↧
Okan Can Yantır
↧
Elvis Bey’in eserlerine hazırım!
Popstar 2018 jürisinde yer alan Bülent Ersoy, geçen hafta Elvis Presley’in ‘Its now or never’ isimli parçasını seslendirmiş, yorumuyla sosyal medyayı sallamıştı.
Popstar 2018 jürisinde yer alan Bülent Ersoy, geçen hafta Elvis Presley’in ‘Its now or never’ isimli parçasını seslendirmiş, yorumuyla sosyal medyayı sallamıştı. Ünlü sanatçı konuyla ilgili, “Programda Elvis Bey’in müstesna eserleri de dahil tüm şarkıları seslendirmeye şahsen hazırım” dedi.
Vatan
http://www.gazetevatan.com/elvis-bey-in-eserlerine-hazirim-1150108-magazin/
Popstar 2018 jürisinde yer alan Bülent Ersoy, geçen hafta Elvis Presley’in ‘Its now or never’ isimli parçasını seslendirmiş, yorumuyla sosyal medyayı sallamıştı. Ünlü sanatçı konuyla ilgili, “Programda Elvis Bey’in müstesna eserleri de dahil tüm şarkıları seslendirmeye şahsen hazırım” dedi.
Vatan
http://www.gazetevatan.com/elvis-bey-in-eserlerine-hazirim-1150108-magazin/
↧
↧
Bilimin en gerçek babası Stephen Hawking öldü!
Bilimsel çalışmalarının yanı sıra bilimi herkesin anlayacağı bir dille de anlatması Stephen Hawking'i dünya çapında tanınır bir isim haline getirdi. Hawking sık sık yaptığı açıklamalarla insanlığın geleceğine dair tahminlerini ve öngörülerini paylaşıyordu. İşte Hawking'in insanlığı uyardığı konular...

İNGİLİZ evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking, 76 yaşında hayatını kaybetti. Ölüm haberini Hawking'in çocukları Lucy, Robert ve Tim verdi. Yayınladıkları açıklamada, "Onu sonsuza kadar özleyeceğiz" dediler.
Albert Einstein'dan sonra dünyanın en önemli fizikçisi olarak görülen Stephen Hawking, Oxford'ta fizik, Cambridge'de evrenbilimi eğitimi aldı. Kuantum fiziği ve karadelikler ile ilgili araştırmalar yapan Hawking, 21 yaşında sinir sistemini felç eden ALS hastalığında yakalandı.
Hawking, hayatını tekerlekli sandalyeye bağlı olarak geçiriyor ve kendisi için hazırlanan özel bir bilgisayar ile iletişim kurabiliyordu. Cambridge Üniversitesi'ne 1962'de giren Stephen Hawking, "Genişleyen Evrenlerin Özellikleri" başlıklı doktora tezini 1966'da 24 yaşındayken yazmıştı. Ekim 2017'de internet ortamında kamuya açılan Hawking'in doktora tezi milyonlarca kişiye ulaştı.
HAWKING BU KONULARDA UYARMIŞTI
- Hawking ölmeden önce sık sık insanlığın geleceğine dair öngörülerini açıklıyordu. Ünlü bilim insanı, dünya dışı canlılarla bağlantı kurma çabalarının insanlığın sonunu getirebileceğini söylemişti. Bilim insanı, uzayda seyahat edecek kadar gelişmiş bir uygarlığın Dünya'ya geliş amacının 'barışçıl' olmayacağının da altını çizmişti.
- Kasım 2017'de Wired dergisine konuşan Hawking, gelişen teknolojinin insanoğlunun sonunu hazırladığı iddiasında bulunmuştu. Stephen Hawking, "Teknoloji bir noktada insanlardan daha üstün bir noktaya gelecek ve insanları ortadan kaldıracak" ifadelerini kullanmıştı.
- Hawking telekonferansla katıldığı başka bir etkinlikte insanların faciadan kurtulmak için hayata uygun başka bir gezegen bulması gerektiğini söylemişti. Hawking, dünyalıların varlığını milyon yıl daha uzatmak istiyorlarsa daha önce kimsenin gitmediği yerlere korkusuzca gitmesi gerektiğini dile de getirmişti.
- Başka bir açıklamasında önümüzdeki 10 yıl içinde Mars'a gidilmesinin, 30 yıl içinde de Ay'a bir uzay üssü kurulmasının hedeflenmesi çağrısını da yapmıştı
İŞTE BEŞ SORUDA STEPHEN HAWKING
İnsanlığın ve Dünya'nın geleceğini nasıl görüyordu?
Stephen Hawking, dünya nüfusunun hızla artışı ve bununla birlikte kaynakların azalmasının başlıca tehlike olduğunu, bu faktörlerin insan türünü yok olmanın eşiğine getirdiğini savunuyordu. "Eğer insanlık galaksi içindeki tek akıllı yaşam formuysa hayatta kalmayı güvence altına almalıyız" diyen Hawking, “Uzun vadede insan türünün geleceği uzaydadır” görüşünü ortaya attı. Hawking nükleer savaş, genetik olarak tasarlanmış virüsler, küresel ısınma gibi tehlikelerin yeteri kadar ciddiye alınmamasından yakınıyordu.
DİN VE TANRI HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ NEYDİ?
"Tanrı var olabilir ama bilim, evreni bir yaratıcının varlığına ihtiyaç duymadan açıklayabiliyor" görüşü Hawking'in bu konudaki en bilinen sözüydü.
Evrenin bilimin kanunları tarafından yönetildiğine inanan Hawking, "Otoriteyle yönetilen din ile gözlem ve akıl ile yönetilen bilim arasında esaslı bir ayırım vardır. Bilim kazanacaktır, çünkü işe yarıyor" demişti. "İstediğimize inanmakta özgürüz" diyen Hawking, muhtemelen ölümden sonra bir yaşamın olmadığını, elimizdeki tek yaşamın bu olduğunu ve bunun için minnetter olduğunu anlatmıştı.
YAPAY ZEKÂ HAKKINDA NE DÜŞÜYORDU?
Ünlü fizikçi, yapay zekâ çalışmalarının önemini anlatmakla beraber yapay zekânın gelişimine temkinli yaklaştı. Yapay zekânın insan zekâsını geçebilecek bir düzeye gelmesinden endişe ettiğini belirten Hawking, bunun insanlığın sonunu getirebileceğini söylemişti. Hawking'e göre yapay zekâ kendisini geliştirmeyi sürdürebilir, hatta kendisini yeniden biçimlendirebilir, ancak son derece yavaş bir biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz. Yapay zekânın çok güçlü otonom silahlar veya baskı kurmada yeni yöntemler geliştirme olasılığını Hawking'in altını çizdiği başlıca tehlikeler.
EN BİLİNEN KİTAPLARI HANGİLERİDİR?
Hawking, çalışmalarının ışığında bazıları çok popüler olan çok sayıda kitaba imza attı. 1988'de yayımlanan "Zamanın Kısa Tarihi" en çok bilinen eseri oldu. 40'tan fazla dile çevrildi, yaklaşık 10 milyon sattı. Evrenin geçmişini ve gelecekti evreni anlattığı kitabında Hawking uzay bilimi, zaman, Büyük Patlama, karadelikler, ışık konikleri gibi kavramları okurlara basit bir şekilde açıklamaya çalışmıştı.
Hawking, 2001 yılında yayımlanan “Ceviz Kabuğundaki Evren” kitabında dünyanın büyük bir felaket ile karşı karşıya kalabileceğini belirterek uzayda insan kolonileri kurulması gerektiği konusunu gündeme getirmişti. "Karadelikler ve Bebek Evrenler", "Her Şeyin Teorisi", "Büyük Tasarım" Hawking'in evrene ışık tutan diğer en çok bilinen eserleri oldu.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/hawking-insanligi-bu-konularda-uyarmisti-40771543
↧
Çiftlikte 26 yaşındaki bir erkeğe iki erkeğin 1 hafta boyunca tecavüz iddiası
Çiftlikte tecavüz iddiasına iki yıl sonra tutuklama
AYDINın İncirliova ilçesinde, T.A. (26) adlı erkeğe alkollüyken tecavüz edip, kaydettikleri görüntüyle şantaj yaparak bir hafta boyunca tecavüzü sürdürmekle suçlanan M.T. (42) ve M.A. (34) hakkında yerel mahkemenin verdiği beraat kararı, istinaf incelemesiyle bozuldu. Yeniden başlayan yargılamada iki sanık 2 yıl sonra tutuklanırken, T.A.'nın avukatı Tuğçe Torun, "Geç de olsa sanıklar tutuklandı" dedi.
İncirliovanın Yazıdere Mahallesinde yaşayan T.A., 2016 yılının Şubat ayında, arkadaşı M.A. ve M.T. ile birlikte çiftlik evine gitti. Burada geç saatlere kadar alkol alan 3 kişiden ev sahibi M.T. ve M.A., iddiaya göre T.A.ya tecavüz etti, bu anları cep telefonuyla görüntüledi. Sonraki günlerde görüntüyü şantaj olarak kullandıkları belirtilen M.A. ve M.T., T.A.yı tehdit ederek tecavüze bir hafta boyunca devam etti. Şantajla tecavüz devam edince, T.A. jandarmaya başvurdu.
Gözaltına alınıp, savcılık ifadelerinden sonra serbest bırakılan M.A. ve M.T. hakkında Aydın 1inci Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, cinsel istismar ve şantaj suçlarından tutuksuz yargılanan her bir sanık için 30 yıl hapis cezası istendi. Dava dosyasında T.A.ya tecavüz edilirken kaydedilen video görüntülerle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün hazırladığı rapor da yer aldı. Raporda, T.A.ya tecavüz ettiği öne sürülen kişilerden M.A.nın şantaj görüntülerindeki kişi olduğu tespit edildi. M.A.nın görüntülerde teşhis edilmesini, görüntülerin M.T.nin telefonunda bulunmasını dikkate alan duruşma savcısı, cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçunu işlediğini belirttiği sanıkların tutuklanmalarını istedi. Mahkeme heyeti ise yargılama sonrasında iki sanık hakkında beraat kararı verdi.
'MÜVEKKİLİM YAŞADIĞI YERİ TERK ETTİ'
T.A.nın avukatı Tuğçe Torun, mahkemenin verdiği kararın iptali için istinaf başvurusunda bulundu. İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde görülen davada, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararı bozuldu. Aydında aynı mahkeme tarafından yeniden yapılan ilk duruşmada, iki sanık tutuklandı. Olaydan sonra delillere rağmen suçluların tutuklanmaması nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu belirten Torun, şunları söyledi:
"Eldeki delillere rağmen sanıkların tutuklanmamasıyla müvekkilimin mağduriyeti ikiye katlandı. Tehdit ve iftira sonucu yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldı. Ancak geç de olsa sanıklar tutuklandı. Soruşturmanın yürütülmeye başladığı andan yerel mahkemenin bozma öncesi beraat kararına kadar geçen yaklaşık iki yıllık sürede sanıkların tutuksuz yargılanması, müvekkilimin mağduriyetini arttıran en önemli husus oldu. Bu sebeple müvekkilim, sanıklar ve etraftan uygulanan toplumsal baskılar sebebi ile yaşadığı yeri, ailesini terk edip bir süreliğine başka bir ilde saklanmak zorunda bırakıldı. Geç de olsa sanıkların tutuklu yargılanmak üzere cezaevine sevk edilmesi, adaletin yerini bulması ve bu tarz suç mağdurlarının güvenle devlete başvurmaları yönünde büyük bir karardır."
Davanın karar duruşması nisan ayında görülecek.
http://www.gazetevatan.com/ciftlikte-tecavuz-iddiasina-iki-yil-sonra-tutuklama-1150520-yasam/
AYDINın İncirliova ilçesinde, T.A. (26) adlı erkeğe alkollüyken tecavüz edip, kaydettikleri görüntüyle şantaj yaparak bir hafta boyunca tecavüzü sürdürmekle suçlanan M.T. (42) ve M.A. (34) hakkında yerel mahkemenin verdiği beraat kararı, istinaf incelemesiyle bozuldu. Yeniden başlayan yargılamada iki sanık 2 yıl sonra tutuklanırken, T.A.'nın avukatı Tuğçe Torun, "Geç de olsa sanıklar tutuklandı" dedi.
İncirliovanın Yazıdere Mahallesinde yaşayan T.A., 2016 yılının Şubat ayında, arkadaşı M.A. ve M.T. ile birlikte çiftlik evine gitti. Burada geç saatlere kadar alkol alan 3 kişiden ev sahibi M.T. ve M.A., iddiaya göre T.A.ya tecavüz etti, bu anları cep telefonuyla görüntüledi. Sonraki günlerde görüntüyü şantaj olarak kullandıkları belirtilen M.A. ve M.T., T.A.yı tehdit ederek tecavüze bir hafta boyunca devam etti. Şantajla tecavüz devam edince, T.A. jandarmaya başvurdu.
Gözaltına alınıp, savcılık ifadelerinden sonra serbest bırakılan M.A. ve M.T. hakkında Aydın 1inci Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, cinsel istismar ve şantaj suçlarından tutuksuz yargılanan her bir sanık için 30 yıl hapis cezası istendi. Dava dosyasında T.A.ya tecavüz edilirken kaydedilen video görüntülerle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün hazırladığı rapor da yer aldı. Raporda, T.A.ya tecavüz ettiği öne sürülen kişilerden M.A.nın şantaj görüntülerindeki kişi olduğu tespit edildi. M.A.nın görüntülerde teşhis edilmesini, görüntülerin M.T.nin telefonunda bulunmasını dikkate alan duruşma savcısı, cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçunu işlediğini belirttiği sanıkların tutuklanmalarını istedi. Mahkeme heyeti ise yargılama sonrasında iki sanık hakkında beraat kararı verdi.
'MÜVEKKİLİM YAŞADIĞI YERİ TERK ETTİ'
T.A.nın avukatı Tuğçe Torun, mahkemenin verdiği kararın iptali için istinaf başvurusunda bulundu. İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde görülen davada, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararı bozuldu. Aydında aynı mahkeme tarafından yeniden yapılan ilk duruşmada, iki sanık tutuklandı. Olaydan sonra delillere rağmen suçluların tutuklanmaması nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu belirten Torun, şunları söyledi:
"Eldeki delillere rağmen sanıkların tutuklanmamasıyla müvekkilimin mağduriyeti ikiye katlandı. Tehdit ve iftira sonucu yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldı. Ancak geç de olsa sanıklar tutuklandı. Soruşturmanın yürütülmeye başladığı andan yerel mahkemenin bozma öncesi beraat kararına kadar geçen yaklaşık iki yıllık sürede sanıkların tutuksuz yargılanması, müvekkilimin mağduriyetini arttıran en önemli husus oldu. Bu sebeple müvekkilim, sanıklar ve etraftan uygulanan toplumsal baskılar sebebi ile yaşadığı yeri, ailesini terk edip bir süreliğine başka bir ilde saklanmak zorunda bırakıldı. Geç de olsa sanıkların tutuklu yargılanmak üzere cezaevine sevk edilmesi, adaletin yerini bulması ve bu tarz suç mağdurlarının güvenle devlete başvurmaları yönünde büyük bir karardır."
Davanın karar duruşması nisan ayında görülecek.
http://www.gazetevatan.com/ciftlikte-tecavuz-iddiasina-iki-yil-sonra-tutuklama-1150520-yasam/
↧
6 yaşındaki erkek çocuk 'Anne ben hamile kalır mıyım' diyince korkunç gerçek ortaya çıktı!
Eskişehir'de 6 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan sanığa 12 yıl hapis cezası verildi.
1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasında, mağdur erkek çocuk E.A., mağdurun annesi ve sanık Selçuk K. (18) ile avukatları hazır bulundu. Son savunmasını yapan tutuklu şahıs Selçuk K., "Suçumu kabul ediyorum ama bir cinsel ilişki söz konusu olmadı. Kıyafetlerim üzerimdeydi. Tahliyemi istiyorum. Lise öğrencisiyim ben ve okuluma gitmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
6 yaşında olan mağdur çocuğun annesi ise Selçuk K.'den şikayetçi olduğunu belirterek, "Oğlum bana gelip 'anne ben hamile kalır mıyım' diye sordu. Çocuk bilmediği bir şeyi nasıl iddia eder? Sanığın cezalandırılmasını istiyorum"şeklinde konuştu.
Ayrıca mahkeme başkanı, cezanın TCK'nın 31/3 maddesi gereğince, suçun işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş, 18 yaşını doldurmamış çocuklar için 12 yıldan fazla hapis cezası verilemeyeceğini aktararak, "Eğer 2 ay daha büyük olsaydın 33 yıl hapis cezası verirdim" dedi.
Sanık Selçuk K.'ye 12 yıl hapis cezası verildi.
http://www.gazetevatan.com/-anne-ben-hamile-kalir-miyim-deyince-korkunc-gercek-ortaya-cikti-1150889-yasam/
6 yaşında olan mağdur çocuğun annesi ise Selçuk K.'den şikayetçi olduğunu belirterek, "Oğlum bana gelip 'anne ben hamile kalır mıyım' diye sordu. Çocuk bilmediği bir şeyi nasıl iddia eder? Sanığın cezalandırılmasını istiyorum"şeklinde konuştu.
Ayrıca mahkeme başkanı, cezanın TCK'nın 31/3 maddesi gereğince, suçun işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş, 18 yaşını doldurmamış çocuklar için 12 yıldan fazla hapis cezası verilemeyeceğini aktararak, "Eğer 2 ay daha büyük olsaydın 33 yıl hapis cezası verirdim" dedi.
Sanık Selçuk K.'ye 12 yıl hapis cezası verildi.
http://www.gazetevatan.com/-anne-ben-hamile-kalir-miyim-deyince-korkunc-gercek-ortaya-cikti-1150889-yasam/
↧
↧
Türkiye’nin ‘Cinsiyet değiştirme danışmanı’yla tanışın
Toplum tarafından görmezden gelinen, çoğu zaman dışlanan ve iki cinsiyet arasında bocalayan insanların "değişim" sürecine mercek tuttuk. Süleyman Şennur kendisini 'Cinsiyet Değiştirme Danışmanı' olarak tanımlarken, biraz da iddialı konuşup dünyada ve Türkiye’de bir ilk olduğunu söylüyor.
Bu işin de danışmanlığı mı olur mu? Türkiye’de bir adam toplumun en hassas noktası olan ‘cinsiyetin' danışmanı olmaya karar verdi. Cinsiyet değiştirmek isteyenleri sıfırdan alıp hastaneden, askerlikten psikolojik danışmanlığa ve en son mahkeme kararıyla yeni nüfus cüzdanını eline tutuşturup yeni yaşamına uğurluyor. Deyim yerindeyse cinsiyet değiştirmek isteyenler kapısında sıra olmuş durumda. Ama Süleyman Şennur mesleğini titizlikle icra ettiği için bir ayda ancak 4 kişi ile çalışabiliyor.
Nereden aklınıza geldi ‘cinsiyet değiştirme danışmanı' olmak?
Bu işe girmeden önceden zaten yine danışmanlık üzerine çalışıyordum. Kurumlara ve şahıslara özel A'dan Z'ye her türlü sorunlarını çözüp danışmanlık hizmeti sunuyordum. Bir gün Çapa Tıp Fakültesi'nde bir transseksüelin hastanede yaşadığı bir zorluktan dolayı çıkan bir tartışmaya şahit oldum ve mesleğim gereği olaylara hızlı çözüm bulma gibi bir refleksim var orada da devreye girdi. Sonrasında oturduk arkadaşla sohbet ettik, bana toplumda ve hastanelerde yaşadığı zorlukları, insanların onlara karşı gösterdikleri olumsuz tepkileri anlattı. Cinsiyet düzeltme ameliyatı olacaktı ama kimse prosedürü doğru düzgün bilmediği için yıpratıcı ve yorucu bir süreçten geçiyordu. Ben de bunun üzerine biraz araştırma yaptım, çevremdekilerle konuştum ve cinsiyet düzeltme ameliyatları ve prosedürü hakkında oldukça geniş bir bilgi birikimine sahip oldum.
Ne kadar sürdü konuya tam anlamıyla hakim olup artık ‘danışman' olarak hizmet vermeniz?
Yaklaşık 1 yıl kadar araştırma yaptım. Hukuksal boyutlarını ve ameliyat aşamalarını hepsini tek tek konunun uzmanlarıyla birebir görüşerek öğrendim. Bu sanıldığı kadar kolay ve basit bir işlem değil nüfus, askerlik ve psikolojik olarak geniş bir yelpaze söz konusu. Bir yılın sonunda çevremdeki trans birey arkadaşların işlemlerine yardımcı olmaya başladım. Sonra internet sitemi kurup, vergi levhamı aldım ve cinsiyet değiştirme danışmanı olarak cinsiyetini değiştirmek isteyenlere danışmanlık vermeye başladım.
“HER CİNSİYET DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLE ÇALIŞMIYORUM”
Peki bu süreç nasıl işliyor?
Öncelikle ben her cinsiyet değiştirmek isteyen kişiyle çalışmıyorum, gerçekten düşünceleri ve yaşamları ne kadar birbiriyle örtüşüyor, yaşam şekline ne kadar özenli benim için çok önemli bazıları arada kalmış oluyor kendinden emin olmayan insanlar ile yola çıkmıyorum.
Ben danışanlarıma artı ve eksilerini aktarıyorum kolay olmadığını hastane ve adliye koşullarını tek tek anlatıyorum. Onların yıpranmaması için de anlaşmamızı yaptıktan sonra vekalet alarak danışanımız hiç yorulmadan, bütün prosedürü onun için biz gerçekleştiriyoruz. Danışanlar sadece isteklerini söylüyor. Ve her şeyin sonunda bizden tabiri caizse yeniden doğmuş olarak ayrılıyorlar.
CİNSİYET DEĞİŞTİRMEDE TAYLAND'DAN SONRA İRAN GELİYOR
Tayland'da daha yaygın bu tip ameliyatlar. Orada bu konuyu araştırdınız mı?
Size çok enteresan bir bilgi vereyim. Türkiye'de bu ameliyatları tam anlamıyla yapabilecek doktor sayısı bir elin parmağını geçmez o yüzden insanlar Tayland ve İran'ı tercih ediyor.
İran hükümetinin kararı, insanların kendi bedenin dışında bir bedene sahip olmasını kabul etmiyor bunu açacak olursak hemcinsiyle bir ilişki yaşar ve yakalanırsa bunun cezası İran‘da ölüm… Ya da hükümet tüm masraflarını karşılayarak cinsiyet değişimini sağlıyor. Bundan dolayıdır ki İran Tayland'dan sonra cinsiyet değiştirme ameliyatların fazlaca yapıldığı ve başarılı olunduğu ikinci ülkedir.
Şimdi sorunuza dönecek olursak; Tayland'da bulunan dünyaca ünlü cinsiyet değiştirme operasyonları yapan bir hastanenin daveti üzerine oraya gidip hastaneyi ve hastaları inceleme fırsatım oldu. Oradaki profesörlerle yaklaşık bir ay kalıp hem detaylı bilgi edinme hemde seminerlere katılma fırsatı yakaladım.
Peki Cinsiyet değiştirme ameliyatı olmak için ne gerekiyor?
Devlet 18 yaşını doldurmuş ve evli olmaması şartı ile bu hakkı tanıyor. T.M.K.'nın 40. Maddesini yerine getirdiğiniz zaman her iki cinsiyete geçişte de üreme yeteneğinden tamamen yoksun olunması şart ve geçeceğiniz cinsiyetin davranış ve yaşam şartlarınıza uygun olduğunu belgeleyen psikiyatri raporu da gerekli.
Kendileri bu süreci destek almadan yapamaz mı?
Elbette ki yapabilir, ama zorlu bir süreç. Cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak da mahkemece cinsiyet değiştirme durumuna izin verilmesini isteyebilir. Hangi mahkemeye gidileceği, hazırlanacak evraklar, hastane süreci hepsinin yanında psikolojisi bunlar zor eğer ki tecrübeli ve işin nasıl ilerleteceğini bilmiyorsa sonuçsuz kalıp kaldıramıyorlar. İşte tam da bu noktada bir danışman ihtiyacı oluşuyor.
Bize bu süreci anlatabilir misiniz?
Vekalet işlemlerinin ardından devlet önce araştırma yapıyor sebebini öğreniyor, sonra hastaneye sevk ediyor. Üroloji veya kadın doğum muayeneleri ve yaklaşık 10 kere psikiyatri gidiliyor. 6 aylık gözetimden sonra kişiyi bir uzman görüyor ve uygun görürse heyete çıkartıyor. Heyet raporu, “cinsiyet geçişi zorunludur” ya da “değildir” diye rapor veriyor. Ameliyattan sonra ürolog veya kadın doğumcu tekrar kontrol ediyor, onay verirse rapor mahkemeye gidiyor, mahkeme sonucu ile de Nüfus Memurluğuna cinsiyet tespiti davası açılıyor ve yeni kimliklerine kavuşmuş oluyorlar.
Peki kişinin cinsiyetini değiştirdiğinde sosyal haklarını kaybetmesi söz konusu mu?
Asla! Hiçbir hakkını kaybetmiyor. Mesela erkekten kadına geçen kişi, kadının sahip olduğu tüm haklardan faydalanıyor. Mesela babasının emekli maaşını alma hakkı kazanıyor ya da erkek olduysa askerlik yoklaması ona da geliyor. Tabi durumdan dolayı muaf oluyorlar.
Erkekten kadınlığa geçen Seçil, 43 yaşında ve ev hanımı
Elbette zor olduğunu tahmin etmek güç değil. Peki bu insanlar ne zaman ameliyat olmaya karar veriyorlar?
Genellikle danışanlarım 30'lu yaşlarda karar veriyorlar bunun da sebebi ekonomik özgürlüklerini kazanıp kimseye muhtaç olmadan yapabilmek için.
ERKEK OLMANIN SÜRECİ DAHA UZUN
Ne kadar sürüyor bu süreç?
Kadın ve erkek arasında bu süreç farklılık gösteriyor. Kadından erkeğe geçişte 8 ay, erkekten kadına geçişte 6 ay gibi değişiklik izni alınıyor.Tabi kişiden kişiye değişiklik gösteriyor bu süreç ama 1,5 yılda her şey tamamlanmış oluyor. Maddi imkanları yetmeyenler ameliyatlarını erteleyip önce iznini alıyor sonrasında ameliyatını oluyorlar.
ERKEK OLMAK DAHA PAHALI
Kadın ve erkek olma operasyonlarında fiyat farkı var mıdır?
Var. Bir erkeğin kadın olması yaklaşık 50 bin tl iken, kadının erkek olması 80 bin tl… Yani erkek olmak daha pahalı. Zaten erkekten kadına geçişte sıkıntı yok, asıl olay kadından erkek olmak. Operasyon süreci daha zorlayıcı ve detaylı… Kullanılan protez ve silikon kalitesi gibi detaylar da fiyatın yükselmesine sebep oluyor.
En çok Kadın olmak için mi yoksa erkek olmak için mi geliyorlar?
Eşit şekilde geliyor 10 hastamdan 5 kadın 5 erkek olmak için başvuruyor.
En çok hangi isimleri tercih ediyorlar?
Kadınlar erkek olduklarında genelde Murat , Can ve Umut ismini erkekler ise kadın olduklarında Derya ve Hülya’yı tercih ediyorlar.
Peki ayda kaç danışan ile çalışıyorsunuz?
Ben bu işi 7 yıldır yapıyorum 100 üzerinde danışanım oldu. İşimi titizlikle yaptığım için danışanlarımla birebir ilgileniyorum o yüzden de ayda 4 danışan ile yola çıkıyorum. Daha fazla kabul etmiyorum.
Peki dini açıdan bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz?
Ben bunu sapkınlık olarak asla görmüyorum. Bu tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık gibi düşünün neden tedavi edilmesin ki? Kuran'da sebepsiz ve keyfi vücut değişikliği yasaklanmış zaten.
CİNSİYET DEĞİŞTİRMENİN DANIŞMANLIK ÜCRETİ 13 BİN TL
Danışmanlık ücreti nedir?
A'dan Z'ye her şeyi ile ilgileniyorum. Bunun karşılığında 13 bin TL alıyorum. Yarısını masraf olarak kullanıyorum.
“BEDENLERİNDE KENDİLERİNİ HAPİS GİBİ HİSSEDİYORLAR”
Sizce neden cinsiyet değiştirmek istiyorlar?
Gelen kişilerde beden ve ruhlarının eşleşmediğini kendilerini beden içinde hapis gibi hissettiklerini söylüyorlar. Genetik olarak da geçtikleri testlerde hormonlar cinsel tercihlerini gösteriyor. Ama ailelerin baskısı ve çevresel faktörler yüzünden hissetmedikleri yaşamları yaşamak zorunda kalıyorlar. Çıkış arayışına girdiklerinde imkanları oluşturanlar bu hapisten kurtulup özgürce hissettikleri bedene kavuşuyorlar.
HER CİNSİYET DEĞİŞTİREN SEKS İŞÇİSİDİR ALGISI ÇOK YANLIŞ
Sizce Türkiye'de cinsiyet değişimine bakış açısı nasıl?
Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz. Bunu cinsiyet değişiminde de hissediyoruz. Örneğim kadın erkek olarak hayatını sürdürmek istediğinde sorun olmuyor. Ama erkek kadın olduğunda daha çok sorun yaşıyor. İnsanlar hala şunu ayırt edemiyor her cinsiyet değiştiren “travesti,seks işçisi” olarak hayatını kazanmıyor. Benim erkek iken kadın olan Din Kültürü Öğretmeni olan danışanım var. Şuan İmam Hatip Lisesinde kapalı bir bayan olarak çalışıyor ve hiçbir sorun yaşamıyor.
BÜYÜKŞEHİRLERDE DURUM BİRAZ DAHA HOŞGÖRÜYLE KARŞILANIYOR
Belki de bu sürecin en önemli ayağı aileler, bunu hiç konuşmadık. Ailelerin tepkisi nasıl oluyor?
Her danışanım ayrı bir hikayesi ve aile yapısı var. Aile, eğitimli modern de olsa bu durumu anlayıp kabullenmesi ne yazık ki çok zor oluyor. İnsanlar en çok başkalarının tepkilerinden çekindikleri için kabullenmeyip çocuklarına baskı yapıyor. Ama kabul edip çocuğu ile birlikte gelerek en sorunsuz ve sağlıklı şekilde çözüm arayanlar da var. Eğer aile ikna olmazsa onlarla konuşarak: “Sizin iki seçeneğiniz var benim böyle bir çocuğum yok deyip dışlamak, ya da çocuğunu böyle kabul edip, benim bir oğlum vardı, öldü, şimdi benim bir kızım var” diyeceksin. Kimi zaman zor olsa da bunu kabul etmek sonunda kabulleniyorlar. Bana sayenizde bir oğlum oldu onunla eskisinden daha çok zaman geçiriyoruz maça gidiyoruz diye teşekkür edip sarılan babalar var.
Peki son bir sorum olacak size? Sizin çocuğunuz çıkıp gelse ‘Baba ben cinsiyetimi değiştirmek istiyorum' dese tepkiniz ne olurdu?
Benim bir oğlum var ve o da Çin’de hukuk okuyor. Tabii ki onun kararına saygı duyardım ve desteklerdim. Çünkü beden ve ruh sağlığı benim için daha önemli.
Türk Medeni Kanunu 40. Madde Hakkında…
2. Cinsiyet değişikliğinde
Madde 40- Cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesini isteyebilir. Ancak, iznin verilebilmesi için, istem sahibinin onsekiz yaşını doldurmuş bulunması ve evli olmaması; ayrıca transseksüel yapıda olup, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemesi şarttır. Verilen izne bağlı olarak amaç ve tıbbi yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.
YARIN: CİNSİYET DEĞİŞTİRENLER YAŞADIKLARINI ANLATTI…
Şeyma ULUSOY
https://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/turkiyenin-cinsiyet-degistirme-danismaniyla-tanisin/
Bu işin de danışmanlığı mı olur mu? Türkiye’de bir adam toplumun en hassas noktası olan ‘cinsiyetin' danışmanı olmaya karar verdi. Cinsiyet değiştirmek isteyenleri sıfırdan alıp hastaneden, askerlikten psikolojik danışmanlığa ve en son mahkeme kararıyla yeni nüfus cüzdanını eline tutuşturup yeni yaşamına uğurluyor. Deyim yerindeyse cinsiyet değiştirmek isteyenler kapısında sıra olmuş durumda. Ama Süleyman Şennur mesleğini titizlikle icra ettiği için bir ayda ancak 4 kişi ile çalışabiliyor.
Nereden aklınıza geldi ‘cinsiyet değiştirme danışmanı' olmak?
Bu işe girmeden önceden zaten yine danışmanlık üzerine çalışıyordum. Kurumlara ve şahıslara özel A'dan Z'ye her türlü sorunlarını çözüp danışmanlık hizmeti sunuyordum. Bir gün Çapa Tıp Fakültesi'nde bir transseksüelin hastanede yaşadığı bir zorluktan dolayı çıkan bir tartışmaya şahit oldum ve mesleğim gereği olaylara hızlı çözüm bulma gibi bir refleksim var orada da devreye girdi. Sonrasında oturduk arkadaşla sohbet ettik, bana toplumda ve hastanelerde yaşadığı zorlukları, insanların onlara karşı gösterdikleri olumsuz tepkileri anlattı. Cinsiyet düzeltme ameliyatı olacaktı ama kimse prosedürü doğru düzgün bilmediği için yıpratıcı ve yorucu bir süreçten geçiyordu. Ben de bunun üzerine biraz araştırma yaptım, çevremdekilerle konuştum ve cinsiyet düzeltme ameliyatları ve prosedürü hakkında oldukça geniş bir bilgi birikimine sahip oldum.
Ne kadar sürdü konuya tam anlamıyla hakim olup artık ‘danışman' olarak hizmet vermeniz?
Yaklaşık 1 yıl kadar araştırma yaptım. Hukuksal boyutlarını ve ameliyat aşamalarını hepsini tek tek konunun uzmanlarıyla birebir görüşerek öğrendim. Bu sanıldığı kadar kolay ve basit bir işlem değil nüfus, askerlik ve psikolojik olarak geniş bir yelpaze söz konusu. Bir yılın sonunda çevremdeki trans birey arkadaşların işlemlerine yardımcı olmaya başladım. Sonra internet sitemi kurup, vergi levhamı aldım ve cinsiyet değiştirme danışmanı olarak cinsiyetini değiştirmek isteyenlere danışmanlık vermeye başladım.
“HER CİNSİYET DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLE ÇALIŞMIYORUM”
Peki bu süreç nasıl işliyor?
Öncelikle ben her cinsiyet değiştirmek isteyen kişiyle çalışmıyorum, gerçekten düşünceleri ve yaşamları ne kadar birbiriyle örtüşüyor, yaşam şekline ne kadar özenli benim için çok önemli bazıları arada kalmış oluyor kendinden emin olmayan insanlar ile yola çıkmıyorum.
Ben danışanlarıma artı ve eksilerini aktarıyorum kolay olmadığını hastane ve adliye koşullarını tek tek anlatıyorum. Onların yıpranmaması için de anlaşmamızı yaptıktan sonra vekalet alarak danışanımız hiç yorulmadan, bütün prosedürü onun için biz gerçekleştiriyoruz. Danışanlar sadece isteklerini söylüyor. Ve her şeyin sonunda bizden tabiri caizse yeniden doğmuş olarak ayrılıyorlar.
CİNSİYET DEĞİŞTİRMEDE TAYLAND'DAN SONRA İRAN GELİYOR
Tayland'da daha yaygın bu tip ameliyatlar. Orada bu konuyu araştırdınız mı?
Size çok enteresan bir bilgi vereyim. Türkiye'de bu ameliyatları tam anlamıyla yapabilecek doktor sayısı bir elin parmağını geçmez o yüzden insanlar Tayland ve İran'ı tercih ediyor.
İran hükümetinin kararı, insanların kendi bedenin dışında bir bedene sahip olmasını kabul etmiyor bunu açacak olursak hemcinsiyle bir ilişki yaşar ve yakalanırsa bunun cezası İran‘da ölüm… Ya da hükümet tüm masraflarını karşılayarak cinsiyet değişimini sağlıyor. Bundan dolayıdır ki İran Tayland'dan sonra cinsiyet değiştirme ameliyatların fazlaca yapıldığı ve başarılı olunduğu ikinci ülkedir.
Şimdi sorunuza dönecek olursak; Tayland'da bulunan dünyaca ünlü cinsiyet değiştirme operasyonları yapan bir hastanenin daveti üzerine oraya gidip hastaneyi ve hastaları inceleme fırsatım oldu. Oradaki profesörlerle yaklaşık bir ay kalıp hem detaylı bilgi edinme hemde seminerlere katılma fırsatı yakaladım.
Peki Cinsiyet değiştirme ameliyatı olmak için ne gerekiyor?
Devlet 18 yaşını doldurmuş ve evli olmaması şartı ile bu hakkı tanıyor. T.M.K.'nın 40. Maddesini yerine getirdiğiniz zaman her iki cinsiyete geçişte de üreme yeteneğinden tamamen yoksun olunması şart ve geçeceğiniz cinsiyetin davranış ve yaşam şartlarınıza uygun olduğunu belgeleyen psikiyatri raporu da gerekli.
Kendileri bu süreci destek almadan yapamaz mı?
Elbette ki yapabilir, ama zorlu bir süreç. Cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak da mahkemece cinsiyet değiştirme durumuna izin verilmesini isteyebilir. Hangi mahkemeye gidileceği, hazırlanacak evraklar, hastane süreci hepsinin yanında psikolojisi bunlar zor eğer ki tecrübeli ve işin nasıl ilerleteceğini bilmiyorsa sonuçsuz kalıp kaldıramıyorlar. İşte tam da bu noktada bir danışman ihtiyacı oluşuyor.
Bize bu süreci anlatabilir misiniz?
Vekalet işlemlerinin ardından devlet önce araştırma yapıyor sebebini öğreniyor, sonra hastaneye sevk ediyor. Üroloji veya kadın doğum muayeneleri ve yaklaşık 10 kere psikiyatri gidiliyor. 6 aylık gözetimden sonra kişiyi bir uzman görüyor ve uygun görürse heyete çıkartıyor. Heyet raporu, “cinsiyet geçişi zorunludur” ya da “değildir” diye rapor veriyor. Ameliyattan sonra ürolog veya kadın doğumcu tekrar kontrol ediyor, onay verirse rapor mahkemeye gidiyor, mahkeme sonucu ile de Nüfus Memurluğuna cinsiyet tespiti davası açılıyor ve yeni kimliklerine kavuşmuş oluyorlar.
Peki kişinin cinsiyetini değiştirdiğinde sosyal haklarını kaybetmesi söz konusu mu?
Asla! Hiçbir hakkını kaybetmiyor. Mesela erkekten kadına geçen kişi, kadının sahip olduğu tüm haklardan faydalanıyor. Mesela babasının emekli maaşını alma hakkı kazanıyor ya da erkek olduysa askerlik yoklaması ona da geliyor. Tabi durumdan dolayı muaf oluyorlar.
Erkekten kadınlığa geçen Seçil, 43 yaşında ve ev hanımı
Elbette zor olduğunu tahmin etmek güç değil. Peki bu insanlar ne zaman ameliyat olmaya karar veriyorlar?
Genellikle danışanlarım 30'lu yaşlarda karar veriyorlar bunun da sebebi ekonomik özgürlüklerini kazanıp kimseye muhtaç olmadan yapabilmek için.
ERKEK OLMANIN SÜRECİ DAHA UZUN
Ne kadar sürüyor bu süreç?
Kadın ve erkek arasında bu süreç farklılık gösteriyor. Kadından erkeğe geçişte 8 ay, erkekten kadına geçişte 6 ay gibi değişiklik izni alınıyor.Tabi kişiden kişiye değişiklik gösteriyor bu süreç ama 1,5 yılda her şey tamamlanmış oluyor. Maddi imkanları yetmeyenler ameliyatlarını erteleyip önce iznini alıyor sonrasında ameliyatını oluyorlar.
ERKEK OLMAK DAHA PAHALI
Kadın ve erkek olma operasyonlarında fiyat farkı var mıdır?
Var. Bir erkeğin kadın olması yaklaşık 50 bin tl iken, kadının erkek olması 80 bin tl… Yani erkek olmak daha pahalı. Zaten erkekten kadına geçişte sıkıntı yok, asıl olay kadından erkek olmak. Operasyon süreci daha zorlayıcı ve detaylı… Kullanılan protez ve silikon kalitesi gibi detaylar da fiyatın yükselmesine sebep oluyor.
En çok Kadın olmak için mi yoksa erkek olmak için mi geliyorlar?
Eşit şekilde geliyor 10 hastamdan 5 kadın 5 erkek olmak için başvuruyor.
En çok hangi isimleri tercih ediyorlar?
Kadınlar erkek olduklarında genelde Murat , Can ve Umut ismini erkekler ise kadın olduklarında Derya ve Hülya’yı tercih ediyorlar.
Peki ayda kaç danışan ile çalışıyorsunuz?
Ben bu işi 7 yıldır yapıyorum 100 üzerinde danışanım oldu. İşimi titizlikle yaptığım için danışanlarımla birebir ilgileniyorum o yüzden de ayda 4 danışan ile yola çıkıyorum. Daha fazla kabul etmiyorum.
Peki dini açıdan bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz?
Ben bunu sapkınlık olarak asla görmüyorum. Bu tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık gibi düşünün neden tedavi edilmesin ki? Kuran'da sebepsiz ve keyfi vücut değişikliği yasaklanmış zaten.
CİNSİYET DEĞİŞTİRMENİN DANIŞMANLIK ÜCRETİ 13 BİN TL
Danışmanlık ücreti nedir?
A'dan Z'ye her şeyi ile ilgileniyorum. Bunun karşılığında 13 bin TL alıyorum. Yarısını masraf olarak kullanıyorum.
“BEDENLERİNDE KENDİLERİNİ HAPİS GİBİ HİSSEDİYORLAR”
Sizce neden cinsiyet değiştirmek istiyorlar?
Gelen kişilerde beden ve ruhlarının eşleşmediğini kendilerini beden içinde hapis gibi hissettiklerini söylüyorlar. Genetik olarak da geçtikleri testlerde hormonlar cinsel tercihlerini gösteriyor. Ama ailelerin baskısı ve çevresel faktörler yüzünden hissetmedikleri yaşamları yaşamak zorunda kalıyorlar. Çıkış arayışına girdiklerinde imkanları oluşturanlar bu hapisten kurtulup özgürce hissettikleri bedene kavuşuyorlar.
HER CİNSİYET DEĞİŞTİREN SEKS İŞÇİSİDİR ALGISI ÇOK YANLIŞ
Sizce Türkiye'de cinsiyet değişimine bakış açısı nasıl?
Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz. Bunu cinsiyet değişiminde de hissediyoruz. Örneğim kadın erkek olarak hayatını sürdürmek istediğinde sorun olmuyor. Ama erkek kadın olduğunda daha çok sorun yaşıyor. İnsanlar hala şunu ayırt edemiyor her cinsiyet değiştiren “travesti,seks işçisi” olarak hayatını kazanmıyor. Benim erkek iken kadın olan Din Kültürü Öğretmeni olan danışanım var. Şuan İmam Hatip Lisesinde kapalı bir bayan olarak çalışıyor ve hiçbir sorun yaşamıyor.
BÜYÜKŞEHİRLERDE DURUM BİRAZ DAHA HOŞGÖRÜYLE KARŞILANIYOR
Belki de bu sürecin en önemli ayağı aileler, bunu hiç konuşmadık. Ailelerin tepkisi nasıl oluyor?
Her danışanım ayrı bir hikayesi ve aile yapısı var. Aile, eğitimli modern de olsa bu durumu anlayıp kabullenmesi ne yazık ki çok zor oluyor. İnsanlar en çok başkalarının tepkilerinden çekindikleri için kabullenmeyip çocuklarına baskı yapıyor. Ama kabul edip çocuğu ile birlikte gelerek en sorunsuz ve sağlıklı şekilde çözüm arayanlar da var. Eğer aile ikna olmazsa onlarla konuşarak: “Sizin iki seçeneğiniz var benim böyle bir çocuğum yok deyip dışlamak, ya da çocuğunu böyle kabul edip, benim bir oğlum vardı, öldü, şimdi benim bir kızım var” diyeceksin. Kimi zaman zor olsa da bunu kabul etmek sonunda kabulleniyorlar. Bana sayenizde bir oğlum oldu onunla eskisinden daha çok zaman geçiriyoruz maça gidiyoruz diye teşekkür edip sarılan babalar var.
Peki son bir sorum olacak size? Sizin çocuğunuz çıkıp gelse ‘Baba ben cinsiyetimi değiştirmek istiyorum' dese tepkiniz ne olurdu?
Benim bir oğlum var ve o da Çin’de hukuk okuyor. Tabii ki onun kararına saygı duyardım ve desteklerdim. Çünkü beden ve ruh sağlığı benim için daha önemli.
Türk Medeni Kanunu 40. Madde Hakkında…
2. Cinsiyet değişikliğinde
Madde 40- Cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesini isteyebilir. Ancak, iznin verilebilmesi için, istem sahibinin onsekiz yaşını doldurmuş bulunması ve evli olmaması; ayrıca transseksüel yapıda olup, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemesi şarttır. Verilen izne bağlı olarak amaç ve tıbbi yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.
YARIN: CİNSİYET DEĞİŞTİRENLER YAŞADIKLARINI ANLATTI…
Şeyma ULUSOY
https://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/turkiyenin-cinsiyet-degistirme-danismaniyla-tanisin/
↧
Heteroseksüel değiliz hiçbirimiz!
Yeni araştırma: Cinsellik bir spektrum , hiç kimse yüzde 100 heteroseksüel değil
Çoğu toplum, 'norm' olarak heteroseksüelliği teşvik ederken, Cornell Üniversitesi'nde önde gelen bir araştırmacı, çoğumuzun her iki cinsiyet tarafından da "uyarıldığını" tespit etti. Yayımlanan makale, cinselliğin katı tanımlarını sorgularken, kategorize etmek yerine onu bir spektrum olarak görmemiz gerektiğini öne sürüyor.
Araştırmanın baş yazarı Ritch C Savin-Williams, cinsiyet çalışmalarında uzmanlaşmış bir psikolog ve özellikle erkekler söz konusu olduğunda, biseksüellik kavramıyla mücadele ettiğimiz konusunda uyarıyor.
Savin-Williams’ın “Çoğunlukla Karşı Cinse İlgi Duyan: Erkeklerin Arasında Cinsel Değişkenlik” adlı yeni kitabında genç kuşakların giderek artan bir biçimde‘esnek sınırlara’ sahip olduğunu söylerken, ‘heteroseksüel’ olduğu konusunda ısrar eden ancak diğer erkeklerle irtibat halinde olanlarla konuştuklarını söyleyen 40 erkekle yapılan mülakata yer veriliyor.
Savin-Williams’ın bu kitapta yer verdiği bulgular, kendilerini erkek ya da kadın olarak tanımlayan gönüllüleri incelediği ve sonuçları bir bilimsel yayın olan Personality and Social Psychology adlı dergide yayımlanan araştırmasına dayanıyor.
Araştırmada, katılımcılara erkekleri ve kadınları içeren pornoları gösterdiler ve cinsel dürtüsünün bir göstergesi olan gözbebeklerinin genişlemesini ölçtüler.
Kadınların gözleri kadınlarla erkeklerle ve kadınlarla kadınları birarada olduğu durumlarda genişledi. Erkeklerin gözleri ise cinsel tercihleri ne olursa olsun, kadın mastürbasyonu ve erkek mastürbasyonu izlerken büyüdü.
Broadly adlı internet sitesine konuşan Savin-Williams “ Biseksüelliğin sadece bir kadın fenomeni olduğunu düşünürdüm” diyor. Hem erkekleri hem de kadınları değerlendiren araştırma, bunun zorlu bir vakaya dönüştüğünü gösteriyor.
Savin-Williams, daha önce yaptığı araştırmada da yetişkinlerin yüzde 2-11’sinin arasında eşcinsel duyguları yaşadığını bildirmişti. Bununla birlikte, Savin-Williams , tüm insanlar arasında cinsel uyarılma değişkenliğini belirgin bir şekilde alt ettiğine inanıyor ve güçlü kültürel kodlar varken, kadınların cinsel olarak değişkenlik gösterebilecekken, erkeklerin bu duyguları ifade etmekten korktuğunu belirtiyor.
Savin-Williams, “Erkekler, erkeklere karşı cinsel çekimi olsa bile, asla söyleyemezlerdi” diyor.
Çeviri: Reha BAŞOĞUL
https://www.sozcu.com.tr/2018/teknoloji/yeni-arastirma-cinsellik-bir-spektrum-hic-kimse-yuzde-100-heteroseksuel-degil-2288368/
Çoğu toplum, 'norm' olarak heteroseksüelliği teşvik ederken, Cornell Üniversitesi'nde önde gelen bir araştırmacı, çoğumuzun her iki cinsiyet tarafından da "uyarıldığını" tespit etti. Yayımlanan makale, cinselliğin katı tanımlarını sorgularken, kategorize etmek yerine onu bir spektrum olarak görmemiz gerektiğini öne sürüyor.
Araştırmanın baş yazarı Ritch C Savin-Williams, cinsiyet çalışmalarında uzmanlaşmış bir psikolog ve özellikle erkekler söz konusu olduğunda, biseksüellik kavramıyla mücadele ettiğimiz konusunda uyarıyor.
Savin-Williams’ın “Çoğunlukla Karşı Cinse İlgi Duyan: Erkeklerin Arasında Cinsel Değişkenlik” adlı yeni kitabında genç kuşakların giderek artan bir biçimde‘esnek sınırlara’ sahip olduğunu söylerken, ‘heteroseksüel’ olduğu konusunda ısrar eden ancak diğer erkeklerle irtibat halinde olanlarla konuştuklarını söyleyen 40 erkekle yapılan mülakata yer veriliyor.
Savin-Williams’ın bu kitapta yer verdiği bulgular, kendilerini erkek ya da kadın olarak tanımlayan gönüllüleri incelediği ve sonuçları bir bilimsel yayın olan Personality and Social Psychology adlı dergide yayımlanan araştırmasına dayanıyor.
Araştırmada, katılımcılara erkekleri ve kadınları içeren pornoları gösterdiler ve cinsel dürtüsünün bir göstergesi olan gözbebeklerinin genişlemesini ölçtüler.
Kadınların gözleri kadınlarla erkeklerle ve kadınlarla kadınları birarada olduğu durumlarda genişledi. Erkeklerin gözleri ise cinsel tercihleri ne olursa olsun, kadın mastürbasyonu ve erkek mastürbasyonu izlerken büyüdü.
Broadly adlı internet sitesine konuşan Savin-Williams “ Biseksüelliğin sadece bir kadın fenomeni olduğunu düşünürdüm” diyor. Hem erkekleri hem de kadınları değerlendiren araştırma, bunun zorlu bir vakaya dönüştüğünü gösteriyor.
Savin-Williams, daha önce yaptığı araştırmada da yetişkinlerin yüzde 2-11’sinin arasında eşcinsel duyguları yaşadığını bildirmişti. Bununla birlikte, Savin-Williams , tüm insanlar arasında cinsel uyarılma değişkenliğini belirgin bir şekilde alt ettiğine inanıyor ve güçlü kültürel kodlar varken, kadınların cinsel olarak değişkenlik gösterebilecekken, erkeklerin bu duyguları ifade etmekten korktuğunu belirtiyor.
Savin-Williams, “Erkekler, erkeklere karşı cinsel çekimi olsa bile, asla söyleyemezlerdi” diyor.
Çeviri: Reha BAŞOĞUL
https://www.sozcu.com.tr/2018/teknoloji/yeni-arastirma-cinsellik-bir-spektrum-hic-kimse-yuzde-100-heteroseksuel-degil-2288368/
↧
Ayta Sözeri: Bir başarı hikayesi
50. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödülleri sahiplerini buldu. Ödül gecesine trans oyuncu Ayta Sözeri damgasını vurdu.
Ayta Sözeri, 'Aile Arasında' filmindeki rolüyle, en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü kazandı.
Sözeri teşekkür konuşmasında LGBTİ bireylere vurgu yaparak, “Beni görünür kılarak tüm öteki melekleri görünür kıldığınız için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Sözeri, Aile Arası filminde canlandırdığı "Behiye" karakteriyle izleyenleri kendisine hayran bırakmıştı.
Ayta Sözeri Türkiye'nin ilk trans oyuncusu. Sözer, 40 yaşında, Almanya doğumlu.
6 yaşındayken ailesi ile beraber Almanya'dan İzmir'e taşınan Sözeri, ge Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun.
Kendisini kadın gibi hissettiğini ilk kez ortaokulda fark eden Sözeri, bu durumu da ilk olarak annesi ile konuşmuş. Babası ise bu gerçeği duyduğunda onu evden kibarca kovmuş.
Evden ayrılan Sözeri, bir yerde zenneliğe başlamış. Ve bir gün o mekandaki solist gelmeyince sahneye Sözeri çıkmış.
20'li yaşlarında ameliyat olan Sözeri, çok sıkı da insan hakları aktivisti.
Tiyatro eğitimi de alan Sözeri, İstanbul'da bir restoranda çalışırken bir yönetmen tarafından keşfedilmiş.
Sözeri, Hayat Bağları, Arka Sokaklar, Dudaktan Kalbe dizilerinde rol aldı.
https://www.cnnturk.com/magazin/ayta-sozeri-bir-basari-hikayesi?page=1
Ayta Sözeri, 'Aile Arasında' filmindeki rolüyle, en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü kazandı.
Sözeri teşekkür konuşmasında LGBTİ bireylere vurgu yaparak, “Beni görünür kılarak tüm öteki melekleri görünür kıldığınız için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Sözeri, Aile Arası filminde canlandırdığı "Behiye" karakteriyle izleyenleri kendisine hayran bırakmıştı.
Ayta Sözeri Türkiye'nin ilk trans oyuncusu. Sözer, 40 yaşında, Almanya doğumlu.
6 yaşındayken ailesi ile beraber Almanya'dan İzmir'e taşınan Sözeri, ge Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun.
Kendisini kadın gibi hissettiğini ilk kez ortaokulda fark eden Sözeri, bu durumu da ilk olarak annesi ile konuşmuş. Babası ise bu gerçeği duyduğunda onu evden kibarca kovmuş.
Evden ayrılan Sözeri, bir yerde zenneliğe başlamış. Ve bir gün o mekandaki solist gelmeyince sahneye Sözeri çıkmış.
20'li yaşlarında ameliyat olan Sözeri, çok sıkı da insan hakları aktivisti.
Tiyatro eğitimi de alan Sözeri, İstanbul'da bir restoranda çalışırken bir yönetmen tarafından keşfedilmiş.
Sözeri, Hayat Bağları, Arka Sokaklar, Dudaktan Kalbe dizilerinde rol aldı.
https://www.cnnturk.com/magazin/ayta-sozeri-bir-basari-hikayesi?page=1
↧
"Vücudumda gay kemik yok!"
ABD’li model, hakkında lezbiyen olduğuna dair çıkan söylentilere ise şu şekilde cevap verdi:
“Sanıyorum ki, ilişkilerimi gizli yaşamayı tercih ettiğimden hakkımda böyle düşünülüyor. İnsanlar beni diğer kız kardeşlerim (Kim Kardashian, Khloe Kardashian, Kylie Jenner, Kourtney Kardashian) gibi bir erkekle sürekli görmediğinden...
"Vücudumda biseksüel ya da gay bir kemik yer aldığını sanmıyorum, ama emin değilim. Kim bilebilir ki? Asla eşcinselliğin karşısında değilim, ama hiç böyle bir deneyim yaşamadım."
"Benim saklayacak hiçbir şeyim yok. Eşcinsel ya da biseksüel olsam bunu insanlara söylerdim, saklama gereği duymazdım.”
http://www.habertam.com/foto-galeri/magazin/kendall-jenner-vucudumda-biseksuel-bir-kemik-yok-galeri-95189
“Sanıyorum ki, ilişkilerimi gizli yaşamayı tercih ettiğimden hakkımda böyle düşünülüyor. İnsanlar beni diğer kız kardeşlerim (Kim Kardashian, Khloe Kardashian, Kylie Jenner, Kourtney Kardashian) gibi bir erkekle sürekli görmediğinden...
"Vücudumda biseksüel ya da gay bir kemik yer aldığını sanmıyorum, ama emin değilim. Kim bilebilir ki? Asla eşcinselliğin karşısında değilim, ama hiç böyle bir deneyim yaşamadım."
"Benim saklayacak hiçbir şeyim yok. Eşcinsel ya da biseksüel olsam bunu insanlara söylerdim, saklama gereği duymazdım.”
http://www.habertam.com/foto-galeri/magazin/kendall-jenner-vucudumda-biseksuel-bir-kemik-yok-galeri-95189
↧
↧
Yeni bir cinsel kimlik: Dijiseksüellik!
Bilim insanları: Yeni bir cinsel eğilim doğuyor
Kanadalı bilim insanları yakın gelecekte insanların cinsel ihtiyaçlarını yalnızca teknoloji ve sanal gerçeklikle giderecekleri ‘dijiseksüellik' isimli yeni bir cinsel yönelimin ortaya çıkacağını iddia etti.
Cinsellik ve İlişki Terapisi Dergisi’nde (Journal of Sexual and Relationship Therapy) yayımlanan bir makalede, Kanadalı bilim insanları gelecekte ‘dijiseksüellik’ isimli yeni bir cinsel yönelimin ortaya çıkacağını belirtti.
Sputnik’te yer alan habere göre; Manitoba Üniversitesi’nden Profesör Neil McCarthour “Artık sanal seks döneminin başladığını kendimizden emin bir şekilde söyleyebiliriz” dedi.
“ROBOTLA SEKS TERCİH EDİLECEK”
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte birçok kişinin robotlarla seksi gerçek bir insanla seks yapmaya tercih edeceğini belirten McCarthour “İnsanlar robot partnerleriyle yakın ilişkiler geliştirecek. Robotlar insanların isteklerini ve insan partnerlerin yapmayacağı şeyleri yapmaları için sipariş üzerine geliştirilecek” dedi.
“EŞİM RAHATSIZ DEĞİL”
Daha önce de İngiliz televizyon kanalı Channel 4’da yayımlanan ‘The Sex Robots are Coming’ (Seks Robotları Yolda) isimli belgesele görüşlerini açıklayan 58 yaşındaki ABD’li mühendis, ‘April’ adını verdiği sarışın robotuyla haftada 4 kez birlikte olduğunu ve 36 yıllık eşinin bu durumdan hiç rahatsızlık duymadığını anlatmıştı.
https://www.sozcu.com.tr/2018/teknoloji/yeni-arastirma-cinsellik-bir-spektrum-hic-kimse-yuzde-100-heteroseksuel-degil-2288368/
Kanadalı bilim insanları yakın gelecekte insanların cinsel ihtiyaçlarını yalnızca teknoloji ve sanal gerçeklikle giderecekleri ‘dijiseksüellik' isimli yeni bir cinsel yönelimin ortaya çıkacağını iddia etti.
Cinsellik ve İlişki Terapisi Dergisi’nde (Journal of Sexual and Relationship Therapy) yayımlanan bir makalede, Kanadalı bilim insanları gelecekte ‘dijiseksüellik’ isimli yeni bir cinsel yönelimin ortaya çıkacağını belirtti.
Sputnik’te yer alan habere göre; Manitoba Üniversitesi’nden Profesör Neil McCarthour “Artık sanal seks döneminin başladığını kendimizden emin bir şekilde söyleyebiliriz” dedi.
“ROBOTLA SEKS TERCİH EDİLECEK”
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte birçok kişinin robotlarla seksi gerçek bir insanla seks yapmaya tercih edeceğini belirten McCarthour “İnsanlar robot partnerleriyle yakın ilişkiler geliştirecek. Robotlar insanların isteklerini ve insan partnerlerin yapmayacağı şeyleri yapmaları için sipariş üzerine geliştirilecek” dedi.
“EŞİM RAHATSIZ DEĞİL”
Daha önce de İngiliz televizyon kanalı Channel 4’da yayımlanan ‘The Sex Robots are Coming’ (Seks Robotları Yolda) isimli belgesele görüşlerini açıklayan 58 yaşındaki ABD’li mühendis, ‘April’ adını verdiği sarışın robotuyla haftada 4 kez birlikte olduğunu ve 36 yıllık eşinin bu durumdan hiç rahatsızlık duymadığını anlatmıştı.
https://www.sozcu.com.tr/2018/teknoloji/yeni-arastirma-cinsellik-bir-spektrum-hic-kimse-yuzde-100-heteroseksuel-degil-2288368/
↧
Gaspçıların yeni tuzağı 'Hornet' eşcinsel arkadaşlık sitesi!
Site üzerinden tanıştığı mağdurlarıyla önce ilişkiye girmiş, daha sonra gasp etmiş...
Akıllı cep telefonlarına indirilen "Hornet" arkadaşlık sitesi son zamanlarda gasp olaylarıyla gündeme geldi. Ankara'da geçen aralıkta site üzerinden tanıştıkları çok sayıda kişiyi ilişki vaadiyle randevu yerine getiren, ardından da gasp ederek ortadan kaybolan şebeke çökertilmiş, şüphelilerin arkadaşlık sitesinden kendilerine hedef seçtikleri kişileri tuzağa düşürdükleri belirlenmişti. Aynı site üzerinden bu sefer de tanıştığı iki site üyesiyle önce birlikte olan daha sonra ise gasp eden cezaevi firarisi Murat G., Gasp Bürosu'nca kurulan özel ekiplerce üçüncü eylemini gerçekleştirmek üzereyken yakalandı.
Ankara'da Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Gasp Bürosu ekiplerince yapılan çalışmalar sonucunda, "hornet" arkadaşlık sitesi üzerinden tanıştığı iki kişiyle önce cinsel birliktelik yaşayan, daha sonra gasp ederek ortadan kaybolan şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Geçtiğimiz ay, aynı gün içinde farklı saatlerde gerçekleşen olaylarda cezaevi firarisi olduğu öğrenilen Murat G., önce site üzerinden tanıştığı Ş.G.'nin Keçiören'deki evine gitti. Ş.G. ile birlikte olduktan sonra, cep telefonu ile değerli eşyaları gasp eden şüphelinin daha sonraki durağı ise aynı ilçede yer alan başka mahalle oldu. Burada da şüpheli "Hornet" sitesi üzerinden tanıştığı M.M.B. ile önce beraber oldu, ardında da telefon ve değerli eşyalarını alarak ortadan kayboldu. Murat G., site üzerinden üçüncü eylemini gerçekleştirmek üzereyken ise Gasp Bürosu'nca kurulan özel ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı.
Her iki olayda da aynı araçla kaçmış
Murat G.'nin gerçekleştirdiği her iki olayın ardından da aynı araçla kaçtığı tespit edilirken, aracın şoförü E.M. de gözaltına alındı. Hakkında daha önceden gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminden dolayı kesinleşmiş 10 yıl 6 ay hapis cezası bulunan şüphelinin gasp ettiği telefonları cep telefonu alım-satım işiyle uğraşan iki işletmeciye verdiği belirlendi. Şüphelinin mağdurlara ait cep telefonlarında bulunan müstehcen görüntüleri ailelerine göndermekle tehdit ettiği, görüntüleri silme karşılığında ise bin lira para istediği ortaya çıktı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Murat G., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, E.M. ise serbest bırakıldı.
http://www.milliyet.com.tr/gaspcilarin-yeni-tuzagi-hornet--gundem-2628969/
Akıllı cep telefonlarına indirilen "Hornet" arkadaşlık sitesi son zamanlarda gasp olaylarıyla gündeme geldi. Ankara'da geçen aralıkta site üzerinden tanıştıkları çok sayıda kişiyi ilişki vaadiyle randevu yerine getiren, ardından da gasp ederek ortadan kaybolan şebeke çökertilmiş, şüphelilerin arkadaşlık sitesinden kendilerine hedef seçtikleri kişileri tuzağa düşürdükleri belirlenmişti. Aynı site üzerinden bu sefer de tanıştığı iki site üyesiyle önce birlikte olan daha sonra ise gasp eden cezaevi firarisi Murat G., Gasp Bürosu'nca kurulan özel ekiplerce üçüncü eylemini gerçekleştirmek üzereyken yakalandı.
Ankara'da Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Gasp Bürosu ekiplerince yapılan çalışmalar sonucunda, "hornet" arkadaşlık sitesi üzerinden tanıştığı iki kişiyle önce cinsel birliktelik yaşayan, daha sonra gasp ederek ortadan kaybolan şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Geçtiğimiz ay, aynı gün içinde farklı saatlerde gerçekleşen olaylarda cezaevi firarisi olduğu öğrenilen Murat G., önce site üzerinden tanıştığı Ş.G.'nin Keçiören'deki evine gitti. Ş.G. ile birlikte olduktan sonra, cep telefonu ile değerli eşyaları gasp eden şüphelinin daha sonraki durağı ise aynı ilçede yer alan başka mahalle oldu. Burada da şüpheli "Hornet" sitesi üzerinden tanıştığı M.M.B. ile önce beraber oldu, ardında da telefon ve değerli eşyalarını alarak ortadan kayboldu. Murat G., site üzerinden üçüncü eylemini gerçekleştirmek üzereyken ise Gasp Bürosu'nca kurulan özel ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı.
Her iki olayda da aynı araçla kaçmış
Murat G.'nin gerçekleştirdiği her iki olayın ardından da aynı araçla kaçtığı tespit edilirken, aracın şoförü E.M. de gözaltına alındı. Hakkında daha önceden gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminden dolayı kesinleşmiş 10 yıl 6 ay hapis cezası bulunan şüphelinin gasp ettiği telefonları cep telefonu alım-satım işiyle uğraşan iki işletmeciye verdiği belirlendi. Şüphelinin mağdurlara ait cep telefonlarında bulunan müstehcen görüntüleri ailelerine göndermekle tehdit ettiği, görüntüleri silme karşılığında ise bin lira para istediği ortaya çıktı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Murat G., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, E.M. ise serbest bırakıldı.
http://www.milliyet.com.tr/gaspcilarin-yeni-tuzagi-hornet--gundem-2628969/
↧
Travesti, bir erkeğe ilaçlı kahve içirip çıplak fotoğrafını çekerek şantaj yaptı iddiası!
Çıplak fotoğraflı şantaja adli kontrol
Samsun'da bir kişi, evine gittiği travestinin kendisine ilaçlı kahve içirip çıplak fotoğraflarını çekerek şantajla 2 bin lira istediğini iddia ettiği bir travesti çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olay, Samsun'un İlkadım ilçesi Yenidoğan Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, boyacılık yapan H.A.(43) evine gittiği E.A.(38) adlı travestinin kendisine kahve içirip uyuya kalınca çıplak fotoğraflarını çekerek 2 bin lira para istediğini ve vermemesi halinde çıplak fotoğraflarını sosyal medyada yayacağını söyleyerek şantaj yaptığını iddia etti. H.A., polise şikayette bulundu. İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Bürosu ekipleri, H.A. ile E.A.'ya para vermek için buluştukları parkta suçüstü yaptı. Gözaltına alınan E.A. hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
İlyasköy Polis Merkezine teslim edilen E.A., "şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren E.A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
http://www.gazetevatan.com/ciplak-fotografli-santaja-adli-kontrol-1151151-yasam/
Samsun'da bir kişi, evine gittiği travestinin kendisine ilaçlı kahve içirip çıplak fotoğraflarını çekerek şantajla 2 bin lira istediğini iddia ettiği bir travesti çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olay, Samsun'un İlkadım ilçesi Yenidoğan Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, boyacılık yapan H.A.(43) evine gittiği E.A.(38) adlı travestinin kendisine kahve içirip uyuya kalınca çıplak fotoğraflarını çekerek 2 bin lira para istediğini ve vermemesi halinde çıplak fotoğraflarını sosyal medyada yayacağını söyleyerek şantaj yaptığını iddia etti. H.A., polise şikayette bulundu. İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Bürosu ekipleri, H.A. ile E.A.'ya para vermek için buluştukları parkta suçüstü yaptı. Gözaltına alınan E.A. hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
İlyasköy Polis Merkezine teslim edilen E.A., "şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren E.A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
http://www.gazetevatan.com/ciplak-fotografli-santaja-adli-kontrol-1151151-yasam/
↧
Hamamlara fuhuş baskını! Hepsi mühürlendi
ANTALYA'da fuhuş yapıldığı belirlenen çok sayıda ev, işyeri ve otel mühürlenerek kapatıldı.
Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği tarafından çeşitli tarihlerde düzenlenen operasyonlarda fuhuş yapıldığı tespit edilen 61 adreste bulunan 13 otel toplamda 480 gün, 4 hamam ve masaj salonu 300 gün, 3 pansiyon toplamda 90 gün kapatıldı. Ayrıca ev olarak kullanılan 1 işyeri 30 gün, 46 ev ile 1 işyeri ise 1200 gün Fuhuşla Mücadele Komisyonu'nca kapatılarak mühürlendi.
http://www.gazetevatan.com/hamamlara-fuhus-baskini-hepsi-muhurlendi-1151165-yasam/
Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği tarafından çeşitli tarihlerde düzenlenen operasyonlarda fuhuş yapıldığı tespit edilen 61 adreste bulunan 13 otel toplamda 480 gün, 4 hamam ve masaj salonu 300 gün, 3 pansiyon toplamda 90 gün kapatıldı. Ayrıca ev olarak kullanılan 1 işyeri 30 gün, 46 ev ile 1 işyeri ise 1200 gün Fuhuşla Mücadele Komisyonu'nca kapatılarak mühürlendi.
http://www.gazetevatan.com/hamamlara-fuhus-baskini-hepsi-muhurlendi-1151165-yasam/
↧
↧
Rodrigo Yala
↧
Bu da bir eşcinsel nefret cinayeti; Metrobüs durağı cinayetinin zanlıları 3 çocuk çıktı!
İstanbul Sefaköy’de metrobüs durağının ilerisinde bulunan çalılık bir bölgede bıçaklanan ve kaçarken gittiği metrobüs durağının merdivenlerinde kan kaybından hayatini kaybeden 25 yaşındaki G. A.'in katil zanlısı 18 yaşından küçük 3 çocuk yakalanıp gözaltına alındı.
Küçükçekmece Sefaköy metrobüs durağının ilerisinde bulunan çalılık bölgede geçtiğimiz Pazartesi günü meydana gelen ve polis tutanaklarına yansıyan olay şöyle gelişti.
Sefaköy, Metrobüs köprüsü altında pazartesi akşamı meydana gelen olayda, iş görüşmesinin ardından evine dönen G. A. yeşillik alanda bıçaklanarak öldürüldü. Küçükçekmece Asayiş Büro ekipleri olayla ilgili araştırma başlattı. Ekipler kamera görüntülerini inceledi. Araştırma sürerken, polis ekipleri, 44 yaşındaki M.A. adlı bir kişinin de aynı olayda bıçakla yaralandığını ve hastanede tedavi gördüğünü belirledi. Önceleri M.A.’nın olayın faili olduğu iddiaları yayılırken polisin yaptığı araştırmada M.A’nın da olayda mağdur olduğunu belirlendi.
Kalçasından bıçaklandığı belirlenen ve tedavi altına alındığı hastanede ifadesine başvurulan M.A., G.A.'nın kendisinin bıçaklamadığını, kendilerine saldıran 3 genç tarafından bıçaklandığını ifade etti. İfadesinde saldırganların kendilerine çalılık bölgede tuvaletlerini yaparken görünce bu nedenle saldırdıklarını ileri suren M.A. ifadesinin ardından saldırganları yakalamak için harekete geçen ekipler, olayın yaşandığı bölgedeki kamera kayıtlarını incelemeye aldı.
Yapılan kamera incelemelerinde olay saatinde olay yerinden geçen S.A, E.G ve K.G. isimli çocukları adreslerini belirleyip gözaltına alan polis, S.A'nın ailesinin ileri sürdüğü gibi tinerci olmadıklarını birinin öğrenci diğerlerinin ise işçi olarak çalıştığını ve sabıka kayıtlarının bulunmadığını tespit etti.
Gözaltına alındıktan sonra emniyette ifadeleri alınan 3 çocuk olayı gerçekleştiren şahıslar olduğunu itiraf ederken S.A.’ nın ise cinayette kullanılan bıçağı kullanan şahısın kendisi olduğunu ifade ettiği öğrenildi.
3’ünün de ifadesinde,"Olay yerinden geçerken kendilerini çalılıkların arasında uygunsuz vaziyette gördük. Kendilerini uyarınca da saldırıyla karşılaştık. Bizi dövmeye kalkıştılar. Bizde canımızı kurtarmak için karşılık verdik ve çıkan kavgada bıçakladık" dedikleri öğrenildi.
3 çocuk emniyetteki ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi.
http://www.milliyet.com.tr/metrobus-duragi-cinayetinin-gundem-2629490/
Küçükçekmece Sefaköy metrobüs durağının ilerisinde bulunan çalılık bölgede geçtiğimiz Pazartesi günü meydana gelen ve polis tutanaklarına yansıyan olay şöyle gelişti.
Sefaköy, Metrobüs köprüsü altında pazartesi akşamı meydana gelen olayda, iş görüşmesinin ardından evine dönen G. A. yeşillik alanda bıçaklanarak öldürüldü. Küçükçekmece Asayiş Büro ekipleri olayla ilgili araştırma başlattı. Ekipler kamera görüntülerini inceledi. Araştırma sürerken, polis ekipleri, 44 yaşındaki M.A. adlı bir kişinin de aynı olayda bıçakla yaralandığını ve hastanede tedavi gördüğünü belirledi. Önceleri M.A.’nın olayın faili olduğu iddiaları yayılırken polisin yaptığı araştırmada M.A’nın da olayda mağdur olduğunu belirlendi.
Kalçasından bıçaklandığı belirlenen ve tedavi altına alındığı hastanede ifadesine başvurulan M.A., G.A.'nın kendisinin bıçaklamadığını, kendilerine saldıran 3 genç tarafından bıçaklandığını ifade etti. İfadesinde saldırganların kendilerine çalılık bölgede tuvaletlerini yaparken görünce bu nedenle saldırdıklarını ileri suren M.A. ifadesinin ardından saldırganları yakalamak için harekete geçen ekipler, olayın yaşandığı bölgedeki kamera kayıtlarını incelemeye aldı.
Yapılan kamera incelemelerinde olay saatinde olay yerinden geçen S.A, E.G ve K.G. isimli çocukları adreslerini belirleyip gözaltına alan polis, S.A'nın ailesinin ileri sürdüğü gibi tinerci olmadıklarını birinin öğrenci diğerlerinin ise işçi olarak çalıştığını ve sabıka kayıtlarının bulunmadığını tespit etti.
Gözaltına alındıktan sonra emniyette ifadeleri alınan 3 çocuk olayı gerçekleştiren şahıslar olduğunu itiraf ederken S.A.’ nın ise cinayette kullanılan bıçağı kullanan şahısın kendisi olduğunu ifade ettiği öğrenildi.
3’ünün de ifadesinde,"Olay yerinden geçerken kendilerini çalılıkların arasında uygunsuz vaziyette gördük. Kendilerini uyarınca da saldırıyla karşılaştık. Bizi dövmeye kalkıştılar. Bizde canımızı kurtarmak için karşılık verdik ve çıkan kavgada bıçakladık" dedikleri öğrenildi.
3 çocuk emniyetteki ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi.
http://www.milliyet.com.tr/metrobus-duragi-cinayetinin-gundem-2629490/
↧
Manşetleriyle ilginç bir gün!
Bugünün manşete çıkan haberleri ilginç geldi. Tarkan otomobil alır gibi bebek arabası almış çocuğuna; tam 17 bin lira.
Hadise RTÜK'e restini çekmiş: "İstediğimi giyerim." Aferin. Artık ne giyeceğimiz konusunda da TV denetleme kuruluna hesap verecek değiliz herhalde bu devirde. Ahlakçılığınız batsın!
Stephen Hawking dünyanın karanlığa gömülebileceğini falan söylemiş yıldızların enerjileri tükenince ama evrenin umrunda mı bu ve insnalar; evrenin işleyen bir düzeneği var, insanoğlu ne yapsa nafile. Kaderlerinde nesillerinin tükenmesi varsa, razı olacaklar!
Kehanet meselesine gelince... Yaa bir şeyleri tahmin etmek kahinlik değil, mantıklı düşünmekle alakalı bir şey. Şimdi şeriatın insan haklarını ihlal edeceğini bilmek kahinlik mi oluyor?
Boşanmalarda malların ortak paylaşılması kadar adaletsiz bir şey olamaz... Zengin kocayla evleneyim, tek damla alnımın teri olmadan milyonlara ortak olayaım ha! Nasıl bir vicdandır bu?
Linç kültüründen kurtulmadığımız sürece, adalet denilen şey gelmez!
Hala sirk denilen şeyin olması, akrobasiyle falan eğlenmek bana çok ilkel geliyor internet-bilgi çağında...
Ve hayvanların bilim ve geleceğimiz için denek olarak kullanılmasını çok iğrenç buluyorum.
Ve aslan kapı açık unutulunca bakıcısını parçalayarak hayvanlara yapılanların intikamını almış oluyor bir nebze!
Veve bazı insnalar, yani mayası kötü olanlar, kötülük dışında bir şey yapmayacaklarını ve de kişiliklerini ispat ediyorlar itiraflarıyla. Hırsızlıktan yakalanmış ama marifetmiş gibi mesleğinin kadın satıcılığı olduğunu söylüyor. Niye yaşıyor ki bu asalaklar!
Sanırım Dolar bu sefer 4 lira barajını aşacak!
↧
Hadise: Beni hiçbir şey korkutmaz. İstediğimi yaparım
Hadise, önceki akşam Bostancı Gösteri Merkezi’nde konser verdi. 6 dansçısıyla birlikte sahneye çıkan şarkıcı, yaklaşık iki saat boyunca sevilen şarkılarını söyledi.
Sahne öncesi soruları yanıtlayan Hadise, “Sıfır Tolerans” şarkısının klibi müstehcen bulunduğu için RTÜK’ten ceza aldıktan sonra, “Farkımız Var” klibinde montla kamera karşısına geçmesi hatırlatılınca, “Tam istediğim gibi bir klip çektim. Beni hiçbir şey korkutmaz. İstediğimi yaparım, özgür bir sanatçıyım. RTÜK ceza verecekse de verir” diye konuştu. ?
Behlül AYDIN
http://www.hurriyet.com.tr/galeri-hadise-beni-hicbir-sey-korkutmaz-istedigimi-yaparim-40776555
Sahne öncesi soruları yanıtlayan Hadise, “Sıfır Tolerans” şarkısının klibi müstehcen bulunduğu için RTÜK’ten ceza aldıktan sonra, “Farkımız Var” klibinde montla kamera karşısına geçmesi hatırlatılınca, “Tam istediğim gibi bir klip çektim. Beni hiçbir şey korkutmaz. İstediğimi yaparım, özgür bir sanatçıyım. RTÜK ceza verecekse de verir” diye konuştu. ?
Behlül AYDIN
http://www.hurriyet.com.tr/galeri-hadise-beni-hicbir-sey-korkutmaz-istedigimi-yaparim-40776555
↧
↧
Sex and the City eşcinsel yıldızı Cynthia Nixon, New York valisi olmaya aday
ABD yapımı Sex and the City dizisinin yıldızlarından Cynthia Nixon, New York Valisi olabilmek için seçimlere adaylığını koyacağını açıkladı.
Dizide Miranda Hobbs karakterini canlandıran Nixon, görevdeki New York Valisi Andrew Cuomo'ya karşı yarışacağını Twitter'dan duyurdu.
51 yaşındaki liberal aktivist bir süredir adaylığa yakın duruyordu.
Eğer seçilirse, New York eyaletinin ilk kadın valisi ve kamuoyu önünde eşcinsel olduğunu açıklayan ilk valisi olacak.
Cynthia Nixon kimdir?
1998-2004 yılları arasında yayınlanan Sex and the City dizisinde kariyer odaklı bir avukatı canlandıran Nixon, 2004'te Emmy Ödülü'ne layık görüldü.
Ödülü dönemin bir başka popüler televizyon figürü olan ve şimdinin ABD Başkanı Donald Trump'tan aldı.
Bundan yıllar sonra Trump'ın adaylığına sertçe karşı çıkmıştı.
2002'de Christine Marinoni ile evlendi. Nixon'ın karısı Marinoni, LGBTi hareketinin destekçilerinden. Marioni, aynı zamanda bir ay önce istifa eden Demokrat New York City Valisi Bill de Blasio'nun ekibindeydi.
Nixon, New York'ta kaliteli eğitime erişimde eşitlik için kampanyalar yürüttü.
Ünlü aktris, adaylığı için vaatlerini paylaştığı videoda sıraladı ve "New York'u seviyorum. Hiçbir zaman başka bir yerde yaşamak istemedim. Ama artık bir şeyler değişmek zorunda" ifadelerini kullandı.
Hükümetin New York'ta istihdam ve sağlık bakımı için çabalaması, toplu tutuklamaların sonlanması ve bozuk metronun tamiri gibi konularda hareket geçmesi gerektiğini söyleyen Nixon, sözlerine şöyle devam etti:
"Güç ve manşetlere bizden daha çok değer veren siyasetçilerden bıktık.
"Hem inanılmaz bir zenginlik hem de aşırı yoksulluğun bulunduğu, bütün ülkedeki en eşitsiz eyalet biziz."
Kazanması mümkün mü?
Nixon, merkezdeki Cuomo'ya göre çok daha ilerici ve alternatif bir kampanya yürütecek gibi.
Görevdeki 60 yaşındaki Vali Cuomo ise, kazanırsa üçüncü dönemine girecek.
Cuomo'nun 2020'deki ABD Başkanlık Seçimleri'ne de aday olabileceği konuşuluyor.
Öte yandan vali daha geçen hafta eski yardımcısı ve yakın arkadaşı Joseph Percoco'nun yolsuzluk suçlamalarıyla cezaya mahkum olmasının ardından şüpheli bakışları üzerine çekti.
Davada valiye yönelik doğrudan bir suçlama yok. Ancak dava dosyasında tekrar tekrar adı geçtiği söyleniyor.
http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-43466295
Dizide Miranda Hobbs karakterini canlandıran Nixon, görevdeki New York Valisi Andrew Cuomo'ya karşı yarışacağını Twitter'dan duyurdu.
51 yaşındaki liberal aktivist bir süredir adaylığa yakın duruyordu.
Eğer seçilirse, New York eyaletinin ilk kadın valisi ve kamuoyu önünde eşcinsel olduğunu açıklayan ilk valisi olacak.
Cynthia Nixon kimdir?
1998-2004 yılları arasında yayınlanan Sex and the City dizisinde kariyer odaklı bir avukatı canlandıran Nixon, 2004'te Emmy Ödülü'ne layık görüldü.
Ödülü dönemin bir başka popüler televizyon figürü olan ve şimdinin ABD Başkanı Donald Trump'tan aldı.
Bundan yıllar sonra Trump'ın adaylığına sertçe karşı çıkmıştı.
2002'de Christine Marinoni ile evlendi. Nixon'ın karısı Marinoni, LGBTi hareketinin destekçilerinden. Marioni, aynı zamanda bir ay önce istifa eden Demokrat New York City Valisi Bill de Blasio'nun ekibindeydi.
Nixon, New York'ta kaliteli eğitime erişimde eşitlik için kampanyalar yürüttü.
Ünlü aktris, adaylığı için vaatlerini paylaştığı videoda sıraladı ve "New York'u seviyorum. Hiçbir zaman başka bir yerde yaşamak istemedim. Ama artık bir şeyler değişmek zorunda" ifadelerini kullandı.
Hükümetin New York'ta istihdam ve sağlık bakımı için çabalaması, toplu tutuklamaların sonlanması ve bozuk metronun tamiri gibi konularda hareket geçmesi gerektiğini söyleyen Nixon, sözlerine şöyle devam etti:
"Güç ve manşetlere bizden daha çok değer veren siyasetçilerden bıktık.
"Hem inanılmaz bir zenginlik hem de aşırı yoksulluğun bulunduğu, bütün ülkedeki en eşitsiz eyalet biziz."
Kazanması mümkün mü?
Nixon, merkezdeki Cuomo'ya göre çok daha ilerici ve alternatif bir kampanya yürütecek gibi.
Görevdeki 60 yaşındaki Vali Cuomo ise, kazanırsa üçüncü dönemine girecek.
Cuomo'nun 2020'deki ABD Başkanlık Seçimleri'ne de aday olabileceği konuşuluyor.
Öte yandan vali daha geçen hafta eski yardımcısı ve yakın arkadaşı Joseph Percoco'nun yolsuzluk suçlamalarıyla cezaya mahkum olmasının ardından şüpheli bakışları üzerine çekti.
Davada valiye yönelik doğrudan bir suçlama yok. Ancak dava dosyasında tekrar tekrar adı geçtiği söyleniyor.
http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-43466295
↧
AYM'nin nüfusta cinsiyet değişikliği için ameliyat şartı kararının gerekçesi Resmi Gazete'de
Anayasa Mahkemesi'nin, Türk Medeni Kanunu'nun, nüfus cüzdanını değiştirebilmek için cinsiyet değiştirme ameliyatı olma şartının iptali isteminin reddine ilişkin kararının gerekçesi tamamlandı
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), Türk Medeni Kanunu'nun, nüfus cüzdanını değiştirebilmek için cinsiyet değiştirme ameliyatı olma şartının iptali isteminin reddine, aynı kanunun cinsiyet değişikliğine izin verilmesi için "üreme yeteneğinden yoksun olma"şartını düzenleyen hükmünün ise iptaline ilişkin kararlarının gerekçesi tamamlandı.
AA'nın aktardığına göre, nüfusta "kadın" olarak kayıtlı cinsiyetinin "erkek" olarak düzeltilmesini isteyen bir eşcinsel, cinsiyet değişikliği ameliyatı olmadığı için nüfus cüzdanının değiştirilmediği gerekçesiyle Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.
Davacı başvurusunda, Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesinin 2. fıkrasındaki, "cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması halinde mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verileceği"şeklindeki düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasını istedi.
BAŞVURU ANAYASA MAHKEMESİ'NE TAŞINDI
Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, başvuruyu ciddi bularak dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, düzenlemenin iptali istemini oy çokluğuyla reddetmişti.
ÜREMEDE YOKSUNLUK ŞARTININ İPTAL İSTEMİ
Bu konuda bir başka başvuru da Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılmıştı. Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan " ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu…" ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, bu başvuruda ise cinsiyet değişikliğine izin verilebilmesi için "üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun olma"şartını, Anayasa'ya aykırı bularak oy çokluğuyla iptal etmişti.
İKİ KARARIN GEREKÇESİ DE RESMİ GAZETE'DE
Anayasa Mahkemesi'nin, her iki kararının gerekçesi de Resmi Gazete'de yayımlandı.
Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılan başvuruda, nüfus cüzdanını değiştirebilmek için cinsiyet değiştirme ameliyatı olma şartı getiren Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesinin 2. fıkrasının iptal isteminin reddine ilişkin kararın gerekçesinde, kanun koyucunun, itiraz konusu kuralla nüfus kaydında cinsiyet değişikliğini düzenlerken biyolojik cinsiyet kavramından hareketle transseksüel yapıda olan kişinin nüfus sicilinde cinsiyet hanesinin değiştirilebilmesini, mahkemece bu konuda verilen izin doğrultusunda cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması şartına bağladığı hatırlatıldı.
Cinsiyet değiştirme ameliyatlarının geri dönüşünün olmaması, sağlık açısından riskler taşıması nedeniyle bu tür ameliyatların koşullarının kanun koyucu tarafından belirlenmesini ve bu sürecin devletin denetimine tabi tutulmasını gerektirdiğine işaret edilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:
"İtiraz konusu kuralla nüfus sicilinde cinsiyet değişikliğinin yapılabilmesinin bu konuda mahkemece verilen izin doğrultusunda cinsiyet değiştirme ameliyatının gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması koşuluna bağlanmasının sebebini, nüfus kayıtlarının hukuk düzeni bakımından taşıdığı önem ve bu anlamda kamu düzeninin korunması oluşturmaktadır. İtiraz konusu kuralla getirilen sınırlama ile cinsiyet değişikliği ameliyatı gerçekleştirilmeden nüfus sicilinde değişiklik yapılması suretiyle nüfus kayıtlarının isteğe bağlı olarak değiştirilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
İtiraz konusu kuralla transseksüel yapıda olan kişinin cinsiyet değiştirme ameliyatı olup olmama noktasındaki seçim hakkına ve özel hayata saygı hakkı kapsamındaki cinsel yaşamına ilişkin tercihlerine herhangi bir müdahale söz konusu olmayıp, kişinin nüfus kaydındaki cinsiyet hanesini değiştirmek istemesi durumunda cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması yönünde bir yükümlülük getirilmektedir. Kuralla getirilen sınırlama nüfus kayıtlarının kalıcı ve tereddütsüz olması ve kamu düzeninin korunması gibi demokratik toplum düzeni yönünden zorlayıcı toplumsal ihtiyaçlardan kaynaklanmakta olup bu sınırlama, kişinin nüfus kaydında cinsiyet değişikliği yapabilme hakkını ortadan kaldırmamakta ya da kullanılamaz hale getirmemektedir."
Gerekçede, transseksüel yapıda olan kişinin cinsiyet değiştirme ameliyatı olmaksızın nüfus sicilindeki cinsiyet hanesinin değiştirilebileceğinin kabul edilmesinin, kişinin biyolojik cinsiyeti ile nüfus kaydında görünen cinsiyeti arasında farklılığın ortaya çıkmasına sebebiyet vereceğine işaret edildi.
Bunun yanı sıra kişinin, hukuk düzeni tarafından öngörülen ve biyolojik cinsiyeti nedeniyle yararlanamadığı belirli haklardan yararlanmak veya yükümlülüklerden kurtulmak amacıyla da nüfus kaydında görünen cinsiyetini değiştirebileceği belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Neticede bu durum, toplumsal hayatı olumsuz etkileyebileceğinden kamu düzenini bozucu bir etki yaratabileceği gibi bireylerin hak ve özgürlüklerini gereği gibi kullanmalarına da engel oluşturabilecektir. Dolayısıyla transseksüel yapıda olan kişinin cinsiyet değiştirme ameliyatı olmaksızın nüfus sicilindeki cinsiyetini değiştirilebileceğinin ve bu suretle biyolojik cinsiyetinden farklı bir cinsiyete sahip olabileceğinin hukuksal anlamda kabul edilmesinin hukuk düzeni bakımından yaratacağı sorunlar ve bu durumun toplum düzenine olumsuz yansımaları da göz önünde bulundurularak getirilen kural, kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkı ile özel hayatına saygı gösterilmesi hakkına ölçüsüz bir sınırlama niteliği taşımadığı gibi kamu düzeninin korunması amacını taşıyan kuralda demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırılık da bulunmamaktadır."
CİNSİYET DEĞİŞTİRMEDE "ÜREME YETENEĞİNDEN YOKSUN OLMA"ŞARTININ İPTALİ
Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılan başvuruda verilen cinsiyet değişikliğine izin verilmesi için "üreme yeteneğinden yoksun olma"şartını düzenleyen hükmünün iptaline ilişkin kararın gerekçesinde ise transseksüel yapıdaki kişilerin, sahip oldukları biyolojik cinsiyetten farklı olarak kendilerini karşı cinsten hissettikleri, bu kişilerin doğuştan üreme yeteneğinden yoksun veya üreme yeteneğine sahip olabilecekleri belirtildi.
Doğumdan itibaren üreme yeteneği bulunmayan veya sonradan üreme yeteneğini sürekli biçimde kaybeden transseksüel kişilerin, Kanunun 40. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen diğer koşulları da taşımaları halinde mahkemeden cinsiyet değişikliği izni almak suretiyle cinsiyetlerini değiştirmelerinin mümkün olduğu ifade edildi.
Ancak üreme yeteneğine sahip transseksüel kişilerin cinsiyet değişikliğine mahkemece izin verilebilmesi için diğer koşulların yanında "üreme yeteneğinden sürekli yoksun olmaları"şartını da taşımaları gerektiği kaydedilen gerekçede, cinsiyet değiştirebilmeleri için bu kişilere tıbbi bir müdahalede bulunulmasını zorunlu kılındığı vurgulandı.
Gerekçede, üreme yeteneği bulunan transseksüel kişinin tıbbi yöntemlere uygun şekilde cinsiyet değiştirme ameliyatı olduğunda bu ameliyatın doğal sonucu olarak üreme yeteneğinden de sürekli biçimde yoksun kalacağına işaret edildi.
Cinsiyet değiştirme ameliyatının bir sonucu olan üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun kalma halinin, itiraz konusu kuralla mahkemeden cinsiyet değişikliği izni alınabilmesi için ayrı bir koşul olarak öngörüldüğü ifade edilen gerekçede, şöyle denildi:
"Cinsiyet değişikliği ameliyatı olacak kişinin bu ameliyat öncesinde üreme yeteneğinden yoksunluğunu sağlamak üzere ayrı bir tıbbi müdahaleye maruz bırakılması, bedensel ve ruhsal olarak ilgili yönünden katlanılması gerekli olmayan bir müdahale niteliği taşımakta olup kişinin maddi ve manevi varlığı ile özel hayatı yönünden getirilen bu sınırlama ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin varlığından söz edilemeyeceğinden, ölçüsüz bir sınırlama niteliği taşımaktadır. Tıbbi bir müdahale sonucu üreme yeteneğinden sürekli yoksun kalan bir kişinin herhangi bir nedenle cinsiyet değiştirme ameliyatı olamaması durumunda cinsiyetini değiştiremediği halde üreme yeteneğini kaybetmesi sonucuyla karşılaşacağı açıktır. Bu da cinsiyet değişikliği için ön şart olarak kabul edilen söz konusu tıbbi müdahalenin sonuçları bakımından son derece ağır, telafisi imkansız durumlara yol açabileceğini göstermekte olup, kural bu yönüyle de ölçülü değildir."
http://www.haberturk.com/aym-nin-nufusta-cinsiyet-degisikligi-icin-ameliyat-sarti-kararinin-gerekcesi-resmi-gazete-de-1884015
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), Türk Medeni Kanunu'nun, nüfus cüzdanını değiştirebilmek için cinsiyet değiştirme ameliyatı olma şartının iptali isteminin reddine, aynı kanunun cinsiyet değişikliğine izin verilmesi için "üreme yeteneğinden yoksun olma"şartını düzenleyen hükmünün ise iptaline ilişkin kararlarının gerekçesi tamamlandı.
AA'nın aktardığına göre, nüfusta "kadın" olarak kayıtlı cinsiyetinin "erkek" olarak düzeltilmesini isteyen bir eşcinsel, cinsiyet değişikliği ameliyatı olmadığı için nüfus cüzdanının değiştirilmediği gerekçesiyle Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.
Davacı başvurusunda, Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesinin 2. fıkrasındaki, "cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması halinde mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verileceği"şeklindeki düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasını istedi.
BAŞVURU ANAYASA MAHKEMESİ'NE TAŞINDI
Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, başvuruyu ciddi bularak dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, düzenlemenin iptali istemini oy çokluğuyla reddetmişti.
ÜREMEDE YOKSUNLUK ŞARTININ İPTAL İSTEMİ
Bu konuda bir başka başvuru da Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılmıştı. Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan " ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu…" ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, bu başvuruda ise cinsiyet değişikliğine izin verilebilmesi için "üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun olma"şartını, Anayasa'ya aykırı bularak oy çokluğuyla iptal etmişti.
İKİ KARARIN GEREKÇESİ DE RESMİ GAZETE'DE
Anayasa Mahkemesi'nin, her iki kararının gerekçesi de Resmi Gazete'de yayımlandı.
Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılan başvuruda, nüfus cüzdanını değiştirebilmek için cinsiyet değiştirme ameliyatı olma şartı getiren Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesinin 2. fıkrasının iptal isteminin reddine ilişkin kararın gerekçesinde, kanun koyucunun, itiraz konusu kuralla nüfus kaydında cinsiyet değişikliğini düzenlerken biyolojik cinsiyet kavramından hareketle transseksüel yapıda olan kişinin nüfus sicilinde cinsiyet hanesinin değiştirilebilmesini, mahkemece bu konuda verilen izin doğrultusunda cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması şartına bağladığı hatırlatıldı.
Cinsiyet değiştirme ameliyatlarının geri dönüşünün olmaması, sağlık açısından riskler taşıması nedeniyle bu tür ameliyatların koşullarının kanun koyucu tarafından belirlenmesini ve bu sürecin devletin denetimine tabi tutulmasını gerektirdiğine işaret edilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:
"İtiraz konusu kuralla nüfus sicilinde cinsiyet değişikliğinin yapılabilmesinin bu konuda mahkemece verilen izin doğrultusunda cinsiyet değiştirme ameliyatının gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması koşuluna bağlanmasının sebebini, nüfus kayıtlarının hukuk düzeni bakımından taşıdığı önem ve bu anlamda kamu düzeninin korunması oluşturmaktadır. İtiraz konusu kuralla getirilen sınırlama ile cinsiyet değişikliği ameliyatı gerçekleştirilmeden nüfus sicilinde değişiklik yapılması suretiyle nüfus kayıtlarının isteğe bağlı olarak değiştirilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
İtiraz konusu kuralla transseksüel yapıda olan kişinin cinsiyet değiştirme ameliyatı olup olmama noktasındaki seçim hakkına ve özel hayata saygı hakkı kapsamındaki cinsel yaşamına ilişkin tercihlerine herhangi bir müdahale söz konusu olmayıp, kişinin nüfus kaydındaki cinsiyet hanesini değiştirmek istemesi durumunda cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması yönünde bir yükümlülük getirilmektedir. Kuralla getirilen sınırlama nüfus kayıtlarının kalıcı ve tereddütsüz olması ve kamu düzeninin korunması gibi demokratik toplum düzeni yönünden zorlayıcı toplumsal ihtiyaçlardan kaynaklanmakta olup bu sınırlama, kişinin nüfus kaydında cinsiyet değişikliği yapabilme hakkını ortadan kaldırmamakta ya da kullanılamaz hale getirmemektedir."
Gerekçede, transseksüel yapıda olan kişinin cinsiyet değiştirme ameliyatı olmaksızın nüfus sicilindeki cinsiyet hanesinin değiştirilebileceğinin kabul edilmesinin, kişinin biyolojik cinsiyeti ile nüfus kaydında görünen cinsiyeti arasında farklılığın ortaya çıkmasına sebebiyet vereceğine işaret edildi.
Bunun yanı sıra kişinin, hukuk düzeni tarafından öngörülen ve biyolojik cinsiyeti nedeniyle yararlanamadığı belirli haklardan yararlanmak veya yükümlülüklerden kurtulmak amacıyla da nüfus kaydında görünen cinsiyetini değiştirebileceği belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Neticede bu durum, toplumsal hayatı olumsuz etkileyebileceğinden kamu düzenini bozucu bir etki yaratabileceği gibi bireylerin hak ve özgürlüklerini gereği gibi kullanmalarına da engel oluşturabilecektir. Dolayısıyla transseksüel yapıda olan kişinin cinsiyet değiştirme ameliyatı olmaksızın nüfus sicilindeki cinsiyetini değiştirilebileceğinin ve bu suretle biyolojik cinsiyetinden farklı bir cinsiyete sahip olabileceğinin hukuksal anlamda kabul edilmesinin hukuk düzeni bakımından yaratacağı sorunlar ve bu durumun toplum düzenine olumsuz yansımaları da göz önünde bulundurularak getirilen kural, kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkı ile özel hayatına saygı gösterilmesi hakkına ölçüsüz bir sınırlama niteliği taşımadığı gibi kamu düzeninin korunması amacını taşıyan kuralda demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırılık da bulunmamaktadır."
CİNSİYET DEĞİŞTİRMEDE "ÜREME YETENEĞİNDEN YOKSUN OLMA"ŞARTININ İPTALİ
Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılan başvuruda verilen cinsiyet değişikliğine izin verilmesi için "üreme yeteneğinden yoksun olma"şartını düzenleyen hükmünün iptaline ilişkin kararın gerekçesinde ise transseksüel yapıdaki kişilerin, sahip oldukları biyolojik cinsiyetten farklı olarak kendilerini karşı cinsten hissettikleri, bu kişilerin doğuştan üreme yeteneğinden yoksun veya üreme yeteneğine sahip olabilecekleri belirtildi.
Doğumdan itibaren üreme yeteneği bulunmayan veya sonradan üreme yeteneğini sürekli biçimde kaybeden transseksüel kişilerin, Kanunun 40. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen diğer koşulları da taşımaları halinde mahkemeden cinsiyet değişikliği izni almak suretiyle cinsiyetlerini değiştirmelerinin mümkün olduğu ifade edildi.
Ancak üreme yeteneğine sahip transseksüel kişilerin cinsiyet değişikliğine mahkemece izin verilebilmesi için diğer koşulların yanında "üreme yeteneğinden sürekli yoksun olmaları"şartını da taşımaları gerektiği kaydedilen gerekçede, cinsiyet değiştirebilmeleri için bu kişilere tıbbi bir müdahalede bulunulmasını zorunlu kılındığı vurgulandı.
Gerekçede, üreme yeteneği bulunan transseksüel kişinin tıbbi yöntemlere uygun şekilde cinsiyet değiştirme ameliyatı olduğunda bu ameliyatın doğal sonucu olarak üreme yeteneğinden de sürekli biçimde yoksun kalacağına işaret edildi.
Cinsiyet değiştirme ameliyatının bir sonucu olan üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun kalma halinin, itiraz konusu kuralla mahkemeden cinsiyet değişikliği izni alınabilmesi için ayrı bir koşul olarak öngörüldüğü ifade edilen gerekçede, şöyle denildi:
"Cinsiyet değişikliği ameliyatı olacak kişinin bu ameliyat öncesinde üreme yeteneğinden yoksunluğunu sağlamak üzere ayrı bir tıbbi müdahaleye maruz bırakılması, bedensel ve ruhsal olarak ilgili yönünden katlanılması gerekli olmayan bir müdahale niteliği taşımakta olup kişinin maddi ve manevi varlığı ile özel hayatı yönünden getirilen bu sınırlama ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin varlığından söz edilemeyeceğinden, ölçüsüz bir sınırlama niteliği taşımaktadır. Tıbbi bir müdahale sonucu üreme yeteneğinden sürekli yoksun kalan bir kişinin herhangi bir nedenle cinsiyet değiştirme ameliyatı olamaması durumunda cinsiyetini değiştiremediği halde üreme yeteneğini kaybetmesi sonucuyla karşılaşacağı açıktır. Bu da cinsiyet değişikliği için ön şart olarak kabul edilen söz konusu tıbbi müdahalenin sonuçları bakımından son derece ağır, telafisi imkansız durumlara yol açabileceğini göstermekte olup, kural bu yönüyle de ölçülü değildir."
http://www.haberturk.com/aym-nin-nufusta-cinsiyet-degisikligi-icin-ameliyat-sarti-kararinin-gerekcesi-resmi-gazete-de-1884015
↧
Bilim İnsanları, Eşcinsellikle İlgili Olan 20 Yeni Gen Keşfettiler
Dünyadaki sayısız problemin arasında, eşcinsellikle ilgili tartışmalar her zaman ayrı bir yerde tutuluyor. Çünkü toplumların sosyolojik yapısına göre cinselliğe olan yaklaşım değişkenlik gösteriyor. Eşcinsel olma durumu çoğu dünya ülkesinde büyük tartışmalara neden olsa da evlilik gibi hakların tanındığı yerler de var.
Tüm tartışmalardan uzak olarak konuya bilimsel açıdan bakan uzmanlar, bu durumun zorunluluk ya da tercih meselesi olduğuna yönelik tartışmaların gereksiz olduğunu düşünüyorlar. Ancak biyolojik olarak süreci aydınlatmak, insanın gelişiminde ve değişiminde önemli keşifleri de beraberinde getiriyor.
ABD’li bir grup bilim insanı, kadından erkeğe dönüşüm geçiren 16, erkekten kadına dönüşüm geçiren 14 kişinin bulunduğu 30 kişilik bir denek grubu oluşturdular. Sonuçlar ise biyolojik olarak gerçekleşen bu değişimlerin bir seçenek değil, zorunluluk olduğuna yönelik bulgular verdi.
Cinsel kimliğe yönelik yaşanan sonradan değişime karşı olan gruplar, bu sürecin psikolojik bir durumdan kaynaklandığını öne sürüyorlardı. Aslında toplumun gündeminden uzun yıllardır düşmeyen bu konu bilim dünyasında da yer yer tartışmalara neden olmuştu. Ancak genel bir çerçeveden bakıldığında, disiplinler arası pek çok bilimsel alanı ilgilendiren bir konu olduğu da aşikar. Nitekim gen bilimi, bütün yanılgıları ortadan kaldırabilecek bir pozisyonda, tartışmaların tam göbeğinde bulunuyor.
Bilim insanları yapılan çalışmada, eşcinsellikle ilişkili olan 20 farklı gende genetik varyasyonlar keşfettiklerini ifade ettiler. Bu genler arasında, cinsiyetle ilişkili hormanların salgılanmasını kontrol eden genler de var. Yani söz konusu genlere sahip olanların hormon salgılama etkinlikleri, karşı cins yönünde ağır basabiliyor.
Araştırma ekibinde yer alan Dr. Rick Lewis, “Eşcinsellik bir seçenek değil, varoluş biçimi” yorumuyla halk arasında dönen tartışmaları da alevlendireceğe benziyor.
Bakalım buna benzer gen çalışmaları hangi sonuçları vermeye devam edecekler.
Şahin Kılınç
http://www.webtekno.com/bilim-insanlari-escinsellikle-ilgili-olan-20-yeni-gen-kesfettiler-h42684.html
↧