Çocukluğunu ve genç-liğini 80’li yıllarda geçirenler için 2 yarışmanın çok büyük önemi vardı.
TRT’nin tek kanal olduğu yıllarda ev halkını hep birlikte ekran karşısına kilitleyen ilk yarışma elbette Eurovision’du. Geçen yıldan beri TRT’nin aldığı kararla katılmadığımız o geleneksel milli eğlencemiz...
Niye katılmıyoruz Eurovision’a? Çünkü ne kadar iyi bir şarkıyla gidersek gidelim başarılı olamıyormuşuz. Çünkü Avrupa Yayıncılar Birliği EBU’nun özel statülü üyeleri olan Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa ve İtalya’nın doğrudan finalde yarışması haksızlıkmış. Çünkü, izleyici oylarının payının yüzde 50’ye indirilmesi önümüzde büyük engelmiş.
İlginç... Çünkü ayrıcalıklı üyelerin doğrudan finale kaldığı 2000 yılından beri bir 1’incilik, bir 2’ncilik, üç 4’üncülük, iki de 7’ncilik aldık Eurovision’da.
İzleyici oylarının payının yüzde 50’ye indirildiği 2009 yılından beri ise bir 4’üncülük, bir 2’ncilik, bir de 7’inciliğimiz var.
Yani başarısız olduğumuz söylenemez.
HADİSE’DEN SONRA HEP ERKEK!
Peki, ünlü şarkıcı Hadise’nin “Klipte şort giyiyorum bunun neresi erotik? TRT’nin bu yüzden sansür uyguladığını sanmıyorum. Biz ülkemiz için güzel bir klip hazırladık. 43 saat çekim yaptık. Fakat Eurovision’a şu anda klipsiz gitmek durumundayız...” demesinin üzerinden kaç yıl geçti? Neredeyse 5 yıl...
Hadise’nin Türkiye’yi temsilen ‘Düm Tek Tek’ ile Eurovision’a katıldığı 2009’dan son katıldığımız 2012’ye kadar hiç kadın sanatçı temsil etti mi Türkiye’yi Eurovision’da? Hayır!
80’li yıllarda ailece bir ritüelmişçesine izlediğimiz diğer yarışma ise ‘artistik buz pateni şampiyonası’ydı. Tıpkı Eurovision için olduğu gibi buz pateni yarışmalarında da ev halkı televizyon başında puanlama yapardı.
SPOR KIYAFETİ MÜSTEHCEN OLUR MU?
Şimdi önümüzde 22. Kış Olimpiyatları var. 7 Şubat’tan itibaren Rusya’nın Soçi kentinde gerçekleşecek organizasyonun buz pateni ayağının yayınlanmayacağı; TRT’nin bu kararının arkasında kadın sporcuların giysilerine dair bir hassasiyet olduğu iddia edildi.
Tepkiler hızla büyüdü.
Bunun üzerine açıklama yapan TRT; kurumun sansürcü olduğunu iddia edenleri önce özür dilemeye sonra TRT Spor ekranlarında Kış Olimpiyatları’nı izlemeye davet etti. Yani, tüm spekülasyonların kötü niyetli olduğunu belirtti.
Spekülasyonların niyetini bilemem. Ancak TRT’nin ‘fiyatta anlaşamadığını söylediği için’ yayınlanmama ihtimali doğan buz pateni yarışmalarıyla ilgili ‘sansür’ iddiaları ortaya atıldığında bu denli kolay inanıyorsa geniş kitleler; durup düşünmeleri lazım.
Ya da hiç düşünmesin TRT; onun yerine şöyle bir açıklama yapsın göğsünü gere gere; şayet doğruysa...
TRT AÇIKLASA Kİ...
1- Hadise’nin 2009 yılında katıldığı Eurovision için hazırlanan klibi erotik bulduğumuz için değil beğenmediğimiz için yayınlatmadık. O kadar para ve emek harcanan klibi estetik kaygılarla çöpe attık.
2- 2009’dan 2012’ye kadar katıldığımız Eurovision Şarkı Yarışmaları için hiçbir kadın sanatçıya teklif götürmedik çünkü müzikal anlamda hiçbir kadın sanatçıyı layık göremedik. Durumun; Hadise’den sonra başımız sansür, erotizm gibi spekülasyonlarla ağrıtılmasın diye düşünmemizle ilgisi yoktur.
3- 2013’te Eskişehir Türk Dünya Kültür Başkenti yılı kapsamında ilk kez gerçekleştirilen Türkvizyon Şarkı Yarışması’nı Eurovision’un yerine koyduğumuz iddiası iftiradan ibarettir; önümüzdeki yıllarda Eurovision’a katılmayı hedefliyoruz.
4- Bizim için spor müsabakaları ve kadın sporcu kıyafetleri sansür konusu değildir, olamaz.
5- TRT’nin denetim mekanizmaları etek boylarıyla ya da dekoltelerle değil; çocukların ruh ve akıl sağlığını bilimsel veriler ışığında koruyacak önlemlerle ilgilenir.
6- TRT, tüm Türkiye’nin beklenti ve taleplerini gözeten çağdaş ve ‘özerk’ bir kurumdur. Hükümetlerin değil halkın ve devletin televizyonudur.
Tolga Akyıldız - Milliyet
TRT’nin tek kanal olduğu yıllarda ev halkını hep birlikte ekran karşısına kilitleyen ilk yarışma elbette Eurovision’du. Geçen yıldan beri TRT’nin aldığı kararla katılmadığımız o geleneksel milli eğlencemiz...
Niye katılmıyoruz Eurovision’a? Çünkü ne kadar iyi bir şarkıyla gidersek gidelim başarılı olamıyormuşuz. Çünkü Avrupa Yayıncılar Birliği EBU’nun özel statülü üyeleri olan Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa ve İtalya’nın doğrudan finalde yarışması haksızlıkmış. Çünkü, izleyici oylarının payının yüzde 50’ye indirilmesi önümüzde büyük engelmiş.
İlginç... Çünkü ayrıcalıklı üyelerin doğrudan finale kaldığı 2000 yılından beri bir 1’incilik, bir 2’ncilik, üç 4’üncülük, iki de 7’ncilik aldık Eurovision’da.
İzleyici oylarının payının yüzde 50’ye indirildiği 2009 yılından beri ise bir 4’üncülük, bir 2’ncilik, bir de 7’inciliğimiz var.
Yani başarısız olduğumuz söylenemez.
HADİSE’DEN SONRA HEP ERKEK!
Peki, ünlü şarkıcı Hadise’nin “Klipte şort giyiyorum bunun neresi erotik? TRT’nin bu yüzden sansür uyguladığını sanmıyorum. Biz ülkemiz için güzel bir klip hazırladık. 43 saat çekim yaptık. Fakat Eurovision’a şu anda klipsiz gitmek durumundayız...” demesinin üzerinden kaç yıl geçti? Neredeyse 5 yıl...
Hadise’nin Türkiye’yi temsilen ‘Düm Tek Tek’ ile Eurovision’a katıldığı 2009’dan son katıldığımız 2012’ye kadar hiç kadın sanatçı temsil etti mi Türkiye’yi Eurovision’da? Hayır!
80’li yıllarda ailece bir ritüelmişçesine izlediğimiz diğer yarışma ise ‘artistik buz pateni şampiyonası’ydı. Tıpkı Eurovision için olduğu gibi buz pateni yarışmalarında da ev halkı televizyon başında puanlama yapardı.
SPOR KIYAFETİ MÜSTEHCEN OLUR MU?
Şimdi önümüzde 22. Kış Olimpiyatları var. 7 Şubat’tan itibaren Rusya’nın Soçi kentinde gerçekleşecek organizasyonun buz pateni ayağının yayınlanmayacağı; TRT’nin bu kararının arkasında kadın sporcuların giysilerine dair bir hassasiyet olduğu iddia edildi.
Tepkiler hızla büyüdü.
Bunun üzerine açıklama yapan TRT; kurumun sansürcü olduğunu iddia edenleri önce özür dilemeye sonra TRT Spor ekranlarında Kış Olimpiyatları’nı izlemeye davet etti. Yani, tüm spekülasyonların kötü niyetli olduğunu belirtti.
Spekülasyonların niyetini bilemem. Ancak TRT’nin ‘fiyatta anlaşamadığını söylediği için’ yayınlanmama ihtimali doğan buz pateni yarışmalarıyla ilgili ‘sansür’ iddiaları ortaya atıldığında bu denli kolay inanıyorsa geniş kitleler; durup düşünmeleri lazım.
Ya da hiç düşünmesin TRT; onun yerine şöyle bir açıklama yapsın göğsünü gere gere; şayet doğruysa...
TRT AÇIKLASA Kİ...
1- Hadise’nin 2009 yılında katıldığı Eurovision için hazırlanan klibi erotik bulduğumuz için değil beğenmediğimiz için yayınlatmadık. O kadar para ve emek harcanan klibi estetik kaygılarla çöpe attık.
2- 2009’dan 2012’ye kadar katıldığımız Eurovision Şarkı Yarışmaları için hiçbir kadın sanatçıya teklif götürmedik çünkü müzikal anlamda hiçbir kadın sanatçıyı layık göremedik. Durumun; Hadise’den sonra başımız sansür, erotizm gibi spekülasyonlarla ağrıtılmasın diye düşünmemizle ilgisi yoktur.
3- 2013’te Eskişehir Türk Dünya Kültür Başkenti yılı kapsamında ilk kez gerçekleştirilen Türkvizyon Şarkı Yarışması’nı Eurovision’un yerine koyduğumuz iddiası iftiradan ibarettir; önümüzdeki yıllarda Eurovision’a katılmayı hedefliyoruz.
4- Bizim için spor müsabakaları ve kadın sporcu kıyafetleri sansür konusu değildir, olamaz.
5- TRT’nin denetim mekanizmaları etek boylarıyla ya da dekoltelerle değil; çocukların ruh ve akıl sağlığını bilimsel veriler ışığında koruyacak önlemlerle ilgilenir.
6- TRT, tüm Türkiye’nin beklenti ve taleplerini gözeten çağdaş ve ‘özerk’ bir kurumdur. Hükümetlerin değil halkın ve devletin televizyonudur.
Tolga Akyıldız - Milliyet