Quantcast
Channel: Gay Haber
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live

“Pembe tezkere” nasıl alınır?

$
0
0
LGBTİ bireyler “pembe tezkere” olarak da adlandırılan yönteme başvuruyor



PEMBE TEZKERE DOSYASI-1

Ercan Jan Aktaş / Demokrat Haber

Türkiye’de zorunlu askerlik büyük mağduriyetler yaşatmaya devam ediyor. Bütün zamanlarda asker olmak istemeyen yüzbinlerce insan oldu. “Asker kaçakları” olarak ifade edilen bu insanlar çok zor hayatlar yaşamak zorunda kaldılar. Tabi bütün bu zorlukları çekenler yoksul insanlar, parası olan artık o “kutsal” vatan görevini parası ile satın alabiliyor. (1)

Bugün de bütün bu zorluklar daha da katlanarak devam ediyor. En son geçen yaz Milli Savunma Bakanlığı iş yerlerine yazılar yazarak; “asker kaçakları”nı çalıştıran iş yerlerine 7 aydan 3 yıla kadar ceza verileceğini ifade etti. (2)

Hayatları zaten zor olan “asker kaçakları”, vicdani retçiler gibi “sivil ölüm”e terk ediliyor. (2) Vicdani retçi de olsan Türkiye’de “asker kaçağı” sayılıyorsun, zira vicdani reddin Türkiye yasalarında bir karşılığı yok. Bundan dolayı vicdani retçiler de meşru ama yasal olmayan durumlarından kaynaklı uzun yıllardır bir mücadele içinde.

Bir şekilde askerlik yapmak istemedikleri için büyük zorluklar yaşayan önemli bir kesim de LGBTİ bireylerden oluşuyor. Bu kesimin yaşadıklarını öğrenmek için internette arama yaptığınızda karşınızda ciddi şiddet/işkence hikâyeleri bulursunuz. Bu sebeple zorunlu askerlikten kaçınan LGBTİ bireylerin yaşadıkları baskı, şiddet ve psikolojik işkenceler “pembe tezkere” alana kadar devam ediyor. Kimileri için bunu almak çok zorlu bir süreç ile mümkün oluyor. Almakla da kurtulamazsın, yarattığı baskı ve şiddet halleri uzun yıllar kişilerin psikolojilerinde etkisini devam ettirmeye devam ediyor. (4)

“PEMBE TEZKERE” NEDİR?

Türk ordusunun eşcinsel erkeklere "psikoseksüel bozukluk" tanılı çürük raporu vermesi olayına “pembe tezkere” deniyor. Uzun yıllar bu işlemler askeri hastanelerde ve çok zorlu koşullar altında oluyordu. Rapor için talep edilen resimler ve de videolar kişi hak ve özgürlüklerine, özel hayata ve beden bütünlüğüne saldırı niteliğindeydi, açık şekilde baskı ve şiddet içeriyordu.

Öncelikle eşcinsel olan birisinin “pembe tezkere” almaya karar vermesi çok zorlu bir kararlaşma süreci. Zira bu tezkere yani “psikoseksüel bozukluk” tanısı ile verilmiş “çürük raporu” bundan sonraki hayatınız için de son derece zorlu bir sürece sokabiliyor sizi. Öncelikle şimdiye kadar cinsel kimlik ve yöneliminizi açık etmemiş iseniz bunu yapmak zorunda kalıyorsunuz. Ve bu şekilde hem aile, hem sosyal çevre, hem de iş hayatınızda ciddi sorun ve engeller ile karşılaşıyorsunuz.

Diğer yandan bu raporu aldığınızda kamusal hayat üzerinden iş beklentileriniz, hayat kurma beklentileriniz tamamen yok oluyor. Zira Türkiye’de kamu iş hayatında açık kimliği ile bulunmak/çalışmak hemen hemen mümkün değil.

‘PEMBE RET’

Ben de bir vicdani retçi olarak uzun yıllar zorunlu askerlik karşısında diğer arkadaşlarım gibi bir mücadele içindeyim. Bunun için çok eylem, kampanya yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Hatta zorunlu askerlik sürecinde yaşamını yitiren “şüpheli asker” ölümlerine karşı da ilk eylemleri biz vicdani retçiler örgütledik.

Vicdani retçi olmamdan kaynaklı bir şekilde zorunlu askerlikten kaçan çok kişi bir şekilde bana da ulaşıyor. Elimden geldiği/yapabildiğim kadar hepsine cevap olmaya çalışıyorum. LGBTİ bireyi olduğu için askerlik yapmak yerine ‘pembe tezkere’ almak isteyenler de zaman zaman bana ulaşıyor. Son bir hafta içinde bu süreci yaşana iki kişi ile iletişim içindeydim. Biri İstanbul’da, diğeri de Mersin’de bu süreci yaşıyor.

‘Pembe Tezkere’ye ben biraz da başka bakıyorum, zaman zaman vicdani retçiler olarak bu tartışmalar içinde olduk, devam da ediyor bu tartışmalar. Ben olaya ‘pembe ret’ olarak bakıyorum. Zorunlu askerlik sitemine karşı buradan doğru da ciddi bir itiraz var, bedelleri zaman zaman vicdani retçilerinkinden de çok ağır olabiliyor. Ben sözümü ‘pembe ret’ üzerinden geliştirmek için çalışmaya devam edeceğim.

Şimdi bana göre ‘pembe ret’ için ipi ilk göğüsleyen İstanbul’da yaşayan Ali Can oldu, onun için ilk söyleşiyi onunla gerçekleştiriyorum. Mersin’de süreci devam eden Ural Berk Önel ile de haftaya birlikte çalışacağız. Bu dosyayı yaparken amacımız bu süreci yaşayacak olanlara belki bir şekilde katkı sunmak, işlerini kolaylaştırmak…



“PEMBE TEZKERE ALACAĞIM DA”

Merhaba Ali Can, seni kısaca tanıyabilir miyiz?

Elbette…23 yaşımdayım, İstanbul Kadıköy’de yaşıyorum. 'Eva’ ve ‘Geldiler' adlı iki kitabın yazarıyım. Bunların dışında Korsan Edebiyat ve Post adlı iki dergide öykü yazıyorum.

Ayrıca Kadıköy'de bir kafede çalışırken, bir yandan da haftanın bazı günlerinde hangi mekan çağırmışsa gidip o mekanda bazen yerli bazen yabancı bazen her ikisini de çalarak tam profesyonel olmasa da, eh ben de ucundan dj'lik yapıyorum.

Askerlik yapmak istemiyorsun ve onun için pembe tezkere aldın, sürecin nasıl başladı?

Çarşamba sabahı erken saatlerde oturmuş olduğum bölgeye bağlı olan askerlik şubesine gittim. Yanımda sadece kimliğimin olması yeterliydi. Gitmeden haftalar öncesinden daha önce pembe tezkere alan kişilerle konuşup, internet üzerinden araştırma yapmış olsam bile, şubeye girer girmez gereksiz bir gerginliğe kapılıp her şeyi unuttum. Birçok insan ile sıra beklerken, sıra bana geldiğinde ‘pembe tezkere alacağım da ne yapmam gerekiyor?’ diye soruverdim.

Doldurmam için bana bir form verdiler. Formda dört-beş tane soru yer alıyordu. Onlardan bazıları: ‘Daha önce geçirmiş olduğunuz bir ameliyat var mı?’, ‘Kalıcı bir hastalığınız var mı?’, ‘Fobileriniz nelerdir?’, ‘Boyunuz ve kilonuz kaçtır?’ vb. Yani form sağlık açısından askerliğe elverişli mi, değil mi, testiydi. Neyse doldurdum ve tekrar bir sıra aldım. ‘Askere alma’ bölümüne gidip doldurduğum formu verdim. Formu verirken tekrar pembe tezkere almak için başvuru yapmak istiyorum diye belirttim. Çünkü pembe tezkerenin ne olduğunu bile bilmiyorlar.

Yani karşındaki insanlar içine girdiğin süreci bilmiyorlar, böyle olması senin için işleri kolaylaştırdı mı, yoksa zorlaştırdı mı?

Durum böyle olunca ben de açıklama yazdım ‘eşcinselim, askere gitmek istemiyorum, bunun için bana yardımcı olacaksınız’ diye ekledim. Birkaç dakikalık işlem sonucunda aile hekimliğine gönderildim. Aile hekimim uzak bir bölgede olduğu için kayıtlı olmadığım halde askerlik şubesine yakın olan bir ilçe sağlığa gittim. Orada sağlık muayenesi oldum. Muayene sonuçlarını aldıktan sonra artık GATA olmadığı için oturduğum semte yakın olan bir hastanenin psikiyatri bölümüne sevk ettiler. Orada da çok beklemeden psikiyatri doktorunun yanında buldum kendimi.

Bu süreç senin için baya hızlı geçmiş, bu defa karşındaki insanlar nasıldı? Mesela sana ilk soruları ne oldu?

Bana ilk sorusu “pembe tezkere ne demek?” oldu. Açıklamasını yaptıktan sonra, “eşcinselliğe ne zaman karar verdin?” gibi absürt bir soru ile karşılaştım. Bir madilik (kötü, kötülük) çıkartmayayım da kısa sürsün diye, kısacık bir konuşma yaptım. Anlattıklarımı rapor haline getirirken birden şöyle bir sonuca vardı: “Bilinçli birisin, bazı şeyleri aşmışsın…” Birden aklıma arkadaşımın “onların yanında yaşamadıysan bile travma sayılabilecek şeyler anlat…” dediği geldi ve hemen yaşamadığım halde onların açısında travma sayılabilecek şeyler söyledim. Birden bire raporu tekrar yazmaya başladı.

Daha önce bu süreci yaşayan arkadaşlardan dinlediklerim olmuştu, sanki süreç daha zorluydu ve hatırladığım üç aşamalı bir süreçti ve çok uzun sorulardan oluşan bir test süreci olacaktı sanırım.

Evet, haklısın, daha sonra yanlış hatırlamıyorsam 566 sorudan oluşan bir teste tabii tutuldum hücre gibi bir odada. Soruların çoğunluğu din, şizofreni ve eşcinsellik üzerineydi. On tane de boş bırakma hakkı tanıyorlar. Yaklaşık bir buçuk saatimi aldı testin uzunluğundan kaynaklı…

Yani pembe tezkere için giden bir kişi orada onların gözünden testi mecburen kadınsı olduğunu kanıtlayacak şıkları işaretlemeli. Şöyle ki: “Hemşire olmak ister misiniz?” sorusuna hemşire olmak istemediğim halde olmak isterim işaretleyerek onlara istediklerini vermiş oldum. Bu testin ardından ertesi gün sonuçları almaya gittim ve “eşcinsel, kadınsı olduğu için askerliğe elverişli değildir” şeklinde beklediğim sonucu almış oldum.

Sonrasında ne oldu?

Heyet karşısına çıktım fakat hiçbir şekilde bir soru ile karşılaşmadım. Sadece bir sorusu olan var mı diye heyetteki kişilere soruldu ve kimse sesini çıkarmadı. İmzalayıp onayladılar. Bu hep mi böyle oluyor benim mi şansımdı, bilemiyorum.

Sonuç olarak bu süreci yaşayacak başkalarına neler söylemek istersin?

Ve üç günün sonunda istediğim sonuca ulaşmış oldum. Asla çekingen olmamak gerekiyor. Hemen orayı kendi alanına çevirdiğinde, sen değil, onlar senin etrafında dönüyor. Ben böyle yaptım. Kesinlikle özgüvenleri olsun, rahat olsunlar, ne istediklerini zaten biliyorlar. Tabi öncesinde hem internet üzerinden bir araştırma yapsınlar ve hem de bu süreci yaşayan birilerine ulaşarak ondan yaşadıklarını dinlesinler.

Son sorum Ali Can, askerlik için genel olarak ne düşünüyorsun, şayet “hetero” olsaydın askerlik yapar mıydın?

Askerlik gibi bir eylemin var olmuşluğunu dünya genelinde onaylamıyorum. Herhangi bir savaşa odaklı yaşamak, kimin masum olup olmadığını bilmeden bilinçsizce ölüm saçmak ve ölmek bana göre bir durum değil. Bunun yerine barış odaklı bir mücadele içerisinde gerek şehirde, gerekse başka bir yerde barış odaklı bir savaş vermeyi tercih ederim. Barış odaklı bir savaş her zaman diğerinden masumdur. Eğer heteroseksüel bir kişi olsaydım vicdani ret yapardım.

__________________________

http://haber.sol.org.tr/toplum/hayatini-kaybeden-askerin-annesi-affet-beni-oglum-18-bin-liram-yoktu-125641
http://bianet.org/bianet/vicdani-ret/180984-yoklama-kacagi-ve-bakaya-calistirana-2-yila-kadar-hapis
http://www.baskahaber.org/2014/06/vicdani-retci-osman-murat-ulke-aihm.html
http://www.radikal.com.tr/hayat/pembe-teskere-nasil-alinir-951032/

http://www.demokrathaber.org/lgbti/pembe-tezkere-nasil-alinir-h97405.html

Eşcinsellik Yanlısı Başrahipler Piskopos Laun'a Karşı Çıkıyor

$
0
0
Viyana Kardinali Schönborn ve Salzburg Başpiskoposu Lackner, eşcinsel sözde evlilikler, toplama kampları veya Mafya gibi ciddi günahlar içeren şeylerin kutsanamayacağını belirttiği için Piskopos Andreas Laun'u eleştirdiler.

Schönborn, 13 Şubat tarihinde, eşcinselliği savunmak için kathpress.at internet sitesine alelacele bir açıklama yaptı. Katolik Kilisesi, bu tür ilişkileri ölümcül günah olarak kabul ederken, kendisi, eşcinsel ilişkilerin sözde "değeri" hakkında konuşmayı ihmal etmedi.

Lackner, Laun'un "insanlığa karşı işlenen suçlar" ile "eşcinsel yaşam biçimleri" arasındaki bağlantıya işaret etmesinin tam anlamıyla "akıl almaz" olduğunu söyledi.

En sonunda, Laun bile geri adım atmak zorunda kaldı. 13 Şubat tarihinde, kendi tabiriyle "LGBT topluluğunun üyelerine" yaptığı açık çağrıda, kimseyi "rahatsız etmek" istemediğini ve hatta "rahatsız olan" kişilerden içtenlikle özür dilediğini söyledi.

Bununla birlikte Laun, "çoğu insanın" [Schönborn ve Lackner hariç] bu durumu anladığını ve kendisine teşekkür ettiğini açıkladı.

https://gloria.tv/article/sNPErP4Wn3961L71fq74mdQph

Cameron Dallas

Kadın olmak isteyen eşcinsel tutuklu meclis gündeminde

$
0
0
Coşkun, talepleri karşılanmadığı için 21 gündür ölüm orucunda

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, talepleri kabul edilmediği için 21 gün önce ölüm orucuna başlayan trans tutuklu Diren Coşkun'un taleplerini Meclis gündemine taşıdı.

Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanmak üzere verdiği soru önergesinde trans kadın tutuklu Diren Coşkun'un insan hakları taleplerinin yerine getirilmediği yönündeki iddiaların yanıtını istedi.

Tanrıkulu, soru önergesi şu şekilde:

 1.Tekirdağ 2 No'lu Cezaevinde kalan ve yaklaşık 21 gün önce ölüm orucuna başlayan trans kadın tutuklu Diren Coşkun'un insan hakları taleplerinin yerine getirilmesi hususunda Adalet Bakanlığı bir an önce talimat verecek midir?

 2.Yaklaşık 21 gün önce ölüm orucuna başlayan trans kadın tutuklu Diren Coşkun'un kaldığı Tekirdağ 2 No'lu Cezaevi Müdürünün insan hakları talebine duyarsız kaldığı iddiası doğru mudur?

 3.İddialar doğru ise, Cezaevi Müdürü ve yönetim ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı inceleme ve soruşturma başlatılacak mıdır?

 4.Cinsiyet kimliği, insan varoluşunun ayrılmaz bir bütünü olup, Diren Coşkun'un hapishane yönetiminden sağlık hakkına dair talepleri aynı zamanda kişisel bütünlüğünün korunması ve kişilik hakkına saygı gösterilmesi gerekirken; hapishane yönetiminin Diren Coşkun'un cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi ve cinsiyet geçişi ile ilgili en temel talepleri olan ameliyat, ve diğer her türlü tıbbi, psikolojik, psikiyatrik ve sosyal desteği sağlamamasının gerekçesi nedir?

 5.Diren Coşkun'un, açık cezaevine gitme hakkı olmasına rağmen buna izin verilmediğini iddiası doğru mudur?

 6.Türkiye'de illere göre cezaevlerinde tutuklu toplam kaç trans kadın ve erkek vatandaş bulunmaktadır? Tutuklu trans kadın ve erkeklerden kaçı hak ihlali yapıldığı gerekçesiyle cezaevi yönetimlerine başvuru yapmış, yapılan başvuruların kaçına ne şekilde yanıt verilmiştir?

http://www.demokrathaber.org/lgbti/trans-tutuklu-diren-coskun-meclis-gundeminde-h97437.html

Eşcinsel sporcudan tarihe geçen madalya

$
0
0
Kanadalı buz patencisi Eric Radford, Pyeongchang’daki başarısıyla Kış Olimpiyatları tarihinin altın madalya kazanan ilk eşcinsel sporcusu oldu.


Partneri Meagen Duhamel ile dün piste çıkan artistik patinajcı, serbest buz dansı takım müsabakasında altın madalyayı boynuna taktı. Oyunlarda altın madalya kazanan ilk eşcinsel sporcu unvanını alan 33 yaşındaki Radford için, Twitter’da oluşturulan hashtag’e binlerce kişi akın etti. IOC Sporcular Komisyonu Başkanı Angela Ruggiero, “Radford gerçekleştirdikleriyle global ölçekte bir mesaj vermiş oldu” dedi.

Öte yandan Kış Olimpiyatları, Kore’nin güney ve kuzey olarak ikiye ayrılmış ulusunun tekrar birleşmesi adına birçok dev adıma sahne oldu. Bunların en önemlilerinden biri ise dün gerçekleşti. Güney Kore, kuzeyden gelen misafirlerini ağırlamak için dev bir bütçe ayırdı. Yüzlerce kişiden oluşan delegasyonu ağırlamak için 2.6 milyon dolar harcanması yönündeki karar mecliste onaylandı.

Eşcinsel sporcu sevgilisiyle

http://www.milliyet.com.tr/escinsel-sporcudan-tarihe-gecen-gundem-2610262/

Juan Betancourt

Mersin'de trans kadına saldırı

$
0
0
Trans kadını çenesinden bıçaklayan saldırgan gözaltına alındı


Mersin'de dün gece saatlerinde Serap ismindeki bir trans kadın saldırıya uğradı. Saldırganın gözaltına alındığı bildirildi. Saldırı esnasında çenesinden bıçaklanan Serap'ın, vücudunda morluklar oluştu.

Olaya ilişkin konuşan Yedirenk LGBTI Derneği Genel Koordinatörü Yağmur Arıcan, "Trans kadın arkadaşımızla görüşmek isteniliyor önce. Ardından arabada görüşmek isteyen müşteriye arkadaşımız tepki göstererek, arabadan iniyor. Arabadan inmesiyle şiddete uğruyor Serap. Çenesinden bıçaklanıyor. Etraftaki diğer trans kadın arkadaşlarımız olaya müdahale ederek, adamı etkisiz hale getirip polise teslim ediyor. Trans Kadınlara yönelik saldırılar sistematikleşmiş durumda. Bilinçli yapılan saldırılar bunlar. Bu olayın takipçisi olacağız ve saldırganın hakkettiği cezayı alması için hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Turan Dal - T24

http://t24.com.tr/haber/mersinde-trans-kadina-saldiri,560892

Lezbiyen çift aynı anda evlilik teklifi yaptı! O anlar sosyal medyada viral oldu

$
0
0
ABD'de iki lezbiyen sevgilinin birbirlerinden habersiz bir şekilde aynı anda evlilik teklif ettiği, an akrabaları tarafından kameraya çekildi.


Teksaslı Tori, evlilik teklifi yapacağını sevgilisinin annesiyle paylaşırken sevgilisi Berkley'nin de aynısını yaptığından haberi yoktu.

BBC Newsbeat'e konuşan 20 yaşındaki güzel sanatlar öğrencisi Tori, sevgilisinin annesi için "Resmen bize tuzak kurmuş" dedi.

"AİLEMDEKİ İLK EŞCİNSELİM"

İki gencin evlilik tekliflerinin videosu internette hızla yayılırken 15 Şubat itibariyle 5 milyon defa izlendi.
Berkley'yle ilişkilerinin bir yıldır sürdüğünü anlatan Tori, ailelerinde eşcinsel ilişki yaşayan ilk kişiler olduklarını söylüyor:

"Berkley'nin ailesi bizim en büyük destekçimiz oldu.

Ama benim ailem durumu kabul etmekte biraz zorlandı. Ailemdeki ilk eşcinselim.

Berkley'in annesine 'Bir kuyumcuya gidip kızına bir yüzük almış olabilirim' dediğimde 'Bunun olması gerekiyordu' diye cevap verdi."

"GERÇEKTEN ÇILGINCA!"

Ve böylece evlilik teklifi için hazırlıklar başladı. Tori evlilik teklifini ise şöyle anlatıyor:

"Washington'da Berkley'nin ailesini ziyarete gittik ve bir oyun gecesi düzenledik. Orada amcaları, teyzeleri, kardeşleri, annesi ve en yakın arkadaşları vardı. Yaklaşık 20 kişiydik.

Pictionary oynarken o büyülü an yaşandı.

Videomuzun viral olduğunu görmek gerçekten çılgınca!"

Gecenin ardından videoyu Facebook sayfalarına koyarak ailelerine duyurdular. Fakat Berkley'nin kuzeni videoyu Twitter'a koydu ve yalnızca birkaç gün içinde 5 milyondan fazla kişi videoyu izledi.

Çift, düğün tarihi olarak 27 Eylül 2019'u belirledi.

BEKÂRLIĞA VEDA PARTİSİ

"Her şeyi birlikte yapacağız" diyor Tori coşkuyla:

"Bir kadınla birlikte olmanın en sevdiğim yanı bu: Aynı zamanda birbirimizin en yakın arkadaşıyız ve her şeyi birlikte yapıyoruz."

http://www.mynet.com/haber/dunya/lezbiyen-cift-ayni-anda-evlilik-teklifi-yapti-o-anlar-sosyal-medyada-viral-oldu-3733690-1

Trump'ın büyük oğlu ABD'li eşcinsel sporcuyu hedef aldı

$
0
0
ABD Başkanı Donald Trump'ın oğlu Donald Trump Jr., eşcinsel olduğunu açıklayan ABD Kış Olimpiyatları takımından Adam Rippon'a Twitter'dan saldırdı.


Trump'ın en büyük oğlu olan Trump Jr. 28 yaşındaki Rippon'un ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'le olimpiyatlar süresince görüşmek istemediğini açıklamasına tepki gösterdi.

Trump Jr.
Bir Tweet atan Trump Jr. 'Gerçekten mi? Öyleyse belki de geçen birkaç hafta onun hakkında konuşmaman gerekirdi. Onun senden bir kez bile bahsettiğini duymadım' diye yazdı.

Tarafı olmadığı bir tartışmayla ilgili niye tweet attığı anlaşılamayan Trump Jr.'un Mike Pence'in Rippon'dan altın madalya almasını istediği tweet'den haberi olmadığı da ortaya çıkmış oldu.

Mike Pence, 8 Şubat'ta Adam Rippon'ı mention'layarak bir tweet atmış ve onunla tanışmak istediğini, onunla gurur duyduğunu, altın madalya kazanmasını istediğini yazmıştı.

https://www.cnnturk.com/spor/olimpiyatlar/trumpin-buyuk-oglu-abdli-escinsel-sporcuyu-hedef-aldi

Jon Kortajarena

Irkçılığa karşı dansın içinden bir ‘Siyah İnci’nin mücadelesi: Josephine Baker

$
0
0

Josephine Baker nam-ı diğer ‘Siyah İnci’, ırkçılıkla mücadelenin inatçı sesi, kadın özgürlüğünün danstaki yansıması. Evlat edindiği farklı etnik kökenden çocuklar ile ‘Gökkuşağı Kabilesi’ni kuran, kardeşliğe inancını hiç yitirmeyen özgün ve duru bir kadın o.

Josephine Baker tam adıyla Freda Josephine McDonald Carson Baker, 3 Haziran 1906’da ABD’nin Missouri eyaletinin St.Louis şehrinde dünyaya geldi.

Anne ve babası küçük barlarda gösteriler yaparak geçimlerini kazanıyorlardı ama Josephine’nin babası onları terk etmesiyle zor olan yaşam koşulları daha da ağırlaştı.

Çocukluğu yoksullukla geçen Josephine, okulu bırakıp çalışmaya başladı.

13 ve 15 yaşında daha çocukken iki kısa süreli evlilik yaptı.

Çocuk yaşta çalışmak zorunda kalan ve evlenen Josephine buna rağmen hiçbir zaman maddi olarak bir erkeğe bağımlı kalmadı. Hep çalıştı ve gitmek istediğinde gitti.

Josephine pek çok şeyi olduğu gibi ırkçılığa da henüz küçük yaşta maruz kaldı. Hayatı boyunca kendisini ‘maymun’ diyerek aşağılamaya çalışan güruhla mücadele etti.

Josephine, 16 yaşında Philadelphia’da bir dans topluluğuna girerek dansçılığa adım attı. Lakin onu tek bir meslek ile tarif etmek imkansız. Josephine’yi tanımlarken uzayan bir liste var: Şarkıcı, aktivist, dansçı.



Paris ve sanata yolculuk

Hayatının büyük bölümünü ırkçılığa karşı mücadeleye ayıran Josephine, 1920’lerde Parisli bir yapımcıdan aldığı teklif üzerine ABD’yi geride bırakarak memleketi haline gelecek Fransa’nın başkenti Paris’in yolunu tuttu.

Burada Champs Elysees Tiyatrosu’nda yer aldığı ‘La Revue Negre’ (‘Zenci Revüsü’) ile oldukça dikkat çekti.

Paris’te dansıyla öne çıktı Josephine, ayrıca Tropik Siren (1927), ZouZou (1934), Prenses Tam Tam (1935) ve Fausse Alerte (1940) isimli dört filmde de rol aldı.

1923’te rol aldığı ‘Shuffle Along’ müzikali sanat dünyasının kapılarını birer birer aralamasına olanak sağladı.

Yine de ırkçılık Josephine’nin peşini bırakmadı. Çünkü maalesef ABD’ye değil dünyaya özgü habis bir ur gibi ırkçılık. Josephine’nin Viyana’daki gösterisi ‘beyaz ırka hakaret’ olarak algılandı, Roma’da kiliseler Josephine’yi ‘ahlaksız şeytan’ olarak betimledi. Budapeşte’de ise ‘Afrika’ya geri dön’ denildi.

Ama bu nefret dolu davranışlar onun sadece mücadele azmini körükledi.

Irkçı olduğu bilinen kulüplerde sahneye çıkmayı daima reddetti.

Picasso’nun çizgileriyle ‘Siyah İnci’

Kazandığı başarıyı ABD’de de sürdürmek isteyen Josephine, New York’a dönerek dans gösterileri düzenledi. Ancak beklediği ve dilediği gibi olmadı Amerika macerası. Yine ırkçılık ve aşağılık davranışlara maruz kaldı. Çok geçmeden kendisini nispeten daha özgür hissettiği Paris’e döndü.

Josephine döndükten sonra Fransız sanayici Jean Lion ile evlendi ve Fransız vatandaşlığına geçti.

‘Siyah İnci’, ‘Bronz Venüs’ gibi tanımlamalarla anılmaya başlayan Josephine’nin ünü, ressam Pablo Picasso’ya kadar uzanmıştı. Öyle ki Picasso, Josephine’nin resmini çizdi.

‘Çıplak değildim, sadece elbisem yoktu’




Josephine ayrıca seçtiği kıyafetler ve tavırlarıyla kadın bedeninin özgürlüğünü de sonuna dek savundu.

‘La Folie du Jour’ adlı bir performansında giydiği yalnızca muzdan yapılmış kostümüyle dikkat çekti. Kimilerine göre ‘çıplak ve ahlaksız’ ilan edilen Josephine, bakın onlara ne yanıt veriyordu:

Gerçekten çıplak değildim, sadece elbisem yoktu.

Caz çağındaki cinsel özgürlüğü de simgeledi bu cesur kadın.

Kadının bedenine yönelik baskı ve ırkına yönelik ayrımcılığa karşı mücadelenin hep en önünde yer aldı. Kardeşliğe inandığını söyledi bıkıp usanmadan. İçinden geldiği gibi giyinip içinden geldiği gibi dans etti.

Josephine’nin biseksüel olduğu ve ressam Frida Kahlo’yla da bir ilişki yaşadığı ise hayatını kaybetmesinin ardından öğrenildi.

Frida Kahlo ile Josephine Baker

‘Bronz Venüs’ İstanbul’da

Dünyanın pek çok yerinde sahneye çıkan Josephine Türkiye’ye de geldi. 17 Ocak 1934 tarihinde İstanbul’a gelerek bir gösteri düzenledi.

İstanbul’a geldiği dönemde bir bölgede belirlenemeyen bir nedenle infilak eden dinamitlerden dolayı pek çok bina yıkılmış, çok sayıda kişi hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştı.

Her daim kardeşliği savunan Josephine kaza mağdurlarına 1000 lira bağışta bulunmak istemiş, hükümet ise yapacağı bağışı Kızılay üzerinden yapmasını tavsiye etmişti.

Sahneden Fransa direniş mücadelesine

Josephine, II. Dünya Savaşı geldiğinde Fransa’yı işgal eden Almanya Nazi ordusuna karşı direndi.

Fransız Direnişi için çalışan Josephine, ajan görevi üstlenerek zaman zaman mesajları taşıdı zaman zaman ise önemli dökümanları. Teğmenliğe kadar yükseldi.

Direniş güçleri için yapmış olduğu hizmetlerden dolayı, General Charles De Gaulle’ün elinden Lothring Nişanı almaya hak kazandı.

Savaş sürecinde 1941 yılında Marakeş’te bulunurken bebeğini düşüren Josephine bunun sonucunda karın zarı iltihabı geçirdi.

Lion’dan boşanmış olan Josephine, 1947’de Fransız orkestra şefi Jo Bouillon’la evlendi.

Josephine’nin çocukları: ‘Gökkuşağı Kabilesi’


Josephine’nin artık biyolojik çocuğu olamayacaktı ama o daha geniş ve değerli bir aile kurdu kendine. Bu ailenin adını da ‘Gökkuşağı Kabilesi’ koydu.

“Farklı etnik grupların ve dinlerin çocuklarının hâlâ kardeş olabileceğini” kanıtlamak isteyen Josephine, pek çok farklı etnik gruptan çocuğu evlat edindi. Kız, erkek, siyah, beyaz, Yahudi, Katolik, Müslüman..

Bu çocukların arasında Avrupa, Amerika, Afrika ve Asya’daki savaşlarda ailelerini kaybedenler de vardı.

Sivil Haklar Hareketi’nde mücadele

Josephine, 1950’li yıllarda ABD’ye döndüğünde Sivil Haklar Hareketi’ne destek verdi. Siyahlar ile beyazları ayıran uygulamaları protesto etti. Eylemlere katıldı, konuştu, eşitsizliğe duyduğu öfkeyi haykırdı.

Fidel Castro ile tanışıp, konuştu. 1963’de Siyahi İnsanların Gelişmesi İçin Ulusal Birlik’in (NAACP) düzenlediği ve Martin Luther King’in de katıldığı Washington’daki yürüyüşte üniformasıyla yer aldı.

Maddi durumu giderek kötüleşmeye başlayan Josephine zamanla tüm mal varlığını kaybetti. Les Milandes’te aldığı araziye ailesi için ev, çiftlik, park, otel ve gece kulübü kurmuştu. Ancak zamanla kazandıkları giderlerini karşılamamaya başladı.

Evinden ve arazisinden yaka paça atıldı. Ona zor günlerinde Monaco Prensi Rainier ve Grace Kelly yardımcı oldu. Ailesi için küçük ama düzenli bir ev tesis edildi.

Ve yıllar sonra Amerika’da ayakta alkışlandı



Reddediliş ve ırkçılıkla mücadele ile geçen uzun yılların ardından Josephine, 1973’te New York’taki Carnegie Hall’da performans sergiledi ve ayakta alkışladı.

Tarih Nisan 1975’i gösterdiğinde Josephine, 50. sanat yılını Paris’teki Bobino Tiyatrosu’nda düzenlenen bir etkinlik ile kutladı. Geceye oyuncu Sophia Loren ve Monaco Prensesi Grace de dahil olmak üzere pek çok ünlü isim katıldı.

Josephine bu heyecanlı geceden günler sonra 12 Nisan sabah saat 05.00’te serebral bir kanama nedeniyle hayatını kaybetti.

Cenaze töreninde Fransız askeri onuruna layık görülen tek Amerikalı kadın oldu.

Adı hala ırkçılığa karşı mücadele sayfasının belki de en renkli sayfasında bize bakıyor.


http://gazetekarinca.com/2018/02/irkciliga-karsi-dansin-icinden-bir-siyah-incinin-mucadelesi-josephine-baker/

"Aleyna Tilki - O Sen Olsan Bari" 300 milyon tıklandı

$
0
0
‘O Sen Olsan Bari’ şarkısıyla gönüllerde taht kuran Aleyna Tilki şarkısının 300 milyon tıkladığını sosyal medya hesabından duyurdu.


Her yaptığı olay olan müzik kariyerinin yanı sıra sosyal medya paylaşımlarıyla da adından sıkça söz ettiren genç şarkıcı ‘O sen Olsan Bari’ şarkısının 300 milyon tıkladığını söyleyerek bu gururun bizim ülkemize ait olduğunu dile getirdi.

Tilki, instagram hesabından yaptığı paylaşıma : ‘Sen Olsan Bari... Çok kısa surede dünya listelerinde ilk 5’e girdi. Dünyada videosu en çabuk 100 milyon olan kadın dünya starları arasında beni ilk 30’a soktu.  Avrupa radyolarında bir Türk şarkısına denk gelme heyecanını yaşattı... Türkiye’de tüm listelerde 1 numara oldu. Rusya, Azerbaycan, Almanya, Hollanda gibi Avrupa Ülkelerinde YouTube trend listelerinde haftalarca kaldı. Sen Olsan Bari benim çocuğum gibi. İyi ki benim şarkım oldu. Simdi de 300 Milyon tıklanmayla bizi yeniden gururlandırdı. Teşekkür ederim ???? Bu gurur bizim ülkemizin ‘ notunu düştü.

http://www.milliyet.com.tr/aleyna-tilki-300-milyon-tiklandi-magazin-2613590/

Vatanım Sensin dizisinin aşıkları Hilal ve Leon Amerika'da finale kaldı

$
0
0
Başrollerinde Halit Ergenç ve Bergüzar Korel çiftini izlediğimiz Vatanım Sensin dizisinin adı şimdilerde Amerika'da anılıyor.


ABD’nin reality şov ve magazin kanalı E! Entertainment Television’ın düzenlediği “En İyi TV Çifti” anketinde, Vatanım Sensin dizisinde Miray Daner ve Boran Kuzum’un canlandırdıkları “Hilal – Leon çifti” finale kaldı. Pek çok yapım arasında finale kalmayı başaran Hilal ve Leon’un aşkı bakalım ipi göğüslemeyi başarabilecek mi?

DHA



Sezen Aksu ve Sıla Gençoğlu'nun ortak noktaları

$
0
0
İkisi de Denizli doğumlu; Fatma Sezen Yıldırım, Denizli/Sarayköy, Sıla Gençoğlu, Denizli/Çaybaşı Mahallesi'nden.
İkisi de Denizli'den İzmir'e, oradan İstanbul'a geçiyorlar.
İkisi de hem besteci, hem söz yazarı; ülkenin iki önemli popüler olan kadın ozanı
İkisinin müzikleri de birbirine benziyor; bu kültürün dokusunu poplaştırıyorlar.
Müzik konusunda paylaşımcılar; şarkılarını başkalarına vermekten gocunmuyorlar.
Genç şarkıcılara el uzatıyorlar.
Biri müziğin Ana Kraliçe'si, diğeri müziğin Kontes'i!
Filozoflar.
Çoğulcular.
Daha başka..?



AYM Başkanvekili'nden eşcinsel asker kararına şerh: Ne devleti ne de başkalarını ilgilendirir

$
0
0
AYM, Askeri Ceza Kanunu'nun, eşcinsel ilişki yaşayan askerlere TSK çıkarma cezası verileceğine ilişkin hükmü Anayasa'ya uygun buldu. AYM Başkanvekili Yıldırım, konunun kimseyi ilgilendirmediğini belirterek karara şerh koydu: "Bu kişiler farklı cinsel yönelimlerinden dolayı diğer insanlardan daha mı az değerlidir, haysiyet sahibidir?"


Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) konuya ilişkin kararının gerekçesi, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, bir asker hakkında eşcinsel yönelimleri nedeniyle 'gayri tabii mukarenette bulunmak' iddiasıyla kamu davası açıldı. Askerin yargılamasını yapan Askeri Yargıtay 1. Dairesi, Askeri Ceza Kanunu'nun, "Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunan asker kişiler hakkında TSK'dan çıkarma cezasına, erbaşlar hakkında rütbenin geri alınmasına hükmolunur"şeklindeki kuralının Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına vardı ve iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

'TSK'DAN ÇIKARMA ADALET DUYGUSU İLE BAĞDAŞMAZ'

İtiraz gerekçesinde, asker kişilerin 'doğal olmayan cinsel davranışların'ın askerlik mesleğinin onurunu zedeleyeceği veya disiplinsizliğe neden olacağı konusunda somut gerekçeler ortaya konulmadan bu fiilleri işleyen asker kişilerin Türk Silahlı Kuvvetleri'nden çıkarma cezası ile cezalandırılmasının adalet duygusuyla bağdaşmadığı belirtildi.

'ÖZEL HAYATA SAYGI İSTEMEYE ÖLÇÜSÜZ MÜDAHALE'

Cinsel faaliyetleri nedeniyle bir kişinin meslekten atılmasının özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına ölçüsüz bir müdahale oluşturduğu vurgulanan itiraz gerekçesinde, emniyet görevlilerinin veya mülkiye, yargı ve din hizmetleri gibi görevlerde çalışanların 'gayri tabii mukarenet' olarak değerlendirilen fiiller içerisinde bulunmaları halinde meslekten çıkarma gibi ağır bir cezai yaptırıma tabi tutulması söz konusu değilken, asker kişilerin meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtildi.

Başvuruyu esastan inceleyen Anayasa Mahkemesi, düzenlemenin iptal istemini reddetti.

'ANAYASA, ÇEŞİTLİ NEDENLERLE ÖZEL HAYATI SINIRLAYABİLİR'

Yüksek mahkemenin gerekçesinde, Anayasa'ya göre, herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu ancak Anayasa'da çeşitli nedenlerle özel hayatın korunması hakkında sınırlamalar getirilebileceği belirtilerek, bu hakkın mutlak olmadığının kabul edildiği bildirildi.

Temel hak ve özgürlüklerin de özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'da öngörülen sebeplerle ve ancak kanunla sınırlanabileceğine işaret edilen gerekçede, bu sınırlamaların demokratik toplum düzeninin gerekleri ile ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı iddia edildi.

'TÜM TOPLUMLARDA DOĞAL OLARAK KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL'

İtiraz konusu kuralla, asker kişilerin 'gayri tabii mukarenette' bulunmalarının cezai yaptırıma bağlandığı, 'gayri tabi mukarenette bulunma'nın, 'doğal olmayan yoldan cinsel davranışta bulunma'şeklinde tanımlandığı anlatılan gerekçede, "Bu tür cinsel davranışlar, çok farklı şekillerde ortaya çıkabileceği gibi kişiden kişiye veya toplumdan topluma farklılık gösterebilir. Anayasa Mahkemesi'nin 1 Nisan 2015 tarihli kararında belirtildiği üzere, söz konusu davranışlar, tüm toplum düzenlerinde doğal olarak kabul edilmesi mümkün olmayan, toplumun ahlaki standartları üzerinde olumsuz etkisi bulunan cinsel davranışlardır" denildi.

Bireyin mahremiyet alanı ve bu alanda cereyan eden eylem ve davranışlarının kişinin özel yaşamı kapsamında olduğuna işaret edilen gerekçede, asker kişilerin özel hayatın en mahrem kapsamında olan cinsel davranışları gerekçe gösterilerek TSK'dan çıkarma cezasıyla cezalandırılmalarını öngören kuralın, özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına müdahale oluşturduğunun açık olduğu kaydedildi.

'MESLEĞİN ONUR VE SAYGINLIĞINI KORUMAK İÇİN'

Ancak Askeri Ceza Kanunu'nda öngörülen cezai yaptırımların esas amacının, askeri disiplini korumak ve sürdürmek olduğu, asker kişilere uygulanan yaptırımların, kamu düzenini sağlamak ve devam ettirmek, verimli, süratli ve etkin çalışmayı sürdürmek, disiplini tesis etmek, mesleğin onur ve saygınlığını korumak amacıyla getirildiği iddia edildi.


AYM BAŞKANVEKİLİ'NDEN ŞERH: AİHM'E ATIF YAPILDI

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Engin Yıldırım ise çoğunluk görüşüne katılmadı. Başkanvekili Yıldırım karşı oy yazısında, uluslararası sözleşmelere, cinsiyet temelli ayrımcılıkla mücadele konusunda alınan tavsiye kararlarına ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına atıf yaptı.

'KARAR, ÇAĞDAŞ GELİŞMELERLE ÇELİŞİYOR'

Dünya toplumlarının çoğunda çok yakın zamanlara kadar aynı cinsten kişilerin cinsel ilişkide bulunmasının doğal olmayan cinsel davranış kapsamında görülüp, 'hastalık' veya 'sapkınlık' olarak nitelendirildiği ve cezai yaptırımlara tabi tutulduğunu aktaran Yıldırım, "Gelişen insan hakları anlayışı ve toplumsal yaklaşımlarla birlikte bu, değişmeye başlamıştır. Eşcinsel ilişkilerin 'gayri tabii mukarenet' kavramı içinde değerlendirilmesi, insan hakları alanında ortaya çıkan çağdaş gelişmelerle çelişmektedir" değerlendirmesini yaptı.


SOMUT ÖRNEK VERİLMELİ

AİHM'in, eşcinsel olmanın veya ilişkide bulunmanın, ordudan çıkarılma için tek neden olmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi maddelerini ihlal ettiği sonucuna vardığını aktaran Yıldırım, silahlı kuvvetlerde eşcinsellerin görev yapmasının ordunun disiplinine ve operasyonel etkinliğine yönelik risk oluşturduğu iddia ediliyorsa bunun dayanaklarının somut örneklerle ortaya konulması gerektiğini belirtti.

'BASMAKALIP ÖNYARGILAR…'

Yıldırım, şu görüşlerle çoğunluk kararına katılmadı:

"Asker kişinin itiraz konusu kural gereğince TSK ile ilişiğinin kesilmesi yaptırımına maruz kalması, mesleki yetersizlik veya bununla ilgili bir nedenden dolayı değil, özel hayatıyla ilgili davranış ve tercihlerinden kaynaklanmaktadır. Bu, çok istisnai haller hariç olmak üzere ne devleti ne de başkalarını ilgilendirir. Demokratik bir sistemde çoğunluk, cinsel azınlık olarak nitelendirilen LGBTİ'lerin temel hak ve özgürlüklerini göz ardı etmemelidir. İtiraz konusu kural, askerlik mesleğinin onurunu korumak adına farklı cinsel yönelimleri olan asker kişilerin insan haysiyetini göz ardı etmektedir. İtiraz konusu kural, LGBTİ bireylerle ilgili tarihin derinliklerinden gelen ve sistematik olarak toplumsal hayatta kökleşmiş basmakalıp ve derin önyargıları yansıtarak, onların sürekliliğine neden olmaktadır. İnsanlar insan oldukları için değerlidir ve insan haysiyeti, doğuştan kazanılan, insanın sırf insan olduğu için vazgeçilmez haklara sahip, değerli ve saygıyı hak eden bir varlık olduğunu ifade etmektedir. Bu kişiler farklı cinsel yönelimlerinden dolayı diğer insanlardan daha mı az değerlidir, haysiyet sahibidir?"

https://tr.sputniknews.com/turkiye/201802201032328510-aym-escinsel-asker-serh-/

Kış Olimpiyatları'nda gündeme damga vuran olay: Eşcinsel sporcu sevgilisiyle öpüşürken

$
0
0
Kış Olimpiyatları'nda ABD'yi temsil eden kayakçı Gus Kenworthy, slopestyle elemelerinden önce sevgilisi Matthew Wilkas'la öpüşürken bu anlar NBC yayınına yansıdı.


Eşcinsel olduğunu daha önceden açıklayan Kenworthy'nin sevgilisiyle öpüştüğü an canlı yayına yansırken Amerikalı sporcu bir tweet atarak 'O anın yayınlanmasını hayal bile edemezdim. Aşk aşktır' diye yazdı.

2014'te Soçi'de yapılan Kış Olimpiyatları'nda da yer alan Kenworthy o zaman eşcinsel olduğunu kamuya henüz açıklamamıştı. Rusya'da yapılan olimpiyatlarda Rusların eşcinsellik karşıtı açıklamaları damga vurmuştu.

https://www.cnnturk.com/spor/olimpiyatlar/kis-olimpiyatlarinda-gundeme-damga-vuran-olay-canli-yayina-yansidi

Burberry’den LGBTQ Desteği

$
0
0
Christopher Bailey, 17 yıllık görev süresinin ardından Burberry için yaptığı nihai koleksiyonunu sundu. Burberry’nin baş tasarımcılarından olan Christopher Bailey, markanın 150 yılı aşkın mirasını onurlandıran ve geleceğe yönlendiren bir role sahip.


Koleksiyon, 90'lı yıllara ait İngiliz tarzı ve çağdaş LGBTQ + gençler için gökkuşağı çizgili bir tasarımdan oluşuyor. Sanatçı final için, endüstriyel podyum alanını, neon parlak lazer ışıklarıyla aydınlanan bir kulüp kültürünün katedraline dönüştürdü.

​Koleksiyonu izleyiciye sunan modeller, İngiliz Sanat Topluluğu’nun Birleşmiş Görsel Sanatçıları (UVA) tarafından epik olarak yerleştirilmiş Our Time’ın (2016) daha incelikli dramatik sarkaç ışıklarının altında yürüdü.

http://www.artfulliving.com.tr/neler-oluyor/burberryden-lgbtq-destegi-i-14834

Tutuklu trans kadın Diren Coşkun ölüm orucunu ‘bir süreliğine’ durdurdu

$
0
0
Tutuklu trans kadın Diren Coşkun’un cezaevi yönetiminin adım atması sonucu açlık grevini ‘durdurduğu’ bildirildi.


Tekirdağ 2 No’lu Cezaevi’nde kalan trans tutuklu Coşkun, ameliyat başta olmak üzere haklarının engellendiğini belirterek 25 Ocak’ta ölüm orucuna başladığını açıklamıştı.

Coşkun’un eyleme başladığını duyuran İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği yönetim kurulu üyesi Arat da ölüm orucuna başladığını açıklamıştı.

Şimdilik durdu

Arat, Coşkun’un tedavi, vegan beslenme ve ayrımcılık gibi konularda hapishane yönetimiyle görüştüklerini, süreci ortaklaşa yürütmek için uzlaşıya vardıklarını kaydetti.

LGBTİ aktivisti, Coşkun’un bu karar üzerine ölüm orucunu bir süreliğine durdurduğunu açıkladı. Coşkun, 27 gündür eylem yapıyordu.

Arat, Twitter hesabından şu açıklamayı yayınladı:


Yeşim Salkım'ın eşcinsel öpüşme sahnesi büyük yankı uyandırdı

$
0
0
Çekimleri 3 yıl önce tamamlanan Eğreti Gelin Ladin, 13 Nisan'da vizyona girecek. Filmde Yeşim Salkım'ın kadın oyuncu İlkay Kayku ile öpüşme sahneleri çok ses getirecek gibi görünüyor.


Yazar Şükran Kozalı'nın 'Eğreti Gelinler' romanından sinemaya uyarlanan 'Eğreti Gelin Ladik'in başrollerinde Yeşim Salkım, Hakan Eren, Ali Ekberol, Sevinç Meşe, İlkay Kayku ve Şükran Kozalı var. Yeşim Salkım'ın cesur sahneleri filme damga vurdu

KADIN OYUNCULARIN ÖPÜŞMESİ ÇOK KONUŞULACAK

'Eğreti Gelin Ladik' filmi Yeşim Salkım, Hakan Eren, Ali Ekberol, Sevinç Meşe, İlkay Kayku ve Şükran Kozalı gibi isimlerden oluşan kadrosuyla dikkat çekiyor. Oyuncu İlkay Kayku ve Yeşim Salkım'ın sahneleri büyük yankı uyandıracak.

yesim-salkim-in-kadin-oyuncu-ile-opustugu-film-10586228_8317_m

3 YIL ÖNCE ÇEKİLMİŞTİ

Zaim Güvenç ile Deniz Güvenç'in yönettiği film, 2015'te çekildi. 3 yıllık rötarından ardından 13 Nisan'da vizyona girecek. Atıf Yılmaz imzalı 2004 yapımı 'Eğreti Gelin'de ise Nurgül Yeşilçay, Onur Ünsal, Müjde Ar, Fikret Hakan ve Füsun Demirel oynamıştı.

https://www.mynet.com/yesim-salkim-in-escinsel-opusme-sahnesi-buyuk-yanki-uyandirdi-153694-mymagazin

Bardan eşcinsel ilişki yaşamak için evine götürdüğü jigolo, avukatın 13 bin lirasını çaldı

$
0
0
Avukatın bar macerası kötü bitti: 'Eve geldik, iğneyle uyuttu'

Barda tanıştığı ve eşcinsel ilişki yaşamak için evine götürdüğü G.B isimli erkeğin kendisine iğne yaparak 2 gün uyuttuğunu ve 13 bin TL’sinin çalındığını iddia eden avukat soluğu savcılıkta aldı. Arada para kazanmak için jigololuk yaptığını ve avukatla da para için anlaştığını söyleyen G.B parayı aldığını kabul etti. Zanlı “hırsızlık” suçundan tutukladı.

Avukat eğlenmek için gittiği bir barda 38 yaşındaki G.B ile tanıştı. Gay olan ikili, ilişki yaşamak için anlaşarak avukatın evine gitti. Genç avukatı iğne yaparak bayılttığı iddia edilen G.B, evdeki banka kartlarını alarak evden çıktı.

"2 GÜN BAYGIN KALDIM"

Kartlardan toplamda 13 Bin TL çeken G.B ortadan kayboldu. İğnenin etkisiyle 2 gün baygın kaldığını iddia eden avukat ise uyanır uyanmaz soluğu savcılıkta aldı. Şikayet dilekçesinde olanları anlatan kişi kolundaki iğne izini delil olarak göstererek G.B’den şikayetçi oldu.

"KARTLARINI ŞİFRELERİYLE BİRLİKTE KENDİSİ VERDİ"

Kısa süre sonra gözaltına alınan G.B savcılık sorgusunun ardından tutuklanması istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Nöbetçi hakim tarafından sorgulanan G.B, maddi durumuna destek olması için arada jigololuk yaptığını söyledi.

Avukatın da gay olduğunu söyleyerek kendisine ilişki teklif ettiğini ve 300 Euro karşılığında anlaştıklarını anlatan G.B, “Bardan birlikte çıkıp evine gittik. Evde cinsel ilişkiye hemen girmek istedi. Ben de paramı peşin istedim. Kendisi üzerinde para olmadığını söyledi. Hesabımda var dedi. Ben de gidip çekelim beraber dedim. Bunun üzerine G.B. ‘çok alkollüyüm gidemem’ dedi.

"İĞNE FALAN YAPMADIM"

Bende kendisine isterse gidip çekebileceğimi söyledim. Kabul etmezse bu durumda kendisiyle beraber olamayacağımı söyledim. Bunun üzerine kabul etti ve üzerinde bulunan 4 tane kartı şifreleri ile birlikte bana verdi. Kartları alıp evden çıktım. Para çektim fakat fazla çektim. Yalan söylemek istemiyorum. Toplamda 13 bin TL çektim. Bu parayı kendisine vermek ve uzlaşmak istiyorum. Para haricinde şahsın hiçbir eşyasına dokunmadım ve almadım. Ona iğne falan yapmadım” şeklinde ifade verdi.

TUTUKLANDI

Yapılan sorgulamanın ardından G.B, “hırsızlık” suçundan tutuklandı. Hakimlik tutuklama kararına gerekçe olarak ise, mağdurun vücudundaki iğne izinin ve iğnedeki maddenin henüz tespit edilememiş olmasını ve çalınan paranın yüksek miktar olduğunu gösterdi.

http://www.posta.com.tr/avukatin-bar-macerasi-kotu-bitti-eve-geldik-igneyle-uyuttu-haberi-1384848
Viewing all 15059 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>