Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live

Yeni Akit'ten gene homofobi: Çok tanrılı eşcinsel bir dünya!

$
0
0
“Büyük Şeytan” böyle sömürüyor!

Bir yandan “Kültür Hegomonyası” diğer yandan kaynakların sömürülmesi. Beyazperde'nin sözde yenilmez sahte kahramanları yine iş başında.


Büyük Şeytan ABD’nin Milyonlarca Müslümanı katleden “Askeri gücü”nün “iyilik timsali güçlü kahramanlar”(!)ca temsili!..

Bir de, “Çok Tanrı Empozesi” ve “Eşcinsel Süper Kahramanlar!”

Gençleri bilet kuyruklarında sabahlatan tezgah!..

“Evangers: Endgame” filmi gösterime girdi. Sömürünün düşünme melekeleri dumura uğratılmış “kurban”ları bilet kuyruklarında sabahladı. İçi boş, dışı boş, her şeyi yalan film için harcanan 300 milyon dolar iki günde geri alındı. Bundan sonrası kâr!..

Sahte kahramanlar
Thor (Yıldırım Tanrısı), 3 filminde de Chris Hemsworth vanlandırdı. İrade ve kararlığı temsil ediyor sözde. Tanrı Odin’in oğlu. “Sapkın” çok tanrılı anlayış böylece yerleştiriliyor, kuyruklarda sabahlayan milyonlarca gencin beynine.

Ant Man: Yani karınca adam, bir iksir geliştirmiş, nesneleri istediği kadar küçültüp büyütebiliyor. Karınca kadar küçüldüğünde de gücünden bir şey kaybetmiyor.

Okeye: Femifaşist figür. Kadınlardan oluşan bir askeri ekibin başında. Bizde “Tır Şoförü kadın”ın kahramanlığına atıflar, orada Wakanda Krallığı’nın başındaki “Gücünü fark et” kadınları!..

Black Wİdow: Çok marifetli, dünyanın en iyi suikastçilerinden biri.

Rocket: Zeki bir rakun. Üzerinde deneyler yapılmış, bir silah. Rakundan silah, hayal dünyasına.

Hulk: Öfkelendikçe gücü artan bir kahraman. Öfke kontrolü yok, güzel bir mesaj, yönlendirilmiş öfkelere tarif.

Kaptan Amerika: Elbette, Amerika. İyilik timsali, güçlü, süper asker. Amerikan askeri de katil değil ha, (hâşâ) iyilik meleği.

Captain Marvel: Vatansever bir Amerikalı polit. Süper güçlü çok iyi bir insan. Tıpkı AmerikaIı kahramanlar gibi, Irak’ta, Afganistan’da milyonlarca masumu katleden iyi insanlar!

Her zaman iyiler kazanırmış
“Avengers; Endgame’in (Yenilmezler Oyununun Sonu) niçin bu kadar çok tutuluyor?..

“Adalet” duygusunu doyuran bir filmmiş.

ABD adaleti!..

Bir de “Her Zaman İyiler Kazanır”mış!..

Gençler, çocuklar “Amerikan Adaleti”ni görüyorlar orada, “Hayran” kalıyorlar.

ABD, bir yandan “hain sivil toplum örgütlerini” ve “organik aydınları”, “medya organlarını” fonlayarak, diğer yandan da beyinleri “afyonlayarak” görüyor işini.

Avengers: Endgame'in yönetmeni eşcinsel süper kahramanlar

Yönetmen Marvel ve eşcinsel kahramanlar!

Thor Ragnarok ve Black Panther filmlerinde Valkyrie karakterinin yanında Okoye karakterleri biseksüel. SHIELD dizisinde eşcinsel bir karakter bulunuyordu. Süper Darphane’de de bol bol “gay karakter” vurgusu var. Kahraman Eşcinseller.

Dünyada ve Türkiye’de eşcinselliği meşrulaştırma arayışları.

Femifaşist gruplar…

Türkiye’deki “Batı Güdümlü” Cinsiyet Eşitliği projelerine bir de bu açıdan bakalım.

https://www.yeniakit.com.tr/haber/buyuk-seytan-boyle-somuruyor-728873.html

Dünyada bir ilk; kayın pederiyle damat evlendi!

$
0
0
Damat, yapılan ‘resmi’ yanlışlıkla kayınpederi ile evlendirildi 

Manisa Soma’da nikahlarını kıydıran çiftin aile cüzdanına gelin yerine babasının ismi yazıldı. Resmi olarak kayınpederi ile evlenen damat, eşi ile birlikte yanlışlığın düzeltilmesi için tekrar nikah dairesinin yolunu tuttu. 

Denizli’de yaşayan Zekeriya Karataş (35) ve Gülşah Yılmaz (25) iki gün önce, evlenmek için Soma Belediyesi Nikah Dairesine gitti. Aile içinde yapılan sade bir törenle çift dünya evine girdi.
Ancak nikahın ardından eve giden çift, aile cüzdanlarına baktıklarında ilginç bir hata ile karşılaştı. Damat Zekeriya Karataş, aile cüzdanındaki bilgiler kısmında eşinin adının yazıldığı yerde kayınpederi olan Muzaffer Yılmaz’ın (56) isminin yazılı olduğunu gördü. Ardından durumu anlamlandıramayan çift yaşadıklarını aile üyeleri ile paylaştı. Esprilerin havada uçuşmasının ardından çift yanlışlığın düzeltilmesi için tekrar nikah dairesinin yolunu tuttu.

'NİKAH MEMURUNU SON ANDA MERDİVENDE YAKALADIK'

Şuanda kayıtlarda kayınpederi ile evli görünen Karataş, “Eşimin hiçbir yerde ismi geçmiyor. Sadece fotoğraf var. Muzaffer Yılmaz yazılı. Muzaffer Yılmaz’da eşimin babası. İlk tabi biz hiç nikah defteri görmediğimiz için önce bir şoka girdik. Tekrardan saat 16.00’da kıydığımız için geç vakitteydi. Belediyede kapanacaktı. Biz telaş içinde bir şekilde tekrar ulaştık. Nikah memurunu son anda merdivende yakaladık. ‘Böyle bir şey olmaması gerektiğini’ söyledi.’ Kütüğe doğru şekilde işlendiğini’ kendi söyledi. ‘Kütüğe ben işledim ama defteri başka bir arkadaş yazdı’ dedi. Baba adını geçirdiler. Daha sonra biz geldiğimizde artık birbirimize espriler yapmaya başladık. Eşim ‘Babamı sen mi aldın? Nikah kıydık’ dedi. Güzel anı oldu bizim için” diye konuştu.
Yapılan yanlışlığın düzeltilmesi için tekrar başvuruda bulunan çiftin bu talebini dikkate alan nikah dairesi ise gerekli düzeltmenin yapılması için çalışmalarına başladı.

'BELKİ DE DÜNYADA İLK'

İHA muhabirine ‘resmiyette kayınpederinizle mi evlisiniz?’ sorusuna ‘evet’ yanıtını veren Karataş şunları söyledi:

“Şu an da resmi olarak kayınpederimle evli olarak görünüyorum. Sebebi de nikah defterinde öyle görünüyor olması. Şu an da resmiyette o şekilde. Düzeltme tabi ki yapılacak. Bunun altına da ıslak imza olması gerekiyor tekrar düzeltme olduğu için. Bir iki gün içerisinde bunlar da düzeltilecek diye düşünüyorum. İnşallah kütükte de o şekilde görünmüyordur. O zaman boşanmaya doğru gidiyor olay.”

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201904301038906325-damat-yapilan-resmi-yanlislikla-kayinpederi-ile-evlendirildi/?fbclid=IwAR3NpjflpLM19Ceb_GjTaSzouHY76EZdT3A-_D5IvfbjnpDv8wqYRfHQC6Y&utm_source=https%3A%2F%2Fwww.facebook.com%2F&utm_medium=short_url&utm_content=mtdP&utm_campaign=URL_shortening

Homofobik ilahiyatçı: Lanet eşcinselliğe karşı olmayacağız da, neye karşı olacağız!

$
0
0

İlahiyatçı Çeker’den eşcinsel saldırılara cevap: Mel’un eyleme karşı çıkmayacağız da ne yapacağız
“LGBT vb. hayasızlıklar insan fıtratını, neslini ve aileyi yok etmeye yönelik girişimlerdir. Kilise ve havranın da karşı olacağını düşündüğüm bu hayasızlıklarla, gerekirse birlikte mücadele edilmelidir.” ifadeleri nedeniyle sosyal medyada eşcinsellerin saldırısına uğrayan İlahiyat Profesörü Orhan Çeker, “Mel’un eyleme karşı çıkmayacağız da neye karşı çıkacağız.” dedi.

İlahiyatçı Çeker’den eşcinsel saldırılara cevap: Mel’un eyleme karşı çıkmayacağız da ne yapacağız
 yeniakit.com.tr Mehmet Özmen  Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun düzenlediği aile sempozyumunda eşcinsellikle ilgili, “Bu hayasızlıklarla birlikte mücadele edilmelidir” ifadeleri nedeniyle hedefe yerleştirilen İlahiyatçı Prof. Dr. Orhan Çekeryeniakit.com.tr’ye konuştu.

Lanetlik eyleme karşı olmayacağız da neye karşı olacağız
Yeniakit.com.tr’den Mehmet Özmen’e konuşan Çeker, eşcinsellerle ilgili yaptığı açıklamaları nedeniyle sosyal medyada uğradığı saldırılara ilişkin şunları söyledi: “Esas kastım Gey diyerek yumuşatmak istedikleri o mel'un eylemdi. BizMüslümanlar bu lanetlik eyleme karşı olmayacağız da daha neye karşı olacağız. Yaklaşık dört bin yıl önce Hz Lût kavmi olan Sedum ve Âmurâ şehirleri sırf bu lanetlik iş yüzünden helâk edildi. Bu mel'un işin Hristiyan ve Yahudi dinlerinde de lanetlik görüldüğünü tahmin ediyorum. Bu lanetlik eyleme adı geçen ümmetler de karşı çıkmalı ve bu konuda işbirliği yapmalıyız.”

İlahiyatçı Çeker bu sözleri nedeniyle sosyal medya saldırısına uğradı
Prof. Dr. Çeker, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından düzenlenen “Vakit Aile Vakti” Sempozyumuna konuşmacı olarak katıldı. Yaptığı konuşmasında “LGBT vb. hayasızlıklar insan fıtratını, neslini ve aileyi yok etmeye yönelik girişimlerdir. Kilise ve havranın da karşı olacağını düşündüğüm bu hayasızlıklarla, gerekirse birlikte mücadele edilmelidir.” ifadelerini kullanan Çeker, T24 internet haber sitesinin hedef gösteren haberi sonrası sosyal medya üzerinden eşcinsel severlerin saldırısına uğramıştı.

https://www.yeniakit.com.tr/haber/ilahiyatci-cekerden-escinsel-saldirilara-cevap-melun-eyleme-karsi-cikmayacagiz-da-ne-yapacagiz-731678.html

Queer Dünyasında Bir Efsane: Ball Kültürü

$
0
0

21.yüzyıla gelmemize rağmen toplumlar, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimler tabusunu yıkamadı. Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın birçok yerinde toplumunun dayattığı cinsel kimlik normlarının dışında yönelimleri olan bireyler, dışlanıyor. LGBTi+ topluluğu, yıllardır hakları için mücadele ediyor. Süper güç diye adlandırılan Amerika’da da dahil olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde, LGBTi+ bireylerine, oldukları gibi yaşama hakkı verilmiyor. Cinsel kimlikleri yüzünden, aileleri, arkadaşları tarafından dışlanıyorlar. Bazıları genç yaşlarda evlerinden ayrılmak zorunda kalıyor ya da kendi tercihleriyle ayrılıyorlar, iş bulamıyorlar. Efsane Ball Kültürü’nün oluşum süreci de böyle başlıyor.

Ball Kültürü, Amerika’da queer dünyasında çok eskilere dayanan, zaman içerisinde ise efsaneleşen bir kültür, bir Harlem kültürü. Draq Quuen / King ‘lerin 1960’lardan itibaren başlayıp, bir fenomen haline getirdiği Ball Kültürü, LGBTi+ topluluğun kendi içlerinde düzenlediği yarışmalardı. Ancak bir yarışmadan çok daha derin anlamlar içeriyordu.

Pek çok farklı kategori üzerinden düzenlenen bu yarışmalarda, queer bireyler ‘ev’ ler adına yarışıyorlardı. O dönem ailesi tarafından evden atılan ya da özgürce yaşamak istediği için evden ayrılan bireylere güvenli kalacak yer sağlayan, ayrıca bir aile sunan Drag Queen ya da King’lerin kurduğu evler vardı.

Evlerinden ayrılmak zorunda kalan trans, eşcinsel, siyah ve latin bireyler bu evlerde yeni bir aileye sahip oluyor, onlara kendileri olabilme imkanı sunan evlerde, aileleriyle birlikte yarışmalara katılıyorlardı. Evlerin kendi aralarında düzenlediği bu yarışmalar ‘Ball’ yani balo adını alıyordu.

Yarışmalarda pek çok farklı kategori vardı. Kıyafet, tarz, tavır, hatta yürüme üzerine bile yarışma düzenleniyordu. Burada esas olan, kategoriye uygun şekilde en güzel kostümü seçmekti. Balolarda ‘en iyi’ seçilip kupa almak ise, queer dünyasında Oscar almakla eşdeğerdi. Balolara katılanların amacı kendi dünyalarında tanınmak, saygı görmek, efsaneleşmekti.

Bireylerin kendini özgürce ifade edebildikleri yer olan balolar her ne kadar eğlence olarak gözükse de aslında heteronormatif dayatmalara karşı bir duruş sergiliyordu. Dönem Amerikasında beyaz egemenliği ve lüksün yükselişi karşısında, alt kültürün verdiği bir mücadeleydi. Dışlanmaya karşı bir başkaldırıydı ve onların hayatında çok önemli bir yere sahipti.

1960’larda popüler olmaya başlayan balolar, dans dünyasına ‘Vogue’u da kazandırdı. Vogue dansı, adını aynı isimdeki dergiden ve derginin içindeki fotoğraflardan alıyor. Vogue balolarda rakiplere tehdit olarak ve jüriyi etkilemek için yapılıyordu.

Dansın popüler olmasıyla birlikte 80’li yıllarda, dansçılar turnelere çıkarak, AIDS ve eşcinsel hakları için verilen mücadelelere finansal destek sağladı. Ayrıca Madonna’nın aynı ismi taşıyan 1990 yılında piyasaya sürülen şarkısı tamamen bu dans türüne ve queer bireylere ithaf ediyor. Madonna, klibinde de Harlem’deki Vogue’un en iyi dansçılarını oynattı. Böylece Vogue dansı, tüm dünyada bilinen bir dans türü haline geldi.

1990 yılında çekilen Paris Is Burning belgeseli de, Ball dünyasına ışık tutuyor.

Kerimcan Durmaz'lar

$
0
0
Gerçekten bu fenomenlik işlerinden pek anlamıyorum. Anlayana da mani olmuyorum. Ama bir insan fenomen oluyorsa hele ki dijital ortamda bilin ki çok iyi “content” yani içerik üretiyordur.

Geçtiğimiz günlerde  Kerimcan Durmaz’ın tatsız bir videosu ( gerçi kendisine ait olmadığını açıkladı.) kendi instagram hikayesine düştü. Tabi sosyal medyada anında yayılmaya başladı. Hepimiz namus bekçisi olduğumuz için yapıştırdık hemen tüm lafları. Bu arada 3 milyon takipçili birinden bahsediyoruz. Yani ülkemizde bir çok sanatçı bile 500 bin takipçiyi geçemiyorken demek ki çocuğun bir başarısı var ki 3 milyon takipçi kazanmış. Ya da o 3 milyon kişi geri kafalı. Bu arada takipçi satın alsa da düşer o takipçiler ama öyle bir durumda yok. Baya baya takip edilen bir çocuk. Ben sadece şunu anlamıyorum. Evet bana göre de uygun olmayan ayıp bir durum var ortada ama bunu konu etmek bunu haber etmek irdelemek bir o kadar anormal değil mi? Yok yanındakiler konuşmayacak mı? Yok çok ayıp yok şöyle yok böyle. Arkadaş tabi ki ayıp ama öyle bastırılmış duygularla yaşatıyorlar ki insanları. Gay, lezbiyen, biseksüel olanlar o kadar dışlandı ki zamanında son 5-6 yıldır ise bir o kadar benimsendi ki hatta cinsel tercih olayını tamamen ticari amaç için kullanan bir sürü kişi tanımıyor musunuz? Ortada bir enkaz var daha çok enkaz ekliyoruz.

Kerimcan Durmaz gider başka Kerimcan Durmazlar gelir. Bu devran hep böyle… Bu zamana kadar hiç böyle olaylarla gündeme gelen olmamış ki davranmayalım.

http://www.medyafaresi.com/kose-yazisi/kerimcan-durmazlar/907972

Fatih Altaylı: Kerimcan Durmaz bir anlamda Türkiye’nin dönüşümünün de aynası

$
0
0
Eskiden yeniye

Dün sosyal medya fenomeni çocuk hakkında yazdıklarımı okuyanların bazıları kendisini eleştirdiğimi düşünmüş.
Benim o delikanlı ile ilgili bir eleştirim yok.
Ben kendisini takip edenleri eleştirdim.
Hangi beklenti ile takip ediyorsunuz da, bunu yapınca şaşırıp kızıyorsunuz dedim.
Aslına bakarsanız, Kerimcan Durmaz bir anlamda Türkiye’nin dönüşümünün de aynası.
TRT’nin arşivlerini açtığı bir internet sayfası var.
Arada bir bakıyorum.
Eski Türkiye’den manzaralar gösteriyor.
Röportajlar falan da yer alıyor.
Arada bakın, eski zaman ile yeni zaman farkını görün.
Ama vaktiniz yok ise “Uğraşamam” diyorsanız çok daha basit, çok daha kolay bir gösterge var.
Eski Türkiye Zeki Müren’di.
Yeni Türkiye Kerimcan Durmaz.

https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/2447833-eskiden-yeniye

Avengers: Endgame'de Marvel'ın İlk LGBTİ Sahnesine Yer Verildi

$
0
0
Marvel'ın ilk LGBTİ sahnesine Avengers: Endgame ev sahipliği yaptı.


Gişe rekorları kıran Avengers: Endgame'de kimsenin fark etmediği bir durum ortaya çıktı. Filmin ilk sahnelerinde yer alan bir karakter ile, Marvel'da ilk kez LGBTİ birine yer verilmiş olundu. Bilindiği üzere Marvel, birçok kez LGBTİ karakter ve kahramanları yok saymasıyla eleştirilmişti. Şimdi ise bunun telafi edilmeye başlandığı düşünülüyor.

Avengers ekibini son kez bir araya getiren Avengers: Endgame filmi ile ilgili yeni bir detay paylaşıldı. Söylenilenlere göre, dikkatli bir şekilde incelendiğinde filmin başlangıç sahnelerinden biri olan destek grubu sahnesinde LGBTİ birine yer verildi. Captain America'nın başını çektiği destek grubunda yönetmen Joe Russo'nun sürpriz bir şekilde oyuncu olarak konuşma yaptığı görülüyordu. Russo'nun canlandırdığı bu karakter, en son gittiği romantik buluşmadan bahsediyordu. Ancak görüştüğü kişi hakkında konuşurken 'he' zamirini kullandığı fark edilmemişti. Bu sahne ile Marvel Sinematik Evreni'nde gay olduğu belli edilen ilk karaktere yer verilmiş olundu. Daha önce de LGBTİ karakterler hakkında bir tartışma ortaya atılmıştı. Bu tartışma Tessa Thompson'ın canlandırdığı Valkyrie karakteri üzerinden ilerlemişti. Söylenilenlere göre Valkyrie'nin Thor: Ragnarok filminde bir gay sahnesi bulunuyordu. Ancak bu sahne kurgu ile çıkarılmıştı.

Joe Russo, canlandırdığı karakter hakkında şu sözlere yer verdi: "Temsil etmek gerçekten önemli. Marvel filmlerinden dördünü yaptığımızdan dolayı bu bizim için önemliydi. Bu filmlerin bir yerinde gay bir karaktere yer vermek istedik. Bütünlüğü sağlamak ve bunu göstermek için birimizin bu karakteri canlandırması önemli hissettirdi. Yönetmenler için aralarından birinin temsil yapması çok önemlidir. Bu mükemmel zamanlama. Çünkü Marvel Evreni'ni ilerletmenin zorlayıcı kısımlarından biri de çeşitliliğe odaklanabilmek." Anthony Russo ise konu hakkında şu sözleri sarf etti: "Gay karakterin dikkat çekeceği bir gerçek. Ama bu asılda sahnenin başında olan bir şey değil. Evrenin yarısının yok edilmesiyle ilgili bir hikayeniz olduğunda Avengers'tan daha büyük bir hikaye anlatıyorsunuz demektir. O sahne, dünyanın ne hale geldiğini anlattığı için önemliydi. Avengers'ın ötesinde olan insanların deneyimlediklerini dile getirecek bir ses olmasını istedik. Bu nedenle filmde bu sahneye ihtiyacımız olduğunu hissettik. Aksi takdirde çok kapalı ve dar görüşlü hale gelecekti. Joe'nun canlandırdığı karakter her insanın Thanos'tan acı çektiğini anlatma amaçlı ortaya çıktı."

Avengers: Endgame filmi sinemalardaki izleyicileriyle buluşmayı sürdürüyor.

http://www.beyazperde.com/haberler/filmler/haberler-89049/

Akit’ten homofobik Kerimcan Durmaz haberi: Sapkın eşcinsel..

$
0
0
Cinsel içerikli paylaşım yaptığı iddiasıyla ülkenin gündemine oturan Kerimcan Durmaz'ın babasının açıklamalarını ele alan Yeniakit tartışmalı bir habere imza attı.


Yeniakit'in Kerimcan Durmaz'la ilgili gündeme oturan masturbasyon haberine babasının yaptığı açıklamayı verirken Durmaz'an 'sapkın eşcinsel' olarak bahsetti.

İşte Yeniakit'in o haberi:
Skandal paylaşımın ardından gündeme gelen sapkın eşcinsel Kerimcan Durmaz'ın babası Vedat Durmaz, oğlunun tepki çeken videosuyla ilgili konuşarak, "O 24 yaşında bir delikanlı. Ne yaptıysa kendine ait." ifadelerini kullanarak ahlaksızlığı resmen savundu.

"Olur böyle şeyler" dedi
Sapkın fenomen Durmaz'ın Instagram hesabından skandal paylaşımın ardından baba Vedat Durmaz'dan yorum geldi. Vedat Durmaz konuyla ilgili, 'O 24 yaşında bir delikanlı. Ne yaptıysa kendine ait. Olur böyle şeyler. Kötü bir şey yaptığını düşünmüyorum. Bir kaza olmuş, olabilir' yorumunda bulundu.

Suç duyurusunda bulunuldu
Bursa'da avukatlar Merve Saruhan Aydıngöz ile Melih Altıkardeş, Instagram hesabından müstehcen video paylaştığı iddia edilen Kerimcan Durmaz hakkında suç duyurusunda bulundu. Avukatlar, milyonlarca takipçisi bulunan Kerimcan Durmaz'ın 'hayasızca hareketler', 'cinsel taciz' ve tespit edilecek diğer suçlardan cezalandırılmasını istedi.

'Çocuk denecek yaşta takipçileri var'
Şüphelinin çocuk denecek yaşta takipçilerinin olduğunu belirten avukat Merve Saruhan Aydıngöz ise "Ben bir anneyim, avukat olan arkadaşımın da iki çocuğu var. Bu görüntüleri çocukların izlediğini düşünürsek, geçirecekleri travmaları düşünemiyorum. Son günlerde artış gösteren cinsel istismarın toplumsal olarak infiale neden olduğu bu günlerde birçok takipçisi bulunan şüphelinin herkesin görebileceği şekilde hareket ve cinsel taciz içeren paylaşımlarda bulunması kamuoyu vicdanını ziyadesiyle rahatsız etmiştir. Kerimcan’ın hareketleri Türk toplumunun ahlak yapısına aykırıdır.

Bizim gibi herkesi Kerimcan’ın paylaşımına tepki göstermeye davet ediyoruz. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na, dilekçenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi için suç duyusunda bulunduk. Sulh Ceza Hakimliği’nden de hesabının kaldırılması için müracaatımızı yapacağız" dedi.

https://www.gercekgundem.com/medya/89450/akitten-homofobik-kerimcan-durmaz-haberi-sapkin-escinsel

Altaylı'dan 'Kerimcan' güzellemesi.... Türkiye’nin dönüşümünün aynasıymış!

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, seyahat ettiği uçağın tuvaletinden müstehcen paylaşımlarda bulunan Kerimcan Durmaz adlı eşcinselin Türkiye’nin dönüşümünün aynası olduğunu ileri sürdü. Altaylı’nın akıl sınırlarını zorlayan bu saçma yorumuna okuyuculardan da tepki geldi.

Altaylı'dan 'Kerimcan' güzellemesi.... Türkiye’nin dönüşümünün aynasıymış!
Eşcinsel sapkınlığı Türkiye’de yaygınlaştırmak için sosyal medya fenomeni adı altında televizyon programlarına çıkarılarak, ünlü isimlerle görüştürülerek parlatılan Kerimcan Durmaz adlı şahıs seyahat ettiği uçağın tuvaletinde ‘cinsel uzvunu’ göstererek paylaşım yaptı.

Ahlaksız paylaşımına tepkiler çığ gibi büyüyünce Durmaz paylaşımını sildi. Aileler bu tür sapkınlıkların küçük çocukların bile kolayca erişebildiği sosyal medya platformlarında yer almasna tepki gösterirken yetkililerin harekete geçmesini istedi.

Kerimcan'ı yeniden patlatma görevi Altaylı'da!
Habertürk yazarı Fatih Altaylı ise bugünkü yazısında tepkilerin odağındaki Kerimcan Durmaz’a arka çıktı.

Durmaz’ın iğrenç paylaşımını görmezden gelen Altaylı, “Kerimcan Durmaz bir anlamda Türkiye’nin dönüşümünün de aynası” diyecek kadar ileri gitti.

İşte Altaylı’nın yazısından o bölüm;

"Dün sosyal medya fenomeni çocuk hakkında yazdıklarımı okuyanların bazıları kendisini eleştirdiğimi düşünmüş.

Benim o delikanlı ile ilgili bir eleştirim yok.

Ben kendisini takip edenleri eleştirdim.

Hangi beklenti ile takip ediyorsunuz da, bunu yapınca şaşırıp kızıyorsunuz dedim.

Aslına bakarsanız, Kerimcan Durmaz bir anlamda Türkiye’nin dönüşümünün de aynası.

TRT’nin arşivlerini açtığı bir internet sayfası var.

Arada bir bakıyorum.

Eski Türkiye’den manzaralar gösteriyor.

Röportajlar falan da yer alıyor.

Arada bakın, eski zaman ile yeni zaman farkını görün.

Ama vaktiniz yok ise “Uğraşamam” diyorsanız çok daha basit, çok daha kolay bir gösterge var.

Eski Türkiye Zeki Müren’di.

Yeni Türkiye Kerimcan Durmaz."

Durdurun bu sapıklığı! “Cezalar çok komik!..”

Hesaplarından ahlâksız videolar yayınlayan Kerimcan Durmaz hakkında suç duyurusunda bulunan avukatlar, “Bizler anneyiz, tahammül edemiyoruz” diyerek cezaların arttırılmasını istedi. Görüşlerine başvurduğumuz hukukçular, öngörülen cezaların “komik” nitelikte olduğunu belirttiler. Avukat İlhan Demir, “Cezası üç ay, onu da yatan yok, bu işler düzeltilmeli.” dedi.

 Yorum Haber  Serkan Çelik

Bugüne kadar ahlaksız paylaşımlarda bulunan birçok sapkın hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ama faillerin her seferinde serbest bırakıldığını hatırlatan hukukçular, ağır yaptırımlar talep ediyor.

“Ahlâksız paylaşıma suç duyurusu”nda bulunan avukatlar: “Cezalar caydırıcı değil”
Ahlâksız paylaşımlara suç duyurusunda bulunan avukatlar Merve Saruhan Aydıngöz ve Melih Altıkardeş, cezaların caydırıcı olmasının önemine dikkat çektiler. Tepkilerini “Biz  birer anneyiz, bunlara tahammül edemiyoruz.” diyerek dile getiren avukatlar, toplumsal duyarlılığın daha da artması ve cezaların caydırıcı hale getirilmesi halinde suç oranlarında büyük miktarda azalma olacağını belirtiyorlar.

Tepkiler büyüyor
Daha önce “müstehcen” paylaşımlarından dolayı defalarca tepki çeken Kerimcan Durmaz’ın bu kez de seyahat ettiği uçağın tuvaletinden son derece çirkin paylaşımlarda bulunmasına tepkiler devam ediyor. Tepkilerden dolayı paylaşımı silen Kerimcan Durmaz’ın ’Tarafıma ait olmayan uygunsuz içerikli bir videoyu avukatıma iletmek isterken sehven ve istemeden paylaşılmış olup, bu paylaşım için herkesten özür diliyorum.’ mesajını yayınlaması dikkat çekmişti.

Hayasızca hareketler!
Ortalığa saçılan ahlâksızlıklarla ilgili olarak Bursa Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunan avukatların Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu dilekçede şu ifadeler yer almıştı: ”Kerimcan Durmaz’ın resmi hesabından, tüm takipçilerin görebileceği şekilde müstehcen görüntüleri paylaşılmıştır. Durmaz, daha sonra hayasızca hareketler ve cinsel taciz içeren görüntülerin kendisine ait olmadığına dair paylaşımlarda bulunmuştur. Şüphelinin havaalanında kendi sayfasında paylaşım olduğu ve daha sonra sildiği akabinde fan sayfalarında ve haber sitelerinde paylaşılan görüntülerindeki kıyafetleri görünmektedir. Avukatlar “şüpheli”nin ’hayasızca hareketler’, ’cinsel taciz’ ve tespit edilecek diğer suçlardan cezalandırılmasını istedi.

Kabullenmem mümkün değil
Konu hakkında açıklamada bulunan Avukat Merve Saruhan Aydıngöz, “Bir anne olarak bunu kabullenmem mümkün değil. Çocuk takipçilere empoze edilenlere tahammül etmem bir anne, bir hukukçu olarak  mümkün değildi.“ demişti.

Aydıngöz şöyle devam etmişti: “Ben bir anneyim, meslektaşımın da iki çocuğu var. Bu görüntüleri çocukların izlediğini düşünürsek, geçirecekleri travmaları düşünmek bile istemiyorum. Son günlerde artış gösteren cinsel istismarın toplumsal olarak infiale neden olduğu bu günlerde birçok takipçisi bulunan şüphelinin herkesin görebileceği şekilde hareket ve cinsel taciz içeren paylaşımlarda bulunması kamuoyu vicdanını ziyadesiyle rahatsız etmiştir. Kerimcan’ın hareketleri Türk toplumunun ahlak yapısına aykırıdır. Bizim gibi herkesi Kerimcan’ın paylaşımına tepki göstermeye davet ediyoruz. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına, dilekçenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi için suç duyusunda bulunduk. Sulh Ceza Hakimliğinden de hesabının kaldırılması için müracaatımızı yapacağız. Bu tür konularda toplumsal tepkilerin artması gerekiyor."

Hukukçular cezaların caydırıcı olmasını istiyor
Cinsel taciz suçlarının TCK 105’nci maddede düzenlendiğini ve suçun müeyyidesinin sadece 3 aydan 2 yıla kadar hapis olduğunu, bu cezaların bazı durumlarda yarı oranında arttırıldığını belirten hukukçular, “Pratikte alt sınırdan ceza verilmesi sözkonusu. Bu da caydırıcılık bakımından son derece yetersiz.” diyorlar.

Avukat İlhan Demir: Teşhircilik cezasız kalıyor
Sosyal medyadaki ahlaksız paylaşımların failleri hakkında bugüne kadar çok sayıda suç duyurusunda bulunuldu ama failler her seferinde serbest bırakıldı.

Bu faillerden biri de sosyal medya fenomeni olarak bilinen Taha Özer. Müstehcen paylaşımlarından dolayı gözaltına alınarak Bakırköy Adliyesi'ne sevk edilen Taha Özer, ifadesi alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Bu alandaki kanuni düzenlemelerin yetersiz olduğuna vurgu yapan Avukat İlhan Demir, basın yoluyla teşhircilik suçuna dair düzenlemelerin yetersizliğine vurgu yaptı. “Ahlâki mugayir”lik için gerekli düzenlemelerin olmadığını belirten Demir, “Cezası üç ay, onu da yatmıyor zaten, paraya çevriliyor filan, maalesef, sıkıntı büyük.” dedi. İlhan Demir ‘Bu konunun önemli boyutların biri de toplumun hassasiyetinin artmasıdır. Eğitim mekanizmalarının sağlıklı bir şekilde yapılandırılmasıdır.  İnternet suçları ile mücadele bu atmosferde çok zor.” dedi.


2019 Billboard Müzik Ödülleri sahiplerini buldu

$
0
0
2019 Billboard Müzik Ödülleri, dün akşam Las Vegas'taki MGM Grand Garden Arena'da düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Kelly Clarkson'ın sunuculuğunu üstlendiği gecede, Cardi B'nin 21 adaylığı olsa da ödülleri toplayan Drake oldu. Drake, toplam 12 ödülle Billboard Müzik Ödülleri tarihinin en çok ödül toplayan yıldızı oldu. İşte 2019 Billboard Müzik Ödülleri'ni kazananların tam listesi...


En İyi Şarkıcı
Drake

En İyi Yeni Şarkıcı
Juice WRLD

Billboard Liste Başarısı Ödülü
Ariana Grande

En İyi Erkek Şarkıcı
Drake

En İyi Kadın Şarkıcı
Ariana Grande

En İyi İKili/Grup
BTS

Top Billboard 200 Şarkıcısı
Drake

Top Hot 100 Şarkıcısı
Drake

Şarkısı En Çok Çalınan Şarkıcı
Drake

En Çok Satan Şarkıcı
Drake

Radyolarda En Çok Çalınan Şarkıcı
Drake

En İyi Sosyal Medya Şarkıcısı
BTS

En İyi Turne Şarkıcısı
Ed Sheeran

En İyi R&B Şarkıcısı
Ella Mai

En İyi R&B Erkek Şarkıcı
The Weeknd

En İyi R&B Kadın Şarkıcı
Ella Mai

En İyi R&B Turnesi
Beyoncé & JAY-Z

En İyi Rap Şarkıcısı
Drake

En İyi Rap Erkek Şarkıcısı
Drake

En İyi Rap Kadın Şarkıcısı
Cardi B

En İyi Rap Turnesi
Beyoncé & JAY-Z

En İyi Country Şarkıcısı
Luke Combs

En iyi Country Erkek Şarkıcısı
Luke Combs

En İyi Country Kadın Şarkıcısı
Carrie Underwood

En İyi Country İkilisi/Grubu
Dan + Shay

En İyi Country Turnesi
Kenny Chesney

En İyi Rock Şarkıcısı
Imagine Dragons

En İyi Rock Turnesi
Elton John

En İyi Latin Şarkıcısı
Ozuna

En iyi Dans/Elektronik Şarkıcıs
The Chainsmokers

En İyi Hristiyan Şarkıcı
Lauren Daigle

En İyi Gospel Şarkıcısı
Tasha Cobbs Leonard

Top Billboard 200 Albüm
Drake “Scorpion”

En İyi Soundtrack
The Greatest Showman

En iyi R&B Albümü
XXXTentacion “17”

En İyi Rap Albümü
Drake “Scorpion”

En iyi Country Albümü
Luke Combs “This One’s For You”

En İyi Rock Albümü
Panic! At This Disco “Pray For The Wicked”

En İyi Latin Albümü
Ozuna “Aura”

En iyi Dans/Elektronik Albümü
The Chainsmokers “Sick Boy” -- WINNER

En İyi Hristiyan Albümü
Lauren Daigle “Look Up Child”

En İyi Gospel Albümü
Tori Kelly “Hiding Place”

Top Hot 100 Şarkısı
Maroon 5 ft. Cardi B “Girls Like You”

En Çok Çalınan Şarkı
Travis Scott “SICKO MODE”

En Çok Döndürülen Klip
Drake “In My Feelings”

En Çok Satan Şarkı
Maroon 5 ft. Cardi B “Girls Like You”

En İyi Radyo Şarkısı Maroon 5 ft. Cardi B “Girls Like You”

En İyi İşbirliği
Maroon 5 ft. Cardi B “Girls Like You”

En İyi R&B Şarkısı
Ella Mai “Boo’d Up”

En iyi Rap Şarkısı
Cardi B, Bad Bunny & J Balvin “I Like It”

En İyi Country Şsrkısı
Bebe Rexha & Florida Georgia Line “Meant to Be”

En İyi Rock Şarkısı
Panic! At The Disco “High Hopes”

En İyi Latin Şarkısı
Casper Magico, Nio Garcia, Darell, Nicky Jam, Bad Bunny & Ozuna “Te Bote”

En İyi Dans/Elektronik Şarkısı
Zedd, Maren Morris & Grey “The Middle”

En iyi Hristiyan Şarkısı
Lauren Daigle “You Say”

En iyi Gospel Şarkısı
Koryn Hawthorne “Won’t He Do It”

İvana Sert'ten Kerimcan Durmaz'a: İnsan kendini bu kadar rezil etmez

$
0
0
Ivana Sert, Kanal D'de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk oldu. Ivana Sert, Kerimcan Durmaz'ın sosyal medya hesabında paylaşılan video ile ilgili de konuştu...


* Kerimcan'ın paylaşımını gördüm. Başına gelenler çok kötü. Sosyal medya ne kadar tehlikeli onu gördük. Bence buradan iyi bir ders çıkaracak ve bence artık nerede nasıl davranacağı konusunda daha dikkatli olacak.
* Sosyal medyada fenomen olmak başka bir şey, televizyon başka bir şey. Kerimcan, o dengeyi bilmiyor. Kameranın kuralı var, her şeyi yapamazsın. Telefonu açıp canlı yayın yaptığında bu senin dünyan. Hırslanıyorlar. Takipçi geldikçe 'bunu da yapayım' demeye başlıyorlar.
* Bunun da ceza olduğunu düşünüyorum. İnsan kendini bu kadar rezil etmez diye düşünüyorum. Bence bilinçli yapmadı.

Hadi oğlum amcana-teyzene pipini göster diyen ahlakçılar, Kerimcan Durmaz'ı linç etmeye kalkıyor

$
0
0

Böyle yaşıyoruz artık

Gerçi köşe komşum bu konuların uzmanı, ama ben de doğrudan konuya gireyim: Maalesef, sosyal medyadaki o lüzumsuzun yaptığının şöhretler dünyasında bir karşılığı var. Artık miladını akıllı telefonların yaygınlaşmasına ya da sosyal medyanın hayatımıza egemen olmasına dayandırabilirsiniz, ama epey bir süredir dünyanın ünlüleri çıkartıp gösteriyor. Kadınları yıllarca obje haline dönüştüren popüler kültür son tabuya dört bir koldan saldırıyor.

Hollywood’da Kevin Bacon  öncülerdendi, “Forgetting Sarah Marshall” filminde Jason Segel çırılçıplak kameranın karşısına geçerken amacı durumu sıradanlaştırmaktı. Duayen oyuncu Michael Caine erkek oyuncuların çıplaklığına karşı; sahnede her şey dursa bile o durmuyor çünkü.

Erkeklerin film ve dizilerdeki o sahnelerinden derlenmiş dolu site var. Pantolon önündeki çıkıntılar binlerce meme’e, caps’e konu oluyor. Idris Elba’nın bir fotoğrafı ortalığı yıkmıştı mesela, bizzat kendisi “Görünen maalesef mikrofon kablosu” deyip #egotavanda etiketini ekledi. Justin Bieber’ın iç çamaşır reklamında photoshop’la şişkinlik eklediği ortaya çıkınca tartışmaları tatilde çırılçıplak yakalanarak bitirdi. “Yenge” Selena Gomez’le çıkan Orlando Bloom aynı hafta misilleme yaparcasına çırılçıplak sala bindi, ama kimse etkilenmedi.

Peki ya “Mad Men” dizisinin yıldızı, iç çamaşırı giymeyi sevmediği anlaşılan Jon Hamm? Bir ara “Alışverişe de yanında getirdi” diye çıkan haberlere “Bırakın peşimizi” diye isyan etmişti.

HEP YANLIŞLIKLA SIZIYOR FOTOĞRAFLAR

Bir de yanlışlıkla sızan fotoğraflar var, zaten genelde istemeden ve yanlışlıkla sızıyor nedense.  Geçenlerde İstanbul’da da konser veren Tyga mesela zamanında birine yollamış, iddialara göre transseksüel bir mankene; hepimizin görmesi saniyeler sürdü. Chris Brown benzer bir fotoğrafı hakkında “Tabii ki bir kadına yollamıştım,” diye özellikle belirtmeyi ihmal etmedi ve “Fotoğrafta hiç heyecanlı değildim,” diye ekledi. Rap yıldızı Big Sean benzer bir iddia için “O ben değilim, çünkü ben daha büyüğüm,” açıklamasını yaptı. En unutamadığım İnternet’in ilk sızıntı mağdurlarından Kanye West’in “Keşke kafası da görünseydi,” yanıtı.

Uzun uzun sıralıyorum, çünkü artık popüler kültürde bu konudan açık açık bahsetmek normalleşti. Karşılıklı bu tarz fotoğraf yollamak milenyum kuşağı için neredeyse gündelik hayatın bir parçası, karşılıklı iletişimin, flörtün bir türü. Mahremiyetinin öldüğü, ev adreslerimizden kredi kartı dökümlerine kadar her türlü bilginin ortalığa saçıldığı bir çağda gençler için önemsiz bir ayrıntı gibi bile duruyor.

Özel Snapchat hesapları, amatör görüntülere abone olunan siteler, yakın zamanda içerik politikasını değiştirip çıplaklığa izin vermeyen (ve bu yüzden epey kullanıcı kaybeden) Tumblr falan… O meşhur romanın adı gibi, “Böyle yaşıyoruz artık.”

Erkek çıplaklığı son tabu olabilir, ama hala erkeklerarası rekabetin en acımasızca sürdüğü alan. Ne yazık ki birinin diğerini yenmek için eldeki malzemeden başka yapabileceği bir şey de yok; hiçbir takviye, hiçbir estetiğin yaratılışı değiştiremediği, herhangi bir doping ya da hilenin geçerli olmadığı tek yarış bu olmalı. Kendini afişe etmenin ise ilkel tatminle ilgili bir tarafı olduğu kesin. Chris Brown sızacağını bile bile o fotoğrafları paylaşıyor çünkü erkek gururu okşanıyor.

AYIP DEĞİL Mİ

Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, İngilizcede bizdeki anlamıyla ayıp kelimesinin karşılığını bulamazsınız. Utanç, müstehcen, ahlaksız, kaba, saygısız gibi durumuna uydukça, hedefe yönelik kullanılan kelimeler var ama bizdeki gibi geniş anlam ifade eden bir “ayıp” sözcüğü yok. Batı’nın kendi ayıbı mı? Bizde çıplaklık kadar hırsızlık, yalan söylemek de ayıp diye açıklanıyor. Aslında ayıp kavramına sığınmak kolaycılığımız.

Türkiye’nin bu konuyla da ilişkisi hemen her alanda olduğu gibi karmaşık. Bir yandan artık klişeye dönüşen küçük çocuğu ona buna açtırarak gururlanan bir erkek kültür, diğer yandan da en ufak bir et parçası gördüğünde infiale geçmeye hazır bir toplum.

Pascal Nouma’nın sahada elini şortunun içine soktuğu gol sevincinden sonra koca koca adamların radyolarda siyahlar, siyah cinselliği gibi konularda saatlerce geyik döndürdüklerini hatırlıyorum. İslamcı kanallarda gecenin bir yarısı ünlü bir gazetecinin “Çubuk” lakaplı doktor kankasının saatlerce iktidar sorunu ve çözüm yolları üzerine sohbet çevirdiğini de. Üfürükçü hocalar, başta Adnan mesela, ne kadar çok seviyor bu konuları. Belli ki bir merak var.

Lüzumsuz bir sosyal medya yaratığını kınamak gerekiyorsa kınayalım da, sanki bu konulara toplum olarak çok ilgisizmişiz, hepimizi ahlaki olarak daha üstünmüşüz, hiç ayıbımız yokmuş gibi davranmayalım.

Oray Eğin

https://www.haberturk.com/yazarlar/oray-egin/2448091-boyle-yasiyoruz-artik

Yrni Akit - Homofobi: Sapkınlara baro kalkanı

$
0
0
Ankara ve İzmir’de LGBTİ Hakları Merkezi’nin kurulmasının ardından İstanbul Barosu da sapkın derneklerle iş birliğine gitti.

Müslüman Türk milletinin baş belası LGBTİ’li sapkınlara bir destek de en fazla sayıda avukatı bünyesinde barındıran İstanbul Barosu’ndan geldi. Daha önce Türkiye’nin en büyük üç barosundan ikisi olan Ankara ve İzmir’de LGBTİ Hakları Merkezi’nin kurulmasının ardından İstanbul Barosu da sapkın derneklerle iş birliğine gitti. İstanbul Barosu İnsan Hakları İzleme Merkezi’nin, sapkınları bünyesinde barındıran KAOS GL ve SPoD isimli dernekler ile “Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Temelli Ayrımcılık Konulu Davalara Yönelik Sertifika Programı” düzenlemek için harekete geçti. 10-11 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Barosu’nun ev sahipliğinde gerçekleşecek programda LGBTİ sapkınlığını meşru hale getirecek birçok konunun ele alınacağı öğrenildi.

Sapkınlarla iş birliği
Toplumsal hiçbir karşılıkları olmadığı halde gayri ahlaki fiillerini topluma dayatmak için olağanüstü gayret gösteren LGBTİ’li homolar, İstanbul, Ankara ve İzmir barolarının yönetim kademesi tarafından da himaye görüyor. Kendileri gibi düşünmeyen avukatları, tahakkümleri sayesinde susturan baro yöneticileri ise sapkınlara kol kanat germeye devam ediyor. İstanbul Barosu bünyesinde faaliyet gösteren İnsan Hakları İzleme Merkezi’nin Sosyal Politikalar, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) ile müşterek bir program gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Ülkemizdeki azgın azınlığın merkez üssü KAOS GL’nin de destek vereceği gayri ahlaki program, “Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Temelli Ayrımcılık Konulu Davalara Yönelik Sertifika Programı” başlığıyla düzenleniyor. 10-11 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Barosu Kültür Merkezi’nin ev sahipliğinde gerçekleşiyor.

Hakkı Bilir  İstanbul 

Eşcinsel düşmanı A Habetrci: Kerimcan Durmaz'ı Amerika'ya şikayet ettiler!

$
0
0
Sosyal medyadan yaptığı skandal paylaşımla gündeme gelen sapkın eşcinsel Kerimcan Durmaz içinAmerika'daki Instagram merkezine şikayetler yağıyor. Durmaz'ın hesabının kapatılabileceği iddia edildi.


Yıllardır sosyal medyada fenomen olmak için yapmadığı kalmayan Kerimcan Durmaz hakkında Amerika'daki Instagram merkezine şikayet yağdı.

Sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz, sosyal medya hesabından kendisine ait olduğu iddia edilen skandal videoyla büyük tepki çekmişti.

Sapkın fenomene öfkelenen sosyal medya kullanıcıları ABD'deki Instagram merkezine şikayet yağdırdı.Sosyal medya hesapları yasaklansınBazı hukukçular ve bazı vatandaşlar Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları masasına Kerimcan Durmaz'ın sosyal medya hesaplarının yasaklanması ve kendisiyle ilgili soruşturma açılması için de şikayette bulundular.

https://www.ahaberci.com/kerimcan-durmazi-abdye-sikayet-ettiler-15366h.htm

Hürriyet'ten Savaş Özbey, Kerimcan Durmaz için: O zaten bir halt etmiş...

$
0
0
Bir gün Tuğba Ekinci size herhangi bir konuda destek verirse bilin ki gerçekten çok ama çok zor durumdasınız.

Askerde komutanlar, biz kısa dönemleri iğnelemek için şöyle derlerdi: “Çocuklar bir gün savaş çıkar ve sizi de orduya çağırırlarsa mutlaka gelin. Bilin ki vatan çok zor durumda...”

Mahrem videosu ortalığa dökülen Kerimcan Durmaz vakasında istediğiniz gibi düşünebilirsiniz.

Ama bir de destek verip kendi içinde bölünenler var ki evlere şenlik.

Şimdiii... İkisi de destek veriyor ama kalibre farkına bak!İlki Didem Soydan.
Kerimcan’la bir fotoğrafını paylaştı; “Neden?” diye sorulunca da altına şöyle bir cevap döşendi:

“Ben Kerimcan’ın o paylaşımı isteyerek yayınlamadığına eminim. Gerçekliğine inandığım durumlarla ilgili kimseye eyvallahım yoktur. Rahatsız olanlar ışık hızıyla hesabımdan gidebilirler.”

Bu kızın bu “entelektüel Demet Akalın” giderlerine bayılıyorum, sarılıp öpesim geliyor.

Bakın bu da Tuğba Ekinci’nin verdiği destek:

“Ben senin neden yanındayım? Çünkü sen de insansın, hata yapabilirsin. Bugün sana terbiyesiz diyenler, kim bilir mahrem yerlerini günde kaç kere kimlere atıyorlardır.

Üzülme, erkek adamın malı meydanda olur.
Beğenmeyen bakmasın, sevmesin, zorla mı?”

Hanım hanım, ne diyorsun sen?
Neye bakıyoruz, neyi beğenmiyoruz?
Hangi meydanlarda geziyorsun, ne görüyorsun?
O zaten bir halt etmiş...

İnsanları kışkırtacak, gaza getirecek sözlere ne gerek var.
İnsanın Tuğba Ekinci gibi destekçisi olacağına, Didem Soydan gibi düşmanı olsun.

http://www.hurriyet.com.tr/galeri-bizi-tugbanin-destegine-muhtac-etme-yarabbi-41201811?p=8

Bir erkek taşıyıcı anne yoluyla baba oluyorsa eşcinseldir ve yanındaki kadın sevgililerinin kiralık olmasıysa kaçınılmazdır!

$
0
0

Rus aktris ve televizyon sunucusu Viktoriya Bonya, yaptığı programda Ronaldo'nun Rus model Irina Shayk ile ilişkisinin reklam amaçlı olduğunu söylemişti...
Bonya, 'Cristiano Ronaldo ile Irina Shayk'ın 5 yıllık ilişki sözleşmesi imzaladıklarını iddia etmişti.
Viktoriya Bonya iddialarını, "Sözleşme bittiğinde ayrıldılar. Şimdiki kadınlar her şeyi yapmaya hazırlar.
Ronaldo'nun şu andaki kız arkadaşı da bildiğim kadarıyla sözleşmeli.
Ben böyle bir şeyi hayatta yapamazdım. Gerçek bir aile ve gerçek bir koca isterdim.'' sözleriyle sürdürdü.
Juventus'ta forma giyen süperstar Cristiano Ronaldo şuanda Georgina Rodriguez ile birlikte.
Güzel model Irina Shayk ise dünyaca ünlü oyuncu Bradley Cooper ile beraber ve bir de çocukları var.
Irina Shayk, Ronaldo ile ayrıldıktan sonra ilk kez konuştu.
Dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo ile aşk yaşayan ünlü model Irına Shayk, ilişkilerinin neden bittiğini şu sözlerle açıkladı:
''Hakkımızda çok şey yazıldı, çizildi. Ama işin gerçeği Cristiano, beni bir çok kadınlar aldattı. İlişkimizi bitiren buydu.''

http://www.hurriyet.com.tr/sporarena/galeri-irina-shaykin-ronaldodan-neden-ayrildigini-acikladi-41202109/2

Ölümünün 500. yıl dönümünde "eşcinsel Leonardo Da Vinci"nin dehası büyülemeye devam ediyor

$
0
0

Rönesans deyince akla gelen ilk isimdir Leonardo Da Vinci. Hayatı boyunca yarattığı sanat eserleri, icatları, mühendislik çizimleri, matematiksel teknikleri ve zamanının çok ötesinde fikirleri ile bugünün dünyasını hala etkilemeye ve şaşırtmaya devam ediyor.

Bu yıl İtalyan dehanın ölümünün 500. yıl dönümü. Bu sebeple dünyanın çeşitli yerlerinde müzeler, galeriler ve üniversiteler tarafından sanatçının onuruna büyük organizasyonlar ve gösterimler düzenleniyor.

1519 yılında 67 yaşında hayata gözlerini yuman Da Vinci en çok 'Mona Lisa' tablosu ve 'Son Akşam Yemeği' freski gibi eserleri ile tanınsa da aslında o bir ressam olmanın çok ötesinde özel yeteneklere sahip bir kişiydi. Her iki elini de aynı seviyede kullanabilen, fotografik hafızaya sahip olduğu düşünülen bu deha aynı zamanda bir mucit, mühendis, filozof, matematikçi ve anatomist idi.

Dönemin güç sahipleri ile olan ilişkilerinden kendi özel hayatına pek çok anlamda ilginç bir hayat yaşayan Da Vinci kendinden sonraki çağlara paha biçilemez eserler, şifreli notlar ve dokümanlar bıraktı.

Sanatçıdan kalan el yazması binlerce sayfalık notları onun aynı zamanda jeoloji, metalurji, botanik, hayvan davranışları, insan psikolojisi, optik, yer çekimi ve uçan canlılara özel ilgisi olduğunu gösteriyor.

Nadir Da Vinci portreleri
Da Vinci'nin nasıl göründüğünü sadece kendi portresini çizdiğine inanılan nadir resimlerden biliyoruz.


Leonardo Da Vinci'nin kendini çizdiğine inanılan portre çalışması
Sanatçının başkası tarafından çizilmiş o döneme ait tek portresi ise öğrencisi , Francesco Melzi'ye ait.

Öğrencisi Francesco Melzi tarafından çizilen Da Vinci portresi

Gayrımeşru bir çocuk
Tam ismiyle Leonardo di ser Piero da Vinci, 15 Nisan 1452'de İtalya'nın Floransa şehri yakınlarındaki Tuscany kasabasına bağlı Vinci köyünde evlilik dışı ilişki sonucu gayrimeşru olarak dünyaya geldi.

Saygın ve zengin bir kişi olan babası Piero tarafından meşru evlatmış gibi yetiştirildi ve üst düzey eğitim gördü. Annesi Caterina ise sıradan bir köylüydü ve Leonardo doğduktan kısa bir süre sonra kendisi ile aynı sosyal sınıftan bir başka köylü ile evlendi. Leonardo'nun babasının onu annesi ve bu sosyal tabakadan mümkün olduğu kadar uzak tuttuğu düşünülüyor.

Medici ailesi
Floransa'nı en güçlü ve aynı zamanda nüfuzlu ailesi Mediciler (doktorlar) aynı zamanda tarihin ilk modern bankerlerindendi. Floransa'ya gelerek burada gayrımeşru olmanın verdiği sınıfsal pozisyonundan kurtulmak isteyen Da Vinci bunun yolunun loncalardan ve kişisel ilişkilerden geçtiğini gördü.

İlk kabul edildiği atelye Andrea del Verrocchia'ya aitti ve bu şekilde ilk önemli ilişkiler ağını oluşturmaya başladı. Burada sanat ve güç arasındaki bağın farkına varan genç Leonardo, Medici ailesinin Verrocchia'ya ihale ettiği eserlerde yetenekleri göstererek yükseldi.

Da Vinci hakkında ilginç bilgiler
Eşcinsel olduğu bilinen ancak biseksüel olduğu düşünülen Da Vinci Floransa'da çalışırken eşcinsel ilişki suçlamasıyla henüz 24 yaşındayken idamla yargılanmanın eşiğine geldi ancak suçlamaların geri çekilmesiyle olay kapandı.

Hayatı boyunca evlilik yapmayan Da Vinci'nin bilindiği kadarıyla çocuğu da hiç olmadı. Da Vinci'ye az sayıdaki tablolarından önemli bir bölümü uzun süre sevgilisi olan ve daha sonra kendisi de önemli bir sanatçı haline gelen asistanı Gian Giacomo Caprotti'ye miras edildi.

Sanatçının eserleri, hayatı ve yaşam tarzı hakkında pek çok ilginç bilgi bulunuyor. Tuttuğu notları aynada okunabilecek şekilde tersten yazan Da Vinci'nin bunu fikirlerini korumak için bir yöntem olarak kullandığı kendinin ise aynaya ihtiyaç duymadan bu notları rahatlıkla yazıp okuyabildiği aktarılıyor.

Şiddete ve savaşa kişisel olarak eğilimi ve ilgisi olmasa da kendisini himaye eden yönetici ailelerin talepleri doğrultusunda çok sayıda yeni tür savaş aleti, silahı ve aracı tasarlayan Da Vinci, hayvanlara dahi zarar vermek istemeyen bir vejetaryendi.

Bugün bisiklet, uçak, helikopter, denizaltı gibi araçların yanı sıra dalgıç kıyafeti, birçok makaralı, çarklı ve yaylı alet ilk kez onun çizimleri ve tasarımları ile doğdu.

Da Vinci'nin son yılları ve mezarı
Milan'da 20 yıl ve Roma'da da kısa bir süre yaşadıktan sonra Fransa'ya yerleşen Da Vinci, burada hayatının son yıllarını Kral Francis'in himayesinde tamamladı ve 2 Mayıs 1519'da Amboise kasabasında yaşamını yitirdi. Burada St. Florentin kilisesine gömüldü ancak Fransız devrimi sırasında zarar gören kilise 19.yy'ın başlarında tamamen yıkıldı.

Da Vinci'nin onlarca yıl sonra yıkıntılar altında bulunan ve ona ait olup olmadığı da kesin olarak bilinmeyen kemikleri yakın civarda bulunan küçük bir şapele getirildi ve mezarı buraya yerleştirildi.

Serhat Aktan

https://tr.euronews.com/2019/05/02/olumunun-500-yil-donumunde-leonardo-da-vincinin-dehasi-buyulemeye-devam-ediyor

ABD’nin eşcinsel başkan adayı Time’ın kapağında

$
0
0
Time dergisi, ABD'de 2020 yılı başkanlık seçimleri için Demokratlar arasındaki yirmi adaydan biri olan Pete Buttigieg kapağına taşıdı.


Pete Buttigieg, evinde yapılan röportajda ailesinin cinsel tercihine karşı çıktığını, eşiyle nasıl tanışıp evlendiklerini ve günlük hayatı nasıl paylaştıklarını bütün ayrıntılarıyla anlattı. Sekiz dil bilen Buttigieg, Chasten Glezman ile evli.

Irak'ta uzun süre asker olarak görev yapmış başkan adayı “Washington'daki korku büyüleyici ama biz kanalı değiştireceğiz” sloganı ile seçim kampanyasının reytingini yükseltiyor. Buttigieg, ocak ayında başkan adaylığını açıkladıktan sonra 10 milyon dolar bağış topladı.

BAŞKANLIK SÜRECİ NASIL İŞLİYOR?

3 Kasım 2020’deki seçimler öncesinde Demokratlar, haziran ayında başlamak üzere çok sayıda canlı yayın açık oturumu yapacak. Bu canlı yayın tartışmalarının ardından 2020 şubat ayından itibaren haziran ayına kadar yaklaşık 20 eyalette ön seçimlerde Demokratlar kendi adaylarını belirlemek üzere oy kullanacak.

13-16 Temmuz 2020’de Wisconsin eyaletinin Milwaukee kentinde düzenlenecek Demokrat Parti kongresinde ise ülkenin dört bir yanından gelen delegeler partinin başkan adayını belirleyecek.

Tayfun HOPALI / ABD

https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/abdnin-escinsel-baskan-adayi-timein-kapaginda-4662721/

AIDS ilaçlarının korunmasız cinsel ilişkide virüsün bulaşmasını engellediği tespit edildi

$
0
0
Avrupa'da AIDS tedavisinde kullanılan antiretroviral ilaçların eşcinseller arasındaki korunmasız ilişkilerde hastalığın bulaşmasını engellediği anlaşıldı.


Binden fazla eşcinsel çifti 8 yıl boyunca takip eden araştırmacılar, bu ilaçlar sayeinde HIV virüsü taşıyan partnerin taşımayana AIDS bulaştırmadığını belirtti. Bu çalışma ile antiretroviral ilaç terapisinin virüsü kesin olarak bastırdığı ve cinsel ilişki yoluyla geçmesine olanak tanımadığı ortaya kondu.

Londen College Üniversitesi profesörü Alison Rodger "Bulgularımız baskıcı ilaç kullanan eşcinsel erkeklerde bulaşma riskinin sıfır olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz sekiz yıl boyunca incelediğimiz bu grupta ilaçlar 472 olası bulaşmayı engelledi." dedi.

Heteroseksüel çiftlerde de işe yaramıştı
Daha önce heteroseksüel (kadın-erkek) çiftlerle yapılan araştırmalarda da antiretroviral ilaç kullanımı ile bulaşma riskinin sıfır olduğu tespit edilmişti.

Bin eşcinsel çift üzerinde yürütülen sekiz yıllık araştırmalar sırasında gruptan 15 kişinin AIDS virüsü kaptığı ancak genetik testler sonucu bu virüslerin AIDS olan partnerlerinden değil AIDS olan ve retroviral ilaç kullanmayan başka kişilerden bulaştığı anlaşıldı.

https://tr.euronews.com/2019/05/03/aids-ilaclarinin-korunmasiz-cinsel-iliskide-virusun-bulasmasini-engelledigi-tespit-edildi

CİNSEL YÖNELİM MİTLERİ ÖLÇEĞİ

$
0
0
Cinsel yönelimlerle ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden her birini okuyarak size uygun olan seçeneği (X) şeklinde işaretleyiniz.


1 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireyler, tedavi edilebilir.
2 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireyler, gerçekten istedikleri takdirde heteroseksüel olabilirler.
3 Lezbiyen, gay ve biseksüel olmak, bireylerin bilinçli seçimi / tercihidir.
4 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireyler, zihinsel olarak hastadır.
5 Bireyin kendi cinsel yöneliminin farkında olabilmesi için cinsel ilişkide bulunması gerekir.
6 Bir kişi kendi cinsiyetinden biri ile cinsel ilişki yaşamamışsa eşcinsel değildir.
7 Ergenlik döneminde yaşanan cinsel deneyimler, yetişkin bireyin cinsel yöneliminin göstergesidir.
8 Ebeveynlerin rol modeli olarak yetersizliği, çocuğun eşcinsel ya da biseksüel olmasına neden olur.
9 Bireyin sahip olduğu cinsel organ, cinsel yönelimini belirler.
10 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireylerin çocukluklarında yaşadıkları cinsel travmaları vardır.
11 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireyler, riskli cinsel davranışlara sahiptir.
12 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireyler, cinsel isteklerini kontrol altında tutamazlar.
13 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireyler, cinselliklerini teşhir ederler.
14 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireyler, herhangi bir dine / inanca sahip değildir.
15 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireyler, alkol ve uyuşturucu bağımlısıdır.
16 Lezbiyen, gay ve biseksüel bireyler, güvenilmez insanlardır.
17 Çocuk suistimallerinin çoğu gaylar tarafından gerçekleştirilir.
18 Lezbiyenler, erkek cinsiyetine sahip olmak ister.
19 Geyler, kadınsı davranışlar sergiler.

KAVRAMLAR
Cinsel Yönelim: Kişiyi karşı cinse, hemcinsine, her iki cinse veya birden fazla cinsiyete
karşı romantik veya cinsel çekim hissetmeye yönlendiren kalıcı kişisel bir nitelik
Heteroseksüellik: Kişiyi kendisinin karşı cinsiyetinde olan kişilere karşı romantik ya da cinsel
çekim yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik
Eşcinsellik: Kişiyi kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekim
yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik
Biseksüellik: Kişiyi hem kadınlara hem erkeklere yönelik romantik veya cinsel çekim
yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik
Gay: Eşcinsel erkek
Lezbiyen: Eşcinsel kadın

ALTBOYUTLARve MADDENUMARALARI
Hastalık Algısı: 1-4. Maddeler
Etiyoloji: 5-10. Maddeler
Cinsel Davranış: 11-13. Maddeler
Toplumsal Algı: 14-17. Maddeler
Genel Görünüm: 18-19. Maddeler

ÖLÇEĞİN YORUMLANMASI
Her bir maddeye verilen puanlar toplanarak ölçeğe ait toplam puan elde edilir. Ayrıca alt boyutlara ait madde
puanları toplanarak alt boyutlara ait puanlar da elde edilebilir. Ölçeğin kesme noktası yoktur. Ölçekten
alınabilecek en düşük puan 19, en yüksek puan 95’dir. Alınan puan arttıkça bireylerin cinsel
yönelimlerle ilişkili mitlere sahip olma durumunun arttığı kabul edilmektedir.

KAYNAK
Evcili, F. Sexual Orientation Myhts Scale (SOMS): Development, validity and reliability in Turkey.
Perspectives Psychiatric Care. 2019 Mar 10. doi: 10.1111/ppc.12371.

Trans birey Lilit Martirosyan Ermenistan’da güvende değil

$
0
0
Ermenistan Parlamentosu’nda düzenlenen İnsan Hakları Komisyonu toplantısında önemli bir konuşma yapan trans birey Lilit Martirosyan, sosyal medyada hakaretlere uğramanın yanı sıra ölüm tehditleri alıyor.


Lilit Martirosyan Ermenistan Parlamentosu’nda yaptığı konuşmaya “Lütfen beni Ermenistan’daki lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseks (LGBTİ) topluluğunun temsilcisi olarak görün ve uğradığımız ayrımcılıkları dinleyin” diyerek başladı. Martirosyan, 2015 yılına kadar trans bireylere karşı 283 kayda geçmiş suç olduğunu belirtti. “Bunun benim için anlamı, Ermenistan’da sizin ve benim kapı komşum olan 283 suçlu var demek. Kim bilir, belki 284’üncüsü de yarın suç işleyecek” dedi.

Martirosyan konuşmasında, Ermenistan’da LGBTİ bireylerinin sözlü ve fiziksel taciz dışında, boğazlarının kesildiğini, canlı canlı yakıldıklarını, sosyal, tıbbi, yasal, ekonomik alanlarda damgalanma ve ayrımcılığa maruz kaldığını dolayısıyla büyük bir işsizlik, fakirlik ve korku içinde yaşadıklarını anlattı. Ses getiren konuşmanın farklı dillere tercüme edilen videosu dünya çapında paylaşıldı.

Martirosyan’ın konuşması alkışlar alsa da, hemen ardından Parlamento sözcüsü Paşinyan’ın muhalifi Naira Zohrabyan, “Konumuz insan hakları ve çocuk hakları idi. Meclis gündemini kimse değiştirilmez. Bu önce bana sonra, meclise saygısızlıktır.” diyerek konuya tepki göstermek isteyenlerin ekmeğine yağ sürdü. Zohrabyan’ın rahatsız edici tonu, partilileri tarafından alkışlandı.

Ölüm tehditleri alıyor
Lilit Martirosyan konuşmasını yaptığı günden bu yana sosyal medya üzerinden ölüm tehditleri alıyor.
Martirosyan The Guardian gazetesine verdiği söyleşide, Ermenistan’da ilk kez bir trans bireyin, yaşanan şiddet hakkında sesini yükselttiğini söyledi ve ardından yaşananları anlattı. Martirosyan, “Elinde bıçak olan bir transfobik adam meclise gelip beni öldüreceğini, bana benzeyen diğer trans bireylerin de öldürülmesi gerektiğini söyledi. Facebook ve e-mail üzerinden beni bulup öldüreceklerini söyleyen birçok kişiden mesajlar alıyorum” dedi.

Birleşmiş Milletler’den de konuya ilişkin bir açıklama geldi. BM, son dönemde Ermenistan’da LGBTİ aktivistlerine yönelik nefret söyleminde artış olduğunu belirtti ve “Bu nefret söylemi konusunda endişe duyuyoruz. Herhangi bir gruba veya bireye karşı şiddete, tehditlere ve ayrımcılığa tahammülümüz yoktur” dedi.

Olaylar esnasında yaşanan belki de en olumlu şey ise protestolara katılan din adamı Der Ğazar Kahana Petrosyan’ın belirli bir süreliğine din adamlığından men edilmesi oldu. “LGBTİ faaliyeti içine girenler yakalanmalı ve 4 yıl hapis cezasına çarptırılmalıdır” diye Ermenistan Parlamentosu önünde slogan atan din adamı hakkında yapılan kilise açıklamasında “Ermeni Havariler Kilisesi daha önce açıkladığı gibi hiç kimseyi yargılamaz. Herkesin Tanrıya inanmaya, tövbe etmeye, af dilemeye hakkı vardır. Fakat dinimiz ve kilisemiz insanlardan nefret etmeyi ve diğerlerine karşı suç işlemeyi savunanları haklı göremez” denildi.

Martirosyan, Başbakan Paşinyan’a açık bir mektup yazarak hakkında hakaret ve ölüm tehditlerinde bulunanlar için  polise verdiği kanıtların ve şikayetlerin reddedildiğini söyledi. Martirosyan açık adresinin sosyal medyada dolaştığını kendini güvende hissetmediğini belirterek Paşinyan’dan gerekli adımları atmasını istedi. Öte yandan kimi iddialara göre ise bu tepkileri Paşinyan'a iktidarı kaptıran muhalefet el altından destekliyor. Amaç, Paşinyan Hükümeti'ni itibarsızlaştırmak.

Gelişme yok
Kadife Devrim’den sonra Ermenistan’da LGBTİ hakları konusunda ilerleme yaşanılacağı düşünülürken, bir adım yol dahi alınmadığı aşikar. LGBTİ hakları için çalışan dernek ve insan hakları savunucularına yapılan hakaret ve suçlamalar ise hiç yabancı değil. “Bunlar dış güçlerin oyunu, bunların hepsi Sorosçuların ülkemizi ele geçirmek, Ermeni kültürünü yok etmek için oynadıkları oyunlar” diyen “milliyetçi” güruha karşı gelebilmek ve insan haklarını, Ermenistan demokrasisinin ayrılmaz bir parçası kabul ettirmek için hükümet ve sivil toplumun yapması gereken çok iş var.

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/22396/trans-birey-lilit-martirosyan-ermenistanda-guvende-degil
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>