Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live

14 yaşındaki oğlunu öldürrn baba: Eşcinsel oğlum olacağına gebersin!

$
0
0
14 yaşındaki lise öğrencisi Giovanni Melton 53 yaşındaki babası Wendell Melton tarafından vurularak öldürüldü. Giovanni’nin üvey annesi Sonja Jones, eşi Wendell’in oğlunun eşcinsel olduğunu öğrendikten sonra ‘Eşcinsel oğlum olacağına oğlum olmasın’ dediğini söyledi.


14 yaşındaki Giovanni Melton lise öğrencisiydi. 53 yaşındaki babası Wendell Melton tarafından vurularak öldürüldü.

Giovanni'nin üvey annesi Sonja Jones, eşi Wendell'in oğlunun eşcinsel olduğunu öğrendikten sonra ‘Eşcinsel oğlum olacağına oğlum olmasın' dediğini söyledi.

Sonja, 3 News Las Vegas'a, babanın oğlunu erkek arkadaşıyla yakaladıktan sonra vurarak öldürdüğünü söyledi.

Üvey anne ayrıca Giovanni'nin yıllardır psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünü itiraf etti.

Komşular, silah sesleri duyulmadan önce kavga sesleri duyulduğunu ifade ettiler.

https://www.sozcu.com.tr/2018/dunya/14-yasindaki-oglunu-oldurdu-nedenini-ogrenenler-ates-puskuruyor-2308377/

Mike Weslley

Kubilay Aka'nın ilginç keşfedilme öyküsü ve yıldızlığa giden yol

Anadolu'nun dünyadaki bütün kedilerin atayurdu olduğu ortaya çıktı!

$
0
0
Uzmanlar kedilerin dünyaya Vikingler tarafından yayıldığını söylerken, “Baltık Denizi’nde 7’nci yüzyılda ölen bir kediyi incelediğimizde genetiğinin Mısır kökenli kedilerle aynı olduğunu fark ettik” dedi.


Bilim insanları evcil kedilerin atası olan ‘Felis silvestris lybica’ isimli vahşi kedilerin dünyaya Anadolu’dan yayıldığını açıkladı. Şaşırdık mı? Tarımın keşfedildiği, ilk yerleşim alanlarının, köylerin kurulduğu Anadolu’yu düşününce çok da şaşılacak bir durum yok aslında. Hatta dahası var... Avrupa’da bugün kanepeleri işgal eden kedilerin atası da Ankara kedisi...

Oslo Üniversitesi ve York Üniversitesi’nin ortak çalışmasında bilim insanları Claudio Ottoni ve Laura Llorente 200’den fazla kedi kalıntısının DNA’larını inceleyerek yaptıkları araştırmayla kedilerin dünyaya Anadolu ve Mısır’dan yayıldığını ortaya koydu. Buna göre vahşi kediler 10 bin yıl önce Anadolu’da evcilleştirilmiş ve dünyaya efsane denizciler Vikingler aracılığıyla yayılmış.

Evcilleştirilen ve dünyaya yayılan kedinin atası ‘Felis silvestris lybica’. Avrupa, Asya ve Afrika’da geniş bir dağılımı olan bu türün evcilleşmemiş haline halen Anadolu’da doğada rastlanıyor.

Bugün evlerde beslediğimiz, güzellikleri ve sevimlilikleriyle bizi esir alan kedilerin temel olarak ‘uzun tüylü’ ve ‘kısa tüylü’ olarak iki sınıfa ayrıldığını belirten İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alper Yılmaz, “Köken olarak uzun tüylü kedi Avrupa’da yok. Bizimse uzun tüylü sınıfında iki kedimiz var: Biri Ankara kedisi, diğeri ise Van kedisi... İkisi de saf ırk olarak kabul ediliyor. Bugün Avrupa’da evlerde beslenen bütün uzun tüylü kedilerin atası Ankara kedisi” diyor.

Kedilerin evcilleşmesiyle oldukça net bilgilere sahip olduğumuzu, bunun ilk defa Mezopotamya’da gerçekleştiğini anlatan Prof. Dr. Alper Yılmaz’a göre, kedilerden önce bitkilerin evcilleştirilmesi söz konusu. İlk buğdayın bu topraklarda evcilleştirildiğini, avcı toplayıcılıktan tarıma bu topraklarda geçildiğini biliyoruz. Buğday fareleri gelince, onlar da doğal düşmanı olan kedileri insana yaklaştırıyor. İnsanlarla kediler arasında karşılıklı çıkara dayanan ilişki başlıyor. Kedileri besleyip büyütüyorlar.

Van ve Ankara kedisi dışındaki tüm kedilerin ‘sokak’ da denilen melez ırklar olduğunun altını çizen Yılmaz, “Ankara ve Van kedisi dünya ırkları içinde çok özel bir yere sahip. Artık farklı renkte varyeteleri olsa da Avrupa’daki uzun tüylülerin atası Ankara kedisi. Ama bu kedilerin genetik kökenini henüz tam olarak bilmiyoruz” diyor.

Doğadaki kedinin kanepedekinden farkı

* Bacakları daha uzun, başı daha iri ve yassı...
* Gür ve kalın kuyruğu ve kuyruğunda üç-beş siyah halka bulunur. Kuyruk ucunda da kalın bir siyah halka vardır. Ev kedisinin kuyruğu ince olur ve halkaları bu denli belirgin olmaz.

* Kuyruk ucu ev kedisinde incelerek biterken, yaban kedisinde genişleyerek biter.
* Vücudun bazı bölgeleri kızılımsıdır (Ense, bacak baldırları vs). Ayrıca vücutta siyah çizgileri bulunur, bacaklarda ve ensede görülenler çok belirgindir.

Doğadaki kediler kayalık alanlarda ve sık ormanlarda görülür. Genellikle gece etkindir. Ağaç ve kütük kovuklarında, kaya yarıklarında barınır.

http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hurriyet-pazar/anadolunun-dunyadaki-butun-kedilerin-atayurdu-oldugu-ortaya-cikti-ankaranin-kedisine-bak-40775199

Bu adamların hepsi neden eşcinsel?

$
0
0
DÜNYANIN yakın tarihi yazıldığında çok kritik dönemeçlerde kilit noktalarda eşcinsellerin önemli rol oynadığı görülecek. Wikileaks’e belgeleri sızdıran asker Chelsea Manning, ABD’de aşırı sağ ve Neo-Nazi hareketinin medyadaki yüzleri ve son olarak Cambridge Analytica adına 50 milyon kişinin Facebook profilini ele geçiren Christopher Wylie ilk aklıma gelenler.

Avrupa’da yükselen sağ rüzgârların da ciddi eşcinsel destekçileri var. Anketlere göre, ırkçı Marine Le Pen’i Fransız eşcinsel erkeklerin üçte biri destekliyor. Almanya’da aşırı sağ AfD lezbiyen bir aday çıkardı ama eşcinsel haklarına karşıtlıkta Le Pen’den bile daha katı bir çizgide parti.

Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vuran ve yaraları hâlâ sarılmaya çalışılan FETÖ kumpaslarında da gay’ler aktif rol oynadı. Sahte belgeleri bavulla sızdıran “gazeteci” bir eşcinsel mesela. Ergenekon davasının şaibeli hahamı Tuncay Güney de. Hatta Kırık Hoca’nın medya şirketlerinde pek çok eşcinsel çalıştı. Eşcinselliğini gizleyen bir Samanyolu TV spikerinin kendi web sitesindeki şahsi galerisi Fatih Ürek’in gazino posterlerine taş çıkaracak cinstendi; kendi fotoğraf albümüyle kendini dolaptan çıkardı. FETÖ, tetikçi olarak kullandığı eşcinsellerin yanında kamuoyunun bildiği yazarlara da destek oldu.

GÜCE TAPINMA

Bütün bu yapılaşmalar en azından göstermelik de olsa, eşcinsel haklarını destekliyor da olsa belki bu ilgiyi açıklamak mümkün olabilir. Oysa Neo-Naziler gibi FETÖ ya da Amerikan sağcıları eşcinsellerin kazanılmış haklarını bile geri almaya niyetli.

Kendisini “Steve Bannon’ın psikolojik savaş aracını yapan Kanadalı gay bir vegan” olarak tanımlayan Wylie, cinsel kimliğinin hiç sorun olmadığını söylüyor. Cambridge Analytica’nın aşırı muhafazakâr finansörü Mercer Ailesi’nin kızı gay’lere “bayılıyormuş” hatta. Bannon da eşcinsellerin kendi saflarında yer almasını destekliyormuş. “Eğer sizin gibileri yanımıza çekersek diğerleri de gelir” düşüncesindeymiş; moda ve popüler kültürün bin yıllık kuralının siyasete uyarlanmış hali.

Bütün bu hareketler, eşcinsellere eşcinselliğin ötesinde bir gücün parçası olma imkânını sunuyor. Avrupalı sağcılar, İslam karşıtlığı mesajıyla sağcıları tavlıyor ve konuyu sınıf savaşına, göçmenlerin işlerini ellerinden almalarına bağlıyor. Amerika’daki sağcılar da Nazilerin ekonomik korkulara dair benzer taktiklerini uyguluyor.

FETÖ’nün bu kadar eşcinseli kendisine çekmesinin de çeşitli katmanları var. Entelektüel düzeyde 90’lardan beri pazarlanan “hoşgörü” mesajı kabul görmüş olabilir. Ama eşcinsel olmayan birçok kişi gibi eşcinsellerin de bir kısmı sırtlarını güce dayamayı, iktidarın bir parçası olmayı ister.

TEHDİT VE KABUL

Akla ilk gelen ihtimallerden biri, FETÖ’nün kimi evli olan eşcinselleri tehdit yoluyla kendilerine bağlayacakları. İkiyüzlü bir hayat yaşayan eşcinseller kendi korku ve çekincelerinden dolayı örgüte bile bile daha kolay teslim olur sanki. “Sırları” ortaya çıksa hayatlarının kararacağını düşünenler örgüt elemanı olarak verilen görevleri yaparak önemsendiklerini hissediyorlar büyük ihtimalle. ABD’de de fikirlerinin kıymeti olmayan birçok eşcinsel Mercer Ailesi ve Bannon’dan aldıkları destekle kendilerine platform yarattılar. Radyo ve televizyon programları, kitap sözleşmeleri oldu, paralı konuşmacı olarak toplantılara davet edildiler.

Bütün insan toplulukları gibi eşcinseller de homojen değil. Nasıl heteroseksüellerin içinde aşağılık ve kullanışlı tipler varsa eşcinseller arasında da benzerlerine rastlamak mümkün. Bu bir cinsel kimlik meselesi değil, bir karakter ve ahlak sorunu. Arka arkaya birçok olayın altından eşcinsellerin çıkması da örgütlü bir hareket ya da tesadüf değil. Eşcinseller illa kuaför, modacı ya da bar şarkıcısı olacak değil; tesisatçı, marangoz ya da aşırı sağın veya terör örgütünün tetikçisi de olabilir. Tarihin bütün dönemeçlerinde de farklı değildi, tek değişen dün bu kilit noktalardaki isimlerin kendi cinsel kimliklerini gizlemesi, şimdi ise böyle bir ihtiyaç duyulmaması.Ve, evet, bu edepsiz marjinaller Beyoğlu’nda dolaşmasın.

http://www.haberturk.com/yazarlar/oray-egin/1891095-bu-adamlarin-hepsi-neden-escinsel

Ünlülerden LGBTİ Filmi "Love, Simon"a Destek!

$
0
0
Hollywood'un ünlü isimleri eşcinsel bir çocuğun hikayesini anlatan "Love, Simon" filmi için kolları sıvadı.


LGBTİ fimi Love, Simon için ünlü isimler harekete geçti. Amerikan sinemalarında genel izleyiciye gösterilecek ilk eşcinsel romantizmi olmasının yanı sıra 13 yaş sınırı alan ilk LGBTİ filmlerinden biri olması ile bir dönüm noktası kabul edilen i "Love, Simon", bu açıdan çok önemli. Hollywood'un ünlü yıldızları da bu önemin farkında. Sektörün ünlü yüzleri, filmin daha çok kişiye ulaşabilmesi için girişimlerde bulunuyor.

Ünlü isimler, seyirciler filme bedava girebilsin diye kimi bölgelerdeki salonların tüm biletlerini satın alıyor ve gösterimlerin ücretsiz olmasını sağlıyor. Lise yıllarında cinsel tercihini saklamak zorunda kaldığını açıklamış olan, "Magic Mike" yıldızı Matt Bomer, sosyal medyadan paylaştığı gönderi ile Spring, Teksas'ta gösterimlerin ücretsiz olacağı duyurusunu yaptı.

Barney rolü ile ünlenen Neil Patrick Harris de Albuquerque, New Mexico'daki gösterimler için tüm biletleri aldığını açıkladı. Kristen Bell ise Minneapolis'teki bir sinemada aynı şeyi yaptı.

Ergenlik ve büyüme sancılarının beyaz perdeye trajikomik yansıması "Love, Simon" arkadaşlıkları, kabul edilme dileğini ve olduğun kişiyi keşfetme çabasını omuzlara bindiren ergenlik çağının modern bir resmini çiziyor. Yönetmenliğini Arrow, The Flash, Supergirl, Riverdale, Legends of Tomorrow gibi başarılı dizilerin yürütücü yapımcılarından Greg Berlanti'nin üstlendiği dramatik komedi filmi "Love, Simon"ın başrolünü ise Nick Robinson üstleniyor.

http://www.beyazperde.com/haberler/filmler/haberler-83065/

'Tanrı eşcinsel' yazılı bildiriler dağıttı, ömür boyu İngiltere'ye giremeyecek

$
0
0
İngiltere'nin Luton kentinde "Tanrı eşcinseldir" ve "Tanrı transtır" yazılı bildiriler dağıtan Kanadalı aşırı sağcı bir kadının ömür boyu İngiltere'ye girişi yasaklandı.


İngiltere İçişleri Bakanlığı, Lauren Southern adlı kadının Şubat ayında 'ırkçı bildiriler dağıtırken görüldüğünü' ifade etti ve kadının ömür boyu İngiltere'ye girişinin yasaklandığını açıkladı.

Bildirileri dağıtırken çekilen görüntüleri YouTube'a yüklenen Kanadalı Lauren Southern ise eylemini bir "sosyal deney" olarak nitelendirdi.

Southern bildirileri dağıtırken, çevredeki kişilerin şikâyeti üzerine gelen polis, Southern'ı uyarıyor ve kamu düzenini bozduğunu söylüyor. Eyleme devam etme konusunda ısrarcı olması durumunda polis Southern'a gözaltına alınabileceği uyarısını da yapıyor.

Olay esnasında gözaltına alınmayan Southern, Mart ayında Fransa'nın Calais bölgesinden İngiltere'ye giriş yapmaya çalışırken "Terörle mücadele yasası" uyarınca sınırda durduruldu ve ülkeye girişi ömür boyu yasaklandı.

Yasağa gerekçe olarak ise "İngiltere'de toplumun temel çıkarlarına ve kamu düzenine yönelik olarak oluşturduğu tehdit" gösterildi.

'İfade özgürlüğüm elimden alındı'

İngiltere'nin kararı sonrası YouTube'a bir video daha yükleyen Lauren Southern ise ifade özgürlüğünün elinden alındığını savundu.

Southern, "Tanrı eşcinsel demek neden ırkçı olsun? İsa eşcinsel demek ırkçılık sayılıyor mu?" diye sordu.

http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-43540631

Hürriyet ile yolları ayrılan ilk isim eşcinsel hakları destekçisi köşe yazarı Melis Alphan

$
0
0
Doğan Medya, geçen hafta Demirören Holding tarafından satın alınmıştı


Doğan Grubu'ndan Demirören Holding'e geçen Hürriyet ile yolları ayrılan ilk isim köşe yazarı Melis Alphan oldu. Alphan Twitter'dan paylaştığı mesajda "Bugün Hürriyet’le yollarımı ayırdım. Bu uzun, heyecanlı ve güzel yolculukta beraber yürüdüğüm tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler." ifadelerini kullandı.

Alphan, ana akım medyada kadın sorunu ve LGBTİ haberini en sık gündeme getiren isimlerden biriydi.


Marvia Malik: Pakistan'ın ilk trans spikeri

$
0
0
Pakistan'da bir haber kanalı ülkede tarihinde bir ilke imza atarak, transseksüel bir spikeri ekrana çıkardı.


Gazetecilik okulu mezunu olan ve model olarak da çalışan Marvia Malik, BBC'ye, "teklifi aldığında gözyaşlarını tutamadığını" açıkladı.

Malik, 3 aylık eğitim sonrası Kohenoor televizyonundaki ilk bültenini Cuma günü sundu.

Marvia Malik, işi aldığını öğrendiğinde sevinçten çığlık atmamak için kendini zor tuttuğunu söleyerek, "Kendim için kurduğum rüyanın ilk basamağına ulaşmayı başardım." dedi.

Malik, Pakistan'daki trans bireylerin yaşam düzeylerini iyileştirmek için çalışacağını da söyledi:

"Topluluğumuz eşit muamele görmeli ve cinsiyete dayalı ayrımcılık olmamalı. Eşit haklara sahip olmalı ve toplum içinde sıradan vatandaşlar olarak görülmeliyiz."

Pakistan'da trans bireyler ayrımcılıkla karşılaşıyor ve iş bulmakta zorlanıyor. Para kazanmak için dilenciliğin yanında, seks işçiliği yapanlar da bulunuyor.

Ailesi Marvia'yı reddediyor
Marvia Malik, ailesinin spikerlik kariyerinden haberdar olmasına karşın kendisini reddetmeye devam ettiğini de söyledi.

Kohenoor televizyonunun sahibi, Malik'in cinsiyeti yüzünden değil yetenekleri yüzünden işe alındığını açıkladı.

Bu ay içinde Pakistan Senatosu trans bireylerin, kendi cinsiyetlerine kendilerinin karar verebileceği şeklinde bir yasayı onayladı.

2016 yılında 23 yaşında Alisha isminde bir trans birey, silah yarası ile getirildiği hastanede geç tedavi görmesi sonucu hayatını kaybetmişti.

Arkadaşları, hastane görevlilerinin, Alisha'yı kadın mı erkek mi bölümüne yatırmaya karar veremediğini açıkladı.

Raza Hamdani
BBC

http://www.bbc.com/turkce/43550736

Eliz Sakuçoğlu'nun kardeşi cinsiyet değiştirdi; kadından erkek oldu!

57 yaşındaki adam, 14 yaşındaki erkek çocuğunaa cinsel istismarda bulundu

$
0
0
Adana'nın İmamoğlu ilçesinde kağıt ve plastik toplayıcısı Hüseyin Sevim (57), erkek çocuğu E.G.'ye (14) cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla tutuklandı.

İddiaya göre, 22 Mart akşamında Tuna Mahallesi'ndeki camiye yatsı namazı için giden vatandaşlar, cami yakınlarındaki boş alanda Hüseyin Sevim'i, E.G.'ye cinsel istismarda bulunurken yakaladı. Çevredekiler tarafından çağrılan polisler, Hüseyin Sevim'i gözaltına aldı.

İfadesi alınan E.G. ise Hüseyin Sevim'in daha önce de para vererek kendisine istismarda bulunduğunu söyledi. İstismar mağduru çocuğun okula gitmediği, zaman zaman Hüseyin Sevim ile atık malzeme topladığı öğrenildi. Mağdur çocuk koruma altına alınırken, istismar şüphelisi Hüseyin Sevim, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

http://www.milliyet.com.tr/cocuga-cinsel-istismar-suphelisi-gundem-2635676/

Tarihi değiştiren kadın Linda Brown öldü

$
0
0
ABD'de beyazların okuluna kaydolmak için başvuran ve 1954'te okullardaki ırk ayrımcılığının sonunu getiren Brown, 76 yaşında yaşamını yitirdi.


ABD'de tamamı beyazlardan oluşan bir okula kaydolmaya çalışarak, tarihi önemde bir sivil haklar kararına önayak olan Linda Brown, 76 yaşında hayatını kaybetti.

Afrikalı Amerikalı bir çocuk olan Brown'un, 1951 yılında Kansas eyaletinin Topeka kentindeki bir ilkokula kaydı engellenmişti.

Linda Brown'un babasının öncülüğünde açılan dava ile o dönemde egemen olan "ayrı ama eşit" anlayışının, Afrikalı Amerikalıların haklarını ihlal ettiği savunulmuştu.


1954 tarihli "Brown - Eğitim Kurulu'na karşı" isimli o dava sonucu Yüksek Mahkeme, ABD'deki okullarda ırk ayrımcılığını sonlandırdı.

1985 yılında yaptığı bir röportajda Brown, babasının bu mücadeleye atılma sebebini, "siyahların ikinci sınıf vatandaş olmayı kabullenmesini yanlış buluyordu" sözleri ile anlattı.

Sumner isimli ilkokula yalnızca birkaç sokak mesafede yaşamasına karşın Linda Brown'un bu okula kaydı engellenmiş ve küçük kız yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki bir okula gitmek zorunda bırakılmıştı.

9 yaşındaki Brown'un bu mesafeyi gidebilmek için tek başına otobüslere binip, tren yollarından geçmesi gerekiyordu.

ABD'deki çeşitli kadın örgütleri, Brown'un ölümü üzerine anma mesajları paylaştı.

Okullarda ayrımı bitiren karar tartışılmaya devam etti

1950'li yıllara damga vuran ve yıllar süren davanın ilk aşamasındada bir sonuç elde edilememiş ancak siyah hakları konusunda ulusal çapta bir hukuki örgütün devreye girmesi ile ayrımcılığı ortadan kaldıran hukuki süreç yaşanmıştı.

Toplam 13 aileyi bu hukuki süreçte temsil eden Thurgood Marshall isimli siyah avukat da sonrasında ABD Yüksek Mahkemesi'ne seçilen ilk siyah hakim olmuştu.

1954 tarihli Yüksek Mahkeme kararı oybirliği ile alınmamıştı ve sonrasında uygulamaya konulmasında da sıkıntılar çıktı.

Bazı eyaletlerde yerel yetkililer kararı uygulamayı reddetmeye kadar gitti.

Kaynak: BBC Türkçe

Erkek yetiştirme yurdundaki bir çocuğa diğer 5 çocuk tecavüz etmiş!

$
0
0
Yetiştirme yurdunda cinsel istismar sanığı çocuklara 18'er yıl hapis


YASA dışı yollarla geldikleri Erzurum'da kaldıkları Atatürk Erkek Yetiştirme Yurdu'nda 16 yaşındaki Afganistan uyruklu H.R.F.'ye cinsel istismarda bulunan 15-17 yaş arasındaki 3'ü firari, Pakistan ve Afganistan uyruklu 5 çocuk hakkında dava açıldı. Sanıklardan A.R.N. ile H.A. 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 12 yıl, 'cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 6 yıl olmak üzere 18'er yıl hapis cezasına mahkum edildi.

Olay, 5 Eylül 2017'de Atatürk Erkek Yetiştirme Yurdu'nda meydana geldi. İl Göç İdaresi denetiminde yetiştirme yurdunda kalan Afganistanlı B.A. ile Pakistanlı H.A. iddiaya göre 29 Ağustos 2017'de H.R.F.'nin yanına gitti ve istismar girişiminde bulundu. H.R.F., B.A. ve H.A.'nın yanından kaçmayı başardı. Bir hafta sonra Afganistanlı bir çocuk, H.R.F.'yi çekirdek yeme bahanesiyle odasına çağırdı. Odada bulunanan B.A., H.A., A.R.N., J.A. ve J.B., mağdur çocuğa cinsel istismarda bulundu. Olay sonrası H.R.F.'nin şikayeti üzerine soruştuma başlatıldı. A.R.F. ile H.A. tutuklanarak cezaevine konulurken, kaçan diğer 3 çocuk hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. Suça sürüklenen 5 çocuk hakkında Erzurum 1'nci Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.

Çekirdek yemek için gittiği odada bir süre oturduktan sonra ayrılmak istediği sırada aralarından birinin kendisine yumruk attığını söyleyen H.R.F.,  "Daha sonra odadan bir kaç kişiyi dışarı çıkardılar. Oda içerisinde kalan 5 kişi bana bir saat boyunca istismarda bulundu. Sonra bana 'Bunları kimseye söyleme kendini rezil edersin' dediler. Hepsinden şikayetçiyim" diye konuştu.

'BİZ DE KAÇARDIK'

Erzurum 1'nci Ağır Ceza Mahkemesinde yargılamaları devam eden A.R.F. ile H.A.'nın tercüman eşliğinde ifadeleri alındı. Son sözleri sorulan suça sürüklenen 2 çocuk, suçlamaları kabul etmedi. İkisi de "Suçlu olan kaçan 3 kişiydi. Biz de yapsaydık, kaçardık" dedi.

YASAL ZORUNLULUK GEREĞİ CEZALAR DÜŞTÜ

Mahkeme heyeti,  A.R.N. ile H.A.'yı 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan önce 18 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, çocuk sanıkların eylemi diğer suça sürüklenen çocuklarla birlikte aynı yerde yaşama zorunluluğu bulunan ortamın sağladığı kolaylaktan faydalanarak gerçekleştirmeleri nedeniyle cezayı 27 yıla çıkardı. A.R.N. ve H.A.'nın suç tarihine 15-18 yaş grubunda olması nedeniyle indirim uygulayan mahkeme, cezayı 18 yıla düşürdü. Bu yaş grubundaki suça sürüklenen çocuklara yasa gereği ceza miktarının 12 yıldan fazla olamayacağı nedeniyle bu şekilde bırakıldı.

Çocuk sanıklar yine yaş nedeniyle indirimler uygulanarak 'cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 6'şar yıl hapis cezasına mahkum edildi.

Yaşları 18'den büyük olsaydı 36'şar yıl hapis cezası alacak olan A.R.N. ve H.A.'nın hükümle birlikte tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken, diğer 3 suça sürüklenen çocuğun dosyası ayrıldı.

http://www.gazetevatan.com/yetistirme-yurdunda-cinsel-istismar-sanigi-cocuklara-18-er-yil-ha-1154032-yasam/

Eliz Sakuçoğlu'dan trans kardeşine destek

$
0
0
Kardeşinin cinsiyet değiştirdiği haberinin ortaya çıkmasının ardından Eliz Sakuçoğlu suskunluğunu bozdu. Instagram hikayesinden paylaşım yapan Eliz Sakuçoğlu, kardeşinin yanında olduğu mesajını verdi. "Dünyaya yeniden gelecek olsaydım; Allah'ımdan yine aynı anneyi, yine aynı babayı ve yine aynı kardeşi dilerdim"


Stilist Eliz Sakuçoğlu'nun kız kardeşi Duygu Sakuçoğlu, cinsiyet değiştirme ameliyatıyla erkek olup 'Poyraz' adını aldı.

Poyraz Sakuçoğlu ''Bu kararı 1 yıl önce aldım'' dedi. Kardeşinin ameliyatla erkek olduğu haberinin ortaya çıkmasının ardından Eliz Sakuçoğlu suskunluğunu bozdu.

Eliz Sakuçoğlu'nun kardeşi Duygu Sakuçoğlu cinsiyet değiştirme ameliyatı ile erkek oldu.  'Her zaman yaşamak istediğim hayat için bir yıl önce bugün karar aldım. Bu taze bir başlangıç. Hayatımda yeni bölüm yazılmayı bekliyor.'İçi ile dışının artık aynı olduğunu belirten Poyraz Sakuçoğlu, bir takipçisinin sorusuna şu yanıtı verdi:

'Gerçek cinsiyetimi yaşama zamanı geldi. Hissetiğim gibi, erkek olarak. Daha şimdiden hayatımda hiç olmadığım kadar mutluyum.'

Kardeşinin cinsiyet değiştirdiği haberinin ortaya çıkmasının ardından Eliz Sakuçoğlu suskunluğunu bozdu. Instagram hikayesinden paylaşım yapan Eliz Sakuçoğlu, kardeşinin yanında olduğu mesajını verdi. "Dünyaya yeniden gelecek olsaydım; Allah'ımdan yine aynı anneyi, yine aynı babayı ve yine aynı kardeşi dilerdim"

http://www.milliyet.com.tr/eliz-den-kardesine-destek-magazin-2636196/

HRW: Türkiye sosyal medyada Afrin'i eleştirenlere baskı uyguluyor

$
0
0
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Ankara'yı sosyal medyada Afrin harekatını eleştirenleri baskı altına almakla suçladı.

HRW, Türkiye'nin terörle mücadele yasalarını "suistimal ettiğini" söyledi.İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türk hükümetini Zeytin Dalı Harekatı'nı barışçıl bir biçimde eleştiren sosyal medya kullanıcılarına baskı uygulamakla suçladı.

HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, Salı günü yaptığı açıklamada, "İnsanları barış çağrısı içerikli tweetlerinden ötürü gözaltına almak, Türk hükümetinin düştüğü son nokta"şeklinde konuştu. Williamson Ankara'ya, sürdürdüğü politikaları hedef alan barışçıl eleştirileri kabul etmesi ve "bu absürd vakalardan" vazgeçmesi çağrısında bulundu.

Türkiye İçişleri Bakanlığı'nın aktardığı verilere göre, Türkiye'nin Afrin'deki askeri harekatının başladığı 20 Ocak ila 26 Şubat arasında 648 kişi sosyal medyada "propaganda" yapmak suçlamasıyla gözaltına alındı. HRW, bu kişilerin ağırlıklı olarak Twitter ve Facebook'ta harekatı eleştirmiş olan gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri olduğunu açıkladı.

Öte yandan HRW, Ankara'yı terörle mücadele yasalarını suistimal ederek muhaliflere karşı kullanmakla suçladı. Bu çerçevede beş vakayı listeleyen HRW, Afrin harekatını #NoToWarInAfrin (Afrin'de savaşa hayır) hashtagiyle eleştiren LGBTİ aktivisti Ali Erol'un gözaltına alınmasını buna örnek gösterdi.

Erol'un hiçbir tweetenin şiddet çağrısında bulunmadığına vurgu yapan HRW, Erol'un geçici olarak gözaltına alındığını ve hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlamalarıyla açılan soruşturmanın sürmekte olduğunu kaydetti.

© Deutsche Welle Türkçe

http://www.mynet.com/haber/dunya/hrw-turkiye-sosyal-medyada-afrini-elestirenlere-baski-uyguluyor-3932862-1

Aleyna Tilki 18 oldu!

Eşcinselleri anlama rehberi

$
0
0
İnsan anlayamadığı şeyden korkar, sevmez, yadırgar veya karşı çıkar. Empati kurmak ve karşısındaki insana saygı duymak bu noktada çok önemli. Bunlar lafla olabilecek şeyler değil. Gerçekten karşısındaki insanı anlayabilme yoluyla kazanılabilecek bir yetenek. Bu yazımda yaşadıklarımı anlatarak biraz olsun farkındalık yaratmak istiyorum.


İnsan doğarken ırkını, dinini, dilini, cinsiyetini, fiziksel görünüşünü, ülkesini maalesef seçemiyor. Keşke seçebilse! O zaman dünya çok daha güzel bir yer olurdu. Seçemediğimiz için çoğu insan kendisi gibi olmayanlara karşı nefret, korku, kin gibi duygular besliyor. Bu duygular, toplum baskılarıyla çocukluktan bize işlenen şeyler. Lakin kurtulmak da bizim elimizde. Kimse mükemmel şartlarda yetişmiyor. Bir noktada kendi kendimizi geliştirmek zorundayız.

Mesela eşcinsellik konusunda katı düşünceleri olan insanlar... Genellikle 'eşcinsellik' kelimesini hakaret olarak kullanırlar. Lakin eşcinsellik, bir yaratılıştır! Kabul etseniz de etmeseniz de, doğuştan gelen bir özelliktir. Solak olmak veya gözünüzün mavi olması gibi... Çocuklarınızın karakterini, cinsel dürtülerini siz belirleyemezsiniz. Nasıl doğdularsa o şekilde kalırlar. Fiziksel özellikler, hangi yemeği sevip hangisini sevmediği gibi... Eğer eşcinsellik bir hastalık olsaydı, inanın bana tedavisi şimdiye kadar çoktan bulunurdu. Veya bulunduğu kadarıyla uygulanırdı. Ancak tıp bu durumu bir hastalık olarak kabul etmiyor; ki zaten edemez de. Çünkü bir hastalık değil ve değişme şansı yok. Tekrar söylüyorum: Eşcinsellik, bir yaratılıştır! Emin olun ilacı bulunsa kimse bu zorlu yolu seçmezdi. Herkes gibi (‘normal’) olmayı tercih ederdi ve ilacı bulan firma/kişi de zengin olurdu.

Şimdi eşcinselliğin yaratılıştan geldiğini anlayabildiysek, (anlayamadıysak da gerçekten bir anlığına doğuştan geldiğini varsayarsak) şöyle düşünün:

Siz de bu şekilde doğabilirdiniz! Dahası, çocuklarınızın bu şekilde doğma ihtimali her zaman var! Bunu kimse inkar edemez, en ünlü doktorlar dahi! Şimdi siz çocuğunuz bu şekilde doğduğu için toplum tarafından cezalandırılmasını, dışlanmasını, alay edilmesini, baskı altında olmasını, gizli yaşamak zorunda kalmasını, istediği kişiyle evlenmesinin yasal olmamasını ister miydiniz? Kendi çocuğunuza bunun yapılmasını ister miydiniz?

Kusurlu bir fabrika ürünü gibi hissettim...

Mesela ben 6 yaşındayken eşcinsel olduğumu biliyordum. Eşcinselliğin ne olduğunu bilmiyordum ama erkek olduğum halde erkeklerden hoşlandığımı biliyordum. Feminen hareketlerim vardı. Arkadaşlarım tarafından dışlandığım da oldu, alay edildiğim de. Düşünsenize 6 yaşındaki çocuğun sırtındaki yükü... Daha dünyanın ne olduğunun farkında bile değilken, sanki suç işlemişçesine, hislerini gizli tutması ve suçluluk duyması gerektiği öğretilen bir duyguyu taşımayı düşünün...

Ben kendimi dünyada çok yalnız hissederdim. Her gece dua ederdim, "Allah’ım lütfen içimdeki bu isteği al, ben böyle olmak istemiyorum" derdim. Saatlerce... Fakat hiçbir değişiklik olmazdı. Okuldakiler feminen hareketlerimle dalga geçerlerdi. Öğretmenlerim neden ağladığımı sorduklarında cevap veremezdim. Çünkü suçlu onlar değil, bendim! Okula gitmek istemezdim, annem neden gitmek istemediğimi sorduğunda saçma bahaneler sunardım. Birkaç okul değiştirdim. Her okul değiştirdiğimde daha erkeksi davranmaya karar verdim. Sözde kimse benim eşcinsel olduğumu anlamayacaktı, böylece dalga geçemeyeceklerdi. Lakin eninde sonunda herkes tekrar feminen davranışlarımın farkına varırdı. Öğretmenlerim aileme "Farklı bir çocuğunuz var" gibi cümlelerle, imalarda bulunurdu.

Tabii ailemin de şüpheleri vardı. Bazen güzellikle, bazen sinirli bir şekilde sorular sorarlardı ki, bu sorular o yaşlarda benim için gerçekten yüz kızartıcıydı. Yıllarca eşcinselliğin bir hastalık, yanlışlık, kötü bir şey olduğuna inandırılarak yetiştirildim. Kendimi kusurlu bir fabrika ürünü gibi hissettim. Omzumdaki yük çok büyüktü. Okul arkadaşlarımdan nefret ediyor, rüyalarımda ve hayallerimde büyük bir canavara dönüşerek onları parçalayarak öldürüyordum. Bu beni biraz olsun rahatlatıyordu. Kızlarla her zaman daha iyi anlaşıyordum. Öğretmenlerim beni"Sessiz sakin bir çocuk" olarak nitelendiriyordu. Oysa ki susmak ve içime kapanmak zorunda olduğum için öyleydim. Bu benim tercihim değildi. Şimdi bile hala çekingen ve içime kapanık olduğumu düşünüyorum.

Bu şekilde doğmuş olmak istemeyen bir çocuğa, yıllarca psikolojik olarak eziyet edilmesi sizce nasıl bir duygu? Bir çocuğu alıp, gözünüzün önünde, onu sürekli korkutsam, alay etsem nasıl hissedersiniz? Peki bunu bir başka insana yapanlar ne hissediyorlar sizce?

Eşcinseller 20'li-30'lu yaşlarına geldiğinde birdenbire "Canım sıkıldı, ben eşcinsel olacağım" demiyor. Doğuştan gelen bir dürtü olduğundan dolayı, nasıl heteroseksüeller 6 yaşında karşı cinsinden hoşlanabiliyorsa, eşcinseller de hemcinsinden hoşlanabiliyor.

Irkçılıkla aynı şey...

Yetişkin olmak; bazı şeylere kırılmadığınız, üzülmediğiniz veya umursamadığınız anlamına gelmiyor. Sadece biraz daha az duyarlı oluyorsunuz, o kadar. Bir tek insanın kendisini ilgilendiren özel durumundan dolayı neden herkes bu kadar baskıcı ve katı görüşlü? İnsanlar, kendileri gibi olmayanları psikolojik olarak linç etmeye haklı bir gerekçe olarak neler sunabilir? Bu soruları uzatabilirim. Lakin burada homofobikleri eleştirmek değil amacım, sadece anlamalarını sağlamak. Bir insanın elinde olmayan, yaradılıştan gelen ve sadece kendisini ilgilendiren bir durumdan dolayı bu kadar ayrımcılığa uğraması, bir çeşit ırkçılık ve önyargıdır bence. Bu duygulardan arınmak için yapmanız gereken en önemli şeylerden biri, eşcinselliğin doğuştan geldiğini kabul etmek. Doğuştan gelen bir özellikten dolayı da hiçbir insan ayrımcılığa uğramayı hak etmez. Davranışları itici geliyor olabilir, yaptıklarını onaylamıyor, giyim tarzlarını beğenmiyor olabilirsiniz. Lakin bu onların hayatlarına müdahale edebileceğiniz anlamına gelmez. Şöyle düşünelim: Dünyanın tam tersi olduğunu ve eşcinselliğin baskın, heteroseksüelliğin ise azınlık olduğunu farz edin. Eşcinsellerin heteroseksüelliği 'sapıklık' olarak gördüğünü, yasaklanması gerektiğini ve evlenmenizin yasak olduğunu düşünelim. Nasıl sizce? Adil mi?

Burada yapmaya çalıştığım biraz olsun empati uyandırmaya çalışmak. Empati duyduğumuz sürece birbirimizi anlayabiliriz ve birbirimizi anlayabildiğimiz sürece saygı duyabiliriz.

Zerrin Özer: Türk erkeklerin yüzde 50’si biseksüel.

$
0
0

*Peki hayatınıza alacağınız insandan ne beklersiniz?

-Şefkat ve sadakat. Bu zamanda bunlar yok artık. O duyguyu özlüyorum. Bir de zaten Türk erkeklerin yüzde 50’si biseksüel.

*Büyük bir iddia olmadı mı?

-Kızacaklar biliyorum ama gerçekleri söylüyorum. Bana hayat bunu gösterdi. Örf ve adetler o kadar baskın ki erkekler bunu itiraf edemiyorlar. Kim söyleyebilmiş ki Türkiye’de ‘Ben gay’im’ diye!

*Tecavüz gibi ağır bir travma yaşadınız geçmişte...

-Evet, bu yüzden bekaret içimde kalan bir ukde oldu. Belki tecavüze uğramasaydım bekarete böyle bir anlam yüklemeyecektim.

*Kız çocuğunuz olsa onun da evlenene kadar bakire olmasını ister miydiniz?

-Evet, bakire olarak yetiştirirdim. Yani ben aşırı rahatlığı, saygısızlığı sevmiyorum. Şimdiki insanların modernlik anlayışını benimsemiyorum. Saygı, edep kalmadı artık.

*Ülkede bir özgürlük tartışması sürüyor. Siz kendinizi özgür hissediyor musunuz?

-Türkiye’de son derece özgür hissediyorum. Çağ atlarken çoğu konuda Amerika’nın 100 sene gerisinde kaldık ama maşallah ahlaksızlık konusunda onlarla eşit ilerliyoruz. Ahlaksızlık diz boyu. Özgür olmak her istediğini istediğin gibi yapma hakkı tanımaz. Öyle şeyler duyuyorum ki aklımı oynatıyorum. Karı-koca yanlarına üçüncü bir partner aramaya çıkanlar var! Bu özgürlük değil, sapkınlık. Ahlaksızlık!

*Coşkun Sabah’ın “Elimde olsa Twitter’ı yasaklardım” sözüne ne diyorsunuz?

-Valla doğru söylemiş. Bence de Twitter yasaklanmalı. Özgürlük iyi güzel de, o özgürlüğü edepli ve ahlaklı bir şekilde yaşayalım. Böyle düşündüğüm için geri kafalı oluyorsam onu da şükranla kabul ederim.

*Özdemir Erdoğan, TRT’deki programınıza “Sanatçı eleştirel kimliğini kaybederse sanatçı olmaz artık gözümde” diyerek katılmamıştı. Kırgın mısınız?

-İnsanlar beni çok yıprattı. O zaman yayına gelmediğini öğrenince ekranda dümdüz gittim. Çok üzülmüştüm. Ama bugün ne gerek vardı diyorum. Hatta sizin nezdinizde kendisinden özür diliyorum. Sonuçta büyüğümdür. Bir dönem solistimdi. Ama şunu anlamıyorum. Neymiş efendim, ben TRT’de program yapıyormuşum. TRT devlet televizyonu, ben devlet sanatçısıyım. Tabii ki TRT’de program yaparım. Kimse beni bu yüzden aşağılayamaz.

*Bir dönem boynunuza taktığınız Zülfikar kolye ve Alevi kimliğiniz üzerinden de eleştirildiniz...

-Valla ben rahatım. Huzurluyum. Mutluyum. Neden bunu yaptıklarını anlamıyorum. Bir dönem ölüm tehditleri bile aldım. Ben Türkiye’de Zülfikar kolye takan ilk insanım. Kültürümle hep gurur duydum. Ama sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seviyorum, TRT’de program yapıyorum diye de kimse bana bunu reva göremez. Bir kere ben o insanı her yönüyle tanıyorum. Haksızlıklara, adaletsizliğe tahammülüm yok. Sevemez miyim ya! Kime ne?

*Türkiye’deki en güzel ses kimin?

-Sezen’in tabii ki. Detone olsa da onun sesi ruha hitap ediyor. Sezen’in müridleri vardır, kızacaklar şimdi ama Sezen rakiplerinin ayağını kaydırmaya çalışır, benimle de çok uğraştı. Ama ben bir numara olmak için kimsenin ayağını kaydırmaya çalışmadım. Karakter meselesi. Şimdi bakıyorum da, demek ki o kadar uğraşılacak kadar başarılıymışım, çok tehlikeliymişim onların gözünde.

Posta Gazetesi

Eşcinsel çöpçatanlık uygulaması Grindr’da büyük güvenlik açığı

$
0
0
Grindr’da tespit edilen güvenlik sorunu, bilgilerini paylaşmamayı tercih eden kullanıcıları da etkiliyor.


Eşcinsel çöpçatanlık uygulaması olan Grindr'da 3 milyon kullanıcının gerçek kimliklerini açığa çıkarabilecek bir yazılım hatası tespit edildi. Sorunun, verileri paylaşmayı tercih etmeyen kullanıcıları da etkilediği düşünülüyor.
Sorun, Grindr abonelerinin kullanıcı adı ve şifre girerek kimler tarafından bloklandıklarını görmelerine izin veren bir web sitesinin kurulmasının ardından ortaya çıktı.

Sitenin kurucusu olan siber güvenlik uzmanı Trever Fade, bu durumun kendisine kullanıcıların okunmamış mesajlarına, elektronik posta adreslerine, silinmiş fotoğraflarına erişim ve kişilerin tam olarak bulundukları yeri tespit etme izni verdiğini fark etti.

NBC'ye konuşan Fade "Bir kişi zorluk çekmeden hatta çok fazla teknolojik yetenek dahi gerektirmeden kullanıcının bulunduğu yeri tam olarak tespit edebilir" dedi.

Grindr yazılımındaki açıktan kaynaklanan bu durum, kullanıcıların güvenliklerine ilişkin endişeleri artırdı. Güvenlik araştırmacısı Cooper Quintin ise Grindr'ın ortada bir sorun yokmuş gibi davrandığını savunarak "İnsanların hayatını riske atıyorlar" dedi.

https://tr.sputniknews.com/yasam/201803301032851516-escinsel-copcatanlik-uygulamasi-grindr-guvenlik-acigi/

İnsanların eşcinsel olup olmadığı geliştirilen bir fotoğraf sistemiyle belirlenebiliyor; kaçış yok artık!

$
0
0
Fotoğraftan cinsel yönelim belirlenebilecek

Stanford Üniversitesi bilim insanları, fotoğraftan insanın cinsel eğilim belirleme fırsatını veren algoritmayı geliştirdi.


Journal of Personality and Social Psychology dergisinde yayınlanan bilimsel makalede, tek bir fotoğraftan cinsel eğilimi belirleme hassasiyetinin erkeklerde yüzde 81, kadınlarda ise yüzde 74 oranında olduğu ifade edildi.

Makalede gösterilen karşılaştırılmalı veriler, insanların bu konuda daha kötü sonuçlar verdiğini gösteriyor. Fotoğraflara bakılarak erkeklerin yüzde 61, kadınların ise yüzde 54’ünün cinsel eğilimini doğru belirlenebildi.

Araştırmada, çeşitli cinsel eğilimlere sahip 75 binden fazla erkek ve kadına ait fotoğraflar kullanıldı.

Algoritmada, bir kişiye ait 5 fotoğraf kullanılınca cinsel eğilimi doğru bulma hassasiyeti erkeklerde yüzde 91, kadınlarda ise yüzde 83’e yükseldi.

Makalede, eşcinsel erkek ve kadınların farklı yüz yapısı ve ifadelerine sahip olduğu kaydedilerek bu özelliğin, bir insanın cinsel eğiliminin doğumdan önce biçimlendiği yönündeki teorileri doğruladığı ifade edildi.

https://tr.sputniknews.com/bilim/201709091030064634-fotograftan-cinsel-yonelim-belirlenebilecek/
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>