Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live

Erkek yeğenlerine tecavüz etti!

$
0
0
ERZURUM’da yaşları küçük 2 erkek yeğenine tecavüz ettiği suçlamasıyla tutuklu yargılanan 34 yaşındaki Suat D., Yargıtay’ın bozma kararının ardından tekrar yargılandığı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yine 56.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar sonrası Suat D. mahkeme heyetine ''İçiniz rahat mı? Küfür etmeyeceğim'' dedi.

Merkez Aziziye İlçesi’nde 2009 yılında Suat D.’nin, o dönem 8 ve 10 yaşlarında olan yeğenleri R.D. ile S.D.’ye tecavüz ettiği iddia edildi. Suat D.’nin 3 yıl boyunca da yeğenlerine zaman zaman tecavüz ettiği öne sürüldü. Şikayet üzerine gözaltına alınan Suat D., 11 Mayıs 2013 günü tutuklanarak Erzurum E Tipi Cezaevi’ne konuldu. Suçlamaları kabul etmeyen ve kendisine iftira atıldığını söyleyen amca Suat D., 15 Ocak 2013 tarihinde Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada, yeğenleri R.D. ve S.D.’ye yönelik olarak yaptığı ’Çocuğun nitelikli cinsel istismar suçundan’ 41.5 yıl, her iki yeğeninine karşı ’kişi hürriyetinden yoksun bırakmak’ suçundan ise 15 yıl olmak üzere toplam 56.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Temyiz edilmesi sonrası Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi tarafından karar bozuldu. Yargıtay, mağdur çocukların çelişkili ifadelerde bulunmalarını ve ruh sağlıklarının bozulup bozulmadığına ilişkin tespitin zamanında yapılmamasını gerekçe göstererek bozma kararı aldığını açıkladı.

Bozma kararı üzerine, sanık Suat D., Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanmaya başlandı. Aldırılan yeni raporda da çocukların ruh ve beden sağlığının bozulduğu belirlendi. Geçen duruşmada raporun aleyhine gelmesine sinirlenen Suat D. mahkeme heyetine küfür etti. Suat D., bugün yeniden görülmeye başlanan davada 3’üncü kez hakim karşısına çıktı.

Mahkeme heyeti, Suat D.’yi yine aynı suçlardan toplam 56.5 yıl hapis cezasına mahkum etti. Suat D. karar sonrası mahkeme heyetine, "İçiniz rahat mı? Yaptığınız adalet mi? Küfür etmeyeceğim" dedi.

Vatan

Ve karşınızda Bülent Wongsoy!

$
0
0
Singapur'da Çin Sanatı üzerine eğitim alan Ning Wong, Bülent Ersoy'un tıpa tıp benzeri oldu. Singapurlu sanatçı, Almanya'da televizyonlara çıkarak şarkı söyledi, 'Bülent Wongsoy şovu' yaptı.

Cebinizdeki telefonun, giydiğiniz ayakkabının taklidini kusursuz yapan Uzakdoğulular sınırları zorlamaya devam ediyor. İlk kez bir Türk divanın da çakması çıktı. Singapur asıllı Ming Wong, kendini Bülent Ersoy'a benzeterek 'Bülent Wongsoy' isimli bir karakter yarattı.

FİLMİNİ DE ÇEKECEK
Singapur'da Çin Sanatı üzerine eğitim alan Ning Wong, Bülent Ersoy'un tıpa tıp benzeri oldu. Singapurlu sanatçı, Almanya'da televizyonlara çıkarak şarkı söyledi, 'Bülent Wongsoy şovu' yaptı. Bülent Ersoy'un hikayesini beyazperdeye almaya karar veren Wong, filmin yönetmenliğinin yanı sıra başrol oyunculuğunu da üstlendi. Bülent Ersoy'un 1980'li yıllarda askeri darbe sürecindeki yaşadıklarını da kameraya alan Wong, Bülent Ersoy'un albüm kapaklarının benzerlerini yaptı. Berlin'de yaşayan Wong geçen ay internet sitesinde yayınladığı Almanca, İngilizce ve Türkçe mesajında ise Bülent Ersoy'un hayatından kesitler sunarak "Değerli kardeşlerim. Benim adım Bülent Wongsoy. Ben bir divayım. Berlin'de bu kimsenin umrunda değil ama bugün size hikayemi anlatmak istiyorum. Beni susturmayı denediler. Ama sesimi duyurmaya devam edeceğim. Benim şarkılarım sonsuza kadar yaşayacak" diyor.

VENEDİK'TEN ÖDÜL DE ALDI

Ünlü diva Bülent Ersoy'un sadece yüz veya saç şeklini değil, kostümlerini de benzeten hatta aynı küpeyi kullanan Uzakdoğulu sanatçı, Singapur'da Nanyang Academy'de güzel sanatlar eğitimi aldı. Mezun olduktan sonra Londra'daki School of Art'ta eğitimini devam ettiren Wong, projelerini Japonya'dan Avusturya'ya kadar bir çok ülkedeki festivallerde vitrine çıkardı. Liverpool Bienali ve Toronto Film Festivali'ne de katılan sanatçı, 53'üncü Venedik Film Festivali'nde özel ödül aldı.  (Gazetevatan)

Başçavuş lezbiyen askere tecavüz etti

$
0
0
Saldırgan başçavuş hakim karşısında..
Amerikan ve İngiltere ordusunda çok sayıda lezbiyen kadın asker bulunuyor.Skandal İngiliz ordusunda meydana geldi.
İddialara göre Wiltshire Kışlasında görevli bulunan başçavuş Timothy Jones, 21 yaşındaki lezbiyen kadın askere tecavüz etti.
40 yaşındaki başçavuş, kışlada verilen parti sırasında yüksek miktarda alkol aldı.Sarhoş olan başçavuşun önce biseksüel seks partisine katıldı ardında da kadınlar koğuşuna girdiği belirlendi.
Evli olan Timothy Jones'un odada uyumakta olan lezbiyen bir kadın askere tecavüz ettiği belirtildi.
Askeri mahkemeye çıkartılan başçavuş suçlamaları reddetti.
Süren davada suçlu bulunması durumunda ordudan atılacağı açıklandı..
Dün yapılan duruşmada başçavuş tecavüzden suçlu bulundu

"İlk popüler yerli gay dergisi yolda",

$
0
0
Şimdi bu online dergi temmuz ayı itibariyle elle tutulur versiyonunu çıkarmaya hazırlanıyor.
Yani Türkiye’nin de geçen ay yirminci yılını kutlayan İngilizler’in aylık popüler gay dergisi Attitude ayarında bir dergisi oluyor.

Şimdi söz GayMag’ın yayın yönetmeni Fatih Kocatürk’te...

NEREDE SATILACAK?
* GayMag dergi 1 Temmuz itibarıyla sadece D&R’lardan alınabilecek.
Çünkü diğer dağıtım ağları bizim karşılayamayacağımız çok uçuk fiyatlar talep etti.
Ayrıca web sitemiz üzerinden abone olanlara ücretsiz olarak dergiyi göndereceğiz. Cheeky, Tek Yön, Love, Neo, Sugar&Spice ve diğer gay mekanlara da insanların ulaşabilmesi için dergiyi bırakacağız.

ÜNLÜ ERKEKLERLE RÖPORTAJ VAR MI?
* Dergimizde ünlüler yapılan röportajlar da olacak. Mesela ilk sayıda 10 güçlü kadın röportajları yer alacak.
Ancak ünlü erkekler her zamanki gibi röportajdan çok çekiniyor.

SPONSOR KİM?
* Derginin basım-dağıtım maliyetleri için bir sponsorla anlaştık. Ünlü gay aplikasyonu Hornet ile...

REKLAM DÜNYASI NASIL BAKIYOR?
* Reklam konusuna gelecek olursak... Medya dosyamızı birçok firmaya gönderdik. Hatta birkaç firmayla görüştük ama genel olarak çekiniyorlar. Birkaç ay yayınlansın sonra bakalım diyenler oldu.

YAYIN POLİTİKASI NASIL?
* Şu anda Türkiye’de Kaos GL dışında gay ve lezbiyenlere hitap eden bir yayın yok. Kaos GL de çok politik bir dergi. Popüler konulara fazla değinmemeyi tercih ediyor.
O açıdan GayMag dergisinin bir açığı kapatacağını düşünüyorum.
Yani Nişantaşı, Etiler, Levent gibi yerlerde yaşayan, aylık geliri belirli bir miktarın üzerinde, orta ve üst gelir grubuna hitap eden bir dergi olacak.
Dergide modadan seyahate birçok bölüm yer alacak.

Onur Başaran - Hürriyet

LGBT aktivistlerinden “Dost Belediye” ziyareti

$
0
0
Son yerel seçimler öncesi Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu’nun imzaladığı  “LGBTİ Dostu Belediyecilik Protokolü” ile Türkiye’nin “LGBTİ Dostu” 4 belediyesinden biri haline gelen Akdeniz Belediyesi, LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılığa karşı mücadele edecek. Merkezi İstanbul’da bulunan Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPOD) ve Mersin LGBT 7 Renk Derneği, bu çerçevede Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu’yu ziyaret etti. Ziyarette derneklerin temsilcilerinin yanı sıra Akdeniz Belediye Meclis Üyeleri Sebahat Gençtarih Cebe ve Ülfiye Özcan da hazır bulundu. Mersin LGBT 7 Renk Derneği adına konuşan dernek yetkilisi ve Aktivist Tuna Şahin, Akdeniz Belediyesi’nin Türkiye’de “LGBTİ Dostu Belediyecilik Protokolü” imzalayan 4 belediyeden biri olduğunu hatırlattı. Bu çerçevede, söz konusu 4 belediye ile birebir görüşmeler yürüttüklerini ifade eden Şahin, “Bu görüşmeleri Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği ile birlikte yapıyoruz. LGBTİ Dostu Akdeniz Belediyesi ile ne tür çalışmalar yapabiliriz? Mersin ve Akdeniz Bölgesinden bu çalışmaları başlatmak, bunun yansımaları ve sonuçlarının da İstanbul ve tüm Türkiye’de yankı bulmasını sağlamayı hedefliyoruz. LGBTİ bireyler arasında en çok hak ihlali yaşayan grup trans kadınlar oluyor. Toplum tarafından dışlanıyorlar, nefret söylemleri ve hatta cinayetlerine maruz kalıyorlar. Bundan 2 ay kadar önce Mersin’de böyle bir vaka yaşadık. Bu ve buna benzer vakaların saldırı anından başlayıp sonraki aşamalarına kadarki süreci takip eden bir kurumun eksikliğini yaşıyoruz. Eğitim ve danışma konuları başta olmak üzere ciddi sorunlarımız var. Saldırıya uğrayan bireylerin ya da çocuğu LGBTİ olan ailelerin başvurabileceği bir kurum yok. Bu süreçlerin takibi için Akdeniz Belediyesi İŞTAR Kadın Merkezi gibi bir LGBTİ Merkezi kurulabilir” şeklinde konuştu.

SPOD adına söz alan derneğin Siyasi Temsil Alan Koordinatörü Sezen Yalçın, LGBTİ dostu belediyecilik sözü veren bir kadın belediye başkanının seçilmesinin kendileri açısından son derece önemli olduğuna değindi. Politikacıların oy kaybetmeme adına LGBTİ bireylere yönelik olumlu söylemlerden kaçındığı bir siyasi sürecin içerisinde olduklarını dile getiren Sezen Yalçın, “Özellikle İstanbul dışından bir belediye başkanının bulunmasını bu açıdan da önemli buluyoruz. Mersin’deki aktivistlerimizden, sizlerle çok iyi bir işbirliği içerisinde olduklarını öğrendik ve gönül rahatlığıyla buraya geldik. İstanbul’dan bir örgüt temsilcisi olarak Mersin’deki yerel dinamikleri sizlerden öğreneceğiz. Daha sonra diğer illerde de LGBTİ bireylerin haklarına yönelik çalışmalar yapacağız. Bu çalışmalar, LGBTİ bireyler için adeta bir umut kapısı olacak. Yurttaşlarla temasın yerelden başlaması gerektiği inancıyla belediyelerin bununla ilgili sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Dün Mersin 7 Renk Derneği ile yaptığımız etkinliklerde farklı örgütlerin yoğun bir desteği olduğunu gördük. Burada ihtiyaçlar, beklenti ve talepleri masaya yatırdık. Buradan hareketle yerel yönetimlerin yapabileceği konuları konuştuk. Yerel hizmetlerin üretiminde kadın bakış açısının gerçekten LGBTİ bireyler açısından son derece umut verici. Önümüzdeki süreçte sizinle verimli bir işbirliği içerisinde olacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

“Ayrımcılığa karşı zihniyetin değişmesi gerekiyor”

LGBTİ bireylerle ilgili çeşitli kadın platformlarında çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, 5-10 yıl öncesine göre bu konuda çok az da olsa aşama kaydedildiğini belirtti. Yerel ölçekte yapılabileceklerin irdelenmesi gerektiğini de vurgulayan Eş Başkan Mutlu, “Ama LGBTİ bireylerin ayrımcılığa uğraması, bir zihniyet meselesidir. Zihniyetin değişmesi için, herkesin mücadele etmesi gerekir. Bu ayrımcılığın ortadan kalkması için sivil toplum örgütlerinin, devletin, kısaca herkesin mücadele etmesi gerekir. Bu zihniyetin oluşması kolay bir süreç olmamakla birlikte imkânsız da değildir. Biz LGBTİ bireylere karşı katliamları, ayrımcılığı, nefret söylemlerini bireysel haklar kapsamında görüyoruz. Bu temel bir insan hakları meselesidir. O nedenle yerelde, tam da insan hakları ölçeğinde değerlendirebilirsek; LGBTİ bireylere dönük ayrımcılığın en azından hafifletilmesi, onlara yönelik nefes alabilecekleri alanların yaratılması ve kendilerini ifade edebilecek ortamların yaratılması gerekir. Biz Akdeniz Belediyesi olarak bu tür çalışmalara ve işbirliğine hazırız. Bizim önümüzdeki 5 yıl içerisinde mutlaka gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz bir ‘Kültür Merkezi’ projemiz var. Bu merkezde, LGBTİ bireylerin de kendilerini ifade edebileceği bir bölüm olabilir. Bunun yanı sıra istihdam ve diğer konularda bu bireylerin haklarının iyileştirilmesi konularında bir farkındalık faaliyeti yapılması gerekiyor. Sözgelimi bizim kadın sığınma evimiz, İŞTAR Kadın Merkezimiz ve onun şubelerinin bulunması bir fırsattır. Bunun yanı sıra Mersin’de çok güçlü bir kadın yapısı bulunuyor. Bağımsız birçok kadın örgütüyle belli platformlarda ortak çalışmalar yapılabilir. Bizim zihniyetimiz, düşüncemiz ve yaklaşımımız buna uygundur” dedi.

http://www.haberlermersin.com/m/?id=9640

Belediye binasını gökkuşağı renklerine boyandı

$
0
0
Tel Aviv 'Eşcinsellerin Geleneksel Onur Yürüyüşü'ne belediye binasını gökkuşağı renklerine boyayarak hazırlıklara başladı.

Cami sorma bahanesiyle 13 çocuğa...

$
0
0
ANTALYA’da 4 mahallede yanına yaklaştığı 13 çocuğa tacizde bulunduğu iddia edilen 27 yaşındaki M.E. yakalanarak, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi.

Antalya’nın Kepez İlçesi’ne bağlı Kuzeyyaka, Düdenbaşı, Teomanpaşa ve Güneş mahallelerinde, Nisan ayı içinde 11 ile 12 yaşlarındaki 13 çocuğun tacize uğradığı iddiasıyla aileleri, polise şikayetçi oldu. Elektrikli ya da normal bisikletiyle sokaklara çıkan M.E.’nin, gözüne kestirdiği çocuklara yanaşarak Kuran kursu ya da cami sorma bahanesiyle tacizde bulunduğu iddia edildi. Kepez Asayiş Büro Amirliği özel bir ekip kurarak şüpheliyi aramaya başladı. Geriye dönük olayları da inceleyen polis, 5 Mayıs’ta düzenlediği operasyonla M.E.’yi sokakta bisikletiyle gezerken yakaladı.

SUÇLAMALARI REDDETTİ

Polise verdiği ifadesinde suçlamaları reddeden M.E.’nin, "Ben yalnızca Kuran kursu ve cami soruyordum" dediği belirtildi. Daha önce de bir çocuğa cinsel taciz suçundan 2.5 yıl cezaevinde kalan şüpheliyi, 13 çocuğun teşhis ettiği kaydedildi. M.E., akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi.

http://haber.gazetevatan.com/cami-sorma-bahanesiyle-13-cocuga---/646587/7/yasam

GAY’LER VE ŞEHİR HAYATI

$
0
0
Geçtiğimiz ay nerede kalmıştık? Gay’lerin yaşadıkları şehirlerle kurdukları ilişkiler üzerinden İstanbul’daki Gay’lere ve tipik Gay davranışlarına göz atmıştık. İstanbul’da yaşayan bir Gay’seniz diğer Gay’lerle tanışmak için ne kadar seçeneğiniz var, bu ay bu konuyu ele alalım dedik. 

Sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen gay barlar hanginizi tatmin edecek kapasitede? Fiziksel ortamlardan umudunuzu kesip kendinizi internet dünyasına mı bırakmalısınız? Web siteleri ve mobil uygulamalardan da aradığınızı bulamıyorsanız, -ki “Arayış ne?” sorusu beni her zaman üzmüştür- pek de fazla bir seçenek kalmıyor. İstanbullu gay’ler olarak, ne bir “gay district”imiz var ne de bir “gay event” takvimimiz. Dolayısıyla yapabileceğiniz tek şey kendinizi güzel “straight event”lere atmak.

MÜZİK SEVGİDİR!
Bu ay gay’lerin çok sevdiği ve elbette ki müzik ve eğlencenin bahane, “social networking”in ya da tabiri caizse fingirdemenin ve flörtleşmenin şahane olduğu ortamlara bakacağız. Bu ortamların başında ise hiç kuşkusuz yazla birlikte hayatımıza giren açık hava konserleri ve festivaller, festivallere paralel olarak gelişen after party’ler var. Sezonu 24 Mayıs’ta Parkorman’da Babylon Soundgarden ile açıyoruz. Soundgarden için “Festival 101” diyebiliriz. Çok kalabalık olmamasıyla bizi mutlu eden, etrafa 360 derece hâkim olabileceğiniz bir şekilde görebilecek stratejik bir konumda bütün gün oturup müzik dinleyebilirsiniz. Üzerine FM Belfast ve John Talabot.
Babylon Soundgarden’ın yorgunluğunu atlatamadan kendinizi ertesi gün Chill Out Festival’de bulacaksınız. Chill Out’u size şöyle anlatayım: Güzel ve sakin müzik, çimlere yayılmaca ve harika bir ortam. Yetmedi mi? Goldfrapp, Brandt Brauer Frick, Noze & Ornette ve Kadebostan’ın line-up’unda olduğu bir festivalden daha ne istersiniz ki? “Tamam; müzik zaten güzel, başka ne var?” diyorsanız size şöyle anlatayım. İstanbul’un en hoş ve havalı erkeklerini her sene topluca görebileceğiniz tek etkinlik Chill Out.
25 Mayıs’ı atlatamadan ertesi gün, tüm gay’ler tabii ki Justin Timberlake’i izlemek için İTÜ Stadyumu’nda olacak. Henüz N Sync’te küçücük tıfıl bir çocukken radarımıza giren Justin, büyüyüp serpilip -mecazi anlamda tabii- pop dünyasında erkek vokal çıtasını bir tık yükseltti. Bu konserde aklınıza gelebilecek her türlü gay’i görebilirsiniz. Henüz bilet almadıysanız acele etmeniz gerek, kalan kategoriler ile Justin’in burnuna dokunma veya Justin’i bir burun boyutunda görme arasında bir yerlerde kalabilirsiniz.
“Bu festival ve konserler beni açmadı, ben daha janti bir adamım, biraz daha oturaklı müziklerden ve adamlardan hoşlanıyorum” diyorsanız sizi Haziran’da 42. İstanbul Müzik Festivali’ne alalım. Özellikle 17 Haziran’daki Sinfonia Varsovia & Julian Rachlin ve 24 Haziran’daki Festival Buluşmaları II konserleri, genç ve yakışıklı solistleri, Brahms’tan Beethoven’a uzanan geniş ve herkese hitap edecek repertuvarları ile güzel bir akşam geçirmeniz için garanti. Keten takımları giyip cep mendillerini takmak hatta daha da abartıp papyonunuzu kullanmak için bahane arıyorsanız hiç düşünmeyin, Müzik Festivali’ne gidin!

HER TELDEN İNSAN
Haziran ayına gelmişken One Love Festival’den de bahsetmek gerek. Geçtiğimiz yıl yaşanan içki problemlerinden dolayı hayli tepki çeken One Love bu sene 14-15 Haziran’da Parkorman’da. One Love’da her telden güzel insan ve müzik bir arada. Mogwai, Moderat, Bonobo ve Oh Land gibi grupların yanında sabahtan akşama kadar yapılabilecek onlarca aktivite, bir takım kesişmeler, bolca içki ve dans.
Artık Temmuz ayı ile yaz sıcakları iyice üstümüze çökmüş, bünyeler deniz-kum-güneş hayaliyle yanıp tutuşurken İstanbul’da caz zamanı gelmiştir. 21. İstanbul Caz Festivali bu sene 1-16 Temmuz’da, parklarda, bahçelerde, şahane mekânlarda. Hugh Laurie -nam-ı diğer Dr. House- sürpriziyle gönüllerde taht kuran festivalde, Brad Mehldau ve Katie Melua gibi hem kulağa hem göze hitap edecek isimler de var. Caz Festivali’nde hem yazın hem de cazın etkisiyle birçok yakışıklı turist görmek mümkün. Olaya bir de bu açıdan bakmak lâzım.
Bakarsınız festivallerin birinde hayatınızın aşkıyla yan yana dans edersiniz? Belki gecenin sonunda müzik biter ama muhabbet devam eder. Bir bakmışsınız bir sonraki festivalin biletlerini beraber alıyorsunuz. Diyorum ya, bu şehrin ne getireceği belli olmaz, hazırlıklı olmak lâzım!

http://www.trendsetteristanbul.com/gayler-ve-sehir-hayati-bolum-2/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=gayler-ve-sehir-hayati-bolum-2

İtalyan makarnası: Bu kez mikrodalgada ve homofobisiz

$
0
0
İtalyan donmuş gıda üreticisi Findus, yeni reklamında mikrodalgada pişirilebilir makarnanın yanı sıra sofrada annesine açılan bir eşcinseli konu alıyor.

Annesine birkaç sürprizi olduğunu söyleyen Luca adlı eşcinsel karakter, hazırladığı yemeklerle annesine şaşırtsa da Gianni’nin erkek arkadaşı olduğunu söylemesi anne için şaşırtıcı değildir. Oğlunun eline vurarak “tatlım, zaten biliyordum!” diyen anne yemeğin keyfini çıkarmaya devam eder.

Reklam, makarna firması Barilla’nın genel başkanı Guido Barilla’nın dışlayıcı ifadelerinin ardından insan hakları savunucularının beğenisini topladı. Barilla, Eylül ayında reklamlarında asla eşcinsel bir çifte yer vermeyeceklerini, bundan rahatsız olanların ise başka markaları satın alabileceklerini söylemişti. Barilla, aldığı uluslararası tepkinin ardından özür dilemek zorunda kalmıştı.

Cumartesi gerçekleşen Roma Onur Yürüyüşü’ne 200 bin kişi katılarak eşcinsel çiftlerin yasal olarak tanınması talebinde bulundu.

Ömer Akpınar - Kaos GL

Slovakya Parlamentosu anayasa değişikliğiyle eşcinsel evliliği yasakladı

$
0
0
Slovakya Ulusal Konseyi, 4 Haziran’da anayasayı, evliliğin yalnızca bir erkek ve bir kadın arasındaki sözleşme olduğunu özel olarak tanımlamak için değiştirdi. Düzenlemeyle ilgili olarak Slovakya Parlamentosu’nda kullanılan 123 oyun yalnızca 18’i değişikliğin kabul edilmemesine yönünde oldu. Değişiklik, “evliliğe ilişkin haklar ve ödevler bir erkek ve bir kadın arasında yasal olarak tanınan birliktelikten başkasına tanınamaz” demek suretiyle eşcinsel çiftleri özellikle evliliğe bağlı korumalardan mahrum bırakıyor. Uluslararası Af Örgütü Slovakya Şubesi ve Slovak LGBT hakları örgütü Iniciativa Inakost gibi kuruluşlar, değişikliğin kabul edilmesindeki acelecilik nedeniyle halkın eşcinsel evlilik konusundaki görüşünü ifade etmesine çok az zaman bırakıldığından yakındı.

Eşcinsel evlilik ve LGBT bireylerin hakları dünya çapında yoğun şekilde tartışılıyor. Mart ayında Uganda’lı bir grup hak savunucusu, ülkenin Anayasa Mahkemesi’nden Şubat ayında yürürlüğe giren ve eşcinsel ilişkileri teşvik etme ve onaylamayı suç haline getiren kanunun iptal edilmesini istedi. Şubat ayında ayrıca Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev Rus çocukların eşcinsel çiftler veya ülkesinde eşcinsel evliliğe izin verilen kişiler tarafından evlat edinilmesini yasaklayan bir kararname açıkladı. Ocak ayında Hindistan Yüksek Mahkemesi, ülkede eşcinselliği suç haline getiren bir kanunun yeniden yürürlüğe girmesine neden olan Aralık tarihli kararını gözden geçirmeyi reddetti. Aynı ay içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (haberin özgün halinde: Türkiye kontrolündeki Kuzey Kıbrıs Parlamentosu), Avrupa topraklarında bunu yapan son ülke olarak, erkekler arasındaki eşcinsel ilişkileri suç olmaktan çıkaran bir kanunu kabul etti.

Kaynak: Jurist

Bm Genel Kurulu Yeni Başkanı Homofobik

$
0
0

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 69. dönem başkanlığına Uganda Dışişleri Bakanı Sam Kutes seçildi.
193 üye ülkeden oluşan BM Genel Kurulu’nun bugün yaptığı oylamada seçilen Kutesa, 69. dönem sonunda kadar bir yıl süreyle Genel Kurul Başkanlığı görevinde bulunacak.
Kutesa, beş coğrafi bölge arasında değişen başkanlık uygulamasında sıra Afrika ülkeleri grubunda olması nedeniyle grubun tek adayı olarak BM Genel Kurulu’nun yeni dönem başkanı oldu.
Kutesa, Latin Amerika ve Karayipler grubundan seçilen ve halen görevi devam eden 68. dönem Genel Kurul Başkanı John Ashe’den eylül ayı ortasında görevi devralacak. Kutesa’nın başkanlık edeceği 69. Dönem Genel Kurul çalışmaları 16 Eylül’de başlayacak.
Yolsuzluk iddiaları ve Uganda’daki eşcinsellik karşıtı yasaya verdiği destek gibi gerekçelerle insan hakları örgütlerinin yoğun tepki göstermesi ve bazı gruplarının başkanlığını engellemek için imza kampanyası başlatması, Kutesa’nın başkan olarak seçilmesini engelleyemedi.
BM Genel Kurulu’ndaki seçimlerde kullanılan coğrafi bölge sisteminde ’Afrika, Asya, Doğu Avrupa, Latin Amerika ve Karayipler, Batı Avrupa ve diğerleri’ yer alıyor. Türkiye, ’’Batı Avrupa ve diğerleri’’ grubunda bulunuyor.

http://www.haberfx.net/bm-genel-kurulu-yeni-baskanini-secti-haber-1594095/

Akdeniz Belediyesi LGBTİ Kültür Merkezi Açacak

$
0
0
Mersin 7 Renk ve SPoD, Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu’yu ziyaret etti. Dernek yetkilileri, imzaladığı protokolle “LGBTİ Dostu” olan Akdeniz Belediyesi ile cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinden ötürü ayrımcılığa uğrayan bireylere yönelik yapılacak çalışmalarla ilgili görüş alışverişinde bulundu.

Son yerel seçimler öncesi Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu’nun imzaladığı “LGBTİ Dostu Belediyecilik Protokolü” ile Türkiye’nin “LGBTİ Dostu” 4 belediyesinden biri haline gelen Akdeniz Belediyesi, LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılığa karşı mücadele edecek. Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPOD) ve Mersin 7 Renk LGBT Derneği, bu çerçevede Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı BDP’li Yüksel Mutlu’yu ziyaret etti.

Ziyarette derneklerin temsilcilerinin yanı sıra Akdeniz Belediye Meclis Üyeleri Sebahat Gençtarih Cebe ve Ülfiye Özcan da hazır bulundu. Mersin LGBT 7 Renk Derneği adına konuşan dernek yetkilisi ve aktivist Tuna Şahin, Akdeniz Belediyesi’nin Türkiye’de “LGBTİ Dostu Belediyecilik Protokolü” imzalayan 4 belediyeden biri olduğunu hatırlattı.

Bu çerçevede, söz konusu 4 belediye ile bire bir görüşmeler yürüttüklerini ifade eden Şahin, “Bu görüşmeleri Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği ile birlikte yapıyoruz. LGBTİ Dostu Akdeniz Belediyesi ile ne tür çalışmalar yapabiliriz? Mersin ve Akdeniz Bölgesinden bu çalışmaları başlatmak, bunun yansımaları ve sonuçlarının da İstanbul ve tüm Türkiye’de yankı bulmasını sağlamayı hedefliyoruz. LGBTİ bireyler arasında en çok hak ihlali yaşayan grup trans kadınlar oluyor. Toplum tarafından dışlanıyorlar, nefret söylemleri ve hatta cinayetlerine maruz kalıyorlar. Bundan 2 ay kadar önce Mersin’de böyle bir vaka yaşadık. Bu ve buna benzer vakaların saldırı anından başlayıp sonraki aşamalarına kadarki süreci takip eden bir kurumun eksikliğini yaşıyoruz. Eğitim ve danışma konuları başta olmak üzere ciddi sorunlarımız var. Saldırıya uğrayan bireylerin ya da çocuğu LGBTİ olan ailelerin başvurabileceği bir kurum yok. Bu süreçlerin takibi için Akdeniz Belediyesi İŞTAR Kadın Merkezi gibi bir LGBTİ Merkezi kurulabilir” şeklinde konuştu.

SPOD adına söz alan derneğin Siyasi Temsil Alan Koordinatörü Sezen Yalçın, LGBTİ dostu belediyecilik sözü veren bir kadın belediye başkanının seçilmesinin kendileri açısından son derece önemli olduğuna değindi. Politikacıların oy kaybetmeme adına LGBTİ bireylere yönelik olumlu söylemlerden kaçındığı bir siyasi sürecin içerisinde olduklarını dile getiren Sezen Yalçın, “Özellikle İstanbul dışından bir belediye başkanının bulunmasını bu açıdan da önemli buluyoruz. Mersin’deki aktivistlerden, sizlerle çok iyi bir işbirliği içerisinde olduklarını öğrendik ve gönül rahatlığıyla buraya geldik. İstanbul’dan bir örgüt temsilcisi olarak Mersin’deki yerel dinamikleri sizlerden öğreneceğiz. Daha sonra diğer illerde de LGBTİ bireylerin haklarına yönelik çalışmalar yapacağız. Bu çalışmalar, LGBTİ bireyler için adeta bir umut kapısı olacak. Yurttaşlarla temasın yerelden başlaması gerektiği inancıyla belediyelerin bununla ilgili sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Dün Mersin 7 Renk Derneği ile yaptığımız etkinliklerde farklı örgütlerin yoğun bir desteği olduğunu gördük. Burada ihtiyaçlar, beklenti ve talepleri masaya yatırdık. Buradan hareketle yerel yönetimlerin yapabileceği konuları konuştuk. Yerel hizmetlerin üretiminde kadın bakış açısının gerçekten LGBTİ bireyler açısından son derece umut verici. Önümüzdeki süreçte sizinle verimli bir işbirliği içerisinde olacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

“Ayrımcılığa karşı zihniyetin değişmesi gerekiyor”
LGBTİ’lerle ilgili çeşitli kadın platformlarında çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, 5-10 yıl öncesine göre bu konuda çok az da olsa aşama kaydedildiğini belirtti. Yerel ölçekte yapılabileceklerin irdelenmesi gerektiğini de vurgulayan Eş Başkan Mutlu şöyle konuştu:

“Ama LGBTİ bireylerin ayrımcılığa uğraması, bir zihniyet meselesidir. Zihniyetin değişmesi için, herkesin mücadele etmesi gerekir. Bu ayrımcılığın ortadan kalkması için sivil toplum örgütlerinin, devletin, kısaca herkesin mücadele etmesi gerekir. Bu zihniyetin oluşması kolay bir süreç olmamakla birlikte imkânsız da değildir. Biz LGBTİ bireylere karşı katliamları, ayrımcılığı, nefret söylemlerini bireysel haklar kapsamında görüyoruz. Bu temel bir insan hakları meselesidir. O nedenle yerelde, tam da insan hakları ölçeğinde değerlendirebilirsek; LGBTİ bireylere dönük ayrımcılığın en azından hafifletilmesi, onlara yönelik nefes alabilecekleri alanların yaratılması ve kendilerini ifade edebilecek ortamların yaratılması gerekir. Biz Akdeniz Belediyesi olarak bu tür çalışmalara ve işbirliğine hazırız. Bizim önümüzdeki 5 yıl içerisinde mutlaka gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz bir ‘Kültür Merkezi’ projemiz var. Bu merkezde, LGBTİ bireylerin de kendilerini ifade edebileceği bir bölüm olabilir. Bunun yanı sıra istihdam ve diğer konularda bu bireylerin haklarının iyileştirilmesi konularında bir farkındalık faaliyeti yapılması gerekiyor. Sözgelimi bizim kadın sığınma evimiz, İŞTAR Kadın Merkezimiz ve onun şubelerinin bulunması bir fırsattır. Bunun yanı sıra Mersin’de çok güçlü bir kadın yapısı bulunuyor. Bağımsız birçok kadın örgütüyle belli platformlarda ortak çalışmalar yapılabilir. Bizim zihniyetimiz, düşüncemiz ve yaklaşımımız buna uygundur.” (mersin times)

"Biseksüelim ve gurur duyuyorum"

$
0
0
Dünyaca ünlü oyuncudan LGBT'ye destek

"True Blood" dizisi başrol oyuncusu Anna Paquin, geçtiğimiz gün Twitter hesabından yaptığı açıklamada biseksüel olduğunu tekrar itiraf etti.

Dizideki rol arkadaşı Stephen Moyer ile 2010 yılında evlenen ve ikiz bebek annesi olan Paquin, biseksüel bir anne olmaktan gurur duyduğunu, evliliğin cinsiyetle değil aşkla ilgili olduğunu belirtirken mutlu bir evliliği olduğunu söyledi.

http://magazin.haberturk.com/dunyadan/haber/957053-biseksuelim-ve-gurur-duyuyorum

Lezbiyen ya da Biseksüel Olduğunu ‘İtiraf Eden’ 16 Ünlü Kadın

$
0
0
Amber Heard – Biseksüel

Amber Rose – Biseksüel

Angelina Jolie – Biseksüel

Anna Paquin – Biseksüel


Cynthia Nixon – Lezbiyen

Ellen Degeneres – Lezbiyen

Evan Rachel Wood – Biseksüel

Jodie Foster – Lezbiyen

Kristanna Loken – Biseksüel

Lady Gaga – Biseksüel

Lindsay Lohan – Biseksüel

Megan Fox – Biseksüel

Portia de Rossi – Lezbiyen

Drew Barrymore – Biseksüel

Nelly Furtado – Biseksüel

Pink – Biseksüel

http://listelist.com/lezbiyen-biseksuel-unlu-kadinlar/

Spornoseksüel erkeklere yarım tanga!

$
0
0
'Yarım tanga'şeklindeki erkek mayoları, hayatımıza girmek üzere. 'Spornoseksüel' teriminin karşılığı olan bu mayolar, bu yaz sahillerde boy gösterecek


TOWIE kısaltmasıyla bilinen The Only Way Is Essex adlı İngiliz reality şovunun yıldızları Bobby ve Harry, yarım tangalarla görüntülendi. Geçen yıl Temmuz ayında ilk kez piyasalara çıkan mayo tasarımı, Inderwear şirketine ait. Yurtdışında 22 avroya satılan mayolar bu yıl plajlara (tam anlamıyla) bomba gibi düşebilir.
Tangaları özellikle Spornoseksüellerin tercih edileceği düşünülüyor. Terim, metroeseksüel kelimesini de ilk kez kullanan Mark Simpson’a ait. Metroseksüellikten çok daha ilerideki bir durumu ifade eden ‘Spornoseksüellik’, sosyal medyada sürekli spor salonunda çekilmiş terli pozlarını paylaşan, selfie çekmeyi seven ve işi porno yıldızı gibi görünmeye kadar götüren erkekler için kullanılıyor. Spornoseksüel erkekler aynı zamanda vücut bakımına da aşırı derecede önem veriyorlar ve etraftakilerin onları gay gibi algılamasını da umursamıyorlar.
Spornoseksüel akımı hayatımıza yeni yeni girmeye başladı ama, yarım tanga olayı daha konuşulacak gibi…

Radikal

Polisten gay hamam baskını

$
0
0
İSTANBUL Beyoğlu’nda bulunan tarihi Firuzağa Hamamı’nda fuhuş yapıldığı ihbarını alan polis hamama baskın düzenledi. Baskında hamamdaki 60 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 17’sinin yabancı uyruklu olduğu belirlendi.

Beyoğlu Çukurcuma‘da bulunan ve yaklaşık 600 yıllık bir tarihe sahip olan Firuzağa Hamamı’nın yurtdışında ‘Türk gay hamamı’ olarak bilindiği ortaya çıktı. Yabancı uyruklu zanlılar ifadelerinde, hamamın internet “internette görüp geldik” dedikleri öğrenildi.

Gözaltına alınan kişilerin sağlık kontrollerinde iki kişinin HİV virüsü taşıdığı ortaya çıktı. Vatan gazetesinden Mehmet Ali Demir'in haberine göre, işlemleri tamamlanan zanlılar ifadelerinin tamamlanmasının ardından Emniyet Müdürlüğü’nden serbest bırakılırken, adliyeye gönderilen hamam işletmecisi H.G. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Anna Paquin biseksüel Olduğunu İtiraf Etti

$
0
0
“True Blood” dizisi başrol oyuncusu Anna Paquin, geçtiğimiz gün Twitter hesabından yaptığı açıklamada biseksüel olduğunu tekrar itiraf etti.

“True Blood” dizisi başrol oyuncusu Anna Paquin, geçtiğimiz gün Twitter hesabından yaptığı açıklamada biseksüel olduğunu tekrar itiraf etti.

http://www.haberrevizyon.com/unlu-oyuncu-biseksuel-oldugunu-itiraf-etti/


Dizideki rol arkadaşı Stephen Moyer ile 2010 yılında evlenen ve ikiz bebek annesi olan Paquin, biseksüel bir anne olmaktan gurur duyduğunu, evliliğin cinsiyetle değil aşkla ilgili olduğunu belirtirken mutlu bir evliliği olduğunu söyledi.

HRA  - Haber Revizyon Ajans

Antalya’da bir trans intihar girişiminde bulundu

$
0
0
Antalya’da dün akşam bir trans intihar girişiminde bulundu.

Muratpaşa İlçesi 100. Yıl Kavşağı üst geçidinden kendini araçların geçtiği yola bırakan kişi, 10 metre yüksekten asfalta düşerek ağır yaralandı.

Olay yerinde bulunan polis ve kişilerin ilk müdahaleyi yaptığı kişi, ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

Kaos GL

Danimarka Cinsiyet Geçişlerinde Tıbbi Zorunlulukları Kaldırdı

$
0
0
Danimarka, tıbbi müdahaleler olmaksızın cinsiyet geçişine izin veren ikinci ülke oldu. ILGA "Artık diğer ülkelerin de böyle bir değişiklik yapmasını ve beden haklarına devletin şekillendirmesine son vermelerini umuyoruz’’ dedi.

Danimarka, tıbbi müdahaleler olmaksızın cinsiyet geçişine izin veren ikinci ülke oldu.

Danimarka Parlamentosu, bireylerin cinsiyet kimliklerini değiştirmek için zorunlu kısırlaştırma ve ilgili ameliyatlara tabii tutan kanunu kaldırma kararı aldı. Böylece trans ve interseks bireyler cinsiyet geçiş ameliyatı olmadan da, sadece beyanları doğrultusunda kadın ya da erkek kimliği alabilecekler.

Danimarka Avrupa’da bu kanun değişikliğini kabul eden ilk Avrupa ülkesi oldu. Arjantin “Cinsiyet Kimliği Yasası”nı 2012’de kabul etmişti.

Ameliyat olmadan yeni kimlik alabilecekler

Danimarka İçişleri Bakanı Margrethe Vestager, “Cinsiyet geçişinde, trans bireylerin yeni kimlik numarası almak için zorunlu tutuldukları kısırlaştırma şartını kaldırdık” dedi.

Yeni kanun tasarısına göre, trans bireylerin cinsiyet değiştirme ameliyatından önce alınması zorunlu olan “Cinsel Kimlik Bozukluğu” (Gender Identity Disorder) tanısı ya da herhangi psikolojik rahatsızlık raporu ortadan kalkıyor.

Cinsiyet kimliğini resmi olarak değiştirecek birey, ilgili devlet kurumuna başvuru yapacak ve en geç altı ay içinde başvurusu doğrudan onaylanacak.

“Devlet değil birey karar verecek”

ILGA Europe Eşbaşkanı Gabi Calleja bu değişiklik hakkında şöyle konuştu: ‘’Danimarka’nın 1989’da eşcinsel ilişkiyi legal olarak tanıyan ilk ülke olması gibi, bugün de bu ülke vizyoner ve yenilikçi bir kanunla Avrupa’da çok değerli bir adım attı. Parlamento, trans bir bireyin bedeni hakkında devleti hükümlü kılmak yerine  bunun bireyin kendi özgür iradesi ve hakkı olduğuna karar vermiştir.’’

ILGA Europe’un diğer eşbaşkanı Paulo Corte-Real ise şöyle devam etti: ‘’Arjantin modeli hukuki cinsiyet değişikliği modelinin bugün Danimarka’da da uygulanacak olması bizi çok mutlu ediyor! Artık diğer ülkelerin de böyle bir değişiklik yapmasını ve kişinin beden hakkını birey yerine aşağılayıcı ve gereksiz uygulamalarıyla devletin şekillendirmesine son vermelerini umuyoruz’’.

ILGA Europe’un Mayıs 2014’te hazırladığı Rainbow Europe Index raporuna göre Danimarka, 49 Avrupa ülkesi içinde LGBTİ hak ve özgürlükleri sıralamasında 10. sırada.

Cinsiyet geçiş ameliyatlarında kısırlaştırma uygulamasına karşı kampanya yürüten Dünya Sağlık Örgütü (WHO), trans ve interseks bireylerin kendi rızaları dışında ve yeterli bir biçimde bilgilendirmeden kısırlaştırdıklarını vurguladı.

Uluslararası Af Örgütü de Şubat ayında yaptığı açıklamada zorunlu kısırlaştırmayı eleştirmiş, bu nedenle tüm dünyada 1,5 milyon trans bireyin haklarının ihlal edildiğini belirtti. (DG/ÇT)

* Bu haberi NDTV ve ILGA Europe web sitelerinden derledik.

Bianet

12. İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü için “ünlüler” kamera karşısına geçti.

$
0
0
Elit Şafak’tan Rezzan Biraz’a, Sibel Cank’tan Karl Marx’a birçok karakter, 29 Haziran’da Taksim Meydanı’ndan Tünel’e yapılacak Onur Yürüyüşü’ne çağrı yaptı.

"Merhaba Ben.." ifadesiyle başlayan çağrılar sosyal medyaya da yansıdı. Twitter kullanıcıları #MerhabaBen hashtag'iyle Onur Yürüyüşü'ne neden katılacaklarını yazıyorlar.

http://www.youtube.com/watch?v=Kxr-FW9SLRw


İstanbul’da LGBTİ Onur Haftası 22 yıldır, LGBTİ Onur Yürüyüşü ise 12 yıldır düzenleniyor. Ayrıca son beş senedir de İstanbul Trans Onur Haftası düzenleniyor.

5. Trans Onur Haftası 16 Haziran-22 Haziran; 22. LGBTİ Onur Haftası 23 Haziran-29 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek.

Bir taraftan Onur Haftası hazırlıkları devam ederken, bir taraftan da organizasyon için sene yeterli fon bulamayan Onur Haftası Komitesi’nin başlattığı indiegogo kampanyası devam ediyor.

Bu seneki teması “Temas” olarak belirlenen İstanbul Onur Haftası, Balkanlar ve Ortadoğu’nun en eski ve en büyük LGBTİ etkinliği. Kendi ülkelerinde bu tür etkinlikler düzenleyemeyen LGBTİ aktivistleri de, Türkiye’nin diğer illerinde yaşayanlar da İstanbul’a geliyor.

İstanbul Onur Yürüyüşüne Ankara'dan katılmak isteyenler için Kaos GL , Pembe Hayat ve T-Der Otobüs kaldırıyor.

Antalya ve İzmir'de Onur Yürüyüşü

Son iki yıldır, Onur Yürüyüşleri Türkiye’nin diğer illerine de yayılmaya başladı.

2. İzmir Onur Yürüyüşü, 14 Haziran Cumartesi günü yapılacak. Yürüyüş saat 18:30’da Alsancak Gar’ın önünden başlayacak.

2. Antalya Onur Yürüyüşü ise 22 Haziran saat 18.30’da Aydın Kanza Parkı'nda başlayarak Cumhuriyet Meydanı’na doğru gerçekleşecek. (ÇT)

Bianet
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>