Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all articles
Browse latest Browse all 15058

Ne güzel yürüyorsun, bir de örgütlensen!

$
0
0
Geçtiğimiz yıl, 2014 Onur Yürüyüşü için hazırladığımız en güzel pankarttı istisnasız. Geçen yıldan bu yıla ne değişti, geçtiğimiz yıl da Ramazan ayına dek gelen yürüyüşe müdahale olmazken bu sene neden oldu, yürüyüşten sonra herkesin şaşkınlıkla birbirine sorduğu soru buydu. Ne değişti ya da ne oldu da Onur Yürüyüşü’ne izin verilmedi, polis devleti neden bütün şiddetini LGBTİ’ler ve yürüyüşe destek vermeye gelenlere çevrildi bilinmez. Ama belli ki LGBTİ’lerin her geçen gün daha görünür olması birilerinin canını fena sıkıyordu. Evet LGBTİ’ler mantar gibi yıldan yıla çoğalmıyordu; artık daha görünür oluyordu. “Gettolar değil şehrin tamamını istiyoruz” dedikçe de başı büyümeden ezilmesi gereken bir yılana dönüşüyordu, LGBTİ’ler ve onları destekleyen herkes.

Yürüyüş öncesi defalarca bu konuyu konuştuk. Her sene konuşulur “acaba yürüyüşe müdahale olacak mı?” neredeyse hepimiz olmayacağından emindik. Serhat hariç, her seferinde bu yıl müdahale edecekler diyordu ama Gezi olayları sırasında, iki yıl önceki yürüyüşe bile saldırmamışlardı, Ramazan’sa geçtiğimiz yıl da Ramazan’dı. Neden saldırsınlardı? Belki de hükümetin “tek başımıza iktidar olamasak da hâlâ muktedir biziz” güç gösterisini yapması için bir fırsattık belki de seçim dönemi boyunca arı gibi çalışan hatta utanmayıp (!) adaylığa bile kalkışan LGBTİ’ler çok oluyordu. Sebebi her neydiyse 28 Haziran 2015 günü kesin olan bir şey vardı ki, kimse müdahale beklemiyordu. Bu yüzden elimizde bayraklarımızdan, pankartlarımızdan başka bir şey olmadan, başımıza geleceklerden habersiz meydanda toplanmaya başladık. Bir kısmımız yoldayken gelen mesajlarla öğrendi, “gaz sıkıyorlar, su sıkıyorlar, Mis Sokak’tayız sıkıştık, Meydan’dan caddeye almıyorlar”…

Yanımda yürüyüşe ilk defa birlikte katılacağımız sevgilim, onun Gezi tecrübesi bile olmayan arkadaşları ile Meydan’da öylece kalıp ne yapacağımı bilmediğim o anda aklımdan bir sürü senaryo geçti. Kimseye bir şey olmamalıydı, biz dahil kimse bugün yaralanmamalı ya da ölmemeliydi. Onların gözündeki o hayal kırıklığını, neden müdahale edildiğini anlamaya çalıştıklarını görürken bir yandan da Meydan’da artan kalabalığı gördüm. Sonrasında Cihangir’e Füruzağa’ya geçebildiğimizde orada da koca bir kalabalık vardı. Sonra akşamına bir şekilde artık saldırmayacaklarını düşünüp tünele geçtiğimizde de yine büyük kalabalık. Bütün günü bir şekilde polisle köşe kapmaca oynayarak atlatsak da akşam “yok artık buraya da müdahale etmezler” diye Tünel’den kaçıp sığındığımız The Mekan’ın evet beşinci kattaki mekanın balkonunda gaz yemeyi başardık. Aslında bu bizim değil Türk polisinin başarısıydı. Sokağı gazlamakla, insanlara nişan alıp -45 derece açı mı dedi biri- gaz atmakla yetinmemiş yukarıda balkonda olduğumuzu fark edip bize de ateşleyivermişti gazı. Tıklım tıkış balkonda baygınlık geçirenler, mekana dolan gaz, nefes alamayanlar, öğürenler… O gece oradaki birçok kişi burada sıkışıp öleceğiz hissini yaşamıştır sanırım. Peki ne için? Aşk için, daha özgür bir yaşam için, bu akşam hangi arkadaşım nefret suçu kurbanı olacak düşünmemek için, sevgiliyle el ele yürümek için, açılsam işimden olur muyum düşünmemek için… Yani eşit haklar için. Orada bir savaşı başlatmak için bulunuyor olsaydık devletin sırtımıza vurup “yürü be koçum” diyeceği bizler “savaşmayalım sevişelim” dediğimiz için ahlaksızdık, toplumun ahlak yapısına uygunsuzduk ve daha fazla ileri gitmeden durdurulmalıydık.

Yazının başlığına gelecek olursak…

Yine yürüyüş için binler toplanmıştı. Her yürüyüş sonrası hareketin içinde olanlar dönüp birbirine sorar. “Bu kadar eşcinsel, trans, queer insan yürüyüşün olmadığı günler neredeler?” Şu yakışıklı jilet gibi çocuklar Nişantaşı gayi olsa gerek, şu gençler Bağcılar’dan, bu güzel parlak lezbiyenler Caddebostan’dan… Ne de güzel yürüyorlar-her ne kadar bu yıl yürüyemeseler de- ne güzel bağırıyorlar “alışın buradayız gitmiyoruz” diye. İyi de güzel ablalarım abilerim senede bir gün bayram gibi yürüyüş yapabileceğimiz bir yer mi burası? Bir düşün bakalım senin bu meydanda olmadığın günler ne oluyor, ne yaşanıyor? Sen hayatına devam edip senede bir gün yürüyüp, ne kalabalıktı ama ne kadar da renkliyiz, ne kadar da renkliler dediğin günlerin dışında kaç eşcinsel ailesinden gördüğü baskı yüzünden evini terk etmek zorunda kalıyor, kaç trans kadın saldırıya uğruyor, kaç trans erkek cinsel kimliği yüzünden işsiz kalıyor, kaç kişi her gün intihar etmeyi düşünüyor…

Türkiye’de yaşayan her LGBTİ kimliğinden, cinsel yöneliminden dolayı politik olmak zorunda. Bunu bir kere kabul edelim. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenler dahil hepimize dokunuldu bu sene. Çocuğuna destek olmak için gelen annelere babalara, arkadaşına destek olmak için çocuğunu da alıp gelenlere, benim de eşcinsel arkadaşlarım var diyene, açığına, baş örtülüsüne, seks işçisine, beyaz yakalısına, öğrencisine, öğretmenine, siyasetçisine, işçisine, herkese ama herkese dokunuldu. Ve sen LGBTİ hareketini sadece senede bir gün, çok da şenlikli geçiyor ayol diyerek her yürüyüşe katılarak destekleyeceğini düşünüyorsan, bu sene nasıl ki yürüyemedin seneye de yürüyemezsin. İşte bu yüzden “ne güzel yürüyorsun bir de örütlensen…” işte bu yüzden en yakınındaki derneğe gidip sorman gerek “çok güzel yürüyorum ben örgütlenmek için ne yapabilirim, neresinden destek olabilirim harekete?” diye. Tek başına kurtuluş olmadığını anlamak için, suya sabuna dokunmadan eşitliğin kazanılmayacağını anlamak için daha ne kadar görmezden gelinmen, yok sayılmani saklanman, dövülmen, yerlerde sürüklenmen gerek? Bu kadarı yetti diyorsan, ben çok güzel yürür çok da güzel örgütlenirim diyorsan LGBTİ derneklerinden istediğinin kapısını çal, biliyoruz yürüyüşün kadar örgütlenişin de güzel olacak.

Seçil Epik

Fotoğraflar-Aslı Ildır

http://www.carkmag.com/ne-guzel-yuruyorsun-bir-de-orgutlensen/

Viewing all articles
Browse latest Browse all 15058

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue



<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>