İstanbul Onur Yürüyüşüne Polis Müdahalesi

Onur Yürüyüşü’ne valiliğin izin vermediği İstanbul’da LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks) + Onur Haftası Komitesi’nin çağrısıyla binlerce kişi Taksim İstiklal Caddesi’nde buluştu. Basın açıklamasının ardından polis bazı göstericilere müdahale etti

Onur Yürüyüşü’ne valiliğin izin vermediği İstanbul’da LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks)+ Onur Haftası Komitesi’nin çağrısıyla binlerce kişi Taksim İstiklal Caddesi’nde buluştu. Basın açıklamasının ardından polis bazı göstericilere müdahale etti.

Onur Yürüyüşü’ne saatler kala İstiklal Caddesi’nde toplanan 3 bin kadar katılımcı, planlanan basın açıklaması öncesinde polis tarafından abluka altına alındı.

“Nefret değil, sevgi kazanacak”, ‘’Susma haykır eşcinseller vardır’’ sloganları atan kalabalık, ellerinde gökkuşağı bayraklarıyla yürüyüşü beklerken, İstanbul Onur Haftası Komitesi’nden açıklama geldi.

Onur Haftası komitesinin Twitter hesabı 'İstanbulpride'daki açıklamada, "Emniyet ile yaptığımız görüşme sonucu Mis Sokak’ta saat 17.00-17.30 arası basın açıklaması okuyacağız. Açıklamanın ardından polisin belirttiği güvenli yollardan dağılıyoruz" dendi.

TOMA ve barikatlarla Taksim’e giren polis, kalabalığın toplandığı Mis Sokak’ın girişini kapattı. Polis, gökkuşağı bayraklarını da toplattı.

İstanbulpride hesabından daha sonra ‘’Mis Sokak'tan ayrılıyoruz ve Taksim'de her sokağa dağılıyoruz. Sokaklarda dans etmeye ve eğlenmeye devam ediyoruz!’’ çağrısı yapıldı.

Ancak polis buna da izin vermedi ve ara sokaklara dağılan gruplara biber gazıyla müdahale etti. Mis Sokak'ta bulunan bar ve kafelerin önünü kapatan polisler, daha sonra bu mekanların önlerinin boşaltılması çağrısı yaptı. Polis ardından kafe ve barlarda oturanların oradan ayrılmaları için gaz attı. İstanbulPride, Öğüt Sokak ve Ağa Camii Sokak'ta polisin plastik mermi ile saldırdığını duyurdu.

İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, basın açıklamalarını internette de paylaştı. Açıklamada, "Halkın huzur ve güvenliği, terör, genel ahlak, genel sağlık gibi birbiriyle alakası olmayan kopyala yapıştır gerekçelerle yürüyüşümüzü yasaklayanlar devleti yönetemeyeceklerini bir kez daha göstermiştir. Halkın huzurunu tehdit eden yıllarca barışçıl şekilde gerçekleştirilen Onur Yürüyüşleri değil, 5 senedir onur yürüyüşlerinde halka saldıran kolluk güçleridir’’ dendi.

Açıklamada ‘’Sahip oldukları koltuğu kaybetmemek için LGBTİ+’lara yönelik nefreti körüklemekten çekinmeyen, sırf almayı hedeflediği birkaç oy için bir haftada LGBTİ+’ları 3 kere hedef gösteren devlet yetkilileri unutmamalıdır ki LGBTİ+’lar bu toplumun kendisidir. Bizleri hedef gösterenler ise tarihin çöplüğüne karışacak bir avuç güç sevdalısıdır. Biz kazanacağız, siz kaybedeceksiniz!’’ ifadeleri yer aldı.

‘’Bizler, mücadelemizde kararlıyız ve ne istediğimizi çok iyi biliyoruz!’’ denen açıklamada, anayasada cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin tanınması, LGBTİ+ cinayetlerinin cezasız kalmaması, faillerin iyi hal indirimi almamasının yanı sıra, eğitim, sağlık, barınma gibi en temel haklara erişimi engellenen LGBTİ+’ların haklarının yasal güvence altına alınması talepleri sıralandı.

Bu taleplerin ne toplumun huzurunu bozan ne de güvenliği tehdit eden talepler olduğu belirtilen açıklamada, ‘’Taleplerimiz eşit yurttaşlık hakkımıza erişmek için bir sosyal hukuk devletinde olması gerekenlerdir. Eşitliğin olmadığı bir toplumda huzur da mümkün değildir!’’ vurgusu yapıldı.

Açıklama, "Stonewall’da yanan ateşten beri onurlu bir yaşam için verdiğimiz örgütlü mücadelenin bugün 50. Yılındayız. Stonewall’un 50., İstanbul Onur Haftası’nın 27. yılında Orlando’dan Yeni Delhi’ye, Filistin’den Amsterdam’a dünyanın her yerinde bedenlerimiz, hazlarımız, haklarımız ve varoluşumuz için verdiğimiz mücadelemizden güç alarak tekrar haykırıyoruz: Ne yaşamlarımızdan ne dayanışmamızdan ne de örgütlü mücadelemizden vazgeçmiyoruz! Buradayız, alışın, gitmiyoruz! 27. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftamız ve 17. Onur Yürüyüşümüz kutlu olsun!" ifadeleriyle sona erdi.

2015 yılından bu yana İstiklal Caddesi'nde Onur Yürüyüşü'ne izin verilmiyor. Twitter hesabı 'İstanbulpride'dan yapılan açıklamada valiliğin İstiklal Caddesi'ni güvenlik nedeniyle tüm yürüyüşlere kapattığı bilgisi yer alıyor. Onur yürüyüşünün Bakırköy'de yapılması taleplerinin ise 'toplumsal tereddütlü' grup oldukları gerekçesiyle reddedildiği belirtiliyor.

https://www.mynet.com/istanbul-onur-yuruyusune-polis-mudahalesi-110105547347

Belediyelerden Onur Haftası kutlamaları: Nefret değil sevgi kazanacak

http://www.diken.com.tr/belediyelerden-onur-haftasi-kutlamalari-nefret-degil-sevgi-kazanacak/

Belediyelerden Onur Haftası kutlamaları: Sevgi kazanacak

Çok sayıda belediye, sosyal medya hesaplarından Onur Haftası mesajları paylaştı. Rengarenk paylaşımlarda eşitlik vurgusu yapıldı.

Sosyal medya paylaşımlarıyla beğeni toplayan belediyeler, LGBTİ+ Onur Haftası için kutlama mesajları paylaştı. CHP'li belediye başkanları tarafından yönetilen belediyelerin sosyal medya hesaplarından #pride2019, #İstanbulPride2019 ve #loveislove etiketleriyle yapılan paylaşımlarda eşitlik vurgusu yapıldı.

https://www.evrensel.net/haber/382187/belediyelerden-onur-haftasi-kutlamalari-sevgi-kazanacak


Onur Yürüyüşü: İstanbul'da LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne polis müdahalesi

İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, Onur Yürüyüşü'ne izin verilmemesi üzerine İstiklal Caddesi Mis Sokak'ta toplanıp basın açıklaması yaptı.

Polis, basın açıklamasından sonra toplanan kalabalığa dağılmaları için göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Komite, Onur Yürüyüşü etkinliklerini bu sene Bakırköy Miting Alanı'nda gerçekleştirme talebinde bulunmuş. Bu talep de İstanbul Valiliği tarafından reddedilmişti.

Komitenin basın açıklamasının bir kısmında şu ifadeler yer aldı:

"Halkın huzur ve güvenliği, genel ahlak, genel sağlık gibi birbiriyle alakası olmayan kopyala yapıştır gerekçelerle yürüyüşümüzü yasaklayanlar devleti yönetemeyeceklerini bir kez daha göstermiştir. Halkın huzurunu tehdit eden yıllarca barışçıl şekilde gerçekleştirilen Onur Yürüyüşleri değil, 5 senedir onur yürüyüşlerinde halka saldıran kolluk güçleridir.

İstanbul'da Onur Yürüyüşü 5 yıldır neden yapılamıyor?
"LGBTİ+'ların taleplerine kulaklarını tıkayarak, bizleri 'yolunu kaybetmiş, tereddütlü' bir grup gibi göstermeye çalışanlara inatla tekrar söylüyoruz: Bizler mücadelemizde kararlıyız ve ne istediğimizi çok iyi biliyoruz. Anayasa'da cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği tanınmalıdır. LGBTİ+ cinayetleri cezasız kalmamalı, failler iyi hal indirimi almamalıdır.

"Eğitim, sağlık, barınma gibi en temel haklara erişimi engellenen LGBTİ+'ların hakları yasal güvenceye alınmalıdır. Taleplerimiz ne toplumun huzurunu bozan ne de güvenliği tehdit eden talepler değillerdir.

"Taleplerimiz eşit yurttaşlık hakkımıza erişmek için bir sosyal hukuk devletinde olması gerekenlerdir."

Grup daha sonra Mis Sokak'tan ayrılanlara "Taksim'de her sokağa dağılıyoruz. Sokaklarda dans etmeye ve eğlenmeye devam ediyoruz"çağrısı yaptı.

Polis de grubun dağılması için göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Kalabalık "Neredesin aşkım, buradayım aşkım" sloganları atıp düdük ve ıslıklarla ara sokaklarda yürümeye devam etti.

Polis, basın açıklamasından sonra toplanan kalabalığa dağılmaları için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile müdahale etti.

Göstericiler, polis müdahalesinden sonra da İstiklal Caddesi'nin ara sokaklarında ve Beyoğlu'nun farklı yerlerinde bir araya geldiler.

27. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, müdahaleler sırasında en az altı kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

2015'ten bu yana İstanbul Onur Yürüyüşü'ne izin verilmiyor.

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-48819416


İstanbul'da gazlı müdahale

17. Onur Yürüyüşü'ne ilişkin basın açıklaması öncesinde polis, Taksim’i TOMA ve barikatlarla abluka altına aldı...

Bu yıl 27.'si düzenlenen İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında İstiklal Caddesi'nde düzenlenmesi planlanan 17. Onur Yürüyüşü'ne ilişkin basın açıklaması öncesinde polis, Taksim’i TOMA ve barikatlarla abluka altına aldı.

Onur Haftası kapsamında İstanbul’daki buluşmaların ana adresi Taksim İstiklal Caddesi oldu. Polis, Mis Sokak’ta yapılan basın açıklamasının ardından dağılan eylemcilere plastik mermi ve biber gazı ile saldırdı.

Onur Yürüyüşü’ne saatler kala İstiklal Caddesi’nde toplanan binlerce kişi “Nefret değil, sevgi kazanacak” dedi. Slogan ve ıslıklarla yürüyüşü bekleyen kalabalık, gökkuşağı bayrakları salladı.

İstiklal Caddesi’ne çıkan her sokağın girişine yerleştirilen polis ekipleri yurttaşların toplanmasına izin vermezken; Fransız Kültür Merkezi önünde bir araya gelmek isteyen LGBTİ+ bireyler ise polis tarafından dağıtıldı.

İstanbul Onur Haftası Komitesi, bugün yapılacak olan basın açıklamasına ilişkin şu açıklamayı yaptı:

"Emniyet ile yaptığımız görüşme sonucu Mis Sokak’ta saat 17.00-17.30 arası basın açıklaması okuyacağız. Açıklamanın ardından polisin belirttiği güvenli yollardan dağılıyoruz."

NE OLMUŞTU?

İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın son günü etkinliği olarak her sene Taksim’de düzenlenen Onur Yürüyüşü, bu sene İstanbul Valiliği'nin kararıyla yasaklandı. Yasağın gerekçesi olarak ise "Taksim’in toplantı ve gösteri yürüyüşü bölgesi olmaması” gösterildi.

Onur Haftası Komitesi, yasaklamaların ardından bugün saat 17.00'da tüm LGBTİ+’ları ve LGBTİ+fobi karşıtlarını Taksim Fransız Kültür Merkezi önünde yapılacak olan basın açıklamasına çağırdı.

https://odatv.com/onur-yuruyusunde-neler-oluyor-30061932.html


İstanbul’da LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne gaz ve plastik mermili polis müdahalesi

Bu yıl 17.’si düzenlenen LGBTİ+ Onur Haftası nedeniyle yapılması planlanan yürüyüşe valilikten izin çıkmadı. Onur Haftası destekçileri basın açıklaması yapmak üzere Taksim Mis Sokak’ta toplanarak yasaklamaya karşı basın açıklaması okudu. Ardından polis, Mis Sokak, İmam Adnan Sokak ve Ağa Camii Sokak’ta katılımcılara biber gazı ve plastik mermi ile müdahale etti.

Basın açıklaması: LGBTİ+ düşmanlığı devlet politikası haline geldi
İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için okunan basın metni şöyle:

“Bugün burada 17.’sini düzenlemekte olduğumuz İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, Valilik tarafından 5. kez yasaklandı! Güvenlik gerekçesiyle İstiklal Caddesi’ni tüm toplumsal muhalefete kapatan İstanbul Valiliği, Bakırköy için yaptığımız başvuruyu toplumsal tereddütlü grup olduğumuz iddiasıyla hukuksuzca reddetti.

Bu yasak göstermiştir ki sadece Taksim değil tüm İstanbul LGBTİ+’lar için yasaktır. Ve hatta Antalya, Mersin, ODTÜ ve İzmir’deki yasaklarla birlikte LGBTİ+ düşmanlığı neredeyse bir devlet politikası haline getirilmiştir.

“Halkın huzur ve güvenliği, terör, genel ahlak, genel sağlık gibi birbiriyle alakası olmayan kopyala yapıştır gerekçelerle yürüyüşümüzü yasaklayanlar devleti yönetemeyeceklerini bir kez daha göstermiştir. Halkın huzurunu tehdit eden yıllarca barışçıl şekilde gerçekleştirilen Onur Yürüyüşleri değil, 5 senedir onur yürüyüşlerinde halka saldıran kolluk güçleridir.

“Görevlerini kötüye kullanan, halkın parasını çalan, kendi koltuk sevdalarını devletin beka sorunu gibi gösterenlerin bizleri genel ahlak gibi gerekçelerle yasaklama çabaları oldukça ironiktir. Sahip oldukları koltuğu kaybetmemek için LGBTİ+’lara yönelik nefreti körüklemekten çekinmeyen, sırf almayı hedeflediği birkaç oy için bir haftada LGBTİ+’ları 3 kere hedef gösteren devlet yetkilileri unutmamalıdır ki LGBTİ+’lar bu toplumun kendisidir. Bizleri hedef gösterenler ise tarihin çöplüğüne karışacak bir avuç güç sevdalısıdır. Biz kazanacağız, siz kaybedeceksiniz!

“LGBTİ+’ların taleplerine kulaklarını tıkayarak, bizleri “yolunu kaybetmiş, tereddütlü” bir grup gibi göstermeye çalışanlara inatla tekrar söylüyoruz: Bizler, mücadelemizde kararlıyız ve ne istediğimizi çok iyi biliyoruz! Anayasa’da cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği tanınmalıdır! LGBTİ+ cinayetleri cezasız kalmamalı, failler iyi hal indirimi almamalıdır. Eğitim, sağlık, barınma gibi en temel haklara erişimi engellenen LGBTİ+’ların hakları yasal güvence altına alınmalıdır. Taleplerimiz ne toplumun huzurunu bozan ne de güvenliği tehdit eden talepler değillerdir. Taleplerimiz eşit yurttaşlık hakkımıza erişmek için bir sosyal hukuk devletinde olması gerekenlerdir. Bugün yürüyüşümüzü yasaklayanlar bilmelidirler ki toplumun huzuru LGBTİ+’lar dahil ezilen tüm gruplar haklarını aldığında ve yaşamları güvence altına alındığında sağlanacaktır. Eşitliğin olmadığı bir toplumda huzur da mümkün değildir!

“Stonewall’da yanan ateşten beri onurlu bir yaşam için verdiğimiz örgütlü mücadelenin bugün 50. Yılındayız. Stonewall’un 50., İstanbul Onur Haftası’nın 27. yılında Orlando’dan Yeni Delhi’ye, Filistin’den Amsterdam’a dünyanın her yerinde bedenlerimiz, hazlarımız, haklarımız ve varoluşumuz için verdiğimiz mücadelemizden güç alarak tekrar haykırıyoruz: Ne yaşamlarımızdan ne dayanışmamızdan ne de örgütlü mücadelemizden vazgeçmiyoruz! Buradayız, alışın, gitmiyoruz!

“27. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftamız ve 17. Onur Yürüyüşümüz kutlu olsun!”

Sosyal medyada ‘İstanbulpride’ hesabından yapılan yazılı açıklamada Valiliğin İstiklal Caddesi’ni güvenlik nedeniyle tüm yürüyüşlere kapattığı bilgisi yer aldı. Grubun yürüyüşü Bakırköy’de yapma taleplerinin ise ‘toplumsal tereddütlü’ grup oldukları gerekçesiyle reddedildiği belirtildi.

Katılımcıların dağılmasına rağmen polis müdahalesi sürerken, polis Mis Sokak’ta çıkışa izin veriyor ancak girişe izin vermiyor. Mis Sokak ile kesişen tüm sokaklar kapatıldı. Plastik mermilerle müdahalesi sırasında gazeteciler sokaktan çıkartıldı.

https://www.tarafsizhaberajansi.com/2019/06/30/istanbulda-lgbti-onur-yuruyusune-gaz-ve-plastik-mermili-polis-mudahalesi/

LGBTİ+’lara polis müdahalesi

Onur Haftası kapsamında İstiklal Caddesi'nde basın açıklaması yapmak isteyen LGBTİ+'lara polis gaz bombası ve plastik mermilerle saldırdı.

İstanbul'da düzenlenen 27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında Mis Sokak'ta toplanan kalabalık burada basın açıklaması yaptı.

27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında yapılması planlanan yürüyüş öncesi, İstiklal Caddesi polisler tarafından abluka altına alındı.

BASIN AÇIKLAMASINI POLİS ŞİDDET KULLANARAK ENGELLEDİ

Fransız Kültür Merkezi önünde bir araya gelmek isteyen LGBTİ+ ve destek verenler polis tarafından dağıtıldı.

İstiklal Caddesi'nin Öğüt Sokak ve Ağa Camii Sokağında bir araya gelen gruba polis plastik mermilerle saldırdı.

Fransız Kültür Merkezi önünde yapılacak açıklamaya polisin izin vermemesi üzerine yapılan görüşmeler sonucu LGBTİ+ üyeleri Mis Sokak'ta bir araya geldi.

AÇIKLAMANIN ARDINDAN POLİS PLASTİK MERMİLERLE SALDIRDI

Valilik tarafından yasaklanan İstanbul Onur Yürüyüşü için Mis Sokak‘ta toplanan kalabalık burada basın açıklaması gerçekleştirdi.

Polis, basın açıklamasının ardından Süslü Saksı sokakta gökkuşağı bayraklarıyla kutlamalara devam eden gruba plastik mermi ve gaz bombaları kullanarak bir kez daha saldırdı.

https://www.artigercek.com/haberler/lgbti-ler-taksim-fransiz-kultur-merkezi-ne-yuruyor

Taksim’de, Onur Yürüyüşü için bir araya gelen LGBTİ+’lara polis müdahalesi

Onur Haftası Komitesi, "Barışçıl toplanma bir insan hakkıdır" derken polis, basın açıklamasının ardından müdahalede bulundu.

İstanbul’da bu yıl 17.’si düzenlenen 27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında Mis Sokak’ta toplanan kalabalık burada basın açıklaması yaptı.

27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında yapılması planlanan yürüyüş öncesi, İstiklal Caddesi polisler tarafından abluka altına alındı. Valilik tarafından yasaklanan İstanbul Onur Yürüyüşü için kitle Mis Sokak‘ta toplandı. Sokakta toplanan kalabalık burada basın açıklaması gerçekleştirdi.

Polis, basın açıklamasının ardından Süslü Saksı sokakta gökkuşağı bayraklarıyla kutlamalara devam eden gruba plastik mermi kullanılarak müdahale etti.

https://16punto.com/taksimde-onur-yuruyusu-icin-bir-araya-gelen-lgbtilara-polis-mudahalesi/

LGBTİ+’lar Mis Sokak’ta basın açıklaması yaptı

İstanbul’da bu yıl 17.’si düzenlenen 27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında Mis Sokak’ta toplanan kalabalık burada basın açıklaması yaptı.

27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında yapılması planlanan yürüyüş öncesi, İstiklal Caddesi polisler tarafından abluka altına alındı. Valilik tarafından yasaklanan İstanbul Onur Yürüyüşü için kitle Mis Sokak‘ta toplandı. Sokakta toplanan kalabalık burada basın açıklaması gerçekleştirdi.

http://www.demarkaj.org/lgbtilar-mis-sokakta-basin-aciklamasi-yapti-15289/

İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne polis saldırdı

Onur Haftası kapsamında yapılması planlanan 27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne polis saldırdı.

Onur Haftası kapsamında yapılması planlanan 27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü öncesi, İstiklal Caddesi polisler tarafından abluka altına alındı. Valilik tarafından yasaklanan İstanbul Onur Yürüyüşü için kitle Mis Sokak‘ta toplandı. Valilik yasağı gerekçe gösterilerek yürüyüşe izin verilmezken, kitle burada basın açıklaması gerçekleştirdi.

Polis, basın açıklamasının ardından Süslü Saksı sokakta gökkuşağı bayraklarıyla kutlamalara devam eden gruba plastik mermi ve biber gazı kullanılarak saldırdı.

Ara sokaklara dağılan gruba polis saldırmaya devam etti. Polis saldırısı sonrası yürüyüş tertip komitesi kitleye sokaklara dağılma çağrısı yaptı.

https://nupel.net/istanbul-lgbti-onur-yuruyusune-polis-saldirdi-31513h.html

27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası yürüyüşüne polis saldırdı

27’nci İstanbul LGBTİ Onur Haftası kapsamında Mis Sokak’ta yürüyüş yapmak için toplanan kitleye plastik mermi ile saldıran polis yürüyüşe engel oldu.

İstanbul’da düzenlenen 27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında Mis Sokak’ta toplanan grup basın açıklaması yaptı.

27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında yapılması planlanan yürüyüş öncesi, İstiklal Caddesi polisler tarafından abluka altına alındı. Valilik tarafından yasaklanan İstanbul Onur Yürüyüşü için kitle Mis Sokak‘ta toplandı. Sokakta toplanan kalabalık burada basın açıklaması gerçekleştirdi.

Polis, basın açıklamasının ardından Süslü Saksı sokakta gökkuşağı bayraklarıyla kutlamalara devam eden gruba plastik mermi kullanılarak müdahale etti.

Ara sokaklara dağılan kitle eylemi sürdürmeye devam etti.

https://www.gazetepatika10.com/27nci-istanbul-lgbti-onur-haftasi-yuruyusune-polis-saldirdi-40546.html

İstanbul Onur Yürüyüşü’nde polis saldırdı, LGBTİ+’lar susmadı: “Buradayız, alışın, gitmiyoruz!”

Valiliğin "tereddütlü grup" bahanesiyle üst üste beşinci kere yasakladığı İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için yüzlerce LGBTİ+ ve LGBTİ+fobi karşıtı basın açıklamalarını yaptı. Açıklamadan sonra eylem sürünce polis biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı

İstanbul Onur Yürüyüşü’nde polis saldırdı, LGBTİ+’lar susmadı: “Buradayız, alışın, gitmiyoruz!”

Bu yıl 27.si düzenlenen İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında 17.si düzenlenecek İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, valilik tarafından üst üste beşinci kere ve “tereddütlü grup” gerekçesiyle yasaklanmış, eylem komitesi ise kutlamalar için saat 17.00’da Taksim Fransız Kültür Merkezi’ne çağrı yapmıştı.

Taksim Meydanı’nın ve İstiklal Caddesi’ne çıkan sokak başlarının erken saatlerden itibaren polis barikatları ile kapatılması üzerine LGBTİ+’lar ile LGBTİ+fobi karşıtları, Mis Sokak’ta bir araya geldi. Saat 17.00’da ise basın açıklaması okundu.

“Yaşamlarımızdan da dayanışmamızdan da örgütlü mücadelemizden de vazgeçmiyoruz!”

LGBTİ+ düşmanlığının bir devlet politikası haline getirildiği, Onur Yürüyüşleri’nin ülkenin dört bir yanında yasaklandığı ve polis saldırılarına uğradığı belirtilen basın açıklamasında “LGBTİ+’lar bu toplumun kendisidir. Bizleri hedef gösterenler ise tarihin çöplüğüne karışacak bir avuç güç sevdalısıdır. Biz kazanacağız, siz kaybedeceksiniz!” denildi. Açıklamanın devamında ise talepler okundu:

Bizler, mücadelemizde kararlıyız ve ne istediğimizi çok iyi biliyoruz!

Anayasa’da cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği tanınmalıdır! LGBTİ+ cinayetleri cezasız kalmamalı, failler iyi hal indirimi almamalıdır. Eğitim, sağlık, barınma gibi en temel haklara erişimi engellenen LGBTİ+’ların hakları yasal güvence altına alınmalıdır.

Taleplerimiz eşit yurttaşlık hakkımıza erişmek için bir sosyal hukuk devletinde olması gerekenlerdir. Bugün yürüyüşümüzü yasaklayanlar bilmelidirler ki toplumun huzuru LGBTİ+’lar dahil ezilen tüm gruplar haklarını aldığında ve yaşamları güvence altına alındığında sağlanacaktır. Eşitliğin olmadığı bir toplumda huzur da mümkün değildir!

Dünyanın dört bir yanındaki onur yürüyüşçülerine selamlanmasının ardından açıklama “Ne yaşamlarımızdan ne dayanışmamızdan ne de örgütlü mücadelemizden vazgeçmiyoruz! Buradayız, alışın, gitmiyoruz!” sözleriyle son buldu.

http://sendika63.org/2019/06/istanbul-onur-yuruyusunde-polis-saldirdi-lgbtilar-susmadi-buradayiz-alisin-gitmiyoruz-553164/

LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesi

Bu sene 27.’si düzenlenen İstanbul LGBTİ Onur Haftası kapsamında İstiklal Caddesi’nde düzenlenmesi planlanan 17. Onur Yürüyüşü’ne ilişkin basın açıklaması öncesinde polis, Taksim’i TOMA ve barikatlarla abluka altına aldı.

İstiklal Caddesi’ne çıkan her sokağın girişine yerleştirilen polis ekipleri Onur Yürüyüşü katılımcılarına müdahale etti.

27. İstanbul Onur Haftası kapsamında Mis Sokak’ta bir araya gelen LGBTİ’ler, yasaklanan Onur Yürüyüşü’ne ilişkin basın açıklamasını okudu. Basın açıklamasının ardından polis, Mis Sokak’ta kitle dağılırken gaz bombası ve plastik mermi ile müdahale etti.

https://www.politikyol.com/lgbti-onur-yuruyusune-polis-mudahalesi/

Onur yürüyüşü ne zaman yapılacak

Onur Haftası Komitesi yürüyüş için saat 17.00’da Taksim Fransız Kültür Merkezi önüne çağrı yaptı.

İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, Onur Yürüyüşü için 30 Haziran Pazar günü saat 17:00’de Taksim Fransız Kültür Merkezi önüne çağırıyor.

İstanbul Valiliği’nin İstiklal Caddesi’nde Onur Yürüyüşü’ne izin verilmeyeceğini söylemesinin ardından Komite Bakırköy Meydan’ını talep etmiş ancak Valilik burada da yürüyüş yapılmasına izin vermemişti.

Bu yıl 27 yaşında olan İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nı Onur Yürüyüşü ile sonladırmak için Komite tüm LGBTİ+’lara ve LGBTİ+fobi karşıtlarına bugün saat 17:00’de Taksim Fransız Kültür Merkezi önüne davet ediyor.

“Yarın herkesi bizlere destek olmaya ve onurumuzu kutlamaya davet ediyoruz”
Komite çağrısının tam metni şöyle:

LGBTİ+’lara ve LGBTİ+fobi karşıtlarına çağrı

30 Haziran günü gerçekleştirmeye hedeflediğimiz 17. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için Bakırköy’e yaptığımız başvuru, hukuksuz bir şekilde reddedildi. Yıllardır Onur Yürüyüşü yasağını Taksim bahanesine sıkıştıran valilik, Taksim’in bahane olduğunu bir kez daha gösterdi.

27. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi olarak, tüm LGBTİ+’ları ve LGBTİ+fobi karşıtlarını 30 Haziran günü saat 17’den itibaren Taksim Fransız Kültür Merkezi önünde basın açıklamamızı okumak için toplanmaya çağırıyoruz. FKM önünde başlayacak buluşmamızı; Taksim’in tüm sokaklarında dans ederek, slogan atarak, açıklamamızı okuyarak sürdürmeye devam ediyoruz. Önce tüm Taksim’e, ardından da tüm İstanbul ve Türkiye’ye #dağılıyoruz.

Yarın herkesi bizlere destek olmaya ve onurumuzu kutlamaya davet ediyoruz. #HerYürüyüşümüzOnurYürüyüşü

https://www.gazetefersude.com/onur-yuruyusu-ne-zaman-yapilacak-64539/

ONUR YÜRÜYÜŞÜ’NDE NELER OLUYOR

Bu yıl 27.’si düzenlenen İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında İstiklal Caddesi’nde düzenlenmesi planlanan 17. Onur Yürüyüşü’ne ilişkin basın açıklaması öncesinde polis, Taksim’i TOMA ve barikatlarla abluka altına aldı.

İstiklal Caddesi’ne çıkan her sokağın girişine yerleştirilen polis ekipleri yurttaşların toplanmasına izin vermezken; Fransız Kültür Merkezi önünde bir araya gelmek isteyen LGBTİ+ bireyler ise polis tarafından dağıtıldı.

Onur Yürüyüşü’nde neler oluyor
İstanbul Onur Haftası Komitesi, bugün yapılacak olan basın açıklamasına ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Emniyet ile yaptığımız görüşme sonucu Mis Sokak’ta saat 17.00-17.30 arası basın açıklaması okuyacağız. Açıklamanın ardından polisin belirttiği güvenli yollardan dağılıyoruz.”

https://haber.im/onur-yuruyusunde-neler-oluyor/

Onur Yürüyüşü’ne yasak

17. Onur Yürüyüşü'ne ilişkin basın açıklaması öncesinde polis, Taksim’i TOMA ve barikatlarla çevrelendi. Mis Sokak’ta bir araya gelen katılımcılar, yasaklanan Onur Yürüyüşü'ne ilişkin basın açıklamasını okudu, ardından polis müdahale etti.

17. Onur Yürüyüşü için dün Taksim’de toplanmak isteyen LGBTİ bireyler polisin sert müdahalesiyle karşı karşıya kaldı.

Polisin erken saatlerde Taksim Meydanı’na gelerek geniş güvenlik önlemleri aldığı görülürken, sokak girişleri, şerit çekilerek abluka altına alındı. Tüm yasaklara karşın LGBTİ bireyler ve LGBTİ destekçileri “Aşk aşk hürriyet, uzak olsun devlet”, “Biz bu yoldan dönmeyiz”, “Susma haykır eşcinseller vardır” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atarak Beyoğlu Mis Sokak’ta toplandı. Burada yapılan açıklamada, LGBTİ düşmanlığının devlet politikası haline getirildiği belirtilerek “Görevlerini kötüye kullanan, halkın parasını çalan, kendi koltuk sevdalarını devletin beka sorunu gibi gösterenlerin bizleri genel ahlak gibi gerekçelerle yasaklama çabaları oldukça ironiktir. LGBTİ’lere yönelik nefreti körüklemekten çekinmeyen ve LGBTİ’leri hedef gösteren devlet yetkilileri unutmamalıdır ki LGBTİ’ler bu toplumun kendisidir. Bizleri hedef gösterenler ise tarihin çöplüğüne karışacak bir avuç güç sevdalısıdır. Biz kazanacağız, siz kaybedeceksiniz” denildi.

Bazı belediyeler Onur Haftası’nı kutladı

LGBTİ+ Onur Haftası’na belediyelerden de destek geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Twitter hesabından Onur Haftası ile ilgili bir mesaj yayımladı. Soyer mesajında “Önümüzdeki senelerde birlikte yürümek dileğiyle. LGBTİ+ Onur Haftası kutlu olsun. #ÇokSesÇokRenkÇokNefes #Pride2019” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da uluslararası basın kuruluşlarıyla bir araya geldiği toplantıda, “Herkesin özgürlüğüne saygı duyan birisi olarak toplumun menfaatlarını, toplumun huzurunu sıkıntıya uğratmayan her türlü gösteri ya da haklarını arama, mücadele etme noktasındaki özgürlüklerine saygı duyan bir belediye başkanı ve belediye yönetimi olacağız. Biz her bireyin, vatandaşın yaşam haklarına saygı duyan bir belediyecilik anlayışına sahibiz. Hiç kimseyi yaşamı, biçimi, inancı, dünya görüşü ile sorgulayarak ve ayrıştırarak yok sayan bir belediye başkanı asla olmam” açıklamasını yaptı.

Kadıköy, Şişli, Kartal, Maltepe, Nilüfer, Kuşadası, Edremit, Bandırma, Fındıklı, Odunpazarı, Fethiye, Datça, Hopa, Kemalpaşa, Germencik, Borçka gibi bazı belediyeler Twitter hesaplarından Onur Haftası’nı kutlayan paylaşımlarda bulundu. Maltepe Belediyesi, “Her koşulda, herkese karşı, herkes için ve daima sevgi kazanacak” paylaşımı yaparken; Şişli Belediyesi “Her zaman eşit ve adil bir kent, bir ülke ve bir dünya için çalışacağız. Biriz, eşitiz, birlikte daha güçlüyüz. LGBTİ+ Onur Haftası kutlu olsun”; Kadıköy Belediyesi de “Biriz, eşitiz, birlikte daha güçlüyüz. LGBTİ+ Onur Haftası kutlu olsun” ifadelerini kullandı. Fındıklı Belediyesi, “Nefret değil, sevgi kazanacak. #Pride2019”; Edremit Belediyesi, “Bugün, yarın ve her zaman sevgi kazanacak. #Pride2019”, Odunpazarı Belediyesi, “Sevgi kazanacak”, Nilüfer Belediyesi, “Aşkım da değişebilir gerçeklerim de. Pırıl pırım dalgalı bir denize karşı yangelmişim diz boyu sulara. Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum (Turgut Uyar). Eşit, adil bir kent, ülke ve dünya için diyoruz ki...Kutlu olsun.”, Kuşadası Belediyesi de “Dünyayı güzellik kurtaracak; bir insanı sevmekle başlayacak her şey...” ifadelerini kullandı.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1464092/Onur_Yuruyusu_ne_yasak.html

Taksim’deki LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesi!

İstanbul Valiliği tarafından İstiklal Caddesinde yapılması planlanan LGBTİ Onur Yürüyüşü ne izin verilmeyeceğinin açıklamasının ardından LGBTİ üyesi bir grup saat 17.00da Beyoğlu Mis sokakta toplandı. Polis ekiplerinin yoğun güvenlik önlemi aldığı alanda LGBTİ üyeleri basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından polis ekipleri gruba dağılması yönünde uyarıda bulundu. Uyarının ardından dağılmayan gruba polis biber gazlı plastik mermi []

Taksim’deki LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesi! haberi Sözcü haber sitesi kaynağından alınmıştır. Sözcü haber sitesinin HaberHatti.Com da bulunan diğer haberlerine Sözcü Haberleri sayfasından ulaşabilirsiniz. 2019-06-30 19:03:11 Tarihinde HaberHatti.Com 'a eklenen Taksim’deki LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesi! haberinin tamamını haberin kaynağa git kısmından okuyabilirsiniz.

HaberHatti.Com olarak misyonumuz okuyucularımızın Türkiye ve Dünyadan yerli yabancı tüm haber kaynaklarına olabildiğince sade, reklamsız ve hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlamaktır. Çünkü HaberHatti.Com olarak okuyucularımızın haber alma özgürlüğüne inanıyor ve saygı duyuyoruz.

Daha fazla habere ulaşmak için Tüm Kaynaklar bölümüne gidebilirsiniz. HaberHatti.Com da şu an için Hürriyet, Milliyet, Anadolu Ajansı, Habertürk, Sözcü, Sputnik, Spiegel, The Guardian, DW, Dailymail, Lenta, Nbcnews kaynaklarından haberler bulunmaktadır. Ekibimiz her gün yeni haber kaynaklarına ulaşabilmeniz için çalışmaktadır. Sizler de HaberHatti.Com da görmek istediğiniz kaynakları bizlere gönderebilirsiniz.

Ayrıca günün dikkat çeken haberlerinden olan Taksim’deki LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesi! haberini değerlendirebilir, habere yorum yapabilir ve paylaşabilirsiniz.

https://www.haberhatti.com/sozcu/taksim-deki-lgbti-onur-yuruyusu-ne-polis-mudahalesi

Dağılmayan LGBTİ üyelerine polis müdahalesi...

İstanbul Beyoğlu Mis Sokak'ta toplanan LGBTİ üyesi bir grup İstanbul Valiliği tarafından yasaklanan yürüyüşe ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından dağılmayan gruba polis müdahale etti.
Dağılmayan LGBTİ üyelerine polis müdahalesi...

İstanbul Beyoğlu Mis Sokak'ta toplanan LGBTİ üyesi bir grup İstanbul Valiliği tarafından yasaklanan 'Onur Yürüyüşü 'ne ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından dağılmayan gruba polis müdahale etti.

İstanbul Valiliği tarafından İstiklal Caddesi'nde yapılması planlanan yürüyüşe izin verilmeyeceğinin açıklamasının ardından LGBTİ üyesi bir grup saat 17.00'da Beyoğlu Mis sokakta toplandı. Polis ekiplerinin yoğun güvenlik önlemi aldığı alanda LGBTİ üyeleri basın açıklaması yaptı.

Açıklamanın ardından polis ekipleri gruba dağılması yönünde uyarıda bulundu. Uyarının ardından dağılmayan gruba polis müdahale etti. Müdahalenin ardından grubun ara sokaklarda yeniden toplanması üzerine polis ekipleri gruba ikinci kez müdahale etti. Polis ekiplerinin önlemleri sürüyor.

https://www.superhaber.tv/dagilmayan-lgbti-uyelerine-polis-mudahalesi-haber-208224

Polis, Onur Haftası kutlamasına saldırdı

LGBTİ+ Onur Haftası nedeniyle yapılacak kutlamayı Taksim’i adeta ablukaya alarak engelleyen polis, Mis Sokak’taki açıklama sonrası da grubu biber gazı ve kalkanlarla dağıttı. Grubun açıklamasında, “Yasaklarla birlikte LGBTİ+ düşmanlığı neredeyse bir devlet politikası haline getirilmiştir” denildi.
LGBTİ+ Onur Haftası’nın, İstanbul Taksim’de bulunan Mis Sokak’taki kutlamasına polis saldırdı. Evrensel’de yer alan habere göre, Onur Haftası nedeniyle yapılacak açıklama öncesi Taksim’e çok sayıda TOMA ve barikat yerleştiren polisler, İstiklal Caddesi’ne bağlanan her sokağın girişine konuşlandı. Fransız Kültür Merkezi önünde bir araya gelmek isteyen LGBTİ+ yurttaşlar polis tarafından dağıtıldı.

Fransız Kültür Merkezi önünde yapılacak açıklamaya polisin izin vermemesi üzerine yapılan görüşmeler sonucu kalabalık Mis Sokak’ta bir araya geldi.

Burada “Susma haykır, eşcinsel vardır”, “Aşk aşk hürriyet, uzak olsun nefret”, “Nerdesin aşkım? Buradayım aşkım” sloganları atıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı eylemde “Nefret öldürür”, “Yasak ne ayol”, “Normalleşmiyoruz” dövizleri taşınırken ailelerden de destek geldi. Aileler “Yanındayım annem”, “Elalemi değil çocuğumu seçtim” dövizleri taşıdı.

‘DÜŞMANLIK NEREDEYSE BİR DEVLET POLİTİKASI’

Mis Sokak’ta okunan basın açıklamasında şöyle denildi: “Bugün burada 17.’sini düzenlemekte olduğumuz İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, Valilik tarafından 5. kez yasaklandı! Güvenlik gerekçesiyle İstiklal Caddesi’ni tüm toplumsal muhalefete kapatan İstanbul Valiliği, Bakırköy için yaptığımız başvuruyu toplumsal tereddütlü grup olduğumuz iddiasıyla hukuksuzca reddetti. Antalya, Mersin, ODTÜ ve İzmir’deki yasaklarla birlikte LGBTİ+ düşmanlığı neredeyse bir devlet politikası haline getirilmiştir. Halkın huzur ve güvenliği, terör, genel ahlak, genel sağlık gibi birbiriyle alakası olmayan kopyala yapıştır gerekçelerle yürüyüşümüzü yasaklayanlar, devleti yönetemeyeceklerini bir kez daha göstermiştir.”

KALABALIK DAĞILIYORDU

Mis Sokak’ın İstiklal Caddesi çıkışını kapatan polis, açıklamanın ardından “Dağılın” anonsu yaptı. Grup dağılırken polis biber gazı sıktı ve sokaktaki mekanların da önünü kapattı. Bazı kişilerin gözaltına alındığı öğrenildi.

https://ozgurdenizli.com/polis-onur-haftasi-kutlamasina-saldirdi/

CHP'li belediyeler eşcinsellik ittifakı kurdu

https://www.gaste24.com/chp-li-belediyeler-escinsellik-ittifaki-kurdu-resimleri,52856.html

TAKSİM’de yapılması planlanan LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne dün yine izin çıkmadı. Polis uyarılara rağmen toplanan gruba biber gazı ve plastik mermi ile müdahale etti.

Taksim’de yapılmak istenen 17. LGBTİ Onur Yürüyüşü İstanbul Valiliği tarafından yasaklandı. Bunun üzerine LGBTİ Onur Haftası Komitesi etkinliğin Bakırköy’de yapılması için tekrar başvuru yaptı. Bu talebin de reddedilmesi üzerine LGBTİ üyeleri dün, Taksim’de toplanmaya başladı. Polis, Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi üzerinde yoğun güvenlik önlemleri aldı. Meydan da Çevik Kuvvet polislerinin yanında TOMA araçları da bekletildi. İstiklal Caddesi girişindeki Fransız Başkonsolosluğu binası önünde toplanmak isteyen gruplara polis engel oldu. Bunun üzerine LGBTİ üyesi bir grup saat 17.00’de Beyoğlu Mis sokakta toplandı. Polis ekiplerinin yoğun güvenlik önlemi aldığı alanda LGBTİ üyeleri basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından polis, gruba dağılması yönünde uyarıda bulundu. Dağılmayan gruba polis biber gazı ve plastik mermi ile müdahale etti. Müdahalenin ardından grubun ara sokaklarda yeniden toplanması üzerine polis ekipleri gruba ikinci kez müdahale etti. İki kişi gözaltına aldı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/yine-izin-cikmadi-41259967

Rengârenk kutlama

Her yıl haziran ayının sonlarında dünya genelinde LGBTİ bireylere karşı farkındalık yaratmak için kutlanan Onur Yürüyüşleri, bu sene de renkli görüntülere sahne oldu.

ABD’nin Başkenti New York’ta yürüyüşe katılanlar, “Pride in Flight” (Onur Havada) t-shirtleriyle dev gökkuşağı bayrağı taşıdı. Güney Amerika ülkesi Peru’nun başkenti Lima’da da Onur Haftası kapsamında aktivistler, LGBTİ bireylerin haklarını savunmak amacıyla “Your hatred kills” (Nefretiniz öldürüyor) pankartları taşıdı. Meksika’nın başkenti Meksiko City’de ise, aralarında göçmen ve sığınmacıların da bulunduğu dev bir grup ellerinde gökkuşağı şemsiyeleriyle yürüdü.

İstanbul’da da Beyoğlu’nda toplanan LGBTİ üyesi bir grup, valiliğin izin vermemesine rağmen yürüyüş yapmak istedi. Basın açıklamasının ardından uyarılara rağmen dağılmayan gruba polis müdahale etti.

http://www.milliyet.com.tr/dunya/reng-renk-kutlama-2897595

AKP'li belediyelerden LGBTİ+ karşıtı kampanya

Bazı CHP'li belediyelerin sosyal medya hesaplarından LGBTİ+ Onur Haftası'nı kutlamaları üzerine AKP'li belediyeler sosyal medyada LGBTİ+'lere nefret kusan bir kampanya başlattı. Kampanyaya MHP'li bazı belediyeler de katıldı.

Bugün İstanbul'da yapılan Onur Yürüyüşü için birçok CHP'li belediye kutlama mesajı yayınladı. Bu mesajlara AKP'li belediyeler tarafından "AilemizHerŞeyimiz" hashtagi altında başlatılan bir kampanyayla karşılık verildi.

AKP'li belediyeler tarafından başlatılan ve MHPli belediyelerin de katılım gösterdiği homofobik ve transfobik kampanya, LGBTİ+'lere kin ve nefret kusarak hedef gösteriyor. Bu kampanyanın bir diğer hedefi ise, Onur Yürüyüşü'nü kutlayan CHP'li belediyeler. AKP'li belediyeler, LGBTİ+ nefreti üzerinden CHP'li belediyelerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi üzerinden elde ettiği moral üstünlüğü geri almaya çalışıyor

https://marksist.org/icerik/Haber/12467/AKPli-belediyelerden-LGBTI+-karsiti-kampanya


Belediyeler Fena Kapıştı! Onur Yürüyüşüne Destek Veren Belediyelerle Karşı Çıkan Belediyeler Birbirine Girdi

https://onedio.com/haber/belediyeler-fena-kapisti-onur-yuruyusune-destek-veren-belediyelerle-karsi-cikan-belediyeler-birbirine-girdi-878225


LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne polis müdahale etti!

Katılımcılar, yasaklanan Onur Yürüyüşü'ne ilişkin basın açıklamasını okudu, ardından polis müdahale etti.A+A-İstanbul'da Bu yıl 17.'si düzenlenen LGBTİ+ Onur Haftası nedeniyle yapılması planlanan yürüyüşe valilikten izin çıkmadı. Onur Haftası destekçileri basın açıklaması yapmak üzere Taksim Mis Sokak'ta toplanarak yasaklamaya karşı basın açıklaması okudu.Ardından polis, Mis Sokak, İmam Adnan Sokak ve Ağa Camii Sokak'ta katılımcılara biber gazı ve plastik mermi ile müdahale etti.  Sosyal medyada 'İstanbulpride' hesabından yapılan yazılı açıklamada valiliğin İstiklal Caddesi'ni güvenlik nedeniyle tüm yürüyüşlere kapattığı bilgisi yer alıyor. Grubun yürüyüşü Bakırköy'de yapma taleplerinin ise 'toplumsal tereddütlü' grup oldukları gerekçesiyle reddedildiği belirtildi.

http://www.sanalbasin.com/lgbti-onur-yuruyusu039ne-polis-mudahale-etti-31351853/

CHP, İP ve HDP eşcinsellik propagandasında yarıştı!

Bu yıl 27'inci kez düzenlenmesi planlanan sözde "Onur Haftası" adı altındaki sapkın etkinlikler için CHP, İP ve HDP'li belediyeler de seferber oldu. CHP, İP ve HDP'li belediyelerin resmi sosyal medya hesapları, eşcinsel paylaşımlar yapma konusunda adeta yarışa girdi. Söz konusu paylaşımların bazılarında sözde özgürlük ve Atatürkçülük bahsinin geçmesi vatandaşların tepkisini topladı.

https://www.takvim.com.tr/galeri/guncel/chp-ip-ve-hdp-escinsellik-propagandasinda-yaristi/32


CHP, HDP ve İyi Partili belediyelere seçmenden tepki!

Bu yıl 27'inci kez düzenlenmesi planlanan etkinlikler için CHP, İP ve HDP'li belediyeler de seferber oldu. CHP, İP ve HDP'li belediyelerin resmi sosyal medya hesaplarından LGBT'ye verdiği destek büyük tepki topladı. Sosyal medya kullanıcıları "Biz oyumuzu LGBT'yi desteklemeniz için vermedik. Çocuklarımızın geleceği için oy verdik. Muhafazakar seçmene vaatler vererek, hoşgörü mesajları dağıtarak o koltuklara oturdunuz. Ama bir hafta geçmeden başörtüsünü dilinize doladınız, çocuklarımızın geleceğini tehdit eden LGBT sapkınlığına göz kırptınız" dedi.

https://www.sabah.com.tr/galeri/yasam/chp-hdp-ve-iyi-partili-belediyelere-secmenden-tepki


Yasağa rağmen provokasyon! Homolar Taksim’i karıştırma peşinde

Yurtdışı destekli LGBTİ'li sapkınlar İstanbul Valiliği'nin yasaklamasına rağmen bugün saat 17:00'de Taksim Fransız Kültür Merkezi önünde toplanacaklarını duyurdu. Düzenleyecekleri basın açıklamasından sonra Taksim'in her yerine dağılarak yürüyeceklerini ifade eden homolar, devletin yasağına meydan okudu.

Taha Emre Özdemir  yeniakit.com.tr  Onursuzların uzun süredir hazırlığını yaptığı 27. 'Onur' Yürüyüşü bugün saat 17:00'de Taksim'de düzenlenecek. LGBTİ'li sapkınlar bir basın açıklaması duyurusu yaptı. "27. LGBTİ Onur Yürüyüşümüz için saat 17:00'da Taksim Fransız Kültür Merkezi önünde buluşuyoruz." diyen sapkınlar, yürüyüş yasağına meydan okuyarak, "Basın açıklamamızı yaptıktan sonra önce Taksim'in tüm sokaklarında yürüyerek dans edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Sapkınlar devlete meydan okuyacak cesareti nereden alıyor?
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, resmi twitter hesabından paylaştığı mesajla desteklerinin ibnelerle olduğunu söylemişti. 'İnsan hakları herkes içindir." diyen AB Delegasyonu, mesajında şu ifadeleri kullanmıştı:

"As Pride Week begins, together with a number of like minded Embassies in Ankara, we express support for LGBTI people, too often still victims of discrimination around the globe. Let this week be one of unhindered pride for everyone. Human rights for all."

"Onur Haftası başlarken Ankara’da benzer görüşteki bazı elçiliklerle birlikte, hala dünyada büyük ölçüde ayrımcılığa maruz kalan LGBTİ şahıslara olan desteğimizi ifade ederiz. Bu hafta herkes için engelsiz bir onur haftası olsun! İnsan hakları herkes içindir."

https://www.yeniakit.com.tr/haber/yasaga-ragmen-provokasyon-homolar-taksimi-karistirma-pesinde-820523.html

Lezbiyenler Canan Kaftancıoğlu ile evlenmek için sıraya girdiler

CHP’li lezbiyenler Canan’la evlenmek için sıraya girdi!.LGBTİ’lere destek veren CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na, eşcinsel CHP’lilerden evlilik teklifi yağdı

CHP’li birçok belediye, sözde onur yürüyüşü dolayısıyla sapkın eşcinsellere destek mesajları yayınladı. Belediyelerin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımların yanı sıra, CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da LGBTİ’lere desteğini açıkladı. Bu destek açıklamalarının ardından CHP’li sapkınlar özellikle Kaftancıoğlu’na ilginç çağrılarda bulundu. İki lezbiyen, zaten evli olan Kaftancıoğlu’na evlilik teklifinde bulundu.

İstanbul’da yasak olmasına rağmen, “Tereddütsüz yürüyeceğiz” diyen eşcinsel sapkınlara Canan Kaftancıoğlu'ndan destek geldi. Kaftancıoğlu, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, “Hür doğup hür yaşayanlara selamla..” ifadesini kullandı.

Canan Kaftancıoğlu’nun eşcinsellere verdiği desteğin ardından, LGBTİ kadınlardan CHP’li isme sapkın teklifler geldi. İki eşcinsel kadın, Kaftancıoğlu’na evlilik teklifinde bulundu.

https://www.ulusalturk.com/lezbiyenler-canan-kaftancioglu-ile-evlenmek-icin-siraya-girdiler-47059h.htm

LGBTİ Onur Haftası sebebiyle Çanakkale Belediyesi’nin Twitter üzerinde yaptığı “Bugün, yarın ve her zaman sevgi kazanacak!” paylaşımını, AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “Çanakkale içinde vurdular beni” yazarak retweet yapınca sosyal medya karıştı. 

Cinsel tercihi farklı bireyler tarafından kutlanan LGBTİ onur haftası sebebiyle, Çanakkale Belediyesi bazı kesimin takdirimi bazısının ise tepkisini çeken bir paylaşım yaptı. Twitter üzerinden yapılan paylaşımda Turgut Uyar’ın “Aşkım da değişebilir gerçeklerim de…” sözüne yer verilerek LGBTİ renklerinin bulunduğu fotoğrafın altına “Bugün, yarın ve her zaman sevgi kazanacak” notu düşüldü.

Kimi tepki gösterdi kimi hak verdi

AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ise Çanakkale Türküsü’nde geçen “Çanakkale içinde vurdular beni…” sözünü alıntılayarak Belediye’nin tweetini kendi sayfasında paylaştı.

Turan, gönderisine türkünün bulunduğu videoyu da ekledi. Turan’ın bu paylaşımının ardından ise Twitter’da pek çok kullanıcı Bülent Turan’ı destekler tweetler atarak LGBTİ bireylerin meşrulaştırmasına karşı çıktı. Bazı paylaşımlarda ise Turan’a tepki vardı. İşte onlardan bazıları: Esra Çanlı

https://canakkalegundem.net/2019/06/30/belediyenin-lgbti-paylasimina-turandan-tepki/

New York'taki Onur Yürüyüşü'nde shane alan Lady Gaga, binlerce kişiye seslenerek, "Bugün çok duygusalım, bu durum beni ağlatacak" dedi.


Önceki gün New York'ta düzenlenen Onur Yürüyüşü'nde sahne alan Lady Gaga, LGBTİ bayrağını anımsatan rengarenk kostümüyle dikkat çekti. Stonewall Inn'de sahne alan şarkıcı, binlerce kişiye seslenerek, "Etrafınıza bir bakın. Neler yaptığınıza bakın. Bugün çok duygusalım, bu durum beni ağlatacak" dedi.

Kariyeri boyunca LGBTİ topluluklarına destek veren şarkıcı, "Bu topluluklar kabul görmek için büyük bir savaş verdi ve vermeye de devam ediyor. Sizler cesaretin sözlük anlamısınız" ifadesini kullandı.

https://www.ntv.com.tr/sanat/lady-gaga-onur-yuruyusunde-costurdu,r9MpUIec40CBwcRkoG1hnQ

Tüm dünyada LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) bireylerin hak ve özgürlüklerini savunan Onur Haftası, her yıl Haziran ayının son haftasında; bazı ülkelerde Haziran ayı boyunca (Pride Month) kutlanıyor.

Etkinlikler, gökkuşağı bayrakları, birbirinden renkli makyajları ve renkli kostümleriyle sokakları bir gösteri yerine dönüştürüyor.

Onur Yürüyüşü'nün tarihi

Cinsel tercihleri farklı bireylerin hak ve özgürlüklerini savunmak üzere tüm dünyada gerçekleşen Onur Yürüyüşü (Pride Parade) ilk olarak 1969’da, New York’ta başladı. 28 Haziran 1969’da sabaha karşı Greenwich Village’taki Stonewall Inn isimli gey bara sık sık düzenlenmekte olan polis baskınlarından biri daha gerçekleşti ve bu kez gey topluluk duruma sessiz kalmadı. Saldırının ardından Stonewall Ayaklanmaları olarak anılan çeşitli direniş eylemleri ve çatışmalar gerçekleşti. Ve bu tarih, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm dünyada eşcinsel hakları için önemli bir adım oldu.

Stonewall Ayaklanmaları’ndan bir yıl sonra, 28 Haziran 1970’de ilk Gay Onur Yürüyüşü New York’ta ve Los Angeles’ta gerçekleştirildi. Birkaç yıl içinde de ABD başta olmak üzere tüm dünyada LGBT haklarını savunan çeşitli dernekler kuruldu.

Stonewall Ayaklanması’nın 10. yılında, cinsel kimliğini açıklayan eşcinsel belediye meclisi üyesi Harvey Milk suikastından sonra Lezbiyen ve Gay Hakları için ilk Ulusal Yürüyüş Washington’da gerçekleşti. Harvey Milk, LGBT bireylerin hak ve özgürlükleri konusunda unutulmaması gereken isimlerinden biri. Hatta LGBT’nin sembolü haline gelen gökkuşağı bayrağının tasarlanmasında da katkısı var.

LGBT bayrağı

Milk, LGBT bayrağının tasarlanması konusunda gey aktivist ve tasarımcı Gilbert Baker’dan yardım istemiştir. Baker’ın tasarladığı ilk bayrak her biri farklı renkte 8 dikey çizgiden oluşmuştur ve her renk ayrı bir anlam içermektedir: Pembe/ cinsellik, kırmızı/ hayat, turuncu/ şifa, sarı/ günışığı, yeşil/ doğa, turkuaz/ sanat, indigo/ sakinlik ve mor/ruh anlamındadır.

Türkiye’de Onur Yürüyüşü’nün tarihi

Türkiye’de Onur Haftası ilk kez 1993 yılında “Özgür Cinsellik Haftası” adıyla İstanbul’da kutlanmak istendi ancak valilik izin vermedi. 1994 yılından bu yana organize edilen Onur Haftası etkinlikleri kapsamında LGTBİ+ bireyler ve haklarını konu alan paneller, atölye çalışmaları, film gösterimleri, çeşitli sanat ekinlikleri ile konserler düzenleniyor.

Onur Yürüyüşü ise 2003’ten bu yana, 14 yıldır yapılıyor. Fakat İstanbul Valiliği’nin son 4 yıldır yasakladığı yürüyüş izinsiz olarak gerçekleştiriliyor. Son 3 yıldır Ramazan Ayı’na denk geldiği gerekçesiyle yasaklanan yürüyüş geçen yıl, “oluşabilecek muhtemel olumsuzluklar” gerekçe gösterilerek yasaklanmıştı.

Bu yıl da İstanbul Valiliği, 30 Haziran Pazar Günü gerçekleştirilmesi planlanan Onur Yürüyüşü'nü yasakladığını duyurdu. Uluslararası Af Örgütü ise, LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlaması ve barışçıl toplanma hakkını ayrımcılık yapmaksızın koruma altına alması için İstanbul Valiliği’ne çağrıda bulundu.

https://www.istanbulgercegi.com/yazarlar/-/lgbti-onur-haftasinin-tarihi_199938.html

Her yıl dünyada ve özellikle ülkemizde LGBTİ yani L(ivata) G(ünahına) B(ulaşan) T(opluluk) i(bneler) adı altında propaganda yapanlar var. Bunlar “cinsiyetsiziz” veya “cinsiyet özgürlüğü” gibi söylemlerle sokağa çıkıyorlar.

   Şimdi bir düşünelim:

   Erkekler “biz erkeğiz” veya kadınlar “biz kadınız” diye yürüyüş yapıyor mu? Yapmıyor. İnsanların cinsiyetleri ile gurur duyma veya bunu ön plana çıkartması saçma olurdu. Erkeksen erkeksindir, kadından kadın. Kimseye erkekliği ve ya kadınlığını ispat etmek zorunda değilsindir.

   Peki bunlar niye cinsiyetsizliğini veye dönmeliğini ilan ediyor?

   İbneyse ibnedir. Kimse onlara “niye ibne oldun” diye hesap sormuyor. Zaten böyle bir yasak da yok. İsteyen istediği kılığa ve halta giriyor bu memlekette. O halde ne diye caddelerde “ibne”liklerini ilan ediyorlar?

   Hem de bu ülkenin ezici çoğunluğunun mensub olduğu dinde “günah” sayılan bir fiili yaptığınızı ilan ederek!

ŞEYTANIN ASKERLERİ DEVREDE

   Psikolojilerinin altında bir yönlendirme saklı. Onları organize eden ve sokağa salan bir güç var. Kur’an bize bunu haber veriyor.

   Şeytan: “Onlara emredeceğim, Allah’ın yarattığını değiştirecekler” diye kendine görev addetmişti. Ayetler şöyle:

   “Allah şeytanı lânetlemiştir, o da “Kullarından belli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara kaptıracağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler” demiştir. Allah’ı bırakıp da şeytanı dost edinen kimse elbette apaçık bir ziyana düşmüş olur.” (Nisa 118-120)

   Şeytan bu işi nasıl yapar ki? Öyle ya! Emredecekti ve yaptıracaktı. Peki, Şeytan nasıl emredecekti ve nasıl yaptıracaktı? Şeytanın böyle bir gücü mü var?

   Şeytan bunu askerleri aracılığı ile yapmaktadır değerli kardeşlerimiz bundan hiç şüpheniz olmasın. Onun askerleri de hiç şüphesiz Siyonist Yahudi topluluğudur. Dünya para, medya ve insan gücünü elinde tutan bu yapı ekini (gıdayı) ve nesli (insanları) bozmak için ellerinden geleni yapmaktadır. Misal verecek olursak dünyanın heryerinde gittikçe çoğalan aşılar Yahudi ürünüdür. Tohum piyasasının hakimi Yahudilerdir. Genetiği değiştirilmiş tohum satmaktadırlar. Dondurmadan temizliklik ürünlerine kadar herşey onların elindedir. Katkı içeren kanserojen maddeler neredeyse bütün ürünlerinde mevcuttur.

   Bu mesele ayrı bir yazı dizisi işgal eder.

   Lafın kısası bu Siyonizm dediğimiz lanetli örgüt, yaptığı kendi kafasına göre yapmamaktadır. Bunlar emirleri, piramidin en üstündeki 3 KABBALİST aracılığı ile Şeytan’dan almaktadır. Evet, direkt olarak Şeytandan almaktadırlar ve uygulamaktadırlar.

   Ayette geçtiği üzere Şeytan “emretmekte” ve değiştirilmesi için herşey yapılmaktadır.

LGBTi ŞEYTANIN PROJESİDİR

   Bu sebeple ülkemizde de Allah’ın yarattığı cinsiyeti değiştirmek, insanları buna kanalize etmek, benimsetmek, toplumda yadırganmaz hale getirmek amacıyla basın, yayın, parti, meşhur, ünlü kim varsa parayla satın alarak kullanmakta ve yoğun bir propaganda yapmaktadırlar.

   Şeytan bu zavallıları kullanmakta, onlar da “bir şeyin mücadelesini” verdiklerini zannetmektedirler.

   Değerli arkadaşlar!

   Şeytan ve askerleri çok çalışıyor. Bizler ne kadar çalışıyoruz? Gençlere ne kadar ulaşıyoruz ve kaç tanesini kurtarmaya vesile oluyoruz?

   Bugün artık “karaya vuran binlerce deniz yıldızından tek tek eliyle denize atıp kurtarabildiğini kurtaran” adam gibiyiz. Ekseriyet dalalet yoluna doğru akıyor. Tek tük de olsa kaç kişiye ulaşabiliyorsak kâr saymalıyız. Bir kişiyi bile yanlış yolundan döndürebiliyorsak veya o yola düşmesine set olabiliyorsak kendimizi bahtiyarlardan sayalım.

   Ve en önemlisi dua ordusunun bir neferi olalım. Ümmetin hidayeti için dua edenlerden olalım. Unutmayalım ki, hidayeti de hidayet yollarını da yaratan Allah’tır.

www.ihvanlar.net

https://ihvanlar.net/2019/06/30/lgbti-gercegi-seytanin-emri-yerine-geliyor/

AKP’li belediyelerin LGBTİ+ bireylere karşı çıkması ve LGBTİ+ Onur Haftası’na tepki göstermesi dikkat çekti.


İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın bu yıl 27.'si düzenlendi. İstiklal Caddesi'nde 17. Onur Yürüyüşü yapılmak istense de polisin, Taksim’i TOMA ve barikatlarla abluka altına alması nedeniyle sadece basın açıklaması gerçekleşti.

CHP’li belediyeler de sosyal medya hesaplarından mesajlar paylaşarak  LGBTİ+ Onur Haftası’na destek verdi.

CHP’li belediyelerin sosyal medya paylaşımlarına AKP'li belediyeler karşılık verdi. AKP’li belediyelerin LGBTİ+ bireylere karşı çıkması ve LGBTİ+ Onur Haftası’na tepki göstermesi dikkat çekti.

ERDOĞAN'IN KIZININ DERNEĞİNDEN TEPKİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın başkan yardımcısı olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ise, sosyal medyada Onur Haftası ile ilgili paylaşımlara ilişkin, "Eşcinsellik övgüsü, varoluş gerçekliği dışındaki sapkın yönelimlerin meşrulaştırılması demektir. Dolayısıyla söz konusu paylaşımlar, neslin devamına, toplumun inanç ve değerlerine saldırmaktadır" açıklamasında bulundu.

MADAM MARİKA BİNALİ YILDIRIM İÇİN ŞARKI SÖYLEMİŞTİ

İstanbul seçimlerinde LGBTİ+ bireyler AKP’nin adayı Binali Yıldırım için AKP standında şarkı söyleyerek oy istemişti.

İngilizce öğretmeni iken meslekten atılan ve sık sık gündeme gelen Madam Marika, eline mikrofonu alıp şarkı söyleyerek Binali Yıldırım’a ve AKP’ye oy isterken eşcinsel bir arkadaşı da dans ederek eşlik etmişti.

AKP taraından LGBTİ+ bireylerin hedef alınması, 2002 yılında Abbas Güçlü’nün “Genç Bakış” programına konuk olan dönemin Başbakanı Erdoğan’ın açıklamasını akıllara getirdi.

Erdoğan, Ahmet Altın Işık isimli öğrencinin “Eşcinsellere haklar tanınmalı mı tanınmamalı mı?” sorusu üzerine, “Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınması şart” demişti.

“AK LGBT’LER”

LGBTİ+ bireyler ayı zamanda AKP içinde de örgtülü. Muhafazakar camiada oldukça tartışılan ve kendilerini "AK Parti LGBT Bireyleri" diye tanımlayan AK-LGBTİ yöneticisi Emir Egesoy, kurdukları grubun bilinmeyenlerini ve oluşum sürecini anlatmıştı.

Emir Egesoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önünde ilk kez gökkuşağı bayrağı açtıklarında, Erdoğan'ın "Hoş gelmişler" dediğini öne sürmüştü.

Egesoy, grubun ortaya çıkışını şöyle anlatmıştı:

“İlk İstanbul- Ankara arasındaki hızlı tren açılışındaydık. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın Maltepe'deki mitinginde ortaya çıktık. Gökkuşağı bayraklarını açtık. Onur yürüyüşü, uyuşturucuya hayır yürüyüşü derken bugünlere geldik. Twitterdan ilk twitimizi attık "Alışın Heryerdeyiz.!" dedik. İnsanlar şaşırdı. Erdoğan'ın önünde ilk kez gökkuşağı bayrağı açtık. "Hoşgelmişler." Dedi Recep Tayyip Erdoğan. İnsanlar bizimle ilk o zaman tanıştı.”

Odatv.com

https://odatv.com/ne-oldu-su-ak-lgbtlere-01071911.html

Genç ve popüler bir iş insanı bir beyefendinin 2011’de yazdığı bir blog yazısını hatırlıyorum.

O dönemlerde ortaya çıkan Sansüre Sansür hareketine hararetle destek oluyordu. Taksim’deki mitinge gitmişti.

İnternet özgür olmalıydı. Yetişkin sitelerine herkes girebilmeliydi özgürce. Falan da filan.

Çok yakın değildim ama sosyal medyada takipleşiyorduk, kronolojik olarak takip ettim sonrasında da.

Bir-iki yıl içinde evlendi.

Çocuğu oldu. Allah bağışlasın.

Bir gece yarısı bir feryadını gördüm sosyal medyada.

“Çocuğum youtube’da çizgifilm izlerken arada müstehcen reklamlar çıkıyor. Böyle reklam yönetimi olur mu?” gibi bir şey.

Acı acı gülümsedim.

Başına gelince anlayacaksan bazı şeyleri, çok geç kalmış olacaksın çoğu zaman.

Muhatabı olmadığın acıyı ölçmeye, tartmaya çalışma, anlayamazsın.

İleride, yaşadığında feryat edeceğin şeye bugün “ne olacak canım, ne zararı var” deme.

Gün gelir, devran döner...


*      *      *

Eşcinsellik…

Bazıları “Bu hastalık değil sağlık” diye paylaşımlar yapmış, ben bu iki kelimeden ziyada “imtihan” kelimesiyle açıklamaya çalışacağım. Ailesi için de, kişinin kendisi için de bir imtihan. Bu konuda atıp tutmaktan, büyük konuşmaktan da imtina edilmeli.

Sonuç olarak dünyaya iki farklı cins üzere yaratılmış insanoğlu. Mükemmel bi denge ile. Üçüncü bir cins daha yaratılmış da, bu iki cins onu yok etmeye çalışıyor filan değil.

Ama bunu yok saymak yerine eşcinsellik diye bir olgunun yeryüzünde var olduğunu kabul etmek gerekiyor. Çok eski zamanlardan beri var hem de. Bu bir durum, kişinin kendisi için de, ailesi için de, çevresi için de başa çıkılması gereken bir gerçek.

Sorun da tam bu noktada başlıyor.

Kişi bu gerçekle yüzleşir, bu durumu aşabilir ya da aşamaz. Bununla yaşar ya da doğal haline dönmeye çalışır. Kendi tasarrufudur.

Ailesi, çevresi bu gerçekle yüzleşir, bu durumu aşabilir ve çocuklarını bu şekilde kabullenebilir ya da kabullenmeyip onunla ilişkisini kesebilir. İkisi de ailenin bileceği iştir.

Kısacası bu konu her şey olabilir ama yılda bir kez çıkıp “Onur Yürüyüşü” yapılacak, onurlu olmakla özdeşleştirilebilecek bir şey olamaz.

Onlara destek vermek, hele hele yerel yönetimlerin destek vermesi, yüreklendirmesi, adeta teşvik etmesi kabul edilemez.

Hepimizin ailesi var, çocukları var.

Çocuklarımızı istediğimiz gibi yetiştirme hakkımız var.

Onları, sonuçlarını kendileri göğüslemeyecek insanların böyle bir şeye yüreklendirmesi hem kişinin kendisine, hem ailesine büyük haksızlık.

Bu durumun onurlulukla filan bir ilgisi yok.

Bunun dünyada bu kadar popüler hale getirilmeye çalışılması, rengarenk bayraklarla cezbedici hale getirilmesi de sadece LGBT örgütlerinin çalışmalarından kaynaklı değil.

30 yıldır önce dizilerle, filmlerle, şarkılarla, şarkıcılarla, son yıllarda da sosyal medyayla, fenomenlerle yapılagelen bir yeni dizayn var. Cinsiyetsizlik dizaynı.

Kapitalizmin de sevdiği oyuncaklardan biridir eşcinsellik. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nde eşcinsellere hitap eden bir mesajı ihtiva eden her şey %10’luk bir kemik kitle demek. Çünkü ülkedeki eşcinsel oranı %10’a yakın.

Yani bir dizi çekilecekse o dizide mutlaka bir eşcinsel karakter olmalı. Böylece %10’luk kitleye, kendilerini temsil ettiği izlenimi veriyor bu durum. Onların pastasından da bir dilim almışl oluyorlar böylece.

Sadecek kadın / erkek modası değil, kadınsı erkek ve erkeksi kadın modaları oluşturmak moda sektörü için pazarın büyümesi demek.

İşin özeti; eşcinsellik gerçeğini kabul etmek ayrı bir şey, eşcinsellikle barışmak apayrı.

Ailenin ve toplum bu durumu tuhaf karşılamalı elbette, kabullenmekte, hazmetmekte zorlanmalı. Aileleri baskı altına alarak adeta buna sevinmeleri gerektiği izlenimi yaratma kampanyalarından da vazgeçmeli LGBT örgütleri.

Ailelerin tepkisi, direnci bahane edilerek yapılan bu sözde Onur Yürüyüşleri o kişileri koruma altına almak için filan değil, LGBT’yi yaygınlaştırmak, kapılarını sonuna kadar açmak, kolaylaştırmak içindir.

Rica ediyorum, o örgütlerden birileri okuyorsa bu satırları, lütfen.

Nasıl ki kendi durumunuza saygı istiyorsanız, anlayış istiyorsanız siz de ailelerin, toplumun bu durumu yadırgamasına saygı gösterin.

Çünkü yadırgamalı. Çünkü yadırganacak bir durum.

Kusura bakmayın yani.

Bu işi bu kadar basite indirgemenize, size gelen tepkileri faşizm olarak açıklamanıza ve zamanla normalleştirerek evlerimizin içine kadar girmesine izin vermeyeceğiz.

Bunu kabul etmeyen milyonlarca insanı anlayışsız, despot, çağdışı olarak nitelendirme kolaylığına kaçıyorsunuz, bu da bir taktik. Farkındayız.

Yürüyüşünüzün adı Onur Yürüyüşü olabilir. Ama onurlu bir yürüyüş asla değil.

https://www.star.com.tr/yazar/adini-onur-yuruyusu-koymak-bir-yuruyusu-onurlu-yapmaya-yeter-mi-yazi-1464501/

Rusya Devlet Başkanı Vladimi Putin, eşcinsellerle ilgili açıklamasını ve Rusya'daki yasakları eleştiren ünlü İngiliz şarkıcı Elton John’a cevap verdi. Putin, Financial Times gazetesi ile söyleşisinde "eşcinsellerin kendi değerlerini dayatma konusunda çok ısrarcı davrandıklarını" söylemişti. Rus liderin bu açıklamasına tepki gösteren Elton John'dan yanıt geldi.

74 yaşındaki Elthon John, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, “Değerlendirmelerinizde ikiyüzlülük görüyorum. LGBT’lerin mutlu olmasını istiyorsunuz ve ‘Bununla ilgili bir sorunumuz yok’ diyorsunuz. Buna rağmen filmim 'Rocket Man' Rusya’da çok sıkı sansüre uğradı. David ile olan 25 yıllık ilişkimden dolayı çok içten mutluluk duyduğuma ve iki mükemmel oğlumu yetiştirdiğime dair tüm sözler silindi” diye yazdı.

Ünlü şarkıcının tepkisine G-20 Osaka zirvesindeki basın toplantısında cevap veren Putin, “Elthon John yanlış anlamış. Rusya’da LGBT toplumuna karşı normal bir yaklaşım var, ancak ülkede reşit olmayan kişiler arasında eşcinsellik propagandasını yasaklayan bir yasa da yürürlükte” ifadelerinde bulundu.

http://www.turkrus.com/803397-putin-elton-johnin-gonlunu-aldi-escinsellerle-sorunumuz-yok-ama--xh.aspx

Milliyetçiler, halkçılar, sosyalistler, Atatürkçüler, devrimciler eşcinsellik meselesine nasıl bakmalı?


    Her yıl haziran ayının sonunda kutlanan “Onur Haftası”, bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak belediyelerin LGBTİ tivitleriyle gündeme geldi. Beyoğlu ve Cihangir sakinleri başta olmak üzere yazarlar, yönetmenler, sanatçılar, aydınlar da en az Tivitır’da olmak üzere bu kervana katılarak vecibelerini yerine getirdiler. Tüm kimlik siyaseti güdenlerin yaptığı gibi mağdur ve “öteki” ajitasyonuyla başlayan “hak talepleri”, bu arsız şımarıklığın karşısında duranları aforoz edip ötekileştirme kampanyasına dönüştü.

Belediyelerin Onur Haftası Tivitlerinden Bazıları
    Karşı çıkışlara baktığımızda ise sahip çıkışlarda olduğu gibi bir temelsizlik ve ezber söz konusu: “Lut kavmi” benzetmesi ve kuru ayıplamanın ötesinde bir tavra pek rastlanmıyor. Peki, milliyetçiler, halkçılar, sosyalistler, Atatürkçüler, devrimciler eşcinsellik meselesine nasıl bakmalı? Bu yabancılaşma ve kimlik siyasetiyle mücadele alanında argümanlarımız ne olmalı? Bir yerden başlayalım.

    Öncelikle bu meseleyi ele alırken nefret söylemi olarak algılanmaması için ikiye ayırmak gerek: İnsan iradesinin dışında hormonal etkiden kaynaklanan eşcinsellik ve kişinin iradesi/tercihleri doğrultusunda gerçekleşen ideolojik, kimlik talebinde bulunan eşcinsellik. Birinci durum tartışma konumuz olamayacağı için elbette ikinci durumu ele alacağız.

Eşcinsellik Kapitalizmle Birlikte Ortaya Çıkmıştır

    Tarih ve edebiyat yazınını incelediğimizde eşcinselliğin kapitalizm öncesi toplumlarda saray çevresi gibi yüksek zümrelerle sınırlı olduğunu görüyoruz. Osmanlı’da da yüksek zümrenin yaptığı divan edebiyatının temalarında pek çok kez eşcinselliğe rastlıyoruz.


Nedim Divanı’ndan;
"İzn alıp cuma namazına deyu mâderden
Bir gün uğrulayalım çerhi sitemperverden
Dolaşıp iskeleye doğru nihan yollardan
Gidelim servi revânım yürü Sadabâd’a."

(Cuma namazına diye izin alıp anneden
Bir gün uğurlayalım sitemkâr yüzleri
İskeleye doğru dolaşıp ıssız yollardan
Gidelim servi boylum yürü Sadabad’a)

Hamdullah Hamdi’den
"Hammâmına bârid idim Göynük’ün ammâ
Hammâmcısını gördüm hammâmına ısındım."

(Göynük’ün hamamına pek soğuktum ama
Hamamcısını görünce hamamına ısındım.)

Döneme Ait Köçek Oğlan Tasviri
Döneme Ait Köçek Oğlan Tasviri
    Bunun yanı sıra tüm dünyadaki çeşitli yüksek zümre edebiyatında, mitolojilerde benzer örnekler mevcuttur. Roma ve Yunan mitolojisinde pek çok ilahın eşcinsel/çok eşli ilişki yaşadığını görürüz. Halk edebiyatında ise bu unsurlara rastlamayız. Modern toplumcu edebiyatlarda da nadiren rastlanmaktadır.

    Buradaki ilişki çok açık: Bir eli yağda, bir eli balda sefa süren ve geçim kaygısı olmayan, üretim ilişkilerinin dışında duran saray çevresi, doyumsuzluğunun ve yeni haz arayışının sonucunda eşcinsellikte buluşuyor. Farklı kadınlar, farklı erkekler artık yetmiyor. “Aşkın sınırları” ona dar geliyor ve o “sınırlar” aşılıyor. Nitekim Onur Yürüyüşü de 28 Haziran 1969’da New York’ta StoneWall Inn isimli gey barda çıkan olaylarla ortaya çıkmıştır. Yani, yaşam, geçim ve gelecek derdi olan emekçi halkın bir talebi olarak değil, lümpen diye nitelendirdiğimiz kesimin kaygısıdır.

“Hiç Düşünmeden, Kaçırmadan Tüket!”

    Kapitalizm öncesinde kaynak kısıtlılığı ve üretim zorluğundan dolayı tüketim ve savurganlık ayıpsanan, zararlı bir tutumdu. Kaldı ki toplumun genelinde savurganlık yapacak kaynak da yoktu. Kapitalizmin doğuşuyla birlikte tüketim en takdir edilesi davranış haline geldi. Arz edilen malın daha çok talep edilmesi için tüketim kültürünün yaygınlaşması gerekiyordu. “Siz buna değersiniz.” vb. sloganlar kulaklarımızdan gitmez oldu.

Steve Cutts'un Tüketim Çılgınlığı Tasviri
    Yine kapitalizmin gelişimine paralel olarak filizlenen ve palazlanan Nihilizm de tüm biçimlerden ve değer yargılarından arınarak yaşamayı öğütlüyordu. Bu anlayış tüketimdeki tereddütleri de ortadan kaldırıyordu. Nihilizme göre olmaz/ayıp diye bir şey yoktur.

Özgürlüğün De Sınırları Vardır

    İnsanı insan yapan, toplumsal varlık haline getiren üretim ilişkileri içindeki varlığıdır. Değilse biyolojik olarak homo sapien olabilir ancak insanlık vasıflarını yitirir. O halde insanın önünde iki üretim vardır: Üretim araçlarıyla meta ve hizmet üretimi ve insanlığın devamı için çocuk yapması, gelecek topluma nitelikli katkı sunacak biçimde yetiştirmesi.

    Kapitalizmle birlikte gelen tüketim kültürü farklı kimlik fanatizmlerini yaratırken hazzı da üretimden kopuk bir kimliğe dönüştürmüş ve toplumun önüne, LGBT, Queer, İnterseks, sapyoseksüel, vb. ürün yelpazesi koymuştur. Bu yelpazeyi "Benim bedenim, benim kararım." sloganıyla pazarlamış, hovardalığı, sınırsızlığı “onur”landırmıştır. Hazzı üretim ilişkilerinden koparıp topluma yabancı hale getirmiştir.

    Postmodernizmin ve neosolun önde gelen kuramcılarından Michel Foucault, Dostluğa Dair adlı kitabında eşcinselliği şöyle teorize ediyor:
    “(…) Önemli olan, cinsel birleşmeden ziyade cinsel yaşam tarzıdır: Tam da bu yaşam tarzının, eşcinselliği böylesine “heyecan verici” kıldığına inanıyorum. İnsanları, yasalara ya da doğaya uygun olmayan bir cinsel birleşmeyi düşünmek rahatsız etmiyor. Sorun, o bireyler birbirlerini sevmeye başladıkları zaman ortaya çıkıyor daha çok. (…) Arzularımızı özgürce yaşamaya çalışmaktan çok, kendimizi sınırsızca tad alabilir bir duruma getirmek için çalışmamız gerektiği ortada. Bir yandan salt cinsel ilişki, diğer yandan sevgi yoluyla eriyerek, bir bütün olan kimliklerle ilişkili o beylik klişelerden uzaklaşmak gerekli.” (sayfa 95-97)


Türkiye’de Milli Devletin Tasfiyesiyle Eşcinsellik ve Yabancılaşma Paralelliği

    Türkiye’de LGBTİ Hareketi; 1985’lerde “eski solcuları”, feministleri, çevrecileri, eşcinselleri kapsan Radikal Demokratik Yeşil Parti Girişimi’nin ardından tam anlamıyla 1990’larda İstanbul’da Lambda İstanbul’un, Ankara’da ise Soros’un fonladığı Kaos GL’nin faaliyete geçmesiyle ortaya çıkmıştır.

-Yeşilçam’ın porno film çekmeye başlaması (1979),
-24 Ocak kararları ve 12 Eylül’le birlikte milli devletin tasfiyesinin başlaması (1980)
-Fakirlere yardım ve çevrecilik adı altında sivil toplumculuğun doğuşu (1981)
-Darbe sonrası Nuri Alço, Tecavüzcü Coşkun, Müjde Ar isimlerinin başını çektiği tecavüz filmlerinin yaygınlaşması (1981)
-Lümpenlik, günübirlik ilişkiler ve uyuşturucunun meşrulaştırıldığı Kaybedenler Kulübü radyo programının yayına başlaması (1992)
-Tansu Çiller’in Gümrük Birliği Anlaşması'nı imzalayıp “Son sosyalist devleti yıktık.” naraları atması (1996)
-“Aşkın ve Devrimin Partisi” sloganıyla ÖDP’nin kuruluşu (1996)
-Uyuşturucunun ve aynı görevi gören tarikatların kitleselleşmesinin aynı döneme denk düşmesi elbette tesadüf değil. Burada iktisadi ve toplumsal bir değişim söz konusu.


FETÖ Aydını Ahmet Altan’ın “Sınırsızlığı”

    Ergenekon ve Balyoz sürecinde vatanseverleri hedef alan ve “küçük Amerika”laşma sürecinin 12 Eylül sonrası aydınlığı görevini üstlenen Ahmet Altan, yine bu dönemde (1985 yılında) Kadınca dergisine verdiği röportajda eşcinsellik övgüsü yaparken “sınırları daha da aşarak” şu ifadeleri kullanıyor:

“Kadınca: (…)Tabular, yasaklar kalkar mı?
Ahmet Altan: Aslında kalkmalı. Eski kültürlerde var aslında. İki kardeş arasındaki cinsel ilişki Mısır’da, Roma’da var.
Kadınca: Veya anne - oğul, baba - kız arasında olan ilişkiler...
Ahmet Altan: Tabii... Bunlar yeni teoriler değil. Bu benim fikrim değil. Özellikle araştırmacılar Amerika’da bunu araştırıyor. Birbirini bu kadar seven iki insanın mesela bir erkek kardeşle kız kardeşin, bir anne ile oğlun, bir baba ile kızın... Birbirini bu kadar çok seven insanların, kadınla erkek arasındaki sevginin son noktası olan sevişmeye ulaşmamalarında bir yanlışlık olduğunu iddia ediyorlar. Doğru olabilir...
Kadınca: Katılıyor musunuz buna?
Ahmet Altan: Benim cesaretimi mi deniyorsunuz. Sekste sınıra inanmıyorum. Evet... İki insan da istiyorsa her şey olabilir.
Kadınca: O zaman hayvanlarla da seks doğal...
Ahmet Altan: Eğer insan istiyorsa... Eğer insan istediğini yaşamıyorsa çok acıklı.”


Frida Kahlo’nun “Özgür” Aşkı

    Popüler edebiyat dergilerinin kapaklarını süsleyen, hayatı “acıklı ve derslerle dolu” olarak allanıp pullanan ve kolyelerden defter kapaklarına tema haline gelen Frida Kahlo da aynı iklimin bir başka rüzgârıdır. Kendisinden 22 yaş büyük Diego Rivera’yla evlenen Kahlo ve eşi, birbirlerini aldatmayı "özgürlüğün gereği" olarak görmüş ve bundan gocunmamışlardır.


Emperyalizmden Arınmış, Üreten Ulusal Devlette Yabancılaşmaya Yer Yok!

    Mehmet Ulusoy, Ulusal Devrim ve Küresel Karşıdevrim kitabının 75’inci sayfasında eşcinsellik ve yabancılaşmayı şöyle eleştiriyor: “… gelecek tutkusu ve umudu yoksa, her şey bugün yaşanıp atılacaksa, ne gerek var çocuk yapmaya, ne gerek var olmayan gelecek için yaşamaya, sanatsal yüce eserler vermeye, estetiğe, ahlaka!.. O halde, hayatı renklendiren (!) her ilişki yaşanmalı, her gün yeni ve farklı bir aşk (!), cinselliğin her türü denenmeli!..”

    Günümüzde salt tarikatlara atfedilen çocuk tecavüzcülüğü, Beyoğlu’nun elit sokaklarında, “modern aydın ve sanatçı” çevrelerinde de “meşru ilişki”, “genç sevgili” çerçevesinde gözlemlenmektedir. Eşcinsellik, çocukların da oynadığı sosyal farkındalık videolarıyla özendirilmektedir. CHP belediyeleri tivit atmanın ötesinde eşcinsellik alanında çalışmalar yürüterek kimlik siyasetini yaymaktadır.

    Sevgi ve aşkı cinsel hazla sınırlandırıp ardından “sınırsız özgürlüğünü” savunursanız, Ahmet Altan gibi çocuk, kardeş, ana, baba, hayvan ilişkisine de sınır çizemezsiniz. Gün gelir onları da “renklerimiz” olarak kabul edersiniz. Fahişeliği “seks işçisi” diye adlandırıp “meslek” haklarının savunursunuz. “Sevginin Gücü” Leon gibi filmleri “romantik” bulup gözyaşlarıyla izlersiniz.

    Kapitalizmin çürümüşlüğü ve emperyalizmin neoliberal taarruzu altında gelişen ve kimlik beyanına dönüşen eşcinsellik, yukarıdaki paralellikte ortaya koyduğumuz gibi kimliksizleşme mikro kimlik siyasetleriyle değil, ulusal pazarın ve yurttaşlık kimliğinin güçlenmesiyle, herkesin üretim faaliyetlerine katılmasıyla, tüketim kültürünün ezilmesiyle birlikte yok olacaktır. Yazının başında belirttiğimiz biyolojik ve hormonal eşcinsellik hor görülmeyeceği, baskı ve şiddete maruz kalmayacağı gibi asla yüceltilmeyecek, “onurlandırılmayacaktır”.

Furkan Kaplan
TLB Genel Sekreteri

tgb.gen.tr

https://tgb.gen.tr/serbest-kursu/escinsellik-ve-populer-vicdan-28808

Türkiye'nin LGBTİQ+ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel, İnterseksüel, Queer +) Onur Haftası başladı. Her sene yapılan çağrıyla gönüllülerin hazırladığı etkinlikler, birçok ilde valilik izin vermediği için yapılamadı.

LGBTİ+ bireylerin haklarına dikkat çekmek için yapılan etkinlikler Ankara Barosu'nda kurumsal bir kimlik kazandı. Türkiye'de sadece Ankara ve İzmir barolarında kurulan LGBTİ+ Hakları Merkezleri, bireylerin özgürlükleri için mücadele ediyor.

Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi Başkanı ve kurucusu Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu eski üyesi avukat Doçent Dr. Öykü Didem Aydın euronews Türkçe'ye konuştu.

LGBTİQ+ özneleri hakları mücadelesinin günümüze gelene kadar çok önemli tarihsel aşamalardan geçtiğini ifade eden Aydın, "Bu bir özgürlük mücadelesi, ayrımcılık yasağını hayata geçirme mücadelesi, eşitlik hakkı mücadelesi, heteronormatif ve cisseksist düzene karşı bir başkaldırış." dedi.

Barolar kanalıyla desteğin örgütlenmesi lazım
LGBTİQ+ öznelerine karşı işlenen eylemlerin, nefretin ve ayrımcılığın aynı zamanda suç veya haksız fiil teşkil ettiği bilinciyle yola çıktığını anlatan Aydın, "Barolar kanalıyla desteğin örgütlenmesi gerekli ve Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi'nin kurulması Türkiye açısından da önemli bir tarihsel aşama oldu." ifadesini kullandı.

2013 yılından beri yapılan Onur Yürüyüşü'ne belli bir süredir yetkililerce izin verilmediğine ve bu yıl İzmir ve Antalya'da planlanan Onur Yürüyüşü'nün yasaklandığına değinen Aydın, "17 Mayıs uluslararası homofobi, bifobi ve transfobi karşıtı günde, Ankara Barosu'nun merkezi olarak bir basın açıklaması yapmak istediğimizde, valiliğe 15 gün önce yaptığımız bildirimi, son dakika yasak koyarak engellemeye çalıştı. Devletin her hak öznesini koruması gerekirken bu özneler ve destekçileri söz konusu olduğunda yasaklar koyması oldukça üzücü."şeklinde konuştu.

LGBTİQ+ hakları insan hakkı
LGBTİQ+ öznelerinin uğradığı hak ihlallerine değinen ve nefret söyleminin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarınca da düşünce özgürlüğü çerçevesinde korunan bir gerçeklik olduğunun altını çizen Aydın, "İş yerinde ayrımcılık, ailelerden dışlanma ve aile çatısından dışlanıp sokağa bırakılma, yönelimine ve kimliğine karşı bir düşmanlığa dayanan fiziksel saldırılar, eşcinsel ve diğer kesimleri hedef alacak özellikle trans seks işçilerini hedef alan yağma ve en önemli olanı nefret cinayetleri, toplantı ve gösteri yürüyüş haklarının ihlali ya da cezaevlerinde farklı muameleler gibi ihlaller yaygın ve çeşitlendirilebilir." diyerek bu hak ihlallerini örneklendirdi.

Ankara Barosunda LGBTQ+ öznelerin hakları merkezinin de eğitimlerinden bahseden Aydın, "Baroda ve genel olarak özne ve destekçilerine ve dilerlerse kamu otoritelerine dahi LGBTQ+ hakları temel kavramlar, sahip olunan haklar, mücadeleleri ve kazanımları konusunda temel eğitim ve seminerler veriyoruz." dedi.

"Biz dört duvar arasına sığmayacağız"
LGBTİQ+ özneleri aktivisti olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Özgür Gür bu hakkın öznesi ve destekçisi olan üniversitelilerin yaşadıklarını euronews Türkçe'ye anlattı.

LGBTİQ+ hakları adına farkındalık oluşturmaya çalıştığını dile getiren Gür, "LGBT+ hakları aktivistlerinin yaptığı şey önce kendi çevresinden başlayarak bir şeyleri değiştirmek. İnsanların düşüncelerini ve önyargılarını kırmak ve bu konuda bir şeyler yapması için teşvik etmek."şeklinde konuştu.

Bütün sistemin ikili cinsiyete dayandığını vurgulayan Gür, "Bir yere gittiğinizde tuvaletlerde ya da okulda ders formları, anketlerin ne kadar trans dışlayıcı olduğunu görmek çok zor değil." diyor.

Trans öğrencilerin üniversite yurtlarında kalmasının çok zor olduğunu belirten Gür, "Devlet Kredi Yurtları Kurumu yurtlarında kalan LGBTİQ+ haklara sahip olanlar kimlikleri öğrenildiği anda yurttan atıyorlar." diyerek üniversite öğrencilerinin yaşadıkları hak ihlallerine dikkat çekti.

https://tr.euronews.com/2019/07/01/video-lgbti-onur-yuruyusu-valilik-izin-vermedigi-icin-yapilamadi-ozgurluk-mucadelesi

CHP ve HDP ile Avrupa Birliği'nin desteğini arkalarına alarak cesaret bulan sapkın LGBTİ'liler, İstanbul'da sözde 'Onur' Yürüyüşü düzenlemek istemiş ve emniyet güçlerinin engeli ile karşılaşmıştı. Tüm dikkatler Taksim'de yaşanan provokasyondayken, LGBTİ'li onursuzlar televizyon ekranlarında da boy göstererek meşrulaştırılmaya çalışılıyor.

Eğlence programı sunucusu Okan Bayülgen canlı yayında iki LGBTİ'li sapkını konuk etti. Ahlaksızların sözde 'Onur' Yürüyüşü'nden bir gün önce ekrana çıkarılması dikkat çekerken toplum değerlerini hiçe sayarak aykırı yaşam tarzları ile tanınan 'Kobra Murat' lakaplı Murat Divandiler ve Murat Övüç'ün iğrenç halleri milyonlara sergilendi.

Reyting kaygısı ile ahlaksızlığı meşrulaştırıyorlar!
Halkın tepkisini görmezden gelen Lut Kavmi’nin torunları, aldıkları iç ve dış desteklerle birlikte televizyon ekranlarında da boy gösteriyor. Reyting amacı ile hareket eden Bayülgen ve benzeri programcılar ise aykırı yaşam tarzlarını evlere sokmaktan çekinmiyor. Milyonlara hitap eden televizyon ekranlarında yaşanan ahlaksızlığa karşı RTÜK'e binlerce şikayet telefonu gitmesine rağmen, kurum tarafından hiçbir adımın atılmaması da toplumun tepkisine sebep oluyor.

 Taha Emre Özdemir  yeniakit.com.tr

https://www.yeniakit.com.tr/haber/escinsel-sapkinlar-tv-ekranlarinda-mesrulastiriliyor-822627.html

Dünya genelinde Onur Haftası etkinlikleri tamamlanırken akıllarda farklı ülke yönetimlerinin bu etkinliklere karşı tavırları kaldı. Ülkelerin LGBTİ+ bireylere karşı yaklaşımlarındaki farklılık sadece Onur Haftası ile sınırlı değil.


Dünya genelinde eşcinsel haklarından söz edildiğinde çok farklı ülkelerde farklı uygulamalar söz konusu. Özellikle gelişmiş ülkelerde eşcinseller bireysel ve sosyal haklar anlamında önemli kazanımlar elde etse de bir çok ülkede cinsel eğilimini açıklamak bu bireyleri hapis hatta idam cezasıyla karşı karşıya getirebiliyor.

LGBTI+ hakları savunucularının ortak çabalarıyla oluşturulan Equaldex platformu dünya genelindeki farklı uygulamaları bir araya getiren kapsamlı bir çalışmaya imza attı.

Harita üzerinde ülkelerin 'eşcinsellik' ve 'eşcinsel evlilikler' ile ilgili yürürlükteki uygulamalarını öğrenebilirsiniz. Türkiye'de encinsel bireyleri tanısa da encinsel ilişkileri ve evlilikleri yasal olarak kabul etmiyor.

https://tr.euronews.com/2019/07/01/escinsellik-hangi-ulkelerde-yasak-hangi-ulkeler-escinsel-evlilige-izin-veriyor

Dün milyonlarca LGBTİ bireyi, gökkuşağı rengindeki bayraklarını dalgalandırmak için sokaklardaydı... Tarihteki en büyük eşcinsel yürüyüşüne sahne olan Pride Parade yani Onur Yürüyüşü'ne dünyaca ünlü isimler de eşlik etti. Festival havasında geçen etkinlikte kıyafetler gözalıcıydı...

Milyonlarca kişi dün, dünyanın dört bir yanında kutlanan Pride Parade - Onur Yürüyüşü'ne katılmak için sokaklardaydı... En büyük katılım ise New York'ta oldu. Sadece LGBTİ bireyler değil, dünyaca ünlü isimler de festival havasında geçen etkinlikte hazır bulundu. Kimi konser verdi, kimi yürüyüşe katıldı. Organizasyonu düzenleyenler, dün gerçekleşen yürüyüşün, tarihteki en büyük eşcinsel yürüyüşü olduğunu ilan etti.


Billy Porter... Fotoğraf: Christian Siriano

Sadece New York'taki geçit törenine 150 bin kişi katıldı. 4 milyon kişinin de izlediği yürüyüşte kıyafetler de dikkat çekiciydi. Tam bir karnaval havasında geçen Pride Parade, aynı zamanda LGBTİ hareketini tetikleyen Stonewall ayaklanmasının da 50'nci yıldönümünü kutladı.

Donatella Versace

Kuzey Makedonya, Singapur, Türkiye, Hindistan, San Francisco, Londra gibi ülkelerde de kutlanan Onur Yürüyüşü'nün New York ayağına Lady Gaga, Madonna, Taylor Swift, Marc Jacobs, Paris Hilton, Celine Dion, Donatella Versace, Josephine Skriver ve Victoria Justice gibi dünyaca ünlü isimler de eşlik etti...

Josephine Skriver

Dün İstanbul'da da Beyoğlu'nda kutlamalar vardı. Ne var ki Mis Sokak'ta başlayan yürüyüş, kısa sürede dağıtıldı...

Lady Gaga

Peki bu yürüyüş nasıl ortaya çıktı?

28 Haziran 1969 yılının sabahında polis, Stonewall Inn adlı bara baskın düzenledi. Yapılan baskında şiddet ve ayrımcılığa dayanamayan eşcinseller ayaklandı ve polisleri bara hapsettiler. Bu durum o dönemle dünyanın konuştuğu tek konu oldu. Çünkü eşcinseller polisleri 4 gün boyunca bardan çıkarmadı. Sokaklarda çatışmalar başladı, eylemler yapıldı... İşte o gün, LGBTİ mücadelenin dönüm noktalarından biriydi ve tam 50 yıldır her haziran ayında Onur Yürüyüşü düzenlendi. Buradaki 'Onur' kişinin kendi oluşunun onuru, varoluşundan utanmayışıdır...
Madonna
Marc Jacobs
Vanessa Williams
Victoria Justice

http://www.bursadabugun.com/haber/unlu-isimler-onur-yuruyusu-ne-katildi-1148199.html

AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in LGBTİ+ Onur Haftası'nı tweet atarak kutlamasına şahsi hesabından tepki gösterdi

Dağ, Soyer'in mesajını 'millete karşı ayıp' olarak değerlendirdi.
LGBTİ+ bireylerin dünyanın her yerinde her yıl kutladığı Onur Haftası, yine Türkiye'de gündeme oturdu. Valiliklerin yasağı nedeniyle Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Onur Yürüyüşü düzenlenemeyen ülkemizde 'kutlamaların' adresi sosyal medya oldu. Önceki gün boyunca, özellikle Cumhuriyet Halk Parti'li başkanlar tarafından yönetilen belediyeler, kurumsal Twitter hesaplarından attıkları tweet'ler aracılığıyla Onur Haftası'nı kutladı. Tebrik mesajlarına katılanlardan biri de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'di. Soyer, kişisel Twitter hesabından bir mesaj paylaşarak yaptığı kutlamada "Önümüzdeki senelerde birlikte yürümek dileğiyle. LGBTİ+ Onur Haftası kutlu olsun. #ÇokSesÇokRenkÇokNefes #Pride2019" ifadelerini kullandı. Mesaj, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kurumsal Twitter hesabı tarafından da paylaşıldı.

Dağ, rahatsız oldu
Soyer'in kutlama mesajı üzerine AK Parti İzmir Milletvekili Hamzta Dağ, aynı mecradan Onur Haftası üzerine 'daha farklı' değerlendirmelerde bulunarak tepki gösterdi. Twitter hesabından Başkan Tunç Soyer'in paylaşımını alıntılayan Dağ, "Toplumsal ifsada yol açacak düşünceleri 'Özgürlük' kisvesi altında alenen yaşayarak milli ve dini değerlerimizi hedef alanları can-ı gönülden desteklemek, bu millete karşı yapılan büyük bir ayıptır." mesajını paylaştı. Soyer'e tepki göstermeyi bununla sınırlamayan AK Parti'li bir paylaşım daha yaparak "Türkiye Cumhuriyet'inde yaşayan herkesin en değer verdiği kurum anne-Baba-çocuk ve büyüklerinden oluşan ailedir.Aileyi bitirmek teşebbüsü bu milleti bitirme teşebbüsüdür. Bu teşebbüs de akim kalacaktır. #AilemizHerŞeyimiz" ifadelerini kullandı. Dağ, son olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafını ve aile kavramı hakkında söylediği sizlerden birini paylaşarak "Efendiler, sosyal hayatın kökeni,aile hayatıdır. Aile, açıklamaya gerek yoktur ki, kadın ve erkekten oluşur." yazdı ve mesaja CHP'nin kurumsal hesabını da etiketledi. CHP kanadından Hamza Dağ'a herhangi bir yanıt verilmedi. n Pelin Atmaca

https://www.haberekspres.com.tr/izmir/ak-parti-li-dag-soyer-in-tweet-ini-begenmedi-h126859.html

Hou Hsiao-Hsien, Edward Yang ve Tsai Ming-Liang'lı Yeni Tayvan Sineması geleneğine atıfta bulunurken, Vietnam'a giden bir İngilizin 'tutku' yüklü kayboluşunu ele alan bir yapıt. Kamboçya doğumlu olsa da İngiltere'de film çeken Hong Khaou, "Sevgilinin Ardından" ("Lilting", 2014) ile acemi duran, sinematografik açıdan problemli bir kariyer girişi yapmıştı.

Ama burada görüntü yönetmeni Benjamin Kracun'un kademe atlatmasıyla açılıştaki kuş bakışı, motosikletlerin geçtiği Saigon görüntüsüyle anlamlı başlıyor. Karakterin o doğada kayboluşunu, yalnızlığını anlatabiliyor. Onun 'heyecan' arayışına çare olan siyahi sevgisilisyle girdiği tutku dolu ilişki sömürülmemiş ve bize tesir ediyor. Bolca Ming-Liang'ın 90'ların başı ile Hsiao-Hsien'in 80'lerdeki ilk dönemindeki sade minimalizmini yatırlatan bir üslup arayışı var.

Bu durum Vietnam'a kaydığında aslında 'Tran Anh Hung'un şehire kayması' da akla gelebiliyor. Hong Khaou, kameranın kaydırılmasıyla uzun planların anlamlı hale gelmesiyle 2.35:1'i manidar hale getirmiş. Saigon'da incelikli bir LGBTİ+ sineması şiiri yazmış. Bunun etrafını örerken başarılı ve belki de sinemadaki esas başlangıcına imza atıyor.

Ama "Crazy Rich Asians"la (2018) popüler olan Malezyalı Heny Golding, 'popüler surat' dışında işlevsiz kalınca filmin etkisi azalıyor. Açılış sekansından sonra devreye girip 'Monsoon' ismi eşliğinde ilerlemesi onun merkezi konumunu, konuşmadan başlayarak 'kasıntı' hale getiriyor. Özcan Deniz'in minimalist bir filmde başrolde konuşup bütün yükü omuzlarına alması kıvamında bir yapaylık hissi devreye giriyor.

http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/keyif/karlovy-varyden-sinematografik-acidan-basarili-uc-film-41260878

Son günlerde en çok konuşulan LGBT yürüyüşünde AK Parti’nin katkısının da olduğu ortaya çıktı.


Türkiye’de yıllardır özgürlük adı altında mücadele eden Homo ve Lezbiyenlerin ilk resmi dernek kurma izni çok eski değil 2005 yılı yani AK Parti iktidarı döneminde gerçekleşiyor.
Eşcinsen ve lezbiyenlerin en büyük derneklerinden biri olan Kaos GL Derneği 2005 yılında kuruldu.

Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği adında ki bu derneğin resmi web sitesinde ki açıklamasında da 2005 yılında kuruldukları ilan ediliyor.
Dernek tarafından yapılan açıklama da; “ Kaos GL 15 Temmuz 2005’de, insan hakları hareketi açısından önemli bir adıma daha imza atarak "Türkiye’nin ilk cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği alanında kurulan derneği olarak resmen kuruldu.” Deniliyor.

O dönemde Milli Gazete’de çıkan “Homo ve lezbiyenlere serbestlik AKP'ye nasip oldu!” başlıklı haberde de konu ayrıntısıyla anlatılıyor.

Milli Gzete haberinde; “Kararda AKP nin AB ye uyum çerçevesinde hazırladığı son Türk Ceza Kanunu na atıfta bulunularak "Yeni TCK nın yapılandırılmasında? Cinsel yönelim ayrımcılığının tartışıldığı bir dönemde, eşcinsel olmak ahlâksız olmak anlamına gelmez. Aslolan tüm ahlâk bilimleriyle uğraşanların ortak birleştikleri nokta olan insan iradesinin hür olması gerektiğidir" deniliyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, KAOS Gay ve Lezbiyen Kültürel Araştırma ve Dayanışma Derneği‘nin adında ve tüzüğünde ahlaka aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, derneğe kapatma davası açılmasına yer olmadığına karar verdi. Basın Savcısı Kürşat Kayral, Ankara Valiliği‘nin derneğin adında ve tüzüğünde ahlaka aykırılık bulunduğu iddiasıyla derneğe kapatma davası açılması istemiyle yaptığı başvuruyu karara bağladı.

Kararda, 5253 Sayılı Dernekler Kanunu‘nun, AB siyasi kriterleri, Katılım Ortaklığı Belgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve taraf olunan uluslararası insan hakları sözleşmeleri dikkate alınarak hazırlandığı belirtildi.

Yasanın temel felsefesinin derneğin özeline girmemek, resmi makamların veya kamuoyunun gözetiminden uzak serbestçe etkinlikte bulunmasını sağlamak olduğu anlatılan kararda, ‘‘Yasa, devletin derneklere karşı baskıcı değil, kollayıcı tavrını göstermesi usulüne göre yapılandırıldı‘‘ denildi.

https://www.karamaninsesi.com/Homo_ve_lezbiyenlere_serbestlik_AKP_ye_nasip_oldu-h38263.html

Çanakkale Belediyesinin resmi twitter hesabı, LGBTI+ savunucuları tarafından kabul edilen 24-30 Haziran ‘Onur Haftası’ sebebiyle bir destek mesajı yayınladı. Tepkiler ise ‘’Bu kadarı olmaz’’ dedirtti.


Çanakkale Belediyesinin resmi twitter hesabı, LGBTI+ savunucuları tarafından kabul edilen 24-30 Haziran ‘Onur Haftası’ sebebiyle bir destek mesajı yayınladı. Tüm dünya tarafından kabul gören ‘Onur Haftası’ mesajına ise birçok farklı kesimden tepki yağdı. Verilen tepkilere en anlamlı cevabı ise yine bu haftayı kutlayan diğer vatandaşlar verdi. ‘’Müslüman bir ülkede böyle iğrenç bi şey nasıl normalleşti aklım almıyor… Yazık gerçekten’’ diyen bir kişiye, ‘’ Çok yürekten söylüyorum … Bir gün biri türbanına laf etse, sana zarar vermek istese bu ülkede yaşayan bir eşcinsel olarak nefesim tükenene kadar desteklerim seni. Seni ve beni ayıran en önemli özellik bu işte. Ben saygı duymayı biliyorum, sen hadsiz, terbiyesiz ve cahilsin” sözleriyle cevap verildi. Çanakkale Belediyesi’nin tepkiyle karşılanan mesajı, yine birçok kişi tarafından övgüyle karşılandı.

NEDİR BU ONUR HAFTASI? 
Onur Haftası, dünyadaki LGBT topluluklarının bir araya geldiği ve kendileri olma özgürlüğünü kutladıkları haftadır. Bu kutlamalar sadece parlak renklerden ve iyi zaman geçirmekten ibaret değil. Topluluklar, bu kutlamalarda bir insanların önyargılarının üstesinden gelmek için on yıllardır içinde bulundukları mücadelenin zorlu tarihine işaret eder. 28 Haziran 1969’un ilk saatlerinde polis New York’taki gay barı Stonewall Inn’e baskın düzenledi ve içerideki kişileri dışarı çekmeye başladı. Patronlar tutuklamaya direndi, artan kalabalık polislere şişe ve madeni para fırlatınca gerilim hızla yükseldi. Bu gerilim, New York’taki eşcinsel toplumun yıllarca süren tacizden ne kadar bıktığını gösteriyordu. 3 gün boyunca süren bir ayaklanma başladı; Eşcinsel Kurtuluş Cephesi ve Eşcinsel Aktivist İttifakı gibi hareketler ortaya çıktı. Üyeler protestolar düzenledi, siyasi liderlerle buluştu. Stonewall isyanından sonra ülkenin ilk Onur yürüyüşü başladı. Bugün hala popüler bir gece kulübü olan Stonewall Inn’in çevresi, ulusal bir anıt olarak belirlendi. Yürüyüşler ve etkinlikler her yıl dünya genelinde pek çok ülkede kutlanıyor; şenlikler, spor etkinlikleri, film festivalleri ve müzikal tiyatro gösterileri düzenleniyor.

https://www.canakkalekalem.com/lgbti-dusmanligi-her-yerde/

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Aydın 1'Nolu Şube Başkanı Fatih Taşpınar, Türkiye Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İnterseks Birliği’ne (LGBT) desteğini açıklayan CHP'li belediye ve yöneticileri hedef alarak, "Malum belediyeler hızlı başladı, hizmete değil şeyliğe. İslamla, fıtratla, ahlakla, milletin tüm kadim değerleriyle kavgalılar" dedi.

CHP'li belediye ve yöneticiler, sosyal medya hesaplarından LGBT'ye desteklerini açıkladı. Destek açıklamalarının yanı sıra LGBT'nin sembolü olan gökkuşağı bayraklarını da paylaşan CHP'lilere, Eğitim-Bir-Sen Aydın 1'Nolu Şubesi tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından Şube Başkanı Fatih Taşpınar, CHP'lilerin paylaşım görsellerini, "Lut kavmi içlerindeki sapkınlara engel olmadıkları için helak oldu. Bu ahlaksız, hayasız, edepsizler yüzünden bizleri helak etme Allah'ım. Malum belediyeler hızlı başladı, hizmete değil şeyliğe. İslamla, fıtratla, ahlakla, milletin tüm kadim değerleriyle kavgalılar" notu ile yayımladı.

https://www.sesgazetesi.com.tr/guncel/egitim-bir-senden-chpye-lgbt-cikisi/33703

Türkiye'de yalnızca yürüyüşleri yasaklanan eşcinsel sapkınlara karşı bazı ülkelerde hapis gibi cezai yaptırımlar uygulanırken kimilerindeyse idam cezasına çarptırılıyorlar.


İslam Konferansı Örgütü'ne üye 23 ülke, Lut Kavmi'nin torunlarına; idam, hapis, para, kırbaç veya sopa gibi cezai yaptırımlar uyguluyor.

33 İslam Konferansı Örgütü Üyesi ülkeden aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 6 ülkede eşcinsellik serbest bırakılıyor.

Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek ve Türkiye'nin eşcinsel sapkınlara yönelik ılımlı tutumu bulunurken söz konusu 4 ülkenin ortak özelliği Avrupa Konseyi'ne üye olmaları. Eşcinselliğin yasal olduğu diğer iki ülke de Kazakistan ve Kırgızistan.

İşte İslam ülkeleri bazında eşcinsel sapıklara yönelik uygulamalar:

Afganistan: Taliban döneminde idam ile cezalandırılan eşcinselliğin 2005 yılı itibari ile yasal konumunda belirsizlik hakim.

Arnavutluk: Komünist rejim döneminde eşcinselliğe hapis cezası öngören Arnavutluk Ceza Yasası 20 Ocak 1995'te değiştirilerek eşcinselliği suç olmaktan çıkardı.

Azerbaycan: Azerbaycan Mayıs 2000'de eşcinsel eylemleri suç olmaktan çıkardı.

Bahreyn: Eşcinselliğe 10 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

Bangladeş: Bangladeş Ceza Yasası'nın 377 nolu maddesi eşcinsel eylemlerde bulunanlara 10 yıl ile ömür boyu arasında hapis cezası öngörüyor.

Birleşik Arap Emirlikleri: 7 farklı emirlikten oluşan Birleşik Arap Emirlikleri'nde hem federal ceza yasası hem de Dubai, Abu Zabi, Ras al-Haima ve Sarga Emirlikleri'nin yerel ceza yasaları eşcinselliği suç olarak kabul ediyor. Federal yasa eşcinselliğin idam ile cezalandırılmasını öngörürken yerel emirlikler farklı cezai yaptırımlar uyguluyor.

Bosna-Hersek: 28 Kasım 1998'de kabul edilen yeni ceza yasası eşcinselliğe referans vermemekle birlikte onlara cezai bir yaptırım uygulamıyor.

Cezayir: 19 Haziran 1984'de güncellenen Cezayir Ceza Yasası'nın 388 nolu maddesi eşcinselliğe 2 ay ile 1 yıl arası hapis cezası ile 500 ila 2000 Dinar para cezası öngörüyor.

Endonezya: 2004 yılı itibari ile Endonezya Ceza Yasası'nda eşcinsellik ile ilgili bir madde bulunmuyor.

Fas: Fas Ceza Yasası'nın 489 nolu maddesi eşcinselliğe 3 yıla kadar hapis cezası ve 1000 dirhem para cezası öngörüyor.

Filistin: Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçleri yakalanan eşcinselleri hapis cezasına çarptırıyor.

Irak: Saddam Hüseyin döneminde 1969 yılında kabul edilen ceza yasası eşcinsellikten bahsetmese de, 2001 yılında Irak Devrim Muhafızları Konseyi'nin aldığı karar ile eşcinsellik idamla cezalandırılıyor.

Katar: 1971 yılında yürürlüğe giren Katar Ceza Yasası eşcinselliği 5 yıla kadar hapis ve kırbaç ile cezalandırıyor.

Kazakistan: Kazakistan'da 1997 yılında eşcinsel eylemler suç olmaktan çıkarıldı.

Kırgızistan: Kırgızistan, 1 Ocak 1998 tarihinde kabul ettiği yasa ile, eşcinselliği suç olmaktan çıkardı.

Kuveyt: Eşcinselliğe 7 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

Libya: Yasadışı.Hapis cezası. Libya Ceza Yasası'nın 407(4) nolu maddesi eşcinselliğe 3 ile 5 yıla kadar hapis cezası hapis cezası öngörmektedir.

Lübnan: Lübnan Ceza Yasası'nın 534 nolu maddesi eşcinselliğe 1 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

Malezya: Malezya Ceza Yasası'nın 377 no'lu bölümü eşcinselliği 20 yıla kadar hapis, para veya sopa ile cezalandırılmasını öngörüyor.

Mısır: Mısır'da eşcinsellikle ilgili bir cezai yaptırım bulunmuyor.

Nijerya: Laik yasa sisteminin geçerli olduğu eyaletlerde Nijerya Ceza Yasası'nın 42. bölümü eşcinselliğe 14 yıl hapis cezası öngörüyor. Şeriat hükümlerinin geçerli olduğu eyaletlerde ise eşcinselliğe taşlanma yolu ile idam cezası veriliyor.

Umman: Eşcinselliğe 1 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

Özbekistan: Özbekistan ceza yasasının 120 nolu maddesine göre eşcinsel erkekler üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılıyor.

Pakistan: Yasadışı. Pakistan'da 1990 yılında şeriat hükümleri geçerli kabul edildi. Buna göre eşcinsellik; iki yıl hapis cezası, 100 kırbaç veya idam ile cezalandırılıyor.

Sudan: Sudan'da eşcinsellik; hapis, sopa veya idam ile cezalandırılıyor.

Suriye: Eşcinselliğe 1 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

Suudi Arabistan: Eşcinselliğin yasa dışı olduğu Suudi Arabistan'da yakalananlar hapis, ömür boyu hapis veya idam edilerek cezalandırılıyor.

Türkiye: Eşcinsel eylemleri cezalandıran hiçbir cezai hüküm bulunmuyor.

Ürdün: 1951 yılında kabul edilen ceza yasasında eşcinsellikten bahsedilmemesine karşın uygulamada eşcinselliğin herhangi bir yaptırıma uğrayıp uğramadığı belirsizliğini koruyor.

Yemen: Eşcinsellik hapis veya idam ile cezalandırılıyor.

https://www.yeniakit.com.tr/haber/iste-islam-ulkelerinde-escinsel-sapkinlara-uygulanan-cezalar-822764.html