Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live

400 bin üyeli LGBTİ arkadaşlık sitesi gerekçesiz engellendi

$
0
0
Türkiye'nin 400 bin üyeli LGBTİ arkadaşlık sitesi SheMaleTurk.com sitesi beşinci kez engellendi. Siteye erişimin engellenmesiyle ilgili hiçbir gerekçe de gösterilmedi.

400 bin üyesi olan LGBTİ arkadaşlık sitesi SheMaleTurk.com web sitesi beşinci kez engellendi. Cuma gününden beri erişime kapalı olan sitenin neden engellendiğine dair gerekçe ise gösterilmedi.

Bianet’ten Çiçek Tahaoğlu'nun haberine göre, sitenin İçerik Danışmanı ve Basın İlişkileri Koordinatörü Erman Paçalı, sitenin daha önce de engellendiğini ve iletişime geçtikleri yetkililerin kendilerine “Kusura bakmayın, yanlışlık olmuş” dediklerini aktardı.

Paçalı, 18 Mart’tan beri SheMaleTurk.com sitesinin açılması için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile iletişime geçmeye çalıştıklarını söylerken, engelleme gerekçesi olarak “idari tedbir” yazısıyla karşılaştıklarını ifade etti.

Erişim engellerinin bir tacize döndüğünü belirten Paçalı, “Bu durum itibarımızı etkiliyor. Ayrıca üzerimizde psikolojik baskı oluşturuyor. Cuma gününden beri site yine erişime kapalı ve gerekçesini öğrenmek için bile muhatap

bulamıyoruz. Ancak medya kuruluşları durumu haberleştirip, olayı gündeme taşıdığında muhatap buluyoruz, ‘kusura bakmayın’ deyip siteyi açıyorlar” dedi.

Gey, lezbiyen ve biseksüellerin arkadaşlık sitesi gabile.com daha önce iki kez, lezbiyen arkadaşlık sitesi lezce.com iki kez ve LGBTİ arkadaşlık sitesi shemaleturk.com tam beş kez erişime engellenmişti.

http://www.cnnturk.com/turkiye/400-bin-uyeli-lgbti-arkadaslik-sitesi-gerekcesiz-engellendi

YouTube, LGBTQ+ topluluğundan özür diledi

$
0
0
YouTube, yaptığı açıklama ile LGBTQ+ topluluğu tarafından sunulan videoların engellenmesi ve filtrelenmesi nedeniyle özür diledi.

Pek çok LGBT Youtube kullanıcısı, platformun içerikleri uygunsuz olarak işaretleyen ve gizleyen bir filtreleme mekanizması ile videolarını sansürlediğini iddia ediyor. YouTube'un yeni "Sınırlı Mod"özelliği, "toplum işaretlerini, yaş

sınırlarını ve diğer bazı kriterleri kullanarak potansiyel olarak uygunsuz içerikleri belirlemek ve filtrelemek" için tasarlandı. Yetişkin içeriği görmek istemeyen kişilere yardımcı olması gereken bu özellik, yetişkin içerik

barındırmayan videoları da zaman zaman filtreleyebiliyordu. Konuyla ilgili olarak, Youtube'da 8 milyon abonesi bulunan fenomen Tyler Oakley, platformun kendisine ilham kaynağı olan bir videoyu engellediğini ifade etti.

YouTube, yaptığı açıklamada LGBTQ+ videolarının Sınırlı Mod içerisinde erişilebilir olduğunu ancak daha hassas konuları tartışan videoların bu modda yer almıyor olabileceğini söyledi. Durumu incelediğini belirten firma, karışıklıktan

dolayı özür diledi.

http://www.milliyet.com.tr/youtube-lgbtq-arti-toplulugundan-ozur-teknoloji-2418261/

LGBTİ Danışma Hattı Açılıyor!

$
0
0
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), 2017 Nisan itibariyle LGBTİ’lerin telefon yoluyla ulaşabilecekleri bir danışma hattı açıyor. Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim odaklı sorular için doğru ve güvenilir bilgiyi aktaracak danışma hattı, gönüllüleriyle birlikte hizmet verecek.  Proje; LGBTİ’lerin sosyal, psikolojik, hukuki sorunlarını azaltmayı amaçlıyor.

SPoD danışma hattı şu konularda hizmet verecek:

– Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim tabanlı şiddet ve ayrımcılık

– Cinsiyet geçiş süreci

– HIV ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar

– Açılma, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim odaklı sorunlar

– Ruh sağlığı

– LGBTİ’lere hizmet veren kurumlar

Telefon hattı haftaiçleri saat 13.00-20.00 arasında çalışacak ve gönüllü ekibi SPoD’un Şişli’deki ofisinde çalışacak. Gönüllüler için SPoD ekibiyle birlikte çalışma fırsatı olacak. Derneğin ruh sağlığı alan koordinatörü ve hukuk alan koordinatörü danışmanlık verilen konularda gönüllere destekçi olacaklar.

Danışma Hattı Gönüllüleri

Genel görevi: Danışma hattını arayan LGBTİ’lere bilgilendirme yapmak, verilen hizmetin bilgilerini sisteme girmek, gerektiğinde e-posta yoluyla bilgilendirme yapmak.

Danışma hattı gönüllüsü, danışma hattı koordinatörüne sorumludur. Danışma hattı koordinatörü, hukuk koordinatörü ve ruh sağlığı koordinatörüyle yakından çalışır ve gönüllülere destek verirler. Gönüllüler gerektiğinde diğer alan koordinatörleriyle işbirliği yapar.

Rolün sınırları:

– Danışma hattını arayan LGBTİ’lerin ilk bağlantı kurduğu kişidir.

– Hattı arayan ve bilgi isteyen kişilere kendi girişimciliği ile duyarlı bir şekilde en iyi bilgiyi sunmayı hedefler.

– Verdiği bilgi ya da desteğin, arayan kişinin fiziksel, psikolojik ve duygusal esenliği üzerindeki etkisinin her zaman farkındadır.

– Verdiği bilginin doğru ve güncel olması için çabalar.

– Hattı arayan kişilere destek verirken SPoD’un danışma hattı ve diğer politikalarının sınırları içinde davranır.

– Hattı arayanlara gerektiğinde duygusal destek sağlar.

Görev ve sorumlulukları:

– Danışma hattını arayan kişilere SPoD’un hizmet amaçları doğrultusunda uygun destek, tavsiye ve bilgi vermek

– Kararlaştırılan zaman suresi içerisinde mail aracılığıyla bilgi isteyen kişilere uygun ve doğru bilgilendirmekte bulunmak

– Danışma hattını arayan kişiler ile ilgili (ad/soyad haricinde) bilgileri düzenli olarak kayıt altına almak

– Ayda en az 6 saat danışma hattında görev yapmak

– Karmaşık gelebilecek bilimsel, yasal, sosyal ve sağlık konularını anlaşılabilir bir şekilde karşısındakine sunmak

– Genel olarak SPoD’un ve özelde Danışma Hattı’nın politika ve prosedürlerini uygulamak ve bağlı kalmak

– Gerektiğinde duygusal destek sunmak

– Hattı arayan herkese davranışları olumsuz olsa da saygılı davranmak

– Danışma hattı gönüllüsü olarak görevini sürdürürken duygusal olanlar da dahil kendi ihtiyaçlarını belirleyebilmek ve süpervizyon ya da psikolojik danışmanlık gibi kaynakları kullanabilmek

– Kararlaştırılan zaman içerisinde hattı arayanlara kitap, broşür gibi yazılı dökümanları yollamak

– LGBTİ bireylerini etkileyen konularda kendini geliştirmeye açık olmak

Diğer görevler:

– Danışma hattının diğer gönüllülerini desteklemek

– Diğer gönüllüler ile bilgi ve deneyim paylaşmaya hazır olmak

– Danışma hattı toplantılarına düzenli olarak katılmak

Hat nöbeti:

– Danışma hattı için her nöbet 13.00’te baslar ve 20.00’de biter.

– Öncesinde bir gün öncesinin notlarını okumanız ve takip etmeniz gereken konularda bilgilenmeniz gerekmektedir.

– Telefonlara cevap verebilmek için ofiste olmanız gerekmektedir.

– Nöbet bitiminde gereken formları doldurmalısınız.

– Her gönüllünün ayda en az iki kez, toplam 7 saat nöbet tutmasını bekliyoruz.

Aranan nitelikler:

– İyi bir dinleyici olması ve iletişim becerileri

– LGBTİ camiasını etkileyen konularda duyarlı ve bilgili olması

– Empatik ilişki kurabilmek

– Zor durumlarda sakin ve etkili olabilmek

– Danışma hattını arayan kişilerin çokkültürlü yapısı karşısında önyargısız davranabilmek

– Kendi başına ve bir takımın üyesi olarak çalışabilmek

– Hattı arayan kişiler ile profesyonel sınırları koruyabilmek ve güçlü bir iş etiği anlayışı

– Geribildirime açık olmak

– SPoD’un politika ve prosedürlerine uymak

Düşünmeniz Gerekenler: Zamanlama önemlidir. Ayrımcılığa uğrayan ve kırılgan yapısı olan kişiler danışma hattını arayabileceği için eğer şu anda kendiniz duygusal travma ya da zorluklar yaşıyorsanız, danışma hattı gönüllüsü rolü sizin için şu an doğru bir yol olmayabilir.

Sizden beklentilerimiz:

– 4 günlük eğitim çalışmasının tamamına katılmak (1-2-8-9 Nisan)

– Hatta görev aldığınız günlerde sorumluluğunuzu yerine getirmeniz

– SPoD’un politika ve prosedürlerini uygulamanız

– Gizlilik kuralının önemini anlayıp bundan şaşmamanız

– Hattı arayan LGBTİ bireyler ile profesyonel ilişkileri ve sınırları her daim sürdürmeniz

Siz ne kazanacaksınız?

– LGBTİ camiası içinde desteğe ihtiyaç duyanlara yardım etmek oldukça ödüllendiricidir.

– Başkalarına yardım ederken kazanacağınız iletişim becerilerini hem iş hem de özel hayatınızda kullanabilirsiniz.

– Eğitim

– Kişisel ve profesyonel gelişim

– LGBTİ camiası ile ilgili kamusal kaynakları öğrenmek

– Sosyal konularda bilgilenmek

– Farklılığa değer verilen bir organizasyonda çalışma fırsatı

– LGBTİ camiası için bir farklılık yarattığınızı bilmek

– İleride sosyal hizmet uzmanlığı, psikoloji, sivil toplum gibi alanlarda kariyer edinmek için hazırlık

Başvuru

Danışma hattında gönüllü olarak çalışmak isteyenler buradaki başvuru formunu 26 Mart 2017 saat 24.00’e kadar doldurabilirler.

 http://www.sivilsayfalar.org/lgbti-danisma-hatti-aciliyor/

"Macho"ların dünyasında bir "Macha"

$
0
0
Lezbiyen olmak çok zor!

Murat Türker'in yazısı...

Dindar ve önyargılı bir aileye doğan Chavela Vargas "Elâlem ne der!" tavrının baskısı altında büyütülüyordu. Taş bebeklerden hoşlanmayan, hayalperest ve maceracı bir ruha sahip, genelde yalnız kalmayı tercih eden erkeksi bir kız çocuğuydu ne de olsa.

Sekiz yaşından itibaren şarkı söylemeye başladı, dileği sahnede ölen şarkıcı olarak hatırlanmaktı, fakat 100 seneye yaklaşan ömrünün sonuna kadar sahnelere çıkmayı sürdürmesine rağmen bunu başaramadı.


Türkiye'de 70'li yıllardaki aranjmanlarla da tanınan Meksika müziğinin bir numaralı ikonu, hem acıların, hem aşkın kadınıydı. Seneler sonra resmen açıkladığı lezbiyenliğini tutucu bir toplumda onurla taşımak hiç kolay olmamıştı, fakat "Tüm Meksika'yı yatağa attı" diyen dostları cinselliği doludizgin yaşadığını teyit ediyor.

İKSV'nin düzenlediği 36.İstanbul Festivali'nin Nerdesin Aşkım? bölümünde seyirciyle buluşacak filmlerden Chavela'nın dünya prömiyeri Berlinale'de yapılmıştı. Yönetmenliğini Catherine Gund ve Daresha Kyi'nin paylaştığı ABD yapımı belgesel, güçlü sesiyle gümbür gümbür şarkılar söyleyen Chavela'yı layıkıyla anıyor.

Lezbiyen olmak çok zor

"Müzik kariyerimin başında kadın gibi giyiniyordum, tutmadı, zaten travesti gibi görünüyordum" diyor Chavela. Bunun üzerine tarz değiştirdi. 50'li yıllardan önce bir kadının pantolon giymesi devrimci bir hareketti. İlk defa kıvırmayan, flört etmeyen, makyajsız bir sanatçıyla karşı karşıyaydı ülkenin en popüler şarkı türü rancheraların hayranları.

Fakat Chavela o kadar alımlıydı ki, etrafındaki tüm erkeklerle kadınların arzu nesnesi haline gelmişti. Sadece iki veya üç gitar eşliğinde sahneye çıktığında, bir derenin tatlı şırıltısından uzak, bir kanyonun gümbürtüsü kadar büyük sesiyle gönülleri fethetti.

Ünlü şarkıcı-besteci José Alfredo Jiménez'le tanışması kariyerini iyice parlattı, aşk acısı çeken terk edilmiş erkek şarkılarını gereksiz süslemelerden arındırarak müziği özüne kavuşturdu. Güfteleri değiştirmeden karşı cinse ait rolü seve seve üstlenirken, aşk trajedisiyle yaralanmış ruhu, alkol alarak iyice içlenmiş bir erkeğin tavrıyla yansıttı.

Fakat Jiménez'in alkolizme bağlı karaciğer sirozundan ölmesi, alkolle zaten arası iyi olan Chavela'yı da etkiledi. "Macho"ların hâkim olduğu kadın düşmanı bir çevrede "macha" olmak zorundaydı, yarattığı kimliği her şeye karşın ayakta tutması gerekiyor, durmadan alkole sarılıyordu. Riyakârlığı muhafazakârlığını aratmayan bir toplumda resmen olmasa da lezbiyenlikle anılmak hiç de kolay değildi.

Aşk motoru

Birbirinden renkli arşiv görüntüleriyle Chavela'nın hayatını adım adım izlememizi sağlayan siyah beyaz fotoğrafların Latin Amerika'nın divası hakkında ayrıntılı bilgi kaynağı oluşturduğu kesin. Kariyerinde önemli yer tutan olaylar dışında tüm dünyada sevilmesine sebep olan şarkılardan da nasipleniyoruz.

Fakat seyircinin dikkatini 90 dakika boyunca ayakta tutmayı başaran belgeselin iki kadın yönetmeni, sanki daha çok Chavela'nın yalnızlığa sık sık sığınan bir kadın olarak mücadelesine, sevgiye susamış bir lezbiyen olarak gayet hareketli geçen aşk hayatına teferruatlı bir biçimde vâkıf olmamızı istemişler gibi duruyor.

"Elizabeth Taylor'ın düğününde herkes sarhoş, gecenin sonunda herkes birilerini yatağa atıyor… sabah uyanmışım, yanımda Ava Gardner!"

Belgeselde kahramanımızın Frida Kahlo ile ilişkisi hakkında da uzun anlatımlar var, meşhur ressamı görüntüleyen muhtelif siyah beyaz filmler eşliğinde.

Renkli hayatı boyunca tanıştığı birçok erkeğin birbirinden çekici eşlerini baştan çıkarmaktaki ustalığıyla da tanınan Chavela, plak şirketi Orfeon'un sahibinin elinden de sevgilisini alınca telif haklarından mahrum oluyor. Chavela'nın müzisyenleri sömüren prodüktörler hakkındaki negatif izlenimi boşuna değil!

Film boyunca Vargas'ın yakın dostları, sahneye çıktığı mekânların işletmecileri ve bilhassa sevgilileri anılarını detaylı bir şekilde, coşkularını hiç yitirmemişçesine paylaşıyor.

Belgeselin ana direğini oluşturan, 90'lı yıllarda yapılmış ve daha önce yayımlanmamış bir röportajda Chavela, "Hiç âşık oldunuz mu?" sorusunu önce sert imajına halel gelir tasasıyla, karakterinin en belirgin özelliklerinden haşin bir tepkiyle geçiştirmeye yelteniyor, fakat akabinde "Çok kere âşık oldum, sevmediysen yaşamamışsın demektir" diye U dönüşü yapıyor.

Almodovar dönemi

Onu seven kadınların desteğiyle yaşamını sürdürebildiği, alkol yüzünden toplumdan ve müzikten uzaklaştığı dönemi atlattığında Chavela'nın tekrar doğuşunda İspanya'nın büyük katkısını da görüyoruz belgeselde. Bu anlarda bizi iyice etkisi altına almış olan eserin kreşendosunda da artma seziliyor.

Vargas’ı tıpkı Laura García Lorca gibi adeta kanatları altına alan meşhur yönetmen Pedro Almodovar, filmlerinde ona yer vermekle kalmayıp en büyük hayali olduğunu öğrendiği Paris Olympia müzikholünde konser de ayarlıyor. Fakat Fransa'da Chavela fazla tanınmadığından sinema ustası, salonu şahsi çabalarla doldurma faaliyetini hayatında en çok yorulduğu dinamiklerden biri olarak hatırlıyor.

Kosta Rika'da doğmuş olmasına rağmen memleketi saydığı Meksika'da Chavela'nın büyük tiyatrolarda asla sahneye çıkmadığını öğrenince, muhteşem Palacio de Bellas Artes'te (Güzel Sanatlar Sarayı) performans gerçekleştirmesi için de önayak oluyor. Parlak sonuç, Chavela'nın hakettiği itibara memleketinde yıllardan sonra kavuşması anlamına geliyor.

Dünyanın tüm kadınlarına selâm olsun

Bedeninin kendini taşımaya zorlandığı ilerleyen yaşlarında teklif edilen tekerlekli sandalyeye başta hayır demişti gururlu Chavela; mecburen kabul ettikten sonra bile sahne alkışından kendini mahrum edemeyen Vargas, kariyerinin ikinci safhasında 20 sene daha şarkı söyledi. Tüm gezegende Latin Amerika'nın en ünlü figürlerinden biri oldu, Meksika'da ise zaten lezbiyenlerin bir numaralı ikonuydu.

Chavela belgeseli Mart ayında Amsterdam ve Guadalajara'da gösterildi, İstanbul Festivali başlarken Meksiko Gezici Film Festivali kapsamında şehrin çeşitli sinema salonlarını dolaşmış olacak.

Kadın doğmanın bir ayrıcalık olduğunu söylüyor belgeselde, müzikte ve cinsellikte özgürlük için tüm hayatı boyunca mücadele eden inatçı Chavela. İlelebet sürmesi beklenen birçok şey gibi, sonsuz aşkın bayatlamış bir klişe olmasından, hayatı aşka endekslemenin saçmalığından dem vuruyor. Şarkılarını yeryüzünün tüm kadınlarına, annelere, kız çocuklarına, kız kardeşlere, eş, dost ve sevgili olan kadınlara adıyor.

Binlerce insanın katıldığı cenazesinde, ülkesinin millî bir değeri sayılmasına rağmen Meksika tanrılarına inanan Chavela'nın tabutu bayrakla değil, üstünden çıkarmadığı kırmızı pançosuyla örtülüyor...

http://t24.com.tr/haber/macholarin-dunyasinda-bir-macha,395152

Eşcinsellere tazminat sürprizi

$
0
0
Alman Hükümeti, 1949 ila 1994 yılları arasında hüküm giyen eşcinsellere tazminat ödeme kararı aldı. Bakanlar Kurulu’nun çarşamba günü aldığı karara göre bu dönemde 175. maddeden dolayı mahkum edilen eşcinsellere tazminat ödemek için yeni bir yasa tasarısı hazırlanacak.

Adalet Bakanı Heiko Maas’ın (SPD) hazırlayacağı yasa tasarısı öncelikle söz konusu maddeden dolayı verilen yargı kararlarını hükümsüz ilan edecek ve mahkum edilen eşcinsellerin hepsine 3 bin Euro tazminat ödeyecek. Mahkumiyet sebebiyle özgürlüğü kısıtlanan eşcinseller ayrıca her bir mahkumiyet yılı için 1500 Euro alacak. Bu tazminatı alacakların içinde yaşı oldukça ilerlemiş olanlar hayli fazla.

KOLEKTİF TAZMİNAT OLARAK BİR VAKFA HER YIL 500 BİN EURO

Tasarıda sadece ferdi tazminatlar yer almayacak. Federal Hükümet, bu süre zarfında mahkum olmayanları da kapsayan bir toplu tazminata da hazır. Tasarıyla ilgili açıklamada bulunan Adalet Bakanı Maas, çoğu eşcinsel için ferdi tazminattan ziyade toplu tazminatın daha önemli olduğunu söyledi. Sebebi ise eşcinselliği suç sayan maddenin varlığının mahkum olanları etkilediği kadar mahkum olmayanları da etkilemiş olması.

Kolektif tazminat, Magnus Hirschfeld Vakfı’nın Federal Adalet Bakanlığı’nın bütçesinden bu yıldan itibaren her yıl 500 bin Euro almasını öngörüyor. Vakıf bu parayla uzun vadede güçlendirilecek ve böylece geçmişte takibe uğrayan eşcinsellerin hayat hikayeleri belgelenecek.

EŞCİNSEL İLİŞKİ 1994 YILINA KADAR YASAKTI

Federal Almanya, 1935 yılında Naziler tarafından sertleştirilen 175. maddeyi ceza hukukuna olduğu gibi almıştı. Doğu Almanya’nın 1968 yılında iptal ettiği bu kanun maddesini Batı Almanya 1994 yılında kaldırmıştı. Nazi döneminde eşcinselleri mahkum eden mahkeme kararları 2002 yılında hükümsüz ilan edilmiş, ancak Nazi döneminden sonraki mahkeme kararlarına dokunulmamıştı.

1 İLA 10 YIL ARASINA AĞIR HAPİS CEZALARI VARDI

Almanya’da eşcinsel ilişkileri cezalandıran ilk kanun 1872 yılında çıkarılmış ve bu kanun 1935 yılında sertleştirilmiş ve o haliyle 1994 yılına kadar uygulanmıştı. Bu kanuna göre iki erkek arasındaki cinsel ilişki 6 ay ile 5 sene arasında hapis cezası ile cezalandırılıyordu. Hatta ağır ceza alanların kaldığı süre 1 ila 10 yıl arasında değişiyordu. Bugüne kadar bu cezaya 140 bin erkek çarptırılmış. Almanya’nın tazminat ödeyeceği eşcinsel erkek sayısı ise 64 bin olarak hesaplanmış.

https://www.ilkelihaber.com/nazi-donemi-kanunundan-mahkum-escinsellere-tazminat-surprizi/

Kuir Kıbrıs Derneği'nden medyaya eleştiri

$
0
0
Kuir Kıbrıs Derneği, şiddet, cinsel istismar, taciz ve tecavüz gibi olayların birçok medya organında ele alınış biçiminin “kabul edilemez ve gazetecilik ilkelerine aykırı” olduğunu savundu.

Dernekten yapılan yazılı açıklamada, yaşanan olaylarda tecavüz mağdurunun cinsel yönelimi, doğum yeri veya kişisel hayatına dair bilgilerin konuyla alakası olmadığı gibi bunların yayınlanmasının kişinin özel hayatına karşı bir saldırı olduğu belirtildi.

Mağdurun eşcinsel olarak tanımlandığı başlıkların sadece eşcinsellere yönelik bir ayrımcılık olmadığı gibi yaşanan tecavüz olayının meşru gösterilmesine de sebep veren bir unsur olduğu kaydedilen açıklamada, “Bu tarz konular ele alınırken cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına dayalı şiddet, taciz ve/veya tecavüz meşru gösterilmemeli ve yaşanan olayın önemini azaltacak, mağdurları daha da zor durumda bırakacak sansasyonel söylemlerden uzak durulmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Mağdurun kimliğinin gizli tutulması, kimliğin teşhisine yarayacak bilgiler verilmemesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, mağduru küçük düşürücü durumlara sokan veya yaşanan tecavüzü meşrulaştıracak söylemlerin kullanılmasından kaçınılması gerektiği vurgulandı.

Taciz ve tecavüz gibi cinsel şiddet suçlarının haberleştirilmesinde kullanılan dile özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, haberde yapılan yanlışın basın yayın kuruluşları tarafından en kısa sürede düzeltilmesi gerektiği belirtildi.

http://www.kibrisgazetesi.com/kibris/kuir-kibris-derneginden-medyaya-elestiri/15066

The Walking Dead’de Bir Karakter Daha Eşcinsel Olduğunu Açıkladı

$
0
0
Dikkat! Bu yazı The Walking Dead’in yedinci sezonu hakkında sürpriz bozan içermektedir. Henüz izlemediyseniz okumamanızı tavsiye ederiz.

The Walking Dead’de dizi ve çizgi roman yine ortak noktada buluştu. Robert Kirkman tarafından yaratılan Walking Dead çizgi roman serisinde eşcinsel olan Jesus, dizide de eşcinsel olduğunu açıkladı. Yedinci sezonun 14. bölümünde Tom Payne tarafından canlandırılan Jesus, Maggie ile konuşurken “Hayatımda ilk kez bir yere ait olduğumu hissediyorum. Her zaman birilerine bağlanmakta zorluk çektim; komşular, arkadaşlar, erkek arkadaşlar…” dedi.

Dizideki altıncı eşcinsel karakter olan Jesus’un açıklamasıyla ilgili konuşan Payne, “Kimin umrunda? Eşcinsel olması onu değiştirmiyor.” dedi.

http://www.beyazperde.com/haberler/diziler/haberler-78078/

Power Rangers ‘ezberi bozdu’: İlk eşcinsel süper kahraman beyazperdede

$
0
0
Kısa bir süre sonra vizyona girecek ‘Power Rangers’ filmi, ana karakteri LGBTİ olan ilk büyük bütçeli süper kahraman filmi oldu.

90’lı yıllarda Türkiye’de de hayli popüler olan Power Rangers, bir grup genç ‘Ranger’ın şeytani cadı Rita Repulsa’ya karşı mücadelesini anlatıyor. Serinin 1995 ve 1997 yılı olmak üzere iki sinema filmi bulunuyor.

Hollywood Reporter’daki habere göre, televizyondaki orijinal ‘Power Rangers’ serisinde heteroseksüel olan sarı Ranger, bu filme lezbiyen olarak uyarlandı.

Filmdeki bir sahnede kahramanlar, Becky G. tarafından canlandırılan sarı ranger Trini’nin cinsel yönelimiyle yüzleştiğini öğreniyor. Bir karakter, Trini’nin ‘erkek arkadaş sorunları’ yaşadığını düşünürken, kısa bir süre sonra Trini’nin ‘kız arkadaş sorunları’ yaşadığı ortaya çıkıyor.

‘Çocuklar nereye ait olduklarını bulmakta özgür’

Yönetmen Dean Israelite, bahsedilen diyalogların küçük bir sahnede yer almasına rağmen sahnenin tüm film için çok önemli olduğunu söyledi.

“Trini kim olduğunu fazlasıyla sorguluyor” diyen Israelite, “Tamamen çözmüş değil. Bu sahneyle alakalı en harika şey, film ‘Bu normal’ diyor. Tüm çocuklar kim olduklarını ve nereye ait olduklarını bulmakta özgürler” diye konuştu.

Çizgi romanlarda eşcinsel kahramanlar vardı

Televizyonda yayınlanan dizi versiyonunda ‘mavi ranger’ı canlandıran ve cinsel yönelimi sebebiyle tacize uğradıktan sonra diziden ayrılan oyuncu David Yost ise alınan bu kararı övdü.

“Büyük bir sorumluluk aldılar” diyen Yost, “LGBTQI çevresindeki birçok insan bu temsiliyeti gördükleri için heyecanlanacak” ifadelerini kullandı.

DC’den ‘Wonder Woman’, ‘Catwoman’, ‘Batwoman’ ve ‘Harley Quinn’ ile Marvel’dan ‘Ice Man’ gibi önemli karakterler orijinal çizgi roman versiyonlarında LGBTİ olarak resmedilmişti.

Ancak bu karakterler sinemaya heteroseksüel olarak uyarlandı. X-Men’den ‘Northstar’, 1992 yılında yayınlanan seride ilk açık eşcinsel karakterdi.

‘Power Rangers’ Türkiye’de 24 Mart tarihinde vizyona girecek.

http://www.cnnturk.com/bilim-teknoloji/youtube-lgbti-bireylerinden-ozur-dile

YouTube, LGBTİ bireylerinden özür diledi

$
0
0
YouTube, LGBTİ bireylerinin yayımladığı videoların engellenmesi ve filtrelenmesi nedeniyle özür diledi. YouTube arafından yapılan açıklamada, "LGBTİ videolarının 'sınırlı Mod' içerisinde erişilebilir olduğu, ancak daha hassas konuları tartışan videoların bu modda yer almıyor olabileceği" belirtildi.

Bir tür "Aile Filtresi" olan YouTube'un yeni "Sınırlı Mod"özelliği, "toplum işaretlerini, yaş sınırlarını ve diğer bazı kriterleri kullanarak potansiyel olarak uygunsuz içerikleri belirlemek ve filtrelemek" için tasarlandı. Yetişkin içeriği görmek istemeyen kişilere yardımcı olması gereken bu özellik, yetişkin içerik barındırmayan videoları da zaman zaman filtreleyebiliyordu.

Milliyet'te yer alan habere göre, YouTube'da 8 milyon abonesi bulunan fenomen Tyler Oakley, platformun kendisine ilham kaynağı olan bir videoyu engellediğini ifade etti.

YouTube, yaptığı açıklamada LGBTİ videolarının "Sınırlı Mod içerisinde erişilebilir olduğunu ancak daha hassas konuları tartışan videoların bu modda yer almıyor olabileceğini" söyledi. Durumu incelediğini belirten firma, karışıklıktan dolayı özür diledi.

http://www.cnnturk.com/bilim-teknoloji/youtube-lgbti-bireylerinden-ozur-diledi

Füsun Kostak ve Pelin Turancı dudak dudağa!

$
0
0
'15 Dakikalık Şöhret İçin Neleri Göze Alırsınız?' oyununda Füsun Kostak ve Pelin Turancı'nın öpüşme sahnesi dikkat çekti

James Johnson'ın yazdığı '15 Dakikalık Şöhret İçin Neleri Göze Alırsınız?' oyunun prömiyeri, önceki gece Kadıköy Akla Kara Tiyatrosu'nda gerçekleşti.

'Kocamın Ailesi' dizisinden tanınan Füsun Kostak ve Pelin Turancı'nın rol aldığı oyunda, kız kıza öpüşme sahneleri dikkati çekti.

Geceye katılanlar arasında Buket Dereoğlu ve Yosi Mizrahi'nin yanı sıra birçok tiyatrosever vardı.

OYUNUN KONUSU

Lauren oyunculuk aşkıyla gittiği Audition'da Stella adlı bir yönetmenle karşılaşır. Daha önce girdiklerinin çok dışında olan bu seçme Stella'nın akıl almaz egzersizleriyle bir kaosa dönüşür. Kendi hayatında yolculuk yapmak zorunda kalan Lauren, Stella'nın alaycı, buz gibi tecrübesine kapılmıştır. Bu düellonun kazananı; rolü için kendinden vazgeçen Lauren mı, yoksa bir kukla yaratmaya çalışan Stella mı olacaktır?

http://www.posta.com.tr/fusun-kostak-ve-pelin-turanci-dudak-dudaga-haberi-1279781

Lezbiyenlerin 30 yaşına gelmeden yapması gereken 10 şey

$
0
0
Hetero kadınlar hayatı ıskalamasın da, lezbiyenler hep çift dikiş mi gitsin! Hetero kadınlar için hazırlanan “30 yaşından önce yapılması gerekenler” listesini lezbiyenler için hazırladık. Buyurun…
İnternet portallarında sıklıkla karşınıza çıkıyordur: “bir kadının 30 yaşına gelmeden yapması gereken 10 şey, 5 cesur hareket…”“Hayatı ertelemeyin”, “otuz olmadan mutlaka deneyin”, “sonra pişman olmayın” sloganlarıyla hazırlanan bu içeriklerin metinleri de görselleri de hetero kadınlar için yazılmış gibi.



Biz de üşenmedik, lezbiyenlerin 30 olmadan mutlaka yapmaları gereken 10 şeyi derledik.

1. Sıkı bir lezbiyen dizi arşivi yapın

Tipping The Velvet, Los Hombres De Paco, Orange is the New Black… Kendine iyi bir lezbiyen dizi arşivi edinmek iyi vakit geçirmene sebep olacağı gibi yalnızca kadın-erkek aşkının anlattığı dizileri mitleştiren arkadaşlarına bu dizilerden bahsedebilirsin.

2. Koline bir şiir yaz

Şiir kuirdir, cinsiyetsizdir. Sende aşkının, arzunun şiirini yaz, sevgilini, kolini mutlu et…

3. Pilav ye, kadınlara inan: Go vegan!

Tüm ayrımcılıklar birbirini besliyor. Cinsel yönelim ya da cinsiyet kimliğinden dolayı yaşadığımız ayrımcılıklar, patron-işçi, erkek-kadın, hetero-kuir hiyerarşisinin temelleri aslında insan-hayvan hiyerarşisinden besleniyor. Hayvanları sömürmeden yaşamak mümkün, denemeye ne dersin? Carol Adams’ın dediği gibi; “pilav ye, kadınlara inan!”

4. Muayeneden önce “evli misin bekâr mısın” diye soran jinekoloğa ağzının payını ver

Arkadaşlarla sohbet ederken, birçoğumuzun yaşadığı bir sorun olduğunu fark ettik. Jinekoloji muayenesinden önce hekimler “cinsel olarak aktif misin?” sorusu yerine evli olup olmadığımızı soruyorlar. Çoğu hekim tarafından alışkanlık gibi izah edilse de, aslında oldukça cinsiyetçi bir kalıp. Ayrıca muayene sırasında cinsel yöneliminizi ifade ederseniz daha ilginç sorularla karşılaşabiliyorsunuz. Cinsel ilişkiye nasıl girdiğinizi detaylı anlatmanızı isteyen doktorlar dahi çıkabiliyor karşınıza.

Belki de iyi bir cevap vermek gerekiyordur, muayene ile özel hayata müdahale arasındaki o sınır geçildiğinde…

5. Kadın yazarlardan bir kitaplığın olsun

Erkek yazının iyi örnekleri var elbet. Ancak okuduğunuz eserlerde erkek fantezisini, kadının erkek gözünden gerçekçi olmayan temsilini okumaktan bıktıysanız, kadın yazarlar gerçekten iyi gelebilir. Edebiyat iyileştirir, birleştirir… Mutlaka deneyin.

6. Sevgilinle tatile çık

Baş başa, el ele, diz dize geçireceğiniz güzel bir tatil sizi birbirinize daha çok bağlayacak. LGBTİ dostu mekânlar, tatil yerleri ayrıca arkadaş evleri değerlendirilebilir.

7. Sevdiğin bir iş edinmeye çalış

Mümkünse cinsel yönelimini gizlemek zorunda kalmayacağın, sevdiceğinle ofis-iş arkadaşlarını tanıştıracağın, seveceğin bir iş olsun. Mümkünse…

8. “Kadın kadına siz o işi nasıl yapıyorsunuz” sorularına madilikle yanıt ver…

Burada yaratıcılık sana kalmış. Ama öyle bir cevap ver ki bir daha kimseye soramasın…

9. Bedenine saygı duy, ona iyi bak

Bu sistem bizim bedenlerimizi sevmemizi istemiyor çünkü bunun üzerinden para kazanıyor. Dayatılan güzelliğe dönüşmek için para harcamamızı bekliyorlar. Oysa bedenimizi sevmeli, ona saygı duymalıyız. Bu durumun ne kadar erken farkına varırsak o kadar mutlu ve sağlıklı yaşarız. Hiç zor değil, yapabiliriz…

10. Türkiye ve Dünya’daki LGBTİ örgütlerle dayanışma içinde ol!

Her zaman yalnız olmadığını bil. Aşkın daima kazanacağını, dayanışmanın yaşattığını hatırla. Yalnız olmadığını asla unutmamak için LGBTİ örgütlerini bul, dayanışma içinde kal.

http://www.detaykibris.com/lezbiyenlerin-30-yasina-gelmeden-yapmasi-gereken-10-sey-145548h.htm

Bay Gandalf İstanbul’da neler yapacak

$
0
0
İstanbul Film Festivali meraklısı ve sözlük gençliği bugünlerde heyecanlı. “Gandalf geliyor” diyorlar, bir Ian McKellen rüzgarı esiyor yani. Oysa Türkiye’ye ilk kez gelecek olan Ian McKellen’in İstanbul’da başka bir amacı var.
McKellen yıllardır sıkı bir LGBTİ aktivisti.
Dünyanın dört bir tarafındaki gay yürüyüşlerine katılıyor, gay örgütleriyle bir araya geliyor.
McKellen İstanbul’da da British Council’ın davetlisi olarak LGBTİ gruplarıyla bir araya gelecek, konuşmalar yapacak.
Ve aynı zamanda Film Festivali’nin açılış gecesine katılıp sinema onur ödülü alacak.
Rexx sinemalarındaki Richard III adlı filminin gösterimlerine katılacak.

Onur Baştürk - Hürriyet

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/onur-basturk/tek-cozum-eski-bilgisayar-mi-40404722

Dünyanın en güzel Türkleri

$
0
0
Her zaman yalnız olmadığını bil. Aşkın daima kazanacağını, dayanışmanın yaşattığını hatırla. Yalnız olmadığını asla unutmamak için LGBTİ örgütlerini bul, dayanışma içinde kal.
Amerika merkezli internet sitesi ‘Top Beauty World’ 2016’nın ‘En Güzel 100 Kadını’nı seçti. Listede 5 Türk oyuncu var.


17. Tuba Büyüküstün
41. Meryem Uzerli
80. Hazal Kaya
84. Fahriye Evcen
88. Serenay sarıkaya

Demet Akalın hiç olmadığı kadar modern!

$
0
0
'Nazar'ın teğet geçtiği kadın: Demet Akalın

Mayk Şişman

Demet Akalın'ı küçümsemek yerine ondan "Her şeye rağmen neden hiç pes etmedim" konulu seminerler düzenlemesi beklenmeli...


Demet Akalın, son albümü 'Rakipsiz'in üçüncü video klibi olarak 'Nazar'ı seçti, çok da doğru bir adım attı.

Şarkının sözü ve müziği 'Rekor' albümünden beri 'işbirliği' yaptığı Gökhan Özen'e ait. Düzenleme ise tıpkı albümün ses getiren Gülşen'li çıkış şarkısı 'Hayalet'in aranjörü de olan Ozan Çolakoğlu'nun.

Bir önceki klip 'Ah Ulan Sevda'yı yöneten Nihat Odabaşı da klibin yönetmeni.

Aklınıza standart bir Demet Akalın şarkısı ya da klibi gelebilir. Kısmen öyle olsa da aslında pek de öyle değil. Düzenleme Ozan Çolakoğlu imzalı ve bu zaten başlı başına enteresan bir işbirliği.

Klipte ise Demet Akalın çok uzun bir zamandır hiç olmadığı kadar modern.

Koyu renk ve kısa saçlarıyla görüyoruz Demet Akalın'ı.

Tıpkı 1996 tarihli 'Sebebim' klibindeki gibi.

Kimse kusura bakmasın ama bu saçlar ona inanılmaz yakışmış.

"Sarı saçlarından sen suçlusun" dedirten 2007'de 'Kalbini mi kırdım afedersin"le müzikteki hırsını ortaya döktüğündeki saçlarından eser yok.

Ki o saçları bir döneme damga vurmuş, 'sonradan sarışınlık'ta 'Demet Akalın sarısı'şeklinde kendine has bir alt kategori sahibi olmuştu.

2010'ların başında ilan ettiği 'Evli, Mutlu, Çocuklu' konseptiyle daha naturel ve kahverengi tonlarına bulanan şarkıcıyı tam 7-8 yıldır da bu saçlarıyla izliyoruz.

Riske girmeyen ve yakaladığı çizgiyi muhafaza etme amacıyla hareket eden Demet Akalın'ı kendi içinde değerlendirdiğimizde kesinlikle radikal bir karar.

Şarkının 'Nazar'lı ismi de manidar. Modellik döneminin haricinde sırf müziğe rotayı kırmasını milat kabul edersek dahi tam 21 yıl geçmiş.

21 (yazıyla yirmi bir) yıl!

"Mankenden şarkıcı oluyormuş, bakınız Demo"dan "Haydi Bakalım, Demet Akalın"lara uzanan bir yolculuk.

Onu istediğiniz kadar eleştirebilirsiniz ama Türkiye'de pop müziğin göbeğinde onun kadar uzun süre kalabilmek müthiş bir başarı buna artık saygı duymanın vakti geldi.

Serdar Ortaç'ın bile ivmesini kaybettiği bir dönemde Demet Akalın'ın tek tabanca popüler ve ticari bir meslekte yıllarca kalabilmesi, çemberin dışına çıkmaması şapka çıkartılacak bir durum.

Pot kırdı, çam devirdi, gereksizce uluorta yaşadı sevincini de kızgınlığını da. Eleştirilebilecek bir sürü şeyi oldu, bu doğru. Ama bir kez olsun kendini olduğundan farklı göstermeye çalışmadı, sınıf atlama kafasıyla kendisinde eğreti duracak bir adım atmadı.

Hep kendi gibi oldu. Hep ne kadar yapabileceğinin farkında ve daima net bir şekilde.

Ne 'Nazar'lar atlattı, ne 'Nazar'lar teğet geçti onun yakınından...

O belki de 'Nazar'a gelmeyen tek ünlümüz bile olabilir.

Bu 20 küsür yılda birçok dostuyla gezdi, güldü, eğlendi, sonra her birinden dost kazığı yedi, bolca kıskanıldı.

Ama son tahlilde ona hiçbir şey olmadı, kazanan hep o oldu.

Eşi ve minik çocuğu 'Hira'yla yeni bir adım attı ama hırsından da iddiasından da vazgeçmedi, sonuç olarak başarı hep onunla oldu.

Ben daha onunla 'dost ayrılığı' yaşadığı birinden "Demet kötüdür" lafı duymadım.

"Demet'tir ne yapsa yeridir, o öyledir, o çok iyidir" duydum.

Patavatsızlığına, hatalarına sahip çıkması ve kim ne derse desin kendi olmaktan vazgeçmemesi, olduğu gibi olması onu birçoklarından ayırıyor.

Demet Akalın'ı küçümsemek yerine ondan "Her şeye rağmen neden hiç pes etmedim" konulu seminerler düzenlemesi beklenmeli.

http://www.milliyet.com.tr/mola-galeri/-nazar-in-teget-gectigi-kadin--demet-akalin/3153/?Sayfa=5

Devran Çağlar: Babam beni cinsel tercihimden dolayı reddetti

$
0
0
Bir röportajda Asıl adının Şeref Kolçak olduğunu ve Eşref Kolçak'ın büyük oğlu olduğunu iddia eden Devran Çağlar, babasının kendisini cinsel yönelimi sebebiyle reddettiğini iddia etmişti.
“Babam ergenlik dönemine girdiğimde yaptığım cinsel tercihimden ötürü beni fazlasıyla dışladı. Bana o dönemlerde “Ulan benim gibi bir adamın oğlu *bne olur mu? Bu bana yakışır mı?” diyerek baskı yapıyordu.
Ben de bir süre duygularıma engel olmayı denedim ama başaramadım. Bu bana verilmiş bir hissiyat bunu reddedemezdim. Babama hayatımı bu yönde yaşayacağımı söylediğimde çok sinirlendi ve beni hayatından çıkarttı.
20 senedir sanat camiasının içinde olmamıza rağmen babamla bir kez bile karşılaşmadık. Artık bu kırgınlığın bir an önce bitmesini istiyorum. Gerçek ailemin yanında olmak onlara doyasıya sarılmak istiyorum”.
Eşref Kolçak ise Harun Kolçak’tan başka bir oğlu olduğu ve onu cinsel tercihlerinden dolayı reddettiği haberlerine isyan etmiş şu açıklamalarda bulunmuştu:
“Allah bu iddiaları çıkaranları kahretsin. Benim 56 yıllık evliliğim boyunca bir tek eşim Özcan Kolçak oldu ve benim tek oğlum var; o da Harun Kolçak’tır. Bu gibi haberlerden zevk alanları Allah’a havale ediyorum.”
Devran Çağlar bu iddialardan sonra yurt dışına gitmiş ve uzun süredir de sesi sedası duyulmaz olmuştu. Türkiye kamuoyunun objektifinden çıkan Devran Çağlar, 'öldü iddiaları'çıkınca yeniden gündeme geldi.
İddia sonrası da herkes sosyal medya hesaplarına akın etti. Gördükleri ile herkes önce kısa süreli bir şaşkınlık geçirdi.
Çünkü akıllarda Devran Çağlar'ın kıvırcık saçları ve uzun bıyıkları vardı. Oysa Devran Çağlar artık cinsel tercihi doğrultusunda yaşayan biri olmuştu.

Milliyet


10-16 yaşlarındaki 4 erkek çocuğa defalarca cinsel istismarda bulunan hurdacı

$
0
0
4 erkek çocuğa cinsel istismara 52 yıl hapis cezası

İzmir'in Konak İlçesi'nde, evine bilgisayarda oyun oynama bahanesiyle çağırdığı 10 ila 16 yaşları arasındaki dört erkek çocuğa defalarca cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan hurdacı 33 yaşındaki Hüseyin E., 52 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Konak ilçesi 1'inci Kadriye Mahallesi'nde oturan bir erkek, hurdacılık yapan aynı mahalledeki Hüseyin E.'nin evine 10-15 yaşlarında erkek çocukların sürekli girip çıkmasından şüphelendi. Geçen yıl, evden çıkan çocuklardan H.Y.'yi durdurup, içeride ne yaptıklarını sordu. H.Y., Hüseyin E.'nin kendisini taciz ettiğini söyledi. Diğer çocuklar Ş.A., E.Ş., H.Y. de hurdacının kendileriyle zorla ilişkiye girdiğini söylemeleri üzerine durumu polise bildirdi.

Polis tarafından gözaltına alınan ve bekar olan Hüseyin E., emniyette verdiği ifadesinde, ilk önce 2007 yılında, aynı mahallede oturan 10 yaşındaki Ş.A.'yı ağrıyan başına masaj yapması bahanesiyle, para verme ve bilgisayarda oyun oynama vaadiyle eve getirdiğini, daha sonra da istismarı sürdürdüğünü, diğer çocuklara da istismarda bulunduğunu itiraf etti. Bunun kendisinde bir hastalık olduğunu ileri sürdü. Adliyeye sevk edilen Hüselin E. tutuklandı, hakkında dava açıldı.

İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasına 'Çocuğun cinsel istismarı', 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'Çocuğu hile ile cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklu yargılanan sanık Hüseyin E., mağdur çocuklar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen ile sanık ve mağdur avukatları katıldı.

Mahkemede ifade vermeyeceğini söyleyen sanık Hüseyin E., "Bu çocuklar dışında başka mağdur çocuk yoktur. İddianamade belirtilen olaylar doğrudur. Ancak başka ayrıntılı bir şey anlatmak istemiyorum. Benim emniyette belirtiğim gibi bu konuda bir rahatsızlığım var. Rahatsızlığım konusunda bugüne kadar bir doktora da gitmedim. Tedavi olmadım. Maddi durumum iyi olmadığı için de bugüne kadar evlenmedim. Daha fazla savunma yapmak istemiyorum" dedi.

Pedagog eşliğinde, sanık ve yakınlarının olmadığı bir ortamda duruşma salonunda ifade veren mağdur çocuklar, başlarından geçen olayları ayrıntılı bir şekilde anlatıp, sanığın kendilerine porno film izletiğini ve istismanda bulunduğunu, şikayetçi olduklarını söyledi.

Sanığın avukatı ise müvekkilinin akli dengesinin yerinde olmadığını ve bu konuda rapor alınmasını istedi. Hakim Hüseyin Yaşar Özyavuz başkanlığındaki mahkeme heyeti bu talebi yerinde görmeyip, sanık Hüseyin E.'yi ilk duruşmada, toplam 52 yıl hapis cezasına çarptırdı.

http://www.gazetevatan.com/4-erkek-cocuga-cinsel-istismara-52-yil-hapis-cezasi-1051500-yasam/

Müdür vekili 18 yaşındaki erkek öğrencisiyle arabanın içinde cinsel ilişki anında yakalandı

$
0
0
Suçüstü yakalandı! Müdür vekili erkek öğrencisine...

Antalya'da jandarmanın ihbar üzerine gittiği olayda müdür vekilinin araba içinde öğrencisine istismarda bulunurken yakaladı

Antalya’nın Kumluca İlçesi’nde, araç içinde uygunsuz vaziyette kişilerin bulunduğu ihbarını alan jandarma ekipleri, bir ortaokulda müdür vekilliği yapan Ö.T.’yi 18 yaşındaki erkek lise öğrencisine cinsel istismarda bulunurken yakaladı. Gözaltına alınan Ö.T., ismi açıklanmayan lise öğrencisiyle birlikte karakola götürüldü. İfadesi alındıktan sonra savcılığa sevk edilen Ö.T., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Gazete Habertürk'ten Soner Özcan'ın haberine göre, olayla ilgili başlatılan soruşturmanın ardından müdür vekilinin görevden alındığı açıklandı. Evli ve 2 çocuk babası Türkçe öğretmeni Ö.T.’nin, başka bir okulda müdür yardımcılığı yaparken bir süre önce söz konusu ortaokula müdürvekili olarak atandığı öğrenildi. Cinsel istismara uğrayan lise öğrencisinin, sık sık Ö.T.’nin daha önce görev yaptığı okula gittiği kaydedildi. Ö.T.’nin lise öğrencisini yeğeni olarak tanıttığı ileri sürüldü.

‘BU TÜR İNSANLAR CAMİADAN TEMİZLENMELİ’

Eğitim İş Genel Başkanı Mehmet Balık, ilçede büyük tepkiye neden olayla ilgili “Bu tür insanlar camiadan temizlenmeli. Gereken cezaya çarptırılmalı. Milli Eğitim Bakanlığı acilen konuya el atmalı, benzer vakaların yaşanmaması için gereken tedbirleri almalı” diye konuştu.

http://www.gazetevatan.com/sucustu-yakalandi-mudur-vekili-erkek-ogrencisine--1051266-yasam/

Kuşum Aydın'ın askerlik fotoğrafı olay oldu

$
0
0
Bir dönem sabah programları sunan, ancak daha sonra inzivaya çekilen ve geçirdiği estetik operasyonlarla adından sık sık söz ettiren şarkıcı Kuşum Aydın, şimdi de askerlik fotoğrafıyla gündeme geldi.

Yılan dansıyla ünlenen bir dönem sahne performansı denince akla gelen isimlerden biri olan şarkıcı Kuşum Aydın'ın askerlik fotoğrafı tekrar dolaşıma girdi.

KERİMCAN'IN YAKIN ARKADAŞI

Milliyet'te yer alan habere göre; Gerçek adı Muharrem Aydın Uğurlular olan Kuşum Aydın'ın sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz'ın da yakın arkadaşı... Bir dönem Sabah programları sunan Kuşum Aydın şimdi inzivaya çekilmiş durumda.

Sabah

Homofobi kelimesini bulan psikolog George Weinberg öldü

$
0
0

Psikoloh George Weinberg 17 Mayıs 1929'da doğdu. 1965 yılında lezbiyen bir arkadaşına yapılan küstahlığa karşı homofobi terimini kullandı. Sözcük yazılı şekilde ilk defa Screw ve Time dergilerinde 5 Mayıs 1969'da kullanıldı. 20 Mart 2017'de Manhattan'da kanserden öldü. “Eşcinselliğin problemi eşcinseller değil, geylerden ve lezbiyenlerden rahatsız olan heteroseksüellerdir” diyen George Weinberg heteroseksüel ve evliydi.

Ait olunanın izinde...

$
0
0
 Furkan Öztekin, sergide yer alan ‘Uzak Bir Gölgede’ serisiyle 90’larda LGBTİ bireylerin yaşadığı ve yaşamak için mücadele ettiği Ülker Sokak ve Pürtelaş Sokak’ı konu ediniyor. 

‘İnsanın nereye ait olduğu’ konusu sanatçılar İris Ergül, Özge Yağcı, Elif Özen, Furkan Öztekin ve Merve Üstünalp’ı Mixer’deki ‘İzler’ başlıklı sergide buluşturdu. Ait olmanın izini süren sanatçılar, kendi bellekleri ve tarihleri üzerinden bu arayış için birer yol çiziyor


Ait olma arayışı bazen de ‘anti’ düşünceler sebebiyle insanın insanı engellediği daha da zorlu bir sürece dönüşebiliyor. LGBTİ bireyleri, şüphesiz buna en çok maruz kalan gruplardan biri. Furkan Öztekin, sergide yer alan ‘Uzak Bir Gölgede’ serisiyle 90’larda LGBTİ bireylerin yaşadığı ve yaşamak için mücadele ettiği Ülker Sokak ve Pürtelaş Sokak’ı konu ediniyor. Lisans tezini LGBTİ aktivizmi üzerine yazan Öztekin, konu üzerine yaptığı araştırmaların buluntularını sanatsal bir ifadeyle kolajlarında bir araya getiriyor. Katman katman yerleştirilen kumaş, fotoğraf ve kâğıt parçaları, dönemin yıkıcılığını ve izlerinin birikerek, etkisini günümüze kadar hissettirdiğini ifade ediyor.

http://www.hurriyet.com.tr/ait-olunanin-izinde-40404604
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>