Aksak Terazi 6. bölümünde Nefret Suçlarıyla Mücadele Haftası kapsamında LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılığı ve LGBTİ bireylerin haklarını ele aldı
Nefret Suçlarıyla Mücadele Haftası’nda LGBTİ bireylere yönelik ayrımcı, cinsiyetçi ve gerici yaklaşımların son örneği iki trans bireyin “Sizin gibi insanları buraya almıyoruz” denilerek Kızılay Alışveriş Merkezi’ne alınmamasıyla yaşandı. Aksak Terazi ise 26 Şubat Çarşamba günkü programında cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı LGBTİ bireylerin insanca yaşamları için sahip oldukları hakları ele aldı. Stajyer avukat Sercan Aran’ın moderatörlüğünü yaptığı programa Kaos GL avukatı Hayriye Kara ve trans birey Çağlar Akay katıldı.
Yasal koruma yok, bilinçli baskılama var
Avukat Hayriye Kara sosyal alanda, iş hayatında, eğitim hakkını kullanırken, barınma hakkını karşılamak isterken, yani hayatın her alanında LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılık olduğunu söyledi. Kara, yasaların cinsel kimliğe yönelik ayrımcılığı doğrudan suç saymaması nedeniyle LGBTİ bireylerin korunmadığının altını çizdi.
Trans bireylere yönelik ayrımcılık ve baskının çeşitli biçimlerde yaşandığını belirten Kara, Kabahatler Kanunu uyarınca “mal ve hizmet satarak başkalarını rahatsız etmek” ve “kaldırım işgal etmek” iddialarıyla cezalar uygulandığını, transfobisi olan polis, savcı ve hakimlerin ise hak arama çabasının önünde engel oluşturduğunu ifade etti. Kara, trans bireylere yönelik cinayetlerin de halen sürdüğünü Roşin Çiçek ve Ahmet Yıldız örnekleri üzerinden anlattı.
‘Hakların önü yasalarla kesiliyor’
Çağlar Akay ise Medeni Kanun’un 40. maddesinin geçiş düzenlemesini ele aldığını ama şartlarının çok zor olduğunu söyledi. Akay “Uygulanmayan bir madde hükmünde transseksüel yapı ancak mahkemenin yönlendirdiği hastane raporu ile doktor onaylarsa geçiş mümkün oluyor. Bu süreçte en az 6 ay psikolojik takipte kalıyorsunuz ve psikolog uygun görürse diğer bölümlere yönlendiriyor, en son tüm bölümler toplanıp raporu çıkartıyor. Şartların zorluğuna rağmen, tüm şartları taşısanız bile mahkeme karar vermezse cinsiyet değişikliği imkansız çünkü mahkemenin her hâlükârda takdir yetkisi var” diye konuştu.
Sendika.Org
Nefret Suçlarıyla Mücadele Haftası’nda LGBTİ bireylere yönelik ayrımcı, cinsiyetçi ve gerici yaklaşımların son örneği iki trans bireyin “Sizin gibi insanları buraya almıyoruz” denilerek Kızılay Alışveriş Merkezi’ne alınmamasıyla yaşandı. Aksak Terazi ise 26 Şubat Çarşamba günkü programında cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı LGBTİ bireylerin insanca yaşamları için sahip oldukları hakları ele aldı. Stajyer avukat Sercan Aran’ın moderatörlüğünü yaptığı programa Kaos GL avukatı Hayriye Kara ve trans birey Çağlar Akay katıldı.
Yasal koruma yok, bilinçli baskılama var
Avukat Hayriye Kara sosyal alanda, iş hayatında, eğitim hakkını kullanırken, barınma hakkını karşılamak isterken, yani hayatın her alanında LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılık olduğunu söyledi. Kara, yasaların cinsel kimliğe yönelik ayrımcılığı doğrudan suç saymaması nedeniyle LGBTİ bireylerin korunmadığının altını çizdi.
Trans bireylere yönelik ayrımcılık ve baskının çeşitli biçimlerde yaşandığını belirten Kara, Kabahatler Kanunu uyarınca “mal ve hizmet satarak başkalarını rahatsız etmek” ve “kaldırım işgal etmek” iddialarıyla cezalar uygulandığını, transfobisi olan polis, savcı ve hakimlerin ise hak arama çabasının önünde engel oluşturduğunu ifade etti. Kara, trans bireylere yönelik cinayetlerin de halen sürdüğünü Roşin Çiçek ve Ahmet Yıldız örnekleri üzerinden anlattı.
‘Hakların önü yasalarla kesiliyor’
Çağlar Akay ise Medeni Kanun’un 40. maddesinin geçiş düzenlemesini ele aldığını ama şartlarının çok zor olduğunu söyledi. Akay “Uygulanmayan bir madde hükmünde transseksüel yapı ancak mahkemenin yönlendirdiği hastane raporu ile doktor onaylarsa geçiş mümkün oluyor. Bu süreçte en az 6 ay psikolojik takipte kalıyorsunuz ve psikolog uygun görürse diğer bölümlere yönlendiriyor, en son tüm bölümler toplanıp raporu çıkartıyor. Şartların zorluğuna rağmen, tüm şartları taşısanız bile mahkeme karar vermezse cinsiyet değişikliği imkansız çünkü mahkemenin her hâlükârda takdir yetkisi var” diye konuştu.
Sendika.Org