Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live

AKP’li Gay ve Lezbiyenler’de Varmış.

$
0
0
Muhafazakar bir parti olan AKP, dindar bir toplum oluşturmak istediklerini bizzat Tayyip Erdoğan tarafından alanlarda dillendirmiş ve bu konuda çeşitli kesimlerden tepki görmüştü. Özelllikle eşcinsellik konusunda kesin görüşleri olan ve bu konuda katı bir tutum sergileyen Ak Parti, son yapılan açıklamalara göre LGBTİ’li olan bazı çevrelerden de oy aldığını gösterdi.

Konuyla ilgili İsmini açıklamayan 23 yaşındaki eşcinsel bir öğrenci, bir internet sitesine isimsiz verdiği röportajında, “Bu sene Onur Yürüyüşü’nde AK LGBT’liler olarak biz de varız, geliyoruz” dedi. LGBTİ bireyleri olarak AKP’nin eşcinsellere karşı tutumunu hiçbir şekilde desteklemediklerini söyleyen LGBTİ’li eşcinsel öğrenci, parti yetkililerine ve AKP’ye oy veren halka, AKP’yi destekleyen LGBTİ bireyleri olduğunu göstermek istediklerini belirtti.

Eşcinsel öğrenci, LGBTİ bireylerinin farklı ideolojik siyasi görüşleri olabileceğini, kabul ve hoşgörülü olunması gerektiğini savundu. ‘AK Parti LGBT Bireyleri’ adlı bu grubun, bu yıl düzenlenecek Onur Yürüyüşü’ne AKP bayrakları ile ilk kez katılacaklarını açıklaması AKP’li bazı çevreler tarafından tepki çekti. Gelen tepkiler üzerine AK Partili LGBTİ bireyleri 29 Haziran Pazar günü yapılacak yürüyüşe katılma düşüncelerini şimdilik askıya aldıklarını açıkladı.

AK LGBT bireylerinin yürüyüşte yer almalarını destekleyen Ulumeriç, “Bu arkadaşlar gerçekten var ve AKP’yi desteklemeleri normal. Çünkü AKP’lilerde henüz LGBTİ perspektifi gelişmedi. Zamanla gelişecek diye konuşan çeşitli ideolojilerden LGBTİ bireyler var. Bunun bir önemi yok, Onur Yürüyüşü’nde kendi kimliklerini temsil ediyorlar. Yürüyüş bunun için düzenleniyor” dedi.

http://www.enikonu.com/akpli-gay-ve-lezbiyenlerde-varmis.html

Ansel Elgort Eşcinsel Mi?

$
0
0

Aynı Yıldızın Altında filmiyle yıldızı parlayan ünlü oyuncu Ansel Elgort, 18 Aralık’ta, Ağustos 2014’ten beri devam eden “eşcinsellik” iddialarına Twitter’da açıklık getirdi. Elgort, iddiaları reddederek 2 tweet paylaştı.

“Yeterince açık değilse söyleyeyim… Kızlardan hoşlanıyorum. Hem de çok.”
“Ayrıca şunu söylememe izin verin eğer gay olsaydım, bunu saklamazdım. Gay ya da straight olmak iyi veya kötü bir şey değil, sadece olduğundur. Neysen, osun. Kendine doğru ol.

Murat Yıldırım: Aşk yok hayatımda.

$
0
0

Aşk yok hayatımda. Bir süre tanımadım kendime... İşimde çok mutluyum. Neye konsantre olursanız, o olur. “İlla hayatıma biri girsin” derseniz, karşınıza biri çıkar. Benim şu an önceliğim işim.

Milliyet

VAN EKOGENÇ DERNEĞİNİN KAPATILMASI REDDEDİLDİ

$
0
0
VAN'da geçen yıl Haziran ayında bir grup genç tarafından kurulan Ekogenç Derneği hakkında, tüzüğünde 'cinsel yönelimlerin desteklenmesi' maddesi yer aldığı gerekçesiyle Van Valiliği tarafından açılan kapatma davasının 4'üncü duruşmasında...

VAN'da geçen yıl Haziran ayında bir grup genç tarafından kurulan Ekogenç Derneği hakkında, tüzüğünde 'cinsel yönelimlerin desteklenmesi' maddesi yer aldığı gerekçesiyle Van Valiliği tarafından açılan kapatma davasının 4'üncü duruşmasında karar çıktı. 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi derneğin kapatılması talebini reddetti.

Çeşitli meslek gruplarından bir grup genç Haziran 2013 yılında Van Gençlik ve Ekoloji (EKOGENÇ) Derneğini kurdu. Dernek hakkında tüzüğünde bulunan 'cinsel yönelimlerin desteklenmesi' maddesi nedeniyle Van Valiliği tarafından Temmuz ayında 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldı. Açılan davanın dördüncü duruşmasında mahkeme heyeti, dernek tüzüğünde geçen 'cinsel yönelimlerin desteklenmesi' maddesinin ahlaksızlık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği ile Kaos Gay Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği de karardan etkilenen gruplardan olduklarını ileri sürererek davaya fer'i müdahil oldu.

EMSAL KARAR OLDU

Derneğin Avukatı Müjde Tozbey Erden, Van Valiliği'nin, EKOGENÇ'in dernek tüzüğünde geçen 'cinsel yönelimlerin desteklenmesi' maddesinin nedeniyle ahlaksızlığa teşvik edildiği gerekçesiyle kapatılma davası açtığını söyledi. Avukat Erden, davayı kazandıklarını belirterek, "EKOGENÇ'in tüzüğünde geçen cinsel yönelimlerin desteklenmesi gerektiğine dair maddenin, ahlaksızlık olarak nitelendirilmesi üzerine açılan davada, mahkeme tarafından cinsel yönelimlerin desteklenmesi, özgürce yaşanabilmesinin ahlaksızlık olmadığı hak olduğu kabul edilmiş ve onaylanmıştır. Bundan sonra açılacak davalar içinde emsal karar halini almıştır. Arkadaşları bölgemizdeki muhafazakar iklimde LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel) bireylerinin varoluş mücadelesini gündeme getirmeleri, her şeye rağmen bu mücadeleyi destekleme konusundaki kararlılıkları nedeniyle de kutluyorum" diye konuştu.

Dernek kurucularından Cevahir Yiğit Böke ise dava süresince bir yıl boyunca hiçbir faaliyet gösteremediklerini söyledi. Hukuki mücadelinin yenik bir şekilde başladığını belirten Böke, "Bu sürede birçok yerden ve uluslararası destekler aldık ve bir hukuk mücadelesi başlattık. Bu davanın kazanımı Türkiye'de çok büyük bir kazanım olarak görülmesi gerekiyor. Çünkü 82 anayasasından itibaren Türkiye'de tek tip bir örgütlenme modeli vardı. Bu bir emsal karardır. Bu nedenle biz bu zaferi Türkiye'de bizim gibi düşünen herkesle paylaşıyoruz. Bir yıl boyunca her hangi bir faliyetimiz olmadığı halde derneğimize 45 başvuru oldu" diye konuştu.

DHA

GS - Mersin: 3 - 2

SPoD, Beşiktaş Belediyesi’nde LGBTİ haklarını anlattı

$
0
0
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), Beşiktaş Belediyesi’ne yönelik “Kentli Hakları: LGBTİ Odaklı Yerel Yönetim Politikaları Bilgilendirmesi” eğitimini gerçekleştirdi.

Toplantıya CHP Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, başkan yardımcıları, meclis üyeleri, müdürler ve danışmanlardan oluşan bir grup katıldı. SPoD LGBTİ yönetim kurulu üyesi Gülesin Nemutlu’nun sunumu ve LISTAG Derneği üyesi Sema Yakar’ın konuşmasının ardından Beşiktaş Belediye Başkan danışmanı ve SPoD YK üyesi Sedef Çakmak da kendi deneyimleri üzerinden LGBTİ’lerin yaşadıkları sorunları ve Beşiktaş Belediyesi’nin yapacağı çalışmaları anlattı. Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ise konuşmasında, LGBTİ’lere yönelik ayrımcılıklara karşı Beşiktaş Belediyesi’nin, daima kararlılıkla mücadele edeceğinin altını çizdi.

dokuz8haber/sy

“Sizce modern zamanların Hogwarts’ında LGBTİ’ye mensup öğrenciler olur muydu?”

Malatya’da translara “makul şüphe” gözaltısı!

$
0
0
Malatya’da trans kadınların evi basıldı. Bir trans kadın da bindiği taksiden indirilerek zorla gözaltına alındı. Yerel kaynaklar, trans kadınlara dönük baskıların artmasında “makul şüphe” uygulamasının etkili olabileceğini belirtiyor.

Kamuoyunda “yargı paketi” olarak bilinen 6572 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanmasının hemen ardından, Malatya’da transların evleri basıldı ve bir trans bindiği taksiden zorla gözaltına alındı.

Polislere “kuvvetli şüphe” yerine “makul şüphe”de arama yetkisi tanıyan yasa kamuoyunda “polis devleti”ne doğru gidildiği söylenerek eleştirildi. “Makul şüphe” uygulamasının hak ihlallerine yol açacağı kaydedildi.

Ev baskını ve taksiden gözaltı

Yasayla ilgili tartışmalar sürerken, dün (18 Aralık) öğlen saatlerinde Malatya’da trans kadınların evleri basıldı. Polisin “fuhuş yapıldığı” iddiasıyla bastığı evden 2 trans kadın gözaltına alındı. Aynı gün içerisinde bir trans ise bindiği taksiden zorla indirilerek karakola götürüldü.

Karakolda hakaret ve psikolojik işkence

Malatya Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gençlik İnisiyatifi’nden Emir Çoban’ın aktardıklarına göre, karakolda gözaltına alınan translara polis, “Götünü mü siktiriyorsun? İbne misin, top musun sen” ifadeleriyle psikolojik işkence uyguladı, hakaret etti.

Akşam saatlerinde ise Malatya’dan homofobi ve transfobi karşıtları karakol önüne giderek, arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep etti. Gözaltına alınan translar serbest bırakıldı.

Barınma hakkı gaspediliyor

Çoban yaptığı değerlendirmede, son zamanlarda Malatya’da seks işçisi translara dönük saldırıların arttığını söyledi. “Eskiden gece ev basarlardı şimdi güpegündüz baskınlar oluyor” diyen Çoban, her hafta en azından bir evin basıldığını ve trans kadınların gözaltına alındığını ifade etti.

Çoban baskınların trans kadınların barınma hakkını gasp ettiğini de sözlerine ekleyerek, “Sürekli ev değiştirmek durumunda kalıyoruz” dedi.

Çoban’a göre, baskın ve gözaltıların artmasında “makul şüphe” uygulaması da etkili olabilir.

www.kaosgl.com

“İyi şeyler başardığım için bana 'gay' diyorlar”

$
0
0
Dört kuşaktır smokin diken bir ailenin 'Altın Makas' oğlu Levon Kordonciyan.

* Modacıların çoğunda bir cinsiyet sorunu var!

Gay’leri kast ediyorsun sanırım; iyi şeyler başardığım için bana da soruyorlar hep ‘gay misin?’ diye.
* Gay misiniz peki?

Hayır değilim; nedense başarılılar gay diye adlandırılıyor. İnce ruhlu olmak suç mu? Ben ailemden böyle gördüm.

http://www.posta.com.tr/PostaKarnaval/HaberDetay/-Iyi-seyler-basardigim-icin-bana--gay--diyorlar-.htm?ArticleID=259653

Edmundo Perdomo

Yeni James Bond Idris Elba olabilir!

$
0
0








ABD’deki Sony stüdyolarının geçtiğimiz haftalarda karşı karşıya kaldığı siber saldırı sonucunda internete sızdırılan epostalar ünlü İngiliz oyuncu Idris Elba’nın James Bond rolünü Daniel Craig’den devralan isim olabileceğini ortaya koydu.

Birce BORA / LONDRA 21 Aralık 2014 Hürriyet

Elton John evlendiğini Instagram'dan duyurdu

$
0
0
Ünlü müzisyen Elton John, uzun yıllardır beraber olduğu David Furnish ile evlendiğini Instagram hesabından duyurdu. İmza atarken fotoğrafını paylaşan John, "Hukuki kısmı halloldu. Şimdi merasim zamanı" yazdı.

Ünlü müzisyen Sir Elton John, uzun yıllardır beraber olduğu David Furnish ile evlendiğini Instagram hesabından duyurdu.

İmza atarken fotoğrafını paylaşan John, "Hukuki kısmı halloldu. Şimdi merasim zamanı" yazdı.

Elton John'un basın sözcüsü, çiftin İngiltere'nin Berkshire kentindeki evlerinde düğün yapacaklarını ve ünlü yıldızların düğüne katılacağını söyledi.


Elton John ve David Furnish, 2005 yılında "medeni ortaklık" statüsünü almışlardı ve Windsor Guildhall'da bir törenle kutlamışlardı.

Mart'tan beri eşcinsel evlilik yasal

Medeni ortaklık statüsü, evlilik kadar kapsamlı olmamakla birlikte, çiftlere birlikteliklerinden dolayı bazı haklar tanıyor.

İngiltere ve Galler'de bu Mart ayına kadar hukuki olarak eşcinsel çiftlerin evlenmesi yasaktı ancak "medeni ortaklık" statüsü alabiliyorlardı.

Elton John, Mart ayında eşcinsel evlilikleri yasal hale getirdiği için "İngiltere ile çok gurur duyduğunu" söylemişti.


John, sözlerine şöyle devam etmişti:

"Bizim medeni ortaklık statüsü almamız, eşcinsel evlilik için uzun yıllardır kampanya yürüten pek çok insan için dönüm noktasıydı. 1950 ve 60'lı yıllarda İngiltere'de eşcinsel olmak çok zordu. Bu konuda insanların açık olması çok zordu. Üstelik suç olarak görülüyodu."

"Dolayısıyla evliliğin yasallaşması çok keyifli bir durum. Bunu kutlamalıyız. 'Medeni ortaklık statüsü var nasılsa, evlenmekle uğraşmayalım' demeyeceğiz. Evleneceğiz."

Elton John, instagram hesabında düğün davetiyesinin fotoğrafını da paylaştı.

Çiftin 2010 yılında doğan Zachary ile geçen yıl doğan Elijah adlı iki oğlu bulunuyor.

BBC Türkçe

Kırımlı - Murat Yıldırım

$
0
0

İkinci Dünya Savaşı'nda Kırım Türklerinin yaşadığı acıları anlatan ve Cengiz Dağcı'nın 'Korkunç Yıllar' adlı romanından uyarlanan 'Kırımlı/Korkunç Yıllar' filmi geçen hafta gösterime girdi. Film; imkânsızlıkların içinde yeşeren bir aşkı konu ediyor. Sadık ile Maria’nın aşkını. Sadık karakterini canlandıran Murat Yıldırım ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bilgisayar kampanyası başlıyor!

MUTLU HESAPÇI

N'sync üyesi Lance Bass eşcinsel evllik yaptı

$
0
0

The former 'N Sync-er married his artist beau in a lavish Los Angeles ceremony over the weekend
Lance Bass, 35, and Michael Turchin, 27, were married in Los Angeles on December 20. The pair, who met in Palm Springs four years ago at a birthday party in Palm Springs, were wed at the Park Plaza Hotel.

“We needed a space that really reflected our dream wedding,” Bass told People about the venue. “We wanted it to have a royal vibe, and everything about the place is over the top and gorgeous. It was exactly the backdrop we needed.”

The officiants (two!) were friends of the couple, actresses Jamie-Lynn Sigler and JoAnna Garcia Swisher, and performed the ceremony for 300 guests. Wedding planner Sharon Sacks (responsible for the understated Kim Kardashian-Kanye West nuptials) organized a ceremony that included a canopy, a nod to Turchin’s Jewish heritage—but also somewhat less conventionally, four supermodels “flower girls.” The couple was preceded down the aisle by their three dogs. The New York Times noted that traditions from Bass’s southern Baptist upbringing were also included (the dogs and supermodels are not particularly traditional). Each groom was given away by his mother.

At an ‘N Sync reunion performance in October 2013, Bass proposed to Turchin, an artist. Of Bass’s former band mates, only Justin Timberlake, who is on tour, was absent. J. C. Chasez sang Elvis Presley’s “Can’t Help Falling in Love” for the couple’s first dance, Joey Fatone was the ring bearer, and Chris Kirkpatrick was there.

Photos are in short supply until the E! network’s televises the event on Lance Loves Michael: The Lance Bass Wedding, scheduled to air Feb. 5 at 8 p.m. ET. Bass noted, “D.J. Tracy Young did the music and she has only done one other wedding. That was for Madonna!”

http://www.out.com/entertainment/popnography/2014/12/22/congrats-lance-bass-and-michael-turchin-0

‘Gezi trans ve eşcinsel bireyleri görünür kıldı’

$
0
0
HOMOFOBİ VE TRANSFOBİ SEMİNERİNDE GEZİ ÖVGÜSÜ

ANTALYA Pembe Caretta LGBTQ gönüllüsü Erkan Şimşek, Gezi olaylarının trans ve eşcinsel bireylerin daha görünür olmasını sağladığını söyledi. Şimşek, "Gezi Parkı, trans bireylerin müşteri bulmak için çıktığı bir yer. O yüzden...

ANTALYA Pembe Caretta LGBTQ gönüllüsü Erkan Şimşek, Gezi olaylarının trans ve eşcinsel bireylerin daha görünür olmasını sağladığını söyledi. Şimşek, "Gezi Parkı, trans bireylerin müşteri bulmak için çıktığı bir yer. O yüzden ilk tepki trans bireyler tarafından gösterildi" dedi.

Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi'nde 2 öğrenci tarafından lezbiyen, gay, biseksüel, trans gibi eşcinsel ve trans bireylere yönelik farkındalığı artırmak için 2013'ün Eylül ayında kurulan Antalya Pembe Caretta LGBTQ'nun düzenlediği 'Homofobi ve Transfobi Ayrımcılık Farkındalık Semineri'nin ikincisi, Antalya Barosu'nda yapıldı. Seminerde sosyolog Sait Alişan homofobi, psikolojik danışman Fatma Arık transfobi, avukat Ahmet Çevik ise ayrımcılık konularında sunum yaptı. Seminere ve yaşadıkları sorunlara ilişkin Antalya Pembe Caretta gönüllüsü ve proje sorumlusu Erkan Şimşek bilgi verdi.

KURUMLAR VE STÖ'LERE YÖNELİK

Bu seminerlerle homofobi ve transfobi üzerine toplumdaki farkındalığı artırmayı amaçladıklarını belirten Erhan Şimşek, Türkiye'de homofobi ve transfobinin son derece uç boyutta, çok sıkıntılı ve problemli olduğunu söyledi. Toplum ve kurumların bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığını belirten Şimşek, "Bu seminerle kurumlara birtakım bilgiler vermek ve kendi içindeki bireylere ulaşmasını sağlamak istiyoruz" dedi.

"HER HAFTA BİR TRANS ÖLÜYOR"

Son yıllarda trans ve eşcinsellere karşı gerçekleşen ölümcül sonuçlara varan bir takım sorun, saldırılar olduğunu belirten Şimşek, şöyle dedi:

"Her hafta bir trans ya ölüyor, ya saldırıya uğruyor ya benzeri şekilde toplumda ciddi anlamda mağdur ediliyor. Bunları da gündeme getiriyoruz ve kurumların farkındalığını artırmayı amaçlıyoruz. Bazı sayılar bize ulaşmıyor, aslında ciddi rakamlar, Türkiye bu konuda ciddi sıkıntılı. Bazı ölümler trans ya da eşcinsel olarak kayıtlara geçmiyor. Ailelerin de bilgi vermemesiyle ilgili, çocuğunun eşcinsel olduğunu ortaya koymak istemiyor."

GEZİ SONRASI DAHA GÖRÜNÜR HALE GELDİLER

Gezi eylemleri ve 'Onur yürüyüşü' ile son 2 yılda trans ve eşcinsel bireylerin biraz daha görünür hale geldiğini anlatan Şimşek, "O yüzden birçok kurumdan 'Bizi bilgilendirin' talebi de var. Gezi olayları, eşcinsel bireylerin biraz daha görünür olmasını sağladı. Toplumda daha fark edilir hale geldi. Özellikle trans bireyler Gezi eylemlerinde ciddi protestolarda bulundu. Çünkü Gezi Parkı trans bireylerin çarka (kendilerini göstermeye) çıktığı bir yer. Bir şekilde müşteri bulmak için seks işçilerinin çıktığı bir yer. Gezi Parkı onların mekanı. O yüzden ilk tepki trans bireyler tarafından gösterildi. O parkın yıkılması ya da yok edilmesine yönelik tepkiler ilk trans bireylerde başladı" diye konuştu.

Antalya Pembe Caretta LGBTQ gönüllüsü Erkan Şimşek, Gezi Parkı'nın seks işçilerinin akşamları 'Çalışmaya çıktığı bir mekan' olduğunu anlatırken, onu 'Çark' olarak adlandırdıklarını belirterek şöyle devam etti:

"Trans bireyler Gezi eylemlerinde özellikle ön plandaydı. Trans ve eşcinsel bireyler desteklemek için ciddi anlamda ön planda yer aldı. Gökkuşağı bayrağının en çok görünür olduğu yer Gezi eylemleridir. İstanbul dışındaki diğer illerde aynı şekilde farkındalık oluştu. İstanbul'da hareketlenen trans hareketi Ankara, İzmir, Antalya gibi diğer şehirlerde de örgütlenme, dernekleşme, topluluk ya da üniversite içinde topluluk halinde hareketlenmeye başladı."

GEZİ SONRASI ANTALYA'DA KURULDU

Özellikle Antalya'nın çok yoğun eşcinsel ve trans birey sayısına sahip olduğunu dile getiren Şimşek, Antalya'daki Pembe Carettalar'ın doğuş noktasının da Gezi eylemleri olduğunu söyledi. Şimşek,şunları ekledi:

"Burada da topluluk olma mecburiyeti vardı. Gezi'de topluma karışma, toplumla beraber hareket etme imkanı da çok fazla oldu. Onları bir şekilde kendi yanlarında görmesi, 'Ne oluyor' durumu yarattı ve daha çok fark eder hale geldiler. Toplumla iç içe geçtiğiniz zaman da kendi sorunlarınızı daha çok anlatır hale gelindi. Eşcinsel hareketi o yüzden Gezi'de biraz daha parladı."

DHA

http://www.haber3.com/homofobi-ve-transfobi-seminerinde-gezi-ovgusu-3090916h.htm#ixzz3Meio3CCs

Sarıgül’ün ekibi LGBTİ bireyi ve Gezi aktivistini dövmüş!

$
0
0
“Bas geç” demeyip tatava yapanlar haklı çıktı: Sarıgül’ün ekibi LGBTİ bireyi ve Gezi aktivistini dövmüş!

2014 yılının Mart ayında yapılan yerel seçimler öncesi başlatılan “Tatava yapma, bas geç” kampanyası, HDP’lileri “AKP’ye karşı” CHP’ye oy vermeye çağırıyordu. Bugün “Şişli krizi” olarak anılan, CHP’de yaşanan utanç verici olaylar ise bu kampanyaya karşı çıkanların ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

CHP’nin oldukça güçlü olduğu Şişli’de belediye yönetiminde krizler, istifalar, tehditler eksik olmuyor. Mustafa-Emir Sarıgüller, Hayri İnönü’nün liderliğine karşı sürekli sorun çıkarıyor.

Bu kapışma bağlamında yaşananlar ise dehşet verici. Ortaya çıkan yeni görüntülere göre, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün danışmanı Boysan Yakar, geçen Ekim ayında belediye binasında darp edildi.

LGBTİ aktivisti dövdüler

Boysan Yakar’a arkasından yaklaşan 6-7 kişilik bir grup, LGBTİ aktivistin önünü kesiyor ve bir yumruk atıyor. Yere düşen Yakar’a 8-10 kişilik grup tekme ve tokatlarla saldırıyor. Yakar bir süre darp ediliyor. Güvenlik görevlileri ve çevrede bulunanlar araya giriyor ve Hayri İnönü’nün danışmanını saldırganlardan kurtarıyor.

Geziciler de Sarıgül’ün adamlarından dayak yedi

Bir başka videoda ise Maçka Forumu aktivisti Tolga Bektaş, aynı kişiler tarafından önce ittiriliyor, sonra kollarından tutularak dışarı sürükleniyor ve yine Sarıgül’ün adamları tarafından tekme tokat dövülüyor.

“Bas geç” diyenler rezil oldu

Yerel seçimlerde “Tatava yapma, bas geç” diyerek AKP’ye karşı herkesi milliyetçi-ırkçı CHP/MHP bloku etrafında kenetlenmeye çağıranlar, daha önce Ankara’da Mansur Yavaş adlı ülkücü faşistin peşinden koşmuşlardı. Bozkurtlarla barışan “solcular”dan sonra, basgeççilerin İstanbul’da savundukları Sarıgül’ün yaptıkları, bu kampanyanın Gezi gençliğine, solculara, LGBTİ bireylere ve tüm ezilenlere ne kadar felaket bir alternatifi önerdiğini ortaya koyuyor.

http://marksist.org/bas-gec-demeyip-tatava-yapanlar-hakli-cikti-sarigulun-ekibi-lgbti-bireyi-ve-gezi-aktivistini-dovmus.html

LGBTİ örgütleri Yakar'ın darp edilmesini kınadı

$
0
0
LGBTİ örgütleri, Şişli Belediye Başkan Danışmanı olan LGBTİ aktivisti Boysan Yakar'ın darp edilmesini kınadı.

Etkin Haber Ajansı / 22 Aralık 2014 Pazartesi, 13:41

İSTANBUL- LGBTİ örgütleri, LGBTİ aktivisti Boysan Yakar'ın Şişli Belediye binasında darp edilmesine ilişkin açıklama yaptı.

İstanbul LGBTİ Derneği, Kaos GL, Siyah Pembe Üçgen, Mersin LGBT 7 Renk, Lambda İstanbul, LeGeBiT Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları Topluluğu, Dêrsim Roştîya Asmê LGBTİ Oluşumu ve Kocaeli LGBTİ İnisiyatifi'nin de aralarında olduğu LGBTİ örgütleri, Yakar'ın, Emir Sarıgül'e yakın olduğu iddia edilen kişiler tarafından darp edildiğini hatırlattı.

Şişli Belediyesi Başkanı Hayri İnönü ile Başkan Yardımcısı Emir Sarıgül arasındaki gerginliğin tehdit düzeyine ulaştığı belirtilen açıklamada, "Ana haber bültenleri dahil olmak üzere bir çok haber mecrasında yapılan Şişli Kent Konseyi sonrasında arkadaşımız Boysan Yakar'ın zorbalıkla darp edildiği, belediye binası içinde 'Sarıgül'ün Adamları' tarafından dövüldüğü görüntülerini üzülerek izlemiş bulunmaktayız" denildi.

LGBTİ örgütleri, 30 Mart yerel seçimlerinde LGBTİ aktivistlerinin siyasi partiler tarafından Belediye Meclis Üyeliklerine aday gösterilmesi ile başlayan sürece dikkat çekti, şöyle dedi; "Bunca yıldır hak arayıcılığı yapmış, Gezi Ruhunu kavramış ve bu adaylığını gündeme getirmiş olan arkadaşımızın demokratik katılım hakkını kullanırken ve dahası görev ve sorumluklarını yerine getirirken maruz kaldığı tüm tehditleri ve tehditlerin somut bir uzantısı olan dayaklı saldırıyı kınıyor ve kabul etmiyoruz. Şiddeti, kimden gelirse gelsin sonuna kadar reddediyor, LGBTİ bireylerin maruz kaldığı nefret söylemi ve kolektif şiddetle mücadele etmeye devam edeceğimizi, bu ve benzeri zorbalıkların bireysel ve örgütlü olarak hiçbirimizi yıldıramayacağını kamuoyuna saygı ile sunuyoruz."

http://www.etha.com.tr/Haber/2014/12/22/yasam/lgbti-orgutleri-yakar-darp-edilmesini-kinadi/

Kadın ve LGBTİ örgütleri engellere rağmen GREVIO toplantısında

$
0
0
Kadına yönelik ayrımcılık ve eşitsizlikle mücadelede ciddi yaptırımlar içeren Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye’de nasıl uygulandığını denetleyecek kurula kimin gönderileceğini belirleme toplantısına kadın örgütlerinin eleştirileri damga vurdu. Pek çok bürokratik engellemeyle karşı karşıya bırakılarak toplantıya katılımları kısıtlanan kadınlar ısrar edince içeri alındı.

BU BÜROKRASİ SÖZLEŞMENİN RUHUNA AYKIRI

Kadın örgütleri bir süredir resmi kurumlardan bu toplantının ne zaman yapılacağına dair bilgi edinmeye çalışmasına rağmen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan bir cevap alamamıştı. Bakanlık, kısa süre önce sitesine koyduğu bir duyuruyla GREVIO adaylarının seçileceği toplantının 22 Aralık Pazartesi günü Ankara’da yapılacağını duyurdu. Ancak katılmak isteyen gruplara bir sürü bürokratik engel koydu. Bu bürokratik engellere rağmen toplantıya katılmak için Ankara’da buluşan kadın örgütleri, sürecin bu biçimde sürdürülmesini protesto etti.

Ankara Meyra Hotel’de gerçekleştirilen toplantıya katılan kadın örgütleri tepkilerini dile getirdi. Toplantıya katılacak sivil toplum örgütlerinin belirlenmesinde bakanlığın izlediği yöntemin şeffaflıktan uzak ve bürokratik olduğunu söyleyen kadınlar, yıllardır kadına yönelik şiddet alanında çalışmış kadın örgütlerinin sürecin dışında bırakılmaya çalışılmasının sözleşmenin ruhuna aykırı olduğunu dile getirdiler.

İstanbul Sözleşmesi Türkiye İzleme Platformu adına konuşan Gökçeçiçek Ayata “Her türlü bürokratik işlemle oyalandık. Bize yapılan dayatmalara rağmen bu toplantıda bulunmak için büyük emek verdik. Süreçle ilgili şeffaflıktan bahsedilirken, bu toplantıya kimlerin hangi kriterlerle nasıl çağrıldığı, kimlerin toplantıya neden kabul edildiğine ilişkin açıklama yapılmadı” diyerek eleştirileri dile getirdi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, GREVIO adayının belirleneceği kurulda 9 devlet kurumu temsilcisi ve 3 sivil toplum örgütü temsilcisinin yer alacağını ifade ediyor. Kadın ve LGBTİ örgütleri ise bu eşitsiz temsile karşı çıkıyor, katkı sundukları İstanbul Sözleşmesi sürecine ana taraflardan olarak eşit şekilde kabul edilmeyi talep ediyorlar.

Toplantı devam ediyor, gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz... (Ankara/EVRENSEL)

http://www.duyarsiz.org/haber/kadin-ve-lgbti-orgutleri-engellere-ragmen-grevio-toplantisinda_h74368.html

İstanbul Sözleşmesi

$
0
0
Bir toplantıdaydık. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan bir arkadaş  sözlerinin kayda geçmesini istedi:

‘Bugün Kürtlerin kendilerini devlet karşısında eşit konuma getirmeleri mümkün olmuştur. Ancak biz kadınlar bunu başaramadık.’

Türkiye’deki kadın hareketinin, özellikle 1980’li yıllardan itibaren kazandığı ivmeyi bilenler, vardığımız ya da itelendiğimiz yerin ne kadar hazin bir yer olduğunun daha da farkındadır. Olacak şey değil dediğimiz hemen her şey başımıza geliyor. Sanırım asıl sorunumuz bu: Devlet kadınları muhatap olarak kabul etmek istemiyor.

Örnekler bitmiyor

Bana ulaşan bir basın duyurusundan yola çıkarak bunu pekiştirecek  önemli bir konuya değinmek istiyorum.

Türkiye’deki kadın meselesini ilk etapta ele alacak kurum olduğu ileri sürülen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın o ya da bu şekilde izlediği bir tutumla ilgili bu. İstanbul Sözleşmesi’nden haberdarsınızdır: 2014’te yürürlüğe giren Sözleşme, Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele hakkındadır. Şimdilerdeki konu İstanbul Sözleşmesi’nin izlenmesi, uygulanması ve uzman grubunun belirlenmesi. Bu noktada kadın ve LGBTİ örgütleri, İstanbul Sözleşmesi gereği oluşturulacak şiddete karşı uzman eylem grubu GREVIO için adaylarını açıklamış durumda. Bu aday isimler, Türkiye’de olup bitenleri yıllardır izleyen nitelikli bir kadrodan oluşuyor.

Ancak... Aldığımız bilgilere göre Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bağımsız kadın örgütlerini ve LGBTİ örgütlerini bu sürece dahil etmek istemiyor! Oysa etmek zorunda! Yani etse iyi olur. Neden mi? Bu sürecin kadın örgütleriyle birlikte gerçekleştirilmesi gerekiyor... Bu örgütlerin karar mekanizmalarına katılmaları şart. Ancak katılmamaları için hemen her şey yapılıyor. Bunların başında da dayatılan kırtasiye işleri geliyor. Örgütlerin önüne çıkarılan bürokratik engeller bitecek gibi değil.

O bürokrasiyi biliriz hepimiz: Yok efendim kuruluş başkanının imzası, yok efendim dernek kaşesi, yok efendim ıslak imzalı temsil belgesi, yok efendim temsilcinin nüfus cüzdanı... Dahası süre sınırlaması da çok manidar.

Şaşırdık mı? Hayır.

Ancak şaşırmamamız bu işi kabul edeceğimiz anlamına gelmemeli.

Çünkü şiddete  karşı oluşturulmuş bir sözleşme, şiddeti ilk elden topluma gösteren, şiddetle mücadele eden kadın örgütlerini dışlayarak, bu örgütlerin önüne engeller koyarak hayata geçirilemez.

Diyelim ki oldu. O zaman şunu hatırlatmamız farzdır:

Unutulmasın ki bu sözleşme sadece bugünkü bakanlık yetkilileriyle değil, bu işe yıllardır emek veren kadın örgütlerinin çabalarıyla Türkiye’ye getirilmiştir. Bu sergilenen tutum,  nereden bakarsanız bakın iyi niyetli bir tutum değildir.

Kadın örgütleri dahil edilmeli

Bakanlık, bugün Ankara MeyraPalaceHotel’de toplanıyor ve bu önemli süreci başlatacak bir toplantı yapıyor ve buraya kadın örgütlerini çağırmıyor.

İstanbul Sözleşmesi Türkiye İzleme Platformu ise bu anti-demokratik tutumu aynı yerde protesto edecek. Platform, bugün saat 13’de, yıllardır verdikleri mücadele sonucunda imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nin takipçisi olduklarını ve bu sürecin dışında bırakılamayacaklarını dillendirmek için bir basın toplantısı düzenleyecek. Dileriz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu işin hepimiz açısından önemini fark eder...

Müge İplikçi - Vatan

Robin de Ranter by Stef Lohstroh

Viewing all 15059 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>