↧
Nyle Dimarco by Christian Scott
↧
“Gayim Fakat Bugüne Kadar Kimse Sormadı”
Phantom of the Opera’nın başrol oyuncusu, verdiği bir röportajda kendisi hakkındaki gerçekleri ortaya koydu.
![]()
Müzikal oyuncusu Ben Forster, gay olduğu hakkında ilk defa konuştu. Londra’da bulunan West End tiyatro salonunda röportaj veren Forster, arkadaşlarına ve sonra ailesine gay olduğunu nasıl açıkladığını anlattı.
“Annemin bana karşılığında sorduğu ilk şey ‘Hiç aşık oldun mu?’ oldu. Evet dedim. O ise ‘ İyi, çünkü beni en çok yıkan şey 22 yaşına kadar gelip de kimseyi sevmemiş olduğunu düşünmekti.’ dedi. Bu açıklamanın karşılığında bilmek istediği tek şey birini sevip sevmediğim ya da sevilip sevilmediğimdi.”
Forster ayrıca bunun, kendi cinsel kimliği hakkında yaptığı ilk konuşa olduğunu söyledi ve ekledi, “Bugüne kadar hiç sorulmamıştı, ben de bu yüzden hiç yorum yapmadım bu konuyla ilgili.”
PHANTOM
İngiliz televizyon kanalı ITV’de yayınlanan Superstar yarışmasını kazandıktan sonra – yarışmadan sonra İngiltere, ABD ve Avusturalya’da Jesus Christ Superstar yapımında başrol olarak turneye çıktı- ulusal çapta şöhret sahibi olan Ben, ‘Hayalet’in maskesini taşımanın ağırlığından da bahsetti.
“O kadar ikonik, o kadar ilginç ki. Tüm o bozulmuş yüzü makyajla yerleştirmek, peruğu geçirmek ve sonrasında maskeyi takmak bir saate yakın sürüyor. Muhteşem bir süreç. Nihayetinde her şey bitip de dönüp aynaya baktığımda son derece teatral bir an yaşadım, kendi kendime dedim ki, ‘Aman Tanrım, işte burada ben, Operanın hayaleti kılığında!’” diyen Forster, Operadaki Hayalet müzikalinde başrol oyunculuğu yapmanın heyecanını gizleyemediğini de gösterdi.
GMag
“Annemin bana karşılığında sorduğu ilk şey ‘Hiç aşık oldun mu?’ oldu. Evet dedim. O ise ‘ İyi, çünkü beni en çok yıkan şey 22 yaşına kadar gelip de kimseyi sevmemiş olduğunu düşünmekti.’ dedi. Bu açıklamanın karşılığında bilmek istediği tek şey birini sevip sevmediğim ya da sevilip sevilmediğimdi.”
Forster ayrıca bunun, kendi cinsel kimliği hakkında yaptığı ilk konuşa olduğunu söyledi ve ekledi, “Bugüne kadar hiç sorulmamıştı, ben de bu yüzden hiç yorum yapmadım bu konuyla ilgili.”
PHANTOM
İngiliz televizyon kanalı ITV’de yayınlanan Superstar yarışmasını kazandıktan sonra – yarışmadan sonra İngiltere, ABD ve Avusturalya’da Jesus Christ Superstar yapımında başrol olarak turneye çıktı- ulusal çapta şöhret sahibi olan Ben, ‘Hayalet’in maskesini taşımanın ağırlığından da bahsetti.
“O kadar ikonik, o kadar ilginç ki. Tüm o bozulmuş yüzü makyajla yerleştirmek, peruğu geçirmek ve sonrasında maskeyi takmak bir saate yakın sürüyor. Muhteşem bir süreç. Nihayetinde her şey bitip de dönüp aynaya baktığımda son derece teatral bir an yaşadım, kendi kendime dedim ki, ‘Aman Tanrım, işte burada ben, Operanın hayaleti kılığında!’” diyen Forster, Operadaki Hayalet müzikalinde başrol oyunculuğu yapmanın heyecanını gizleyemediğini de gösterdi.
GMag
↧
↧
Hollanda'da 'eşcinsel trafik ışıkları' geliyor
Utrecht Belediyesi bu kararla, lezbiyen, gay, biseksüel ve travesti (LGBTİ) bireylerin eşit haklar konusunda verdiği mücadeleye destek olmayı amaçladığını duyurdu.
Eşcinsel trafik ışıkları önerisi, Yeşil Sol Parti (GL) tarafından gündeme getirildi. İlk düzenleme kentin en işlek noktalarından biri olan Lange Viesstraat'taki yaya geçidinde yapıldı.
Yaya geçidi , LGBTİ bireylerin eşitlik mücadelesinde simge olarak kullandığı gökkuşağı renklerine boyandı.
Pembe ışık
Bunun devamında, 8 Mart Salı günü ilk eşcinsel trafik lambası hizmete girecek.
Merkez tren istasyonununa yakın bir noktaya kurulacak trafik lambasında, yeşil ışıkta el ele tutuşan iki erkek görüntüsü yer alacak.
Kırmızı ışıkta ise el ele tutuşmuş iki kadın görüntüsü bulunacak. Gökkuşağı rengine boyanan yaya geçidinin biraz ilerisine de, pembe ışığın bulunduğu bir trafik lambası konacak.
Utrecht Belediyesi, eşcinsel trafik ışıklarının güvenlik ve maliyet nedeniyle, şehir merkezinin biraz dışına konulacağını açıkladı. Pembe trafik lambalarının bin 200 euroya mal olduğu açıklandı.
Eşcinsel trafik ışıkları önerisinin sahibi Yeşil Sol Parti belediye meclis üyesi Pepijn Zwanenberg, alınan karardan memnun. Bunu, eşcinsellere önemli bir destek olarak değerlendiriyor.
Belediye yönetimi de, trafik ışıklarındaki yeni düzenlemenin, LGBTİ bireylerin eşit haklar mücadelesine katkı sağlayacağı görüşünde.
Eşcinsel trafik ışıkları uygulaması geçen Mayıs ayında, Eurovision Şarkı Yarışması için geçici olarak Avusturya'nın başkenti Viyana'da gerçekleştirilmişti.
Viyana Belediyesi, bu girişim sayesinde "LGBTİ dostu" bir kent olduğu mesajını vermek istemişti.
CNN Türk
↧
Dünya Bankası’ndan LGBT Dostu Karar!
Jim Yong Kim proje teklifleri hakkında konuştu.
Dünya Bankası başkanı, gelişmekte olan ülkelerde LGBT bireylerin haklarını kısatlayan projelerden fon desteğinin çekileceğini duyurdu.
Dünya Bankası gelişmekte olan ülkelerin yoksulluğu önlemek için yaptığı projelere borç ve fon sağlayan uluslararası finansal bir kurum. Bu ülkelerde altyapı ve hizmet sektörlerinin gelişimine katkıda bulunmak için kuruldu.
Londra, New York ve Hong Kong’da yapılan “Onur ve Önyargı” toplantılarında konuşan Kim, LGBT haklarına zarar verebilecek projelere verilen fonun kesilebileceğini söyledi. Uganda’da yeni geçirilen ‘Anti-Homoseksüel’ yasa hakkında konuşan Başkan, şöyle konuştu: “2014’te Uganda’da bir yasa teklifi kabul edildi. Bu yasa diğer anti-LGBT yasalara göre daha gaddar. Yasaya göre eşcinsellik hayat boyu hapis cezasına yol açabiliyor. Daha da kötüsü, homoseksüel olduğunu düşündüğünüz birini ‘ihbar’ etmemek de suç kapsamına alındı.”
Uganda’yı uyaran Dünya Bankası, şu sıralar bu ülkeye yapılacak 90 milyon dolarlık sağlık yardımı konusunun görüşüldüğünü bildirdi.
Elindeki kozu oynamaya çalışan kurum, ülkedeki doktorlardan da görüş topladı. Doktorlardan bir tanesi şunları söyledi: “Ben bir doktorum ve bu fon insanlar için önemli. Fakat bu kliniklerde LGBT bireylere aktif ayrımcılık uygulanma ihtimali var. Yüksek ihtimalle bu ihbar yasasından sonra birçok LGBT birey bu kliniğe gelmek zorunda kalacak. Bu durum gerçekleştiğinde bu insanların hakları tehlikeye düşecek. Bu yüzden bu fon durdurulmalı.”
Doktor konuşmasına şöyle devam etti: “Birçok insan bana gelip yaptığımın delilik olduğunu söylüyor. Ne yazık ki bu eleştiriler kendi çalışanlarım da dahil çoğu insana mantıklı geliyor.”
Şu an dünyada buna benzer yasaları olan 81 ülkenin olduğunu söyleyen Kim, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim politik bir duruş sergilemeye hakkımız yok, yaptığımız da bu değil zaten.”
Bir yandan Uganda gibi anti-LGBT yasalar çıkaran ülkelerden fon kesintisine gitmeye çalışan Dünya Bankası, diğer yandan da şubelerinde LGBT bireylere şubelerinde iş alanı yaratmaya çalışıyor.
GMag
Dünya Bankası başkanı, gelişmekte olan ülkelerde LGBT bireylerin haklarını kısatlayan projelerden fon desteğinin çekileceğini duyurdu.
Dünya Bankası gelişmekte olan ülkelerin yoksulluğu önlemek için yaptığı projelere borç ve fon sağlayan uluslararası finansal bir kurum. Bu ülkelerde altyapı ve hizmet sektörlerinin gelişimine katkıda bulunmak için kuruldu.
Londra, New York ve Hong Kong’da yapılan “Onur ve Önyargı” toplantılarında konuşan Kim, LGBT haklarına zarar verebilecek projelere verilen fonun kesilebileceğini söyledi. Uganda’da yeni geçirilen ‘Anti-Homoseksüel’ yasa hakkında konuşan Başkan, şöyle konuştu: “2014’te Uganda’da bir yasa teklifi kabul edildi. Bu yasa diğer anti-LGBT yasalara göre daha gaddar. Yasaya göre eşcinsellik hayat boyu hapis cezasına yol açabiliyor. Daha da kötüsü, homoseksüel olduğunu düşündüğünüz birini ‘ihbar’ etmemek de suç kapsamına alındı.”
Uganda’yı uyaran Dünya Bankası, şu sıralar bu ülkeye yapılacak 90 milyon dolarlık sağlık yardımı konusunun görüşüldüğünü bildirdi.
Elindeki kozu oynamaya çalışan kurum, ülkedeki doktorlardan da görüş topladı. Doktorlardan bir tanesi şunları söyledi: “Ben bir doktorum ve bu fon insanlar için önemli. Fakat bu kliniklerde LGBT bireylere aktif ayrımcılık uygulanma ihtimali var. Yüksek ihtimalle bu ihbar yasasından sonra birçok LGBT birey bu kliniğe gelmek zorunda kalacak. Bu durum gerçekleştiğinde bu insanların hakları tehlikeye düşecek. Bu yüzden bu fon durdurulmalı.”
Doktor konuşmasına şöyle devam etti: “Birçok insan bana gelip yaptığımın delilik olduğunu söylüyor. Ne yazık ki bu eleştiriler kendi çalışanlarım da dahil çoğu insana mantıklı geliyor.”
Şu an dünyada buna benzer yasaları olan 81 ülkenin olduğunu söyleyen Kim, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim politik bir duruş sergilemeye hakkımız yok, yaptığımız da bu değil zaten.”
Bir yandan Uganda gibi anti-LGBT yasalar çıkaran ülkelerden fon kesintisine gitmeye çalışan Dünya Bankası, diğer yandan da şubelerinde LGBT bireylere şubelerinde iş alanı yaratmaya çalışıyor.
GMag
↧
Nike’tan Gökkuşağı Gözlüğü
GMag
↧
↧
Calais'deki sığınmacı çocuklara tecavüz iddiası
İngiliz The Independent gazetesi, Fransa'nın Calais kentideki sığınmacı kampında 7 çocuğun tecavüze uğradığını iddia etti.
Fransa'da Manş Denizi kıyısındaki liman kenti Calais'deki sığınmacı kampında çocukların tecavüze uğradığı öne sürüldü.
İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre, kampta görev yapan yardım yetkilileri, son 6 ay içinde 14 ile 16 yaş arasındaki 7 erkek çocuğun tecavüze uğradığını tespit ettiklerini açıkladı.
Haberde, bölgede gönüllü olarak görev yapan doktorların tedavi ettiği çocuklarda tecavüz izlerine rastladıkları bilgisi yer aldı. Gazetenin haberinde ayrıca, tedaviye alınan 4 çocuğun tecavüzün verdiği zarardan dolayı ameliyata ihtiyaç duyduğu, çocukların ise yaşadıklarının utancıyla tedaviyi reddettiği belirtiliyor.
Calais'te çoğu Suriye, Irak, Eritre ve Afganistan'dan gelen yaklaşık 5 bin sığınmacı yaşıyor. Calais, İngiltere'ye geçmek isteyen sığınmacılar için önemli bir "çıkış yolu" olarak görülüyor.
Geçen hafta Calais'teki güvenlik güçlerinin müdahalesiyle sığınmacı kampları kısmen tahliye edilmişti. Fransa, kentteki sığınmacıların yaşadığı kamplardaki gayriinsani koşullar yüzünden uzun zamandır Avrupalı insan hakları derneklerinin ve sivil toplum örgütlerinin sert tepkisini çekiyordu.
AA
Fransa'da Manş Denizi kıyısındaki liman kenti Calais'deki sığınmacı kampında çocukların tecavüze uğradığı öne sürüldü.
İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre, kampta görev yapan yardım yetkilileri, son 6 ay içinde 14 ile 16 yaş arasındaki 7 erkek çocuğun tecavüze uğradığını tespit ettiklerini açıkladı.
Haberde, bölgede gönüllü olarak görev yapan doktorların tedavi ettiği çocuklarda tecavüz izlerine rastladıkları bilgisi yer aldı. Gazetenin haberinde ayrıca, tedaviye alınan 4 çocuğun tecavüzün verdiği zarardan dolayı ameliyata ihtiyaç duyduğu, çocukların ise yaşadıklarının utancıyla tedaviyi reddettiği belirtiliyor.
Calais'te çoğu Suriye, Irak, Eritre ve Afganistan'dan gelen yaklaşık 5 bin sığınmacı yaşıyor. Calais, İngiltere'ye geçmek isteyen sığınmacılar için önemli bir "çıkış yolu" olarak görülüyor.
Geçen hafta Calais'teki güvenlik güçlerinin müdahalesiyle sığınmacı kampları kısmen tahliye edilmişti. Fransa, kentteki sığınmacıların yaşadığı kamplardaki gayriinsani koşullar yüzünden uzun zamandır Avrupalı insan hakları derneklerinin ve sivil toplum örgütlerinin sert tepkisini çekiyordu.
AA
↧
Genel ahlak kimin ahlakı?
İstihdamı nasıl etkileyeceğinden tutun da robot haklarına ve etik meselelere kadar tüm boyutlarıyla.
Dev şirketler ve devletler laboratuvarlara kapanmış geleceğin dünyasını tasarlıyor.
Bu arada Türkiye’de neler oluyor?
Robotlar bir yana, henüz insanla meselesini halledememiş bir ülkede bir belediye Kadınlar Günü vesilesiyle bilbortlarını LGBTİ örgütlerine açtı diye kıyamet kopuyor.
Ne yazıyor bilbortlarda?
“Lezbiyenim, transım, biseksüelim, interseksim. Okulda, işte, mecliste, her yerdeyim!”
Sorun, bilbortta yazan değil. Sorun, epeyce insanın lezbiyen, trans, biseksüel, interseks insanlarla aynı evde, aynı sokakta veya aynı mahallede, aynı şehirde, aynı ülkede yaşamasına rağmen yoklarmış gibi davranması.
Bu bilbortlara karşı karalama kampanyası başlatanlar bu ikiyüzlülükten nasibini en çok alanlar. Birileri kendilerini kandıradursun, memlekette hak ihlallerine en fazla maruz kalan gruplardan biri LGBTİ’ler. Yani, birilerinin kabulünün dışında cinsel yönelimi ve kimliği olan tonla insan.
Bu insanlar toplumda yokmuş gibi davranan veya yok olsun isteyenler sıkça ‘genel ahlak’ kavramına başvuruyorlar.
Genel ahlak deyince benim aklıma yalan söylememek, çalmamak, hak yememek gibi şeyler geliyor. Bir insanın cinsel tercihi neden genel ahlakın konusu olsun ki? Olamaz ama oluyor işte; hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında genel ahlakı ölçüt ve neden olarak kullanıyorlar. Genel ahlak kimin ahlakı belli değil. Kocasından boşanmak isteyen bir kadın çocuğunun velayetini almak istediğinde “Onun lezbiyen eğilimleri vardı” gerekçesiyle velayet babaya verilebiliyor. Ya da en basitinden, bir kadın tacize uğradığında kıyafeti, hali, tavrı bahane edilerek suçlu o oluyor.
Bunlar hep, evrensel insan hakları önümüzde dururken, ahlak gibi değişken bir kavramı referans aldığımızdan oluyor.
Kadıköy Belediyesi’nin LGBTİ’lere açtığı bilbortlara sosyal medyada verilen tepkilerin bir kısmı “LGBTİ’lerin Kadınlar Günü’yle ne ilgisi var? Belediye kadınlardan özür dilesin” minvalindeydi. Bu genel ahlakçılar, fikirlerini soran varmış gibi, eşcinsel kadınların kadınlığını kadınlıktan saymıyor. Oysa lezbiyen, biseksüel, trans, interseks kadınlar yıllardır Kadınlar Günü mitinglerinin ve gece yürüyüşlerinin hem organizasyonunda rol alıyor hem de bu etkinliklere katılıyor.
Ama işte kadınlık, belli kalıplara sıkıştırılan ve ancak bu kalıbın içindeyken makbul görülen bir kimliğe dönüştürüldü. Evli, çocuklu, gece sokağa çıkmayan, açık giyinmeyen, kocasını rahat ettiren kadın kadından sayılırken bu kalıbın dışındakiler ötekileştiriliyor.
Bekâr kadınların bile görünmez kılınmaya çalışıldığı toplumda eşcinsel kadınların ne kadar görünür olabileceğini varın siz hesaplayın. Bu toplumda pek çok insana “İki kadını sokakta öpüşürken görseniz ne yaparsınız?” diye sorduğunuzda ihtimal o ki “İzlerim” cevabını alırsınız. Çünkü kadın eşcinselliğinin yer bulduğu tek alan erkekler için fantezi malzemesi olan porno filmler.
Tam da bu yüzden o bilbortlar asılmalı.
Eşcinsel dendiğinde akla sadece eşcinsel erkeklerin geldiği, eşcinsel kadınların ötekileştirildiği veya tamamen görünmez kılındığı bir yerde...
Bu bilbortlar tüm kadınların heteroseksüel olmadığını, farklı yönelim ve cinsiyet kimliklerine sahip kadınların da her yerde olduğunu vurguluyor.
Bırakın koca ülkede bir kentin bir semtinde bir hafta boyunca kalmayı, hepimizin sokağına bu afişlerden bir tane asılmalı ki birileri eşcinsel kadınların uzayda değil, aramızda yaşadığını ve kimsenin diğerlerinin kimliğini ahlak bahanesiyle yok sayamayacağını öğrensin.
H.yarın yürüyüşe gelcek misiniz... devrim hoca konuştu, katılımın cinisyetle alakası yok. hadp vesaire destekçiler olacak kortejde bizimle yürüyen..
F.Kacta tam bakarim olmadi belki geliriz
F.Ben sana bisey sorucam asil
Bana söylemek ustedigin bisey var mi?
Ben farketmeden bana darildigin gücendigin?
H.hangi konuda... yürüyüş dışında mı
Dev şirketler ve devletler laboratuvarlara kapanmış geleceğin dünyasını tasarlıyor.
Bu arada Türkiye’de neler oluyor?
Robotlar bir yana, henüz insanla meselesini halledememiş bir ülkede bir belediye Kadınlar Günü vesilesiyle bilbortlarını LGBTİ örgütlerine açtı diye kıyamet kopuyor.
Ne yazıyor bilbortlarda?
“Lezbiyenim, transım, biseksüelim, interseksim. Okulda, işte, mecliste, her yerdeyim!”
Sorun, bilbortta yazan değil. Sorun, epeyce insanın lezbiyen, trans, biseksüel, interseks insanlarla aynı evde, aynı sokakta veya aynı mahallede, aynı şehirde, aynı ülkede yaşamasına rağmen yoklarmış gibi davranması.
Bu bilbortlara karşı karalama kampanyası başlatanlar bu ikiyüzlülükten nasibini en çok alanlar. Birileri kendilerini kandıradursun, memlekette hak ihlallerine en fazla maruz kalan gruplardan biri LGBTİ’ler. Yani, birilerinin kabulünün dışında cinsel yönelimi ve kimliği olan tonla insan.
Bu insanlar toplumda yokmuş gibi davranan veya yok olsun isteyenler sıkça ‘genel ahlak’ kavramına başvuruyorlar.
Genel ahlak deyince benim aklıma yalan söylememek, çalmamak, hak yememek gibi şeyler geliyor. Bir insanın cinsel tercihi neden genel ahlakın konusu olsun ki? Olamaz ama oluyor işte; hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında genel ahlakı ölçüt ve neden olarak kullanıyorlar. Genel ahlak kimin ahlakı belli değil. Kocasından boşanmak isteyen bir kadın çocuğunun velayetini almak istediğinde “Onun lezbiyen eğilimleri vardı” gerekçesiyle velayet babaya verilebiliyor. Ya da en basitinden, bir kadın tacize uğradığında kıyafeti, hali, tavrı bahane edilerek suçlu o oluyor.
Bunlar hep, evrensel insan hakları önümüzde dururken, ahlak gibi değişken bir kavramı referans aldığımızdan oluyor.
Kadıköy Belediyesi’nin LGBTİ’lere açtığı bilbortlara sosyal medyada verilen tepkilerin bir kısmı “LGBTİ’lerin Kadınlar Günü’yle ne ilgisi var? Belediye kadınlardan özür dilesin” minvalindeydi. Bu genel ahlakçılar, fikirlerini soran varmış gibi, eşcinsel kadınların kadınlığını kadınlıktan saymıyor. Oysa lezbiyen, biseksüel, trans, interseks kadınlar yıllardır Kadınlar Günü mitinglerinin ve gece yürüyüşlerinin hem organizasyonunda rol alıyor hem de bu etkinliklere katılıyor.
Ama işte kadınlık, belli kalıplara sıkıştırılan ve ancak bu kalıbın içindeyken makbul görülen bir kimliğe dönüştürüldü. Evli, çocuklu, gece sokağa çıkmayan, açık giyinmeyen, kocasını rahat ettiren kadın kadından sayılırken bu kalıbın dışındakiler ötekileştiriliyor.
Bekâr kadınların bile görünmez kılınmaya çalışıldığı toplumda eşcinsel kadınların ne kadar görünür olabileceğini varın siz hesaplayın. Bu toplumda pek çok insana “İki kadını sokakta öpüşürken görseniz ne yaparsınız?” diye sorduğunuzda ihtimal o ki “İzlerim” cevabını alırsınız. Çünkü kadın eşcinselliğinin yer bulduğu tek alan erkekler için fantezi malzemesi olan porno filmler.
Tam da bu yüzden o bilbortlar asılmalı.
Eşcinsel dendiğinde akla sadece eşcinsel erkeklerin geldiği, eşcinsel kadınların ötekileştirildiği veya tamamen görünmez kılındığı bir yerde...
Bu bilbortlar tüm kadınların heteroseksüel olmadığını, farklı yönelim ve cinsiyet kimliklerine sahip kadınların da her yerde olduğunu vurguluyor.
Bırakın koca ülkede bir kentin bir semtinde bir hafta boyunca kalmayı, hepimizin sokağına bu afişlerden bir tane asılmalı ki birileri eşcinsel kadınların uzayda değil, aramızda yaşadığını ve kimsenin diğerlerinin kimliğini ahlak bahanesiyle yok sayamayacağını öğrensin.
H.yarın yürüyüşe gelcek misiniz... devrim hoca konuştu, katılımın cinisyetle alakası yok. hadp vesaire destekçiler olacak kortejde bizimle yürüyen..
F.Kacta tam bakarim olmadi belki geliriz
F.Ben sana bisey sorucam asil
Bana söylemek ustedigin bisey var mi?
Ben farketmeden bana darildigin gücendigin?
H.hangi konuda... yürüyüş dışında mı
↧
BEŞİKTAŞ - ESKİŞEHİRSPOR
↧
CHP’de kaç lezbiyen, kaç trans var?
CHP’li Kadıköy Belediyesi geçtiğimiz hafta reklam panolarına astığı “lezbiyenim”, “transım”, “biseksüelim”, “interseksim” “Okulda, işte mecliste, her yerdeyim!” yazan sapkın afişleri indirmeme konusunda direniyor.
![]()
Kadıköy Belediyesi'nin tepkilere aldırış etmemesi üzerine CHP Genel merkezinde, Meclis grubunda ve Kadıköy Belediyesi'nde kaç lezbiyen, transeksüel, biseksüel ve interseksül CHP'linin olduğu yönünde bir tartışma başladı?
Biz de Kemal Kılıçdaroğlu'na soruyor ve diyoruz ki: Kemal Bey partinizde kaç lezbiyen, transeksüel, biseksüel ve interseksül bulunuyor? Bunların sayısı konusunda bir açıklama da bulunacak mısınız? Söz konusu afiş bu toplumun değerlerini ne kadar yansıtıyor? CHP'nin görevi toplum tarafından gayri ahlakî görülen bu değersizliklerin propagandasını yapmakta mı var?
CUMHURBAŞKANI'NDAN SAPKIN AFİŞLERE SERT TEPKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara'da Kadın Emeği Buluşması'nda yaptığı konuşmada, CHP'li Kadıköy ve Şişli belediyelerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı ve tepki çeken eşcinsel içerikli afişler ile ilgili konuştu.
"Kadınlara hakaret eden bu zihniyet en büyük kadın düşmanıdır" diyen Erdoğan " Bu topraklara yabancı olan bu zihniyeti lanetliyorum. Kadınları hedef alanlar, nesillerimizi hedef alıyorlar" ifadesini kullandı.
"BUNLAR EN BÜYÜK KADIN DÜŞMANLARI"
"Bir takım çevrelerin ısrarla, "özgürleştirmek" adına, kadını kadın yapan imtiyazları ortadan kaldırmaya çalıştığını görüyoruz. Bir takım partilerin kadınlar günü için hazırladıkları afişlerde görüyoruz. Bu topraklara yabancı olan bu zihniyeti lanetliyorum. Kadınlara hakaret eden bu zihniyet en büyük kadın düşmanıdır.
Bunların kadını özgürleştirmekten anladıkları kadını kendi ideolojilerinde kurdukları dünyaya köle yapmaktır. Ailesinden, mahallesinden, değerlerinden kopararak istismar ettikleri kadınları hedef alanlar nesillerimizi hedef alıyorlar."
Kaynak: Yenisöz
Biz de Kemal Kılıçdaroğlu'na soruyor ve diyoruz ki: Kemal Bey partinizde kaç lezbiyen, transeksüel, biseksüel ve interseksül bulunuyor? Bunların sayısı konusunda bir açıklama da bulunacak mısınız? Söz konusu afiş bu toplumun değerlerini ne kadar yansıtıyor? CHP'nin görevi toplum tarafından gayri ahlakî görülen bu değersizliklerin propagandasını yapmakta mı var?
CUMHURBAŞKANI'NDAN SAPKIN AFİŞLERE SERT TEPKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara'da Kadın Emeği Buluşması'nda yaptığı konuşmada, CHP'li Kadıköy ve Şişli belediyelerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı ve tepki çeken eşcinsel içerikli afişler ile ilgili konuştu.
"Kadınlara hakaret eden bu zihniyet en büyük kadın düşmanıdır" diyen Erdoğan " Bu topraklara yabancı olan bu zihniyeti lanetliyorum. Kadınları hedef alanlar, nesillerimizi hedef alıyorlar" ifadesini kullandı.
"BUNLAR EN BÜYÜK KADIN DÜŞMANLARI"
"Bir takım çevrelerin ısrarla, "özgürleştirmek" adına, kadını kadın yapan imtiyazları ortadan kaldırmaya çalıştığını görüyoruz. Bir takım partilerin kadınlar günü için hazırladıkları afişlerde görüyoruz. Bu topraklara yabancı olan bu zihniyeti lanetliyorum. Kadınlara hakaret eden bu zihniyet en büyük kadın düşmanıdır.
Bunların kadını özgürleştirmekten anladıkları kadını kendi ideolojilerinde kurdukları dünyaya köle yapmaktır. Ailesinden, mahallesinden, değerlerinden kopararak istismar ettikleri kadınları hedef alanlar nesillerimizi hedef alıyorlar."
Kaynak: Yenisöz
↧
↧
Kıbrıs'ta bir ilk: Eşcinsel çift evlendi
Kıbrıs'ta ilk "halka açık eşcinsel evlilik" geçtiğimiz gün Güney Kıbrıs'ta Marios Frixou ve Fanos Eleftheriades arasında yapıldı.
Vedat Yıldırım'ın haberine göre yeni evli çift evlilik kutlamalarında hiçbir masraftan kaçınmadılar. Düğün alanında geleneksel bir Kıbrıs düğününün tüm süslemeleri mevcut olmakta, ve ellerinde para dolu zarflarla yeni evli çifte tebriklerini iletmeye gelen uzun bir kuyruk bulunmaktaydı. Ayrıyetten en yeni Yunan pop şarkılarını çalan bir grup ve yiyecek olarak Kıbrıs Rumlarının olmazsa olmazı kavrulmuş domuz eti de bulunmaktaydı.
Marios Frixou ve Fanos Eleftheriades birbirlerine olan bağlılıklarını tüm halka duyurmak istediklerini söylediler. Umut ettikleri şey ise, Kıbrıs'taki diğer eşcinsel çiftleri birbirlerine açık olmaları konusunda cesaretlendirmekti.
Frixou ve Eleftheriades'in birliktelikleri Kıbrıs'taki ilk halka açık eşcinsel evlilik olmaktadır. Halka açık olmayan ilk eşcinsel evlilik ise geçtiğimiz ay gerçekleşmişti. Bilindiği gibi, Kıbrıs LGBT (eşcinsel, biseksüel ve transeksüel) hakları konusunda dünya sıralamalarında düşük sırada yer almaktadır.
2015 yılının son aylarında meclis üyeleri tarafından eşcinsel evlilik yasal hale getirilmişti. Geçirilen yasa, Kıbrıs'taki eşcinsel çiftlerin hakları için büyük bir gelişmeydi çünkü daha sadece 18 sene önce, eşcinsellik cezalandırılabilir bir suç olarak sayılmaktaydı.
Törenin kendisi en fazla birkaç dakika sürdü ve sadece çiftin birbirlerine yetkililerin önünde yemin etmelerinden oluşmaktaydı. Evlilik resepsiyonu ise törene kıyasla hiç te mütevazı değildi. Kıbrıs geleneklerine uygun olarak, Frixou'nun annesi yeni evli çifti onlara altın ve aile yadigarlarını hediye ederek karşıladı. Daha sonra da çift, keman eşliğinde geleneksek bir kıbrıs şarkısına dans ettiler.
Adanın güney doğusundaki Xylofagou köyünden gelen 36 yaşındaki eski edebiyat öğretmeni Frixou, resepsiyondan elde edilen kazançların bir bölümünün hasta çocuklara yardım derneğine gideceğini söyledi. Frixou, şu anda cezaevinde gardiyan olarak görev yapmakta. 26 yaşındaki Fanos ise lüks bir İtalyan giyim mağazasında çalışıyor. "Köyümün halkı bana aşağılayıcı gözle bakmıyor. Çünkü küçük yaştan beri eşcinselliğim hakkında hep açık konuştum" dedi Frixou. Çiftin evliliği, 7 senelik bir ilişki sonucu gerçekleşti. Frixou, iş yerindeki bir arkadaşı sayesinde Fanos ile tanışmıştı.
Frixou, geçtiğimiz sene geçirilen yasanın, eşcinsel çiftelere, zıtcinsel çiftlerin sahip olduğu tüm hakları verdiğini ve tek kısıtlamanın ise aile kurmak isteyen eşcinsel çiftlerin evlat edinme haklarının bulunmadığı olduğunu söyledi. Ancak eşcinsel hakları grubu "ACCEPT"'in başkanı Costas Gavrielides, geçirilen yasanın aslında evlatlık çocuk alınmasına izin verdiğini söyledi.
Yunan Ortodoks Kilisesi'nin içine işlenmiş muhafazakarlık ve Akdeniz erkeklerinin maçoluğuna rağmen, Güney Kıbrıs son yıllarda eşcinsel haklarında büyük yol katetti.
Gavrielides: "Eşcinsel çiftlere yasal hissetmeleri fırsatı tanındı ve toplum artık yavaş yavaş tüm insanların haklarının hukuken kutsal olduğunun ve saygı duyulması gerektiğinin farkına varıyor"
"Tüm eşcinsel ve transeksüel çiftleri cesaretlendirmek ve kendi kendileriyle barışık olmaları mesajını vermek istedik" dedi Frixou. "Düğünümüz sonucu Kıbrıs'taki eşcinsel ve transeksüel toplumundan onlara verdiğimiz cesaret için çok sayıda teşekkür mesajları aldık"
http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/58/news/184898/PageName/GUNEY_KIBRIS
 |
| Kıbrıs'ta ilk "halka açık eşcinsel evlilik" geçtiğimiz gün Güney Kıbrıs'ta Marios Frixou ve Fanos Eleftheriades arasında yapıldı |
Marios Frixou ve Fanos Eleftheriades birbirlerine olan bağlılıklarını tüm halka duyurmak istediklerini söylediler. Umut ettikleri şey ise, Kıbrıs'taki diğer eşcinsel çiftleri birbirlerine açık olmaları konusunda cesaretlendirmekti.
Frixou ve Eleftheriades'in birliktelikleri Kıbrıs'taki ilk halka açık eşcinsel evlilik olmaktadır. Halka açık olmayan ilk eşcinsel evlilik ise geçtiğimiz ay gerçekleşmişti. Bilindiği gibi, Kıbrıs LGBT (eşcinsel, biseksüel ve transeksüel) hakları konusunda dünya sıralamalarında düşük sırada yer almaktadır.
2015 yılının son aylarında meclis üyeleri tarafından eşcinsel evlilik yasal hale getirilmişti. Geçirilen yasa, Kıbrıs'taki eşcinsel çiftlerin hakları için büyük bir gelişmeydi çünkü daha sadece 18 sene önce, eşcinsellik cezalandırılabilir bir suç olarak sayılmaktaydı.
Törenin kendisi en fazla birkaç dakika sürdü ve sadece çiftin birbirlerine yetkililerin önünde yemin etmelerinden oluşmaktaydı. Evlilik resepsiyonu ise törene kıyasla hiç te mütevazı değildi. Kıbrıs geleneklerine uygun olarak, Frixou'nun annesi yeni evli çifti onlara altın ve aile yadigarlarını hediye ederek karşıladı. Daha sonra da çift, keman eşliğinde geleneksek bir kıbrıs şarkısına dans ettiler.
Adanın güney doğusundaki Xylofagou köyünden gelen 36 yaşındaki eski edebiyat öğretmeni Frixou, resepsiyondan elde edilen kazançların bir bölümünün hasta çocuklara yardım derneğine gideceğini söyledi. Frixou, şu anda cezaevinde gardiyan olarak görev yapmakta. 26 yaşındaki Fanos ise lüks bir İtalyan giyim mağazasında çalışıyor. "Köyümün halkı bana aşağılayıcı gözle bakmıyor. Çünkü küçük yaştan beri eşcinselliğim hakkında hep açık konuştum" dedi Frixou. Çiftin evliliği, 7 senelik bir ilişki sonucu gerçekleşti. Frixou, iş yerindeki bir arkadaşı sayesinde Fanos ile tanışmıştı.
Frixou, geçtiğimiz sene geçirilen yasanın, eşcinsel çiftelere, zıtcinsel çiftlerin sahip olduğu tüm hakları verdiğini ve tek kısıtlamanın ise aile kurmak isteyen eşcinsel çiftlerin evlat edinme haklarının bulunmadığı olduğunu söyledi. Ancak eşcinsel hakları grubu "ACCEPT"'in başkanı Costas Gavrielides, geçirilen yasanın aslında evlatlık çocuk alınmasına izin verdiğini söyledi.
Yunan Ortodoks Kilisesi'nin içine işlenmiş muhafazakarlık ve Akdeniz erkeklerinin maçoluğuna rağmen, Güney Kıbrıs son yıllarda eşcinsel haklarında büyük yol katetti.
Gavrielides: "Eşcinsel çiftlere yasal hissetmeleri fırsatı tanındı ve toplum artık yavaş yavaş tüm insanların haklarının hukuken kutsal olduğunun ve saygı duyulması gerektiğinin farkına varıyor"
"Tüm eşcinsel ve transeksüel çiftleri cesaretlendirmek ve kendi kendileriyle barışık olmaları mesajını vermek istedik" dedi Frixou. "Düğünümüz sonucu Kıbrıs'taki eşcinsel ve transeksüel toplumundan onlara verdiğimiz cesaret için çok sayıda teşekkür mesajları aldık"
http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/58/news/184898/PageName/GUNEY_KIBRIS
↧
Jarrod Scott
Jarrod Ccoott
↧
Premier Lig oyuncularına eşcinsel iddiası!
BBC radyosuna konuk olan Amal Fashanu, futbol dünyasında açıklanamayan bir eşcinsel tabusu olduğunu söyleyerek, ”Futbol kelimesi bile eşcinsel erkekler için çok karanlık, bu sebepten ben size şu an dünya üzerinde aktif futbol oynayan yedi Premier Lig oyuncusunun eşcinsel olduğunu söyleyecek olsam bana inanmazsınız, ancak gerçek bu. Asla onların kişilik haklarına tecavüz etmeyeceğim, asla isimlerini açıklamayacağım, ancak futbol dünyasında halen süregelen ırkçılığın anlaşılması için bu açıklamayı yapmak zorundayım” şeklinde konuştu.
Milliyet
Milliyet
↧
Çin'de bu da oldu!
↧
↧
Wachowski kardeşler artık ‘kız kardeş’
Sinema tarihinin klasikleri arasında anılan filmleri yaratırken birlikte çalıştığı kardeşi Lana Wac- howski’nin de 4 yıl kadar önce transseksüel bir kadın olduğunu hatırlatan Lilly Wachowski, resmi Twitter hesabında yaptığı açıklamada “Cinsiyet değiştirme şoku- Wachowski kardeşler artık kız kardeş oldu!” dedi.
AÇIKLAMAYA ZORLANDI
48 yaşındaki Lilly Wachowski, Chicago’nun Windy City Times gazetesine yaptığı açıklamada İngiliz Daily Mail gazetesinden bir muhabirin kendisini cinsiyet değiştirme süreci ile ilgili röportaj vermeye zorlamasının ardından bu durumu kamuya açıklama kararı aldığını söyledi. Eninde sonunda zaten geçirdiği değişimi açıklamak durumunda kalacağını bildiğini söyleyen Wachowski, “Yani, transseksüel olarak yaşıyorsanız bunu saklamak zaten çok da kolay değil. Ancak ben sadece kafamı toplamak için biraz zaman istiyordum, zamana ihtiyaç duyuyordum. Ama belli ki buna hakkım yokmuş” dedi. Wachowski, karısı, ailesi ve arkadaşlarının uzun süredir cinsiyet değiştirdiğinden haberdar olduğunu ve onu bu şekilde kabul ettiğini söyledi.
Hürriyet
↧
LGBTİ hareketini anlatan kitap: “Göğe Kuşak Lazım”
Ahmet Güneş’in LGBTİ hareketini anlatan “Göğe Kuşak Lazım” adlı kitabı Sel Yayıncılık etiketiyle yayımlandı.
![]()
LGBTİ hareketi, 80’lerin son çeyreğinde Türkiye toplumsal hareketler tarihine dahil olup dinamizmi, çok yönlü bakış açısı, dönüştürücü pratikleri ile mücadeleye damgasını vurdu.
Hareketin gelişimini, kolektifleşmesini ve farklı zeminlerde siyaset alanı yaratmasını; sürecin özneleriyle birebir görüşmeler yaparak dernekleşme, hukuki sorunlar, siyasi partiler, vicdani ret ve temsil gibi başlıklar üzerinden inceleyen Göğe Kuşak Lazım, yazılmakta olan bir tarihe tanıklık çağrısı niteliğinde.
Bu alanda mücadele eden çeşitli şehirlerden kurumların ve inisiyatiflerin kendilerini hem yaptıkları hem de hedefleri kapsamında ifade ettiği, yaklaşım farklılıklarını da gösteren bir rehber.
Gökkuşağının altında yaşam var!
Ahmet Güneş, 1988’de Mardin, Derik’te doğdu. Çeşitli ajanslarda ve gazetelerde muhabirlik yaptı. Şiir ve düz yazıları dergilerde yayınlandı. Göğe Kuşak Lazım yazarın ilk kitabıdır.
Hareketin gelişimini, kolektifleşmesini ve farklı zeminlerde siyaset alanı yaratmasını; sürecin özneleriyle birebir görüşmeler yaparak dernekleşme, hukuki sorunlar, siyasi partiler, vicdani ret ve temsil gibi başlıklar üzerinden inceleyen Göğe Kuşak Lazım, yazılmakta olan bir tarihe tanıklık çağrısı niteliğinde.
Bu alanda mücadele eden çeşitli şehirlerden kurumların ve inisiyatiflerin kendilerini hem yaptıkları hem de hedefleri kapsamında ifade ettiği, yaklaşım farklılıklarını da gösteren bir rehber.
Gökkuşağının altında yaşam var!
Ahmet Güneş, 1988’de Mardin, Derik’te doğdu. Çeşitli ajanslarda ve gazetelerde muhabirlik yaptı. Şiir ve düz yazıları dergilerde yayınlandı. Göğe Kuşak Lazım yazarın ilk kitabıdır.
↧
Genç neslin yarıdan fazlası artık heteroseksüel değil
Araştırma ajansı J. Walter Thompson Innovation’un son araştırmasına göre Z Kuşağı çocuklarının (13-20 yaş arası gençler) yarısından daha azı (%48) kendisini kesin “heteroseksüel” olarak tanımladı.
NewNowNext’in haberine göre, aynı araştırmaya katılan 21-34 yaş arasındaki kişilerde bu oran yükseldi ve bu yaş grubunun %65’i kendisini heteroseksüel olarak tanımladı.
J Walter Thompson’un yetkilisi Shepherd Laughlin, 13-20 yaş kuşağındakilerin artık sosyal medya ve internet çağında bütün cinsel yönelimlerden haberdar olarak yaşadığını, Tumblr gibi platformlarda tartıştığını ve bu konulara daha çok kafa yorduğunu belirtti. 21-34 yaş arasındakilerin ise, iş hayatı ve insanlarla interaktiviteye geçmesiyle aradaki bu büyük farkın kapanabileceğini söyledi.
GZone
NewNowNext’in haberine göre, aynı araştırmaya katılan 21-34 yaş arasındaki kişilerde bu oran yükseldi ve bu yaş grubunun %65’i kendisini heteroseksüel olarak tanımladı.
J Walter Thompson’un yetkilisi Shepherd Laughlin, 13-20 yaş kuşağındakilerin artık sosyal medya ve internet çağında bütün cinsel yönelimlerden haberdar olarak yaşadığını, Tumblr gibi platformlarda tartıştığını ve bu konulara daha çok kafa yorduğunu belirtti. 21-34 yaş arasındakilerin ise, iş hayatı ve insanlarla interaktiviteye geçmesiyle aradaki bu büyük farkın kapanabileceğini söyledi.
GZone
↧
Karaman'da onlarca erkek öğrenciye tecavüz eden öğretmen tutuklandı
Karaman'da onlarca öğrenciye tecavüz eden öğretmen tutuklandı
Karaman'da Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kaldıkları öne sürülen 9 ve 10 yaşlarında bulunan onlarca öğrenciye tecavüz ettiği iddia edilen öğretmen tutuklandı.
BirGün Gazetesi'nden Serbay Mansuroğlu'nun haberine göre, Karaman merkezde bir okulda görev yapan Eğitim Bir Sen üyesi sınıf öğretmeni M.B., Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne ( KAİMDER ) yakın kişilerin kiraladığı evlere buralarda kalan öğrencilere özel ders vermek için gidiyordu. İddiaya göre, M.B. özel ders için gittiği çeşitli evlerde öğrencilere tecavüz etti. Olay bir öğrencinin durumu ailesine anlatması üzerine duyuldu. Şikayet üzerine öğretmen M.B. 4 Mart Cuma günü okula gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Savcılıkta ifadesi alınan öğretmen M.B. çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
'GİZLİLİK' GELDİ
Savcılık dava dosyası hakkında gizlilik kararı aldı. Tutuklanan sınıf öğretmeni M.B.'nin görev yaptığı okula yerine başka bir öğretmen görevlendirildi. Öğretmenin tutuklanmasının ardından 8 öğrenci aileleriyle birlikte 6 Mart tarihinde Karaman Devlet Hastanesi'ne gitti. Kontrolden geçen çocuklar tecavüzü raporla belgeledi.
Karaman İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğu, "Öğretmenin tutuklandığı bilgisi doğru. Ancak gizlilik kararı bulunan dosya hakkında detaylı bilgi vermem doğru olmaz. İddia ve detayları araştırmak için idari soruşturma başlattık" ifadelerini kullandı. (Birgün)
Karaman'da tecavüzcü öğretmen infiali!
Karaman'da bir ilkokulda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Muammer B.'nin, vakıf ve dernek evlerinde kursa gelen öğrencilere tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanması infiale neden oldu. Öğretmen Muammer B.'nin, ilkokul ve ortaokulda okuyan 8 öğrenciye tecavüz ettiğinin raporla saptandığı, bu sayının artabileceği ileri sürüldü.
Olay, tecavüze uğrayan bir ortaokul öğrencisinin durumu ailesine anlatması ve ailenin savcılığa başvurmasıyla ortaya çıktı. Başlatılan soruşmada Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'nda görevli sınıf öğretmeni 54 yaşındaki Muammer B.'nin, gönüllü olarak bazı vakıf ve derneklerin kiraladıkları evlerde ders verdiği çok sayıda erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu bilgisine ulaşıldı. Polis tarafından gözaltına alınan öğretmen Muammer B. sorgulanırken, ilkokul ve ortaokulda okuyan 8 erkek öğrencinin tecavüze uğradığına ilişkin hastaneden rapor alındı. Sorgusunun ardından geçen 4 Mart günü adliyeye sevk edilen öğretmen Muammer B. tutuklandı.
ÜÇ KEZ EVLENİP AYRILMIŞ
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı, tecavüze uğradığı ileri sürülen öğrencilerle ilgili sağlık raporlarının konulduğu dosya için 'gizlilik' kararı verdi. Adli soruşturma devam ederken Milli Eğitim Müdürlüğü de öğretmen Muammer B., hakkında idari soruşturma başlattı.
Karaman'ın bir köyünden olan öğretmen Muammer B.'nin 3 kez evlenip ayrıldığı ve bir çocuğu olduğu öğrenildi. Muammer B.'nin, kent merkezindeki en iyi okullardan Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'nda 3 yıldır görev yaptığı, bazı vakıf ve derneklerin öğrenciler için açtığı etütlerde gönüllü olarak görev yaptığı belirtildi.
OLAY HERKESİ ŞOKE ETTİ
Karaman'da bir öğretmenin küçük yaştaki erkek öğrencilere tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanması kentteki herkesi şoke ederken, gözler vakıf ve derneklerin kurs ve etüt adı altında açtığı evlere çevrildi.
Karaman Valisi Murat Koca, olayla ilgili soruşturmanın adli mercilerle yürütüldüğünü ve dava hakkında gizlilik kararı olduğunu, olayın adli vaka olduğu içinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklama yapılmasının daha doğru olduğunu söyledi.
NE DEDİLER?
Tutuklanan öğretmen Muammer B.'nin üyesi olduğu ileri sürülen Memur-Sen'e bağlı Eğitim Bir-Sen Şubesi yetkilileri, olaydan büyük üzüntü duyduklarını, ancak bir kişi yüzünden camiaların suçlanmaması gerektiğini söylemekle yetindi.
Öğretmen Muammer B.'nin bir dönem gönüllü görev aldığı Ensar Vakfı Karaman Şubesi yetkilisi Ali Bağcı, "Muammer B., bizim vakfımızda 2013 yılında 5 ay gönüllü olarak görev yapıp, öğrencilere kurs verdi. O dönemde her hangi bir şikayet ya da sorun duymadık" dedi.
Sosyal medyada adı geçen vakıf ve derneklerden Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'nin (KAİMDER) Başkanı Mehmet Sarı, kendilerine bağlı herhangi bir yurt ve ev olmadığını söyledi. Mehmet Sardı, "Adı geçen Muammer B.'nin bizde herhangi bir üyeliği ya da kaydı yoktur. Bizim yurt ya da evle işimiz yok. Biz imam hatip okullarıyla irtibatlıyız" dedi. (Muammer ŞEN/KARAMAN/DHA)
Karaman'da Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kaldıkları öne sürülen 9 ve 10 yaşlarında bulunan onlarca öğrenciye tecavüz ettiği iddia edilen öğretmen tutuklandı.
BirGün Gazetesi'nden Serbay Mansuroğlu'nun haberine göre, Karaman merkezde bir okulda görev yapan Eğitim Bir Sen üyesi sınıf öğretmeni M.B., Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne ( KAİMDER ) yakın kişilerin kiraladığı evlere buralarda kalan öğrencilere özel ders vermek için gidiyordu. İddiaya göre, M.B. özel ders için gittiği çeşitli evlerde öğrencilere tecavüz etti. Olay bir öğrencinin durumu ailesine anlatması üzerine duyuldu. Şikayet üzerine öğretmen M.B. 4 Mart Cuma günü okula gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Savcılıkta ifadesi alınan öğretmen M.B. çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
'GİZLİLİK' GELDİ
Savcılık dava dosyası hakkında gizlilik kararı aldı. Tutuklanan sınıf öğretmeni M.B.'nin görev yaptığı okula yerine başka bir öğretmen görevlendirildi. Öğretmenin tutuklanmasının ardından 8 öğrenci aileleriyle birlikte 6 Mart tarihinde Karaman Devlet Hastanesi'ne gitti. Kontrolden geçen çocuklar tecavüzü raporla belgeledi.
Karaman İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğu, "Öğretmenin tutuklandığı bilgisi doğru. Ancak gizlilik kararı bulunan dosya hakkında detaylı bilgi vermem doğru olmaz. İddia ve detayları araştırmak için idari soruşturma başlattık" ifadelerini kullandı. (Birgün)
Karaman'da tecavüzcü öğretmen infiali!
Karaman'da bir ilkokulda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Muammer B.'nin, vakıf ve dernek evlerinde kursa gelen öğrencilere tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanması infiale neden oldu. Öğretmen Muammer B.'nin, ilkokul ve ortaokulda okuyan 8 öğrenciye tecavüz ettiğinin raporla saptandığı, bu sayının artabileceği ileri sürüldü.
Olay, tecavüze uğrayan bir ortaokul öğrencisinin durumu ailesine anlatması ve ailenin savcılığa başvurmasıyla ortaya çıktı. Başlatılan soruşmada Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'nda görevli sınıf öğretmeni 54 yaşındaki Muammer B.'nin, gönüllü olarak bazı vakıf ve derneklerin kiraladıkları evlerde ders verdiği çok sayıda erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu bilgisine ulaşıldı. Polis tarafından gözaltına alınan öğretmen Muammer B. sorgulanırken, ilkokul ve ortaokulda okuyan 8 erkek öğrencinin tecavüze uğradığına ilişkin hastaneden rapor alındı. Sorgusunun ardından geçen 4 Mart günü adliyeye sevk edilen öğretmen Muammer B. tutuklandı.
ÜÇ KEZ EVLENİP AYRILMIŞ
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı, tecavüze uğradığı ileri sürülen öğrencilerle ilgili sağlık raporlarının konulduğu dosya için 'gizlilik' kararı verdi. Adli soruşturma devam ederken Milli Eğitim Müdürlüğü de öğretmen Muammer B., hakkında idari soruşturma başlattı.
Karaman'ın bir köyünden olan öğretmen Muammer B.'nin 3 kez evlenip ayrıldığı ve bir çocuğu olduğu öğrenildi. Muammer B.'nin, kent merkezindeki en iyi okullardan Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'nda 3 yıldır görev yaptığı, bazı vakıf ve derneklerin öğrenciler için açtığı etütlerde gönüllü olarak görev yaptığı belirtildi.
OLAY HERKESİ ŞOKE ETTİ
Karaman'da bir öğretmenin küçük yaştaki erkek öğrencilere tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanması kentteki herkesi şoke ederken, gözler vakıf ve derneklerin kurs ve etüt adı altında açtığı evlere çevrildi.
Karaman Valisi Murat Koca, olayla ilgili soruşturmanın adli mercilerle yürütüldüğünü ve dava hakkında gizlilik kararı olduğunu, olayın adli vaka olduğu içinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklama yapılmasının daha doğru olduğunu söyledi.
NE DEDİLER?
Tutuklanan öğretmen Muammer B.'nin üyesi olduğu ileri sürülen Memur-Sen'e bağlı Eğitim Bir-Sen Şubesi yetkilileri, olaydan büyük üzüntü duyduklarını, ancak bir kişi yüzünden camiaların suçlanmaması gerektiğini söylemekle yetindi.
Öğretmen Muammer B.'nin bir dönem gönüllü görev aldığı Ensar Vakfı Karaman Şubesi yetkilisi Ali Bağcı, "Muammer B., bizim vakfımızda 2013 yılında 5 ay gönüllü olarak görev yapıp, öğrencilere kurs verdi. O dönemde her hangi bir şikayet ya da sorun duymadık" dedi.
Sosyal medyada adı geçen vakıf ve derneklerden Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'nin (KAİMDER) Başkanı Mehmet Sarı, kendilerine bağlı herhangi bir yurt ve ev olmadığını söyledi. Mehmet Sardı, "Adı geçen Muammer B.'nin bizde herhangi bir üyeliği ya da kaydı yoktur. Bizim yurt ya da evle işimiz yok. Biz imam hatip okullarıyla irtibatlıyız" dedi. (Muammer ŞEN/KARAMAN/DHA)
↧
↧
Homofobiye maruz kalan eşcinsel genç intihar etti
ABD’nin Wyoming eyaletine bağlı Gilette kasabasında yaşayan 20 yaşındaki eşcinsel genç, zorbalığa maruz kaldıktan kısa bir süre sonra intihar etti.
![]()
Trevor O’Brien isimli genç kendi yaşamına son vermeden 3 ay önce, sol tarafına tebeşirle “FAG-İBNE” yazılmış ve yumurta yağmuruna tutulmuş arabasının fotoğrafını sosyal medyada paylaşmış ve “Arabamı kim tebeşirledi ve yumurtaladıysa teşekkür ederim. Arabamın yanında her zaman bir çıkartma istemişimdir” yazmıştı.
Trevor’un ailesi, bu saldırıyı polise şikayet ettiklerini ve kimsenin kılını kıpırdatmadığını söyledi.
Campbell County adli tıp birimi henüz bu ölümü intihar olarak adlandırmadı ancak polis, muhtemel bir nefret suçu olduğuna dair deliller toplamaya başladı.
Trevor O’Brien’dan geriye, güzel sesiyle söylediği “Jason Mraz’ın I Am Yours” şarkısının bu güzel yorumu kaldı.
GZone
Trevor’un ailesi, bu saldırıyı polise şikayet ettiklerini ve kimsenin kılını kıpırdatmadığını söyledi.
Campbell County adli tıp birimi henüz bu ölümü intihar olarak adlandırmadı ancak polis, muhtemel bir nefret suçu olduğuna dair deliller toplamaya başladı.
Trevor O’Brien’dan geriye, güzel sesiyle söylediği “Jason Mraz’ın I Am Yours” şarkısının bu güzel yorumu kaldı.
GZone
↧
"Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?"
Ankara'da yaşayan İngiliz müzisyen dünyayı sarstı!
James Taylor isimli sosyal medya kullanıcısının Ankara'da dün gerçekleştirilen saldırı ile ilgili Facebook postu dünya çapında tartışma yarattı.
Ankara'da yaşayan müzisyen James Taylor'ın Facebook hesabından paylaştığı "Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?" sorusu ile biten yazı ise dünya kamuoyunu empati yapmaya çağırıyor.
![]()
"Türkiye'yi bilmeyenlere ya da bu patlamaların kendilerine çok uzak olduğunu düşünenlere belki bu gözlerinizi açar.
Akşam saatlerinde yaşanan patlama, şehrin en kalabalık bölgesinde, birçok otobüsün yer aldığı insanların evlerine gitmeyi beklediği bir durakta ve insanların çay içmek ve dinlenmek için oturduğu bir parkın hemen yanında gerçekleşti.
Orada olmayı hiç düşündünüz mü? her gün geçtiğiniz yol, her gün bindiğiniz otobüsün durağı...
Hiç kurbanları düşündünüz mü? Otobüse yetişmeye çalışan gençler, şehirde dolaşan yaşlılar, taksi bekleyen insanlar ve güneşin altında sosyalleşmek isteyenler.
Şimdi bu insanların İngiliz olduklarını düşünün ve saldırının da İngiltere'de olduğunu. Bu insanlar sizin her gün gördüğünüz, karşılaştığınız normal, mutlu insanlar. Belki arkadaşlarınız. Bu insanlar farklı değil. sadece Türkler.
Birçok insanın düşüncesinin aksine, Türkiye Orta Doğu değil. Ankara bir savaş alanı değil. Normal, modern bir şehir, diğer Avrupa başkentleri gibi ve Kızılay tam bir meydan, orta nokta, kalp...
Londra'da, Paris'te, New York'taki terör saldırılarına bakmak, kurbanlara üzülmek çok basit fakat neden aynısı Ankara için geçerli değil? bunun sebebi, Türkiye'yi ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı Suriye, Irak gibi bir ülke olarak mı görmeniz? İç savaşın yaşandığı ülkeler gibi mi görmeniz?
Türkiye mükemmel bir ülke birçok güzel insanıyla birlikte. hayatımda hiç bu kadar hoş karşılanmamış, mutlu ve güvende hissetmemiştim burada olduğum kadar.
Ankara'daki saldırılar bizi etkilemez diye düşünüyorsanız ya da Paris ve Londra'daki saldırılarla aynı şeyleri hissetmiyorum diyorsanız belki de neden, neden böyle hissettiğinizi sorgulamalısınız.
Ankara 18 aydır benim evim ve evim olarak kalmaya da devam edecek.
Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?"
James Taylor'ın bu duygusal yazısı, yabancı medyadan da büyük ilgi gördü. Sosyal medyada ise 30 binden fazla paylaşıldı.
(Fulya Asena Kahraman/Habertürk)
James Taylor isimli sosyal medya kullanıcısının Ankara'da dün gerçekleştirilen saldırı ile ilgili Facebook postu dünya çapında tartışma yarattı.
Ankara'da yaşayan müzisyen James Taylor'ın Facebook hesabından paylaştığı "Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?" sorusu ile biten yazı ise dünya kamuoyunu empati yapmaya çağırıyor.
"Türkiye'yi bilmeyenlere ya da bu patlamaların kendilerine çok uzak olduğunu düşünenlere belki bu gözlerinizi açar.Akşam saatlerinde yaşanan patlama, şehrin en kalabalık bölgesinde, birçok otobüsün yer aldığı insanların evlerine gitmeyi beklediği bir durakta ve insanların çay içmek ve dinlenmek için oturduğu bir parkın hemen yanında gerçekleşti.
Orada olmayı hiç düşündünüz mü? her gün geçtiğiniz yol, her gün bindiğiniz otobüsün durağı...
Hiç kurbanları düşündünüz mü? Otobüse yetişmeye çalışan gençler, şehirde dolaşan yaşlılar, taksi bekleyen insanlar ve güneşin altında sosyalleşmek isteyenler.
Şimdi bu insanların İngiliz olduklarını düşünün ve saldırının da İngiltere'de olduğunu. Bu insanlar sizin her gün gördüğünüz, karşılaştığınız normal, mutlu insanlar. Belki arkadaşlarınız. Bu insanlar farklı değil. sadece Türkler.
Birçok insanın düşüncesinin aksine, Türkiye Orta Doğu değil. Ankara bir savaş alanı değil. Normal, modern bir şehir, diğer Avrupa başkentleri gibi ve Kızılay tam bir meydan, orta nokta, kalp...
Londra'da, Paris'te, New York'taki terör saldırılarına bakmak, kurbanlara üzülmek çok basit fakat neden aynısı Ankara için geçerli değil? bunun sebebi, Türkiye'yi ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı Suriye, Irak gibi bir ülke olarak mı görmeniz? İç savaşın yaşandığı ülkeler gibi mi görmeniz?
Türkiye mükemmel bir ülke birçok güzel insanıyla birlikte. hayatımda hiç bu kadar hoş karşılanmamış, mutlu ve güvende hissetmemiştim burada olduğum kadar.
Ankara'daki saldırılar bizi etkilemez diye düşünüyorsanız ya da Paris ve Londra'daki saldırılarla aynı şeyleri hissetmiyorum diyorsanız belki de neden, neden böyle hissettiğinizi sorgulamalısınız.
Ankara 18 aydır benim evim ve evim olarak kalmaya da devam edecek.
Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?"
James Taylor'ın bu duygusal yazısı, yabancı medyadan da büyük ilgi gördü. Sosyal medyada ise 30 binden fazla paylaşıldı.
(Fulya Asena Kahraman/Habertürk)
↧
Tüm zamanların en iyi 30 eşcinsel filmi
http://attitude.co.uk/the-top-30-lgbt-films-of-all-time/
![]()
↧