanışmak çok daha kolay olurdu”.
http://www.kopenhag.net/sehir-alanlari/kopenhag/gey-ve-lezbiyen/biseksuel-michelle-ile-tanisin