Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live

İntihar eden eşcinsel profesörün hayatı film oluyor

$
0
0
Ramachandra Siras, eşcinsel olduğu öğrenilmesinden sonra okuldaki görevinden kovulup intihar etmişti

Hindistan’da eşcinsel ilişki yaşarken videoya alınan, bu olayın basına düşmesi sonucunda, Aligarh Müslüman Üniversitesi’ndeki Modern Hint Dili Bölüm Başkanlığı görevinden kovulan ve bir süre sonra ofisinde intihar eden 64 yaşındaki profesör Ramachandra Siras'ın hayatı film oluyor.

Gzone’un haberine göre, Modern Hintce Profesörü Ramachandra Siras, ofisinde ölü bulunmadan kısa süre önce eşcinsel ilişkiye girerken videoya kaydedilmiş ve bu videosunun ana akım medyaya düşürülmesi sonucunda Aligrah Müslüman Üniversitesi’ndeki görevinden kadro dışı bırakılmıştı. Profesörün hayatını bu şekilde sonlandırması Hindistan’da büyük yankı uyandırırken, ödüllü Hint yönetmen Hansal Mehta son filmi Aligarh’da Profesör Siras’ın hayatını beyaz perdeye taşıdı.

Başrollerini Manoj Bajpayee’nin üstlendiği film, basın gösterimi sonrasında Hint basınından övgüler alırken, filmin eşcinsellikten çok insan hakları ile ilgili olduğu konusunda hemfikir oldu.

http://t24.com.tr/haber/intihar-eden-escinsel-profesorun-hayati-film-oluyor,329983

“Evet, ben geyim”.

$
0
0
Formula 1 şampiyonu gey olduğunu tutkulu bir öpüşme fotoğrafını koyarak paylaştı.

Geylik ve heteroseksüellik arasındaki çizgi gitgide bulanıklaşıyor.

Formula 1 şampiyonu Jamie Alguersuari, Instagram’ında bir fotoğraf paylaştı. Bir arkadaşıyla (sevgilisiyle?) öpüşürken çekilmiş bir fotoğraf…

Açıklama ise şöyle: “Evet, ben geyim”.

Sonrasında gelen gülme ise “Belki gey değildir” diye düşündürüyor.

Öpüştüğü erkek ise Isra García. O da fotoğrafı paylaştı ve şöyle yazdı: “Ben de geyim ama bazen kadınlardan da hoşlanıyorum.”

Eğer Jamie gerçekten geyse, bu sporda açılan ikinci gey sporcu olacak. İlki ise Mısırlı Michael Beuttler’dı.

Gay Mag

1930'lu yıllarda bir transeksüel hikayesi: The Danish Girl

$
0
0
En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu adaylıkları başta olmak üzere 2016 Oscar'ında toplamda 4 dalda adaylık kazanan, gerçek bir hikayeden uyarlanan Danimarkalı Kız filmi Oscar töreninin önemli adayları arasında. Tom Hooper'ın yönetmenliğini üstlendiği filmde; Eddie Redmayne ve Alicia Vikander başrolü üstleniyor. The Danish Girl filminin incelemesini sizler için yaptık.

Einar Wegener (Eddie Redmayne) ve karısı Gerda Gottlieb (Alicia Vikander), Danimarkalı ünlü ve yetenekli ressamlardandır. İkilinin saygınlığı, Einar'ın peyzaj ressamı olarak ortaya çıkardığı eseri sayesinde artarken; Einar vaktinin büyük bölümünü, yükselen şöhretinin karısının yeteneğini gölgede bırakmamasını sağlamak için, portre ressamı olan Gerda'nın çalışmalarını destekleyerek geçirir. Eşine çok düşkün bir koca olan Einar'ın aşkı, bütün arkadaşları tarafından fark edilmektedir. Ancak Einar, çiftin ilişkisini sonsuza dek değiştirecek bir sır saklamaktadır.

ERKEK VÜCUDUNDA BİR KADIN RUHU

Einar, Gerda'nın kadın modellerinden birinin yerini alıp kadın giysileriyle poz verdiğinde bir şeyi fark eder: Kendisini kadın kimliği içinde daha rahat hissetmektedir. Einar ile Gerda bu durumu benimserler ve beraber Lili Elbe karakterini yaratırlar. Böylece Einar, kadın kimliğini açıkça yaşayabilecektir. Lili'nin dönüşümünün verdiği ilhamla Gerda duygularını bir dizi yeni portreye döker. Buna karşın Gerda, Lili karakterini Einar'dan ayırsa da, Lili'nin erkek yönü yüzünden depresif bir ruh haline bürünür. Bu durum çifti bazı çetin kararlar almaya ve tehlikeli sağlık operasyonlarına zorlar, böylelikle Lili karakteri tam olarak yaratılabilecektir.

GERÇEK BİR HİKAYEYİ KONU ALIYOR

David Ebershoff'un yarattığı, Lili Elbe'nin kendisini keşfetmesini anlatan ve gerçek bir hikayeden uyarlanan roman, senarist Lucinda Coxon ve yönetmen Tom Hooper tarafından beyaz perdeye taşındı. Ebershoff'un ödüllü romanı, Lili Elbe ve Gerda Gottlieb'in hikayesini bölümlere ayırarak anlaşılır bir şekilde aktarıyor. Romandan başarıyla uyarlanan "The Danish Girl" filmi de, cinsel kimlik üzerine ilginç bir konuyu değişik bir bakış açısı katarak sinemaseverlerle buluşturuyor. Yönetmen Hooper'ın çabaları ve cesur oyunculuk performansları filmi dikkat çeken bir yapım haline getiriyor.

ROMAN KARAKERLERİNİN DUYGUSAL DERİNLİĞİ YANSITILMIŞ

Elbe'nin öyküsü, Tom Hooper'ın en ilgi çekici ve başarılı uyarlamalarından biri. Elbe'nin deneyimini, romandaki dramayı  yansıtarak anlatabilmek için büyük bir çaba harcayan senarist Coxon ve yönetmen Hooper'ın hikayeyi aslına uygun olarak aktabilme konusunda başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Karakterin duygusal derinliğini izleyiciye aktarma konusunda bazı problemler yaşamaları da anlayışla karşılanabilir.

Geçen yıl "Her Şeyin Teorisi" filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında Oscar kazanan Eddie Redmayne, bu filmde de  Einar Wegener ve Lili Elbe  rolleriyle büyüleyici bir performans sergiliyor. Yönetmen Hooper da, Einar karakterindeki feminenlik ve yapmacıklıkla oyuncuyu destekliyor. Böylece Redmayne, Lili karakterini canlandırdığında da ortaya hiçbir eğretilik çıkmıyor. Belki daha az profesyonel, daha az becerikli ellerde Lili karakterinin canlandırılması büyük bir problem haline gelebilirdi, ancak "The Danish Girl" bu konunun üstesinden başarıyla geliyor.

Filmdeki derin anlamlı sahnelerin birçoğunda Gerda karakteri yer alıyor. Filmin önemli bir kısmında; Gerda'nın hâlâ Lili'nin dönüşümünü desteklerken, bir yandan da kendi hırs ve ihtiyaçlarını tatmin etme çabasını izliyoruz.

Her film (özellikle de yarı-belgesel niteliği taşıyanlar), hem senaryo temellerine bağlı kalıp hem de ilgi çekici noktalar yaratma işini aynı anda yaparken, bazı sorunlarla karşılaşabilir. Ancak yönetmen Hooper, bu denge problemini oldukça ustalıklı bir şekilde hâllederek ortaya Oscar'a aday bir yapım çıkarmayı başarıyor.

Trans seks işçisi Asya Özgür çalıştığı Fındıkzade’de bıçaklı saldırıya uğradı

$
0
0
Daha önce yerel seçimlerde belediye meclis üyeliğine aday olarak LGBTİ hakları için mücadele yürüten Asya Özgür önceki gece çalıştığı Fındıkzade’de saldırıya uğradı.

Önceki gece sabah 2 sularında trans seks işçisi Asya Özgür çalıştığı Fındıkzade’de bıçaklı saldırıya uğradı.

Asya Özgür çalıştığı sırada yanına yaklaşan 3 kişilik bir grup tarafından laf atılarak taciz edildi. Tacizciler daha sonra sopalarla saldırmaya başladı. Özgür ilk saldırının ardından koşarak yakınlardaki bir otele sığınmak istedi.

Kaçtığı sırada saldırganın bıçak darbeleri ile yaralanan Özgür otele sığındı. Ancak saldırganlardan birisi peşinden giderek Özgür’e otelde de saldırmaya devam etti.

Çevredekilerin ve arkadaşlarının müdahalesi ile kurtulan Asya Özgür 3 yerinden bıçaklandı. İlk müdahalenin ardından Özgür hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı.

Özgür’ün yapılan müdahalelerin ardından sağlık durumunun iyiye gittiği ve hayati tehlikesinin olmadığı belirtiliyor.

(Kaynak:Pembe Hayat)

"Karımı Brad Pitt ile bastım ama hiçbir şey yapmadım"

$
0
0
Eski ağır siklet boks şampiyonu Mike Tyson yıllar sonra Brad Pitt ile ilgili konuştu.2013 yılında yayınladığı otobiyografisinde eski karısı Robin Givens’ın kendisini Brad Pitt’le aldattığını anlatan Tyson geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında ‘’Herşey çok eskide kaldı. Onları evde bastığımda hiç bir şey yapmadım, şimdi düşününce komik geliyor.Brad Pitt gerçekten çok iyi biri. ’’ ifadelerini kullandı.

Quentin Bruno by Mateo Armand

Yeni ‘LGBT’, ‘trans’ mı?

$
0
0
Kerem Akça, 15. !f İstanbul’da sayısı artan trans filmlerinin sebeplerini araştırdı

18-28 Şubat arasında düzenlenen 15. !f İstanbul kapsamında izlediğimiz ‘trans filmleri’nin artması tesadüf değil. Aksine ‘modern klasik’e dönüşebilecek “Laurence Anyways”den sonra ‘LGBT sineması’nın bu yöne kaydığının bir kanıtı. “Tangerine”, “Bana Marianna De”, “Gizli”, “Viva” ve “#direnayol” bu furyaya dikkat çekiyor. 1969 tarihli ‘deneyci trans sinema klasiği’ “Güllerin Cenaze Töreni”nin ‘!f Kült’ bölümünde gösterilmesi de aslında ‘Tanrı’na saygı duy!’ düşüncesinin ürünü gibiydi.

1960’lar kadınların ve Afro-Amerikalıların eşitlik için harekete geçtiği dönemdi. Özgürlükçü ortam buna müsaade ediyordu. 1969’da New York’ta yaşanan ‘Stonewall ayaklanması’ kendini öteki hisseden karşıt kültürün, eşcinsellerin isyanının adıydı. Böylece 70’lerde dünyanın çeşitli yerlerinde protestolar, yürüyüşler oldu. Yeni Alman Sineması’ndan çıkan Rainer Werner Fassbinder, Rosa Von Praunheim gibi yönetmenler cinsel tercihlerini belli etmekten korkmadı. Bu hareketlenmeyi takiben çekilen birçok filmde eşcinsel tanımı değişti. Amerikan bağımsız sinemasındaki ‘Yeni Eşcinsel Sineması’ gibi akımlar da ortaya çıktı.

TRANS SİNEMASININ KİLOMETRE TAŞLARI
Peki ama LGBT filmlerinin bir ayağı olarak görülebilecek ‘transseksüel sinema’da durum nasıl? İşin özünü Ed Wood’un “Glen of Glenda”sına (1953) kadar götürebiliriz. Bu çöp dönüşüm filmi, travesti Divine’ı merkeze yerleştirip kült olan “Pembe Flamingolar”ın (“Pink Flamingos”, 1972) fikir babalarındandır şüphesiz.
Toshiro Matsumoto’nun ilk filmi “Güllerin Cenaze Töreni” (”Bara no sôretsu”, 1969) ise iki travesti fahişenin yaşam mücadelesini gözler önüne seren, çılgın bir başyapıt, Japon Yeni Dalgası’nın kilit eserlerinden… Deneyci bir estetikle Godard’ın, Mekas’ın, Suzuki’nin yaptıklarını hatırlatırken, saykodelik ve cüretkar bar dünyası/gece hayatı tasviriyle de ‘öncü’ olmuştur. Yönetmen adeta ‘lunapark eğlencesi’nin estetik karşılığını dahiyane bir kurguyla yorumlamıştır. Karşıt kültürün arasına sızma hamlesi ise aslında “Tangerine”den (2015) bizim “Teslimiyet”e (2010), hatta kısa film ‘Denizatı’na uzanıp bir referans zenginliği yaratmıştır.

XAVIER DOLAN BİR FURYA BAŞLATTI
Elbette sinema tarihinde “Ağlatan Oyun”un (“The Crying Game”, 1992) şaşırtıcı trans kadın imgesi Dil (Jaye Davidson), “Hedwig ve Kızgın Çıkıntısı”nın (“Hedwig and the Angry Inch”, 2001) ‘kızgın çıkıntı’lı punk-rock trans kızı Hedwig ve Dr. Frank-N-Furter (“The Rocky Horror Picture Show”) gibi kült karakterler vardır. Ama tek tük örneklere sıkışmak veya geride kalmaya mahkum olmak bu alanın makus talihiydi her zaman.
2012’de Xavier Dolan’ın Greg Araki etkili en olgun eseri “Laurence Anyways”i çekmesi bir şeyleri değiştirdi. Trans erkek, trans kadın, travesti olsun fark etmeksizin, film üretimi fazlalaştı, hem de üretilenler iddialı hale geldi. Sadece ‘gözlem’ veya ‘karakter yaratımı’ değil hedef…

“52 Salı” (“52 Tuesdays”, 2013), “Yeni Kız Arkadaşım” (“Une Nouvelle Amie”, 2014), “Danimarkalı Kız” (“The Danish Girl”, 2015), “About Ray” (2015), “Viva” (2015), “Kayıp Kızlar” (“Pojkarna”, 2015), “Bana Marianna De” (“Mów mi Marianna”, 2015) gibi çok farklı ülkelerden çıkan eserler cinsel kimlik tercihinin merkeze yerleşebileceğini duyurma açısından değerli. Bunların çoğunluğu festivallerde gösterildi veya vizyona girdi.

2010’LARDA İLİŞKİ TANIMI FARKLILAŞTI
Elbette ‘Kinky Boots’un, ‘Hedwig ve Kızgın Çıkıntısı’nın Broadway müzikaline dönüştüğü ortamda gayet doğal olaylar bunlar. Ama diğer tarafta da lezbiyen sinemada ‘aşk’ın cinsellik tarafını, ilişki boyutunu, yatak kimyasını inatla ele alan filmler, başyapıt seviyesine ulaştı. 2010’larda Julio Medem’in “Ateşli Oda”sı (“Habitación en Roma”, 2010) ve Altın Palmiyeli “Mavi En Sıcak Renktir” (“La Vie d'Adèle”, 2013) bir yol açtı, “Carol” (2015) da bu furyaya katıldı.
Kabul etmeliyiz ki 2012’den sonra ‘trans sinema devri’ne girdik. Bunu kimse reddedemez. Hatta Kürt sinemasından dahi “Gizli” (2015) adlı ismini siyasetle değil, cinsel değişimle açıklama sevdasında ‘fantastik bir deneme’nin başarılı olduğu da bir gerçek. Rüzgar Buşki’nin “#direnayol” ve Maria Pinder’in “Trans* BUT” belgesellerinin travesti karakterlerden yola çıkıp ‘Gezi arka planı’na kayarak hedeften şaştıkları netti.

Elbette !f’in bu sene programında “Güllerin Cenaze Töreni” gibi derslik bir başyapıtı alması, bu furyaya odaklanmamızı sağlıyor. Ama özellikle “Tangerine”in iPhone 5 ile çekilip görsel dili oturtsa da, sosyolojik tespitlere kayarak duygusallaştığı bir gerçekti. “Bana Marianna De”nin masayı ‘terapi platformu’na çevirme deneyciliğinin altını dolduramadan ‘hayattan kesitler’e sapınca ‘amatör’ gözüktüğü, “Viva” da ise Hollywood’a uygun irade öyküsüyle gelen ‘drag queen’ tanımının yüzeyselleştiği çok açık... 2015 daha ziyade “Sev Beni” (“Fucking Amal”, 1998) ile “Ginger Snaps”i (2000) buluşturan İsveç yapımı beden değiştirme filmi “Kayıp Kızlar” ve ilk transseksüel ameliyatlardan birini anlatan tarihi film “Danimarkalı Kız” ile anılacak.

http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/1203692-yeni-lgbt-trans-mi

Iggy Pop çırılçıplak poz verdi

$
0
0
21 Şubat, New York Sanat Akademisi için özel bir gündü.

Punk rock'ın öncülerinden Amerikalı şarkıcı, söz yazarı, müzisyen ve aktör Iggy Pop, yaşları 19 ile 80 arasında değişen 21 sanatçının karşısına geçip çıplak poz verdi.

Brooklyn Müzesi ve İngiliz sanatçı Jeremy Deller ortaklığında düzenlenen çalışma, akademik yıl boyunca devam edecek. Ardından portreler 'Iggy Pop Life Class' adı altında Brooklyn Müzesi'nde sergilenecek. Yıl sonunda ise farklı galeri ve müzelerde sergilenmek üzere tura çıkacak.

Turner Ödüllü sanatçı Jeremy Deller, proje hakkında şunları söyledi: "Life class, insan vücudunun formunu dikkatlice inceleyen özel bir sınıf. İnsan vücudu, sanat eğitiminin ve sanat tarihinin temel taşıdır. Benim için Iggy Pop'un bu sınıfın konusu olması ayrıca bir anlam ifade ediyor. Onun vücudu, rock müziğin ve Amerikan kültürünün tam merkezinde. Vücudu o kadar çok şeye tanık oldu ki, belgelenmeliydi."

Hürriyet

Murat Boz meme ameliyatı oldu

$
0
0
Söylemezsem Olmaz magazin programının edindiği bilgilere göre; Murat Boz, Cumartesi sabahı meme küçültme operasyonu geçirdi. İddialara göre Cumartesi sabaha karşı operasyon geçiren Boz, görüntüsünü beğenmediği memelerinden kurtuldu.

Pietro Boselli

"2 CHP'li belediyenin eşcinsel aşkı"

$
0
0
CHP'li Kadıköy ve Şişli Belediyeleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla billboardlarını LGBTİ olarak bilinen eşcinsel derneklerine açtı.

Eşcinsel derneği LGBTİ'nin hazırladığı "Lezbiyenim, biseksüelim, transım, interseksim: Okulda, işte mecliste her yerdeyim!" yazılı afişler, CHP'li Kadıköy ve Şişli Belediyesi'nin billboardlarında yer aldı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü bahanesiyle asılan afişlere, Kadıköy ve Şişli'de yaşayan vatandaşlar tepki gösterdi.

2013'ün Temmuz ayında da lezbiyen, gay, biseksüel ve transeksüeller, CHP? Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmiş, eşcinsellerin haklarını savunacak bir anayasa istemişti. Kemal Kılıçdaroğlu ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirmişti.

MAHMUT TANAL EŞCİNSEL YÜRÜYÜŞÜNE KATILMIŞTI

Beyoğlu'nda düzenlenen LGBT yürüyüşüne destek veren CHP Milletvekili Mahmut Tanal, polisin müdahalesine tepki göstermiş, TOMA'nın üzerine çıkmış ve polis müdürü ile tartışmıştı.

Hamas'ta eşcinsellik skandalı

$
0
0
New York Times, Hamas komutanının eşcinsel olduğu için infaz edildiğini duyurdu 02 Mart 2016 Çarşamba 10:47 0 0   New York Times, Mahmut İştivi isimli Hamas komutanının eşcinsel olduğu için infaz edildiğini öne sürdü. 34 yaşındaki adamın Hamas yanlısı bir aileden geldiği bildirilirken, Hamas üyeleri tarafından göğsüne sıkılan 3 kurşunla öldürüldüğü belirtildi.   İştivi'nin ölümünün Gazze'de büyük ses getirdiği söylenirken, Hamas'ın 2012'de seçilen yeni liderlerinin eskilerinden daha sert olduğu ve üst düzey isimleri bile cezalandırmaktan kaçınmadığı aktarılıyor.   Hamas'a yakın bir yazar olan İbrahim Madhun, yeni yönetimin Hamas'ın "saf" olması için çalıştığını ve kimsenin "dokunulmaz olmadığını" söylüyor.  

KAYNAK: NEW YORK TIMES

http://www.onyediyirmibes.com/dunya/hamas-ta-escinsellik-skandali-h57203.html

Almanya’yı şok eden olay

$
0
0
Alman Yeşiller Partisi Federal Meclis Milletvekili Volker Beck, polisin yaptığı kontrol sırasında uyuşturucuyla yakalandı. Alman Lezbiyen ve Gey Derneği eşcinsel hakları aktivisti Yeşiller Partisi Federal Meclis Milletvekili Volker Beck, polis kontrolü sırasında uyuşturucuyla yakalandı. Alman politikacı Volker Beck, kontrol sırasında polise itiraz ettiği bildirildi. Alman politikacının üzerinde bulunan uyuşturucu maddenin en zararlı uyuşturucu çeşitlerinden metamfetamin kristal olduğu belirtildi. (İHA)

http://www.61saat.com/dunya/almanyayi-sok-eden-olay-h276373.html

CHP'li belediyelerden tepki çeken afiş

$
0
0
CHP'li Kadıköy ve Şişli belediyelerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı eşcinsel içerikli afişler vatandaşlar tarafından tepki çekti.

Eşcinsel derneği LGBTİ'nin hazırladığı "Lezbiyenim, biseksüelim, transım, interseksim: Okulda, işte mecliste her yerdeyim!" yazılı afişler, CHP'li Kadıköy ve Şişli Belediyesi'nin billboardlarında yer aldı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü bahanesiyle asılan afişlere, Kadıköy ve Şişli'de yaşayan vatandaşlar tepki gösterdi.

2013'ün Temmuz ayında da lezbiyen, gay, biseksüel ve transeksüeller, CHP? Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmiş, eşcinsellerin haklarını savunacak bir anayasa istemişti. Kemal Kılıçdaroğlu ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirmişti.

MAHMUT TANAL EŞCİNSEL YÜRÜYÜŞÜNE KATILMIŞTI
Beyoğlu'nda düzenlenen LGBT yürüyüşüne destek veren CHP Milletvekili Mahmut Tanal, polisin müdahalesine tepki göstermiş, TOMA'nın üzerine çıkmış ve polis müdürü ile tartışmıştı.

http://www.takvim.com.tr/guncel/2016/03/03/chpli-belediyelerden-tepki-ceken-afis

Kadıköy Belediyesi'nden homofobik kampanyaya yanıt

$
0
0
Kadıköy Belediyesi 8 Mart için astığı cinsiyet eşitliği billboard'ına gelen tepkilere yanıt verdi, "Biz herkesin belediyesiyiz, LGBTİ bireyler de tüm yurttaşlarımızla eşit haklara sahip".

İki gün önce Kadıköy’de bir belediyeden görmeye pek de alışık olmadığımız billboardlar asıldı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü için asılan, Lambda İstanbul ve Kadıköy Belediyesi imzasını taşıyan ilanlarda toplumsal cinsiyet eşitliği mesajı veren “Lezbiyenim, biseksüelim, transım, interseksim: Okulda, işte mecliste her yerdeyim!” ifadeleri yer aldı.
Aslında bu ilan, 5 kadın örgütü tarafından Kadıköy Belediyesi’ne 8 Mart için hazırlanan25 afişten sadece biri.

Billboardlar büyük oranda Kadıköylülerin olumlu tepkileriyle karşılaşsa da olumsuz tepki verenler de oldu. Change.org sitesinde Şeyma Kaya adıyla ‘Kadıköy’deki billboard’ rezilliği başlığıyla bir imza kampanyası başlatıldı. Homofobik ifadeler içeren imza metni 4 bini aşkın kişi tarafından imzalandı.
Hem LGBTİ ve kadın hakları savunucuları camiasında epey ses getiren bu ilanın hikayesini Kadıköy belediyesine sorduk. Kadıköy Belediyesi Medya İletişim Danışmanı Leyla Alp, “Kadıköy Belediyesi çoğulcu bir yapıdadır ve herkesin belediyesidir” açıklamasında bulundu. Bu afişin kendileri için tartışmalı bir konu olmadığının altını çizen Alp karşı imza kampanyasından haberdar olduklarını ancak Kadıköy Belediyesi’nin tutumunu değiştirmeyeceğini söyledi; “Kadıköy Belediyesi olarak ilçemizde çoğulcu bir yerel yönetim anlayışını benimsiyoruz. Kadınların cinsiyetlerinden kaynaklı ezildiği, ayrımcılığa uğradığı, öldürüldüğü bir yaşamı insanlık onuruna yakışır bulmuyoruz. Aynı zamanda farklı cinsel kimlikleri nedeniyle öldürülen, dışlanan, yok sayılan bireyler için de insanca yaşam olanakları sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. LGBTİ bireyler tüm yurttaşlarımızla aynı haklara sahiptir. Çoğulcu, demokratik bir anlayışla herkesin belediyesi olarak tüm yurttaşlarımızın da kendisinden farklı düşünenler, yaşayanlar için aynı hassasiyeti taşıdığına inanıyoruz.”
Şişli Belediyesi de geçtiğimiz yıl 20 Kasım ‘Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’ dolayısıyla ilçe sokaklarına transfobik nefrete karşı afişler asmıştı.

Ece Çelik - Radikal

Türkiye'de toplumun yüzde 53'ü eşcinselliği 'aykırı' görüyor!

Kıbrıs’ın ilk eşcinsel evliliği yapıldı

$
0
0
Kıbrıs’ın güneyinde geçen, eşcinsel evlilik yasası ile birlikte, ilk eşcinsel çift, mütevazi bir tören ile dünya evine girdi. Çift ayni akşam tarihi bir parti ile berberliklerini aile ve arkadaşları ile kutladı.

Kıbrıs’ın güneyinde tartışmalara neden olan ve geçtiğimiz yıl 26 Kasım’ta Güney Kıbrıs Parlamentosu’ndan geçen eşcinsel evlilik yasası ile eşcinsel erkek veya kadınların da evlenmesi yasal hale gelmiş oldu. Detay Gazetesi olarak o evlilik töreninden fotoğrafları sizinle paylaşıyoruz.

NİKAH DAİRESİNDEKİ TÖREN

Cuma günü ise ismi açıklanmayan ve Lefkoşa Rum Kaymakamlığı’ndaki, nikah dairesinde gerçekleşen törenden detayların verildiği fotoğraflar da dikkat çekti. Eşcinsel çiftin evlilik töreninin de, Rum Meclisi Hukuk Komitesi Başkanı Sotiris Sampson ile “Accept LOAT” Derneği Başkanı Kostas Gavriilidis’in sağdıçlıklarıyla, Lefkoşa Rum Kesimi’ndeki bir otelde gerçekleştiği kutlama ile taçlandığı öğrenildi.

Kıbrıs’ın güneyinde eşcinsel çiftler evlat edinme haklarının dışında, evlilik yasası tahtında eş haklara sahip oldu.

http://www.detaykibris.com/kibrisin-ilk-escinsel-evliligi-yapildi-111718h.htm

ÇİN, LİSELİ LGBTİ BİREYLERİ KONU EDEN WEB DİZİSİNİ YASAKLADI

$
0
0
Çin, yalnızca internette yayını bulunan, Liseli LGBT öğrencileri tematize eden bir diziyi yayından kaldırdı. 

Çin’in RTÜK benzeri, TV güvenlik kurulu, yeni yayınladıkları yayın politikalarında, yayınlanması tehlikeli normal dışı cinsel içerikler başlığı altına eşcinselliği de ekledi. Bu ekleme sonucu 25 Aralık 2015 tarihinde yayınlanan, ilk bölümüyle 10 milyonun üzerinde izleyiciye ulaşan, ülkede tartışmalara yol açan, liseli LGBT öğrencileri konu eden dizi de gerek internet dünyasından, gerekse TV’lerde yayından kaldırılmış oldu.

http://gzone.com.tr/cin-liseli-lgbti-bireyleri-konu-eden-web-dizisini-yasakladi/

Milli Gazete'den LGBTİ afişine karşı nefret çağrısı: Bu sapıklığa dur diyecek adam aranıyor!

$
0
0
Milli Gazete'den LGBTİ afişine karşı nefret çağrısı: Bu sapıklığa dur diyecek adam aranıyor!
Gazete, Kadıköy'deki billboardlara asılan afişleri "Sapıklı ilanı" başlığıyla manşetinden duyurdu

Milli Gazete, Kadıköy Belediyesi'nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolasıyıla billboardlarını kadın ve LGBTİ sivil toplum kuruluşlarına açmasını "Sapıklık ilanı" başlığıyla manşetinden duyurdu.

Billboardlar için change.org üzerinden linç kampanyası başlatılmıştı ve Kadıköy belediyesi Medya İletişim DanışmanıLeyla Alp, "Çoğulcu, demokratik bir anlayışla herkesin belediyesi olarak tüm yurttaşlarımızın da kendisinden farklı düşünenler, yaşayanlar için aynı hassasiyeti taşıdığına inanıyoruz" diye konuşmuştu.

Tolga Saçıkaralı imzasıyla gazetenin manşetinden yayımlanan haber şöyle:

İktidar, AB normlarını yasalaştırarak mevzuatı uygun hale getirdi; dernekler, vakıflar kuruldu... HDP seçim kampanyasında “propagandasını” yaptı... CHP’li belediyeler de afişlerle millete reklâmını yapıyor...

Sapıklık ve sapkınlığın “özgürlük” adı altında pazarlanması gençlerimizi, aile kurumumuzu ve neslimizi tehdit ediyor. Bu milletin asla kabul etmeyeceği sapık ilişkileri ifade eden ve “LGBTİ” harfleriyle sembolleştirilerek kamuoyuna “tercih” meselesi ve “insan hakkı”ymış gibi takdim edilmeye çalışılan ne kadar sapkınlık varsa milletin bir parçası haline getirilmeye çalışılıyor. Önce yabancı sonra da yerli televizyon dizilerinde ve sinema filmlerinde boy gösteren sapıklıklar AB normları çerçevesinde mevzuatımıza bile girdi. Sapıklıkları yaymak için dernek ve vakıflar kuruluyor, yürüyüşler yapılabiliyor. Son olarak bu sapıklıkların tamamına alenen verilen destek CHP’li Kadıköy Belediyesi’nin afişiyle kendisini gösterdi.

KAMUOYU ÇALIŞMASI YAPILIYOR

Bütün dünyada “küresel proje” olarak yürütülen LGBTI sapıklıklarının yayılmacılığı maalesef her geçen gün ülkemizde de zemin buluyor. Öyle ki, siyaseten ayrı düşünen hatta “düşman partiler” gibi görünen taraflar LGBTİ konusunda aynı çizgide buluşuyor. Basireti bağlanmış idarecilerimiz göz göre göre bir neslin bozulmasına çanak tutuyor. İktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi mevzuatımıza taşıdığı AB normlarıyla bu rezilliğe yasal zemin hazırlarken, anamuhalefet partisi mesubu CHP’li belediyeler ve medya dünyası da adeta kamuoyu çalışması yapıyor.

SAPIKLIĞA KİM DUR DİYECEK?

Kadınlar Günü’nü bahane ederek kadına büyük bir saygısızlık olarak okunması gereken afiş ise billboardlarda değil, utanç duvarımızda boy gösteriyor. Allah’ın (c.c.) lanetlediği ve bir hastalık olan bu sapıklıkların devlet ve belediye eliyle meşrulaştırılmaya çalışılması en çok ahlâklı yaşamaya çalışan insanların yaşam alanlarını tehdit ediyor. Ahlâklı yaşamaya çalışan ve ahlaklı bir nesil yetişsin diye uğraşanlar ise bu sapıklığa dur diyecek “ADAM” arıyor.

CHP’Lİ KADIKÖY BELEDİYESİ GÜYA “8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ”NÜ KUTLUYOR…

LGBTİ ilanıyla kadına hakaret ediliyor…

Avrupa Parlamentosu tarafından geçtiğimiz sene Tiran’da düzenlenen LGBTİ zirvesinde, CHP’li Binnaz Toprak ile AKP’li Nursuna Memecan’ın yer alması, sapkınlığın ve sapıklığın resmiyet kazanmasına sebep olmuştu. Ardından İstiklal Caddesinde düzenlenen “onursuzluk” yürüyüşüne devlet ricalinin göz yumması yaşanan birçok skandal zincirine zemin hazırladı. Son olarak Kadıköy Belediyesi tarafından hazırlanan billboardlarla LGBTİ örgütünün propagandası yapıldı. Lambda İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nin hazırladığı, “Lezbiyenim, biseksüelim, transım, interseksim: Okulda, işte mecliste her yerdeyim!” yazılı billboardlar ilçenin sokaklarında ifsat saçtı. Eğer önlem alınmazsa yakın bir gelecekte aile mahremiyeti kalmayacak. Babasız, annesiz ve kimliksiz bir toplum türeyecek…

“CAMİYE HAYIR SAPKINLIĞA EVET”

KADIKÖY Deniz Otobüsü İskelesi yanındaki otopark alanına Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı ve İstanbul İl Müftülüğü talebi doğrultusunda yapımı planlanan “Ulu Cami” için 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Plan raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda askıya çıkarıldığı iddia edilmişti. Olayın ardından konuyla ilgili Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu açıklamalarda bulunmuş ve caminin yapılmaması için gerekli tüm mercilere itiraz edeceklerini söylemişti. İlçeye cami yaptırmamak için elinden gelen yapan ama mesele gayri ahlaki faaliyetlere geldiğinde her türlü desteği veren Nuhoğlu’na vatandaşalar sosyal medya üzerinden sert eleştirilerde bulundurlar.

http://www.kadinlarkulubu.com/forum/index.php?threads/milli-gazeteden-lgbti-afisine-karsi-nefret-cagrisi-bu-sapikliga-dur-diyecek-adam-araniyor.910430/

İstanbul’da transfobik nefret cinayeti

$
0
0
Bakırköy'de trans kadın Buse evinde uğradığı nefret saldırısı sonucu yaşamını kaybetti. Savcı'nın Buse'nin evindeki incelemeleri devam ediyor. Saldırganın kimliğinin tespit edilmesi için kamera görüntüleri incelenecek.

İstanbul Bakırköy’de trans kadın Buse yaşadığı evde ölü bulundu.

Kendisinden haber alamayan arkadaşları Buse’nin yaşadığı eve gitti. Kapı açılmayınca çilingirle açtıran arkadaşları Buse’nin transfobik nefret saldırısı sonucu hayatını kaybettiğini gördü. Buse’nin arkadaşları polise haber verdi.

Kesici bir aletle öldürülen Buse’nin bedeninin birçok yerinde darp izlerine rastlandı. Nefret saldırısının iki gün önce olduğu tahmin ediliyor. Saldırganlar hakkında henüz bir bilgiye ulaşılamadı.

Savcı’nın evdeki incelemeleri devam ediyor. Saldırganın genç bir erkek olduğu düşünülüyor. Katilin bulunması için kamera görüntüleri incelenecek.

İstanbul’da geçtiğimiz haftalarda da başka bir transfobik saldırı yaşanmıştı. Daha önce yerel seçimlerde belediye meclis üyeliğine aday olan Asya Özgür önceki gece çalıştığı Fındıkzade’de saldırıya uğramıştı. Özgür’ün sağlık durumu iyiye gidiyor.

Kaos GL
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>