Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live

Coca Cola'nın eşcinselliğe vurgu yapan reklamı ortalığı karıştırdı

$
0
0
Macaristan’da iktidardaki muhafazakar Macar Yurttaş Birliği (FİDESZ) üyesi István Boldog, LGBTİ+ dostu reklam kampanyası yapan Coca Cola’nın ürünlerini boykot etmeye çağırdı.


Coca Cola, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de her yıl düzenlenen Sziget Müzik Festivali’ne özel olarak LGBTİ+ dostu reklam kampanyası düzenledi.

Sputnik’in haberine göre afişlerde eşcinsel çiftleri gösteren kampanyadan rahatsız olan Boldog, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, "Coca Cola’nın reklam kampanyasına karşıyım. Onlar, kışkırtıcı afişleri Macaristan’dan kaldırmadıkları sürece ürünlerini tüketmeyeceğim" diye yazdı.

Ayrıca internette imzaya açılan dilekçede, afişleri derhal kaldırma ve “çocukları, aileleri ve genel olarak toplumu hedef alan homoseksüel lobiyi dizginleme” talep ediliyor. Dilekçe şu ana kadar 27 bin imza topladı.

Ancak Boldog’un çağrısı kendi partisinden destek görmedi. FİDESZ'ten yapılan açıklamada, "Macarların istedikleri içeceği içmekte özgür olduğu" ifade edildi.

https://www.haber3.com/dunya/coca-colanin-escinsellige-vurgu-yapan-reklami-ortaligi-karistirdi-haberi-5032494

Cem Yılmaz'dan çoklu gönderme: RTÜK sansürü, sigara zammı, alkol yasağı, LGBTİ...

$
0
0
Ünlü komedyen Cem Yılmaz, sosyal medya hesabından sigara ve alkol kullandığı videosunu yayınlayarak Netflix üzerinden RTÜK'e gönderme yaptı.


Cem Yılmaz'ın göndermeleri sosyal medya ve Ekşi Sözlük'de, Zeki Müren üzerinden LGBTİ, saat 22:00 vurgusu ile alkol satış yasağı, sigara içerek sigara zammı, üstsüz olması ve Netflix yazması sebebiyle ise RTÜK denetimi şeklinde algılandı.

Instagram hesabından üst üste gelen zamların ardından sigara ve alkol kullandığı anların videosunu yayınlayan Cem Yılmaz, "Bu akşam Netflix'te 22.00 de 'Düşkünüm Sana" ifadelerini kullandı. Yılmaz'ın videosu başta takipçileri olmak üzere birçok ünlü isim tarafından yorum ve beğeni aldı.

Perşembe günü Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik" ile Netflix, BluTV ve Puhutv gibi dijital platformlar Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) denetimi kapsamına girdi.

RTÜK bundan sonra internet üzerinden radyo, televizyon veya isteğe bağlı yayıncılık yapan tüm mecralardaki içerikleri denetleyebilecek.

"İnternet üzerinden yapılan istismarı"önlemek amacıyla hazırlandığı söylenen yönetmeliğin, RTÜK'ün geçmiş kararları dikkate alındığında "internet dünyasında sansür uygulaması için gerekçe olarak kullanılacağı" uyarıları yapılıyor.

Yılmaz'ın paylaşımına bir yorum:

LGBTİ bir sanatçının seslendirdiği şarkı eşliğinde üstsüz bir vaziyette son gelen zamlardan sonra aldığı sigarasını ve akşam saat 10'dan sonra alımının yasak olduğu rakısını içerken bunlarının tamamının RTÜK tarafından sansürlendiği dijital televizyonu izliyor.

https://yenisoluk.com/cem-yilmaz-dan-coklu-gonderme-rtuk-sansuru-sigara-zammi-alkol-yasagi-lgbti

Cem Yılmaz’ın (eşcinsel) şifreleri

$
0
0
Cem Yılmaz’ın sosyal medyada paylaştığı 25 saniyelik video, Netflix-RTÜK meselesi üzerine şu ana kadar yapılmış en iyi protesto.

Ben bunu zekice kurgulanmış bir protesto videosu olarak okudum.

Bazen bir fotoğraf sayfalarca yazıdan çok şey anlatır ya, işte Cem Yılmaz’ın videosu da aynı şekilde sayfalarca yazıdan, saatlerce sözden çok daha fazla şey anlatıyor.

Bu 25 saniyelik videoda Netflix’te ve ekranda olmasından rahatsızlık duyulan her şey var...

1- İçki var: Cem Yılmaz önüne rakı kadehini koymakla kalmamış, bir de keyifle içiyor. İki büyük yudum alıyor rakısından...

2- Sigara var: Sağ elinde tuttuğu sigarasından derin bir nefes alıp üflüyor, sonrasında da kameraya ‘blurlanmayacak kadar’ net şekilde gösteriyor.

3- Çıplaklık var: Cem Yılmaz masanın arkasında vücudunun üst kısmı tamamen çıplak olarak yer alıyor, “Bırakın bu çıplaklık-cinsellik işlerini” der gibi.


4- LGBTİ var: O nerede var derseniz, dikkat edin fonda Bülent Ersoy çalıyor. “Düşkünüm Sana”yla dertleniyor Cem Yılmaz.

5- Biraz daha zorlarsak, “Bu akşam 22.00’de Netflix’te” diye yaptığı paylaşımdan 22.00’de başlayan içki satış yasağına bile gönderme olduğunu söyleyebiliriz...

Ben bu 25 saniyelik videoyu böyle okudum.

“Bakın itiraz ettiğiniz her şeyi burada yapıyorum, 1.5 milyon kişi izliyor ve bir şey olmuyor” diyor
Cem Yılmaz bize.

25 saniyede ancak bu kadar çok şey anlatılabilirdi zaten.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/cengiz-semercioglu/bogazda-bu-kaza-nasil-olur-41294259

Valentina Sampaio olmak hiç kolay değil çünkü...

$
0
0

MolatikDünyaValentina Sampaio olmak hiç kolay değil çünkü...
Brezilyalı model Valentina Sampaio bir anda gündemin üst sıralarına taşındı. Sebebi ne? Dünyaca ünlü bir iç çamaşırı markasının yeni modeli olduğu açıklandı. Ancak kendisini 'olayların kadını' haline getiren detay daha farklı bir şey...

Valentina Sampaio olmak hiç kolay değil çünkü...
'Eşitlenme' dönemindeyiz...
Son yıllarda küresel çapta bir 'eşitlenme', 'aydınlanma' gibi süreçlerden geçiyoruz. Ataerkil bir dünyada yaşadığımızı kimse inkâr edemez. Herhangi bir zümrenin haklarının savunulması için çeşitli çabalar sarf ediliyorsa, demek ki böyle bir mücadeleye ihtiyaç var. Bir türlü mevcut düzen yok olmamış, ezilenlerin, hakları yenilenlerin savunulmaya ihtiyacı var...

'Olayların kadını' olmasının sebebi...
Kadın hakları, hayvan hakları ya da LGBTİ hakları akla gelen ilk konular... Dünya liderlerinin ağırlıkla kadın yöneticiler olması gerekiyor önce. Daha sonra diyeceğiz ki, "Ya kadın lider ne demek, erkeğe erkek lider deniliyor mu ki?" kısmına geçeceğiz. Hepsi adım adım gerçekleşecek. Ama önce 'ilk' olmak gerekiyor. Şanslıyız. LGBTİ hakları konusunda güzel bir gelişme yaşanmış. Brezilyalı model Valentina Sampaio, dünyaca ünlü bir iç çamaşırı markasının yeni modeli olmuş. 'Olayların kadını' olmasının nedeni ise kendisinin bir trans model olması...

Bir reklam afişine bile tahammül yok
Birçok kadın, Valentina Sampaio'nun fotoğraflarını görünce şaşırdı, şok geçirdi. Kadın olsam muhtemelen ben de şok olur ve kıskanırdım onu. Erkek halimle bile büyük şaşkınlık yaşadım onun fotoğraflarını gördümde. 'Hırbo stayl' bir cümle kurmak istemiyorum ama birçok kadından çok daha güzel Valentina Sampaio. Bir süre baskı altında olacak ne yazık ki Sampaio. Macaristan'da bir LGBTİ reklam afişine bile tahammül yok. Düşünün. Böyle 'fobik' bir dünyadayız hâlâ.

'İlk'liğinde oldukça yalnız ve ıssız
Valentina Sampaio, henüz 22 yaşında ama bence zor bir hayat onu bekliyor. Çünkü Valentina, 'ilk'liğinde oldukça yalnız ve ıssız. Özellikle LGBTİ haklarında kat edilmesi gereken çok daha büyük yollar var. 'Sınırları aşan', 'ilk' olmayı başaran herkesin geçmesi gereken zorlu tecrübeyi o da yaşayacak. Evet, Valentina Sampaio olmak hiç kolay değil. Umarım biz onu bir süre baş gösterebilme ihtimali olan duygusal çöküşlerle vs. değil de hep başarılarıyla, ilkleriyle konuşmaya devam ederiz...

http://www.milliyet.com.tr/valentina-sampaio-olmak-hic-kolay-degil-cunku----molatik-12718/

Elif Şafak: Türkiye'de Müslüman Belediye Başkanı'nın eşcinselleri desteklemesini dünya açısından çok önemli buluyorum!

$
0
0
‘Elif Şafak’tan suya dönüş

Elif Şafak’ın ‘On Dakika Otuz Sekiz Saniye’ kitabı Doğan Kitap etiketiyle
yayımlandı. Kitabı, yapılan bilimsel çalışmalarla insan beyninin öldükten
sonra 10 dakika 38 saniyeye kadar çalışmaya devam ettiği bilgisiyle oluşturan
Şafak, ‘On Dakika Otuz Sekiz Saniye’de hayat kadını Tekila Leyla’nın ölümünün
ardından geçen 10 dakika 38 saniyeyi anlatıyor.



EDEBİYAT EZİLENLERE VE HİKAYESİ
SİLİNENLERE KULAK VERMELİ’

*Benim bu romanda en önemsediğim karakterlerden
biri de bir trans kadın olan Nalan. Türkiye’de bir
süredir Onur Yürüyüşü yasaklı. Buna karşın bu
yıl Londra’daki Onur Yürüyüşü rekor bir katılımla
gerçekleşti. Bu ikilik size ne hissettiriyor?

-Bir de burada mesela belediye başkanı müthiş destek veriyor.
Müslüman bir belediye başkanının buna destek vermesini ben
dünya açısından da çok önemli buluyorum. Burada kocaman
pankartlar açılıyor her sene, İstanbul’daki yapılamayan Onur
Yürüyüşü’ne buradan destek veren mesajlar gönderiliyor. Onu
görmek çok kıymetli. Hiçbir şekilde aklım almıyor insanların
cinsel kimliklerinden, etnik kimliklerinden, herhangi bir se-
bepten ötürü ikinci sınıf vatandaş gibi muamele görmeleri… O
yüzden benim çok inandığım ve savunduğum bir şey LGBTİ
hakları, çok desteklediğim bir aktivizim. Ve bence tekrar tekrar
üzerine basarak konuşmamız gereken bir konu. Son zamanlar-
da gördüğüm en güzel fotoğraflardan bir tanesi de yapılamayan
onur yürüyüşünde bir annenin taşıdığı bir pankarttı ve bence
çok kıymetliydi: “Lafı olan benimle konuşsun, ben annesiyim”
yazıyordu. Bunları görmek çok değerliydi ve ben böyle insanlara
inanılmaz saygı duyuyorum.

*Bir süre önce biseksüel olduğunuzu açıkladınız.
Sizi bu açıklama için yüreklendiren şeyin ne
olduğunu ve 10 Dakika 38 Saniye’de, Türkiye’deki
LGBTİ+ bireylerin varoluş mücadelelerine atıfta
bulunan Nalan karakterini konuşalım istiyorum.
-Uzun seneler üniversitelerde öğretim üyeliği yaptım, Türkiye,
İngiltere ve Amerika’da. Halen Oxford Üniversitesi St Anne’s
College fahri öğretim üyesiyim. Akademide izlediğim yola bakarsanız, uluslararası ilişkiler ve siyaset biliminin yanı sıra hep
kadın çalışmaları, queer/LGBT çalışmaları alanlarında ders verdim. Cinsiyet ayrımını ve ataerkilliği hep eleştirdim. Senelerdir
verdiğim bütün söyleşilerde cinsel azınlıkların haklarını açıkça
savundum. Eşitlik yanlısı oldum. Onur Yürüyüşlerini hep gönülden destekledim. TED konuşmamdan sonra okurlarımdan biri
çok doğru ve değerli bir mesaj yazdı Twitter’da. Şu doğrultuda
bir şey söyledi: “Biz senelerdir severek Elif Şafak okuyanlar hiç
şaşırmadık, şimdi durduk yere bağırıp çağıranlar belli ki hiçbir
kitabını okumamış olanlar…” Gerçekten de böyle. İlk romanım
Pinhan’dan Şehrin Aynaları’na, Araf ’tan 10 dakika 38 Saniye’ye
kadar…. velhasıl benim edebiyatçılığımda cinsel azınlıklar ve
aslında tüm azınlıklar her zaman değerli ve ön planda olmuştur.
İnanıyorum ki edebiyat muktedirlerin değil, ezilenlerin, hikayesi
silinenlerin, yok sayılanların, geçmişte ve bugün ‘öteki’leştirilenlerin sesine kulak vermelidir. Nalan karakteri son derece güçlü
bir karakter, çok da severek yazdığım… Hep önyargılarla uğraşmak zorunda kalmış ama gene de hayata karşı dimdik durmayı
başarmış bir trans kadın. Benim için Nalan’ın en değerli yanlarından biri şu: sadece kendini ayakta tutmayı başarmıyor, başka
kadınlara, başka ezilenlere de hep arka çıkıyor, destek veriyor.
Böyle bireylere saygım çok büyük. Bir de tabi ben de Nalan gibi
Kazancı Yokuşu’nda yaşadım uzun seneler. İstanbul depremi
olduğunda Kazancı Yokuşu’ndaydım. Hiç unutmadım gecenin
bir vakti hepimiz paldır küldür dışarı koştuğumuzda, sokağın
sakinlerini kaldırımda dizili yan yana korku içinde gördüğüm
anı. Dinci ve bağnaz bir bakkal vardı mesela, sol görüşlü gazete
satmayan, alkol satmayan, cinsel azınlıklarla konuşmayan….
Kendine benzemeyenlere selam bile vermeyen bir adam. O adamı deprem gecesi yanında trans komşumla kaldırımda otururken gördüm, beraber sigara içişlerini unutmam mümkün değil.
Felaketlerin karşısında bütün ayrımlar ve ayrımcılıklar unutulmuştu o an.

Yeni Akit'ten homofobi: Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Kapukaya: Eşcinsellik özgürlük değil, meydan okumaktır

$
0
0
Yeniakit.com.tr'ye konuşan Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Kapukaya, 'eşcinselliğin bir özgürlük değil, meydan okuma ve tahrik olduğunu’ söyledi. Lut Kavmi’nin Kıssası’nı anlatan Kapukaya, “Eşcinsellik yaşamak da bu ilişki tarzını desteklemek de sapkınlıktır.” diyerek Müslümanlara şunu sordu: “Allah size ahirette, 'Neden benim helak ettiğim bir toplumun benzer hareketlerini yapan insanlara sahip çıktınız?' diye sorarsa nasıl cevap vereceksiniz?”



 Taha Emre Özdemir  Ankara 

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Kapukaya, eşcinselliğin İslam’daki hükmüne ilişkin açıklamalarda bulundu. "Nisa Suresi'nin en başında, 'Ey insanlar, sizi tek bir nefisten yaratan Allah'tan sakının. O'na saygılı olun. O'ndan korkun. O, nesilleri Adem ile Havva'dan türetmiştir.' der.” İfadelerini kullanan Kapukaya, şunları söyledi:

“İnsan nesli Adem ile Havva’dan başladığına göre çoğalırken de böyle olması lazım. Yani sapkın hareketlerin olmaması gerekir. Peki sapkın hareketler nelerdir? Mesela eşcinsellik yapmak ve bunu savunmak bir sapkınlıktır. Kur'an-ı Kerim bizim için bir örnek midir? Elbette ki en önemli örneğimizdir. Kur'an-ı Kerim'de bu konu ile ilgili sayfalarca anlatım vardır.”

Mehmet Kapukaya, eşcinsel sapkınlıkları yüzünden helak olan Lut Kavmi’nin kıssasını şu ifadelerle anlattı:

“Lut Aleyhisselam’ın kavmi Sodom ve Gomora'da yaşıyordu. Sapkın bir kavimdi. Sapkının karşılığı nedir? Düzgün bir kavim. Bunları yapanlar için düzgün bir kavim mi diyeceğiz? Bunları yapanlar elbette ki sapkın bir kavimdir. Kadınlarla evlenmiyorlar, cinsel ihtiyaçlarını erkeklerle gideriyorlardı. Lut Aleyhisselam'ın görevleri arasında bu da vardı. Kavmine, 'Bakın böyle yapmayın. Bunlar sapkın hareketlerdir. Allah-u Teala neden bir tek erkek ya da kadın cinsiyeti yaratmadı da hem erkek hem de kadın yarattı?' diyordu. Lut Aleyhisselam'ın evine melekler geldi. Erkek kılığındaydılar. Hazreti Lut korktu. Çünkü kavmi Lut Aleyhisselam'ın evine iki erkek geldiğini öğrendi. Hemen Lut Aleyhisselam'ın evine yöneldiler. Kötü ve pis emellerine ulaşmak istiyorlardı. Hazreti Lut onların geldiğini görünce dışarı çıkarak, 'Allah bu kadınları neden yarattı? Onlar evlenmeniz içindir. Nikahlanmak sureti ile onlarla yuva kurun. Allah'tan korkun. Misafirlerimin karşısında beni rezil etmeyin. İçinizde bir akıllı adam yok mu?' dedi. İçlerini kötülük bürüyen kavmi dedi ki, 'Bizim kadınlarla bir işimiz yok. Sen bizim ne istediğimizi biliyorsun. Hazreti Lut daraldı ve 'Keşke size direnecek bir gücüm olsa.' dedi. Cenab-ı Hak Lut Kavmi'nin nasihatlerden anlamayacağını görünce Lut Aleyhisselam'a gelen melekler kendilerini açıklayarak, 'Ey Lut Korkma. Biz Allah'ın melekleriyiz. Kavmin sana ulaşamaz. Bize de ulaşamazlar. Gecenin bir yarısında aile fertlerini de yanına alarak buradan git. Ardına falan bakma. Hanımın hariç. Onu da burada bırak. Çünkü o iman etmedi. Senin karına da toplumun başına ne geliyorsa o gelecek.' dediler. Azabın geleceği zaman sabah vaktiydi. O an yaşanan dehşet şöyle anlatılıyor: 'Bizim emrimiz geldiği zaman o şehrin altını üstüne çevirdik. Allah tarafından özel işaretlenen taşları onların üzerine yağdırdık. Onlar yerle bir oldular.'"Bu sapkın hareketler Lut Kavmi'nde böyle cezalandırılmıştır.”

Lut Kavmi’nin başına gelenlerden ders alınması gerektiğini vurgulayan Kapukaya, sözlerine şöyle devam etti:

“Toplumumuzda da eşcinsel tarzlar her zaman kötü görülmüştür. Bu bir tercih meselesi değildir. Sapkınlık mıdır? Evet bu bir sapkınlıktır. Bu tür insanların tedaviye ihtiyaçları var. Bunlar tedavi olsunlar. Benim Müslüman ülkemde bu tür hareketlerin yapılması özgürlük değil; meydan okumak ve tahriktir. Bir Müslüman bunlara destek çıkamaz. Maalesef bazı Müslümanlarda fikir özgürlüğü diyerek bunlara destek oluyorlar. Ben de onlara soruyorum: Siz bunlara sahip çıktığınız zaman yarın Allah size, 'Neden benim helak ettiğim bir toplumun benzer hareketlerini yapan insanlara sahip çıktınız?' diye sorarsa?”

https://www.yeniakit.com.tr/haber/din-isleri-yuksek-kurulu-uyesi-kapukaya-escinsellik-ozgurluk-degil-meydan-okumaktir-875970.html

Irkçı saldırıdan eşcinselleri sorumlu tutan ABD'li siyasetçiye tepki yağıyor

$
0
0
ABD'nin Teksas ve Ohio eyaletlerinde düzenlenen silahlı saldırılardan eşcinselleri sorumlu tutmaya kalkışan Cumhuriyetçi Partili Candice Keller'a tepki yağıyor. Ancak Keller istifa çağrılarını reddetti.


ABD’de en az 30 kişinin öldürüldüğü iki ırkçı saldırının ‘eşcinsel evlilikleri’ ve ‘transseksüelleri destekleyenler’ nedeniyle gerçekleştiğini iddia eden Cumhuriyetçi Partili siyasetçi Candice Keller’a tepki yağıyor. Ancak Keller, kendi partisi içinden de yükselen istifa çağrıları karşısında geri adım atmaya yanaşmıyor.

LİSTESİ UZUN…

Saldırılardan birinin düzenlendiği Ohio’da eyalet meclisi olan Keller, Facebook üzerinden yaptığı bir paylaşımda ‘kendince’ uzun bir liste yayınladı. Keller, ‘saldırılardan eşcinsel evliliklerin, transseksüellerin, onları destekleyenlerin, geleneksel Amerikan ailesinin parçalanmasının, Demokrat Partili Kongre üyelerinin, açık sınırların, marihuananın yasallaşmasının ve hatta ülkenin eski başkanı Barack Obama’nın sorumlu olduğunu’ öne sürüyordu.

KENDİ PARTİSİNDEN İSTİFA ÇAĞRISI

Bu paylaşım sosyal medyada tepki çekerken, Candice Keller’ı eleştirenler arasında Ohio’daki Cumhuriyetçi Parti lideri Jane Timken de vardı. “Sözleri oldukça şaşırtıcı ve yersiz. Yaşanan saldırılardan sonra devlet çalışanlarının görevi halkı bir arada tutmaya çalışmaktır; ayrılıklara sebep olmak değil” diyen Timken, Keller’ı açıkça istifaya davet etti.

Dayton kentinde LGBTİ haklarını savunan bir kurumun başkanı olan Randy Philips de, Keller’ı istifaya çağırdı. Philips, “Meclis üyesi Keller’ın yaşanan saldırılar için eşcinsellerin evliliklerini ve tüm LGBTİ topluluğunu suçlaması yanıltıcıdır. Utanç vericidir. Aksine, suçlanması gereken biri varsa bu Keller’dır, topluluğumuz değil” tepkisini gösterdi.

Ancak önümüzdeki yıl Senato üyeliği için aday olacağını açıklayan Keller geri adım atmadı. Keller, ‘ılımlıların’ kendisinden hiçbir zaman hoşlanmadığını söyledi. (DIŞ HABERLER)

https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2019/08/07/irkci-saldiridan-escinselleri-sorumlu-tutan-abdli-siyasetciye-tepki-yagiyor/

Avrupa’nın en büyük eşcinsel gemisi Akdeniz’e açılıyor; Türkiye'ye de uğrayacak..!

$
0
0
Zengin turisterleri ağırlayan eşcinsel gemisi Royal Caribbean şirketinin Oaises Of the Seas gemisi 60 ülkeden 5400 yolcusuyla  Akdeniz turuna çıkıyor.


Bir zamanlar Kuşadası’na uğradığında tepkiyle karşılanan, ancak yaptıkları harcama boyutları ortaya çıkınca kırmızı halılarla karşılanan zengin turistleri ağırlayan eşcinsel gemisi Royal Caribbean şirketinin Oaises Of the Seas gemisiyle Akdeniz turuna çıkıyor. Türkiye’ye yönelik kruvaziyer turizminin yeniden canlandığı konusunda haberler yayılırken genellikle zengin turistlerin yer aldığı bu geminin rotasında Türkiye’nin olmadığı görüldü.

TÜRKİYE ÖNEMLİ DESTİNASYON

Daha önce Türkiye’nin Kuşadası ve İstanbul limanlarına böyle bir kaç gemi getirdiklerini belirten Atlantis Events yetkilileri “Önümüzdeki yıllarda Türkiye limanlarımızı programımıza almak istiyoruz. Türkiye dünyadaki algı sorununu çözmesini bekliyoruz. Çünkü Türkiye bizim öçen önemli bir destinasyon. Eğer Akdeniz turumuza Türkiye limanlarını katmış olsaydık, bir gemi yetmezdi. Bu gibi çok harcayan turistler Türkiye’yi görmek istiorar” dediler.

GEMİ 25 AĞUSTOS’TA BARSELONA’DAN KALKIYOR

Oasis Medditerrenean Cruises adıyla Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde Batı Hollywood’da bulunan Atlantis Events firması tarafından organize edilen ‘Gay Gemisi’ için “Big One'da Avrupa'ya yelken açın. 1199 dolardan!” şeklinde İspanya, Fransa, İtalya rotası için duyuru yapıldı.Royal Caribbean’ın Oaises Of the Seas 25 Ağustos-1 Eylül 2019’da İspanya’nın Barselona limanından hareket edecek olan gemi, Palma de Mayorka, Fransa’da Provence, İtalya’da La Spezia, Civitavecciha, Napoli yaptıktan sonra Berselona’ya dönecek.

60’DAN FAZLA ÜLKEDEN 5400 KİŞİ GEMİDE

Bu yaz gerçekleşecek olan Avrupa'nın en büyük eşcinsel gezisinde Atlantis, Akdeniz’de 60'tan fazla ülkesinden 5400 kişiyi Barselona'dan başlayan inanılmaz bir gemi gezisinde ağırlıyor. Gemide Atlantas Events’in ünlü sanatçıları, sınırsız partiler, süperstarların konserleri, efsanevi DJ’ler ve hiç bitmeyen eğlenceler sunuluyor. Dünyanın en büyük gemilerinden olan Oaises Of the Seas’de geminin, denizin sihri muhteşem limanların karışımı ile gezginlere sunulacak. Gezi sadece 1199 dolardan başlıyor. ‘Gemiye çıkın ve Med'e yelken açın ve en büyük eşcinsel yolculuğunu yaşayın!” deniliyor. Gemi gezisinde, özgürce eşcinsel tatili yeniden tanımlarken, istenilen her şeyi keşfetmek için dünyanın en büyük gemisinde Akdeniz yaşanacak.:

GEMİDE EĞLENCE DURMUYOR

Gemideki eğlenceler arasında Atlantis sanatçılarının ve daha fazlasının oynadığı 5 tiyatro yer alıyor. Ayrıca 3 muhteşem dış parti alanı, 3 göz kamaştırıcı kapalı parti mekanı, 13 restoran ve kafe, dünyanın en büyük ve en yüksek açık hava güvertesinde 4 muhteşem havuz, denizde dünyanın en büyük canlı müzik konseri, yeni arkadaşlarla buluşmak, keşfetmek, oynamak ve rahatlamak için 7 benzersiz “mahalle”, bir buz pateni pisti, iki kaya duvarı, zip hattı, spor sahası, iki FlowRider sörf simülatörü bulunuyor. Gemide 60 farklı ülkeden herse için harika arkadaşlar bulurken, Avrupa'nın gördüğü en muhteşem Atlantis geziminin tadına varılıyor.

İLGİNÇ SORULAR VE CEVAPLAR

SORU: Tipik Atlantis konuğu nasıl biri?
ATLANTİS’İN CEVABI: Atlantis tatilinde tipik bir konuk yoktur, bu da deneyimi çok eğlenceli kılan şeydir. Misafirlerimiz 20'li yaşlardan emeklilik yaşına ve ötesine kadar uzanmaktadır. ABD'nin ve dünyanın her yerinden geliyorlar. İlgi alanları ve deneyimleri, genel olarak eşcinsel toplulukları kadar çeşitlidir. Topluluk Atlantis'te her şeyiyle ilgili, yani nerede olursanız olun, kendinizi evinizde hissedeceksiniz.

SORU: Atlantis tatiline uyacak harika bir vücuda sahip olmak zorunda mıyım?
ATLANTİS’İN CEVABI: Çok komik. Cidden, broşürümüzde ve web sitemizde bazı harika bedenler varken (pazarlama olduğunu unutmayın!), Atlantis gerçekten kendiniz olmak ve kim olduğunuzu iyi hissetmekle ilgilidir. Hangi biçimde olursanız olun, Atlantis'te kendinizi evinizde hissedeceksiniz. Söz veriyoruz.

SORU: Kadınlar Atlantis tatiline açık mı?
ATLANTİS’İN CEVABI: Kesinlikle. Kadınlar şimdiye kadar üretilen her Atlantis tatilinde seyahat ettiler. Genellikle misafirlerimizin% 5 ila 10'unu temsil eder, ancak bu sayının artması için çalışıyoruz. Bayan misafirlerimizin çoğu çiftler. Daha fazla bilgi için Women & Atlantis sayfamıza bakın.

SORU: Minimum yaş sınırı var mı?
ATLANTİS’İN CEVABI: Şu anda, misafirlerimiz için asgari yaş 18'dir. 18 ila 21 yaş arasındaki konuklar, aynı devlet odasında kalan 25 yaşın üzerindeki bir arkadaşı ile seyahat etmelidir.

SORU: Atlantis tatilinde başkalarıyla bağlantı kurmak kolay mıdır?
ATLANTİS’İN CEVABI: Emin ol. Yeni insanlarla tanışmak, çoğu misafirimiz için Atlantis deneyiminin en değerli kısmıdır ve bu kadar çok misafirin tekrar tekrar geri dönmesinin nedeni budur. Her Atlantis tatili, kendinizi diğer konuklarla tanıştırmanızı kolaylaştıran partiler, etkinlikler ve toplantılarla doludur. Ve eğlence ve etkileşimi kolaylaştırmak için her zaman Atlantis ekibimiz var

SORU: Yalnız seyahat edeceğim
ATLANTİS’İN CEVABI: Konuklarımızın neredeyse yarısı kendi başlarına seyahat ediyor, bu yüzden Oda Paylaşımı Programımız ile kolay ve uygun fiyatlı hale getiriyoruz. Bir odayı paylaşmak isterseniz, ek ücret ödemeden sizin için bir oda arkadaşı bulacağız. Ev arkadaşları sigara tercihi ile belirlenir; Paylaşım odaları her programda listelenen kategorilerde mevcuttur ve müsaitlik durumuna bağlıdır. Tek kişilik konaklama için bir resort odası istiyorsanız, sizi mütevazı bir ek olarak karşılayabiliriz. Kruvaziyer odaları tek kişilik kullanım için% 100 ek ücrete tabidir. Tek kişilik odaların mevcudiyeti sınırlıdır. Lütfen daha fazla bilgi için Tek Gezginler sayfamıza bakın.

SORU: Seyirciler veya tatil köylerinin personeli eşcinsel dostu mudur?
ATLANTİS’İN CEVABI: Kesinlikle. Personelinin Atlantis misafirlerini diğer herkesle aynı şekilde karşılamasını sağlamak için seyir ve tatil köyü şirketleriyle çok yakın çalışıyoruz. Aslına bakarsanız, çoğu personel üyelerimiz haftalarımızı çalışmak istemektedir çünkü grup çok eğlencelidir. Kolay dinlenebilirsiniz. Kaynak: Avrupa’nın en büyük eşcinsel gemisi Akdeniz’e açılıyor

http://www.turkiyeturizm.com/avrupanin-en-buyuk-escinsel-gemisi-akdenize-aciliyor-59079h.htm

Nihat Genç'ten homofobi: Pencereleri açıp seks yapalım!

$
0
0
Gazeteci-yazar Nihat Genç'ten Netflix düzenlemesine destek geldi... Komedyen Cem Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu bazı sanatçıların RTÜK denetimine yönelik itirazlarına tepki gösteren Nihat Genç, bu platformlarda eşcinsel ilişki sahnelerinin öne çıkarılmasını eleşirdi ve aile değerlerinin korunması gerektiğini söyledi. Nihat Genç, "Sanatçılar anlamadan dinlemeden lap diye ortaya atlıyorlar... O zaman sokakların ortasında da, penceremizi açıp her tarafta da aleni seks yapalım yani!" dedi


Netflix'in de aralarında bulunduğu, internet üzerinden yayın yapan platformlar Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) denetimi altına girdi.

Perşembe günü Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik", internet üzerinden yapılan istismarı önlemek amacıyla hazırlandı.

RTÜK bundan sonra Netflix, BluTV ve Puhutv gibi dijital mecralardaki içerikleri de denetleyebilecek.

EŞCİNSEL İLİŞKİLER SANSÜRSÜZ ŞEKİLDE YAYINLANIYORDU

Dijital mecralara getirilen bu denetim mekanizmasının ana ekseninde ise, Netflix ve HBO gibi başlıca içerik üreticilerinde yayınlanan popüler dizilerde yer alan LGBTİ+ cinsel ilişkilerin sansürsüz biçimde yayınlanmasının önüne geçilmesi yatıyor.

Özellikle Netflix'in bilimkurgu dizisi Sense8 ve gençlik dizisi Sex Education ile HBO'nun gençlik dizisi EUPHORIA'da toplumun belli bir kısmını rahatsız edebilecek oranda yoğun eşcinsel ilişki sahneleri yer alıyor.

DENETİME TEPKİLER DE VAR

Diğer yandan, RTÜK'ün dijital mecralara getirdiği denetim mekanizması toplumun büyük bir kısmı tarafından destek görse de, uygulamayı "sansürcü" ve "yasakçı" bulan çevreler de var.

Son olarak ünlü komedyen Cem Yılmaz, kararla ilgili sosyal medya hesabında bir paylaşım yazarak, RTÜK denetimini eleştirdi.

RTÜK'ün Netflix başta olmak üzere internet dizi ve film izleme platformlarını denetleyecek olmasına Cem Yılmaz, üzeri çıplak olarak, elinde rakı kadehi ve sigara ile çektiği bir video ile tepki gösterdi.

Cem Yılmaz, paylaştığı videoya, "Bu akşam Netflix'te 22.00 de 'Düşkünüm Sana'" notunu düştü.

RTÜK'e tepki gösteren isimler arasında Şahan Gökbakar, Gökhan Özoğuz, Behzat Uygur gibi isimler de yer aldı.

O SANATÇILARA TEPKİ İSE NİHAT GENÇ'TEN GELDİ

Ancak bu eleştirilere yanıt da gecikmedi... Kısa süre önce, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve HDP politikalarına verdikleri destek nedeniyle ODA TV'deki yazılarına son verme kararı alan gazeteci-yazar Nihat Genç kendisine ait Youtube platformunda bu isimlere sert sözlerle yüklendi.

Veryansın Tv'de "Mekanın sahibi geldi" diyerek sözlerine başlayan Nihat Genç, Netflix gibi platformlara getirilen RTÜK denetiminin doğru bir adım olduğunu belirtti.

Bu denetimi destekleyen herkesi "yobaz" diyerek hedef göstermemek gerektiğinin altını çizen Nihat Genç, "Türkiye egemenlik hakkını kullanıyor. Bir kültür emperyalizmi var, adam sana yaşam anlayışını dayatıyor ya da bir şeyi bozmak istiyor, aile kavramını bozmak istiyor..." ifadelerini kullandı.

"BU EŞCİNSEL SAHNELER NORMAL Mİ?"

Kültür dayatmalarına karşı aydınların konuşması ve tartışması gerektiğini vurgulayan Nihat Genç sözlerini şöyle sürdürdü;

"3 dakikada bir, 4 dakikada bir dünyaca ünlü dizilerin içine eşcinsel sahnelerin yerleştirilmesi, olağandan, normalinden kat kat fazlasının oraya serpiştirilmesi doğal mı, normal mi? Bu konuda Türk aydınları konuşmayacak mı? Bunu illa "yasakla" anlamında niye alıyorsunuz? Bunu önce bir tartışalım, bu bir egemenlik sorunu!

O Netflix'i yöneten zihniyet de; 'Ha bak Çin'e girdiğinde, Yeni Zelanda'ya girdiğinde şöyle tepkilere uğradık' diyecek o da kendine çeki düzen verecek. Böyle olur bu işler... Ama her şeyi, "yobaz" gibi... "Sansür", "yasak" gibi kalıplarla algılamak... İşte bu sömürge aydını! Batı'dan ne gelirse güzel değildir tabii, biz onu alacağız diye bir şey de yok.

SANATÇILARA TEPKİ: O ZAMAN PENCEREMİZİ AÇIP SEKS YAPALIM

Bakıyorum sanatçılar anlamadan dinlemeden lap diye ortaya atlıyorlar...

O zaman sokakların ortasında da, penceremizi açıp her tarafta da aleni seks yapalım yani!

Kuralları yok mu toplumun? Aile, diye bir değer var bunu illa "yobaz" olarak algılamanıza ne gerek var?

Aile anlayışları, modernizm anlayışları, seks anlayışları, cinsellik anlayışları, çocuk, aile büyütme gibi anlayışları tamamen farklı bir şey geliyor...

Normali aşıyorlar, toplumda yüzde 3'tür, yüzde 4'tür eşcinsellik oranı diyelim. Bunu yüzde 60, yüzde 70 gibi sunuyorlar... 10 dakikada bir ya, 10 dakikada bir bütün dizilerde... Bunu tartışmaya hakkımız yok mu?"

https://www.superhaber.tv/nihat-gencten-netflix-duzenlemesine-karsi-cikanlara-tepki-pencereleri-acip-seks-yapalim-haber-217001

Within Temptation’dan Lübnanlı grup Mashrou’ Leila ile dayanışma

$
0
0
Hollandalı senfonik rock grubu Within Temptation, Hristiyan grupların baskısıyla mücadele eden Mashrou’ Leila grubu üyelerine destek olmak amacıyla Lübnan konserini iptal etti.



Mashrou’ Leila’nın Byblos International Festival kapsamında vereceği konser, Hristiyan grupların yürüttüğü baskıcı kampanya sonucu iptal edildi. Aynı festivalde sahneye çıkmayı planlayan Within Temptation, Mashrou’ Leila’nın konserinin iptal edilmesi üzerine festivalden çekildiğini duyurdu.

Deniz Atakan Gürbüz'ün konuyla ilgili Bantmag'de yayımlanan yazısı şöyle:

"LGBTİ+ hakları savunucusu grup Mashrou’ Leila’nın ülkesi Lübnan’da vereceği konsere dair yaşadığı krizden kısa süre önce bu yazımızda bahsetmiştik. Mashrou’ Leila’nın Byblos International Festival kapsamında vereceği konsere Hristiyan grupların yürüttüğü baskıcı kampanya neticesinde engel olundu. Şubat ayında yayınlanan yedinci stüdyo albümleri Resist ile çıktıkları turnede Within Temptation da 7 Ağustos’ta aynı festivalde bir performans planlıyordu. Fakat Mashrou’ Leila’nın konserinin iptal edilme süreci üzerine Within Temptation da festivalden çekildiğini duyurdu.

Uluslararası Af Örgütü’ne göre, protestolar, grubun şarkılarının dinî ve insanî değerleri ve Hristiyan inancını zedelediğinden bahseden kilise taraftarları tarafından düzenlendi. Organizatörler ise Mashrou’ Leila’nın performansını iptal etmelerinde “Grup ve festivale karşı organize bir kampanya yürütülmesini” gerekçe gösterdi.

Within Temptation yaşanan olaylar sonucunda Facebook üzerinden yayınladıkları gönderide ortak bir karar doğrultusunda konseri iptal ettiklerini açıkladı. Within Temptation’ın açıklaması şöyle:

“Bildiğiniz üzere planımız 7 Ağustos’ta Lübnan’da Byblos Festivali’nde sahneye çıkmaktı… Sonradan öğrendik ki festival komitesi, Mashrou’ Leila’nın sahnesini bağnaz fanatiklerin tehlikeli tehditleri yüzünden güvenlik sebepleriyle festival programından çıkarmış. Lübnan hükümetinin sanatçıların sahneye çıkması için gerekli güvenliği sağlayamaması durumuna ek olarak, oy birliği ile Byblos’taki gösterimizi hoşgörü, ifade ve konuşma özgürlüğüne olan desteğimizden ötürü iptal etmeye karar verdik. Lübnan’daki hayranlarımız adına, bu kararı vermek bizi üzüyor. Ülkedeki son gösterimiz hâlâ akıllarımız ve gönüllerimizde capcanlı. Lübnan’a döneceğimiz daha güzel günleri iple çekiyoruz.”

https://www.evrensel.net/haber/384535/within-temptationdan-lubnanli-grup-mashrou-leila-ile-dayanisma

Red Bull Music Festival'inde LGBTİ sanatçılar

$
0
0

11 Ekim Cuma akşamı Moda Sahnesi'nde sanat kolektifi biriken iş birliğiyle düzenlenen 'Ballroom Night'ta; Brezilya LGBTİ topluluğunun en üretken isimlerinden Linn da Quebrada ve Amsterdam çıkışlı son dönemin öne çıkan DJ ve prodüktörlerinden Lyzza gibi isimler geceyi renklendirecek. Voguing kültürünün en sevilen isimlerinden Willi Ninja'nın önderliğindeki dansçıların oluşturduğu House of Ninja ise katılımcıları danslarıyla coşturacak. Kuir ortamların aranan DJ'yi Kübra Uzun'un vokal performansına tanık olunacak gecede ayrıca; makyaj, stil ve dansın vücut bulmuş hali Cake Mosque ve benzersiz bir 'lipsync'şovu sunacak olan Dudakların Cengi sahnede olacak. biriken party'nin kendine özgü setiyle enerjiyi yükselteceği son saatlerde; Berk Çakmakçı uzun zamandır sürdürdüğü elektronik müzik projesi Age Reform ile kapanışı yapacak.

https://www.sondakika.com/haber/haber-red-bull-music-festival-in-sanatcilari-belli-oldu-12312133/

Tarihin en pahalı eşcinsel pornosunun arkasındaki silahlı soygun

$
0
0
George Bosque, 70’li yıllarda, polis olmak konusunda takıntılı olan yetenekli bir çocuktu. Son derece muhafazakâr inançlarıyla biliniyordu hatta daha sonraları kendisini bir Nazi olarak ilan etti. Çıplaklık, eşcinsellik ve uyuşturucunun yüceltilmesine saldıran mektuplar yazıyordu. Fakat bu genç on yıl içinde, 1,85 milyon dolarlık zırhlı bir minibüsü çaldı, küçük bir kokain dağını içine çekti ve tarihin en pahalı eşcinsel pornosunu yaptı. Hayat böyle vahşi!


New York macerası

Mezun olduktan sonra Bosque, her başvurduğu polis kuvveti tarafından geri çevrildi ve San Francisco’da Brink’in güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladı. Ayrıca hayatının aşkı Carl Denton ile tanıştı. Carl, 1980 yılında ondan ayrıldığında, Bosque şirketin minibüsünü çaldı ve kaçtı. Brink’te çalışan bir kişi, Peru’da saklandığına inandığı Bosque’yi bulana 150.000 dolar ödül vereceğini açıkladı. Gerçekte, inanılmaz bir kokain alışkanlığı geliştirdiği ve yeraltı eşcinsel dünyasında popüler bir figür olduğu New York’ta bulunuyordu.


Polis olma hayalinden suça giden tuhaf yol

Bosque bir noktada boş şeylerden sıkıldı ve hikayesi Eski Roma’da geçen ve büyük bütçeli olan ‘Centurians Of Rome’ aslı gay porno filmini yapmaya karar verdi. Film bugünün parasıyla tam 600.000 dolara mal oldu. Detaylı setler ve 32 sanatçıdan oluşan bir oyuncu kadrosu vardı. Sette, yemeğin bir parçası olarak ücretsiz kokain dağıtıldı ve herkese her günün sonunda nakit dolu dev bir valizden para verildi.
Şok edici bir şekilde, çekim tam bir felakete dönüştü. Kim öngörebilirdi ki?! Bosque, filmi çekerken, senaryoyu son saniyede yeniden yazmaya devam etti ve diyaloglar o kadar kötüydü ki, ekip tutkulu seks sahneleri için ideal olmayan bir atmosferde, kameradan uzak yerlerde kahkahalar attı. Bir noktada, bir adam öyle sert bir şekilde güldü ki destek direğine dayanmak zorunda kaldı ve tüm set, sanatçıların üzerine çöktü.


George Bosque’un amansız hikayesi

Ne yazık ki, bir maliyet tasarrufu önlemi bile almayan Bosque, elbette filmin post prodüksiyonundan önce parasız kaldı. Beş parasız ve yalnızdı, Carl Denton’u aramak için San Francisco’ya döndü. Teksas’a taşınan eski sevgilisini bulamadı ancak bu noktada 15 aydır onu takip etmeye çalışan polis, onu buldu. Hemen tutuklandı ama hala Brink’in parasını geri alma meselesi vardı. Bu yüzden şirketin sigorta firması, Bosque’un yaptığı filmin hakları için dava açtı. Fakat, yönetmen porno sahnelerinin fotoğraflarını mahkemede dağıttıktan sonra dava hızla düştü. Kendinizi böyle bir durumda bulmanız halinde aklınızda bulundurmanız gereken bir bir olay. Tecrübelerimize göre, bu, davadan kurtulmanın iyi bir yolu.

https://listelist.com/gercek-suc-hikayeleri/

11 yaşındaki oğlunu istismar eden baba!

$
0
0
Olmaz olsun senin gibi baba!

Kızı ve oğluna cinsel istismarda bulundu!

Konya'da oğlu ile kızına cinsel istismarda bulunan 42 yaşındaki A.K., suçlamaları, ''Kızım ve oğlum internet hastasıdır. Psikolojileri yerinde değildir. İkisini de mavi balina oyununu oynarken görmüştüm." diyerek reddetti. 14 yaşındaki kızın mahkemeye sunduğu ses kaydında, "Dokunmama izin vermiyorsun, sevmeme izin vermiyorsun. Sağına, soluna dokununca bir şeyler mi eksiliyor sanki" ifadeleri yer aldı.

Olay, şu an 14 yaşında olan kız çocuğunun, geçen yıl aralık ayında 16 yaşında olan ağabeyine, babası A.K.'nin kendisine 7 yaşından itibaren cinsel istismarda bulunduğunu söylemesi üzerine ortaya çıktı. Ağabey de annesi Z.K.'ye, babasının 11 yaşındayken kendisine top almaya geldiği evde cinsel istismarda bulunduğunu söyleyip, kız kardeşini istismardan kurtarmasını istedi.

Küçük kız kendisiyle konuşan annesine de babasının kendisini 7 yaşından itibaren evde kimsenin olmadığı zamanlarda taciz ettiğini, geçen yıl yaz tatilinde babasıyla yaptığı görüşmeyi telefon ile kayıt ettiğini belirtti.

60 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR

Anne Z.K., jandarmaya şikayetçi oldu. Geçen ocak ayında gözaltına alınıp, tutuklanan baba A.K. hakkında ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun cinsel istismarı’ suçlarından 60 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İki çocuk da devlet koruması altına alındı.

“EN UFAK BİR ŞEYDE KIZIYORSUN, DOKUNMAMA İZİN VERMİYORSUN’’

Soruşturma aşamasında dinlenen ve mahkemeye delil olarak sunulan ses kaydında babanın, kızına, ''İyi düşün. Herkes gittikten sonra tek olduğumuzda her şeyi yapabiliriz. Anlamıyorum, seni sevmenin neresi mantıksız. Çok seviyorum. En ufak bir şeyde kızıyorsun, dokunmama izin vermiyorsun, sevmeme izin vermiyorsun. Sağına, soluna dokununca bir şeyler mi eksiliyor sanki" dediği ortaya çıktı.

‘ÇOCUKLARIMIN PSİKOLOJİLERİ BOZUK, MAVİ BALİNA OYNUYORLAR’

Tutuklu baba A.K. dün görülen ilk duruşmada suçlamaları kabul etmeyip, çocuklarının internette 'mavi balina' adlı oyunu oynadığı için psikolojilerinin bozuk olduğunu öne sürdü. A.K., “Ben çocuklarımdan bu şekilde ithamlar beklemiyordum. Oğlum 2014 yılında böyle bir olayın gerçekleştiğini söylüyor. Fakat neden beş yıl boyunca kimseye söylememiş. Kızım ve oğlum internet hastasıdır. Psikolojileri yerinde değildir. Mavi balina adlı oyunu oynarken kendilerini görmüştüm. Eşim, çocukları benden uzaklaştırıyordu. Kendisiyle de 8-10 yıldır cinsel yönden problem yaşıyorduk. Problem bendeydi ve eşim bana ihanet ediyordu. Çocukların benim hakkımda ifade vermelerinin nedeni eşimle aramızdaki problemler. Çocuklarıma cinsel yönde bir davranışta bulunmadım. Suçsuzum, tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” dedi.

A.K., mahkemeye delil olarak sunulan ses kaydındaki sesin kendisine ait olmadığını öne sürdü.

Anne Z.K. ise, sesin eşine ait olduğunu, babasının kızına bakışlarının farklı olduğunu, kızının son zamanlarda babasından çekindiğini, aynı ortamda kalmak istemediğini, dokunduğunda ağladığını gördüğünü anlattı. Eşinin cinsel hayatlarıyla ilgili anlattıklarının gerçeği yansıtmadığını kaydeden anne A.K.'nin daha önce İzmir'de genç bir kıza cinsel tacizde bulunduğunu ve bu olaydan ceza aldığını söyledi.

Çocukların da ifade verdiği duruşma tanıkların dinlenmesi ve bilirkişi raporlarının incelenmesi için ertelendi.

Duruşmaya katılan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği(UCİM) Başkanı Saadet Özkan ile gönüllü avukatlar, çocukların ve ailenin yanında olduklarını açıkladı.

https://www.superhaber.tv/kizi-ve-ogluna-cinsel-istismarda-bulundu-haber-217255

Evan Pankratov - James Fairweather

Genelkurmay'dan eşcinselliğe sert ceza!


Geleneksel olmayan cinsel eğilimlerle Taylor Swift

$
0
0
Geleneksel olmayan cinsel eğilimlerle Taylor Swift © Instagram / Taylor Swift Taylor Swift, cinsel yönelimi hakkındaki gerçeği kabul etmeye karar verdi. Amerikalı bir şarkıcının duygusal yaşamı hakkında bilinenleri kontrol edebilirsiniz.


Taylor Swift büyük olasılıkla bir lezbiyen. Taylor Swift, medyaya cinsel yönelimi hakkında spekülasyon yapmak için bir neden daha verdi. Sosyal ağ sayfasındaki bileziklerin bir fotoğrafını yayınladı. Taylor Swift elinde mücevher takıyor. Bileklikteki Taylor Swift, en sevdiği şeylerin isimlerini listeledi. İnternet kullanıcılarına göre, bazı kelimeler geleneksel olmayan cinsel yönelimi olan insanlara atıfta bulunmaktadır. Fanın varsayımı, boncukların farklı renklerde olduğu gerçeğiyle de körüklenir. Birlikte, kompozisyon gökkuşağının renklerini kazanıyor.

Taylor Swift, medyada uzun süre kadınları seviyor. Bu yıldızın ilk kızlarından biri kemancısı Emily Poe idi. Taylor Swift, MySpace sosyal ağ sitesinde sık sık bahsetti. 2008'de Emily ve Taylor Swift son kez bir araya geldi. İşbirliği gece boyunca tamamlandı. İkili sonun nedenleri bilinmemektedir.

http://www.gazetehaberci.com/taylor-swift/4041/geleneksel-olmayan-cinsel-egilimlerle-taylor-swift

Eşcinsel olduğunu açıklamıştı! 9 aylık kızının yüzünü ilk kez gösterdi

$
0
0
Geçtiğimiz yıllarda eşcinsel olduğunu açıklayan dünyaca ünlü şarkıcı Ricky Martin, 9 aylık kızı Lucia'nın yüzünü ilk kez gösterdi.


Bir yıl önce Suriyeli şarkıcı sevgili ile Jwan Yosef ile evlenen ünlü şarkıcı Ricky Martin'in üçüncü çocuğu bu yılın başında dünyaya gelmişti.

EŞİYLE KIZININ FOTOĞRAFINI PAYLAŞMIŞLARDI

Dünyaca ünlü şarkıcı, eşi ile birlikte bebeğinin ellerini tuttukları fotoğrafı paylaşarak "Güzel ve sağlıklı bir kız bebeğin, Lucia Martin-Yosef'in ebeveynleri haline geldiğimizi duyurmaktan dolayı mutluluğun ötesindeyiz" yorumuyla duyurmuştu.

YÜZÜNÜ İLK KEZ GÖSTERDİ

47 yaşındaki Porto Rikolu şarkıcı, dokuz aylık kızı Lucia'nın yüzünü ilk kez gösterdi. 11 yaşında ikiz oğulları bulunan 47 yaşındaki şarkıcı, sevimli bebeğin fotoğrafını Instagram hesabından paylaştı. Martin, karenin altına, "Gözlerimin ışığı..." diye yazdı.


https://www.acunn.com/magazin/escinsel-oldugunu-aciklamisti-9-aylik-kizinin-yuzunu-ilk-kez-gosterdi-1141451-haber

Proust’un kayıp eşcinsel aşk hikâyeleri

$
0
0
Fransız yazar Marcel Proust’un dokuz öyküden oluşan “Le Mysterieux Correspondant” eseri bu sonbaharda yayımlanacak. The Guardian’ın haberine göre 1890’ların sonunda yazılan öyküler, yazarın “cüretkarlığı” nedeniyle yayımlanmamıştı.



Eşcinsellik temalarına değinen öyküler, Proust tarafından 20’li yaşlarındayken yazılmıştı. Öyküler, yazarın ölümünden 97 yıl sonra Editions Fallois Yayınevi tarafından ekim ayında Fransızca yayımlanacak. Eser, yayınevinin Proust uzmanı Bernard de Fallois tarafından keşfedildi. Fallois, “Hikayelerin hepsi gizli kaldı. Yazar onlardan hiç bahsetmedi” dedi.

http://www.milliyet.com.tr/gundem/proustun-kayip-ask-hikayeleri-6014451

Arap dünyasının ilk eşcinsel cumhurbaşkanı adayı Münir Batur: Ölüm tehditleri alıyorum

$
0
0
Tunus'ta halk 15 Eylül'de başkanlık seçimi için sandığa gidicek. 98 aday resmen cumhurbaşkanlığı seçimleri için başvurularını yaptı. Bu adaylardan birisi de eşcinsel olduğunu saklamayan Avukat Münir Batur.


Liberal Parti’nin desteklediği Batur böylece Arap dünyasının ilk eşcinsel cumhurbaşkanı adayı oldu.

Batur, adaylığı sonrası aldığı tepkileri ve cumhurbaşkanı olursa ne yapacağını euronews'a anlattı.

Batur, "Sosyal medya üzerinden ölüm tehditleri alıyorum” dedi. Eşcinsel olduğu için sosyal medyada hakaret aldığını ve dalga geçenlerle de karşılaştığını belirtti.

Ancak Tunuslu avukat tıpkı diğer adaylar gibi kendisini desteklemeyenlerin yanında destekleyenlerin de olduğunun altını çizdi.

“Eğer bu bir hastalıksa ilacını verin, Nobel Tıp ödülünü kazanın”
Batur, ülkesinde LGBTQ bireylerine “hasta” diyenlere ise “Eğer hastalık dediğiniz eşcinselliğe bir ilacınız varsa o ilacı bize verin de Tunus Nobel Tıp ödülünü kazansın.” dedi.

Batur, 2013 yılında 17 yaşında bir lise öğrencisiyle ilişkiye girmekten “eşcinselliği” suç sayan Tunus’ta üç ay hapis yattı. Bu iddiaları yalanlayan Avukat Batur, “Sadece cinsel tercihiyle gündeme gelmek istemediğini” söyledi. Batur tıpkı diğer adaylar gibi “ekomomik ve sosyal içerikli bir programı olduğunu” vurguladı.

Tunus’ta Batur’un adaylığını eleştiren LGBTQ grupları olduğu yönünde haberler de medyaya yansıdı. 8 Ağustos’da resmen başkan adaylığını açıklayan Tunuslu Avukat bu grupların aslında gerçekten LGBTQ hakları savunucuları olmadığını dile getirdi.

‘Tunus’ta LGBTQ olmak ömür boyu hapis cezası almak gibi’
Batur, Tunus’taki LGBTQ bireylerinin durumunu ise “felaket” olarak tanımlıyor. Başkan adayı avukat, eşcinselliğin suç olduğu Tunus’ta LGBTQ bireylerinin 3 yıl hapis yatma cezası ile karşı karşıya yaşadıklarını söyledi. Batur “Hapse girip çıkmak o kişilerin eşcinselliğini değiştirmiyor. Eşcinsellik yasak olduğu sürece tekrar hapse girebilirler. Bu da aslında ömür boyu hapis cezası.” dedi. Geçtiğimiz yıl 127 Tunuslu’nun eşcinsel oldukları için hapse atıldığını belirtti. Batur, ülkesinde kalıp bu durumla mücadele etmek zorunda olduğunu anlatırken Tunus’u bu şartlar sebebiyle “terk edenleri de anladığını” dile getirdi.

Batur’un adaylığının 31 Ağustos’ta devlet tarafından onaylanması gerekiyor. Batur adaylığının onaylanacağından hiç şüphe duymuyor.

Güçlü bir Başkan’dan yanayım
“Başkan olduğunuzda yapacağınız ilk icraat ne olacak?” sorusuna ise Batur, “Anayasayı değiştirerek başkanın yetkilerini güçlendireceğim” yanıtını verdi. Batur seçimler boyunca verilen sözlerin gerçekleştirilebilmesi için Tunus’ta güçlü bir başkan olması gerektiğini savundu. Batur, böyle bir sistemin “otoritarizme kayma riski” ile ilgili ise kanunları meclisin çıkardığını belirterek “Eğer yasama güçlü ise başkanın diktatörlüğe kayması mümkün değil” dedi.

“Türkiye’de onur yürüyüşünün yasak olması çok yazık”
Batur, Türkiye gibi eşcinselliğin yasak olmadığı laik bir ülkede ‘Onur Yürüyüşü’nün yasak olmasına “yazık” derken “Eğer Türkiye kendisini bir Avrupa ülkesi olarak görüyorsa bu yürüyüşe izin verilmeli” şeklinde konuştu.

https://tr.euronews.com/2019/08/10/arap-dunyasi-ilk-escinsel-cumhurbaskani-adayi-munir-batur-olum-tehditleri-aliyorum

İki kadının lebiyen aşkını yazmaktan fazlası: Umut bizde

$
0
0
İki şehri, iki ülke gerçeklerini iki kadının aşkı üzerinden anlatan ‘Benimle Gelir Misin?’ oyununu kaleme alan Ebru Nihan Celkan: Sahnede kadının hikâyesini görüp onların sesini duymak çok önemli.


Ebru Nihan Celkan ile iki kadının aşkını, iki şehri, iki ayrı ülke gerçeklerini kaleme aldığı ‘Benimle Gelir Misin?’ oyunu üzerine konuştuk. 2013’ten başlayarak günümüze kadar süren bir aşk öyküsünün ilginç karşılaşması ile başlayan oyun, Gezi protestoları da başta olmak üzere birçok politik meseleye de dikkat çekiyor.

Neden iki kadının aşkını tema edindiniz?

Toplumsal cinsiyet kendi çalışma alanım. İki kadının aşkından ziyade aşkı yazmak istedim. LGBTİ+ temalı ilk oyunum olmamakla birlikte son oyunum da olmayacak. Şu anda öyle bir yeni nesilden bahsediyoruz ki tüm etiketleri söküp attılar, ‘aşk aşktır’ diyebildiler. Sahnede kadın görmek, kadının hikâyesini görüp onların sesini duymak çok önemli. Bir taraftan da görünürlük her zaman önemli. Genç nesil ‘love is love’ derken, orta tabakada ‘Cinsel yönelim nedir?’ diyen insanlar da var. Dolayısıyla birden fazla hedefe hitap etmeye çalıştım. Dokunulmamış çok konu var. İki kadının aşkı da Türkiye’de bizim yalnızca bu başlıkta izlemediğimiz bir şeydi.

Oyun sonrası pek çok kişinin ‘Sahnede kendimi gördüm’, ‘Umut doldum’ dediğine şahit olduk. Size gelen tepkiler nasıldı?

Almanya ve Türkiye’deki insanların kabulü çok iyiydi. Daha önce yaptığım oyunlar da kolay temalar değildi. Öyle veya böyle LGBTİ olsun veya olmasın artık Türkiye’de insanlar başkalarının hayatına çok duyarlı. 2013’te yaşadığımız tecrübe de bunun en görünür olduğu yerdi. Benim aldığım geri bildirimler de ağırlıklı olarak pozitifti. Fakat izleyicinin oto sansüre takılıp oyuna gelip beğenmesine rağmen bu beğenisini alenen paylaşamadığını gördüm. Paylaşım yaparken çok güzel bir aşk hikâyesi izledim demek yetmiyor, ‘İki kadının aşkını izledim’ diyemiyor. Herkesi paylaşım açısından zorluyor. Çok güzel geri bildirimler aldım ama ‘Bu bildirim üçüncü kişilerle nasıl paylaşıldı?’ sorusunun yanıtı daha farklı.

Neden bütün başkarakterlerinizin adı Umut?

Ben tiyatroya başladığımda kendim için bir umut alanı olarak gördüm ve cinsiyetsiz bir isim olması çok hoşuma gitti. Tek başına bir slogan da barındırıyor. Bunun dışında ‘Umut sensin’ diyebilmek… Umut aslında her bir birey.

Oyun Gezi protestoları ile başlıyor. Bunun dışında birçok politik mesele de konu olmuş…

Oyun aşk üzerine diyoruz ama biz acımızı sindiremeden birçok acı yaşadık. ‘Başımıza ne geldi?’ diye konuşamadık bile. Sürekli gözümüze far tutuldu ve durduk. Bu süreçte hafızamı kontrol edemediğimi, tarihleri dahi hatırlayamadığımı fark ettim. Bu kadar acıyı sindiremeden üstüne acı yaşadığında, duygularımız da dejenere oluyor ve o üç boyutluluğunu kaybediyor. Bu olayların her biri beni çok yaraladı ancak yaraladığı kadar acımı yaşayabildim mi? Bu noktada emin olamıyorum. Bugün hâlâ Ankara’da 10 Ekim’le ilgili bir hafıza noktası yok. Bu insanlar Türkiye’nin değeridir. Bir değerin kayboluşu üzerinden dahi hafıza yaratamıyorsak o zaman asimetri duygu şovları yaşamaya başlıyoruz. Tuhaf öfkeler, tuhaf ağlamalar… Biz daha yaşadığımız acılarla helalleşemedik. İstiklal Caddesi’ne ilk çıktığım günle bugün çıktığımdaki hafıza kaybı küçücük hayatımda beni bu kadar yaralıyorsa, ‘Bu şehri nasıl yaralıyordur?’ sorusu çok önemli.

Meral Danyıldız

https://www.birgun.net/haber/iki-kadinin-askini-yazmaktan-fazlasi-umut-bizde-264615
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live