Anayasa Mahkemesi (AYM), İstanbul’da işlenen eşcinsel cinayetinde sanığın cezasında tahrik indirimi yapılarak sonuçta 10 yıl hapis cezası verilen karara yapılan itirazların tümünü hem de oy birliğiyle reddetti: Ayrımcılık yok
AYM, İstanbul’da işlenen eşcinsel cinayetinde sanığın cezasının tahrik indirimiyle 10 yıla düşürülmesine karşı yapılan ayırımcılık esaslı tüm itirazları üstelik de oybirliğiyle reddetti. AYM, dosyaya göre; cinayetin nefret suçu kapsamında görülmesi için yeterli neden görmediğini bildirirken, başka katillere daha ağır ceza verilmesinin eşitsizlik yarattığı yönündeki başvuruyu da kabul etmedi.
İLK KEZ TARTIŞTI
AYM, cinsel kimlik ve yönelim nedeniyle işlenen ve ölümle sonuçlanan nefret suçlarını ilk kez tartıştı ve önemli kimi ilkeler belirledi. AYM’nin kararına konu dava İstanbul’da 2010 yaşanan olayla gelişti.
Ahmet Öztürk, kendisi gibi eşcinsel olan arkadaşı N.C ile birlikte onun evine gittiler. Ancak Öztürk, burada cinsel ilişkiyi girme konusunda çıkan tartışma sonucu, arkadaşı N.C tarafından birçok yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Sanık N.C tutuklanarak cezaevine konuldu.
MÜEBBETTEN 10 YILA
Öldürülen Öztürk’ün kardeşinin de müdahil olarak katıldığı davada sanığa, kasten adam öldürmek suçundan verilen verilen müebbet ağır hapis cezasında haksız tahrik indirimi yapıldı. Sonuçta ceza 10 yıla indirildi. Yargıtay da itirazlara rağmen mahkeme kararını onaylayarak kesinleştirdi. Bunun üzerine öldürülenin kız kardeşi AYM’ye bireysel başvuruda bulundu ve şu gerekçelerle şikayetlerini sıraladı:
NEFRET SUÇUNA BU CEZA OLMAZ
‘Kardeşimi kasten öldüren sanığa atılı suç yetersiz araştırma ve hatalı değerlendirme sonucunda mahkemece yanlış değerlendirildi ve şartlar oluşmadığı halde haksız tahrik hükümleri uygulanarak eksik ceza tayin edildi. Ayrıca mevzuatta eşcinselleri ayrımcılığa karşı koruyacak ve onlara yönelik suç işleyenlerin cezalarında indirimi engelleyecek bir düzenlemenin olmaması ve bu suçları işleyenlerin cezalarında indirim yapılarak farklı muamelede bulunulması, ayrımcılık yapılması anayasaya aykırıdır. Bir eşcinsel katili olan sanığa indirimli (10 yıl) ceza verilerek diğer katillerden farklı muamele yapıldı. Bu durum failleri cesaretlendirmektedir ve eşcinselleri zayıf hedef haline getirmektedir. ’
AYM’DEN KARARA ONAY, ŞİKAYETLERE RET
Ancak AYM, Öztürk’ün bu şikayetlerinden hiçbirini kabul etmedi ve söz konusu eşcinsel cinayetine indirimli cezaya bir yönüyle onay verdi.
AYM'YE GÖRE, HERŞEY NORMAL
Gerekçeli kararında, dava dosyasının tüm aşamalarını geniş biçimde özetleyen AYM; Ahmet Öztürk’ün eşcinsel olduğu için öldürüldüğü, bu nedenle ayrımcılık yapıldığı, cezada da bu nedenle indirim yapıldığı iddialarını yerinde bulmadı. Dosyaya göre maktulün sanığı zorla ilişkiye sürükleyerek tahrik ettiği kabulünü paylaşan AYM, Verilen düşük ceza nedeniyle anayasada ayrımcılık yasağı getiren eşitlik ilkesiyle yaşam hakkının ihlal edildiği’ savunmalarını oybirliğiyle reddetti.
AYM’nin kararında, itirazların reddi özetle şöyle gerekçelendirildi:
NERFET ŞÜPHESİ YOK: Somut olayda mahkemece tarafların anı cinsel yönelim içinde olduklarının kabul edildiği görülmektedir. Dosyadaki belgelerden de cinayetin başvurucunun iddia ettiği gibi eşcinsellere yönelik nefretten kaynaklandığına dair bir bulgu ya da şüpheye rastlanmamıştır.
ARAŞTIRMA GEREKSİZ: Kararda cinayetin nefret suçları kapsamında işlenip işlenmediğinin değerlendirilmesi ya da tarafların cinsel yönelimlerinin araştırılmamış olması, mahkemenin de kabulü dikkate alındığında soruşturmanın etkisizliği sonucunu doğurmaz.
HANİ KANITI: Somut olayda başvurucunun ‘bir eşcinsel katili olan sanığa indirimli ceza verilerek diğer katillerden farklı muamele ile ayrımcılık yapıldığı’ yönündeki iddiasını temellendirecek somut bulgu ve kanıtlar ortaya koyamadığı görülmektedir…
NEDENİ CİNSEL YÖNELİM DEĞİL: Dosyanın incelenmesinden öldürme fiilinin nedeninin ve faile uygulanan haksız tahrik kuralının maktülün cinsel yönelimi değil, failin istemediği bir ilişkiye zorlandığı yönündeki mahkeme tespitinde bariz bir takdir hatası veya açık bir keyfilik bulunduğu işaret eden herhangi bulguya rastlanmamıştır.
AYRIMCILIK YOK: Dolayısıyla başvurucunun ölen kardeşinin cinsel yönelim nedeniyle ayrımcılığa uğradığı söylenemez. Ayrımcılık yasağının ihlal edilmediği anlaşıldığından başvurunun bu kısmının da ‘açıkça dayanaktan yoksun olması’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verildi.”
ADNAN KESKİN / ANKARA
TARAF
http://halilkandok.blogspot.com.tr/2014/02/basky-bertaraf-etmenin-tek-yolu-ack.html
AYM, İstanbul’da işlenen eşcinsel cinayetinde sanığın cezasının tahrik indirimiyle 10 yıla düşürülmesine karşı yapılan ayırımcılık esaslı tüm itirazları üstelik de oybirliğiyle reddetti. AYM, dosyaya göre; cinayetin nefret suçu kapsamında görülmesi için yeterli neden görmediğini bildirirken, başka katillere daha ağır ceza verilmesinin eşitsizlik yarattığı yönündeki başvuruyu da kabul etmedi.
İLK KEZ TARTIŞTI
AYM, cinsel kimlik ve yönelim nedeniyle işlenen ve ölümle sonuçlanan nefret suçlarını ilk kez tartıştı ve önemli kimi ilkeler belirledi. AYM’nin kararına konu dava İstanbul’da 2010 yaşanan olayla gelişti.
Ahmet Öztürk, kendisi gibi eşcinsel olan arkadaşı N.C ile birlikte onun evine gittiler. Ancak Öztürk, burada cinsel ilişkiyi girme konusunda çıkan tartışma sonucu, arkadaşı N.C tarafından birçok yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Sanık N.C tutuklanarak cezaevine konuldu.
MÜEBBETTEN 10 YILA
Öldürülen Öztürk’ün kardeşinin de müdahil olarak katıldığı davada sanığa, kasten adam öldürmek suçundan verilen verilen müebbet ağır hapis cezasında haksız tahrik indirimi yapıldı. Sonuçta ceza 10 yıla indirildi. Yargıtay da itirazlara rağmen mahkeme kararını onaylayarak kesinleştirdi. Bunun üzerine öldürülenin kız kardeşi AYM’ye bireysel başvuruda bulundu ve şu gerekçelerle şikayetlerini sıraladı:
NEFRET SUÇUNA BU CEZA OLMAZ
‘Kardeşimi kasten öldüren sanığa atılı suç yetersiz araştırma ve hatalı değerlendirme sonucunda mahkemece yanlış değerlendirildi ve şartlar oluşmadığı halde haksız tahrik hükümleri uygulanarak eksik ceza tayin edildi. Ayrıca mevzuatta eşcinselleri ayrımcılığa karşı koruyacak ve onlara yönelik suç işleyenlerin cezalarında indirimi engelleyecek bir düzenlemenin olmaması ve bu suçları işleyenlerin cezalarında indirim yapılarak farklı muamelede bulunulması, ayrımcılık yapılması anayasaya aykırıdır. Bir eşcinsel katili olan sanığa indirimli (10 yıl) ceza verilerek diğer katillerden farklı muamele yapıldı. Bu durum failleri cesaretlendirmektedir ve eşcinselleri zayıf hedef haline getirmektedir. ’
AYM’DEN KARARA ONAY, ŞİKAYETLERE RET
Ancak AYM, Öztürk’ün bu şikayetlerinden hiçbirini kabul etmedi ve söz konusu eşcinsel cinayetine indirimli cezaya bir yönüyle onay verdi.
AYM'YE GÖRE, HERŞEY NORMAL
Gerekçeli kararında, dava dosyasının tüm aşamalarını geniş biçimde özetleyen AYM; Ahmet Öztürk’ün eşcinsel olduğu için öldürüldüğü, bu nedenle ayrımcılık yapıldığı, cezada da bu nedenle indirim yapıldığı iddialarını yerinde bulmadı. Dosyaya göre maktulün sanığı zorla ilişkiye sürükleyerek tahrik ettiği kabulünü paylaşan AYM, Verilen düşük ceza nedeniyle anayasada ayrımcılık yasağı getiren eşitlik ilkesiyle yaşam hakkının ihlal edildiği’ savunmalarını oybirliğiyle reddetti.
AYM’nin kararında, itirazların reddi özetle şöyle gerekçelendirildi:
NERFET ŞÜPHESİ YOK: Somut olayda mahkemece tarafların anı cinsel yönelim içinde olduklarının kabul edildiği görülmektedir. Dosyadaki belgelerden de cinayetin başvurucunun iddia ettiği gibi eşcinsellere yönelik nefretten kaynaklandığına dair bir bulgu ya da şüpheye rastlanmamıştır.
ARAŞTIRMA GEREKSİZ: Kararda cinayetin nefret suçları kapsamında işlenip işlenmediğinin değerlendirilmesi ya da tarafların cinsel yönelimlerinin araştırılmamış olması, mahkemenin de kabulü dikkate alındığında soruşturmanın etkisizliği sonucunu doğurmaz.
HANİ KANITI: Somut olayda başvurucunun ‘bir eşcinsel katili olan sanığa indirimli ceza verilerek diğer katillerden farklı muamele ile ayrımcılık yapıldığı’ yönündeki iddiasını temellendirecek somut bulgu ve kanıtlar ortaya koyamadığı görülmektedir…
NEDENİ CİNSEL YÖNELİM DEĞİL: Dosyanın incelenmesinden öldürme fiilinin nedeninin ve faile uygulanan haksız tahrik kuralının maktülün cinsel yönelimi değil, failin istemediği bir ilişkiye zorlandığı yönündeki mahkeme tespitinde bariz bir takdir hatası veya açık bir keyfilik bulunduğu işaret eden herhangi bulguya rastlanmamıştır.
AYRIMCILIK YOK: Dolayısıyla başvurucunun ölen kardeşinin cinsel yönelim nedeniyle ayrımcılığa uğradığı söylenemez. Ayrımcılık yasağının ihlal edilmediği anlaşıldığından başvurunun bu kısmının da ‘açıkça dayanaktan yoksun olması’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verildi.”
ADNAN KESKİN / ANKARA
TARAF
http://halilkandok.blogspot.com.tr/2014/02/basky-bertaraf-etmenin-tek-yolu-ack.html