Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live

Dışişleri'nden Orlando katliamına kınama

$
0
0
IŞİD'in üstlendiği saldırıya ilişkin bakanlıktan yapılan açıklamada, saldırının LGBTİ'lere yönelik olduğuna dair bir ifadeye yer verilmedi

Dışişleri Bakanlığı, Orlando'da LGBTİ gece kulübünde meydana gelen ve 50 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıyı kınadı.

IŞİD'in üstlendiği saldırıya ilişkin bakanlıktan yapılan açıklamada, saldırının LGBTİ'lere yönelik olduğuna dair bir ifadeye yer verilmezken, "Bugün ABD'nin Orlando şehrinde meydana gelen ve çok sayıda can kaybına sebep olduğu bildirilen terör saldırısını kınıyor, Amerikan halkına başsağlığı diliyoruz" denildi.

NATO ve AB de saldırıyı kınarken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Barack Obama'ya taziye mesajı gönderdi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, yayımladığı yazılı açıklamada, Orlando'daki terör saldırısını şiddetle kınadığını belirtti. Saldırıda yaşamını kaybedenlerin yakınları ve LGBTİ topluluğuyla yas tuttuğunu ifade eden Stoltenberg, "Florida Orlando'daki korkunç saldırıyı şiddetle kınıyorum. Terör ve nefret bizleri değiştirmeyecek" değerlendirmesinde bulundu.

Stoltenberg, terörizme karşı mücadelede ve açık toplumların korunmasında NATOmüttefikleri arasında birlik vurgusu yaptı.

Mogherini: Trajedi

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de insanların cinsel yönelimleri ya da dini inançları nedeniyle katledilmesinin 'trajedi' olduğunu kaydetti.

Düşüncelerinin ve kalplerinin saldırıda yaşamını yitirenlerin aileleriyle olduğuna işaret eden Mogherini, "Terör saldırılarının hedefi olan Amerikalılarla ve özellikle LGBT ile dayanışma içerisindeyiz." ifadesini kullandı.

Putin'den taziye mesajı

Kremlin'in resmi internet sitesinde yayımlanan mesajda, "Bu barbarca saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarının üzüntü ve acısını paylaşıyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz" ifadesi kullanıldı.

Orlando Emniyet Müdürü John Mina, silahlı bir saldırganın saat 02.02'de (TSİ 09.02) şehir merkezinin güneyindeki bir gece kulübünde bulunanları rehin aldığını, saat 05.00 civarında da SWAT timinin operasyon başlattığını açıklamıştı.

http://t24.com.tr/haber/disislerinden-orlando-katliamina-kinama,345023

Orlando'da eşcinsellere kan yasağı: Yaralılara LGBTİ'lerin kan vermesi kabul edilmiyor

$
0
0
Orlando'da IŞİD'in düzenlediği kanlı saldırıda 50'yi aşkın insan hayatını kaybetti. Yaralılar içinse ABD'de kan bankalarına akın eden insanlara, eğer homoseksüel bir birey ise kan veremeyeceği açıklandı.

Orlando'da eşcinsellere kan yasağı: Yaralılara LGBTİ'lerin kan vermesi kabul edilmiyor
Eşcinseller ve biseksüellere uygulanan kan ayrımcılığı ise 2015'ten beri Orlando'da geçerli. Buna göre homoseksüel veya biseksüel birisinin kan vermesi için en az bir yıl cinsel birlikteliğinin olmaması gerekiyormuş. Orlando'da yaşanan katliamda LGBTİ birey 50'yi aşkın insan yaşamını kaybetti. Bunun üzerine kan bankalarına akın edenlerin çoğunluğunu LGBTİ dostları oluşturuyordu.

(TheGuardian)

ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’ndan Orlando kurbanları için LGBTİ bayraklı anma

$
0
0
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu, Orlando’da radikal İslamcı terör örgütü IŞİD’in LGBTİ’lerin gittiği bir bara yaptığı saldırıyı kınadı ve binasına gökkuşağı bayrağı astı. Başkonsolos Charles F. Hunter, yaşanan saldırıyı trajik bulduklarını belirleterek bir açıklama yaptı.

Hunter’ın açıklaması şöyle:

“ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu olarak Orlando, Florida’daki trajik ve manasız şiddet karşısında derin bir şok ve üzüntü içindeyiz. Onur Ayı’nı kutladığımız Haziran günlerinde, bu trajedinin kurbanları anısına ve LGBTİ topluluğu ile dünyada eşitlik ve haysiyet değerlerini savunan herkesle dayanışma içinde Gökkuşağı Bayrağını asıyoruz.”

http://t24.com.tr/haber/abdnin-istanbul-baskonsoloslugundan-orlando-kurbanlari-icin-lgbti-bayrakli-anma,345085

‘LGBTİ toplumuna karşı saygılı biriydi’

$
0
0
Orlando saldırganı Omar Mateen’in lise yıllarında eşcinsellerle yakın arkadaş olduğu, LGBTİ topluma karşı saygılı olduğu ortaya çıktı.

Arkadaşlarının verdiği ifadeye göre Mateen, 2007’de G4S güvenlik firmasında işe başladığında siyahiler, Yahudiler ve eşcinselllere karşı nefret söyleminde bulunan; ABD’nin Afganistan’ı mahvettiğini düşünen biri haline geldi. İş arkadaşları tarafından FBI’ya ihbar edilen Mateen, FBI tarafından da 3 kere sorgulandı. Mateen ile 2009 yılında internette tanışarak dört ay evli kalan eski eşi Sitora Yusifiy ise, Mateen’in kendisine dafalarca şiddet uyguladığını, evden ailesinin yardımı ile kaçtığını açıkladı.

Milliyet

'Orlando canisi eşcinseldi' iddiası

$
0
0
ABD'nin Orlando kentindeki bir eşcinsel kulübünü basıp 49 kişiyi katlederek, ülke tarihinin en kanlı saldırısını gerçekleştiren Omar Mateen'in de gey olduğu öne sürüldü.

Daily Mail'in haberine göre, Mateen'in eski eşi Sitora Yusufiy'nin Brezilyalı nişanlısı Marcio Dias, Orlando'daki gece kulübünü kana bulayan saldırganın eşcinsel olduğunu iddia etti.

Brezilya televizyonuna konuşan Dias, "Sitora bana Omar Mateen'in gey eğilimleri olduğunu söyledi. Babası da oğlu için birçok defa 'gey' demiş" ifadesini kullandı.

Dias, "Sitora, FBI'a, Omar Mateen'in dengesiz biri olduğunu ve eski eşinin herhangi bir terör örgütünün üyesi olmadığını düşündüğünü aktardı. Ama FBI, ondan bunu ABD medyasına söylememesini istedi" iddiasında bulundu.

Sitora Yusufiy, eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle 2011'de Afganistan asıllı ABD vatandaşı Mateen'den boşanmıştı.

Hürriyet

ABD’deki LGBTİ cinayetleri yüzde 20 arttı

Orlando, homofobi İslam, İslamofobi

$
0
0
Amerika, silahlı şiddetin on binlerce can aldığı bir diyar. Lakin ironik biçimde “Amerikan özgürlüğünün” sembolü sayılan “kolay silah tedarikinin” tezahürü olan bu vakalar; FBI gibi “en hafifinden” ifade edersek, “IŞİD’den esinlenme” bir katliama dönüşünce iş değişiyor. Hele arkasında Afgan asıllı bir saldırgan varsa… Hele Amerika, 8 Kasım’da “hangisinin daha fena olduğu” dahi tartışılan iki adaydan birini başkan seçmeye hazırlanıyorsa…

***

Hafta sonu Disney World’ün şehri Orlando’da LGBTİ toplumunun dayanışmasının sembolü olan bir kulüpte 49 insan can verdi. Ülke tarihinin 11 Eylül sonrası en kanlı saldırısı. 29 yaşında Omer Mateen’in katliamı, akla homofobi, İslam ve İslamofobi’ye dair pek çok soruyu düşürüyor.

LGBTİ toplumu Amerika gibi demokratik ve çoğulcu bir ülkede bile varlıkları kabul ettirmek için çok mücadele etti. Bugün dünyaya yayılmış “onur yürüyüşlerinin” temeli 1969’da New York’ta gay’lere hizmet eden Stonewall Inn’e polis baskınıyla başlamıştı. Artık LGBTİ’nin adeta bayraktarlığını yapan Başkan Obama ilk döneminde eşcinsel evliliklere karşıydı. Elbette Amerika’da muhafazakâr ve sağcı kesimlerin kaşları hâlâ kalkıyor. Bunlar arasında “dinen yasak” diyen Müslümanlar da var.

***

IŞİD, Orlando’yu “Halifeliğin askerinin işi” diyerek üstlendi. Nitekim IŞİD sözcüsü Adnani birkaç hafta önce “yalnız kurt” saldırıları çağrısı yapmıştı. Oysa ABD yetkilileri “kanıt yok, internetten radikalleşmiş, IŞİD’den esinlenmiş” temasını işliyor. Eğilim “densizin, dengesizin teki” şeklinde. IŞİD’in “dengeli” birini bulacağını sanan yoksa eğer, bu tutumu başkanlık seçimine yormalı.
Temel kaygı katliamın Cumhuriyetçi Donald Trump’a yarayacağı. Trump, aralıkta Kaliforniya/San Bernardino’da 14 kişiyi katleden İslamcı çiftin radikalleşmesini fark edip bildirmeyen Müslüman toplum üzerinden tezler kurguluyor. Müslümanlara ülkeye giriş yasağı bile salık vermişti. Orlando sonrası “haklı çıktım” diye bağırmakla kalmayıp işi yıllardır “gizli Müslümanlıkla” suçladığı Obama için “gizli cihatçı” imasına vardırdı.
Demokrat rakibi Hillary Clinton ilk bakışta sağduyulu. “Topyekûn bir dine savaş ilan edemeyiz”, “demagoji terörü bitirmez” diyor. Fakat kendisi ‘ılımlı İslam’ yatırımı ve Libya ve Suriye facialarının baş müsebbibi. Şimdi kampanyasının beşte birini finanse ettiği söylenen Suudiler ve Körfez’e “radikallerin beslenmesine mani olun” çağrısı yapmak zorunda kalıyor.

***

Asıl sorumluluk emperyal çıkarlar adına hareket eden ABD politikalarında. 11 Eylül sonrası muhafazakâr Bush yönetimi işgallere girişirken ABD’deki Müslüman topluma baskıları reva gördü. Obama ile sarkaç terse işledi, “ılımlı İslam” yatırımıyla ideolojik muhtevaya bakılmadan hareket edildi. Ortadoğu’da “ılımlı” tezleriyle 11 Eylül’ün müsebbibi cihatçılar desteklendi.
Amerikan politikaları salt Ortadoğu’da yangın çıkartmıyor, kendilerini de vuruyor. O vakit önce hem militan İslamcılığı hem besleyip hem nasıl mücadele edeceklerini söylesinler. Demokratik sistemden faydalanarak demokrasiyi yıkmaya yeminlilere niye yatırım yapıyorlar? Katliamcıların İslam inancını temsil etmediği savındakiler de bunlara nelerin zemin hazırladığına dair hakiki özeleştiriler vermeliler.

***

Bize gelince.. Orlando için İran ve Suud’dan bile Türk hükümetinin “soğuk” tepkisinden daha “dokunaklı” kınama çıktı. Siyasal İslamcılar Türkiye LGBTİ toplumunun bu pazarki yürüyüşünü tehdit etmekte. Onları kimin koruyacağı meçhul. O vakit işbaşa düşüyor. 19 Haziran’da insan olan, demokrasi ve çoğulculuğa inananlar Taksim’e…

Ceyda Karan - Cumhuriyet

Orlando ve nefretin kapsama alanı

$
0
0
Orlando’daki gece kulübüne yapılan saldırı yakın Amerikan tarihinin en kanlı saldırılarından biriydi. Onlarca insanın öldüğü saldırı ABD’nin başta bireysel silahlanma olmak üzere birçok temel meselesini gündeme getirdi.

Saldırı homofobik ve köktendincilik motivasyonlu bir saldırı olarak nitelendiriliyor. Hattâ saldırının köktendinci karakteri o kadar sık vurgulanıyor ki meselenin aslında bir nefret eylemi olduğunun üstü örtülüyor. Obama eylemi bir nefret eylemi olarak niteledi, dünyanın birçok noktası gökkuşağı renklerine büründü Orlando için. Saldırının bir başka boyutu ise ölenlerin isimlerinde ortaya çıkıyordu, çoğunlukla hispanik olan bu isimlere baktığınızda saldırının hedeflediği kitleyi daha iyi anlıyorsunuz. Birçok aklıevvel analistin İslami terörizme yaptığı antiemperyalist tipi yakıştırmaların ne kadar anlamsız olduğunu da ılımlı İslam denen modelin sularında hangi düşüncelerin yeşerdiğini de yakından görme fırsatı buluyorsunuz. Dahası saldırganın daha önce Afganistan cumhurbaşkanlığına da aday olmuş babasının, oğlunun eyleminin İslami değil hetero olmayan cinsel yönelimlere ilişkin nefretle ilgili olduğuna dair söylemi LGBTİ bireylere yönelik nefreti meşrulaştırma çabasının en korkunç örneklerinden biri. Zira herkes böyle bir zemin üzerinde muhafazakârların yazık ki buluşabildiğini görebiliyor.

İşte bu nedenle Trump’ın tweet’lerinde “bakın ne kadar haklıymışım” diyerek cihatçı terörizme yaptığı vurgu ve yoksaydığı cinsiyetçi nefret faktörü ABD politikası bağlamında kritik bir eşiği ve iki ana damar yönelimi işaret ediyor. Tanınmak için en çok mücadele eden gruplardan biri olan LGBTİ komünitesine yönelik nefret dalgasını engellemek yerine Trump gibi durumdan vazife çıkaranlar ve Obama gibi meselenin nefret boyutuna da vurgu yapanlar. ABD anaakım medyası ise bakış açısı olarak Trump’tan farklılaşabilmiş değil. Mesele çoğu zaman yalnızca “hangi örgüt” boyutuyla tartışılıyor ve silahlanma ya da nefret faktörü yeterince gündeme dahi getirilmiyor.

Bizim kamuoyuna döndüğümüzde ise Akit gazetesinin “sapkınlık” vurgulu haberi temel olarak bu nefretin temelindeki dinî, kültürel kodların da önemini gösteriyor. Dahası mevcut düşünce dünyamızın gidişatının Batı’daki aşırı sağın yükselişine paralel düşünüldüğünde ne kadar korkunç bir hâl aldığını da gösteriyor.

Mevcut hâliyle Twitter’da yapacağınız en basit arama dahi bu nefret ikliminin her geçen gün katlanarak büyüdüğünü ve nelerden beslendiğini gösteriyor. Birçok fenomen hesap sözkonusu LGBTİ komünitesi olduğunda teker taker dökülüyor. Bazı “cinsellik özgürlüğü” temasıyla parlatılan hesaplar sözkonusu LGBTİ bireyler olduğunda hızla “özlerine dönüyorlar”. Yani Twitter’ın üzerine örttüğümüz renkli ifade özgürlüğü battaniyesinin içinden yenilgi sonrası maç çıkışı holigan seviyesi çıkıyor. Fatih Terim’in maaşından rahatsız olmayıp maçtan sonra içtiği sudan saygısızlık çıkaranlar elbette sözkonusu LGBTİ bireyler olunca affetmeden basıyorlar küfürü ve eylemi dolaylı olarak destekliyor; Akit’in haberine iştirak ediyorlar.

Gerçekten bu ülkede birçoğumuzun güvende olmadığı, çoğunlukla uyuşmadığımız anda ölümümüze her an bir bahane bulunabileceği gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Üstelik bu ülkede çoğunluktan olmayanların ölümünü siyasi pozisyon elde etmek için kullanacaklar haricinde pek kimsenin umurunda olmayacağımız da aşikâr. Bir önceki yazıda bıraktığımız yere döndürüyor bu da bizi: Trump’ı uzaklarda aramayın. O kulübü basan caniyi ve destekçilerini de.

Sarphan Uzunoğlu - Taraf

LGBTİ Onur Yürüyüşü hedefte: Alperen Ocakları yürüyüşe engel olacakmış!

$
0
0
19-26 Haziran tarihleri arasındaki LGBTİ Onur Haftası ve LGBTİ Onur Yürüyüşü gericilerin ve faşistlerin hedefinde. Yürüyüş, şimdi de Alperen Ocakları isimli faşist örgütlenme tarafından tehdit edildi 

ABD’nin Florida eyaletine bağlı Orlando’daki Pulse adlı bir LGBT gece kulübünde 12 Haziran günü düzenlenen ve 49 kişinin ölümüne yol açan katliamın ardından 19-26 Haziran tarihleri arasında bir dizi etkinlik ve yürüyüşün düzenleneceği LGBTİ Onur Haftası gericilerin ve faşistlerin hedefinde.

Müslüman Anadolu Gençliği isimli gerici örgütlenmenin ardından şimdi de Alperen Ocakları LGBTİ Onur Haftası ve LGBTİ Onur Yürüyüşü’nü hedef aldı.

Alperen Ocakları Vakfı, Üsküdar’da bulunan il binasında dün akşam saatlerinde düzenlediği basın toplantısında, 26 Haziran’da Taksim’de yapılacak olan LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne engel olacaklarını açıkladı.

Aleni tehdit: Olacaklardan sorumlu değiliz

Basın toplantısında konuşan Alperen Ocakları Vakfı İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican “İsmi onur yürüyüşü olan ama aslı ahlaksızlık olan ve toplumun sinir uçlarına dokunan bu tip ahlaksızlıkların normalleştirilmesine, özendirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Recep, Şaban ve Ramazan gibi mübarek Kabul ettiğimiz ayları dillerine dolayarak komiklik yapmaya çalışanlara uyarımız, böyle fantezilerle milletimizin hassasiyetlerini dillerine dolayarak terbiyesizliğe soyunmasınlar. Manevi değerlerimizi alaya alarak had ve hudutlarını aşanlara Ziya Paşa’nın ’Nush ile uslanmayanı etmeli tektir tektir ile uslanmayanın hakkı kötektir.’ Veciz beytini hatırlatırız. Yürüyüşün tertiplenmesine sadece hoşgörü nazarıyla bakarak toplumsal yozlaşmanın ve ahlaki çöküntünün kızlarımıza, oğullarımıza alternatif harflerle yeni cinsiyetler türetilmesine mahal verilmemelidir. Bu, kimsenin özel hayatına yapılan bir tepki değildir. İyiliği emretmek kötülükten nehy etmektir” dedi.

Mican sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ahlaksızlığa ve pervasızlığa izin veren, yön tayin eden, kulaklarını tıkayan, gözlerini kapayan sayın devlet yetkilileri sizleri, bu ahlaksızlığa son vermek için göreve davet ediyoruz. Aksi taktirde derin milletin temsilcileri olan Alperen Ocakları olarak, ecdadımızın ağır bedeller ödeyerek bizlere miras bıraktığı bu topraklarda ahlaksızların fantezi yapmasına müsaade etmeyeceğiz. Aksi taktirde tepkimiz çok net ve sert olacaktır. Mübarek bir ayda hep aynı şeyleri yapıyorlar. Değerlerimiz hiçe sayarak alay edercesine bizimle dalga geçiyorlar. Sayın devlet yetkilileri bunlarla bizi uğraştırmayın. Ya gereğini yapın ya da biz gereğini yapacağız. Biz her şeyi göze aldık direk yürüyüşü engelleyeceğiz. Bir yerde toplanıp ne yaparlarsa yapsınlar ama mübarek ramazan ayında çırılçıplak bir vaziyette ülkemizin mukaddes topraklarında bu şekilde yürümelerini asla istemiyoruz. Devletimizin de milli değerleri gözününde bulundurarak buna dur demesi gerekiyor. Çünkü bu normal bir özgürlük değil. Biz şimdi uyarıyoruz. Önceden olacakları bildirdik, bundan sonra olacakların sorumlusu biz değiliz”

http://gazeteyolculuk.net/gundem/lgbti-onur-yuruyusu-hedefte-alperen-ocaklari-yuruyuse-engel-olacakmis.html

LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne Gonca Vuslateri’den destek

$
0
0
ABD’nin Florida, Orlando bölgesindeki katliam sonrası Türkiye'de gerçekleşecek LGBTİ Onur Yürüyüşü'ne ünlü oyuncu Gonca Vuslateri de destek verdi.

ABD'nin Florida, Orlando bölgesinde eşcinsellerin gittiği gece kulübünde gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucunda kendisi dahil 50 kişinin ölümüne sebep olan Omar Mateen’in yankıları sosyal medyada etkilerini sürdürmeye devam ediyor. Gonca Vuslateri ‘Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki’ notuyla bir yazı paylaştı.

19 ve 26 Haziran 2016 Pazar günü Taksim’de düzenlenecek olan ‘LGBTİ(Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transeksüel, İnterseks) onur yürüyüşü çağrısına ilk Müslüman Anadolu Gençliği isimli bir gruptan tehdit geldi. Bugün ise Alperen Ocakları, 19 ve 26 Haziran'da gerçekleştirilecek 2016 LGBTİ Onur Yürüyüşü'ne ‘her şeyi göze alarak' engel olacaklarını açıkladı.

Sözcü'nün haberine göre, Yürüyüşe destek veren ünlü isimlerden biri de Gonca Vuslateri… Vuslateri sosyal medya hesabından LGBTİ’yi simgeleyen bir fotoğraf paylaşarak Herman Hesse’nin sözlerinden bir kısım paylaştı: “Canına kıydığımız o kadar çok şey var ki!…

Öldürme eylemini yalnızca o aptal savaşlarda, devrimlerin budalaca sokak çatışmalarında gerçekleştirmiyoruz. Çünkü adım başı bu cinayeti işliyoruz. Yetenekli gençleri çaresizlik içinde bırakıp kendileri için uygun sayılmayacak meslekler edinmeye zorlayarak öldürüyoruz. Yoksulluklar, çaresizlikler, yüz kızartıcı durumlar karşısında gözlerimizi yumarak öldürüyoruz.

Toplum, devlet, okul ve kilisede ömrünü tamamlamış uygulamalara kararlı bir biçimde sırt çevirecekken, rahatımızı gözetip bunlara istifimizi bozmadan seyirci kalarak, riyakarlığa sapıp onaylar tavır takınarak öldürme eylemini gerçekleştiriyoruz.”

“Öldürmeyeceksin!”

http://www.abcgazetesi.com/lgbti-onur-yuruyusune-gonca-vuslateriden-destek-18632h.htm

Chp Sözcüsü Böke’den Lgbti Yürüyüşüne Destek

$
0
0
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Birkaç gün sonra gerçekleşecek olan LGBTİ bireylerinin yapacağı onur yürüyüşüne karşı bir mafya grubu çıkmış bu yürüyüşe engel olacağını...

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Birkaç gün sonra gerçekleşecek olan LGBTİ bireylerinin yapacağı onur yürüyüşüne karşı bir mafya grubu çıkmış bu yürüyüşe engel olacağını açıkça ifade ediyor. Farklılıklarımızın savunulmasının yükümlülüğü devlet kurumlarındadır" dedi.

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı’nın gündemini Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı. Bir programda "Namazı hayvanlar kılmaz, namaz kılmayan hayvandır" sözleriyle tepki toplayan Prof. Dr. Mustafa Aşkar ile ilgili değerlendirmede bulunan Böke, “Bu hafta maalesef çürütülmüş kurumlardan birinde hepimizi rencide eden bir akademisyene yakışmayacak sözler kullanıldı. Bu sözlerle ilgili çeşitli kınamalar yapıldı. Hatırlatmak istiyoruz, bu çürümüşlüğe engel olunacaksa eğer o zaman kınamak yetmez, bu tip yapılan yanlışlar mutlaka cezalandırılmalı. Akademisyenler kendi görüşleriyle barış için haykırırken bu barış sesini ezenler, aynı zamanda vatandaşa hakaret eden akademisyenleri cezasız bırakan bir düzenin inşasını devam ettiriyorlar. Bizler sadece özür dilenen, kınanan değil, yapılan yanlışlara ceza verilen ve bu yanlışların hak ve hukuk çerçevesinde işlediği bir devlet düzeni istiyoruz” diye konuştu.

“BİR MAFYA GRUBU ÇIKMIŞ BU YÜRÜYÜŞE ENGEL OLACAĞINI AÇIKÇA İFADE EDİYOR”

Böke, şunları kaydetti:

“Bu çürümüşlük kendini sokaklarda mafyaya teslim etmiş bir Türkiye yaratıyor. Bu çürümüşlük Türkiye’nin her yerinde çakalların dolaşmasına yol açıyor. Geçtiğimiz hafta bu mafyavari tavırlar camilere kadar girdi ve bir şehit cenazesinde Sayın Genel Başkanımızın önüne bir mermi atıldı. Bu mermi atılma protestosundan sonra iktidarda olanlar bu konuyla ilgili ancak birkaç gün sonra açıklama yapabildiler. İşte bu mafyavari tavırları ve çakallıkları destekleyen bu sessizlik, bugün yeni çakalvari ve mafyavari tavırların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bizler farklılıklarımızla yaşamak istiyoruz. Bu tavırlar farklı olmayacaksınız aynı olacaksınız diyen iktidar yaklaşımını dayatıyorlar. Birkaç gün sonra gerçekleşecek olan LGBTİ bireylerinin yapacağı onur yürüyüşüne karşı bir mafya grubu çıkmış bu yürüyüşe engel olacağını açıkça ifade ediyor. Buradan Türkiye’nin hukuk kurumlarına sesleniyoruz, bizler aynı değil farklı olacağız. Farklılıklarımızın savunulmasının yükümlülüğü devlet kurumlarındadır. Bu sorumluğu göstereceklerini diliyoruz. Ancak gösterip göstermeyecekleriyle ilgili takipte olacağımızı da açıkça ifade ediyoruz. Aynı olmayacağız, farklı olacağız. Farklılıklarımızla birlikte barış içinde yaşayacağız. Bu düzeni sağlayacak devlet kurumlarının inşası içinde biz CHP olarak zaten 93 yıldır gösterdiğimiz sorumluluğu göstermeye devam edeceğiz. Tek bir yurttaşımızın farklılığından dolayı hakarete uğramasına, haklarında nefret söylemine maruz bırakılmasına, bu sebeple tehdit edilmesine asla seyirci kalmayacağız.”

Türkiye’nin gündeminin çok hızlı geliştiğini söyleyen Böke, “İstanbul’daki operasyonda bir polisimizin şehit olduğu haberini aldık. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz. Türkiye’yi cenazeler ve cezaevlerinin arasına hapsetmiş olan iktidarın ortaya koyduğu bu acı tablo, ortaya çıkan bu karanlığa ‘hayır’ diye sesini yükseltmiş olan gençlerimiz var. Gençlerimiz bize şunu söylüyorlar; ‘Biz aydınlık bir yarın istiyoruz. Bu aydınlık yarını inşa edebileceğimiz bir eğitimden geçmek istiyoruz. Biz çağdaş gerçeğe dayanan laik bir eğitim sisteminin bireyleri olmak istiyoruz. Çünkü biz yarının dünyasının bir parçası olmak istiyoruz’ diyorlar. Gençlerimizin anne ve babaları da böyle aydınlık bir yarın bırakmak istiyorlar. Bugün Meclis’te tartışılıyor olan eğitim yasası, bu aydınlıkların karşısına karanlık duvarlar örmek isteyen yasalardan bir tanesi daha. Sevgili gençler sizlerin istediği aydınlık, bizim de isteğimiz aydınlık” ifadelerini kullandı.

“BU TEMİZLİK PARALEL BAHANESİYLE SARAYA YANDAŞ BİR YARGI İNŞASI SÜRECİDİR”

Yargı paketiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Böke, “Kendi geleceklerinden korkan bir iktidar var. Suçlu olduğunu bilen bir saray var. El ele verip paralel dedikleriyle yıllarca Türkiye’de her şeyi alaşağı etmiş olanlar şimdi adına paralel mücadelesi diyerek bir dizi temizlik yapıyorlar. Unutmayalım bu temizlik bir paralel temizliği değildir, bu temizlik paralel bahanesiyle saraya yandaş bir yargı inşası sürecidir. Suçları o kadar çok, korkuları o kadar büyük ki 6 yıldır sürekli yargıyı düzenlemekle meşguller. Bir türlü içleri rahat etmiyor. Biz bu korku paketine karşı sonuna kadar direneceğiz. Yargının hiç kimsenin vesayeti altına girmesine izin vermeyeceğiz. Mahkemeleri yandaşlaştırarak ebediyen adaletten kaçabileceğini düşünenler çok yanılıyorlar. Bir gün bu devran dönecek. Sizler işlediğiniz bütün suçların hesabını Türkiye Cumhuriyeti yargısı önünde bütün vatandaşlarınıza vereceksiniz” açıklamasında bulundu.

“RUSYA İLE YAŞANAN ÖZÜRLERLE GEÇİŞTİRİLEMEYECEĞİ AŞİKAR OLAN BİR KRİZİN YÖNETİMİ SONUCUNDA TÜRKİYE’DE TURİZM SEKTÖRÜ ÇÖKTÜ”

Açıklanan işsizlik rakamlarıyla ilgili ise Böke, “Türkiye’de iş arayıp bulamayan veya artık iş aramaktan umudunu kaybetmiş toplam 6 milyona yakın insan var. Türkiye’de 6 milyon işsizin sorumlusu AKP’dir. Bu işsizlik sorununun önümüzdeki günlerde büyüyeceği aşikar. Rusya ile yaşanan özürlerle geçiştirilemeyeceği aşikar olan bir krizin yönetimi sonucunda Türkiye’de turizm sektörü çöktü. Bu yıl sadece turizmden 10 milyar dolarlık gelir kaybetmemiz bekleniyor. 10 milyar dolarlık gelir kaybı turizm sektöründe doğrudan çalışan 500 bin kişinin işsiz kalması anlamına gelecek” değerlendirmesinde bulundu.

“BİZLER HİÇBİR ŞEYDEN KORKMUYORUZ”

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Böke, CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ankara Milletvekili Levent Gök ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 11 fezlekenin savcılığa ulaştığı ve sürecin nasıl işlemesini beklediklerinin sorulması üzerine, “MYK’mızda Türkiye’nin gündemiyle ilgili derin meseleler konuşulduğu için bizlerin kendileriyle ilgili ortaya çıkacak mahkeme süreçleriyle ilgili bir değerlendirme yapılmadı. Ancak bizler hiçbir şeyden korkmuyoruz. Eğer savcılar bu uyduruk fezlekelerden bir hukuki düzen çıkartabileceklerini düşünüyorlarsa o zaman o mahkemelerde gerçek bir demokrasi hikayesini de Sayın Genel Başkanımızdan dinleyeceklerini ifade etmem gerekiyor” yanıtını verdi.

Dokunulmazlıklarla ilgili Fikri Sağlar’ın yasanın iptal edilmesi yönünde imza topladığının hatırlatılması üzerine Böke, “Partimiz dokunulmazlıklarla ilgili pozisyonunu açıkladı. Bu pozisyonda herhangi bir değişiklik yok. Herhangi bir işlem yapmayı gerektirecek bir gelişme yok” dedi.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN ÖZÜ ATATÜRK”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un yeni Anayasa’da Mustafa Kemal Atatürk’ün sadece ’kurucu’ sıfatıyla yer alacağı, Atatürk ideolojisine atıfta bulunan maddelerin çıkarılacağı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Böke, “Türkiye Cumhuriyeti’nin özü Atatürk. Türkiye Cumhuriyeti’nin özünü yansıtan bir anayasadan Türkiye Cumhuriyeti’nin özü olan Atatürk’ü çıkartmaya kimsenin gücü yetmez. Biz asla bu söylenenlere geçit vermeyeceğiz” karşılığını verdi.

http://www.merhabahaber.com/chp-sozcusu-bokeden-lgbti-yuruyusune-destek-815494h.htm

Özgür-Der: LGBTİ yürüyüşü durdurulmalı

$
0
0
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, İstanbul Valiliğinden LGBTİ'nin Beyoğlu'nda yapmayı planladığı yürüyüşe izin vermemesini talep ettiklerini belirtti.

Kaya yaptığı yazılı açıklamada, tüm dünya halkları gibi Türkiye toplumunun da küresel çapta bir dejenerasyonun kıskacında olduğunu anlattı.

Başta çocuklar ve gençler olmak üzere tüm insanların Batı kültürünün insan haysiyet ve şerefini ayaklar altına alan yönlendirmelerinin saldırısı altında olduğunu ifade eden Kaya, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olan insanın, hazcı, bireyci, her türlü ahlaki değer yargısından soyutlanmış sefil bir varlığa dönüştürülmesinin hedeflendiğine dikkati çekti.

Kaya, şöyle devam etti:

"Cinsel sapkınlıkların meşrulaştırılması, yaygınlaştırılması çabaları ise bu sistematik yozlaştırma kampanyasının tam merkezine oturmakta. Başta medya marifetiyle olmak üzere çeşitli araçlarla her türden sapkınlık, farklı cinsel kimliklere saygı kılıfıyla özendirilmekte, bu ahlaksızlığa karşı çıkışlar ise tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük şeklinde karalanmakta, itham edilmekte. Öyle ki kimi siyasilerin de desteğiyle bu rezilliğin, ahlaksızlığın eleştirilmesinin bile büyük bir kabahat, bir suç haline getirildiğini ve sapıklığa karşı çıkmanın adeta bir tabuya dönüştürüldüğünü ibretle izliyoruz."

Dejenerasyon mahfillerinin hafta sonu İstiklal Caddesi'nde yapmayı düşündükleri bir etkinlikle ölçüsüzlük ve kirliliğe ivme kazandırmayı planladığını savunan Kaya, "LGBTİ adı altında örgütlenmiş bu çevreler, önceki yıllarda olduğu gibi, uluslararası destekçilerinin de katkısıyla 'Onur Yürüyüşü' adını verdikleri bu etkinlikle her türden cinsi sapkınlığı pervasızca teşhir etmeyi, yasal düzeyde sapkınlığı meşrulaştıracak düzenlemeleri zorlamayı hedeflemektedirler. Bu çerçevede, Orlando saldırısının kurbanlarıyla dayanışma adına, İstinye'deki ABD Başkonsolosluğunun duvarına asılan devasa bayrak, bu sistematik çürütme siyasetinin emperyalist güçlerden aldığı desteğin simgesi olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.

Rıdvan Kaya, İstanbul Valiliğini, halkı çürütmeye, temel ahlaki değerleri aşındırmaya, gelecek nesilleri ifsada yönelen ve uluslararası komploya dönüşen kampanyaya karşı tedbir almaya çağırdıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Toplumun genel ahlakını ve huzurunu korumakla görevli bir kamu kurumu olarak İstanbul Valiliği, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl ve bundan sonra da bu tür çirkinliklere, azgınlıklara geçit vermemelidir. 26 Haziran Pazar günü Taksim ve İstiklal Caddesi gerekirse tümden yaya trafiğine kapatılmalı ama edepsizliğin, sapkınlığın kitlesel bir tarzda sergilenmesi görüntülerine asla zemin kılınmamalıdır."

LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için imza kampanyası başlatıldı

$
0
0
24. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında düzenlenecek 14.İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için bir imza kampanyası başlatıldı. Hafta, 20-26 Haziran 2016 tarihleri arasında gerçekleşiyor. Gelenekselleşen İstanbul LGBT+ Onur Yürüşü'nün ise 26 Haziran Pazar günü güvenle yapılması için yetkililerden sorumluluk almaları bekleniyor.

2015 yılının Haziran ayında düzenlenmek istenen İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü Valilik tarafından “bazı grupların yürüyüşe tepki gösterebilecekleri” ve “provokasyona açık olması” sebebiyle engellenirken, bu yıl yürüyüşün güven içinde gerçekleşmesi için toplanan imzalar İstanbul Valiliği'ne ve ilgili kurumlara iletilecek.

İstanbul  LGBTİ+ Onur Haftası Komisyonu imza metninde; toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmanın anayasal demokratik bir hak olduğu belirterek; 2003 yılından bu yana binlerce kişinin katılımıyla İstiklal Caddesi'nde yürüyüşün gerçekleştiğini belirtiyor.

Komisyon, "Barış içinde bir arada ve huzurla yaşayabileceğimiz bir ortamı tesis etmekle sorumlu olan başta İstanbul Valiliği olmak üzere tüm ilgili devlet aygıtlarını, anayasal hakkımızı güvenle kullanmamız ve İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün önceki yıllardaki gibi tüm renkleriyle gerçekleştirebilmesi için göreve çağırıyoruz." diyor.

"Orlando katliamının ertesinde LGBTİ+'leri tanımayanlara, aşkı baskılayanlara, nefret kusanlara inat sesimizi yükseltelim." diyen  Onur Haftası Komisyonu, herkesi imzalarıyla destek vermeye çağırıyor.

http://www.insanhaber.com/guncel/lgbti-onur-yuruyusu-icin-imza-kampanyasi-baslatildi-69322

Erdoğan, Orlando'daki LGBTİ bar saldırısıyla ilgili Obama'ya taziyelerini iletti

$
0
0
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Orlando'da LGBTİ bireylerin gittiği barda 49 kişinin hayatını kaybettiği saldırıya ilişkin ABD Başkanı Barack Obama'yı arayıp taziyelerini iletti.

Erdoğan, IŞİD'in gerçekleştirdiği saldırıyla birlikte uluslarası toplumun terörle ortak şekilde mücadele etmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu, terörün dini ve milliyeti olmadığını söyledi.

Erdoğan, "terörün barış dini olan İslam ile bağdaştırılamayacağına" dikkat çekti.

T24

Diyanet'te gay imam krizi!

$
0
0
Türkiye namaz kılmayanlara “hayvan” diyen ilahiyat profesörünün ardından şimdi de “gay imam” tartışması yaşıyor. 

Namaz kılmayanlara hayvan diyen ilahiyatçı Mustafa Aşkar için yeterli tepki göstermeyen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başı bu günlerde 'gay imam' kriziyle de dertte.

Gay imam krizi Kırşehir’de yaşandı. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük tarikatlarından birinin de mensubu olduğu bilinen 31 yaşındaki imam A.Ö’nün internet üzerinden tanıştığı çok sayıda erkek ile eşcinsel ilişki yaşadığı ileri sürülüyor. Kırşehir’i ve cami cemaatini adeta şoka sokan olay ise imam A.Ö’nün 14 Mayıs 2016 günü sosyal medya üzerinden (facebook) tanıştığı 21 yaşındaki B.Y isimli erkeğe cinsel ilişki teklif etmesiyle patlak verdi.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNE ÇIPLAK FOTOĞRAF GÖNDEREREK İLİŞKİ TEKLİF ETTİ

İddiaya göre imam A.Ö, üniversite öğrencesi B.Y’ye kendisinin çıplak fotoğrafını göndererek cinsel ilişki teklif etti. B.Y. ile bir işyerinde buluşan A.Ö. daha sonra B.Y. yi evine davet ederek kendisi ile birlikte olmasını teklif etti. Ancak B.Y. bu davete karşılık vermeyince çileden çıkan imam, üniversite öğrencisi B.Y. ile tartıştı. Tartışmalar çevredekileri rahatsız edince imam olay yerinden ayrıldı.

Üniversite öğrencisi gencin olaydan sonra ağır bir travma yaşadığı ve psikolojik destek almakta olduğu öne sürüldü.

karsigazete.com.tr

Katliamda düğüm çözülüyor

$
0
0
Orlando'da eşcinsel kulübüne saldırı düzenleyerek 49 kişiyi öldüren Ömer Metin'in de eşcinsel olduğu ileri sürüldü. İddianın sahibi ise saldırganın eski eşi ile nişanlı olan Marcio Dias. 

Pulse gece kulübüne saldırı düzenleyen ve hem saldırı öncesinde hem de saldırı esnasında DAEŞ’E biat ettiğini açıklayan Afganistan asıllı ABD vatandaşı Ömer Metin hakkında yeni bilgiler ortaya çıkıyor.

KULÜBÜN MÜDAVİMİ ÇIKTI

Pulse gece kulübüne sık sık giden bazı kişiler ABD medyasına daha önce Metin'in gece kulübünde gördüklerini anlattı. LGBTİ’lerin gittiği gece kulübünde 49 kişiyi öldüren saldırganın, saldırıyı düzenlediği kulübe daha önce defalarca gittiği ve eşcinseller için hazırlanan arkadaşlık uygulamalarını kullandığı ortaya çıktı. Metin, hedef aldığı eşcinsel kulübün müdavimi çıktı.

ABD'de 'yalnız kurt' korkusu

ABD Başkanı Barack Obama'nın da Perşembe günü Orlando'ya gitmesi bekleniyor. Obama, saldırganın DAEŞ terör örgütüyle bağlantılı hareket ettiğine dair bir delil olmadığını söyledi.

Dias'dan 'gay' açıklaması

Marcio Dias, "Sitora bana Ömer Metin'in gay eğilimleri olduğunu söyledi. Babası da oğlu için birçok defa 'gay' demiş" ifadesini kullandı.

Yalnız Kurt saldırısı

Bu tip eylemlerde saldırının hazırlanış biçimi ve niteliği, eylemin sonrasındaki süreçle eylemin bir yalnız kurt saldırısı (lone-wolf) olması dikkat çekiyor. Failleri, bağlı oldukları ideolojiyi temsil eden örgütün hiyerarşisi ve bilgisi dahilinde veya haricinde eylemlerini gerçekleştirebiliyor. Yine de, çoğunlukla tek başına planlanan saldırılarda, örgütten bağımsız hareket ediyor olmak bir kural değil.

AMERiKA'NIN  EN AĞIT TABLOSU

Bu saldırı ABD'nin yakın tarihinde 37 kişinin öldüğü Virginia Tech Üniversitesi'ndeki saldırı sonrası en ağır tabloyu ortaya koydu.

AA

Trans Onur Haftası'nda Gay Kulüp katliamı kınandı

$
0
0
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nin bu yıl yedincisini düzenlediği Trans Onur Haftası, Orlando katliamında yaşamını yitiren 49 kişiyi anarak başladı.

7. Trans Onur Haftası, dün  İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube’de yapılan basın açıklamasıyla başladı.

İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nin “Direniş ve Barış” temasıyla düzenlediği haftanın açılışı için yapılan basın açıklamasında, dün ABD’de yaşanan Orlando katliamında hayatını kaybedenler anıldı.

Basın açıklamasına İstanbul LGBTİ Derneği’nden Kıvılcım Arat ve Ejder Narsap, İHD İstanbul Şube Başkanı Şenel Karataş ve Trans Evi’nden Sevda ve Türkan katıldı.

Karataş, Bir İŞID militanı tarafından Orlando’da gerçekleşen katliamı kınadı, mücadele çağrısı yaptı.

“Her yerde direnişe devam!”

İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nden Kıvılcım Arat ise “Direnişin ne kadar gerekli olduğuna dün Orlando şehrinde yaşanan katliamdan sonra bir kez daha tanık olduk. IŞİD çetelerinin bizim coğrafyamızda gerçekleştirdiği katliamları biliyoruz. Bu çeteye tırlarla silah taşıyanlar da katliamların sorumlusudur. Dün Ezidi, Kürt, Nusayri, Türkmen ve Hıristiyan toplumlarına yönelen saldırı bu kez dünyanın öbür ucunda LGBTİ’lere yönelmiştir. Her yerde karşı direniş içinde olmaya devam edeceğiz” dedi.

“Tüm dünyayı saran bu zulme ortak olanlara öfkeliyiz!”

İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, Eylül Cansın Transevi ve Çingene Gül Transevi ortak imzasıyla okunan basın metninin tamamı şöyle:

“Bu yıl 7. sini düzenleyeceğimiz trans onur haftasını karşılamaya hazırlarken Amerika’dan gelen haberle bir kez daha sarsıldık.  Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Daiş zulmü bu kez eşcinsellere hizmet veren bir barda kanlı yüzünü gösterdi. 50 eşcinsel erkeğin katledildiği baskında onlarca insan ise yaralandı.

“Öfkeliyiz!

“Tüm dünyayı saran bu zulme ortak olanlara öfkeliyiz!

“Ödediğimiz vergilerle tırlar dolusu silah yollayanlara, sınırları açanlara, hastane kurup tedavi edenlere öfkeliyiz!

“Tüm dünyanın gözü önünde beslenen, palazlanan ve desteklenen Daiş zulmünü yayanlara öfkeliyiz.

“Dün Ezidi, Kürt, Nusayri, Türkmen ve Hristiyan toplumlarına yönelen saldırı bu kez dünyanın öbür ucunda LGBTİ’lere yönelmiştir.

“Bu gidişatı durduracak iradeye sahibiz ve susmuyoruz!”

“Tema tartışmalarımız başladığında hepimizin bildiği tek bir şey vardı; o da en temel haklarımıza dahi erişirken hep bir direniş pratiğinden geçmek zorunda olduğumuz.

“Trans toplumu açısından direniş; bilindik, aşina, hayatta kalmak için zorunlu olan bir olgu olarak karşımızda duruyor. Eğitim hakkından sağlık hakkına, ulaşımdan barınmaya, yaşam hakkından adalete erişime kadar her alan bir direniş alanı olarak karşımıza çıkıyor.

“Katledilirsin, katilinin ceza alması ve hatta yakalanması için direnirsin, eğitim hakkın elinden alınır iadesi için direnirsin, ev tutarsın yaşam alanını korumak için direnirsin, sağlık hakkın gasp edilir kazanmak için direnirsin…

“Uzayıp giden bu liste yanı başımızda dururken ve yaşadığımız coğrafya yangın yerine dönmüşken süreci en iyi karşılayan temanın ‘direniş ve barış ‘ olduğuna karar verdik.

“Orlando’yu unutma, unutturma!”

“Hafta boyunca yapacağımız panel ve atölyelerle kendi ‘direniş’ alanlarımızı tartışıp hepimizin ihtiyacı olan ‘barışa’ dair düşler kuracağız. Var olmak için direnmenin gerek olmadığı bir dünya düşünün altında buluşacağız.  Kapitalizme, faşizme, ırkçılığa, türcülüğe, cinsiyetçiliğe, erkek egemenliğine karşı olan tüm transfobi karşıtlarını haftaya destek vermeye ve yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz.

“Unutma! Sen yoksan çok eksiğiz!

“Barış hemen şimdi!

“Nefrete inat yaşasın hayat!

“Orlando’yu unutma, unutturma!”

Hafta hakkında

Bugün basın toplantısı ile başlayan hafta 19 Haziran Pazar günü Trans Onur Yürüyüşü ile sonlanacak.

Hafta boyunca beden atölyesinden trans erkeklerin tarihine; Çingene Gül ve Eylül Cansın Misafirhanesi’nden seks işçiliğine farklı konularda atölye, panel ve film gösterimleri yapılacak. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri barış panelinde bir araya gelecek.

(Kaosgel.org)

Google’dan LGBT sürprizi

$
0
0
Arama motoru Google, LGBT yazıldığı zaman gökkuşağı renklerine boyanıyor.


LGBT Onur Yürüyüşü yaklaşırken arama motoru Google’dan destek geldi. Google’da arama kısmına ‘LGBT, gay, gay pride’ gibi sözcükler yazıldığında sayfanın üst kısımlarında gökkuşağı renkleri görülüyor.

LGBT NEDİR?

LGBT, lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender sözcüklerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Bu kelime eşcinsel hakları mücadelesinde kullanılan çatı kelimedir.
LGBT ONUR YÜRÜYÜŞÜ NEDİR?

Onur Yürüyüşü Her yıl haziran ayında Stonewall ayaklanmasının yıl dönümünde gerçekleştirilen etkinlikler ve törenler bütünüdür. Aynı zamanda LGBT bireylerin hak arayışına bir çağrı olarak görülmektedir.


"Eşcinselim ve ev arkadaşıma aşığım"

$
0
0
Ben bir eşcinselim ve ev arkadaşıma aşık oldum. Onu kaybetmekten korktuğum için de durumumdan bahsetmedim. Ama bir gün mesajlarımı gördü ve gerçeği öğrendi.
Güzin Abla merhaba, ben iyi eğitim görmüş bir ailenin tek çocuğuyum.
Hem tek çocuk hem de eşcinsel olduğum için çok yalnız ve insanlara güvensiz büyüdüm.
Şu an 35 yaşındayım ancak bugüne kadar aşık olamadım.
Belki insanlara kendimi bırakacak kadar güvenemediğimdendir bu durum.
Ama arkadaş olarak çok severler beni. Çünkü kimseyi kullanmam, hayatta ve hep vericiyim.
Bu da belki yalnızlıktan korktuğum için geliştirdiğim bir davranıştır.
Şimdi bir ev arkadaşımla birlikte kalıyorum.
Çok iyi niyetli biri ve kimsenin bana olmadığı kadar yakın. Ben de ona 35 senedir kimseye duymadığım duygular besliyorum.
Ancak aramızdaki dostluk bozulmasın diye durumundan hiç bahsetmedim.
Onu asla kaybetmeyi göze alamıyorum. İlk defa hayatımda, yanımda hissettiğim biri.
O da beni çok seviyor ama arkadaşı olarak, böyle de gidebilirdi.
Benim için yanımda olsun da, benim duygularımı bilmesin yeter diye düşünüyordum.
Zaten bu durumum hariç ondan sakladığım hiçbir şey yoktu.
Ama bir gün telefonumda bu durumumla ilgili birisiyle mesajlarımı gördü, çok şaşırdı, üzüldü.
O üzüldü diye ben kahroldum.
Onun çevresi geniş, arkadaşları çok, benim yerime de çok rahat birilerini koyabilirdi ama yanımda olmayı seçti.
Benim ise ondan başa kimsem yoktu.
Bana “Seni o tarz birisiyle görürsem onu öldürürüm” dedi. Yapacağından değil tabii ama şok oldu.
Benim bundan kurtulmam gerektiğini, onun kardeşi olduğumu, kendisine benimle ilgili laf gelmesini istemediğini söyledi.
Ama bu bir hastalık ya da düzelecek bir şey değil.
Bir de ben zaten bu durumu bilmeyenler karşısında onu utandıracak bir davranışta bulunmam.
Kendisi hâlâ yanımda ama bir soğukluk hissediyorum.
Eskisi kadar yakın değil ve bu hiç yanımda olmamasından bile daha çok dokunuyor.
Gerçek yalnızlığı şu an hissediyorum.
Çünkü küçük dünyamda ilk kez biri beni bu kadar sevdi.
Şimdi ise yere çarpıp paramparça oldum.
Yaşayan bir ölü gibiyim, bir tavsiyede bulunur ya da bu karanlık günlerimde ufak bir ışık olursanız çok mutlu olurum.

YANIT
Sevgili genç okurum, bu konu benim için de, okurlarım için de çok hassas.
Duygularını çok güzel ifade ettiğin bu maili özellikle paylaşmak istedim.
Senin canını acıtan bu duruma insanların anlayış gösterebileceklerini düşündüm.
Sonuçta dediğin doğru; bu genç arkadaşın senin iyileşebilecek bir hastalığın olduğunu düşünüyor ama bu mümkün değil.
Seni böyle kabul edebilirse, hiç değilse aranızdaki bu güzel dostluk bozulmayacaktır.
Ama sen onunla ilgili daha değişik duygulara sahip olduğun için, farklı beklentiler içindeysen, bunda ısrar edersen, onun dostluğunu da kaybedebilirsin.
Bu nedenle bu dostlukla yetinmek zorundasın…
Senin ona karşı duyduğun sevgi bir yana, onun tutumu nedeniyle, sanırım bu arkadaşlığın platonik bir ilişkiden öteye geçemez.
Senin için onun yeri çok farklı, o halde ona göre davranmalı, onun sana gösterdiği dostça sevgiye saygı göstermelisin.

Güzin Abla - Hürriyet

David Martins and Lucas Loyola

Viewing all 15059 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>